ironi yapiyorsunuz değil mi? lütfen ironi yapmış olun.Teşekkür ederim, okuyacağım. Hazır tezlerin içine dalmışken insanlarla hakaret etmeden konuşabilmeniz için bir iki tane de siz okuyun.
Öğretmenlik yapıyorum. İkinci lisansım sosyoloji, üçüncüsüne de yeni başladım çocuk gelişimi ve eğitimi. Adleri nereden bileceğim, üç bölümde de görmedim, tanışmadım kendisiyle.
Tekrar ediyorum konuyu bilime getiren ben değilim, diğer arkadaş. Okuduğunu anlamak önemli bir meziyet. Tekrar ve tekrar iyi akşamlar.
ironi yapiyorsunuz değil mi? lütfen ironi yapmış olun.
bu aralar şaka ile gerçeği ayırt edemiyorum da...
Citayi epey yukseltmissiniz kizlar. Gorus ve yorumlar bilimsel temellere dayandiriliyorsa ben de tuketim cilginligi acisindan olaya yaklasmistim. Bir kitap da buraya ben birakayim.
Uslup biraz yumusasa degerlenir buralar.
Zaten büyüklerin yaptıkları kuzenler arası düşmanlıklara yol açmıyor muilerde bu adamın çocukları olursa yiğene bu kadar ilgili olmayacaktır buda boşluk yaratır olumsuz bir durumdur her halükatda sevmeninde sevindirmeninde bir sınırı olmalı
ne bu böyle ya
belki sevecektir lakin alışmış olduğu ilgi yerini kıskançlık öfkeye de neden olabilirZaten büyüklerin yaptıkları kuzenler arası düşmanlıklara yol açmıyor mu
Şu ana kadar dayısı tarafından bir dediği iki edilmeyen sürekli hediyeler alınan yeğenin dayısının çocuğu olunca o çocuğu sevmesi mümkün mü
Büyük ihtimallebelki sevecektir lakin alışmış olduğu ilgi yerini kıskançlık öfkeye neden olabilir
Ya tutarsa?Hayir kastettigim gelismesi degil.. “escinsellik hastalik o yuzden tedavi edilmeli” deyip insanlari abuk sabuk tedavi etselerdi bir nesli mahvetmis olurlardi. O donem verilen akillarla cocuklar ile aileler arasinda sacma sapan bir iliski oldu.. bu donem de tam tersi, acayip bir kuralcilik ve disiplin var.. en basitinden su konuda konu sahibi evde tatli varken pasta isterken sikinti yok, ama cocuk isteyince derhal kurallar devreye giriyor ve cocuk simarik diye etiketleniyor.. bilimsel seyler kendini gelistirerek ilerler, bizimkiler yika yika gidiyor ilerledigimiz falan yok.. deneme-yanilma yoluyla akil veriyorlar..
Her kelimesine katılıyorumArkadaşlar ortada olay olay cocugun yaşı cocugun ılk torun olması kıymetlı olması degl. Elbette herkesın yegenı evladı kıymetlıdır ama neden evlendık peki? Bırbırıne danısmadan karsı tarafın ısteklerını ezıp gecmek yok saymak ıcın mı? Bence fıyatı 200lıra degıl 1lırada olsa ese de danısılmalı bakalım benım durumum buna musaıt mı? 200lırayı bı oyuncaga verınce benım butcem sarsılır mı? Sanırsınız sıtedekı tüm arkadaslar aylık 10bin tl maaş alıyor karı koca. Belkı benım gıderken goturdugum hedıye yeterlıydı benım butcem ıcın belkı fazlası benı aşar. Evin ihtiyacı camiye helal olmaz dıye bı atasözü var bılmem bılır mısınız?? Kaldı kı eşi pasta demıs alınmamıs ama on yasındakı cocuk dayısını parmagında oynatıyo bu kırmıs olamaz mı konu sahıbını? Bıde ıstedıklerını almayınca bız kötü amca hala dayı teyze mi oluyoruz? Sadece sevgımız sınırsız olsa olmuyo mu yani illa kesenın agzını sınırsızca acmak zorunda mıyız? Yanı yenı yetısen bı cocugun yanında dayısı yengesını bu denlı yok sayarsa ılerde bu cocuk 20yasına geldıgınde ıstegının onu ardı kesılmez nasılsa dayının aıle kavramı kendısı annesı ananesı kardesı vs olarak kodlanmıs olacak cocugun kafasında sızce mantıklı mı? Bazı arkadaslar ay dunyaları alırım ayy pasta tatlı ne kı yazmıslar soyledıklerınızın sadece sevgı kısmına katılıyorum sınırsız olan o olmalı yoksa kımse kendı cocuguna her ıstedıgını almıyodur. Ozaman yegenı kayırmak nıye? Sız cocuklarınızla dısarı cıktıgınızda her ıstedıgını alıp yedırıyo musunuz? Sımdı konu sahıbının cocugu olsa ona da aynı mı muamele edecek halası amcası hıc sanmıyorum ama esı baya dusuncesız. Madem bekar gıbı yasayacakmıs yanına karısını degıl yegenını oturtacakmıs madem ona sormadan pahalı hedıyeler alıp delı gıbı sımartacakmıs evlenmeseymıs oyle devam etseymıs. Benımde dayımın halamın torunları var bende onlara hedıye alıyorum markete goturuyorum ama boyle futursuzca harcamalar yapmıyorum. Ben annesı babası degılım bu kardesımın cocugu olsada aynen boyle kendı evladımda olacak yıne boyle devam edıcem
Şaşırmışlar dıye dusunuyorum suan. Bizde amcamızı dayımızı teyzemızı sevıyoruz kımseden bısey talep etmeden saf sevgımızle. Benı de oyle sevsın ısterım. Param ıcın alacaklarına bı arac olarak gormeden sevsınler benı. Benım cocugumda teyzesını amcasını oyle sevsın benım alamadıklarımı alsınlar dıye amca teyze olmasınlar. Benım hukmum hep gecerlı olsun doyumsuz nesıl gümbür gümbür geliyo cunku. Onceden pasta olunca sevınırdık kucukken. Sımdı evde varken dısardan yıne alınıyo boyle buyuklerı oldugu surece.Her kelimesine katılıyorum
Her şey maddiyat mı ya
Yeğenlerine sürekli pahalı hediyeler almayan insanlar yeğenlerini sevmemiş mi oluyor
Evet çocuk sevindirmek güzeldir ama arada hediye alıp oyun oynamakla çocuğun her istediğini alıp şımartmak arasında fark var
Tüketim çılgınlığı bambaşka bir konu bence. Yani çocukların tüketimlerine gelene kadar kendi tüketimimiz konusunda bir şeyler yapmalıyız. Tüketmeden yaşamayı öğrendiğimizde çocuklarımız da bizden öğrenir zaten.
Kitapta tuketim kulturunun en kritik oznesi olarak cocuklar belirtiliyor.
Z kusagi daha yurumeyi bilmezken ileride nasil bir hayat tarzi benimseyecegi, ilgileri, zaaflari arastiriliyor . Pazar dizayn ediliyor. Reklamlar, cizgi filmler bir dusunun. Cocuk reklamda ne gorse ne izlese istiyor. Yarinin hedonist bireyleri bugunun kucukleri. Tam da buradan baslamak o yuzden. Cocuktan. Cocugu maddeyle degil sevgiyle simartin derim. Konumuzla cok alakasi var yazdigimin.
Bu da Pedogoji Derneginden:
Anne babaların yanlış kullandıkları şefkat, çocukları tüketim kültürüne iten bir başka etkendir. Doğru ebeveyn olmanın, çocuğunu hiçbir şeyden mahrum bırakmamak olduğunu düşünen anne babalar çocuğun isteklerini hiç bekletmeden, biraz olsun ertelemeden alır hale gelmiştir. Bunun neticesinde tatminsiz ve doyumsuz çocukların sayısı her geçen gün artmaktadır.
Bu yorumu 34537789 kez beğenebilirim.Kitabı okumadım, edinip okuyacağım. İlginç göründü. Yine de insanın kendini düzeltmeden çocuğuna etkili eğitim veremeyeceğini düşünüyorum ben. 20 çift ayakkabısı olan bir annenin çocuğu neden onuncu bebeğini ya da arabasını istemesin?
Pedogoji derneği bugün böyle söyler yarın yeterince tatmin edilmeyen çocuklar doyumsuz oluyor der. Daha önce de söyledim, çocuğun tatminsiz olmasındaki en büyük etken mizaçtır. İstediğiniz kadar kısın, az alın, çok alın, önüne yığın farketmez.
Kitapta tuketim kulturunun en kritik oznesi olarak cocuklar belirtiliyor.
Z kusagi daha yurumeyi bilmezken ileride nasil bir hayat tarzi benimseyecegi, ilgileri, zaaflari arastiriliyor . Pazar dizayn ediliyor. Reklamlar, cizgi filmler bir dusunun. Cocuk reklamda ne gorse filmde ne izlese istiyor. Yarinin hedonist bireyleri bugunun kucukleri. Tam da buradan basliyor cozumler, sorunlar o yuzden. Cocuktan. Cocugu maddeyle degil sevgiyle simartin derim. Konumuzla cok alakasi var yazdigimin.
Bu da Pedogoji Derneginden:
Anne babaların yanlış kullandıkları şefkat, çocukları tüketim kültürüne iten bir başka etkendir. Doğru ebeveyn olmanın, çocuğunu hiçbir şeyden mahrum bırakmamak olduğunu düşünen anne babalar çocuğun isteklerini hiç bekletmeden, biraz olsun ertelemeden alır hale gelmiştir. Bunun neticesinde tatminsiz ve doyumsuz çocukların sayısı her geçen gün artmaktadır.
Citayi epey yukseltmissiniz kizlar. Gorus ve yorumlar bilimsel temellere dayandiriliyorsa ben de tuketim cilginligi acisindan olaya yaklasmistim. Bir kitap da buraya ben birakayim.
Uslup biraz yumusasa degerlenir buralar.
Bu yorumu 34537789 kez beğenebilirim.
Çocuk alınan hediyeyle tabiri caizse beleşciliğe alışmaz. Hele ki bunu yapan anne babası değilse hiç alışmaz.
Yanlis bir sey demiyorsunuz anne baba model olacak elbet. Avm avm gezmek yerine muzelere, parklara, hayvanat bahcelerine, kutuphanelere goturecek. Alisveris yaparken ihtiyac olgusunu ise kosacak. Almanin degil yapmanin hazzini hissettirecek. Cevremde gordugum cocuklarin odalari inanin Çin Mali coplugu. Çin oyuncak piyasasinin bel kemigiyiz.Kitabı okumadım, edinip okuyacağım. İlginç göründü. Yine de insanın kendini düzeltmeden çocuğuna etkili eğitim veremeyeceğini düşünüyorum ben. 20 çift ayakkabısı olan bir annenin çocuğu neden onuncu bebeğini ya da arabasını istemesin?
Pedogoji derneği bugün böyle söyler yarın yeterince tatmin edilmeyen çocuklar doyumsuz oluyor der. Daha önce de söyledim, çocuğun tatminsiz olmasındaki en büyük etken mizaçtır. İstediğiniz kadar kısın, az alın, çok alın, önüne yığın farketmez.
Ana baba ya alışmaz akrabaya hiç alışmaz demek istedim bendeAnne babası da olsa alışmaz bence.
Bu biraz şeye benziyor, daha bebekken kucağa alıştırmayın diyenler ve bolca kucağınıza alın güvenli bağlansın diyenler. Yani çocuk konusunda hiç bir şeyin net bir doğrusu yok ki. Arsız olmasın diye kısıtlı karşılarsın isteklerini elde edemeyince çalmaya başlar. Ne yaptığın değil nasıl yaptığın önemli olan bana kalırsa.