- 11 Aralık 2018
- 39.742
- 246.382
Yalnız o devir değişti artık pek çok psikolog çocuklara devamlı oyuncak almayın kıymet bilmeyi öğrenmezler diyor daha geçen günlerde bir profesörün çocuklarınıza iyilik yapmak istiyosanız yazın çalıştırın diye anlattığı bi videosuna denk geldim bulursam koyarım. Artık o fütursuzca şımartılma devri hiç de onaylanmıyor.
Çocukların boyutları gelişti ya ondan düşürdüler herhalde
Şimdiki veletlerin hepsi maşallah sulak yerde büyüyen ergen irisi. 18 yaşında zannettiklerim 14 çıkıyor, ben şok üstüne şok.
Boy limiti vardı, o da kalktı mı ki?
Benim cadı yazık 2013'te bile (11 yaşında) yükselticide oturuyordu. Emniyet kemeri kesmesin boynunu diye.
Canan karatay da profesör ama söylediklerine güvenmiyorum. Çünkü bilimsel araştırmalarla desteklenen veriler değiller. Her profesörün kişisel görüşlerine doğru gözüyle bakmıyoruz yani. Bilimsel araştırma verisi istedim ben "geçen bir prof" diye başlayan bir cümle değil. İzlediğiniz video bir kaynak değil.
Her aile istediği gibi yetiştirir çocuğunu. İster şımartır ister şımartmaz. Ben de çocukların eksik bırakıldıkları zaman daha açgözlü ve kıskanç yetişkinler olduklarını düşünüyorum mesela. Ama ben düşünüyorum, sizin profunki gibi sadece kendi görüşüm. Bir verim yok.
Ben bizim uzmanlari anlamiyorum zaten, uc-bes yilda bir fikir degistiriyorlar.. onceki senelerde cocuklarla arkadas olun dediler, sonra onlarin arkadasa degil aileye ihtiyaci var dediler bir nesil kaydi gitti.. simdi calistirin diyorlar, iki sene sonra da para kazanmaya baslayan cocuklar okulu birakiyor calistirmayin derler bir nesil daha kayar..
Canan karatay da profesör ama söylediklerine güvenmiyorum. Çünkü bilimsel araştırmalarla desteklenen veriler değiller. Her profesörün kişisel görüşlerine doğru gözüyle bakmıyoruz yani. Bilimsel araştırma verisi istedim ben "geçen bir prof" diye başlayan bir cümle değil. İzlediğiniz video bir kaynak değil.
Her aile istediği gibi yetiştirir çocuğunu. İster şımartır ister şımartmaz. Ben de çocukların eksik bırakıldıkları zaman daha açgözlü ve kıskanç yetişkinler olduklarını düşünüyorum mesela. Ama ben düşünüyorum, sizin profunki gibi sadece kendi görüşüm. Bir verim yok.
Ben size genel geçer bişey söylemedim mevcut kalıplarınızdan sıyrılıp başka bi gözle bakabilmeniz için şu anda artık bu yönde de önemli kişilerin görüşler belirttiğini söyledim.Bu kadar bilimselliğin peşinden giden bi insan olsaydınız insanları alaycı bi üslupla kendi çapınızda yermektense zaten bilimde karşıt görüşler olabileceğini bilip lütfedip googleda iki makale okumuştunuz şimdiye.Bilim bilim diyen tiplerin de kendilerinden başka kimsenin söylediğini kabul etmemelerine de çok gülüyorum valla komiksiniz.
O beğenmediğiniz proflar da bi konuda görüş belirtmek için bayaaa yıllarca okuyolar yani sizin gibi alelade insanların görüşlerinden farklı kategoride görüşleri.O yüzden size katılamadım artık kusura bakmayın.
Ben bizim uzmanlari anlamiyorum zaten, uc-bes yilda bir fikir degistiriyorlar.. onceki senelerde cocuklarla arkadas olun dediler, sonra onlarin arkadasa degil aileye ihtiyaci var dediler bir nesil kaydi gitti.. simdi calistirin diyorlar, iki sene sonra da para kazanmaya baslayan cocuklar okulu birakiyor calistirmayin derler bir nesil daha kayar..
Yalnız o devir değişti artık pek çok psikolog çocuklara devamlı oyuncak almayın kıymet bilmeyi öğrenmezler diyor daha geçen günlerde bir profesörün çocuklarınıza iyilik yapmak istiyosanız yazın çalıştırın diye anlattığı bi videosuna denk geldim bulursam koyarım. Artık o fütursuzca şımartılma devri hiç de onaylanmıyor.
Tamam da bunun nesi tuhaf.Dünya her geçen gün değişmiyor mu.Dünyanın şartları, yaşam şartları, insanlar, toplum yani bunlara paralel olarak sosyoloji, psikoloji, pedagoji de değişecek tabii ki.Zaten sabit kalsa tuhaf olurdu.Bundan kaç yıl önce eşcinsellik hastalık olarak kabul edilmişken bugün hastalık olmadığı biliniyor.Neden o günkü verilere göre o doğruydu çünkü.Yani bilimsel şeylerin zaten devamlı bi değişim içinde olması gerekmiyor mu?
Kusura bakmayın tv proflarının görüşlerine pek önem vermiyorum. Yukarıdaoffice ile konuştuğumuz gibi bir dedikleri bir dediklerini tutmuyor. Tv proflarına güvenmediğim için bu kadar kızacağınızı bilseydim söylemezdim, hakarete gerek yoktu.
Sizden değil diğer arkadaştan araştırma istemiştim ama ikiniz de sunamadınız. Sunamazsınız çünkü dünyada genel geçer bir çocuk yetiştirme kılavuzu yok. Bir önceki mesajımda söylediğim gibi her insan bildiği gibi yetiştirir çocuğunu. Bu işin tek bir doğrusu yok. Çocuk yetiştirmek bilimsel bir iş değildir zaten.
Bana katılmanızı istemedim, bilimsellikten dem vuran da ben değilim. Diğer arkadaş ve siz getirdiniz konuyu bilime dayadınız, ben de bilimsel kanıt istedim. Hem konuyu bilime dayandırıp hem kanıt sunamayan sizlersiniz yani. Benim pek bir rolüm yok burda.
Ufak bir tavsiye, çocuklar en çok anne babalarını rol model alırlar. Üslubunuz ve ani parlamalarınız, varsa eğer çocuklarınıza pek hoş yansımayacaktır. Oyuncak almaktan daha önemli bir nokta bu. Gerçi bana katılmıyorsunuz ama yine de kendi görüşümü söylemekte özgürüm sanırım. Bilimsel kanıtım yok.
Benim oğlanı yazın işe versem para kazanıyorum işte okumaya gerek yokmuş deyip Eylul de okulun bahcesinin önünden geçmez herhalde biz ısrarla okulun okumanın faziletini önemini anlatmakla yırtınıyoruz
Tatlım benim sana araştırma sunmak seni ikna etmek gibi bi misyonum yok ki bilim bilim diye kendini paralayıp yukardaki yorumda zaten en doğrusu bizim bildiğimiz diyen sen değil misin.Sana değil ben şurda on tane profesör sıraya girip tez makale sunsa senin zihniyetindeki insanlar gene bildiğini okur yani bi kıymeti yok ki bu kafadaki birinin nezdinde.
Dediğim gibi benim söylediğim gibi de pek çok görüş var işin bilimsel boyutuna girmek isteyen açar pek çok veritabanında araştırmasını yapar çeşit çeşit görüş okur en sonunda da kendi doğrusunu bulur sen jüri misin biz burda seni ikna edicez merak ediyosan açıp bakacak olan sensin bu kadar basit elin kolun var heralde.
Kusura bakmayın, üslubunuz benim inebileceğim bir seviyede değil o yüzden kesiyorum tartışmayı.
Bilim bilim diyen ben değilim belirtmeden geçemedim, geriye doğru gider okursanız belki anlayabilirsiniz. İyi akşamlar.
Kusura bakmayın, üslubunuz benim inebileceğim bir seviyede değil o yüzden kesiyorum tartışmayı.
Bilim bilim diyen ben değilim belirtmeden geçemedim, geriye doğru gider okursanız belki anlayabilirsiniz. İyi akşamlar.
Buyrun bu da makaleniz.Kendisini tanıdığınızı sanmıyorum ama Alfred Adler’in görüşlerinden faydalanılmış oldukça kapsamlı bir tez.
http://alfredadler.edu/sites/default/files/Mueller MP 2011.pdf
Teşekkür ederim, okuyacağım. Hazır tezlerin içine dalmışken insanlarla hakaret etmeden konuşabilmeniz için bir iki tane de siz okuyun.
Öğretmenlik yapıyorum. İkinci lisansım sosyoloji, üçüncüsüne de yeni başladım çocuk gelişimi ve eğitimi. Adleri nereden bileceğim, üç bölümde de görmedim, tanışmadım kendisiyle.
Tekrar ediyorum konuyu bilime getiren ben değilim, diğer arkadaş. Okuduğunu anlamak önemli bir meziyet. Tekrar ve tekrar iyi akşamlar.