- 25 Aralık 2020
- 4.906
- 17.928
- 41
güzel ablacım yok çünkü yooooookBoyle egitimli kariyerli bir kadin boyle denyo bir adamla nasil evlenir nasil yillarca evli kalir hatta onunla uremeye calisir aklim almiyor. Zararin neresinden donulse kardir kesinlikle cocuk yapmadan bosanin. Omrunuzu bu yuzsuzlerle curutmeyin.
Bravo.güzel ablacım yok çünkü yooooook
anlatabiliyor muyum?
bizim ayarımız eğitimli hocalararasında, mesela, evli olan lisansta aşık olup evlenmiş
kalanı evli değil ve düşünmüyor
evlenmek filan gibi bir niyeti planı çabası yok
sadece hocalar değil geneli öyle.
ülkenin muhfazakar filan denilen kısmı erken evleniyor, akademik kariyer yapan kadın daha doktora bile yapmamış oluyor o esnada kadro kovalıyor.
diğer bir bölüm bu kadın kariyerli diyor uzak duruyor.
kalanın büyük kısmının evlenmeye hiç niyeti yok zaten
kalanlar içinden ne kadar birini bulur ve evlenirsen artık...
bu yani.
ya işte anlatamıyoruzBravo.
Bende burada bunu gördüm.
Bunu mu buldun bunu mu buldun?
Nerede bu kaliteli adamlar acaba?
Zaten turk erkeğinin yüzde 90 sıkıntılı.
Çok güzel analiz etmişsiniz.
Bakın size çok dürüst olarak söylüyorum. Çocuk öyle doğunca kucağınıza alınca birden bir duygu yaşayacağız bir şey değil. Öyle gibi anlatılıyor ama değil. Zorlukları çok. Yıpratan da bir şey. Ve insan bu aşamada bir de destek göremezse evlilikten yana da mutsuzsa asıl o zaman pişman olabilirsiniz. O durumda yaşadığınız pişmanlık çocuk için daha kötü değil mi? Yada çocuğun bu ortamda büyümesi size ızdırap olmayacak mı?aslında sadece ilerde o embriyolarımı transfer ettirmediğim için pişmanlık yaşar mıyım diye düşünüyorum. Benim sevgim vardı. Hep te kötü günümüz olmadı. Elti ve kv nin etkisi çok ama asıl önemli olan eşim. Dengeyi kuracak o.
yorumunuz için teşekkür ederim.Bakın size çok dürüst olarak söylüyorum. Çocuk öyle doğunca kucağınıza alınca birden bir duygu yaşayacağız bir şey değil. Öyle gibi anlatılıyor ama değil. Zorlukları çok. Yıpratan da bir şey. Ve insan bu aşamada bir de destek göremezse evlilikten yana da mutsuzsa asıl o zaman pişman olabilirsiniz. O durumda yaşadığınız pişmanlık çocuk için daha kötü değil mi? Yada çocuğun bu ortamda büyümesi size ızdırap olmayacak mı?
Benim çevremdeki erkekler hiç sizin dediğiniz gibi değil. Ki geniş bir çevrem var. Öğretmen avukat mühendis çoğunluklu çevremde. Kariyerden kastınız ne tam anlayamadım ama erkekleri hiç dediğiniz gibi değil. Çevremdeki kadın erkek herkes rahat ve yine Türklerle evli. Hatta kapalıyla evli kimse de yok. Bende sizin bahsettiğiniz çevreye şaşırdımya işte anlatamıyoruz
benim bölümünün ve ayarı iyi bölümlerin mezunları zaten büyük kısmı yurtdışında, çoğu yabancıyla evli.
kalanlardan muhafazakar tayfa evlendi, geneli cemaatlerden evlendi, çarşaflı eşleri olanlar var.
hem Türk olsun, hem de açık fikirli olsun, bana yakın bir dünya görüşü olsun, dersen o tayfa evlenmeye meraklı değil (e ben de değilim ama benim yaşım 40 olunca çocuk sorunum var, onlar isterse 50 de olsa baba olabilir, dank ederse.) ki bunların bazısı zaten zamanında evlenmiş, tabii ki boşanmış, çocuk da yapmış çocuklar analarında, adamlar rahat rahat dolaşıyor....kadınlar büyütüyor nasılsa bebeleri...
kalan kısmın büyük oranda işkolik olma sorunu var, evlenirsin ama adamlar neredeys antisosyal kişilik bozukluğuna sahip. işinden başını kaldırmayacak bir ortam içine giremeyecek kadar. çoğu aile güdümünde. bunla evlensen ne yapacaksın. çıldırtırlar insani...cinsellik istesen randevu verecek şekilde bu adamlar, aman düzeni bozulmasın.
bir bölümü en az kendisi kadar, belki daha iyi kariyerli başarılı kadını kaldıramayacak durumda...
en yüksek oranda evli olanlar devlette çalışan klinisyen olan doktor-doktor evli çiftler mesela bunların arasında, yalan yok, bunlar hem yüksek oranda evleniyor hem de denk görüyor birbirini. ama onlar da şimdi doktor-doktor evliyiz birbirimizi görmüoruz maaşımız şu kadar, hak ettiğimiz hayatı yaşayamıyoruz diye üzgün ve sinirliler...onlar da mutsuz kısacası.
yani ortalık kaliteli, anlayışlı, eğitimli, kariyerli, evlilik insanı, sevgi dolu adam dolu da biz mi körüz?
Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.
30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.
Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.
Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.
Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.
Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.
Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.
Elti ile çok sorunlar yaşadım.
Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!
Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.
4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.
Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.
Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.
Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.
Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?
Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.
Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.
Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.
Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.
Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.
ya işte anlatamıyoruz
benim bölümünün ve ayarı iyi bölümlerin mezunları zaten büyük kısmı yurtdışında, çoğu yabancıyla evli.
kalanlardan muhafazakar tayfa evlendi, geneli cemaatlerden evlendi, çarşaflı eşleri olanlar var.
hem Türk olsun, hem de açık fikirli olsun, bana yakın bir dünya görüşü olsun, dersen o tayfa evlenmeye meraklı değil (e ben de değilim ama benim yaşım 40 olunca çocuk sorunum var, onlar isterse 50 de olsa baba olabilir, dank ederse.) ki bunların bazısı zaten zamanında evlenmiş, tabii ki boşanmış, çocuk da yapmış çocuklar analarında, adamlar rahat rahat dolaşıyor....kadınlar büyütüyor nasılsa bebeleri...
kalan kısmın büyük oranda işkolik olma sorunu var, evlenirsin ama adamlar neredeys antisosyal kişilik bozukluğuna sahip. işinden başını kaldırmayacak bir ortam içine giremeyecek kadar. çoğu aile güdümünde. bunla evlensen ne yapacaksın. çıldırtırlar insani...cinsellik istesen randevu verecek şekilde bu adamlar, aman düzeni bozulmasın.
bir bölümü en az kendisi kadar, belki daha iyi kariyerli başarılı kadını kaldıramayacak durumda...
en yüksek oranda evli olanlar devlette çalışan klinisyen olan doktor-doktor evli çiftler mesela bunların arasında, yalan yok, bunlar hem yüksek oranda evleniyor hem de denk görüyor birbirini. ama onlar da şimdi doktor-doktor evliyiz birbirimizi görmüoruz maaşımız şu kadar, hak ettiğimiz hayatı yaşayamıyoruz diye üzgün ve sinirliler...onlar da mutsuz kısacası.
yani ortalık kaliteli, anlayışlı, eğitimli, kariyerli, evlilik insanı, sevgi dolu adam dolu da biz mi körüz?
Valla biraz da öyle. Evlenmeyince de seçici olmakla suçlanıyorsun.güzel ablacım yok çünkü yooooook
anlatabiliyor muyum?
bizim ayarımız eğitimli hocalararasında, mesela, evli olan lisansta aşık olup evlenmiş
kalanı evli değil ve düşünmüyor
evlenmek filan gibi bir niyeti planı çabası yok
sadece hocalar değil geneli öyle.
ülkenin muhfazakar filan denilen kısmı erken evleniyor, akademik kariyer yapan kadın daha doktora bile yapmamış oluyor o esnada kadro kovalıyor.
diğer bir bölüm bu kadın kariyerli diyor uzak duruyor.
kalanın büyük kısmının evlenmeye hiç niyeti yok zaten
kalanlar içinden ne kadar birini bulur ve evlenirsen artık...
bu yani.
Boşanalım, sevgili olalım da dedi.Genel olarak rahat olanların çoğu evlenmiyor beraber yasamak istiyor.
Diğer kesim de aşırı itaatkar kadın arıyor.
Ortası denk gelmesi cidden zor.
Ve kim ne derse desin doktor bile 35 ustune hemen riskli hamilelik diye bir ton teste tabi tutuyor.
Kaç yıl tıp okumuş adam bu yasa mi kaldın diyor?
Kim ne derse desin bu evlilik olayında maalesef çocuk isteyen kadın hep bir şekilde mağdur oluyor.
İki ucu b.. değnek.
Şuan modern dünyanın getirisi kadına zor.
Çoğu kadın çocuk istemese zaten bu yola girmiyor.
Kimse kimsenin anasını danasini çekmeye meyilli değil.
Ben bu tarafını da düşünüyorum. Teşekkürler.Proje evlilik olmuş.Evin yarisini sizden.alacak nasilsa o yüzden bosanmak istiyor.
Bu adama o aileye çocuk yapmayin diycem Ama galiba son şansınız olabilir.
Ben 43 yasinda 7 yasindaki kızımla bosanip yeni hir hayat kurdum.Kizim olmasa bir çok seye katlanamazdim Evet babasiz çocuk büyütmek zor .Ama imkazsiz değil.
Bu adam.sizden maddi manevi faydalanmis.Siz de ondan faydalanin.Embriyolari yerlestirin yasal olarak evliyken o ana kuzusu herife de hic söylemeyin sonra bosanin
Gidip baska sehirde yeni bir hayat kurun.Maddi imkanlariniz iyi anladigim kadariyla.
Gerçekten istiyorsaniz yaparsiniz.Ama kendinizi güçlendirin psikolojik olarak.
Kızım bu hayattaki en değerlim.Babasindan nefret etsem de o benim kızım.7 yıldan sonra oldu bu arada.Asla pişman olmadim.
isterseniz yaparsiniz korkmayin.Biz kadinlar güçlüyüz.Ezik erkeklere ihtiyacimiz yok
Keşke isteyen herkesin evladı olsa. Tüp bebek vb.. Topiklere girince cidden çok üzülüyorum. Hamile kalanlara da çok seviniyorum. Ben de dış gebelik sonrası olmaz dedikleri halde evlat sahibi oldum. Az çok anlıyorum sizi. Ancak Allah ın da bir bildiği var. Siz çok savaşmışsınız bu evlilik için ama zaten çocuk her şeyi daha kötü yaparmış bu eş ve aileyle. Olan da çocuğa olurmuş. Yumurtalarınızı dondurun. Boşayın gitsin. Zaten erken menopoz olamamış sanırım. Tekrar evlenip çocuk sahibi olmanız ancak Allah isterse olur. 43 yaşında çocuk doğurdu teyzem. Olmazsa da üzülmeyin. İnanki eksik olmuş olmuyorsunuz. Eksik olan o eşin ve ailesinin beyin hücreleri.Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.
30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.
Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.
Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.
Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.
Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.
Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.
Elti ile çok sorunlar yaşadım.
Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!
Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.
4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.
Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.
Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.
Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.
Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?
Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.
Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.
Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.
Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.
Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.