eşimin bana sevgisi azalmış/yokmuş, kendini kandırılmış hissediyormuş

Benim durumumda olsanız ne yapardınız?

  • Boşanırdım

    OY: 309 74,8%
  • Embriyolarımı transfer ettirip bu esnada eşimi gözlemlerdim. Sonra duruma göre hareket ederdim.

    OY: 73 17,7%
  • Zamana bırakırdım

    OY: 31 7,5%

  • Ankete Katılan
    413
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.

30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.

Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.

Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.

Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.

Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.

Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.

Elti ile çok sorunlar yaşadım.

Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!

Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.

4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.

Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.


Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.

Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.

Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?

Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.

Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.

Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.

Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.


Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.
Bence boşanmak sizin için en hayırlısı
 
evlenince bu tarz sorunlar her ailede oluyor...
benimde kv aldığımız evin tapusunu düğünden önce yapmak istedi ki ben bunu düğünden sonra öğrendim ama işte Allah oyununu bozmuş o süreçte yapılamadı düğünden 3 ay snra felan tapuyu aldık
ondan sonrada milyonlarca sorun oldu halada var...
bende tüp bebek annesiyim.. sorun eşimde.. zaten sorunun aslında kimde olmasının önemi yok..
ama tüm bu hır gürler yaşanırken tüp bebeğe başlamadan önce eşime bir cock olacaksa bu sorunlardan uzaklaşmamız gerektiğini söyledim.. şartlarımı bir bir saydım... ki 5 yıldır eşim 1 kere bile bana seni istemiyorum sevmiyorum boşanalım gibi cümleler kullanmadı asla.. öylece cock dünyaya geldi..
ara sıra ben delirsemde yılların doluluğu.. aslında basit sorunlar olduğu zaman bile acaba dğnyaya cocuğu getirerek kızıma hatamı yaptım diyorum.. snra bakıyorumki eşim ben, ben eşimi seviyorum
şimdi bide sizin yazdıklarınıza bakıorum
tüm bu sorunlar olmuşken embriyolar oluşmadan eşinizle açık açık konuşmanız lazımdı..
neyse olan olmuş ama karşınızda sizi ailesine karşı değersiz gösteren arkanızda olmayan
ve sevmediğni söyleyen bir erkek var.. böyle birinden çocukmu dnyaya getireceksiniz?
arkanıza bile bakmayın... bence mal paylaşımını olması gerektiği gibi yapın
hatta mümkünse daha fazlasını yapınki o kv ne halt yediğini anlasın gıcık olsun kahrolsun.. eşinizde azıcık canı yansn..
sizde hayatınızda bu kadar kariyer sahibiyseniz.. dik adımlarla yolunuza devam edin
zaten mal paylaşımı yaparken bana kalan para ile bir ev bile alamayacağım. Benim evim vardı dedi.
 
Olur da embriyoları transfer ettirip bebek sahibi olsanız bile sorunlarınız maalesef devam edecek gibi duruyor. Bu sefer çocuğunuz da eklenecek sorunların içine. Çocuk sahibi olup ayrılsanız bu sefer bu aile daimi olarak hayatınızın içinde olup huzurunuza zarar vermeye devam edecek. En mantıklısı yumurta dondurmak gibi görünüyor. Bu saçmalığı çekmek zorunda değilsiniz.
 
Ben hislerime güvenirim hiç de yanılmam. Ve konu içine yazdıklarınız kadar yazmadıklarınızı da okuyabiliyorum. Konunuzdan bana geçen hissiyat eşinizi betimlerken kullandığınız mekanik tadında bir şeydi.

Sevgi asla yoktu konuda. Eşinizin sizi sevmediği konusunda eşinize katılıyorum. Doğru söylüyor. Yanıldığı nokta sevgim azaldı dediği yer. Azalmadı, hiç yoktu çünkü.

Sizin tarafınızda da sevgi yoktu. Sizin seviyordum dediğiniz şeyle bizim sevgiden anladığımız aynı şeyler değil.

Ikiniz bir birlik ve ekip oluşturamamışsınız. Bu noktada suçlu duran eşiniz aslında. Kendi evini anasının üstüne geçirmesinden anlıyoruz ki sizi kendine ait, kendinden, içinden biri gibi görmüyor. Buna halk arasında mal kaçırma derler ama malı sizden kaçırma amacından çok annesine yamama amacı var. Çok daha tehlikeli bir tür.

Embriyolara Allah ruh vermeyecekmiş zaten. Olanda 1 hayır olmayanda bin hayır vardır.

Evlat sahibi olamazsam korkusunu bilmiyorum. 5 senedir evliyim ve şu an 22 haftalık hamileyim. 5 sene korundum. Yaşım 34 oldu ama ya olmazsa korkusuna kapılmadım. Nasipten öteye yol yok Olacaksa 45te de olur. Nasip yoksa 25te de olmaz.

Biraz bazı noktalarda kadere itaat etmek gerekiyor. Biz cüzi irademizle savaşır mücadele ederiz, ama son söz inandığınız külli iradeye aittir.

Embriyo yerine yumurta dondurmak da iyi bir çözüm yolu olabilir. Böylece süreci uzatırsınız hem de belirki bir kocaya mecbur kalmadan.

Boşanmanızı istemem tabi. Ama başka da çare görünmüyor. Ertelemek zaman kaybından başka bir şey değil.

Yolunuz açık olsun. Allah eşiniz gibilerle bir daha karşılaştırmasın.
 
Ben hislerime güvenirim hiç de yanılmam. Ve konu içine yazdıklarınız kadar yazmadıklarınızı da okuyabiliyorum. Konunuzdan bana geçen hissiyat eşinizi betimlerken kullandığınız mekanik tadında bir şeydi.

Sevgi asla yoktu konuda. Eşinizin sizi sevmediği konusunda eşinize katılıyorum. Doğru söylüyor. Yanıldığı nokta sevgim azaldı dediği yer. Azalmadı, hiç yoktu çünkü.

Sizin tarafınızda da sevgi yoktu. Sizin seviyordum dediğiniz şeyle bizim sevgiden anladığımız aynı şeyler değil.

Ikiniz bir birlik ve ekip oluşturamamışsınız. Bu noktada suçlu duran eşiniz aslında. Kendi evini anasının üstüne geçirmesinden anlıyoruz ki sizi kendine ait, kendinden, içinden biri gibi görmüyor. Buna halk arasında mal kaçırma derler ama malı sizden kaçırma amacından çok annesine yamama amacı var. Çok daha tehlikeli bir tür.

Embriyolara Allah ruh vermeyecekmiş zaten. Olanda 1 hayır olmayanda bin hayır vardır.

Evlat sahibi olamazsam korkusunu bilmiyorum. 5 senedir evliyim ve şu an 22 haftalık hamileyim. 5 sene korundum. Yaşım 34 oldu ama ya olmazsa korkusuna kapılmadım. Nasipten öteye yol yok Olacaksa 45te de olur. Nasip yoksa 25te de olmaz.

Biraz bazı noktalarda kadere itaat etmek gerekiyor. Biz cüzi irademizle savaşır mücadele ederiz, ama son söz inandığınız külli iradeye aittir.

Embriyo yerine yumurta dondurmak da iyi bir çözüm yolu olabilir. Böylece süreci uzatırsınız hem de belirki bir kocaya mecbur kalmadan.

Boşanmanızı istemem tabi. Ama başka da çare görünmüyor. Ertelemek zaman kaybından başka bir şey değil.

Yolunuz açık olsun. Allah eşiniz gibilerle bir daha karşılaştırmasın.
teşekkür ederim, benim sevgim vardı. Sevmediğim biri ile 2 dk bile aynı ortamda bile bulunamam. Hamile olmanıza sevindim. Sağlıkla gelsin inşallah. Evet külli iradeye ben de çok inanıyorum.
 
Uzaktan sallamak kolay.
Ben çocuk olayında 40 yaş kadınının ne hissettiğini anlayabiliyorum.
Keşke amip gibi bölünüp cogalsak da bazi parazit adamlara mecbur kalmasak.
Sizin durumunuzda çocuk olsa bile bu aile başınıza acayip musallat olur.
Tek başınıza çocukla yine rahat vermezler.
Off çok üzülüyorum bu durumlara.
Çünkü anne olmayı istemek ve bunun için bir adama mecbur kalmak içimi çok yakan konudur.
 
Uzaktan sallamak kolay.
Ben çocuk olayında 40 yaş kadınının ne hissettiğini anlayabiliyorum.
Keşke amip gibi bölünüp cogalsak da bazi parazit adamlara mecbur kalmasak.
Sizin durumunuzda çocuk olsa bile bu aile başınıza acayip musallat olur.
Tek başınıza çocukla yine rahat vermezler.
Off çok üzülüyorum bu durumlara.
Çünkü anne olmayı istemek ve bunun için bir adama mecbur kalmak içimi çok yakan konudur.
üstüne bir de benim gibi kürtaj sonrası rahim hasarı yaşayıp, o kadar tüp bebek tedavisi görmüş. Psikolojimi dzüelteyim de o embriyoları öyle transfer ettireyim diyen birinin bunları yaşaması tarif edilemez bir duygu. O nedenle mesajıma beğenmedim ifadesi bırakanları anlayamıyorum.
 
Embriyodan evvel yumurta rezervlerinize baktırın, mümkünse yumurta dondurun. Bu adamdan çocuk yaparsanız gider yeğenine babalık eder, çocuklu kadın bulur evlenir ona babalık eder, sizden olana baba olmaz. Adamın derdi zoru sizle zaten. Sizden olan her şeye düşman her şeye kinli.
 
Sevgi yok, anlayış yok, huzur yok, cinsel istek yok, aile birliği yok.
Evlilikte olması gereken maddeleri yazın bir kağıda tikleyin, elle tutulur ne kalacak bakın.
Böyle bir evlilik sizi bugüne kadar mutlu etmemiş ki bundan sonra etsin.
Dünyaya gelecek olan çocuğun herşeyi değiştireceğini sanıyorsanız büyük yanılgı.
Tam tersi ilk doğduğu zamanlar eşler arası kriz dönemleri yaşanır.
Çocuğunuzun mutlu bir aile yapısı içinde büyüme hakkı yok mu? Onun seçimi olmayan bir hayatın içine doğacak. Sizce bu sırf kendinizi düşünmek olmayacak mı?
Sizin seviyenizde ki bir kadın için bu tarz insanlarla bir arada ve sürekli savaş halinde olmak, ruh sağlığınız kadar kariyerinizi, geleceğinizi bile etkiler. Çünkü karar alırken yaşadığınız manipülasyonlar yüzünden kendinizi öncelik almazsınız. Başkaları için yaşarsanız yanlış planlar yapma ihtimaliniz de çok çok yüksek. Buna gerek var mı? Gördüğünüz değer, bu insanlar buna değiyor mu?

Anlaşmalı çekişmeli boşanma konusunda da fikrim hep aynı.
Çekişmeli boşanma belki maddi olarak bir miktar fazla kazandırır.
Ama yaşattığı sinir harbi, kaybettirdiği zaman, psikolojik yıpranmanın götürüsü, maddi gelirin getirisini siler.
Buna birebir şahit olduğum çok yakınımda insanlar var.
Anlaşmalı boşanan bir ayda sildi attı hayatından, gelecek planlarını hayata geçirmeye başladı.
Diğeri 4 yıldır çekişiyor, psikolojik olarak yerlerde.
Karşı tarafın istediği tazminat, enflasyon karşısında 4 yıldan sonra komik bir rakama dönüştü üstelik.
Kendi haklarınızı da koruyarak anlaşmalı boşanma tavsiye ederim.
Karşı taraf yeni bir evlilik planlıyorsa bir an önce boşanma isteğiyle anlaşmayı kabul etme olasılığı yüksek olabilir.
Nabız yoklayın ona göre kararınızı verin.
 
üstüne bir de benim gibi kürtaj sonrası rahim hasarı yaşayıp, o kadar tüp bebek tedavisi görmüş. Psikolojimi dzüelteyim de o embriyoları öyle transfer ettireyim diyen birinin bunları yaşaması tarif edilemez bir duygu. O nedenle mesajıma beğenmedim ifadesi bırakanları anlayamıyorum.
Yumurta dondurmak daha iyi fikir. Buna inanin. Maddi imkaniniz var nasilsa. Bu yolu deneyin derim..
 
Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.

30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.

Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.

Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.

Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.

Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.

Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.

Elti ile çok sorunlar yaşadım.

Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!

Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.

4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.

Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.


Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.

Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.

Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?

Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.

Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.

Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.

Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.


Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.
Ben okuduğum şeyde Bi evlilik, aile göremedim üzgünüm karşı taraf bence gerçekten başından sevmeden evlenmiş sadece çıkarları için bu evlilik olmuş gibi anne olmak istemenizi anlıyorum ama bu adamdan olmak zorunda mı evlat edinin yada yoldan geçen birinden hamile kalın daha iyi çünkü bu aile bana pek normal gelmedi ileride peşine takılır çocuk bahanesi ile başını agrıtır
 
Avrupa da yaşayan bir tanıdığım sperm bankasından hamile kaldı. Bana ben anne olmak istedim ama buna layık baba karşıma çıkmadı dedi. Açıkcası bana normal geldi. Eğer anne olmayı bu kadar çok istiyorsanız ve çocuğuma kendi başıma yeterim bu adam başıma bela olmaz derseniz aklınızda kalmasın hamile kalın ayrılın(ciddi linç yiğeceğimi bilerek yazıyorum) bu işin duygusal tarafı mantıklı olan ise bir gün bile evli kalmamanız. (hiç bir zaman mantığımla hareket etmedim)
 
boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış

Adam sizinle mantik evliligi yapmiş. Cocuk için + calişip para kazandiginiz için evlenmiş.
Cocuk yok, bir de işten ayrilmayi dusunmussunuz adamin evli kalmasi icin bir neden kalmamiş haliyle ama sizin gercekleri gormeniz icin iyi olmuş.

Ha gormeniz icin adamin bu kadar acik konuşmasina gerek yokmuş davranişlari gayet acik ama sizin bunca şeyin içinde devamli tekrar tekrar hamilelikle ugraşmaniz, evlilik bitiyor adam sevmiyorum diyo hala "ama embriyo" vardi filan...
Pek saglikli dusunemiyorsunuz galiba.
 
Evlilik böyle bir şey değil, al sana araba, ver bana çocuk, evi çıkarayım aradan gibi bir şey değil.

Zaten ne olur ne olmaz düşüncesiyle mal peşine düşüyorsa bir insan, aklının bir yerlerinde boşanma fikri vardır, sadece gününü bekliyordur.

Yazdığınız problemlerin hepsini hellettiğinizi farz edelim, hepsi çözüme kavuştu, kapandı. Siz bu adama güvenebilir misiniz? Ben güvenmem, güvenemem. En ufak bir tökezlemede gidecek ya da beni yollama peşine düşecek, bir de anneci, ne gerek var?
 
Ben okuduğum şeyde Bi evlilik, aile göremedim üzgünüm karşı taraf bence gerçekten başından sevmeden evlenmiş sadece çıkarları için bu evlilik olmuş gibi anne olmak istemenizi anlıyorum ama bu adamdan olmak zorunda mı evlat edinin yada yoldan geçen birinden hamile kalın daha iyi çünkü bu aile bana pek normal gelmedi ileride peşine takılır çocuk bahanesi ile başını agrıtır
haklısınız, biz bir aile olamadık. Ben de hep bunu söylüyorum.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X