eşimin bana sevgisi azalmış/yokmuş, kendini kandırılmış hissediyormuş

Benim durumumda olsanız ne yapardınız?

  • Boşanırdım

    OY: 309 74,8%
  • Embriyolarımı transfer ettirip bu esnada eşimi gözlemlerdim. Sonra duruma göre hareket ederdim.

    OY: 73 17,7%
  • Zamana bırakırdım

    OY: 31 7,5%

  • Ankete Katılan
    413
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
kv nenin küçük evi satılmıştı, ev alırken o para katıldı. Ruhum o kadar yorgun ki tekrardan çocuk işlerine girecek enerjim yok.
peki eşiniz hiç dönüş yapmak istemedi bu 20 günde. yani pişman olmadı mı? ayrı evde mi kalıyorsunuz?
 
Aynı evde kalıyoruz.
ben buradaki üyeler gibi boşanma taraftarı değilim evliliklerde. eğer bir yolu varsa kurtulmasından yanayım her zaman.
tabi ki seni sevmiyorum diyen biriyle ne kadar kurtulur onu bilemiyorum ama bazen insanlar birbirine sinirle birçok şey söyleyebiliyor. aynı evde mi yaşıyorsunuz diye ondan dolayı sordum. eşiniz belki o an sinirle söylemişse ve sonradan belki davranışları ile pişmanlığını göstermişse. en azından bir kurtulma yoluna girer mi diye düşündüm.
açıkçası herkesin kendi düşüncesi ama inanın evlilik olmasa da birçok ilişki tecrübe etmiş biri olarak söylüyorum ki, birinden boşanıp diğeriyle evlenseniz onda da çekeceğin bir sürü dert sizi bekliyor. ha bu demek değil birinin kahrını ömür boyu çekin. ama eğer ufacık da olsa umut varsa en azından çocuk sahibi olmak için son bir fedakarlık gösterebilirsiniz belki diye yorum yapmak istedim.
 
ben buradaki üyeler gibi boşanma taraftarı değilim evliliklerde. eğer bir yolu varsa kurtulmasından yanayım her zaman.
tabi ki seni sevmiyorum diyen biriyle ne kadar kurtulur onu bilemiyorum ama bazen insanlar birbirine sinirle birçok şey söyleyebiliyor. aynı evde mi yaşıyorsunuz diye ondan dolayı sordum. eşiniz belki o an sinirle söylemişse ve sonradan belki davranışları ile pişmanlığını göstermişse. en azından bir kurtulma yoluna girer mi diye düşündüm.
açıkçası herkesin kendi düşüncesi ama inanın evlilik olmasa da birçok ilişki tecrübe etmiş biri olarak söylüyorum ki, birinden boşanıp diğeriyle evlenseniz onda da çekeceğin bir sürü dert sizi bekliyor. ha bu demek değil birinin kahrını ömür boyu çekin. ama eğer ufacık da olsa umut varsa en azından çocuk sahibi olmak için son bir fedakarlık gösterebilirsiniz belki diye yorum yapmak istedim.
Sen yanlış hatırlıyorsun 'sadece sevgim azaldı' dedim diyor bana. Ben de öyle düşündüm. Netice de majör bir boşanma nedenim yoktu. Adamın kötü alışkanlığı, aldatma şiddet yok. Bazı şeyler yoluna girebilir diye düşündüm hep. Yuva kolay kurulmuyor. Her evlilikte sorunla rolır diye düşündüm. Son 6 aydır bir tuhaf eşim. Bugün BEN yorulmaya jarra verdiğimi belirten bir mesaj attım. Evde eşyalarını rahat toparlaması için geceyi başka bir yerde geçireceğim.
 
1 ve 1. 5 yaş. Yaşı da mı önemli ☺️
Yani 38 yasında falan o embriyolarınızda kullanılan yumurtalar , onu sormak istemiştim . Cok fazla bir fark yok baktığınız zaman .

Ben olsam yine de embriyoları transfer ettirirdim , o adamdan da varla yok arası bir baba olacağını düşünüyorum, cok da başınıza bela olacağını sanmam ilgisiz bir baba olur Şam babası olur olsa olsa. Sonra da boşar ve bebeğime aslanlar gibi bir cici baba bulurdum
 
Yani 38 yasında falan o embriyolarınızda kullanılan yumurtalar , onu sormak istemiştim . Cok fazla bir fark yok baktığınız zaman .

Ben olsam yine de embriyoları transfer ettirirdim , o adamdan da varla yok arası bir baba olacağını düşünüyorum, cok da başınıza bela olacağını sanmam ilgisiz bir baba olur Şam babası olur olsa olsa. Sonra da boşar ve bebeğime aslanlar gibi bir cici baba bulurdum
3'ü de pgt li ama. Genetik olarak sağlıklı.
 
Sen yanlış hatırlıyorsun 'sadece sevgim azaldı' dedim diyor bana. Ben de öyle düşündüm. Netice de majör bir boşanma nedenim yoktu. Adamın kötü alışkanlığı, aldatma şiddet yok. Bazı şeyler yoluna girebilir diye düşündüm hep. Yuva kolay kurulmuyor. Her evlilikte sorunla rolır diye düşündüm. Son 6 aydır bir tuhaf eşim. Bugün BEN yorulmaya jarra verdiğimi belirten bir mesaj attım. Evde eşyalarını rahat toparlaması için geceyi başka bir yerde geçireceğim.
hadi ya hayırlısı olsun. eşyalarını mı topluyor.
yani şöyle ki, bu elti kavgası benim etrafımda da yaşayan arkadaşlarım oldu. çok benzer hatta okurken de aklıma geldi. benim arkadaşım da bi devlet dairesinde çalışan kültürlü bir kızdı. eltisi de yıllar önce küçücükken evlenmiş 10 yıllık falan evliydi ama ondan da küçüktü. ama ona rağmen o kız benim arkadaşımı çekemedi ve sürekli alttan alttan laf sokmalar vs. yani nasıl desem o zaten onlarla 10 yıl yaşamış nabza göre şerbet veren bir tipti. benim arkadaşım daha kültürlü kendisini ifade eden, daha net ve dürüst biriydi o yüzden ailede pek tutulmadı onun tavırları. kocası da doğal olarak bu durumu karısına yıktı. yani o kadar benziyor ki durumlar. yani ben sizde de eşinizin gaza geldiğini hissediyorum. biraz rotayı değiştirip nabza göre şerbet vermeyi deneseniz. yani eltinizle yalandan da olsa barışır gibi yapıp, yine kimsenin görmediği yerde tavrınızı falan koysanız. yani evliliğe bir el atsanız yeniden acaba eşinizin tavrı değişir mi.
çünkü eşinizin en önemli ki beni inanın görmedim etrafımda gözü dışarıda olmayan bir adam ki en önemli özelliği bana göre bu, sadece çalışıp evinde olan bir adamı kaybetmeyin derim. burada da okuyorsunuz, ben de sürekli başımdan geçiyor erkeklerin derdi karısı değil artık sosyal medyada daha fazla kimle ne yaşarım derdindeler.
umarım herşey sizin için hayırlısı ne ise öyle olsun
 
Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi.
Şu cumlelerin aynısını duydum. Noktasından virgülüne kadar. Ayrica
Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.

30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.

Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.

Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.

Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.

Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.

Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.

Elti ile çok sorunlar yaşadım.

Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!

Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.

4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.

Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.


Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.

Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.

Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim

Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.

30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.

Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.

Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.

Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.

Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.

Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.

Elti ile çok sorunlar yaşadım.

Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!

Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.

4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.

Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.


Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.

Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.

Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?

Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.

Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.

Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.

Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.


Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.
Size bir şey diyeyim mi eşinizin size sarfettiği cümlelerin aynısını ben işittim. Ve ben sonuç olarak boşandım. Böyle tiplere çaba sökmez. Çünkü onlar kafasındakine inanır sana değil. Ağzının payını verseydiniz içiniz soğurdu en azından ama o da olmaz. Çünkü ben yaşadım. Bu işin sonu yok bacım. Boşanma en iyi yol.
 
Şu cumlelerin aynısını duydum. Noktasından virgülüne kadar. Ayrica



Size bir şey diyeyim mi eşinizin size sarfettiği cümlelerin aynısını ben işittim. Ve ben sonuç olarak boşandım. Böyle tiplere çaba sökmez. Çünkü onlar kafasındakine inanır sana değil. Ağzının payını verseydiniz içiniz soğurdu en azından ama o da olmaz. Çünkü ben yaşadım. Bu işin sonu yok bacım. Boşanma en iyi yol.
Ağzının payını veremiyorsun ki? Hep haklı çıkma peşinde. Beni başka başka yerlerden vuruyor. Rahimle vurmaya devam ediyor beni. Allaha havale ettim.
 
Sizi sevse zaten ezdirmezdi böyle…Belki bu dediğime kızacaksınız ama böyle bir adamdan çocuk sahibi olacağınıza gidin evlat edinin daha iyi…Şimdi boşanırsanız tüm bağlarınız kopacak kurtulacaksınız ama arada çocuk olursa mecburen bazı bağlar hep kalacak…Bu seferde size “Beni çocuk için kullandın” bile diyecek…
 
Ben sizin de biraz takıntılı bir yapıda olduğunuzu bu yüzden olmayanı oldurmaya/gitmeyeni ittirip götürmeye çalıştığınızı düşünüyorum.Farkındaysanız adamın size sevgisi saygısı yok..bir eş olarak herhangi bir desteği yok..babanız hastahanedeyken bile sizin üzüntünüzü paylaşmamış..işten ayrılsanız bir bardak su bir lokma ekmek vermeyecek..yüzünüze karşı da sizi sevmediğini söylüyorken hatta onu kandırarak evlendiğinizi söylüyorken neden ve nasıl anketinizde "zamana bırakırdım" seçeneğine yer verebiliyorsunuz ki? Evet çocuk sahibi olmak istiyorsunuz anlıyorum ama bu çocuğun dna sında kayınvalidenizin genleri de olacak..isteseniz de istemeseniz de çocuğunuz onun eli değerek büyüyecek ..gerçekten böyle birşey istiyor musunuz?
Babam hasta iken eşim yanımda oldu. Baba ın hastaneye kaldırıldığını öğrendiğimiz gün kv ile tapu randevular varmış. Eşim annesini evden alıp tapu işlerini halletti. Dönüşte kv yanıma uğramadı. Bunu dile getirdiğimde eşim de gerek yok dedi.
 
Bu genlere sahip bir insanın çocuğunu dünyaya getirmek bayağı üzücü olurdu. Böylelerinin soyu devam etmemeli.

Eğitiminize paralel, bakış açınıza çok şaşırdım. Bu kadar olayı yaşayıp susan, düzelir diye bekleyen genellikle maddi geliri ve sığınacak bir yeri olmayan kadınlar yapıyor.

Güzel bir gelecek diliyorum.
 
Yaş itibarı ile o embriyolar sizin son şansınız.Aklı başında kariyerli, çocuğa bakıp sahip çıkabilecek insansınız.Gerçekten anne olmak istiyorsanız embriyoları koydurun, arayı bir süre iyi tutun.Burada anne olmayı ne kadar istediğinize göre bencil davranın.
 
Güncelleme: Dün eşime ayrılmak istediğimi belirten mesaj gönderdim. Bir günde ne değiştiğini sormuş. "Seni sevmiyorum, evlenirken de sevmiyordum, başka biri olursa çocuk sahip olma şansımı kullanayım" sözlerin beynimden çıkmıyor, embriyolar boşanma nedeni ile imha edilecek onları düşünüyordum diye yazdım. embriyoları Eşyalarını rahat toplaması için dün evde olmayacağını belirttim. "Baştan beri yaşanan olaylar nedeni ile sevgim azaldı dedim. Ya sen yanlış anladın ya da ben yanlış ifade ettim diye yazmış" eşyalarının bir kısmını almış.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X