Belki bu biraz kötü bir olay gibi görünebilir ama, ben düzeleceğimizi bilsem, destek almaya bile varım.tamam bak annen ve babanın çocuğu olmak yerine hataları yüzünden ebeveyn olmuşsun onlara kendi kurduğun aile çok yıpranmış gitmek isteyen ne olursa olsun gider
ailen için kendi aileni üzmemeyi biraz kötü yolla öğrenmişsin
ama emin ol bu şekilde ilişkiyi kurtaramazsın
öncelikle sen bir annesin kalk ağlamayı bırak duşunu al kendine makyajını yap
hatalarını anlamışsındır diye düşünüyorum
kimse vazgeçilmez değildir eşin sınıra gelmiş
gerçekten kurtarmayı o da istiyorsa adam akıllı konuş sakin ve mantıklı terapi alın
bak you tube da aile danışmanları videoları var onları izle
Ben anliyorum bu tur kusar gibi yorum yapanlar evli degil cocuklari yok. Hatta cogu hic sevilmemis bile siz birbirimize cok asiktik vs. Yazinca canlari acidi olabilir allah onlara da versin.. Milletin acisindan zevk alan asalak tipler var. Onlarin mesajlarini gozardi edin hatta konunuza yazmalarini engelleyin. Yapici yorumlari dikkate alin. Evliliginizi kurtarmak icin care ariyorsunuz burada. Bosanmak icin degil. Algilamamislar demekki...Hayır gerçekten, kimse birbirimizi severek evlendiğimizi, insanların bize imrekenerek baktığını, hep övüldüğümüzü falan bahsetmiyor. Kötü olan şeylerin üzerinde duruyorlar. Alkolik değilim, kumarbaz değilim ya da aldatıp onu rezil etmedim. İnsanların kinini ve birşeylerin bu kadar çabuk bitebileceğini düşünmelerine anlam veremiyorum gerçekten.
bak sana bir abla olarak tavsiye veriyorumBelki bu biraz kötü bir olay gibi görünebilir ama, ben düzeleceğimizi bilsem, destek almaya bile varım.
Çok geçmiş olsun yaşadiginiz stres hafife alinacak turden degil. Size tavsiyem asla ve asla laflara inanmayin. Hiçbir zaman bana onu diyen insan nasil bunu yapar demeyin. Adalet mahkemesi bile yalanla idare olunurken iki dudak arasindan çikan, hiçbir zahmeti olmayan sozcukleri kullanmak sizce de kolay degil mi? 3 sene evlilikde ne zaman sevdiniz, ne zaman anlaşamadiniz, ne zaman koptunuz inanin anlayamadim. Çunki cok kisa bir sure bu kadar şeyi yaşamak ve aniden degişmek için. Başka bir hataniz da mutlulugunuzu goz onunde yaşamamaliydiniz. Tabi oyle yaşadiysaniz. Belki sarmaş dolaş resimler paylaşmişsiniz. Size imrenen insanlarin imrendigini mi, kiskandigini mi, haset apardigini mi bilemezsiniz ve nazar en buyuk dusman. Bunu hafife almayinMerhaba arkadaşlar. Olabildiğince kısa ve öz anlatmaya çalışacağım,
Eşimle 3 seneye yakındır evliyiz. Severek evlendik. Nişanlı olduğumuz dönemde 3 ay gibi bir süre iç güveysi geldi ailemin yanına. Babamla beraber çalıştılar. Kavga etmediğimiz zamanlarda birbirine çok aşık olan iki insan görürsünüz, herkes bize bakar imrenir. Herkes eşime beni över, bana eşimi. Seni seviyorum değil de, sana tapıyorum derdi. Hep derdim ki ''Ben eşimi bırakırım, eşim beni bırakmaz''. Evlendikten sonra, benim ailem yazlık yerde oturduğu için her hafta eşimle annemlere giderdik, herşeye tamam derdi ama fikrini de söylerdi. Bir hafta yorgun hisseder gitmek istemezdi, bir hafta o benden çok isterdi ama istese de istemese de benim için giderdik. Çok kavga etmezdik ama ettik mi çok ağır olurdu. Ben kendi aileme de onun ailesine de hiçbir söylemem genelde. Artık iş çıkmaza girdiği zaman, bizi durdurması için birilerini arardım. Önceden çok sakin olan eşim zamanla çok fevri agresif bir insana döndü. Ben kendimi törpüp toparladıkça o bozuldu. Bizim Haziran ayında bir oğlumuz oldu. Zor bir lohusalık geçirdim denemez, geçirdiysem de hep kendi içime attım. Kayınvalidem 1 hafta. Annem 1 ay olmak üzere yanımızda birileri vardı.Daha sonra ben bebeğime alıştığım için doğum iznim bitene kadar tek başıma baktım. Daha sonra bebeğim 4-5 ay arasıyken eşim pek taraftarı olmamasına rağmen annemi yanımıza aldık. O bebeğe baktı biz çalıştık. İlk bir ay güzeldi, eşim derdi hatta ''İyiki geldi annen, bak kocaman aile gibi olduk, ev kalabalıklaştı'' diye. Daha sonra annemin karakterinden ve yapısından ötürü (daha öncede eşime defalarca kez kaba ve kırıcı konuşmaları oldu) biz tartışmaya başladık. Ben annemle tartıştıkça eşimden yardım istedim, o pek karışmak istemedi aramıza girmemek için. Bu arada bizim eşimle yine bir kavgamız sonucu bana boşanma davası açtı. Ertesi gün pişman olduğunu söylesede boşanma davasını kapatmadı, hep erteledi, bu hafta müsait olunca yapıcam, bu hafta olmadı öbür hafta falan derken bu böyle kaldı. Elime boşanma kağıdı geldi ama barıştığımız için o küçücük kağıdı kafama takıp huzurumu bozamayacaktım. Daha sonra annemle yine bir münakaşa oldu, sürekli beni evime götürün burda durmak istemiyorum diyordu. Ama hergün söylüyordu bunu. Zorla tutuyorsunuz falan demişti. Bana en sonunda tak etti, aldım bir gün onu çocuğu eşime emanet edip evine bıraktım. Evleri kırsalda kalıyor o yüzden uzak, biz şehir merkezinde oturuyoruz. Annemi eve bıraktığımda mahalledeki komşulara bağıra bağıra beni kovdular, kocası beni istemedi kovdular diye bağırdı. Doğup büyüdüğüm mahalleden utanarak arabaya atladım kaçtım hiç durmadan. O günden sonra annemle hiç konuşmadım. Bebeğimi bakıcıya verdik falan derken, ben toparlamaya başladığımızı düşünürken olanlar oldu. Eşim akşamları eve gelmemeye başladı, sabah gelip duşa girip işe gidiyordu. Ben bu duruma 3 günnden fazla dayanamadım. Böyle olmaz o zaman topla eşyalarını git bu evden dedim. Tamam dedi eşyalarını toplamaya başlarken benim zoruma gitti, konuşmaya başladım, bir süre sonra seni sevmiyorum istemiyorum artık lafı çıktı ağzından, senden 5 dakika uzak kalınca mutlu oluyorum falan dedi, daha birsürü şey... Sonra büyük kavgaalar sonucu o evi terk etti. Ailesi öğrendi tabi boşanacağımızı, insanlar kahroldu. Ben eşimi çok sevdiğim için bu durumu hiç kabullenmek istemedim. İlk defa kendi isteğim dışında kilo vermeye başladım. Ağlamak istiyorum, kırıp dökmek istiyorum ama oğluma bakmak zorundayım, işten eve gelince oğluımu yıkayıp yedirip yatırıyordum daha sonra başlıyordum ağlamaya. Günler geçmiyordu. Beni sevmeyişi terk edişi zoruma gidiyordu. Daha iki gün önce ''Sen her sabah böyle mutlu uyansan dünyalar benim olur'' diyen. Sabah benim uykumu bölmemek için çocuğun altını değiştirip yediren daha sonra beni kaldıran adam gitmiş, bambaşka bir adam gelmişti.
Boşanma davasını çekişmeli açmıştı, anlaşmalıya çevirip daha hızlı boşanabileceğimizi söyledim, iş yerinden izin alıp onnu aldım, adliyeye gittik ama son kez konuşmak istedim. Ama tabi çok çıldırdım. Ben sinirlendiğimde çok yanlış hareketler yapabilen biriyim. Ne yaptığını sordum, herşeyin bu kadar kolay olamayacağını söyledim, çocuğunu ve beni çok seven adam günlerdir bizi görmüyordu. Daha sonra anlattı, ailemden dolayı böyle yaptığını söyledi. 4 senelik birlikteliğin patlamasını yaşadığını söyledi. Beni mutlu etmek için kendinden ettiği fedakarlıkları anlattı. HAKLIYDI. Çok şey yapmıştı, hiç beni üzmemişti. Ama ben ona bunları yaptığımın farkında değildim. Ben de onu mutlu sanıyordum. Senin gibi biri bu dünyada yok dedi. Beni senden başkası anlayamaz, dışarda kalıyorum ama senin sağladığın düzeni bulamıyorum dedi. Ama hiç sevdiğini söylemedi. Olmaz diyor, nuh diyor peygamber demiyor. Boşanacak yani yüzde yüz. Ben gururuma yediremyiorum ama çalamakta istiyorum, onun daha düne kadar bana çok aşık olduğunu biliyorum ama bugün aynı şeyleri konuşamıyorum. Tam 1 hafta sonunda baktım ki artık dayanamıyorum, durumu çocuğa yansıtmaya başlayacağım, bildiğin deliriyordum artık, gözyaşlarım durmuyordu artık. Aldım elime telefonu yazdım da yazdım, sen gelmezsen ben gelicem dedim. Tabiki de çocukla öyle dışarda fellik fellik onu aramayacaktım ama söyledim işte. Çare aradım kendime. Baktım yoldayım geliyorum dedi, bekle dön eve, neredeysen alıyım dedi. Cevap vermedim. Kandıracak sandım. Daha sorna geldi, senin hayallerin için geldim dedi. Senin mutluluğun için geldim dedi ama hiç sevdiğini söylemedi, Eski eşim gibi davranmadı. Düzeleceğimize inanmadığını, deneyeceğini söyledi, boşanma davasını kapatmayacağını, günü gelene kadar ikimiz için de beraber olmamız gerektiğini, benim psikolojim için geldiğini söyledi. Kadınlık gururum falan hiç kalmamıştıki artık zaten, ona da tamam dedim. Tüm haftasonu eski halimiz gibi gezdik dolaştık, oğlumuzla birşeyler yaptık. Ama her gece koltukta yattı, yanıma gelebilecek bir durumda olmadığını, içindeki nefreti anlattı. Ona da tamam dedim. Bana tam benim eşim gibi davranacakken, kendini hep durdurdu. Psikolojisi çok bozulmuş, en ufak şeye bile sinirlenmeye başlamış.
Ben çok yoruldum. Ne yapmalıyım, durum nereye gidiyor. Normal bir hayatım olacak mı bilmiyorum.
Kimseye anlatamıyorum, anlamıyorlar. Hiç sağlıklı değilim...
Çocukları kullanmak mı? Evlilik düzelsin diye yapılan çocukla şu söylediğinizin hiç bir farkı yokCok uzuldum. Cocuklara ogretseniz baba burda kal desinler. Gitme desinler. Dayanamaz kalir bosanmaktan vazgecer. Merhametli vicdanli insan belli. Yavas yavas gecer kirginligi da.
Evliliği bitirmenin kolay olmadığını kimse anlamıyor. Aynen öyle, eğer var ise düzelmenin yollarıni arıyorum. Bittiğini defalarca duymak değilBen anliyorum bu tur kusar gibi yorum yapanlar evli degil cocuklari yok. Hatta cogu hic sevilmemis bile siz birbirimize cok asiktik vs. Yazinca canlari acidi olabilir allah onlara da versin.. Milletin acisindan zevk alan asalak tipler var. Onlarin mesajlarini gozardi edin hatta konunuza yazmalarini engelleyin. Yapici yorumlari dikkate alin. Evliliginizi kurtarmak icin care ariyorsunuz burada. Bosanmak icin degil. Algilamamislar demekki...
Bu hayatta baya yol katetmissiniz. Sevip sevilmissiniz. Nur topu gibi evlatlariniz var. Cok sanslisiniz. Esinize de kendinize de herseyin duzelmesi icin sans verin. Hata yaptiginizi dusunuyorsaniz telafi etmeye calisin. Zaman herseyin ilacidir sabredin. Evlatlariniz icin de moralinizin dusuk oldugunu asla onlara belli etmeyin. Yazdiginiz yazidan esinizin yesil isik yaktigi cok bariz anlasiliyor bu yuzden ben umut var diyorum.
Aminn aminnBen üniversitedeyken o zamanki sevgilim dahil, yurttaki oda arkadaşım dahil kaç kişi kötü kocayı çekip çekip 'ben sizin için boşanmiyorum yavrum,sizin için çekiyorum' diye psikolojisini mahveden annesine 'anne,Birak şu adamı gel benim şehre. Bak burada ev var,ben de çalışıyorum, (belki abim/ablam da para verecek) vs dedi, yanına çağırdı
Gelen anne sayısı sıfır
Verilen tek cevap şu; "bu saatten sonra ele mi güldüreyim kendimi"
Benim o zamanki ex mesela, çocukluğu annesinin ağladığı her gün kendine kızarak geçmiş, annem benim yüzümden çekiyor diye. Israrla cagirmasina rağmen annesi gelmeyince ilk defa gerçekle yüzleşmişti ki olay onunla alakalı değil...
Ben çok üzülüyorum cidden böyle şeylere. Allah tüm çocukları böyle bencil ailelerden korusun
aynısının benzeri kuzenimAminn aminn
bitmiyor ne yazık ki ARdi arkası kesilmiyor
Allah kimseyi sinamasin tabi ama ablam mesela önce dedi ki özelde çalışıyorum devlete atanayim bosayacagim .atandı
Sonra arkamda annem babam destek mi sanki dedi (annemin babamın haberi yoktu nereye destek olsun) neyse annemler öğrendi destek oldular tabi ki el birliğiyle destek olduk, sonra niye annemlere söylediniz ben çocukları ne yapayım çocuklar için kalıyorum yazık babasız mi buyusunler dedi, buyusunler abla babası başında mi duruyor sanki her akşam kadinla, bı saat görmesi çok matah bişey mi filan olmuştum, sonra olayı ailem Ankara'da yaşıyor oraya çevirdi ben bosanirsam bu şehirde olmamaliyim Ankara'ya tayinim çıkmalı ama tayinimi aldiramiyorum dedi, yoo yasada boşanan kadını güvenlik sebebiyle tayin yapıyorlar dedim, nitekim Ankara'da boşluk açıldı haber ettik hatta sürekli takip ettiğimiz için, babama şey demişsinirimden gülüyorum yanlış anlaşılmasın da
Benim açılan boşluktan haberim yoktu bana şu tarihte dolar denmedi geç kaldım maalesef
Offf şimdi de kredi borcu ödüyorum Agustosa bitecek bitsin de bosancam diyo ama ben artık beni böyle şeyler için arama ilgilenmiyorum dedim.
Doydum çünkü
Anladım anlayacağını, kafi.
Ay öyle papatya gerçektenaynısının benzeri kuzenim
hep bahanesi var
ve milletin resmen ruhunu sömürüyor ya bu tür insanlar
en güzelini yapmışsınız bence de dinlemeyin
ayy gerçekten aynısı tüm sülaleyi birbirine katarlar sonra paşammm aşkım diye fotoğraflar ben artık gıcık oluyorumAy öyle papatya gerçekten
Ablama aşık bir kızım aslında, ama böyle yaptikca yaka silkmistim
Arıyorum iyi misin vs diye, hani dün kıyamet kopmuş çünkü, bosaniyorum ben diye aranmisim filan
Bana verilen cevap İYiyim oteldeyiz kayağa geldik ya da sinemadayiz( başbaşa Olan şeyler bide bunlar )
Veya pat story görüyorum birlikte biralari kapmislar oh mis eğlenceler filan ya da romantik yemekaltında biricik karicim, çok seviyorum kocacimlar story de kahkahalar
Üstüme iyilik sağlık beni niye dün harap ettin kız o zaman, tüm gece üzülmüş zor uyumusum filan sana üzülmekten
ayy gerçekten aynısı tüm sülaleyi birbirine katarlar sonra paşammm aşkım diye fotoğraflar ben artık gıcık oluyorum
hiç kendini üzme hayatını da etkilemesin annemin tansiyonları çıkardı:)) birde arar anneme ağlar
ben en son dedim ki bizi artık rahat bıraksın yaşıyor hayatını sen burda perişan olup bizim burnumuzdan getiriyorsun diye
aradan kaaç sene geçti hala boşanacak :))
Valla sen haklısın deyip pohpohlamak en kolayı. Hatalarını görsün de düzeltsin diye yazıyoruz. Bugün evliliği kurtarıp yarın aynı tas aynı hamam devam ederse o işin geri dönüşü de olmaz. Emin olun dünya üzerinde herkes bir şekilde sevgi görüyor siz dert etmeyin o kadarını. Verdiğiniz yapıcı tavsiye “çocuğu tembihle baba gitme desin” olmuş. Adam zaten acıdığı için gitmeyecekse ne anlamı var? Bu işin çözümü konu sahibinin bireysel terapi alması ayrıca aile terapisi de lazım. Bunca yıl her şeyi halı altına süpüre süpüre bu hale gelmişler zaten.Ben anliyorum bu tur kusar gibi yorum yapanlar evli degil cocuklari yok. Hatta cogu hic sevilmemis bile siz birbirimize cok asiktik vs. Yazinca canlari acidi olabilir allah onlara da versin.. Milletin acisindan zevk alan asalak tipler var. Onlarin mesajlarini gozardi edin hatta konunuza yazmalarini engelleyin. Yapici yorumlari dikkate alin. Evliliginizi kurtarmak icin care ariyorsunuz burada. Bosanmak icin degil. Algilamamislar demekki...
Bu hayatta baya yol katetmissiniz. Sevip sevilmissiniz. Nur topu gibi evlatlariniz var. Cok sanslisiniz. Esinize de kendinize de herseyin duzelmesi icin sans verin. Hata yaptiginizi dusunuyorsaniz telafi etmeye calisin. Zaman herseyin ilacidir sabredin. Evlatlariniz icin de moralinizin dusuk oldugunu asla onlara belli etmeyin. Yazdiginiz yazidan esinizin yesil isik yaktigi cok bariz anlasiliyor bu yuzden ben umut var diyorum.
Her hafta kayınvalidenize gider miydiniz? Sizin hiç özeliniz olmadı mı, çalışan insanlar evimde ayaklarımı uzatıp dinlenicem diye hafta sonunu iple çeker. Belli ki sizi kırmak istememiş, kendiliğinizden anlarsınız diye hastayım demiş. Adama resmen zulmetmişsiniz.Merhaba arkadaşlar. Olabildiğince kısa ve öz anlatmaya çalışacağım,
Eşimle 3 seneye yakındır evliyiz. Severek evlendik. Nişanlı olduğumuz dönemde 3 ay gibi bir süre iç güveysi geldi ailemin yanına. Babamla beraber çalıştılar. Kavga etmediğimiz zamanlarda birbirine çok aşık olan iki insan görürsünüz, herkes bize bakar imrenir. Herkes eşime beni över, bana eşimi. Seni seviyorum değil de, sana tapıyorum derdi. Hep derdim ki ''Ben eşimi bırakırım, eşim beni bırakmaz''. Evlendikten sonra, benim ailem yazlık yerde oturduğu için her hafta eşimle annemlere giderdik, herşeye tamam derdi ama fikrini de söylerdi. Bir hafta yorgun hisseder gitmek istemezdi, bir hafta o benden çok isterdi ama istese de istemese de benim için giderdik. Çok kavga etmezdik ama ettik mi çok ağır olurdu. Ben kendi aileme de onun ailesine de hiçbir söylemem genelde. Artık iş çıkmaza girdiği zaman, bizi durdurması için birilerini arardım. Önceden çok sakin olan eşim zamanla çok fevri agresif bir insana döndü. Ben kendimi törpüp toparladıkça o bozuldu. Bizim Haziran ayında bir oğlumuz oldu. Zor bir lohusalık geçirdim denemez, geçirdiysem de hep kendi içime attım. Kayınvalidem 1 hafta. Annem 1 ay olmak üzere yanımızda birileri vardı.Daha sonra ben bebeğime alıştığım için doğum iznim bitene kadar tek başıma baktım. Daha sonra bebeğim 4-5 ay arasıyken eşim pek taraftarı olmamasına rağmen annemi yanımıza aldık. O bebeğe baktı biz çalıştık. İlk bir ay güzeldi, eşim derdi hatta ''İyiki geldi annen, bak kocaman aile gibi olduk, ev kalabalıklaştı'' diye. Daha sonra annemin karakterinden ve yapısından ötürü (daha öncede eşime defalarca kez kaba ve kırıcı konuşmaları oldu) biz tartışmaya başladık. Ben annemle tartıştıkça eşimden yardım istedim, o pek karışmak istemedi aramıza girmemek için. Bu arada bizim eşimle yine bir kavgamız sonucu bana boşanma davası açtı. Ertesi gün pişman olduğunu söylesede boşanma davasını kapatmadı, hep erteledi, bu hafta müsait olunca yapıcam, bu hafta olmadı öbür hafta falan derken bu böyle kaldı. Elime boşanma kağıdı geldi ama barıştığımız için o küçücük kağıdı kafama takıp huzurumu bozamayacaktım. Daha sonra annemle yine bir münakaşa oldu, sürekli beni evime götürün burda durmak istemiyorum diyordu. Ama hergün söylüyordu bunu. Zorla tutuyorsunuz falan demişti. Bana en sonunda tak etti, aldım bir gün onu çocuğu eşime emanet edip evine bıraktım. Evleri kırsalda kalıyor o yüzden uzak, biz şehir merkezinde oturuyoruz. Annemi eve bıraktığımda mahalledeki komşulara bağıra bağıra beni kovdular, kocası beni istemedi kovdular diye bağırdı. Doğup büyüdüğüm mahalleden utanarak arabaya atladım kaçtım hiç durmadan. O günden sonra annemle hiç konuşmadım. Bebeğimi bakıcıya verdik falan derken, ben toparlamaya başladığımızı düşünürken olanlar oldu. Eşim akşamları eve gelmemeye başladı, sabah gelip duşa girip işe gidiyordu. Ben bu duruma 3 günnden fazla dayanamadım. Böyle olmaz o zaman topla eşyalarını git bu evden dedim. Tamam dedi eşyalarını toplamaya başlarken benim zoruma gitti, konuşmaya başladım, bir süre sonra seni sevmiyorum istemiyorum artık lafı çıktı ağzından, senden 5 dakika uzak kalınca mutlu oluyorum falan dedi, daha birsürü şey... Sonra büyük kavgaalar sonucu o evi terk etti. Ailesi öğrendi tabi boşanacağımızı, insanlar kahroldu. Ben eşimi çok sevdiğim için bu durumu hiç kabullenmek istemedim. İlk defa kendi isteğim dışında kilo vermeye başladım. Ağlamak istiyorum, kırıp dökmek istiyorum ama oğluma bakmak zorundayım, işten eve gelince oğluımu yıkayıp yedirip yatırıyordum daha sonra başlıyordum ağlamaya. Günler geçmiyordu. Beni sevmeyişi terk edişi zoruma gidiyordu. Daha iki gün önce ''Sen her sabah böyle mutlu uyansan dünyalar benim olur'' diyen. Sabah benim uykumu bölmemek için çocuğun altını değiştirip yediren daha sonra beni kaldıran adam gitmiş, bambaşka bir adam gelmişti.
Boşanma davasını çekişmeli açmıştı, anlaşmalıya çevirip daha hızlı boşanabileceğimizi söyledim, iş yerinden izin alıp onnu aldım, adliyeye gittik ama son kez konuşmak istedim. Ama tabi çok çıldırdım. Ben sinirlendiğimde çok yanlış hareketler yapabilen biriyim. Ne yaptığını sordum, herşeyin bu kadar kolay olamayacağını söyledim, çocuğunu ve beni çok seven adam günlerdir bizi görmüyordu. Daha sonra anlattı, ailemden dolayı böyle yaptığını söyledi. 4 senelik birlikteliğin patlamasını yaşadığını söyledi. Beni mutlu etmek için kendinden ettiği fedakarlıkları anlattı. HAKLIYDI. Çok şey yapmıştı, hiç beni üzmemişti. Ama ben ona bunları yaptığımın farkında değildim. Ben de onu mutlu sanıyordum. Senin gibi biri bu dünyada yok dedi. Beni senden başkası anlayamaz, dışarda kalıyorum ama senin sağladığın düzeni bulamıyorum dedi. Ama hiç sevdiğini söylemedi. Olmaz diyor, nuh diyor peygamber demiyor. Boşanacak yani yüzde yüz. Ben gururuma yediremyiorum ama çalamakta istiyorum, onun daha düne kadar bana çok aşık olduğunu biliyorum ama bugün aynı şeyleri konuşamıyorum. Tam 1 hafta sonunda baktım ki artık dayanamıyorum, durumu çocuğa yansıtmaya başlayacağım, bildiğin deliriyordum artık, gözyaşlarım durmuyordu artık. Aldım elime telefonu yazdım da yazdım, sen gelmezsen ben gelicem dedim. Tabiki de çocukla öyle dışarda fellik fellik onu aramayacaktım ama söyledim işte. Çare aradım kendime. Baktım yoldayım geliyorum dedi, bekle dön eve, neredeysen alıyım dedi. Cevap vermedim. Kandıracak sandım. Daha sorna geldi, senin hayallerin için geldim dedi. Senin mutluluğun için geldim dedi ama hiç sevdiğini söylemedi, Eski eşim gibi davranmadı. Düzeleceğimize inanmadığını, deneyeceğini söyledi, boşanma davasını kapatmayacağını, günü gelene kadar ikimiz için de beraber olmamız gerektiğini, benim psikolojim için geldiğini söyledi. Kadınlık gururum falan hiç kalmamıştıki artık zaten, ona da tamam dedim. Tüm haftasonu eski halimiz gibi gezdik dolaştık, oğlumuzla birşeyler yaptık. Ama her gece koltukta yattı, yanıma gelebilecek bir durumda olmadığını, içindeki nefreti anlattı. Ona da tamam dedim. Bana tam benim eşim gibi davranacakken, kendini hep durdurdu. Psikolojisi çok bozulmuş, en ufak şeye bile sinirlenmeye başlamış.
Ben çok yoruldum. Ne yapmalıyım, durum nereye gidiyor. Normal bir hayatım olacak mı bilmiyorum.
Kimseye anlatamıyorum, anlamıyorlar. Hiç sağlıklı değilim...
Afedersiniz de "ne kadar kötülük ne kadar bencillik yaparsam yapayım" ne demek? Ne hakkınız var buna? Siz devamlı kavga ortamı yaratın, sinirlenince ağır konuşun ama karşı taraf sonuna kadar sussun katlansın. Niye, siz padişah kızımısınız?Ne kadar kötülük, ne kadar bencillik yaparsam yapayım bu tarz bir olayı hak etmediğimi düşünüyorum. Düzelmeye çalıştım, düzeldim de hatta. Kendi söyledi. Ama benim de yorulabilme imkanım olduğunu kimse anlamadı.
Bu noktada söylemediğiniz bir şeyler var. Adam kafasında bir şans daha vermiş ama duyduğu yada gördüğü bir şeye yine dellenmiş gibi. Yapmıycam dediğiniz bir şey mi yaptınız ya da söylediniz?Bankada faiz hesabına para yatırdığında getirisi olacağını biliyorsun değil mi? Ama buna rağmen bankaya para yatıramyı geciktirmek gibi bu. İnsanı sevginin ve aşkın kurtaracağını düşünen bir insanım ben. Sevipte eşini öldüren türden değil tabikii. Geçen hafta sürekli peşimde dolanıp şarkılar söyleyen, benimle aynı yatağa giren, sabahları kahvaltı hazırlayan, akşam gelince şunu yapalım bunu yapalım diyen adamın, bir anda böyle olup, aylardır böyleyim demesini çözemiyorum. Seven insan sevdiğine kıyamaz, üzülse üzülür. Bilemiyorum gerçekten.
Evliliği bitirmenin kolay olduğunu kimse söylemiyor size zaten ama siz olayları da ilişkinizi de farklı anlatıyorsunuz, daha doğrusu kendiniz de farklı yorumluyorsunuz.. Mükemmel bi ilişkiniz/evliliğiniz hiçbir zaman olmamış ama sanki 1 hafta önce herşey mükemmelmiş gibi bahsediyorsunuz. Eşiniz defalarca sizi terketmiş daha önce, rahatsızlıklarını da belli etmiş demekki bi şekilde, ama siz herşey bir anda oldu gibi düşünüyor öyle anlamak istiyorsunuz. Aslında sorun, sizin, aranızda ne olursa olsun ayrılmayacağınızı sanmanız/düşünmenizden kaynaklanıyor. Yorumlarınızın genelinde de evliliğinizin bittiğini duymak istemediğinizi yazıyorsunuz sürekli, insanların görüşlerini de kabul etmiyorsunuz, eşinizin sizi sevmediğini de söylemesine rağmen kabul etmiyorsunuz, boşanma davanız var ama boşanıyor olduğunuzu da kabul etmiyorsunuz.. kuzum üzgünüm ama söylemem gerekiyor evliliğiniz zaten bitmiş. Olmayanları oldurmaya çalıştığınız sürece siz de ruhen biteceksiniz hayatınız boyunca, lütfen bişeyleri oluruna ve akışına bırakın, bazen hayat istediğiniz gibi gitmez, ama bakarsınız sizin için öylesi daha iyidir. Biraz rahat bırakın artık kendinizi de eşinizi de, bu kadar kontrolcü olmak herşeyi çok yıpratır. Hakkınızda hayırlısı olsunEvliliği bitirmenin kolay olmadığını kimse anlamıyor. Aynen öyle, eğer var ise düzelmenin yollarıni arıyorum. Bittiğini defalarca duymak değil
Destek almak için düzelme beklentisine girmeyin.Belki bu biraz kötü bir olay gibi görünebilir ama, ben düzeleceğimizi bilsem, destek almaya bile varım.
Evliliği bitirmenin kolay olmadığını kimse anlamıyor. Aynen öyle, eğer var ise düzelmenin yollarıni arıyorum. Bittiğini defalarca duymak değil