Dün gece yine benimle kavga çıkarmaya çalıştı. Kuzeni ile görüşecekmiş o çağırmış gidecekmiş. Bunu söylediğinde saat 11 di. Eve gelişi 4 dü. Ben bir kadın olduğunu düşündüğümü söyledim hiç umursamadı. Ne düşünürsen düşün ben sana da kendime de onu yapacak biri değilim, öyle bir şey olsa söylerim dedi. Ben konuşsam da konuşmasam da gidecekti. Normalde asla ama asla ben eşimin o saatte eşimin bir yere gittiğini görmedim. Hem yorgunum gitmek istemiyorum diyor kendi kendine, çünkü benden bir tepki bekliyor. Gitme etme demem için. Sonra da senin yüzünden gidemiyorum diyor. Sakın çıldırma gene dedi, annemleride arayıp ayaklandırma insanları dedi, ki aramayacağımdan o kadar eminki. Sadece beni kızdırmak için çok yanlış hareketler yapıyor.Yok artık. Ekteki konuda geçen koca ile bu konudaki koca aynı kişi mi?
Kışkırtılıyorsunuz. Bu film bitmiş, tekrar tekrar yıpranacağınıza bir psikologla görüşmeye başlamanızı tavsiye ederim.Dün gece yine benimle kavga çıkarmaya çalıştı. Kuzeni ile görüşecekmiş o çağırmış gidecekmiş. Bunu söylediğinde saat 11 di. Eve gelişi 4 dü. Ben bir kadın olduğunu düşündüğümü söyledim hiç umursamadı. Ne düşünürsen düşün ben sana da kendime de onu yapacak biri değilim, öyle bir şey olsa söylerim dedi. Ben konuşsam da konuşmasam da gidecekti. Normalde asla ama asla ben eşimin o saatte eşimin bir yere gittiğini görmedim. Hem yorgunum gitmek istemiyorum diyor kendi kendine, çünkü benden bir tepki bekliyor. Gitme etme demem için. Sonra da senin yüzünden gidemiyorum diyor. Sakın çıldırma gene dedi, annemleride arayıp ayaklandırma insanları dedi, ki aramayacağımdan o kadar eminki. Sadece beni kızdırmak için çok yanlış hareketler yapıyor.
Çok teşekkür ederim bu yorumun için. Ne beni haklı gördün ne onu. Tarafsız bir şekilde beni pohpohlamadın da ama birşeylerin benim için de zor olabileceğini ve gerçekten çabaladığımı gördüğün için çok teşekkür ederim. Bu evlilik bitse bile içime su serptin saol.Aman bırak gitsin kadınlık gururun yokmu falan filan diyemicem hiç çünkü evlilik bitirmek hiç kolay değil herkese davulun sesi uzaktan hoş geliyor ama yaşayan biliyor. Eşimle çok büyük kavga ettik birbirimize demediğimiz kalmadı yanlış biliyorum ama insan sinirle kendine hakim olamıyor ertesi gün anlaşmalı olarak gidip boşanma davası açtık o adliye o başvuru vs yani insanı bitiren bi durum eve geldik beni bıraktı işe gitti eşyalarımı toplucam ama dayanamadım yapamadım aradım çağırdım ayrılmak istemediğimi söyledim napayım bi adım atmalıydım bugüne kadar hep ondan bekledim hep o toparladı. üstelik çocukta yoktu bizde o dönem. Tamam dedi davayı almayalım o güne kadar gidişata bakalım asla kabul etmedim anlaşmalı açmıştık davayı ama davacı olarak beni yazmışlardı orda ertesi gün gidip iptal ettirdik. Öyle hemen şak diye herşey düzelmiyor biraz süre zaman geçmesi gerekiyor bizde de öyle oldu ayrı yatmadık çünkü evleri henüz ayırmamıştık yani eşim evden gitmemişti ama yatakta da aramızdan tır geçerdi öyle mesafeli soğuk. Zamanla düzeliyor bazı şeyler sen elinden geleni yapmışsın zamana bırak artık seni hiç sevmese düşünmese psikolojin için bile dönüp gelmezdi eve nefrette sevginin bi parçasıdır. Zamana ihtiyacınız var ikinizinde evdeki o sıcaklığı ve eskisi gibi olmaya başladığınızı gördükçe size çocuğuna yuvasına yeniden ısınacaktır. Birlikte yiyeceğiniz ekmeğiniz varsa bitmez yine devam edersiniz Allah hakkınızda hayırlısı versin pisi pisine bitecekmiş evliliğiniz yok sebeplerden
Dün yine sordum, aldığım tepki karşısında kalakaldım. Ne yapabilirim bilmiyorum artık.Eşinin yaşadığı tükenmişliği kendimden biliyorum. Adam bıkmış çıkış yolunu bulamayınca bitirmeye karar vermiş. Hiç kolay degil biliyorum ama üstüne düşme artık sen üstüne düşüp bitirmeyelim dedikçe daha da kacmak istiyor .bu arada üzmek için söylemiyorum bunu ama bu kadar kati şekilde boşanma davasini cekmeyisi hayatinda biri var mi?sorusunu güçlendiriyor bence
Benim eşim asla utanan sıkılan biri değil. Birine istemediği birşeyi hemen söyler. Kardeşlerine gitmek istemez, ben söyleyemem hemen o söyler. Benden bir suç bekliyor. Ve eskiden yaşadığı durumları bana suç olarak lanse ediyor. Benim babam inşaat ustasıydı, eşimle haftasonu gittiğimizde hepi topu belki 2 kere falan kaynak yaparken evde demir tutmasını istedi ve onu yapmadı. Eee babamın suratı asıldı, eşim bozuldu derken ben arada kaldım. Ama benim amacım yinede orda benim eşime laf gelmesindi, eşimi üşencek, yardım etmeyen biri olarak görsünler istemedim. Tamam ben belki eşimin ailesine kalmalı gitmedim ama sabahtan akşama kadar eşşek gibi iş yaptım. Hatta kayınvalidem gözümün önünde bütün gelinlere söyler, hiçbiriniz gelinim kadar iş yapmıyorsunuz falan diye. Herkese beni över. ve asla ama asla eşime bu durumu yansıtıp gocunmam. Eşim yaptıklarımı düzeltince düzelecek olsaydı bana ''sen çok iyi davranıyorsun, çok düzeldin, böyle yaparak işleri benim için daha da zorlaştırıyorsun demezdi''Bu anlattıklarınıza yorum yaparak ben aileye fazla katmissiniz olayına katılmıyorum.
Erkek adam aileye girdi de ne yaptı?
Sanki yemek yaptırdılar bulaşık yikattilar
Hem erkek rest cekmeyi daha kolay yapar kadına göre.
İstemese gelmezdi.
Yıllarca şartlar gereği ya da başka olaylardan dolayı eş ailesini çeken ne kadar çok kadın var.
Ve eşleri deseki daha ailemi katmiyorum yiprandim hemen eşten yana olurlar.
Kadının yanında erkeğin çektiği birşey yok.
Ama sizin olayiniz bunların çok ötesinde.
Kendi aranizda sıkıntılar var bu ailesel degil.
Kendiniz şiddetli anlasamamissiniz.
Diğerleri figüran kalmış konuda.
Anneniz o zaman hakaret etmiş sonra uzaklassin eşiniz sanki kolundan surukleyerek goturdunuz.
Sizin evliliginiz de ikiniz de son çare olarak çift terapistine gidin.
Sonra bakarsiniz yolunuza.
Bence adamın hayatında biri var gibi geldi bana da.
Dediğim gibi bana biraz başka biri var gibi geldi.Benim eşim asla utanan sıkılan biri değil. Birine istemediği birşeyi hemen söyler. Kardeşlerine gitmek istemez, ben söyleyemem hemen o söyler. Benden bir suç bekliyor. Ve eskiden yaşadığı durumları bana suç olarak lanse ediyor. Benim babam inşaat ustasıydı, eşimle haftasonu gittiğimizde hepi topu belki 2 kere falan kaynak yaparken evde demir tutmasını istedi ve onu yapmadı. Eee babamın suratı asıldı, eşim bozuldu derken ben arada kaldım. Ama benim amacım yinede orda benim eşime laf gelmesindi, eşimi üşencek, yardım etmeyen biri olarak görsünler istemedim. Tamam ben belki eşimin ailesine kalmalı gitmedim ama sabahtan akşama kadar eşşek gibi iş yaptım. Hatta kayınvalidem gözümün önünde bütün gelinlere söyler, hiçbiriniz gelinim kadar iş yapmıyorsunuz falan diye. Herkese beni över. ve asla ama asla eşime bu durumu yansıtıp gocunmam. Eşim yaptıklarımı düzeltince düzelecek olsaydı bana ''sen çok iyi davranıyorsun, çok düzeldin, böyle yaparak işleri benim için daha da zorlaştırıyorsun demezdi''
Merhaba. Özet ve net anlatmaya çalışacağım. 1 ay sonra 1 yılı dolduracağım evliliğim ve eşim hakkında. 4 senemiz doldu ama toplamda. 2 sene nişanlı kaldık. Nişanlılığımız boyunca belki tartışmadan 1 yıl durmuşuzdur. Geri kalan 1 sene hep kavgayla geçti. Ama onu öyle seviyorum ki hep düzeleceğimize inandırdım kendimi de onu da. Beni hep gitmekle tehdit etti. Günlerce aramalarıma dönmedi. Buluştuğumuz zamanlarda da hep insanların içinde bağırıp çağırıp çekti gitti. Kendi suçumu da biliyorum, konuşup düzeltmeye çalışmak. Çok konuşurum ama anlatıcı yapıcı konuşurum, çenen yüzünden oluyor ne oluyorsa der. Ben hiçbir zaman ne kendi aileme ne kayın valideme ne de herhangi birine kavgalarımızı anlatmadım, belli de etmedim asla. Çünkü onun özünde iyi biri olduğunu biliyorum. Kimse onu kötü bilsin yanlış tanısın istemem.
Neyse biz kimseye belli etmeden kavgalarımı evlilik günümüze kadar dayandık. Evlendik. 2 ay geçti kavga ettik (zaten evlendikten sonra hep kırmalı dökmeleri kavgalar oldu) o kırıp dökdükçe ben daha çok konuştum bağırdım. Sonra evi terk ettik. Geldi. Haftasına annemlere gittik orda da olay çıkardı gece yarısı evi terk etti ve annemler görmüş oldu. Annesinin evine gitti. Annesi babası getirdi onu annemlere geldiler arabadan inmedi. Kayınperim ve kayınvalidem yalvardı. Sonra olay çözüldü derken eve geldik.. Anlayacağınız kadarıyla böyle birsürü olay yaşadım. Öyle neşeli öyle hayat dolu bir insanımdır ki benimleyken herkesi güldürürüm. Ne o enerjim ne o içtenliğim, ne konuşkanlığım, herşeyimi çekti aldı benden. Artık o kadar doldum ki ne olacak ne zaman patlarım bilmiyorum. Sevdiğim adamın sesini duymak istemiyorum. İş yerinde bunalıyorum eve geldiğimde ''oh evim'' demek istiyorum eve geliyorum eşimin ne sesini duymak istiyorum ne de yüzünü görmek istiyorum. Ki inanın allaha yalvarıyorum benimle barışmak konuşmak için adım atmasın, çünkü yine kanarım yine aynısını yapar. Lütfen bana akıl verin kimsem yok gibi hissediyorum...
Biz de uzun süre aynı evde yaşadık ama evlilik farklı oluyormuşBu sizin önceki konunuzmuş.
Valla ben ortada aşık koca falan göremedim.
Bu kadar kavga gürültüyle ilişki, evlilik mi yaşanır ya insanda huzur sevgi kalmaz.
Bu yolun sonu boşanma net belli bu, zaten adam da soğumuş iyice.
Bu arada böyle bir evliliği kimsenin kıskanacağını sanmıyorum her gün bağırış çağırış çekip gitme dolu.Pembroken
Bir buçuk yıldan fazladır aynı evde kaldığımız bir ilişkim var hiç böyle şeyler yaşamadım. Ha Allah korusun olur da yaşarsak biz olduramıyoruz demek ki diyip ayrılırım. Evlilik, sevgililik bunlar hayatı güzel yaşamak içindir, birbirine dünyayı dar etmek için değildir.
Nasil bir tepki ile karşılaştın?Dün yine sordum, aldığım tepki karşısında kalakaldım. Ne yapabilirim bilmiyorum artık.
Benim fikrime göre ki bundan eminim, Sen birisinin yanına gideceksin dediM. Kimin yanına gidicem dedi. Böyle bir şeyi kimin yanına gittiğini düşündüğümde söylerim sence dedim. Bir kadının yanına gidiyorsun dedim. İlk dedi ki ''bunu sana da kendime de yapmam, öyle birşey olsa söylerim'' dedi. Sen ne dersen de benim düşüncem bu dedim. ''O da giderim giderim varsa öyle birşey, seni mi inandırıcam, bıktım'' falan dedi. binevi kendine kaçmak için yine bahane yarattı ve gitti.Nasil bir tepki ile karşılaştın?
Biz de uzun süre aynı evde yaşadık ama evlilik farklı oluyormuş
Rica ederim ne yaşarsın bilemem ama tamamsada devamsada inşallah sonunda mutlu olursun. Birçok arkadaş hayatında biri vardır demiş. Bunu en iyi sen bilirsin hissedersin. Sence biri var gibi mi hissin yok gibi mi bunu düşünmeli buna yoğunlaşmalısınÇok teşekkür ederim bu yorumun için. Ne beni haklı gördün ne onu. Tarafsız bir şekilde beni pohpohlamadın da ama birşeylerin benim için de zor olabileceğini ve gerçekten çabaladığımı gördüğün için çok teşekkür ederim. Bu evlilik bitse bile içime su serptin saol.
Bu psikoloji öyle bir dey ki. Bazen diyorum hayatta yapamaz o, çünkü esim titiz temiz olmayan bir insala tokalasamaz bile. Bazende bu yaptiklarinin bu kadar çabuk ret cekmesinin baska aciklamasi olamaz diyorumRica ederim ne yaşarsın bilemem ama tamamsada devamsada inşallah sonunda mutlu olursun. Birçok arkadaş hayatında biri vardır demiş. Bunu en iyi sen bilirsin hissedersin. Sence biri var gibi mi hissin yok gibi mi bunu düşünmeli buna yoğunlaşmalısın
Eşini içinde bulunduğum durumdan dolayı öyle iyi anlıyorum kiii.Seni hayatından çıkarırsa gözüne batan, tahammül etmek zorunda kaldığı herkes ve her şeyden kurtulacağını düşünüyor.Haksiz mi?Bence değil.Seni seviyor mu?Bence seviyor ama seni artık tekil görmüyor ailen+sen diye gördüğünden o sevgi bile ağırlık yapıyor ona.Yapacagin şey ben ve çocuğumuz varız bizim sana ihtiyacımız var ben senin böyle bıkkınlık duyduğunu anlayamadım demek ve onu salmak.Rahat bırak,çok konuşma,dur deme, yapma deme sen bilirsin de.Unutma ki bu adam bıkmış rahat bırak kafasını toplar size sarılırsa güzel ama artık yapamıyorsa da gururunu daha fazla hiç etmenin bir manası yokMerhaba arkadaşlar. Olabildiğince kısa ve öz anlatmaya çalışacağım,
Eşimle 3 seneye yakındır evliyiz. Severek evlendik. Nişanlı olduğumuz dönemde 3 ay gibi bir süre iç güveysi geldi ailemin yanına. Babamla beraber çalıştılar. Kavga etmediğimiz zamanlarda birbirine çok aşık olan iki insan görürsünüz, herkes bize bakar imrenir. Herkes eşime beni över, bana eşimi. Seni seviyorum değil de, sana tapıyorum derdi. Hep derdim ki ''Ben eşimi bırakırım, eşim beni bırakmaz''. Evlendikten sonra, benim ailem yazlık yerde oturduğu için her hafta eşimle annemlere giderdik, herşeye tamam derdi ama fikrini de söylerdi. Bir hafta yorgun hisseder gitmek istemezdi, bir hafta o benden çok isterdi ama istese de istemese de benim için giderdik. Çok kavga etmezdik ama ettik mi çok ağır olurdu. Ben kendi aileme de onun ailesine de hiçbir söylemem genelde. Artık iş çıkmaza girdiği zaman, bizi durdurması için birilerini arardım. Önceden çok sakin olan eşim zamanla çok fevri agresif bir insana döndü. Ben kendimi törpüp toparladıkça o bozuldu. Bizim Haziran ayında bir oğlumuz oldu. Zor bir lohusalık geçirdim denemez, geçirdiysem de hep kendi içime attım. Kayınvalidem 1 hafta. Annem 1 ay olmak üzere yanımızda birileri vardı.Daha sonra ben bebeğime alıştığım için doğum iznim bitene kadar tek başıma baktım. Daha sonra bebeğim 4-5 ay arasıyken eşim pek taraftarı olmamasına rağmen annemi yanımıza aldık. O bebeğe baktı biz çalıştık. İlk bir ay güzeldi, eşim derdi hatta ''İyiki geldi annen, bak kocaman aile gibi olduk, ev kalabalıklaştı'' diye. Daha sonra annemin karakterinden ve yapısından ötürü (daha öncede eşime defalarca kez kaba ve kırıcı konuşmaları oldu) biz tartışmaya başladık. Ben annemle tartıştıkça eşimden yardım istedim, o pek karışmak istemedi aramıza girmemek için. Bu arada bizim eşimle yine bir kavgamız sonucu bana boşanma davası açtı. Ertesi gün pişman olduğunu söylesede boşanma davasını kapatmadı, hep erteledi, bu hafta müsait olunca yapıcam, bu hafta olmadı öbür hafta falan derken bu böyle kaldı. Elime boşanma kağıdı geldi ama barıştığımız için o küçücük kağıdı kafama takıp huzurumu bozamayacaktım. Daha sonra annemle yine bir münakaşa oldu, sürekli beni evime götürün burda durmak istemiyorum diyordu. Ama hergün söylüyordu bunu. Zorla tutuyorsunuz falan demişti. Bana en sonunda tak etti, aldım bir gün onu çocuğu eşime emanet edip evine bıraktım. Evleri kırsalda kalıyor o yüzden uzak, biz şehir merkezinde oturuyoruz. Annemi eve bıraktığımda mahalledeki komşulara bağıra bağıra beni kovdular, kocası beni istemedi kovdular diye bağırdı. Doğup büyüdüğüm mahalleden utanarak arabaya atladım kaçtım hiç durmadan. O günden sonra annemle hiç konuşmadım. Bebeğimi bakıcıya verdik falan derken, ben toparlamaya başladığımızı düşünürken olanlar oldu. Eşim akşamları eve gelmemeye başladı, sabah gelip duşa girip işe gidiyordu. Ben bu duruma 3 günnden fazla dayanamadım. Böyle olmaz o zaman topla eşyalarını git bu evden dedim. Tamam dedi eşyalarını toplamaya başlarken benim zoruma gitti, konuşmaya başladım, bir süre sonra seni sevmiyorum istemiyorum artık lafı çıktı ağzından, senden 5 dakika uzak kalınca mutlu oluyorum falan dedi, daha birsürü şey... Sonra büyük kavgaalar sonucu o evi terk etti. Ailesi öğrendi tabi boşanacağımızı, insanlar kahroldu. Ben eşimi çok sevdiğim için bu durumu hiç kabullenmek istemedim. İlk defa kendi isteğim dışında kilo vermeye başladım. Ağlamak istiyorum, kırıp dökmek istiyorum ama oğluma bakmak zorundayım, işten eve gelince oğluımu yıkayıp yedirip yatırıyordum daha sonra başlıyordum ağlamaya. Günler geçmiyordu. Beni sevmeyişi terk edişi zoruma gidiyordu. Daha iki gün önce ''Sen her sabah böyle mutlu uyansan dünyalar benim olur'' diyen. Sabah benim uykumu bölmemek için çocuğun altını değiştirip yediren daha sonra beni kaldıran adam gitmiş, bambaşka bir adam gelmişti.
Boşanma davasını çekişmeli açmıştı, anlaşmalıya çevirip daha hızlı boşanabileceğimizi söyledim, iş yerinden izin alıp onnu aldım, adliyeye gittik ama son kez konuşmak istedim. Ama tabi çok çıldırdım. Ben sinirlendiğimde çok yanlış hareketler yapabilen biriyim. Ne yaptığını sordum, herşeyin bu kadar kolay olamayacağını söyledim, çocuğunu ve beni çok seven adam günlerdir bizi görmüyordu. Daha sonra anlattı, ailemden dolayı böyle yaptığını söyledi. 4 senelik birlikteliğin patlamasını yaşadığını söyledi. Beni mutlu etmek için kendinden ettiği fedakarlıkları anlattı. HAKLIYDI. Çok şey yapmıştı, hiç beni üzmemişti. Ama ben ona bunları yaptığımın farkında değildim. Ben de onu mutlu sanıyordum. Senin gibi biri bu dünyada yok dedi. Beni senden başkası anlayamaz, dışarda kalıyorum ama senin sağladığın düzeni bulamıyorum dedi. Ama hiç sevdiğini söylemedi. Olmaz diyor, nuh diyor peygamber demiyor. Boşanacak yani yüzde yüz. Ben gururuma yediremyiorum ama çalamakta istiyorum, onun daha düne kadar bana çok aşık olduğunu biliyorum ama bugün aynı şeyleri konuşamıyorum. Tam 1 hafta sonunda baktım ki artık dayanamıyorum, durumu çocuğa yansıtmaya başlayacağım, bildiğin deliriyordum artık, gözyaşlarım durmuyordu artık. Aldım elime telefonu yazdım da yazdım, sen gelmezsen ben gelicem dedim. Tabiki de çocukla öyle dışarda fellik fellik onu aramayacaktım ama söyledim işte. Çare aradım kendime. Baktım yoldayım geliyorum dedi, bekle dön eve, neredeysen alıyım dedi. Cevap vermedim. Kandıracak sandım. Daha sorna geldi, senin hayallerin için geldim dedi. Senin mutluluğun için geldim dedi ama hiç sevdiğini söylemedi, Eski eşim gibi davranmadı. Düzeleceğimize inanmadığını, deneyeceğini söyledi, boşanma davasını kapatmayacağını, günü gelene kadar ikimiz için de beraber olmamız gerektiğini, benim psikolojim için geldiğini söyledi. Kadınlık gururum falan hiç kalmamıştıki artık zaten, ona da tamam dedim. Tüm haftasonu eski halimiz gibi gezdik dolaştık, oğlumuzla birşeyler yaptık. Ama her gece koltukta yattı, yanıma gelebilecek bir durumda olmadığını, içindeki nefreti anlattı. Ona da tamam dedim. Bana tam benim eşim gibi davranacakken, kendini hep durdurdu. Psikolojisi çok bozulmuş, en ufak şeye bile sinirlenmeye başlamış.
Ben çok yoruldum. Ne yapmalıyım, durum nereye gidiyor. Normal bir hayatım olacak mı bilmiyorum.
Kimseye anlatamıyorum, anlamıyorlar. Hiç sağlıklı değilim...