Ama dur bakalım, sakin olmak gerek..
Bebeğini düşün, sakin ol..
Kaza falan olmadı neticede, farazi bir olay bu, bir de ona canını sıkma..
Bak sana kendimdne bir örnek vereyim mi.. Tam da senin kadar hamileydim..Hamileliğimin son haftaları. Bir de sende durum nasıl bilmiyorum, ama benim ailem de yok. Bir ablam var, o da mecburi hizmetteydi o dönem, ancak doğumuma geldi. Annem hayatta değil, babam benimle bazı nedenlerden dolayı konuşmuyor vs.
Doğuma 8 hafta kaldı, ben doğum iznine ayrıldım. Erken doğum şüphesi var, şeker-tansiyon herşey var. Evde yatıyorum. Akşama kadar da eşimin yolunu gözlüyorum, o gelse daha güvende olacağım tabi. ubat soğuğu var, aynı bu dönemler. Hadi doğum başlasa ne yapacağım tek başıma, kar kıyamet her taraf. 2006'da çok kar vardı hatırlarsan.
Neyse.. Derken benim k.pederim felç geçirdi. Günde 3 paket sigara, sırf demden oluşan 20 kupa çay ve beraberinde alınan günden en az 80 kesme şeker, ayrıca alkol.. Beklenen son..
Benim eşim k.pederin ilk karısından, sonra yeniden evlenmiş, bir oğlu daha olmuş, kaynım yani..
Kaynım o dönem bir kızla çıkıyor. İnan k.pederim 2 ay hastaneden ecelle pençeleşti, 30 yaşındaki kaynım uğramadı bile hastaneye, sevgilisiyle gezmekten.. Benim sevgili kocam da hastaneden dışarı çıkmadı.. Yapayalnız geçirdim son dönemlerimi, ağlaya ağlaya..
Tamam, babasıdır.. Her ne kadar gözü alkol ve kadındna başka şey görmeyen, çocukları üzerinde bir emeği olmadığını kendisi bile itiraf eden bir adam olsa da.. Mecbursun, bakacaksın.. O dönem eşim iyi para saçtı babasına. Çünkü hiçbir sosyal güvenceye sahip değildi adam. Doğum için biriktirilen ne varsa, bu beyefendiye harcandı.. Şeytanlıksa, evet şeytanım. Ama benim çalıştığım biriktirdiğim o paraları helal etmiyorum o adama.. Bir teşekkür bile etmedi sonrasında. Kendi peydahladığı oğlu hastaneye uğramazken, hanımı hep o oğlanı savundu. Oğlan dediğim 30 yaşında koca herif..
Eşim 1 saatliğine hastaneye uğrardı, eve dönemezdi. Neden dönmüyorsun diye ağlardım telefonda.. "kimse gelmiyor ki, kime bırakayım bu adamı ben" diye o da karşımda ağlardı..
Üvey k.validemi arayıp bas bas bağırırdım, "o adam senin kocan değil mi, neden gitmiyorsun yanına, bir tek benim kocam mı var bu hayatta" diye.. O zaman rica minnet giderdi hanımefendi hastaneye.. Eşim de eve gelirdi böylece..
Açıkça söylerdi bu kadın "yeter, çok çektim kahrını, ölsün de kurtulayım" diye.. Adamın öleceğine emindi çünkü. Ama ne oldu, mucize.. Toparlandı k.peder.. Eve döndü.. Şimdi "aman evimin direği, sen ölsen ben de girerdim toprağa" diyor kadın..
Ah canım, insanoğlu çiğ süt emmiş, edepsizlikte sınır yok.. Evlatlarımızı düşünelim. Onlardan gayrısı yalan..