- 28 Kasım 2024
- 174
- 324
- 20
-
- Konu Sahibi catslover7
- #161
KYK yurdunda kalmaya başlayan çocuk gibi. Ama onlar 17-19 yaşında oluyorlar.Aynen öyle bu tamamen karşındaki insana bağlı. İnsan bu noktaya kolay gelmiyor yaşamayan anlamaz gerçekten. Buraya taşındığımızda ilk girdiği işte şantiyedeydi ve sürekli şikayet ediyordu mesela. Zaten eşimin huyudur hep bi memnuniyetsizlik ve şikayet durumu. Yok işi öğreten yok işte şantiye çok soğuk konteynırda çok sigara içiyorlar vs vs her gün bunları söylüyordu.
Konu sahibinin kocası gelmiş. Forumda erkek var aa dostlar (!).O kadar acimasizsin ki. Sen su an isten cikarilsan hemen is bulabilecegini mi saniyorsun? Ayrica adamin babasi kiranizi oduyormus. Say ki o oduyor. Sanki tum evi sen cekip ceviriyosun gibi yazmissin. Hatan ortada kurulu bir duzeniniz daha yokken haldir haldir evlilik yoluna girmen. Bunlar hep turk ailelerinin nikahsiz birlikte yasamaya izin vermemesinden kaynaklaniyor biraz da. Bir de demissin magazaya gir vs. Sen issiz kalsan bi markete kasiyerlige girer misin? Isin oldugu icin boyle konusuyorsun. Mimarlik okumus o da senin gibi. Tek farkiniz senin sansin yaver gitmis o kadar. Napsin markete girsin ve magaza mudurlugunu mu hedeflesin? Senin sanki isteklerin iki kisi birlik olup maddi olarak rahat rahat hayatimizi yasarizmis. Hayir, birini seversen evlenirsin. Ek gelir gibi dusunerek evlenilmez. Oyun oynuyor diyorsun napsin... elbet bi sey yapacak. Her dakika is arama sitelerinde sayfa mi yenilesin. Bak kac tane ise girmis, demek ki calismama gibi bir dusuncesi de yok. Su limon satsin lafi da o kadar basmakalip bir laf ki. Umarim esinin yuzune de soylemiyorsundur.
Bence sen bosan. Yalniz bosandiginda cok merak ediyorum ev kirasi da ustune kalinca kendi ayaklarim uzerinde duran kadinim soylemlerine devam edebilecek misin
Burada hesabı ödedi diye dişil enerjisinin düştüğünden bu sebeple sevgilisinden ayrıldığını anlatan bi üye vardı. Sizin dişil enerjinizi düşündüm bi anMerhaba. 2,5 yıllık evliyim arkadaşlar eşim de ben de mimarlık mezunuyuz üniversitede başladı ilişkimiz. Mezun olalı 5 buçuk sene oldu. Ben 5 senedir bir fiil çalışıyorum. Hep kendi ayakları üzerinde duran, kuralları, hedefleri olan ve bu hedefleri gerçekleştiren, güçlü başarılı bi insan olmaya çalıştım. Mezun olduktan 6 ay sonra askere gitti, gidene kadar da işe girmemişti. Askerden döndükten sonra nişanlanmak istedi, birbirimizi seviyorduk. Bi 9 ay kadar sonra nişanlandık ama o sırada yine işi yoktu ben İstanbul'da çalışıyordum o ise evde oturuyordu. Ailemin buna okey vermesinin sebebi de çok iyi çocuk efendi çocuk nasıl olsa mesleği var. Ama gel gör ki işsizlik süreci devam etti ve ben ailemden uzakta İstanbul'da çalıştığım için ve güzel bir işim olduğu için dedim ki İstanbul'a gel iş bul böyle olmaz. Geldi ve buldu da ama 2 ay çalıştı sonra işten çıkarıldı anlaşamadı. Başka iş aramaya başladı o sırada iş bulma sürecindeyken ben başıma gelecekleri hissettiğimden bir uyarı niteliğinde ona söyledim. Ben evlendiğimizde işsiz evde oturan birisi ile yapamam dedim. Bir süre sonra başka bir iş buldu ama biz de bu sırada ev tuttuk ve ev dizmeye başladık çünkü ikimiz de teyzelerimizde kalıyorduk. İkinci işine girdikten sonra oldu bunlar. Tamam iş buldu diye düğün yerini de tuttuk. Tabi eşyaların hepsini ve düğün yerini vs eşimin birikimi olmadığı için babası yaptı. Sonraki seneye gelene kadar da düğün hazırlıkları yaparken ve düğüne 2 ay kalmışken yine işten çıkartıldı. Ben bir belirsizlikle benim hayatım böyle mi geçecek kaygıları ile o imzayı attım geri de dönemedim. Evlendikten hemen sonra işe girdi ve İstanbul'da evli olduğumuz süreç içerisinde işsiz kalmadı ama orada da biz evimizi neden buraya kurduk neden burada yaşıyoruz gibi konulara kapıldık ayrıca deprem korkusu da oluştu yaşadığımız mahalle de çok kötüydü. Ankara'ya dönmek istedik ailelerimize yakın olmak için ve alıştığımız site hayatına dönmek için... ve döndük de evlendikten 1 buçuk sene sonra. Önce ben iş buldum o şekilde geldik çünkü tecrübem vardı. Ona da eski yöneticim vasıtasıyla bir iş bulduk hemen. Orda da 3 ay çalışıp işten çıkartıldı. Ama sirkülasyonun çok olduğu kötü bir işyeriymiş o yüzden çok irdelemedim. 3 ay işsiz kaldı bu süreçte evdeydi ben çalışıyordum ama bilgisayar oyunları oynadığına şahit oldum. Sürekli sabırlı olmaya onu anlamaya çalıştım arada sırada uyarılarımı yaparak. Sonra başka bir işe girdi orda da 3 ay çalışıp çıktı. Çıkartılma sebebi yine aynıydı tecrübesiz olduğu için yetiştirmek istemiyoruz proje veremiyoruz. Artık tahammülüm kalmadı ve zor zamanlarımız başladı tekrar. Kiramızı babası ödüyor bense çalışıyorum 4 ay oldu işsiz hala. O da iş aradığını ama bulamadığını uğraştığını söylüyor ama uğraşmak bence böyle olmaz gerekirse asgari ücrete bir yere gir mağazaya diyorum onun sonu mu var diyor illa mesleğinde bir iş bulmak istiyor. Ailesi de sürekli destek ol iyi günde kötü günde diyerek imza attınız oğlumuz uğraşıyor o da bu durumdan mutsuz diyorlar. Destek olmadığım için ben suçlu oluyorum bu ülkede işsizlik var bu normal diyorlar ama ben bu kadar uzun süre asla işsiz kalmam mesela bi şekilde bulurum kendi şansımı yaratırım ona da sürekli tavsiye veriyorum şöyle yap böyle yap ara peşine düş git yalvar diye. Ben hiçbir şekilde gelecek hayali kuramıyorum bir sürü hedefim gerçekleştirmek istediğim şeyler vardı ve parasızlık çok zor. Evin arabanın ihtiyaçlarını karşılıyorum ve ona para da veriyorum. Bu sıkıntılardan bahsettiğimde yeri geliyor ailesinin bana aç mısın açıkta mısın dedikleri oluyor. Ama olay o değil tatile gidemiyorum yurtdışını gezemiyorum ben çocuk bile düşünemiyorum asla da yapmam zaten. Arkadaşlar lütfen bir akıl verin. Ayrılsam ona haksızlık yapacakmışım gibi geliyor ama gerçekten uğraştığını da düşünmüyorum gerekirse limon satıp evi geçindirmesi gerekirken ben çalışıyorum o ise evde. Ben uğraştığımı düşünüyorum taşınmasaydık böyle olmazdı diyip ona sığınıyor. Ayrılmasam bu şekilde yaşamak çok zor sabır taşına döndüm. Bir akıl verin.
Valla orda da çalıştığı yerde çok mesleğini yapmıyordu aslında. Taşınalım diyen ben değildim ayrıca bir tek. O sürekli şikayet ediyordu ve üstüme geliyordu senin yüzünden burda yaşıyoruz diye. Taşınma kararını beraber aldık. Ama işsizlik baştan beri ara ara yaşadığım bir durum benim. İnsanın da bir sabrı var.Ben mi yanlis anladim. Evlenmis konu sahibi ve evliyken adam hic issiz kalmamis ta ki ankaraya tasinana kadar ve bu da 1.5 yillik bir surecmis. E 1.5 yil calismis olmuyor mu adam. Duzeni bozmasaydi yok oraya tasinalim vs diye madem adam zar zor ise girmis. Ya herkes kacirdi bu aradaki cumleyi ya da ben yanlis okudum. Konu sahibini de sabirsiz buldum bu yuzden. Baskici buldum. Size demiyorum yanlis anlamayin da hazir alintilamisken buradan devam etmek istiyorum. Fikrimi soyledim sonuc olarak ve erkek kullanici etiketi bile yapistiran oldu : D
Uşaklarun suçi yok. Şimdiki kizlar zamparaBunlar hep turk ailelerinin nikahsiz birlikte yasamaya izin vermemesinden kaynaklaniyor biraz da.
Bu nasıl bir mantalitedir? Sapla samanı karıştırmışsınız; evet, günümüzde tek maaşla ev dönmüyor ve her iki taraf da çalışmalı. Evin geçimi, kesinlikle sadece erkeğin sorumluluğu değil. Say ki o ödüyor(!) nedir? Koskoca adam kirasını ödeyemiyor evde yan gelip yatıp oyun oynuyor da, kirasını babası ödüyor, evi hamilelik durumunda dezavantajlı konuma düşecek kadın tek maaşla geçindiriyor ve bu normal öyle mi? Birikim yapmaları gereken, çocuğa hazırlık yapmaları gereken yaşta yan gelip yatmasını normalleştirmeyin. Evet, alanında iş mi bulamadı, girecek bir fabrikaya veya bir markete kendi hayatını idame ettirmek için gereken asgari miktarı kazanacak. Şahsen babamın da parası varken, üniversite yıllarımda alanım dışındaki işlerde de çalıştım. Şansı yaver gitmek değil o, tuttuğunu koparmak, atılgan olmak. Boş gezenin boş kalfalığına da kılıf bulunmuş: “Şansı yaver gitmemek”O kadar acimasizsin ki. Sen su an isten cikarilsan hemen is bulabilecegini mi saniyorsun? Ayrica adamin babasi kiranizi oduyormus. Say ki o oduyor. Sanki tum evi sen cekip ceviriyosun gibi yazmissin. Hatan ortada kurulu bir duzeniniz daha yokken haldir haldir evlilik yoluna girmen. Bunlar hep turk ailelerinin nikahsiz birlikte yasamaya izin vermemesinden kaynaklaniyor biraz da. Bir de demissin magazaya gir vs. Sen issiz kalsan bi markete kasiyerlige girer misin? Isin oldugu icin boyle konusuyorsun. Mimarlik okumus o da senin gibi. Tek farkiniz senin sansin yaver gitmis o kadar. Napsin markete girsin ve magaza mudurlugunu mu hedeflesin? Senin sanki isteklerin iki kisi birlik olup maddi olarak rahat rahat hayatimizi yasarizmis. Hayir, birini seversen evlenirsin. Ek gelir gibi dusunerek evlenilmez. Oyun oynuyor diyorsun napsin... elbet bi sey yapacak. Her dakika is arama sitelerinde sayfa mi yenilesin. Bak kac tane ise girmis, demek ki calismama gibi bir dusuncesi de yok. Su limon satsin lafi da o kadar basmakalip bir laf ki. Umarim esinin yuzune de soylemiyorsundur.
Bence sen bosan. Yalniz bosandiginda cok merak ediyorum ev kirasi da ustune kalinca kendi ayaklarim uzerinde duran kadinim soylemlerine devam edebilecek misin
O zaman benzer bir hikayenin farklı şekilde nasıl geliştiğini anlatayım size. Biz evlenmeden 1 ay önce bir talihsizlik yaşadık ve yurtdışına taşınma planımız iptal oldu. Eşim orada çalışacaktı ama olmadı ve burada işsiz kaldığı bir dönem oldu. Eğitimi iyi olduğu için bu pozisyon için fazla kalifiyesin denilerek reddedildiği de çok oldu. Bu işsiz olduğu süreçte asıl iş başvurularını yaparkenO kadar acimasizsin ki. Sen su an isten cikarilsan hemen is bulabilecegini mi saniyorsun? Ayrica adamin babasi kiranizi oduyormus. Say ki o oduyor. Sanki tum evi sen cekip ceviriyosun gibi yazmissin. Hatan ortada kurulu bir duzeniniz daha yokken haldir haldir evlilik yoluna girmen. Bunlar hep turk ailelerinin nikahsiz birlikte yasamaya izin vermemesinden kaynaklaniyor biraz da. Bir de demissin magazaya gir vs. Sen issiz kalsan bi markete kasiyerlige girer misin? Isin oldugu icin boyle konusuyorsun. Mimarlik okumus o da senin gibi. Tek farkiniz senin sansin yaver gitmis o kadar. Napsin markete girsin ve magaza mudurlugunu mu hedeflesin? Senin sanki isteklerin iki kisi birlik olup maddi olarak rahat rahat hayatimizi yasarizmis. Hayir, birini seversen evlenirsin. Ek gelir gibi dusunerek evlenilmez. Oyun oynuyor diyorsun napsin... elbet bi sey yapacak. Her dakika is arama sitelerinde sayfa mi yenilesin. Bak kac tane ise girmis, demek ki calismama gibi bir dusuncesi de yok. Su limon satsin lafi da o kadar basmakalip bir laf ki. Umarim esinin yuzune de soylemiyorsundur.
Bence sen bosan. Yalniz bosandiginda cok merak ediyorum ev kirasi da ustune kalinca kendi ayaklarim uzerinde duran kadinim soylemlerine devam edebilecek misin
Bir erkeği inşa etmeyin diyorlar. Bencilce geliyor ama çok doğru. Örnekleri her yerde mevcutÇocuk düşünmüyorum ben nasıl bu işin içinden çıkabilirim ona bakıyorum. Keşke düzelse ama dediğiniz gibi mal bu. Okul hayatında bölümü hiç sevemedi o zaman da hep benim yardımlarımla bitirdi okulu . Aslında o zaman da belliydi.
Alın terapiye götürün, dediğim gibi istemeyen adama terapist bir şey yapamaz. Ama madem vicdanınız rahat olsun istiyorsunuz. Terapi parasını kayınbabadan alırdım ben olsamİşte emin olamadığım şey bu. Baktığımda tembel diye nitelendiriyorum ama ne derece? Belki o da ne yapacağını bilemiyor diyorum söylediklerine kanıyorum. Bana diyor ki psikolojim çok bozuk belli etmiyorum ama çok kötüyüm. Bu durumdan çok rahatsızmış gibi konuşuyor. Ama önceki süreçle de beraber 7-8 ay evde oturmak ve bu durumdan çok rahatsızım demek tezatlık gibi oluyor.
O kadar güzel açıklamışsınızki verdiğiniz örnekle.. Sıkıntı olması şuan halâ iş bulmamasindan ziyade uğraşmamasi.Oturdugu yerden iş gelmez,bir de en azından evde birşeylere el atmak yok, üstüne bilgisayar oyunları çekilmez yani.Ama anlattığınız profildeki bir kişi bilgisayar oyunu da oynasa sorun olmaz oynayabilir.O zaman benzer bir hikayenin farklı şekilde nasıl geliştiğini anlatayım size. Biz evlenmeden 1 ay önce bir talihsizlik yaşadık ve yurtdışına taşınma planımız iptal oldu. Eşim orada çalışacaktı ama olmadı ve burada işsiz kaldığı bir dönem oldu. Eğitimi iyi olduğu için bu pozisyon için fazla kalifiyesin denilerek reddedildiği de çok oldu. Bu işsiz olduğu süreçte asıl iş başvurularını yaparken
her gün ama her gün günlük, haftalık, saatlik işler aradı, bulduğu ve yaptığı da çok oldu, bir hafta tek kuruş kazanmadığı da oldu. Çevirmenlik, hostluk, online işler ne bulursa koşturdu. Benim işim çok yorucu bir işti, eve geldiğimde hep ev pırıl pırıl ve ye ek hazır olurdu. Eşim de evliliğimize karşı sorumluluklarını yerine getirmenin rahatlığıyla bilgisayar oyununu da oynardı, filmini, dizisini de izlerdi. Eve sadece ekmek ve makarna alarak dönebildiğim kadar parasız günlerimiz de sık sık oldu, kahvaltısız işe gittiğim de oldu ama bana hiç dokunmadı çünkü karşımdakinin çabasını görüyordum. Şimdi hanımefendinin anlattığı durumda sürekli işten çıkan ve çabalamayan bir profil görüyoruz. Bir de üstüne anasının babasının minik prensi bu zat. Kadın rahatsızlığında endişelerinde haklı, bir de bu endişeleri yüzünden kayın aileden laf işitiyor, ne münasebet! Zaten evliliği için çabalayan insan eşine laf edilmesine müsaade etmez. Neyse çok uzattım, belli ki hanımefendi bir çaba ve bir ışık görmüyor ve bu çok büyük bir sorun, umarım kısa zamanda aklı başına gelir adamın.
Öncelikle sektörün içinde biri olarak eğitim dönemi ağır olan ve bu ağır dönemi geçerek mimar olmuş bu eşin her girdiği işte üç ayda neden işten çıkarıldığını sorgulayın ve bunu öğrenin.Tembellikten verilen işleri ağır yapıyor öğrenme çabası göstermiyor ve bunu özellikle işten atılmak için mi yapıyor.Her mimar önce tecrübesizdir çalışarak tecrübe edinilir.Şayet öyle ise mimarlık yapmak istemiyor diye düşünün ve bunu açık açık sorun ona.Mimarlık yapmak istemiyorsa bunu açık belirtmeli ve bu durumda şantiyeyi seçebilir.O zaman buna yönelik iş arasın.Merhaba. 2,5 yıllık evliyim arkadaşlar eşim de ben de mimarlık mezunuyuz üniversitede başladı ilişkimiz. Mezun olalı 5 buçuk sene oldu. Ben 5 senedir bir fiil çalışıyorum. Hep kendi ayakları üzerinde duran, kuralları, hedefleri olan ve bu hedefleri gerçekleştiren, güçlü başarılı bi insan olmaya çalıştım. Mezun olduktan 6 ay sonra askere gitti, gidene kadar da işe girmemişti. Askerden döndükten sonra nişanlanmak istedi, birbirimizi seviyorduk. Bi 9 ay kadar sonra nişanlandık ama o sırada yine işi yoktu ben İstanbul'da çalışıyordum o ise evde oturuyordu. Ailemin buna okey vermesinin sebebi de çok iyi çocuk efendi çocuk nasıl olsa mesleği var. Ama gel gör ki işsizlik süreci devam etti ve ben ailemden uzakta İstanbul'da çalıştığım için ve güzel bir işim olduğu için dedim ki İstanbul'a gel iş bul böyle olmaz. Geldi ve buldu da ama 2 ay çalıştı sonra işten çıkarıldı anlaşamadı. Başka iş aramaya başladı o sırada iş bulma sürecindeyken ben başıma gelecekleri hissettiğimden bir uyarı niteliğinde ona söyledim. Ben evlendiğimizde işsiz evde oturan birisi ile yapamam dedim. Bir süre sonra başka bir iş buldu ama biz de bu sırada ev tuttuk ve ev dizmeye başladık çünkü ikimiz de teyzelerimizde kalıyorduk. İkinci işine girdikten sonra oldu bunlar. Tamam iş buldu diye düğün yerini de tuttuk. Tabi eşyaların hepsini ve düğün yerini vs eşimin birikimi olmadığı için babası yaptı. Sonraki seneye gelene kadar da düğün hazırlıkları yaparken ve düğüne 2 ay kalmışken yine işten çıkartıldı. Ben bir belirsizlikle benim hayatım böyle mi geçecek kaygıları ile o imzayı attım geri de dönemedim. Evlendikten hemen sonra işe girdi ve İstanbul'da evli olduğumuz süreç içerisinde işsiz kalmadı ama orada da biz evimizi neden buraya kurduk neden burada yaşıyoruz gibi konulara kapıldık ayrıca deprem korkusu da oluştu yaşadığımız mahalle de çok kötüydü. Ankara'ya dönmek istedik ailelerimize yakın olmak için ve alıştığımız site hayatına dönmek için... ve döndük de evlendikten 1 buçuk sene sonra. Önce ben iş buldum o şekilde geldik çünkü tecrübem vardı. Ona da eski yöneticim vasıtasıyla bir iş bulduk hemen. Orda da 3 ay çalışıp işten çıkartıldı. Ama sirkülasyonun çok olduğu kötü bir işyeriymiş o yüzden çok irdelemedim. 3 ay işsiz kaldı bu süreçte evdeydi ben çalışıyordum ama bilgisayar oyunları oynadığına şahit oldum. Sürekli sabırlı olmaya onu anlamaya çalıştım arada sırada uyarılarımı yaparak. Sonra başka bir işe girdi orda da 3 ay çalışıp çıktı. Çıkartılma sebebi yine aynıydı tecrübesiz olduğu için yetiştirmek istemiyoruz proje veremiyoruz. Artık tahammülüm kalmadı ve zor zamanlarımız başladı tekrar. Kiramızı babası ödüyor bense çalışıyorum 4 ay oldu işsiz hala. O da iş aradığını ama bulamadığını uğraştığını söylüyor ama uğraşmak bence böyle olmaz gerekirse asgari ücrete bir yere gir mağazaya diyorum onun sonu mu var diyor illa mesleğinde bir iş bulmak istiyor. Ailesi de sürekli destek ol iyi günde kötü günde diyerek imza attınız oğlumuz uğraşıyor o da bu durumdan mutsuz diyorlar. Destek olmadığım için ben suçlu oluyorum bu ülkede işsizlik var bu normal diyorlar ama ben bu kadar uzun süre asla işsiz kalmam mesela bi şekilde bulurum kendi şansımı yaratırım ona da sürekli tavsiye veriyorum şöyle yap böyle yap ara peşine düş git yalvar diye. Ben hiçbir şekilde gelecek hayali kuramıyorum bir sürü hedefim gerçekleştirmek istediğim şeyler vardı ve parasızlık çok zor. Evin arabanın ihtiyaçlarını karşılıyorum ve ona para da veriyorum. Bu sıkıntılardan bahsettiğimde yeri geliyor ailesinin bana aç mısın açıkta mısın dedikleri oluyor. Ama olay o değil tatile gidemiyorum yurtdışını gezemiyorum ben çocuk bile düşünemiyorum asla da yapmam zaten. Arkadaşlar lütfen bir akıl verin. Ayrılsam ona haksızlık yapacakmışım gibi geliyor ama gerçekten uğraştığını da düşünmüyorum gerekirse limon satıp evi geçindirmesi gerekirken ben çalışıyorum o ise evde. Ben uğraştığımı düşünüyorum taşınmasaydık böyle olmazdı diyip ona sığınıyor. Ayrılmasam bu şekilde yaşamak çok zor sabır taşına döndüm. Bir akıl verin.
Adam iş bulamıyor değil, işte kalamıyor. Demek ki ciddi bir performans sorunu var, ya ekip arkadaşlarına karşı kötü, ya sorumsuz, ya çalışmamak için kendini sabote ediyor bilemiyorum. Bu meslek ona göre değilse boş oturmasın seo, yazılım, oyun geliştirme, uı ux falan öğrensin, zaten sayısalcıymış. Onu da yapmazsa babacığı bi bakkal dükkanı açıversin küçük prensine artık.
Öncelikle sektörün içinde biri olarak eğitim dönemi ağır olan ve bu ağır dönemi geçerek mimar olmuş bu eşin her girdiği işte üç ayda neden işten çıkarıldığını sorgulayın ve bunu öğrenin.Tembellikten verilen işleri ağır yapıyor öğrenme çabası göstermiyor ve bunu özellikle işten atılmak için mi yapıyor.Her mimar önce tecrübesizdir çalışarak tecrübe edinilir.Şayet öyle ise mimarlık yapmak istemiyor diye düşünün ve bunu açık açık sorun ona.Mimarlık yapmak istemiyorsa bunu açık belirtmeli ve bu durumda şantiyeyi seçebilir.O zaman buna yönelik iş arasın.
Bunları netleştirin ona süre verin ve üç ay sürede çalışmaya başlarsa ne ala diyecek kendinize yol haritası çizeceksiniz.
İstanbuldan Ankaraya gelme konusuna eleştiri almışsınız ancak yanlış değil.Ankarada da inşaat sektöründe iş bulabilir.Yoğun inş faaliyeti olan şehir.Bu şehre gelmeniz yanlış değil.
Ancak tüm bunlar denedikten sonra hala işte dikiş tutturamıyorsa demek ki bu eş çalışmaya meyilli değil.O zaman evli olmanızın anlamı kalmıyor.Çocuk yokken ayrılacak önünüze bakacaksınız.Mesleğiniz var belli ki çalışkan birisiniz hiç üzülmeyin boşanmak hayatın sonu değil.
Aslında bu eşle çalışması ve genel durumunuzla ilgili bir uzmandan da yardım alın bakalım o ne diyecek.Yardımı kimseye haber vermeden kendiniz alın.Önerileri ne olacak.
Aileye gelince.Klasik Türk ailesi.Bu arada bizde ana babayız çalışan çocuklarımız var çalışmayana bu hoşgörüyü gösterip bu cümleleri kurarmıyız ben hayır diyorum ama hayat ne gösterir bilmiyorum başıma gelmediği için.
Ama kp kv nin kira ödemeyin sorumluluğunu bilsin diye söylemenize verdikleri cevap hiç kabul edilemez.Size söyledikleride çok yanlış.Nerede ise aç açık mısın otur oturduğun yerde diyecekler.Ben olsam artık onlarla bu iş çalışma konusunu hiç konuşmam.Sorarlarsa oğlunuza sorun diyeceksiniz.
Acaba oğullarının ne olduğunu bildikleri için başlarına kalacağından mı korkuyorlar.
Bu durumunuzu lütfen ailenizden saklamayın ve gerektiğinde konuşun.Çünkü geleceğiniz çok parlak gözükmüyor.
Çok merak ediyorum yemekleri yapıyordur umarım. Yapmıyorsa aşırı kıl olucam kocanızaMerhaba. 2,5 yıllık evliyim arkadaşlar eşim de ben de mimarlık mezunuyuz üniversitede başladı ilişkimiz. Mezun olalı 5 buçuk sene oldu. Ben 5 senedir bir fiil çalışıyorum. Hep kendi ayakları üzerinde duran, kuralları, hedefleri olan ve bu hedefleri gerçekleştiren, güçlü başarılı bi insan olmaya çalıştım. Mezun olduktan 6 ay sonra askere gitti, gidene kadar da işe girmemişti. Askerden döndükten sonra nişanlanmak istedi, birbirimizi seviyorduk. Bi 9 ay kadar sonra nişanlandık ama o sırada yine işi yoktu ben İstanbul'da çalışıyordum o ise evde oturuyordu. Ailemin buna okey vermesinin sebebi de çok iyi çocuk efendi çocuk nasıl olsa mesleği var. Ama gel gör ki işsizlik süreci devam etti ve ben ailemden uzakta İstanbul'da çalıştığım için ve güzel bir işim olduğu için dedim ki İstanbul'a gel iş bul böyle olmaz. Geldi ve buldu da ama 2 ay çalıştı sonra işten çıkarıldı anlaşamadı. Başka iş aramaya başladı o sırada iş bulma sürecindeyken ben başıma gelecekleri hissettiğimden bir uyarı niteliğinde ona söyledim. Ben evlendiğimizde işsiz evde oturan birisi ile yapamam dedim. Bir süre sonra başka bir iş buldu ama biz de bu sırada ev tuttuk ve ev dizmeye başladık çünkü ikimiz de teyzelerimizde kalıyorduk. İkinci işine girdikten sonra oldu bunlar. Tamam iş buldu diye düğün yerini de tuttuk. Tabi eşyaların hepsini ve düğün yerini vs eşimin birikimi olmadığı için babası yaptı. Sonraki seneye gelene kadar da düğün hazırlıkları yaparken ve düğüne 2 ay kalmışken yine işten çıkartıldı. Ben bir belirsizlikle benim hayatım böyle mi geçecek kaygıları ile o imzayı attım geri de dönemedim. Evlendikten hemen sonra işe girdi ve İstanbul'da evli olduğumuz süreç içerisinde işsiz kalmadı ama orada da biz evimizi neden buraya kurduk neden burada yaşıyoruz gibi konulara kapıldık ayrıca deprem korkusu da oluştu yaşadığımız mahalle de çok kötüydü. Ankara'ya dönmek istedik ailelerimize yakın olmak için ve alıştığımız site hayatına dönmek için... ve döndük de evlendikten 1 buçuk sene sonra. Önce ben iş buldum o şekilde geldik çünkü tecrübem vardı. Ona da eski yöneticim vasıtasıyla bir iş bulduk hemen. Orda da 3 ay çalışıp işten çıkartıldı. Ama sirkülasyonun çok olduğu kötü bir işyeriymiş o yüzden çok irdelemedim. 3 ay işsiz kaldı bu süreçte evdeydi ben çalışıyordum ama bilgisayar oyunları oynadığına şahit oldum. Sürekli sabırlı olmaya onu anlamaya çalıştım arada sırada uyarılarımı yaparak. Sonra başka bir işe girdi orda da 3 ay çalışıp çıktı. Çıkartılma sebebi yine aynıydı tecrübesiz olduğu için yetiştirmek istemiyoruz proje veremiyoruz. Artık tahammülüm kalmadı ve zor zamanlarımız başladı tekrar. Kiramızı babası ödüyor bense çalışıyorum 4 ay oldu işsiz hala. O da iş aradığını ama bulamadığını uğraştığını söylüyor ama uğraşmak bence böyle olmaz gerekirse asgari ücrete bir yere gir mağazaya diyorum onun sonu mu var diyor illa mesleğinde bir iş bulmak istiyor. Ailesi de sürekli destek ol iyi günde kötü günde diyerek imza attınız oğlumuz uğraşıyor o da bu durumdan mutsuz diyorlar. Destek olmadığım için ben suçlu oluyorum bu ülkede işsizlik var bu normal diyorlar ama ben bu kadar uzun süre asla işsiz kalmam mesela bi şekilde bulurum kendi şansımı yaratırım ona da sürekli tavsiye veriyorum şöyle yap böyle yap ara peşine düş git yalvar diye. Ben hiçbir şekilde gelecek hayali kuramıyorum bir sürü hedefim gerçekleştirmek istediğim şeyler vardı ve parasızlık çok zor. Evin arabanın ihtiyaçlarını karşılıyorum ve ona para da veriyorum. Bu sıkıntılardan bahsettiğimde yeri geliyor ailesinin bana aç mısın açıkta mısın dedikleri oluyor. Ama olay o değil tatile gidemiyorum yurtdışını gezemiyorum ben çocuk bile düşünemiyorum asla da yapmam zaten. Arkadaşlar lütfen bir akıl verin. Ayrılsam ona haksızlık yapacakmışım gibi geliyor ama gerçekten uğraştığını da düşünmüyorum gerekirse limon satıp evi geçindirmesi gerekirken ben çalışıyorum o ise evde. Ben uğraştığımı düşünüyorum taşınmasaydık böyle olmazdı diyip ona sığınıyor. Ayrılmasam bu şekilde yaşamak çok zor sabır taşına döndüm. Bir akıl verin.
Evet haklısınız.. ben de staj yaparken sürekli çabaladığım sorduğum sorguladığım için mezun olunca gel başla demişlerdi örnek bu. Işık görmemiş olma ihtimalleri var. Doğru ne bilmiyorum gerçekten aklımı yitirecek gibiyim...
Teşekkür ederim yorumlarınız için. İlk iki işinden nasıl çıktığını söyliyim. İlkinde patron ile kavga etti sanırım bir müşteri ile ilgili ve bağırmalar gerçekleşti. Sanırım o da karşılık verince çıkartıldı. İkinci işinde düğün hazırlıkları ve ev bakmaktı sebep kameradan izlemişler. Ankaradaki işlerdeki sebep de tecrübeli birini istiyoruz seninle olmuyor açıklamaları bu yöndeydi. Her türlü konuşmayı yaptım artık ondan bir atak bekliyorum dediğim gibi taş olsa yerimde çatlardı çok zor bir durum. Ona acıyorum ve üzülüyorum da harekete geçemememin sebebidir. Bekliyorum bir umut bir çıkış yolu…Öncelikle sektörün içinde biri olarak eğitim dönemi ağır olan ve bu ağır dönemi geçerek mimar olmuş bu eşin her girdiği işte üç ayda neden işten çıkarıldığını sorgulayın ve bunu öğrenin.Tembellikten verilen işleri ağır yapıyor öğrenme çabası göstermiyor ve bunu özellikle işten atılmak için mi yapıyor.Her mimar önce tecrübesizdir çalışarak tecrübe edinilir.Şayet öyle ise mimarlık yapmak istemiyor diye düşünün ve bunu açık açık sorun ona.Mimarlık yapmak istemiyorsa bunu açık belirtmeli ve bu durumda şantiyeyi seçebilir.O zaman buna yönelik iş arasın.
Bunları netleştirin ona süre verin ve üç ay sürede çalışmaya başlarsa ne ala diyecek kendinize yol haritası çizeceksiniz.
İstanbuldan Ankaraya gelme konusuna eleştiri almışsınız ancak yanlış değil.Ankarada da inşaat sektöründe iş bulabilir.Yoğun inş faaliyeti olan şehir.Bu şehre gelmeniz yanlış değil.
Ancak tüm bunlar denedikten sonra hala işte dikiş tutturamıyorsa demek ki bu eş çalışmaya meyilli değil.O zaman evli olmanızın anlamı kalmıyor.Çocuk yokken ayrılacak önünüze bakacaksınız.Mesleğiniz var belli ki çalışkan birisiniz hiç üzülmeyin boşanmak hayatın sonu değil.
Aslında bu eşle çalışması ve genel durumunuzla ilgili bir uzmandan da yardım alın bakalım o ne diyecek.Yardımı kimseye haber vermeden kendiniz alın.Önerileri ne olacak.
Aileye gelince.Klasik Türk ailesi.Bu arada bizde ana babayız çalışan çocuklarımız var çalışmayana bu hoşgörüyü gösterip bu cümleleri kurarmıyız ben hayır diyorum ama hayat ne gösterir bilmiyorum başıma gelmediği için.
Ama kp kv nin kira ödemeyin sorumluluğunu bilsin diye söylemenize verdikleri cevap hiç kabul edilemez.Size söyledikleride çok yanlış.Nerede ise aç açık mısın otur oturduğun yerde diyecekler.Ben olsam artık onlarla bu iş çalışma konusunu hiç konuşmam.Sorarlarsa oğlunuza sorun diyeceksiniz.
Acaba oğullarının ne olduğunu bildikleri için başlarına kalacağından mı korkuyorlar.
Bu durumunuzu lütfen ailenizden saklamayın ve gerektiğinde konuşun.Çünkü geleceğiniz çok parlak gözükmüyor.