• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eltimin çocugu

Senin cocguun olacak göreceksiniz yazanlar benim çocuklarım da yaramaz anlatılan kadar olmasa da
.gezmeye gitmesin böyle insanlar çocuklar kendi evini talan etsin madem .


Sahsen ben öyle yapıyorum ..

Dışarda da hiç kimsenin biseyine zarar vermesin e müsaade etmiyorum

Benimki de zor zapt olan bir çocuk-tu (Dilimi ısırayım artık lafa söze geliyor, anlıyor, kendi totosunu bile toplamaya başladı bit kadar şey), zor çocuk annelerini de anlayabiliyorum ama hiçbir zaman "Çocuktur yeaa noolcak, zapt edemiyorum naapim?" rahatlığına full erişemedim yahu. İlk 2 buçuk -3 sene hele, misafirliğe gitmek en çok bana işkence olacağı için çoğunlukla gitmedim, görüşmek isteyeni evime davet ettim "Kusura bakmayın, çocukla zor oluyor bana misafirlik, siz buyurun gelin" dedim.

Cidden bu rahatlık, anlayabileceğim türden bir rahatlık değil, çocuğu başkasının malını kırıp dökecek, anne-baba da izleyip "Dünya malı yea" deyip geçecek. :/

Komşumuzun bi oğlu vardı, almış eline artık ne ise, boydan boya park alanındaki arabalarını çizmiş milletin (Bizim araba da çizilmiş). Tamam hani çocuktur dedik, dövecek sövecek değiliz ama annesine söyledik, durumunun iyi olmadığını bildiğimiz için -boyatın- vb. de demedik hani, haberdar ettik "Uyarın, yapmasın" diye.
Bir gram çocuğuna dönüp "Sen napıyorsun oğlum?" demedi ya la, bir gram mahcup olaydı ya... Yok.

Ben de haşarı çocuktum, evimizin altında restoran vardı ve demir tentesine saksı atmıştım balkondan, salt nasıl ses çıkaracak, insanlar ne tepki verecek görmek için. Babam öğrendiğinde, indirdi aşağı özür diledi /bana da diletti. Evde de "Ya birinin kafasına gelseydi, yaralansaydı" diye kaydı azarı.

Ben bu kadar rahat olunmasına anlam veremiyorum cidden. Özgürlüğü öğretiyoruz diye bencilliği, arsızlığı öğretiyorlar çocuklarına.
 
Son düzenleme:
Aslinda bu mesele iki medeni ve olgun eltinin anlayisla cozebilecegi mesele. Burada konu bir o duvardan bir bu duvara kaptirilmis fili herkes tuttugu yerden tarif etmis.

Ornek olaydan gidelim.
Bebek mevlidine gittim. 1.5 yasindaki oğlumun mevlit dinleyemeyecegini dusunerek mevlitten sonra tabi ki.

Ev sahibinin 6 yasinda bir oglu var elinde arabasiyla oynuyordu buyuk kizima da bir araba verdi. Ikisi oynarken benim ufaklik durur mu o da onlara katilmak istiyor, arabayi almak istiyor. Baska bir araba daha verebilir misin? dedim cocuga. Yok dedi. Ev sahibi de bu yok kelimesini duydu. Oglum bu kez biblolara dogru gitti. Aman o kirilir aman şu dokulur ev ahalisinde. Ben hep pesindeyim ama kontrollu bir sekilde neyin ne oldugunu anlattim.

Merdivenlerden bir asagi bir yukari cikmaya basladi oglum.Yukarıda kapisi aralik odada bir suru araba var goruyoruz yani.

Ben 25 dk ya oturdum ya oturmadim cocuk durmuyor diyerek hediyesini takip kalktim.

Ev sahibi titiz bir bayan. Mobilyalari on yil once alinmasina ragmen mobilyacidan 10 dk once gelmis gibi yeni. Bana gore ise sadece kaba bir ev sahibi.
Insan iliskileri sifir temizlik pekiyi.

Sorarim size. 1.5 yasindaki cocugun ne yapmasini bekliyor olabilir? Pilav ayranini, tulumba tatlisini ozenle yiyerek ellerini baglayip ayak ustune ayak atip bizimle sohbet mi etmeliydi?

Cok rahat pervasiz anneler vardir elbet onlara saydirmissiniz zaten. Ama bazi insanlar da cocuktan anlamiyor, tahammülsüz, evi pislenecek diye ödü kopuyor.

Burada boyle sikayetlenmek yerine evinize gelecek cocuklu misafirler icin cocugunuz olmasa bile birkac tane oyuncak bulundurabilirsiniz mesela. Bir tencere bir kaşık da cozer bazen olayi. Belki de bir ce oyunu. Ha derseniz ben insan çekemiyorum bak onu anlarim Işte...
 
Aslinda bu mesele iki medeni ve olgun eltinin anlayisla cozebilecegi mesele. Burada konu bir o duvardan bir bu duvara kaptirilmis fili herkes tuttugu yerden tarif etmis.

Ornek olaydan gidelim.
Bebek mevlidine gittim. 1.5 yasindaki oğlumun mevlit dinleyemeyecegini dusunerek mevlitten sonra tabi ki.

Ev sahibinin 6 yasinda bir oglu var elinde arabasiyla oynuyordu buyuk kizima da bir araba verdi. Ikisi oynarken benim ufaklik durur mu o da onlara katilmak istiyor, arabayi almak istiyor. Baska bir araba daha verebilir misin? dedim cocuga. Yok dedi. Ev sahibi de bu yok kelimesini duydu. Oglum bu kez biblolara dogru gitti. Aman o kirilir aman şu dokulur ev ahalisinde. Ben hep pesindeyim ama kontrollu bir sekilde neyin ne oldugunu anlattim.

Merdivenlerden bir asagi bir yukari cikmaya basladi oglum.Yukarıda kapisi aralik odada bir suru araba var goruyoruz yani.

Ben 25 dk ya oturdum ya oturmadim cocuk durmuyor diyerek hediyesini takip kalktim.

Ev sahibi titiz bir bayan. Mobilyalari on yil once alinmasina ragmen mobilyacidan 10 dk once gelmis gibi yeni. Bana gore ise sadece kaba bir ev sahibi.
Insan iliskileri sifir temizlik pekiyi.

Sorarim size. 1.5 yasindaki cocugun ne yapmasini bekliyor olabilir? Pilav ayranini, tulumba tatlisini ozenle yiyerek ellerini baglayip ayak ustune ayak atip bizimle sohbet mi etmeliydi?

Cok rahat pervasiz anneler vardir elbet onlara saydirmissiniz zaten. Ama bazi insanlar da cocuktan anlamiyor, tahammülsüz, evi pislenecek diye ödü kopuyor.

Burada boyle sikayetlenmek yerine evinize gelecek cocuklu misafirler icin cocugunuz olmasa bile birkac tane oyuncak bulundurabilirsiniz mesela. Bir tencere bir kaşık da cozer bazen olayi. Belki de bir ce oyunu. Ha derseniz ben insan çekemiyorum bak onu anlarim Işte...

Orada mevlüt var, birçok insan vardir. Ev sahibi hangisine yetissin?

Ayrica çoçuk her arabasini sizinle mecburen paylasmak zorunda degil. Ev sahibide mecburen çoçuk ile oynamak zorunda degil. Evet o çoçuk senin çoçugun ve evet sorumlulugu sana ait. Durmuyorsa, huzursuz ise, evet eve gitmek en iyisi.

Ve ev sahibin çoçugu yoksa, halen mecburmu oyuncak almaya sirf misafir gelir diye? Sen çoçugun sevdigi oyuncaklarini götürsen olmazmi? Kizim en basit hastaneye gittiginde bile kitap/oyuncak hatta top bile götürmüslügüm var, zaman geçirsin diye. O çoçuk benim ise, onu oyalamakta, onun yaptiklarina dikkat etmekte benim sorumlulugumdur.
 
Merhaba arkadaşlar
Eltimin iki yaşında bir cocugu var. Annesi, cocuk ne isterse yapıyor, veriyor. Kendi evinde bunu yapması sorun degil ama benim evimde de yapıyor.
Dün bana geldiler, cocuk içeceği bardağı kendi eline almak istiyor. Ama her defasında döküyor. Halının birine limonata, diğerine su döktü bu şekilde.
Benim için çiçeklerim ve kitaplarım cok önemli. İki kez saksımı devirdi. Canlı çiçegimin yapraklarından süt aktı hep. Kitaplarımı devirecekti son anda kurtardım.
Elektrikli süpürgemin düğmeleri ile oynadı. Evi zaten talan etti. Yemek yerken her şeye ellemesine izin verdiler. Her yer yag oldu. Ben rahatsız olunca da babası birşey olmaz dedi.
Annesini zaten defalarca uyardım.
Zaten eltim sakar birisi. Yere tatlı falan döküyor. Ayrıca bütün bunlar ben temizlik yaptıgım günün akşamı oldu. Her zaman gelmiyorlar ama ne zaman gelseler ben böyle sinir oluyorum.
Ayrıca bir konuda çok itici davrandılar: kedim geçen haftalarda oyuncak tavşanıma hallendi onların yanında. Bunlar resmen tiksindi ve bunu belli etti. Bu hafta da hoparlör açık eltim yanımda kaynımla konuşuyor. Cocuk o tavşanla oynuyor diyor. Kaynım da "cocugu oynatma o tavşanla" diyor. Resmen benim kedimden tiksindiklerini belli ediyorlar. Ben de benim kedimin pis olmadıgını söyledim. Kaynım sustu bir şey demedi.
Dün gece resmen kabus gibiydi, üstelik son degil biliyorum. Eşim de yemekten sonra kaynımla çıkınca tek başıma mücadele verdim resmen şımarık bir cocuga ve dikkatsiz bir anneye karşı.
Sabaha kadar da bunu kafama taktım.
Görüşmeyi kesemem. Çünkü sık gelmiyor. Rahatsız oldugumu belli edip yerine göre cocuga mudahale ediyorum ama buna ragmen böyle. Özellikle her gelmede halıma birşeyler dökülüyor. Önceki aydan yeni aldıgım halımda hala kahve lekesi duruyor mesela. Örtü veriyorum, eline verme diyorum ama oluyor işte.
Ha bir de mutfagıma girmesini istmiyorum. Kaç kez söyledim istemedigimi. Zorla giriyor ve orayı da yardım niyetine talan ediyor. Beyaz tezgaha tencere vs sürterek siyah çizikler bırakıyor. O gelmeden her şeyii hazır etmeye çalışıyorum sırf bu yüzden. Bu kez bulaşıklara sarıyor. Titiz oldugumu biliyor ve istemedigimi söyledigim halde böyle.
Agır kokulu yemek yaptıgım için mutfak kapısını kapalı tuttum onu da uyardım açık kalsın dedi tekrar uyardım anlattım kokudan rahatsız oldugumu
Ona ragmen elli kere açık bıraktı. Bütün eve o koku yayıldı ki kokuya karsı bu aralar cok hassasım.
Ne yapıcam ben?

Ev yıkılsın dökülsün umurumda olmaz, temizlenir toplanır, çocuklu misafirim geldiğinde kütüphanemin kapısını kilitliyorum ama kedime laf edeni pis benzetirim, görüşmem
 
Eltinizin rahatlığı sizi rahatsız etmiş olabilir, buna birşey diyemem ama iki yaşında ki çocuğa şımarık demenizi doğru bulmadım. Daha bebek sayılır o.
 
Konu sahibinin diğer mesaj içeriklerini okudukça hak verdim, önceki yazılarımda var.
Bir anne her şeyden önce çocuğunun güvenliği için ona dikkat etmeli.
Dikkat etse bile birsürü ev kazası yaşanıyor, ben yaşadım.
Çay servisi yapılan bir yerde asla çocuğa kendin ye tarzı bir şey söylenemez, aklım çıkar benim ya o çaylar devrilir, tabak yere düşer lekeyi de geçtim birine kırılır da batarsa diye.

Benim eniştemin kardeşi, yeğeni filan gelmişti geçen sene misafirliğe. Bebek emekliyor henüz ortalarda dolanıyor. Annesi de dedikodu peşinde. Bebek nasıl olduysa mutfağa gitmiş kendi babası çay alırken paçasına yapışmış. Adam elindeki çaydanlığı boşalttı kafadan aşağı. Günlerce yoğun bakımda yattı. Annesinin hatasıydı bana kalırsa takip etmesi gerekirdi o an. Dediğiniz gibi halısı, kilimi, kanepesi de neyse de can girdi mi zor. Neler çekti küçücük çocuk. Herkes doğurduğuna sahip çıksın. Yok öyle hayal gücü genişliyor, özgür büyüsün diye laf kalabalığı yapmak. Bir gün üstüne toprak atarsınız o özgür bebelerin. Camdan atlar, balkondan atlar.. Mantıklı olun yani yeni nesil annelik gevşeklik değil.
 
Aslinda bu mesele iki medeni ve olgun eltinin anlayisla cozebilecegi mesele. Burada konu bir o duvardan bir bu duvara kaptirilmis fili herkes tuttugu yerden tarif etmis.

Ornek olaydan gidelim.
Bebek mevlidine gittim. 1.5 yasindaki oğlumun mevlit dinleyemeyecegini dusunerek mevlitten sonra tabi ki.

Ev sahibinin 6 yasinda bir oglu var elinde arabasiyla oynuyordu buyuk kizima da bir araba verdi. Ikisi oynarken benim ufaklik durur mu o da onlara katilmak istiyor, arabayi almak istiyor. Baska bir araba daha verebilir misin? dedim cocuga. Yok dedi. Ev sahibi de bu yok kelimesini duydu. Oglum bu kez biblolara dogru gitti. Aman o kirilir aman şu dokulur ev ahalisinde. Ben hep pesindeyim ama kontrollu bir sekilde neyin ne oldugunu anlattim.

Merdivenlerden bir asagi bir yukari cikmaya basladi oglum.Yukarıda kapisi aralik odada bir suru araba var goruyoruz yani.

Ben 25 dk ya oturdum ya oturmadim cocuk durmuyor diyerek hediyesini takip kalktim.

Ev sahibi titiz bir bayan. Mobilyalari on yil once alinmasina ragmen mobilyacidan 10 dk once gelmis gibi yeni. Bana gore ise sadece kaba bir ev sahibi.
Insan iliskileri sifir temizlik pekiyi.

Sorarim size. 1.5 yasindaki cocugun ne yapmasini bekliyor olabilir? Pilav ayranini, tulumba tatlisini ozenle yiyerek ellerini baglayip ayak ustune ayak atip bizimle sohbet mi etmeliydi?

Cok rahat pervasiz anneler vardir elbet onlara saydirmissiniz zaten. Ama bazi insanlar da cocuktan anlamiyor, tahammülsüz, evi pislenecek diye ödü kopuyor.

Burada boyle sikayetlenmek yerine evinize gelecek cocuklu misafirler icin cocugunuz olmasa bile birkac tane oyuncak bulundurabilirsiniz mesela. Bir tencere bir kaşık da cozer bazen olayi. Belki de bir ce oyunu. Ha derseniz ben insan çekemiyorum bak onu anlarim Işte...
Evde oyuncak var, ayrıca tencere kap kaçak da koyuyorum. Ama gördüğünüz gibi çözüm degil
Çünkü sorun bunlar degil
 
O zaman cok seviyorsaniz acikca kendisiyle oturun konusun arkadasindan saydırmayın. Tek yüzlülük iyidir.
İyi okursanız konuşuyorum uyarıyorum dedim zaten. Ayrıca derdini anlatmak ne zaman ikiyüzlülük oldu. Anlamıyorum bu üyeler nasıl bu kadar hadsiz ve saygısız olabiliyor, hayret yahu!!! Bir psikologa dert anlatırken de dedikodu oluyor mu mesela. Kadını da beni de kimse tanımıyor bile.
 
2 ya s sendromu ağır geçiyor olabilir bazı bebekler icin ama ailelerin ozellikle misafirliktetken azami dikkat etmeleri gerektiğini dusunuyorum. Yani dokecegini bile bile ici dolu bardak vermek nedir allah aşkına. Kurallar olmazsa cocuk sınırlarını bilmeden büyürse bu çocuğa yapılacak en büyük kötülük olur. Ozguvenleri de zedelenmez hicbir sey olmaz. Şimdilerde aman cocugum etkilnmesin vs diye hayır kelimesini bile kullanmiyor bazı ebeveynler. Konu sahibi rahatsi zolmakta hakli.
 
Şu çocuktur, ne yapsa hoş karşılanmalıdır kafası da içimi bir hoş ediyor. Çocuklarımızın özgürlük alanları kendi evleridir, yani çok isteyen versin ellerine yağı salçayı, duvarlarını boyatsın, kime ne? Başkalarının evinde ise istedikleri gibi at koşturamayacaklarını ne kadar erken öğrenmeye başlarlarsa o kadar iyi olur. Bu çocuğu ezik, karaktersiz yapmaz, başkalarının yaşam alanlarına saygı göstermeyi öğretir. Oldu yani, özgüven patlaması yaşasınlar adı altında arsız, saygısız çocuklar yetiştirelim madem. Özgüven öyle kazanılmıyor yalnız. Özgüven diye aşılanan bu sınırsız özgürlük anlayışı, ileride onlara büyük yıkımlar olarak geri dönebilir, işe bir de o yanından bakmak lazım.

Konu sahibi, sizin elti ve kocasında iş yok. Biri demiş, çocuk çok haşarıysa hiç bir yere gitmesin, eve mi kapansın bu insanlar diye. Valla ne yapacakları, nasıl çözecekleri tamamen onların sorunu. Ha misafirliğe gidildiyse, çocuğumuz bir zarara sebep olduysa, o zararı telafi etmek de bizim sorumluluğumuz. Artık bezi alıp yerleri mi sileceğiz, parasını verip yenisini mi alıp götüreceğiz duruma göre değişir ama öyle ev sahibine iş çıkarmak, bir de üstelik hamile bir kadına oldukça ayıp bir durum bence. Eve kapanıp kalmak istemeyen, gittiği yerde doğurduğu çocuğu da takip etsin bir zahmet, öyle koltuğa serileyim, çocuk elalemin evini talan etsin şeklinde bir dünya yok, olmamalı.

Bu durum nasıl çözülür; ya kırılmalarını göze alıp, en nazik şekilde konuşacaksınız. Ne kadar nazik konuşursanız konuşun, kırılacaklar ama bunu bilin de öyle konuşun. Çünkü rahatları bozulacak, bunu hakaret kabul edecekler. Size hak verip, mahcup olacak insanlar olsalar, zaten en başından daha duyarlı davranırlardı. İkinci bir ihtimal de değerli eşyalarınızı, çiçeklerinizi, kitaplarınızı bir odada toplayacak, onlar geldiğinde o odayı kilitli tutacaksınız. Başka ne yapılır, bir fikrim yok.
Ben de anlamıyorum kim izin verir gözlere göre yerlerde tabakların sürtülmesine, yağlı ellerle dolaşılmasına, dolu bardakları döneceğini bile bile eline verilmesine. Anne biraz dikkatli olsa ben zaten görgüsüz gibi birşeyi dert etmem ama bile bile cocuk şımartılmaz ki. Gayet de durdurabilir. Olmadı mı dikkatini dağıtır. O da olmadıysa başka çözümler arar. Ama ben çekmek zorunda degilim ki bunu. Laftan anlamaz biri olmasa sorumluluk sahibi biri olsa neyse.
Bir de durduk yere iftira atıyorlar cocugu haşlıyormuşum gizli gizli. Bir kere konu açtık ya saydıran saydırana. Hak vermek zorunda degil kimse ama herkes haddini bilmek zorunda. İstisnalar vardır mutlaka ama burada ahkam kesen cogu kadının da bunlara tolerans gösterecegine inanmıyorum.
 
Salonunuz varsa kitleyin oturma odasi halisina hali örtüsü serin
Koltuklara da pike atın..Mutfak tezgahini poşetleyin.Kitaplara ve çiçeklere de tel örgü yaptırın.
Cocuk bir sey kırmamış buyuk bi zarar vermemis eli kirliymis de koltuga sürüyormuş sizin kediniz kakasina paticiklerini sürüp orterken patisi kaka oluyor kediniz çiş yaparken tüyüne çiş bulaşıyor yani zaten haliniz koltugunuz yagdan ziyade kakali ve çişli ayrica her yer eminim ki tüylü. Kedi severim de bu kadar abartmaniz komik geldi.Zaten az geliyorlarmis hiç mi gelmesinler.Ben mum gibi oturup hicbir seye dokunmayan cocuklarin anormal olduğunu düşünüyorum doğası geregi cocuk dokunur ve oturamaz.
Ben mum gibi cocuk istiyorum demedim. Ayrıca kedim isterse eve sçsin benim kedim sonuçta. Başkasının evine yapıyor mu? Ama eltim başkasının evinde bunlarla göz yumuyor umrunda degil
 
2 ya s sendromu ağır geçiyor olabilir bazı bebekler icin ama ailelerin ozellikle misafirliktetken azami dikkat etmeleri gerektiğini dusunuyorum. Yani dokecegini bile bile ici dolu bardak vermek nedir allah aşkına. Kurallar olmazsa cocuk sınırlarını bilmeden büyürse bu çocuğa yapılacak en büyük kötülük olur. Ozguvenleri de zedelenmez hicbir sey olmaz. Şimdilerde aman cocugum etkilnmesin vs diye hayır kelimesini bile kullanmiyor bazı ebeveynler. Konu sahibi rahatsi zolmakta hakli.
Yani düşünsenize ben o bardağı döneceğini biliyorum ve benden o bardağı vermesini izlememi bekliyorlar. Üstelik hamileyim yeni temizlik yaptım. Kazara olan bir şey degil ki. Bile bile resmen. Daha geçen kahve döktü ve hala izi duruyor. O zaman her yer böyle iz olsun. Cıkar diyorlar ama cıkmıyor işte. Hataen olsa neyse
 
Sizin gibi birinin evine asla gidilmez.Gitmeye çekinir insan.
Yeni evliyken bebeğim henüz yokken çocuklar gelirdi,bikeresinde hiç unutmam mavi kokulu mumlarim vardı,salonumun halisinin üzerine bildiğin ezmişlerdi.Anneside öylece izliyordu.
Yinede hoşgördüm olabilir çocuk dedim surat yapmadım.
Evim savaş alanı gibi olurdu bazen.
onlar gidince yapar düzene koyardım.
şimdi benimde 2 yaşında kızım var.
Gittiğimiz yerlerde dikkat ediyorum.
ama ne kadar dikkat etsemde bi yerde patlak verebiliyor.
çünkü tam inatçı oldukları bir yaş dönemindeler.
Annesi evde yeterince daralıyor inanın.
zamanla o çocuk büyüdükçe düzelecek.
İlerde sizinde bebeğiniz olacak.
o zaman işlere yetişemeyeceksiniz şimdiki kadar.
ve bu kadar kınamayın sizin çocugunuzda böyle yaramaz olur başedemezsiniz.
hoşgörmeye çalışın..
Hakiniza bisey dökülmesine engel olmak hakkiniz ama diğerleri çok fazla çok abartı.
sonuçta misafir bi süre idare edebilirsiniz
Valla cocuguna dur demeyen sorumsuz insanlar evime gelmese dert degil benim için. " sizin gibi" sorunsuz ebeveyne susmak zorunda degilim. Ayrıca cocugu kınamıyorum. Nasıl bir cocuga sahip olacağımı bilmiyorum ama bildigim şey şu ki başkasının evinde eltim gibi davranmam. Haktır bu, cocuk anlamaz ama aile sorumludur
 
Orada mevlüt var, birçok insan vardir. Ev sahibi hangisine yetissin?

Ayrica çoçuk her arabasini sizinle mecburen paylasmak zorunda degil. Ev sahibide mecburen çoçuk ile oynamak zorunda degil. Evet o çoçuk senin çoçugun ve evet sorumlulugu sana ait. Durmuyorsa, huzursuz ise, evet eve gitmek en iyisi.

Ve ev sahibin çoçugu yoksa, halen mecburmu oyuncak almaya sirf misafir gelir diye? Sen çoçugun sevdigi oyuncaklarini götürsen olmazmi? Kizim en basit hastaneye gittiginde bile kitap/oyuncak hatta top bile götürmüslügüm var, zaman geçirsin diye. O çoçuk benim ise, onu oyalamakta, onun yaptiklarina dikkat etmekte benim sorumlulugumdur.

Çocuk gelecek diye evde oyuncak bulundurun nasıl bir istek ya oldu olacak bez, mama da alalım boş bebeyi sarıp gelsinler bize 🤣🤣🤣
 
Ya allasen, ne zamandan beri duvar kagidi sökmek, çoçukluk sayilir? Hele koltuk kirmak? Nasil bir koltuk kirilir hayal bile edemiyorum.

Yani evet biz çoçukken mum gibi durmamiz dogru degildi, fakat bu asiri özgürlük vermekte dogru degil. Dünya mali deyip deyip durulmasin. O dünya malini almak için millet emek sarf ediyor. Cocukta buna saygi göstermeyi ögrenmeli. O halde bende gidip komsumun arabasini çizim "Nolcak canim, dünya malina bu kadar önem verme" mi diyeyim?

Evet misafir agirlarken bulasiktan, oyuncaktan ev biraz dagilir fakat talan olmaz!

Aynen bende böyle düşünüyorum çocuktur tabiki bazı şeyler hoşgörülur ama bu kadarda değil yani koltik kırmak biseylere zarar vermek bunu küçüklükten normalleştirmek saygısız nesiller yetişmesine sebep oluyo. Kendi evindede özellikle başkasının evindede eşyasına oyuncağa vs zarar vermemeyi kucukken öğretmek lazım çocuk meraktan kazayla zarar verse bile ailenin önlem alması lazım hem çocuk kendinde zarar verebilir bunu nasıl göze aliyolar ben anlamıyorum. Tabiki merak ediyorum edicek öğrenecek ama sınırlamayı ailenin iyi ayarlaması lazım.
 
Uyku saatleri nasil? Saat kaçta yatarlar? Yattiklarinda annen gelir baslarini beklermi? Yani o sekilde esin ile biraz disarda bir çay kahve içseniz bile azicik rahatlarsiniz. Bizde o sekilde esim ile geziyoruz. Bakici geliyor kizim uyuduktan sonra ve sadece telsizin yaninda bekliyor. Böyle arada iste bir sinemaya gidiyoruz, yada yemege çikiyoruz ve çok iyi geliyor ikimizde.

Ve dedigin sistem bizde mevcut. En basit hafta sonlari esim kalkar mesela kizim için, ben biraz daha uyayim diye. Bu dedigin gibi 2 çoçuk ile oldukça zor. Su an ciddi ciddi bu 2inci çoçugu rafa kaldirmak üzeriyim :KK70:

Ve ne evlenmesi, üniversiteyi ükenin diger ucunda okumasi yeterli :KK70:
Ülke mi, biz yatılı okul düşünüp ardından yurt dışında eğitimi destekliyoruz😂
Ama benim anacı çocuklarım bensiz yan odaya geçmiyor.
Valla bebelerimin uykusu da problemli 263820263kere kalkarlar, kalkınca beni mıncıklamayı isterler.
Uzuvlarım onların emirlerine amade, dün gece mekik dokudum iki oda arasında bir büyük ağlıyor bir küçük.
İkisi aynı anda anneeeeee diye ağlıyordu.
En son pes edip bizim yatağa aldık, 4 müz yattık.
Benimki yatma olmadı, vücudum tuhaf şekillerdeydi😂

Yani öyle gece gelsin biri ya da bırakayım durumumuz asla olmaz, uyanınca sinir krizi geçirirler.
İki çocuğu tek güzel yapan ve her şeyi unutturan şey, birbirlerine sarıldıkları anlar.
Küçüğü abimmm der büyüğü bebeemmm diye sevişirler, onu görünce iyi ki diyorum ama 5 dk sonra Allahım ne günah işledime devam ediyorum😂😂😍
 
Benim eniştemin kardeşi, yeğeni filan gelmişti geçen sene misafirliğe. Bebek emekliyor henüz ortalarda dolanıyor. Annesi de dedikodu peşinde. Bebek nasıl olduysa mutfağa gitmiş kendi babası çay alırken paçasına yapışmış. Adam elindeki çaydanlığı boşalttı kafadan aşağı. Günlerce yoğun bakımda yattı. Annesinin hatasıydı bana kalırsa takip etmesi gerekirdi o an. Dediğiniz gibi halısı, kilimi, kanepesi de neyse de can girdi mi zor. Neler çekti küçücük çocuk. Herkes doğurduğuna sahip çıksın. Yok öyle hayal gücü genişliyor, özgür büyüsün diye laf kalabalığı yapmak. Bir gün üstüne toprak atarsınız o özgür bebelerin. Camdan atlar, balkondan atlar.. Mantıklı olun yani yeni nesil annelik gevşeklik değil.
Benim büyük olan 1 yaşındaydı, çaydan yandı.
O zaman hamileydim ve bir evde servis yapıyordum, tabi ki kayınaile evinde:)
Gelinlik bu ya, öyle beklenir çünkü!!
Çocuğun da olsa hamile de olsa hizmet işi sana kalır!
Ama benim bebeğime bakmak akıllarına gelmedİ herhalde, tabi canım kaç çocuk kaç torun büyüttü onlar bir şey olmazdı!
Ama oldu, benim oğlum çay tabağını almak için çayı devirmiş ki hayatımızda en dikkat ettiğim şeydir, ön ocaklarda bizim evimizde yemek yapılmaz ne olur ne olmaz diye!
Ne oldu, yandı bebeğim, Allahtan küçük bir yanık hemen hastane falan filan 15 güne iyileşti.
Ama ömrümden giden 15 senenin tarifi yok.
 
Back
X