- 1 Haziran 2022
- 3.854
- 11.570
- 34
-
- Konu Sahibi En buyuk kk
- #21
Sizi takdir veya tebrik etmek haddime değil siz zaten zorluklarla çok ama çok güzel baş etmişsiniz.Cok tesekkurler. Kendinizden umudu asla kesmeyin lafı çok iyi geldi. Ben de iyimser günlerimde böyle düşünürüm. Mesela 93 kiloyum ve senelerdir diyet yapıp yapıp bozuyorum. Tekrar diyetisyene başladım. Etrafa "kendimden hiç ümidi kesmedim" diye şaka yapıyorum. 36 yaşında yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum diyorum ki kendimden ümidi kesmicem. Bazen "büyüyünce çok düzenli süper bir insan olacagim" diye şakalar yapıyorum. Bazen de bugünkü gibi diyorum ki "ne anlamı var? Bütün bu çabaların ne anlamı var?" Ama size katılıyorum ve teşekkürler.
Benim kızım da 6 yaşına girmek üzere 1 ay önce de DEHB tanısını aldı. Şimdilik ilaç başlamadık eğitime ve vitamin kullanımına ağırlık vererek devam edeceğiz. Benim kızımda 18 kg ve istesek de başlayamıyoruz sanırım. Yetişkinliğini düşündükçe bende çok umutsuzluğa kapılıyorum bazen nasıl olacak, hayatını tek başına yürütebilecek mi, kendini koruyabilecek mi, okul hayatı nasıl olacak, arkadaşları tarafından zorbalığa uğrayacak mı, dışlanacak mı ve daha bir sürü soru beynimde dönüp duruyor. Bilemiyorum erken tanı alıp tedaviyi ona göre şekillendirmek çok önemliymiş.
Konu sahibinin yazdıkları ilk okuduğumda biraz kötü hissettirdi. Ama şu düşündüklerinizi yaptıklarınızı veya yapamadıklarınızı tekrar düşündükçe aslından DEHB tanısı almayan birçok kişi de düşünebilir ne aynı şeyleri yaşıyor olabilir. Biz yolun başındayız ve kabullenme aşamasındayız daha. Ama siz kendinizi sevin. Sizden daha değerli hiçbir şey yok. Bunu hissedin. Bende kızıma en çok bunu hissettirmeye çalışacağım.
Ben concerta hiç kullanmadım, wellbutrin kullanıyordum ve hayatımda ilk defa hiç bölünmeden 8 saat boyunca istatistik çalışmıştım ve sıfır şaka, bu kadar odaklanabildiğim için sevinçten ağlamıştım. İlk günler sinir yapıyor ama sonrasında baya rahattım. Bir hunharca çalışma olayı oluyor ilaçla evet.Çok haklısınız hepsini birkaç kere okudum. Ben de tembel değilim farkındayım. Ama yapmam gereken o işi yapamiyorum. Evet geceleri aşırı bir üretkenlik geliyor. Bu sayede son 1 senede geceleri bir sürü şey öğrendim. Ama concerta kullandığım günler gece pilim bitmiş oluyor, concerta da iskolik yaptı cidden.
Dediğiniz gibi mental disipline ulaşmak en büyük hayalim. Hiç abartmıyorum en büyük hayalim bu. Kalk kız soğan doğra dünyanın en iyi tespiti çok güldüm
Ben concerta hiç kullanmadım, wellbutrin kullanıyordum ve hayatımda ilk defa hiç bölünmeden 8 saat boyunca istatistik çalışmıştım ve sıfır şaka, bu kadar odaklanabildiğim için sevinçten ağlamıştım. İlk günler sinir yapıyor ama sonrasında baya rahattım. Bir hunharca çalışma olayı oluyor ilaçla evet.
Oldukça farkındalık sahibi ve aklı başında bir kadın olduğunuz belli. Siz yaparsınız, başarırsınız. Sadece "düşük" olduğunuz günlerde kendinizi çok örselemeyin olur mu ? Sevgiler.
Benim kızım da 6 yaşına girmek üzere 1 ay önce de DEHB tanısını aldı. Şimdilik ilaç başlamadık eğitime ve vitamin kullanımına ağırlık vererek devam edeceğiz. Benim kızımda 18 kg ve istesek de başlayamıyoruz sanırım. Yetişkinliğini düşündükçe bende çok umutsuzluğa kapılıyorum bazen nasıl olacak, hayatını tek başına yürütebilecek mi, kendini koruyabilecek mi, okul hayatı nasıl olacak, arkadaşları tarafından zorbalığa uğrayacak mı, dışlanacak mı ve daha bir sürü soru beynimde dönüp duruyor. Bilemiyorum erken tanı alıp tedaviyi ona göre şekillendirmek çok önemliymiş.
Konu sahibinin yazdıkları ilk okuduğumda biraz kötü hissettirdi. Ama şu düşündüklerinizi yaptıklarınızı veya yapamadıklarınızı tekrar düşündükçe aslından DEHB tanısı almayan birçok kişi de düşünebilir ne aynı şeyleri yaşıyor olabilir. Biz yolun başındayız ve kabullenme aşamasındayız daha. Ama siz kendinizi sevin. Sizden daha değerli hiçbir şey yok. Bunu hissedin. Bende kızıma en çok bunu hissettirmeye çalışacağım.
Teşhisi bilmek ve bilinçli olmak o kadar değerli ki, kızınızın en büyük şansı olabilir. Bilince çaresine bakılıyor bir şekilde veya en azından insan kendini sorgulamıyor. 30 yaşına kadar düşünsenize, benim şahsen kendimi yargılamakla geçti. Teşhis alınca bana bir rahatlama geldi tabi beraberinde bir yas süreci. Çünkü bilseydim böyle olmazdı. Bilseydim yıllardır kendimi bu şekilde örselemezdim. Yaşamaya çalışırken de örselenmezdim. Ailem de çok incitti zamanında beni mesela, onlar da bilmiyordu.
Bir kızım var bu arada, teşhis alsa o ilk an üzülür müyüm, tabi ki evet. Ama benim kadar zorlanmayacağını bilmek beni çok rahatlatırdı. Korkmayın o yüzden, siz varsınız iyi ki de varsınız. Bilinçli ebeveynlerin olması beni o kadar mutlu ediyor ki size anlatamam. Kızınıza da çok güzel bir hayat dilerimSağlıkla mutlulukla büyüsün ve hep yüzü gülsün.
Bu arada beslenme düzeniniz benimkinden hallice sanırım zira yakın kilolardayız : ) karbonhidrat ve şekerli beslenmenin odak bozuklugu ve hiperaktiviteyi artırdıgını okumuştum ketojenik beslenmeyi araştırırken hiç ketojenik beslendiniz mi? Gülsjourney hesabının ketokampları ve online zoom dersleri var ben zoom dersini satın aldım ve kendim ketoya başlayacağım. Dikkat dağınıklıgınızı bu beslenme şekliyle minimize edeceğinizi düşünüyorum. Konu uzmanı değilim lakin ketojenik beslenmeye dair okumalarım esnasında hep bu yönde bilgiler okudum.
Yüzde yüz. Ben kendimi hep tembel, düşüncesiz, alik zannettim. Kendimi hep kotu bir insan zannettim cunku iyi biri olsam annemi bu kadar uzmez, bu kadar yormazdim diye dusunurdum. 12 yasinda 1 ay boyunca yaz tatilinde odama kapanip kuran okumustum ve cehenneme gidecek olan kafirleri anlattigi bolumlerin bana yazildigini hissetmistim cunku ben kotu bir insandim kendimi oyle goruyordum. Iki farklı zeka çeşidi var zannederdim, biri okulda dersleri gecmemi sağlıyor, kitap okumayı sevdiriyor, şiir yazdırıyor, onlarda iyiyim. Diğer her şeyi sağlayan zekam (arkadaş edinmek, düşünceli olmak, atik olmak, becerikli olmak, okul çantanı kaybetmemek) ayrı bir zeka çeşidi ve ben bunlarda geri zekalıyim zannederdim ve insanların benim salak olduğumu anlayacaklari endişesiyle yaşardım. Hala da o endişem var bazen. Ama iyi ki tanı almışım diyorum ki şimdi hiiii. Bundan oluyor demek ki. Şunu yapmam lazım demek ki. Şu yüzden bunu yapamadım demek ki. Bir de düşünsenize 5 yaşından beri benimle konuşan böyle bir anne babam olduğunu. İnanılmaz bir şans olurdu. Yorum yapan annelerin bunu bilmesi lazım.
Ben de annem ben iyi biri olmadığım için ölecek zannederdim. Nasıl dua ederdim ağlaya ağlaya. Nereden geldi o düşünce hiç bilmiyorum. Belki bir noktada ailemden birisi söyledi bana bunu da bilmiyorum. Gerçekten çok benzer deneyimler yaşamışız inanılmaz. Imposter sendromu bende de var. İnsanlar zekamdan veya bir konudaki yeteneğimden bahsedince, onları kandırıyor gibi hissediyorum. Sanki ben öyle birisi değilim de iyi rol yapmışım ve bu bir noktada ortaya çıkacak gibi. Halbuki olduğumdan zeki görünme çabam da yok aslında.
Sosyal zeka konusunda da kendimi saldım artık. Kendimi sevdirmek ve kabullendirmek zorunda değilim, benim de birilerini sevmeme ve kabullenmeme hakkım var ayrıca. Hatta uzun vadede bu netliğin bana saygınlık getirdiğini farkettim. Beni sevmeyen insanlar var farkındayım ama saygı duyuyorlar çünkü net birisiyim. Önceden asosyal damgası vuranlar şimdi kendine saygın var diyorlar hey gidi.
Ay evet ya. Çok benzer şeyler.
Kendinizi sevdirmek zorunda olmadığınızı kabullendirmek süper bisey ya. Bende ne yazık ki o oluşmadı. Hala herkes beni sevsin istiyorum. Sevmedikleri zaman üzülüyorum. Birini sevmediğim veya kafamda yargiladigim zaman çok suçlu hissediyorum. Bütün dünyayla uyum içinde olalım ve dost olalım istiyorum ve bu yüzden hiç hayır diyemiyorum ve işler sarpa sarıyor sonra pasif agresif şeyler yapıyorum. İnşallah bir gün ben de salacagim bu işleri.
Yazdiklarinizi okuyunca çok ağladım kalbim çok sızladı size kocaman sarılmak istedim oğlumda dehb ve yoğun durtuselligi olan bir çocuk ve bugün disleksi raporunu görünce ağlıyorum çok ağladım ki ben söyledim psikiyatristine disleksi şüphesini zaten bildiğim bir şeydi ama ama hem dehb hem disleksi çok zor bir hayatı olucak mi ilerde ne olucak sanki oğlum ilerde bir yerlerde bunları yazicak mi şimdi soruyor bazen anne ben neden böyleyim cevap veremiyorum kalbime bıçak saplanıyor doktoru henüz sürecini anlatmamizi uygun gormedi.
Ne yazacağımi bilemedim ama ben sizin yorumlarınızi genel olarak çok beğeniyorum ve oğluma da hep söylüyorum sizler gökkuşağı gibisiniz rengarenk hayatı çok zor olsa da bambaşka gözlerle görüyorsunuz umarım çok daha mutlu huzurlu günleriniz olur.
Bu herkes için böyledir zatenKızım bebekliğinden itibaren çok huzursuz bir çocuk. Değişikliklere karşı çok dirençli. Bugün okula başladı mesela ama yarın saat ağladı. Geçen sene 2 ay boyunca hergün ağlamıştı. Ama bizim yanımızda mutlu çılgın gibi eğleniyor. Keşke sosyal ortama sokmak gerekmese biz ona güller gibi bakarız her haline razıyız da maalesef topluma karışmak zorunda. Biz yetişkinliği için maddi olarak hazırlanıyoruz. Kira vermeden oturacağı bir ev bir de birkaç pasif geliri olsun ki çalışmak onun için bir zorunluluk olmasın diye. Mesela bu sizi mutlu eder miydi? Öyle kurslar, etkinliklere vs katılıp çalışmak zorunluluk olmasa sizin için daha mı kaliteli bir hayatınız olurdu?
Ben de sizin gibiyim ve ben de ortaokul lise üniversite boyunca ritalin kullandım. Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite için.Cok tesekkurler. Kendinizden umudu asla kesmeyin lafı çok iyi geldi. Ben de iyimser günlerimde böyle düşünürüm. Mesela 93 kiloyum ve senelerdir diyet yapıp yapıp bozuyorum. Tekrar diyetisyene başladım. Etrafa "kendimden hiç ümidi kesmedim" diye şaka yapıyorum. 36 yaşında yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum diyorum ki kendimden ümidi kesmicem. Bazen "büyüyünce çok düzenli süper bir insan olacagim" diye şakalar yapıyorum. Bazen de bugünkü gibi diyorum ki "ne anlamı var? Bütün bu çabaların ne anlamı var?" Ama size katılıyorum ve teşekkürler.
Ben de sizin gibiyim ve ben de ortaokul lise üniversite boyunca ritalin kullandım. Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite için.
Yetişkin hayatının beni zorlamasının yanında nasıl desem 32 yaşındayım işim gücüm düzenim var ama atıyorum bir balerinin hayatını anlatan film izliyorum balerin mi olsam diyorum eşek kadar kadın. Başka bir gün başka bir şey olduğumun hayalini kuruyorum sanki 15 yaşındayım da her şey mümkünmüş gibi saçma sapan heveslerim oluyor.
Bipolar bozukluğa sahip biri olarak dertleşmenize eşlik etmek istedim. Hangi duygum gerçek, hangisi değil, acaba şu anda verdiğim tepki normal mi, acaba yeniden bir atak geçirecek miyim diye yaşıyorum. İlaçları düzenli aldığım sürece iyi gidiyorum diyebilirim ama içimde hep bir korku var. Normal hayata dahil olabilmeyi o kadar çok isterdim ki.Merhaba arkadaşlar. İnsanların hep değişeceğine inanan biriydim ama bazen düşünüyorum da hayır değişmiyoruz. 6 sene önce dikkat eksikligi bozukluğu tanısı almış ve ilaç kullanan biriyim. Kendimi bildim bileli hayat hep zordu. Giyinmek, sabah uyanmak, evden çıkmak, bir işe başlamak, bir işi bitirmek, arkadaşlık kurmak, dinlemek, sorumluluk üstlenmek, hayatı yoluna koymak, her şey. Hayattan bildiğim hep kendimi düzeltmeye çalışıyorum ama artık degisebilecegime inanmamaya başladım. Hayatı çok seviyorum ama hayat yani günlük yaşam yani her sabah kalkıp yaşamamız gereken şu hayat, çok zor geliyor. Herkese zor geliyor mu acaba? 36 yasindayim ama 3 yaşında gibi hissediyorum bazen, sanki yaşamak için gereken olgunluk damarlarımda eksik. Bunları psikiyatriste anlattığımda hepsini dehbe bağlıyor. Düzelmez diyor sadece kontrol etmeyi ogrenebilirmisim aliskanliklar geliştirmeli ve bu durumla, yani aslinda kendimle, yasamayi ogrenmeliymisim. İlaç iyi geliyor gibi bazı günler bazı günlerde ise hayatı kolaylastirmiyor. İsim gereği memurlarla çok fazla konuşmam lazım telefon acıyorum diyeceklerimi unutuyorum hala, resmi toplantılarda abuk sabuk şakalar yapıyorum düzgün ütülü kıyafetim olmuyor sabah giyecek. Senelerdir her gün yaptığım şeyler hiç kolaylasmiyor. Hep ayni. Hep aynı sorunlar. Hep aynı dertler. Hep aynı aşırı duygusal ve dağınık durum. O kadar isterdim ki bir anda farklı bir insana dönüşmek. Her şeyin suçunu bu duruma da atıyor olabilirim ama bu şekilde bir engelle doğmuş olmak (Allahin gücüne gitmesin daha ne kötü şeyler var tabi yine halimize şükür tabi ki ama) bazen yani bana çok saçma geliyor diyorum ki neden yani neden bu abuk sabuk varoluş biçimi ile yaşamak zorundayım neden sürekli kendimi hayal kırıklığına hayal kırıklığına ugratiyorum? Neden yeni tanıştığım insanlarda acıma ile karışık bir küçümseme yaratıyorum ve neden bu 36 senedir değişmedi? Neden hiç ciddiye alınmıyorum ve aslında ciddiye alınmak da istemiyorum çünkü ciddiye alinmanin getireceği sorumluluklar bana zor gelecek başarılı olamayacağım biliyorum. Dehb tanisi olanları dertleşmeye bekliyorum.
Bipolar bozukluğa sahip biri olarak dertleşmenize eşlik etmek istedim. Hangi duygum gerçek, hangisi değil, acaba şu anda verdiğim tepki normal mi, acaba yeniden bir atak geçirecek miyim diye yaşıyorum. İlaçları düzenli aldığım sürece iyi gidiyorum diyebilirim ama içimde hep bir korku var. Normal hayata dahil olabilmeyi o kadar çok isterdim ki.
Psikiyatrik hastalıklar zor, anlatması, anlaşılması çok zor. Ben doktorum, iş arkadaşlarımın hiçbiriyle paylaşmadım bu durumu. Doktorların arasında bile “deli” damgası yiyebiliyorsun çünkü. Ben maalesef bu durumların tamamen geçeceğini düşünmüyorum, idare etmeye devam edeceğiz.
Bizim kuşağın ebeveynleri çok benimseyemiyorlar bu durumu. 33 yaşındayım, bende 17 yaşından beri sorunlar olmasına, psikiyatrist psikiyatrist dolanmama rağmen, 32 yaşında hastaneye yatınca ailem fark etti gerçekten bir sorunum olduğunu. Şimdiki çocuklar daha şanslı o bakımdan, aileler daha bilinçli, çocuk psikiyatrisi gelişti, yayıldı.Cidden zor olmalı binalar cok geçmiş olsun. Bence de bu türden hastalıklarla veya durumlarla yaşamayı öğrenmemiz ve elimizden geleni yapmamız lazım galiba.
Çok ama çok zorlanıyorum. Hele cezadan önce Hukuk mahkemelerindeyken istifayı düşünüyordum. O miras dilekçeleri cevaplar kira şu bu. Hele ilçe asliye hukuku hayatımın en zor günleriydi sıfatla her dosyaya bakılıyo ya. Ben zaten 2 sayfayı doğru düzgün okuyabilen birisi değilim 50 kere kalkarım başından. Film bile izleyemem her işi son dakika yaparım hep ertelerim. Ben 1-2 seneye istifa edip tamamen hukuktan bağımsız bir alana geçmeyi düşünüyorum. Çünkü yani bana kalırsa bir gerekçeli karar 2 cümle filan olmalı 4 sayfa değil gsgsgsgs bizim gibilerin alanı değil hukuk.Hahaha ya benim de kesinlikle balerinlere danscilara sarkicilara asiri ozeniyorum. Peki hukukçu olarak işinizde zorlanmadiniz mi? Ben stajyer avukatken inanılmaz zorlaniyordum. Nerdeyse işten kovulacaktim geç kaldığım ve işleri geciktirdigim için. Ama dilekcelerimi beğeniyordu avukatlar. Ama hepsini son gece yaziyordum. Nasıl bir düzen oturttunuz? Gerçi yaş ilerledikçe insan daha kolay çalışıyor.