Kocam güçsüz ve beceriksiz

Türkiye'de boy sınırı erkekler için 175 santimetre, kadın için 160 santimetre olarak kabul edilir. Alt sınır olarak da kadınlarda 148, erkeklerde 162 santimetre kabul edilir.
Dünyanın en feminist kadını dünyanın en pısırık adamıyla olsa ve yolda yürürken birden köpek havlasa refleks olarak o adamın koluna girer. Korunma hissi bizim fıtratımızda var. Anatomik olarak da kadının erkeğe karşı kendini savunması daha zordur.

Erkek ağırlıklı sektörde çalıştım hep. Kısa boylu erkeklerin aşırı asabi ve agresif olduklarını gözlemledim. Genelde uzun boylu erkeklerle uğraşırlar yemekhanede hep denk gelirdim devede de boy var Avarel seni..diye dalga geçerlerdi halbuki kendileri kompleksli küçük köpekler de çok sinirlidir mesela.

Şişman erkeklere de laf atarlar şişman erkeklerin sempatikliği ile kapışmaya çalışırlar...cinsel organları ve elleri küçücüktür. Uzun erkeklerin penisi ortalama olarak kısa erkeklere göre daha uzun olur. Kalınlık da sıklıkla boya eşlik eder.

Çalıştığım şirkette üretim sorumlusu kısa boylu, çelimsiz, hafif kel, bira göbekli... Yalnız yaşıyor, bekar, pazar günü sabahın köründe bana ve diğer çalışma arkadaşlarıma mail atar ve mailim okundu raporu gelmedi mı diyerek taciz ediyor.

Bu sinir küpü insancık pitbull misali sağa sola sataşıyor, ayna karşısına hiç geçmeden uzun boylu uzun bacaklı kadınlara iç geçirerek baktığında ofiste dalga konusu oluyor, sex esnasında kadının üzerine mi tırmanacaksın ufacık bamyanla ne olacak senin bu halin diye sataştıklarında gülmemek için çay ocağına kaçıyoruz.

Beyinsiz adam gerçekten ters tepesi atmış birine denk gelecek bi gün ufacık sürtüşmede pert olacak pigme buna rağmen geri vites yapmıyor utanmadan karşı tarafı haksız göstermekte de usta.


Kısa boy ve çelimsizlik erkekte sinir yapıyor da anasına babasına dna sına çemkireceğine etrafındaki erkeklerle didişiyor. Boyun önemli olmadığına hiçbir kadını ikna edemiyor, tercih edilmiyor, bu yüzden de agresifleşiyor. Hayatın vurduğu sille yüzünden sanki boyunu biz çekiştirmişiz gibi ofiste anında sinirlenen bir kişiliği var. Tedarikçimiz de öyle aynı kısa boylu 1.60 boyunda minicik adam ama çaycı Hüseyin'in kopyası. Evlerden ırak.


Bi otur konuş dinle yok. Sürekli böğürerek konuşurlar ve yüksek ses her zamanki halleridir. Burasına kadar geldi denilen noktada gerçekten burasına çabucak geliyor.

Kısa boylu erkeklerde ereksiyon sorunları vardır. Sperm sayıları düşüktür. Cinsel uyarılmaları dürtüleri çok zayıftır. Kas lifleri incedir, odaklanma sorunu yaşarlar. Kısa boylu erkeklerde testosteron eksikliğine bağlı olarak hormon bozuklukları, obezite, tip 2 diyabet, böbrek yetmezliği , kalp krizi riski vb. sorunlarına çok daha yatkındırlar.

Kadın ve erkek için güzellik standartları çok farklıdır. İri kemikli, geniş omuzlu, 1.80 ve üzeri kadınlar nasıl erkeksi tavırlara ve sese sahipse, erkeklerde de hormon azlığı feminenleştiriyor.











Ama ne yapalım ki insan fiziğini kendi belirleyemiyor. Ancak kilosunu kontrol edebilir, spor yapar vs ama boy konusunda bir şey yapamaz.
Verdiğiniz örnekleri tüm kısa boylu erkeklere genellememek lazım gerçi çoğunun bu konuda kompleksli olduğuna ben de katılıyorum. Evet benim de tanıdığım kısa boylu erkeklerde ego sorunu var ama tersi örnekle de tanıştım mesela. Adam görseniz minyon bir kız gibi, ama çok başarılı bir akademisyen kendisi ve çok iyi kalpli ve adil bir insan. Evlendi ve şimdi mutlu bir yuvası da var. O da bu boy kompleksini başka türlü telafi etti demek ki.
 
Hem fiziksel hem kişisel olarak yeterli bulmadığınız bir insanı nasıl beğenebildiniz ki o zaman çok çelişkili. Adam bu yaşına kadar bu şekilde yaşamış karakteri bu sen bu adamı 10 yaşındaki çocuğu eğitir gibi komut vererek mi değiştirebileceğini sanıyorsun gerçekten? ha değişir ama sadece rol yaparak belli bir saatten sonra bunu da beceremeyecek çünkü o kişi değil. Bunca zaman karakterini değiştirmeye uğraşacağınıza adamı değiştirseydiniz keşke daha kolay olurdu 😂
 
Ama ne yapalım ki insan fiziğini kendi belirleyemiyor. Ancak kilosunu kontrol edebilir, spor yapar vs ama boy konusunda bir şey yapamaz.
Verdiğiniz örnekleri tüm kısa boylu erkeklere genellememek lazım gerçi çoğunun bu konuda kompleksli olduğuna ben de katılıyorum. Evet benim de tanıdığım kısa boylu erkeklerde ego sorunu var ama tersi örnekle de tanıştım mesela. Adam görseniz minyon bir kız gibi, ama çok başarılı bir akademisyen kendisi ve çok iyi kalpli ve adil bir insan. Evlendi ve şimdi mutlu bir yuvası da var. O da bu boy kompleksini başka türlü telafi etti demek ki.
Katılıyorum. Çalıştığım işyerinde benle aynı boyda biri vardı. Adamın ağzı çok güzel laf yapıyor, aşırı sempatik, akıllı ve çalışkan. Şu anki kız arkadaşı 190 adamların dahi bulamayacağı güzellikte bir kız. 170 kızıl tam bir manken tipli ve zeki bir kadın. O yüzden boy bu kadar önemli bir şey değil.
 
Hanımlar merhaba. 2 yıldır evliyim yaklaşık 10 yıllık bir flortun üzerine evlendik. Eşimi fiziksel ve karakter olarak güçsüz buluyorum. Hep boyleydi, her şeyin farkında olarak evlendim. Madem oyle evlenmeseydin kardeşim, diyenler olacaktır, su an bunun bir faydasi yok ne yazik ki. Fiziksel olarak çelimsiz, zayif ve boyu kisa.

Birbirimizi seviyor ve kıymet veriyoruz, iyi bir iletisimimiz ve guzel bir cinsel hayatımız var, ev islerini her zaman olmasa da cogu kez birlikte yapariz. Mutsuzluklarimin hepsini biliyor, bazen karşılıklı konuşup bunlar icin agliyoruz. Her psikolog evlilikte iletisimin oneminden bahseder, bizde o var. Var var olmaya ama senelerdir hicbir sey degismiyor. Her şeyi konusuyoruz neler yapabiliriz duzelmesi icin kafa yoruyoruz uygulamaya calisiyoruz. Fakat baska bir olayda yine ayni seyler yasaniyor, degisim gerceklesmiyor.

Esimin karakteri, sosyal iliskileri zayif, bir ortamda sessiz kalıyor, aktif iliskiler kuramiyor, kendi guvenli alani dışında garip davranislar sergiliyor, normal ortalama biri gibi duramiyor, duz gunluk sohbet bilmiyor. Etse bile o iletisimi devamli hale getiremiyor. Komsuyla konuştular geçen, nasilsin iyi misin, hastaymis. Bir sonraki görmeye demiyor ki nasıl oldun. Burda yaşıyoruz su an, dogru duzgun bi sosyal cevremiz olsun, ama kimse umrunda degil, bu yuzden o da kimsenin umrunda degil. İyi iliskilerle duzgun huzurla yasamak istiyorum mahallemizde. Beni herkes bi sekilde bir miktar bilir, ama eşim var mı yok mu belli değil.

Zor geldigi icin sorumluluk almaktan iletisim kurmaktan kaciyor. Genel olarak yaşama becerileri zayif. İş halletmeyi bilmiyor, ne zaman nasıl ogrenecek bilmiyorum. Belge isleri olsun, is ortaminda nasil daha iyi var olunur bilmiyor ve sanırım ogrenemiyor. Her seferinde daha iyi olmak icin sozler veriyor ama yok bir seyi bu sefer iyi yapsa digerini beceremiyor. Cogu seyde ben akil veriyorum ben yol gösteriyorum. Makine bozuluyor anlamıyor, ustayla iyi iletisim kurmuyor. Cekinik kalıyor. Sosyal ortamlarda birlikte girmekten çekinir oldum cunku yük gibi uzerimde bir ağırlık hissediyorum. Terapi alması üzerine konuşuyoruz, maddi durumumuz iyi degil, yapamadık. Ya da spor yapmasını soyluyorum belki fiziksel olarak guclenirse karakterine de yansır. Bir iki yapıyor sonra yine bırakıyor tekrar hatırlatmam gerekiyor. Kilo alsa da iyi olacak ama kilo alma diyetlerine uyamiyor, çok sık yemek yapma derdi oldugu icin. Kendi hayatına dair enerjisi düşük. İkimiz de calisiyoruz yoğunuz bir yandan.

Esimle ortalama mutlu çocuklu bir hayat hayal ederdim. Simdi eşimden cocuk dusuncesi zor geliyor, eşim ne kadar dogru bir baba figuru olacak suphelerim var. Gercekten iyi bir iliskimiz var, iyi huylu birisi, cogu insan aramizdaki iletisime gipta ile bakiyor ama tum bunlar beni cok yoruyor. Güçlü erkek, ya da eril otorite denilen seyin bu kadar önemli oldugunu bilmezdim. Guclu kadin olmaya odaklandım, oldum da. Simdi gucsuz bir erkekle birlikteyim, ne yapmalıyım bilmiyorum.
Bu konu beni çok üzdü nedense. O adamcağizin adına çok üzüldüm. Kim bilir böyle şeyler yazdığınızi duysa ne kadar üzülürdü o da.

Evet duymak istemiyorsunuz ama beğenmediğiniz bu adamla neden evlendiginizj ben de soracağim. Sanırım bunun altında şu yatıyor, yakışıklı güçlü alfa tipler genelde aldatır, siz de bari karaktere önem vereyim diye evlenmek istemiş olabilirsiniz. Toplumun aksine ben karakter güzelliğinin ilişkiye yetmeyeceğini biliyorum, zaten de böyle. Ancak çirkin eş/sevgili istemiyorum demek kırıcı olacağından insanlar da tepki görmemek için dillendirmiyor. Ya da uzun boylu kalıplı güçlü ve sosyal birini istiyorum dediğinizde "sen nesin ki bunları istiyosun, kendine bak " diyorlar. O yüzden de böyle sorunlar çıkıyor.

Fakat siz az beğenmeyi geçtim hiç begenmediginiz biriyle evlenmişsiniz. Ben adamda sorun görmedim, herkes sosyal olmak zorunda değil komşuluk ilişkilerini ben de pek sevmem. İş arkadaslariyla iletişim kurmamasi onun bileceği iş. Sorun sizde.

Kilo almasıyla da iş cozulmez. Adam kendi istemiyor, erkeklerde böyle bir huy var. Kendilerine bakmayi gereksiz görüyorlar. Ve yapmıyorlar. Beni beğenen böyle begensin kafalarındalar. Üzgünüm eşiniz hiç değismeyecek. Bu kadar rahatsızsaniz alın karsiniza konuşun. Size bu kadar batan bir adamla evli kalmayın, hem ona da eziyet etmemiş olursunuz.
 
Türkiye'de boy sınırı erkekler için 175 santimetre, kadın için 160 santimetre olarak kabul edilir. Alt sınır olarak da kadınlarda 148, erkeklerde 162 santimetre kabul edilir.
Dünyanın en feminist kadını dünyanın en pısırık adamıyla olsa ve yolda yürürken birden köpek havlasa refleks olarak o adamın koluna girer. Korunma hissi bizim fıtratımızda var. Anatomik olarak da kadının erkeğe karşı kendini savunması daha zordur.

Erkek ağırlıklı sektörde çalıştım hep. Kısa boylu erkeklerin aşırı asabi ve agresif olduklarını gözlemledim. Genelde uzun boylu erkeklerle uğraşırlar yemekhanede hep denk gelirdim devede de boy var Avarel seni..diye dalga geçerlerdi halbuki kendileri kompleksli küçük köpekler de çok sinirlidir mesela.

Şişman erkeklere de laf atarlar şişman erkeklerin sempatikliği ile kapışmaya çalışırlar...cinsel organları ve elleri küçücüktür. Uzun erkeklerin penisi ortalama olarak kısa erkeklere göre daha uzun olur. Kalınlık da sıklıkla boya eşlik eder.

Çalıştığım şirkette üretim sorumlusu kısa boylu, çelimsiz, hafif kel, bira göbekli... Yalnız yaşıyor, bekar, pazar günü sabahın köründe bana ve diğer çalışma arkadaşlarıma mail atar ve mailim okundu raporu gelmedi mı diyerek taciz ediyor.

Bu sinir küpü insancık pitbull misali sağa sola sataşıyor, ayna karşısına hiç geçmeden uzun boylu uzun bacaklı kadınlara iç geçirerek baktığında ofiste dalga konusu oluyor, sex esnasında kadının üzerine mi tırmanacaksın ufacık bamyanla ne olacak senin bu halin diye sataştıklarında gülmemek için çay ocağına kaçıyoruz.

Beyinsiz adam gerçekten ters tepesi atmış birine denk gelecek bi gün ufacık sürtüşmede pert olacak pigme buna rağmen geri vites yapmıyor utanmadan karşı tarafı haksız göstermekte de usta.


Kısa boy ve çelimsizlik erkekte sinir yapıyor da anasına babasına dna sına çemkireceğine etrafındaki erkeklerle didişiyor. Boyun önemli olmadığına hiçbir kadını ikna edemiyor, tercih edilmiyor, bu yüzden de agresifleşiyor. Hayatın vurduğu sille yüzünden sanki boyunu biz çekiştirmişiz gibi ofiste anında sinirlenen bir kişiliği var. Tedarikçimiz de öyle aynı kısa boylu 1.60 boyunda minicik adam ama çaycı Hüseyin'in kopyası. Evlerden ırak.


Bi otur konuş dinle yok. Sürekli böğürerek konuşurlar ve yüksek ses her zamanki halleridir. Burasına kadar geldi denilen noktada gerçekten burasına çabucak geliyor.

Kısa boylu erkeklerde ereksiyon sorunları vardır. Sperm sayıları düşüktür. Cinsel uyarılmaları dürtüleri çok zayıftır. Kas lifleri incedir, odaklanma sorunu yaşarlar. Kısa boylu erkeklerde testosteron eksikliğine bağlı olarak hormon bozuklukları, obezite, tip 2 diyabet, böbrek yetmezliği , kalp krizi riski vb. sorunlarına çok daha yatkındırlar.

Kadın ve erkek için güzellik standartları çok farklıdır. İri kemikli, geniş omuzlu, 1.80 ve üzeri kadınlar nasıl erkeksi tavırlara ve sese sahipse, erkeklerde de hormon azlığı feminenleştiriyor.


Sen bir erkeksin ve inan bu evrimsel psikoloji tırıvırıları gibi gitmiyor hayat.









 
Ne güzel işte sessiz sakin adam.çekip çevirin dalga geçmiyorum ciddiyim:) eril erkek dediğin çokda matah bisey değil yani sevgi varsa o adam gözünüze en iyisi görünürdü yani elbet var herkesin bir kusuru ama ben sessiz sakin kendi halinde eşlerinin dediğine bakan adamlar güzel geliyor bana ya..
 
Türkiye'de boy sınırı erkekler için 175 santimetre, kadın için 160 santimetre olarak kabul edilir. Alt sınır olarak da kadınlarda 148, erkeklerde 162 santimetre kabul edilir.
Dünyanın en feminist kadını dünyanın en pısırık adamıyla olsa ve yolda yürürken birden köpek havlasa refleks olarak o adamın koluna girer. Korunma hissi bizim fıtratımızda var. Anatomik olarak da kadının erkeğe karşı kendini savunması daha zordur.

Erkek ağırlıklı sektörde çalıştım hep. Kısa boylu erkeklerin aşırı asabi ve agresif olduklarını gözlemledim. Genelde uzun boylu erkeklerle uğraşırlar yemekhanede hep denk gelirdim devede de boy var Avarel seni..diye dalga geçerlerdi halbuki kendileri kompleksli küçük köpekler de çok sinirlidir mesela.

Şişman erkeklere de laf atarlar şişman erkeklerin sempatikliği ile kapışmaya çalışırlar...cinsel organları ve elleri küçücüktür. Uzun erkeklerin penisi ortalama olarak kısa erkeklere göre daha uzun olur. Kalınlık da sıklıkla boya eşlik eder.

Çalıştığım şirkette üretim sorumlusu kısa boylu, çelimsiz, hafif kel, bira göbekli... Yalnız yaşıyor, bekar, pazar günü sabahın köründe bana ve diğer çalışma arkadaşlarıma mail atar ve mailim okundu raporu gelmedi mı diyerek taciz ediyor.

Bu sinir küpü insancık pitbull misali sağa sola sataşıyor, ayna karşısına hiç geçmeden uzun boylu uzun bacaklı kadınlara iç geçirerek baktığında ofiste dalga konusu oluyor, sex esnasında kadının üzerine mi tırmanacaksın ufacık bamyanla ne olacak senin bu halin diye sataştıklarında gülmemek için çay ocağına kaçıyoruz.

Beyinsiz adam gerçekten ters tepesi atmış birine denk gelecek bi gün ufacık sürtüşmede pert olacak pigme buna rağmen geri vites yapmıyor utanmadan karşı tarafı haksız göstermekte de usta.


Kısa boy ve çelimsizlik erkekte sinir yapıyor da anasına babasına dna sına çemkireceğine etrafındaki erkeklerle didişiyor. Boyun önemli olmadığına hiçbir kadını ikna edemiyor, tercih edilmiyor, bu yüzden de agresifleşiyor. Hayatın vurduğu sille yüzünden sanki boyunu biz çekiştirmişiz gibi ofiste anında sinirlenen bir kişiliği var. Tedarikçimiz de öyle aynı kısa boylu 1.60 boyunda minicik adam ama çaycı Hüseyin'in kopyası. Evlerden ırak.


Bi otur konuş dinle yok. Sürekli böğürerek konuşurlar ve yüksek ses her zamanki halleridir. Burasına kadar geldi denilen noktada gerçekten burasına çabucak geliyor.

Kısa boylu erkeklerde ereksiyon sorunları vardır. Sperm sayıları düşüktür. Cinsel uyarılmaları dürtüleri çok zayıftır. Kas lifleri incedir, odaklanma sorunu yaşarlar. Kısa boylu erkeklerde testosteron eksikliğine bağlı olarak hormon bozuklukları, obezite, tip 2 diyabet, böbrek yetmezliği , kalp krizi riski vb. sorunlarına çok daha yatkındırlar.

Kadın ve erkek için güzellik standartları çok farklıdır. İri kemikli, geniş omuzlu, 1.80 ve üzeri kadınlar nasıl erkeksi tavırlara ve sese sahipse, erkeklerde de hormon azlığı feminenleştiriyor.











Bu yorumunuza katılmıyorum istatiksel konuşmanız bu verdiğiniz bilgilerin doğru olduğu anlamına gelmez Baba tarafım hep kısa boylu genetik birşey , rahmetli babam dahil tanıdığım tüm erkekler gayet iyi kalpli ve gönlü bol merhametliydi, çoğu vefat etti ama hayatları boyunca uzun akrabalarının şaka yollu tacizine uğrarlardı.Bu genellemeniz beni aşırı gerdi......
 
Hanımlar merhaba. 2 yıldır evliyim yaklaşık 10 yıllık bir flortun üzerine evlendik. Eşimi fiziksel ve karakter olarak güçsüz buluyorum. Hep boyleydi, her şeyin farkında olarak evlendim. Madem oyle evlenmeseydin kardeşim, diyenler olacaktır, su an bunun bir faydasi yok ne yazik ki. Fiziksel olarak çelimsiz, zayif ve boyu kisa.

Birbirimizi seviyor ve kıymet veriyoruz, iyi bir iletisimimiz ve guzel bir cinsel hayatımız var, ev islerini her zaman olmasa da cogu kez birlikte yapariz. Mutsuzluklarimin hepsini biliyor, bazen karşılıklı konuşup bunlar icin agliyoruz. Her psikolog evlilikte iletisimin oneminden bahseder, bizde o var. Var var olmaya ama senelerdir hicbir sey degismiyor. Her şeyi konusuyoruz neler yapabiliriz duzelmesi icin kafa yoruyoruz uygulamaya calisiyoruz. Fakat baska bir olayda yine ayni seyler yasaniyor, degisim gerceklesmiyor.

Esimin karakteri, sosyal iliskileri zayif, bir ortamda sessiz kalıyor, aktif iliskiler kuramiyor, kendi guvenli alani dışında garip davranislar sergiliyor, normal ortalama biri gibi duramiyor, duz gunluk sohbet bilmiyor. Etse bile o iletisimi devamli hale getiremiyor. Komsuyla konuştular geçen, nasilsin iyi misin, hastaymis. Bir sonraki görmeye demiyor ki nasıl oldun. Burda yaşıyoruz su an, dogru duzgun bi sosyal cevremiz olsun, ama kimse umrunda degil, bu yuzden o da kimsenin umrunda degil. İyi iliskilerle duzgun huzurla yasamak istiyorum mahallemizde. Beni herkes bi sekilde bir miktar bilir, ama eşim var mı yok mu belli değil.

Zor geldigi icin sorumluluk almaktan iletisim kurmaktan kaciyor. Genel olarak yaşama becerileri zayif. İş halletmeyi bilmiyor, ne zaman nasıl ogrenecek bilmiyorum. Belge isleri olsun, is ortaminda nasil daha iyi var olunur bilmiyor ve sanırım ogrenemiyor. Her seferinde daha iyi olmak icin sozler veriyor ama yok bir seyi bu sefer iyi yapsa digerini beceremiyor. Cogu seyde ben akil veriyorum ben yol gösteriyorum. Makine bozuluyor anlamıyor, ustayla iyi iletisim kurmuyor. Cekinik kalıyor. Sosyal ortamlarda birlikte girmekten çekinir oldum cunku yük gibi uzerimde bir ağırlık hissediyorum. Terapi alması üzerine konuşuyoruz, maddi durumumuz iyi degil, yapamadık. Ya da spor yapmasını soyluyorum belki fiziksel olarak guclenirse karakterine de yansır. Bir iki yapıyor sonra yine bırakıyor tekrar hatırlatmam gerekiyor. Kilo alsa da iyi olacak ama kilo alma diyetlerine uyamiyor, çok sık yemek yapma derdi oldugu icin. Kendi hayatına dair enerjisi düşük. İkimiz de calisiyoruz yoğunuz bir yandan.

Esimle ortalama mutlu çocuklu bir hayat hayal ederdim. Simdi eşimden cocuk dusuncesi zor geliyor, eşim ne kadar dogru bir baba figuru olacak suphelerim var. Gercekten iyi bir iliskimiz var, iyi huylu birisi, cogu insan aramizdaki iletisime gipta ile bakiyor ama tum bunlar beni cok yoruyor. Güçlü erkek, ya da eril otorite denilen seyin bu kadar önemli oldugunu bilmezdim. Guclu kadin olmaya odaklandım, oldum da. Simdi gucsuz bir erkekle birlikteyim, ne yapmalıyım bilmiyorum.
Arkadaşım, sevmediğin bir adamla niye evlendin? Lami cimi, osu busu yok bu konunun. Bayağı sevmiyorsun sen. Boşanda adama yazık olmasın daha fazla. Kusura bakma yani durum bu. İçimden geçen de bu.
 
Türkiye'de boy sınırı erkekler için 175 santimetre, kadın için 160 santimetre olarak kabul edilir. Alt sınır olarak da kadınlarda 148, erkeklerde 162 santimetre kabul edilir.
Dünyanın en feminist kadını dünyanın en pısırık adamıyla olsa ve yolda yürürken birden köpek havlasa refleks olarak o adamın koluna girer. Korunma hissi bizim fıtratımızda var. Anatomik olarak da kadının erkeğe karşı kendini savunması daha zordur.

Erkek ağırlıklı sektörde çalıştım hep. Kısa boylu erkeklerin aşırı asabi ve agresif olduklarını gözlemledim. Genelde uzun boylu erkeklerle uğraşırlar yemekhanede hep denk gelirdim devede de boy var Avarel seni..diye dalga geçerlerdi halbuki kendileri kompleksli küçük köpekler de çok sinirlidir mesela.

Şişman erkeklere de laf atarlar şişman erkeklerin sempatikliği ile kapışmaya çalışırlar...cinsel organları ve elleri küçücüktür. Uzun erkeklerin penisi ortalama olarak kısa erkeklere göre daha uzun olur. Kalınlık da sıklıkla boya eşlik eder.

Çalıştığım şirkette üretim sorumlusu kısa boylu, çelimsiz, hafif kel, bira göbekli... Yalnız yaşıyor, bekar, pazar günü sabahın köründe bana ve diğer çalışma arkadaşlarıma mail atar ve mailim okundu raporu gelmedi mı diyerek taciz ediyor.

Bu sinir küpü insancık pitbull misali sağa sola sataşıyor, ayna karşısına hiç geçmeden uzun boylu uzun bacaklı kadınlara iç geçirerek baktığında ofiste dalga konusu oluyor, sex esnasında kadının üzerine mi tırmanacaksın ufacık bamyanla ne olacak senin bu halin diye sataştıklarında gülmemek için çay ocağına kaçıyoruz.

Beyinsiz adam gerçekten ters tepesi atmış birine denk gelecek bi gün ufacık sürtüşmede pert olacak pigme buna rağmen geri vites yapmıyor utanmadan karşı tarafı haksız göstermekte de usta.


Kısa boy ve çelimsizlik erkekte sinir yapıyor da anasına babasına dna sına çemkireceğine etrafındaki erkeklerle didişiyor. Boyun önemli olmadığına hiçbir kadını ikna edemiyor, tercih edilmiyor, bu yüzden de agresifleşiyor. Hayatın vurduğu sille yüzünden sanki boyunu biz çekiştirmişiz gibi ofiste anında sinirlenen bir kişiliği var. Tedarikçimiz de öyle aynı kısa boylu 1.60 boyunda minicik adam ama çaycı Hüseyin'in kopyası. Evlerden ırak.


Bi otur konuş dinle yok. Sürekli böğürerek konuşurlar ve yüksek ses her zamanki halleridir. Burasına kadar geldi denilen noktada gerçekten burasına çabucak geliyor.

Kısa boylu erkeklerde ereksiyon sorunları vardır. Sperm sayıları düşüktür. Cinsel uyarılmaları dürtüleri çok zayıftır. Kas lifleri incedir, odaklanma sorunu yaşarlar. Kısa boylu erkeklerde testosteron eksikliğine bağlı olarak hormon bozuklukları, obezite, tip 2 diyabet, böbrek yetmezliği , kalp krizi riski vb. sorunlarına çok daha yatkındırlar.

Kadın ve erkek için güzellik standartları çok farklıdır. İri kemikli, geniş omuzlu, 1.80 ve üzeri kadınlar nasıl erkeksi tavırlara ve sese sahipse, erkeklerde de hormon azlığı feminenleştiriyor.











Ben senin bi yazını okumuştum. Kısacık boyunla ne cerrahlar zenginler bulmuştun Demekki keramet boyda değil😁
 
Çalıştığım şirkette üretim sorumlusu kısa boylu, çelimsiz, hafif kel, bira göbekli... Yalnız yaşıyor, bekar, pazar günü sabahın köründe bana ve diğer çalışma arkadaşlarıma mail atar ve mailim okundu raporu gelmedi mı diyerek taciz ediyor.

Bu sinir küpü insancık pitbull misali sağa sola sataşıyor, ayna karşısına hiç geçmeden uzun boylu uzun bacaklı kadınlara iç geçirerek baktığında ofiste dalga konusu oluyor, sex esnasında kadının üzerine mi tırmanacaksın ufacık bamyanla ne olacak senin bu halin diye sataştıklarında gülmemek için çay ocağına kaçıyoruz.
Penis boyu ile boyun alakası yok yalnız ereksiyon süresininde, hatta çoğu zaman büyük penisin dezavantaj olduğunu söyleyenlerde var.
Tanıdığınız bir kişi üzerinden herkesi aynı kefeye koymak anlamsız internet alemi uzun boylu kaslı zorba kaynıyor. Onlar neyin hırsını çıkartıyor insanlardan?
 
Bu kadar uzun ilişki için eşiniz hakkında söylemleriniz bana altta farklı bir sebep olduğunu hissettirdi. Bence boşanın o kendi düzenini kursun, siz kendi düzeninizi. Çünkü karakter ve yapıdan bahsediyorsunuz. Bu seğiştiremeyeceğiniz bir şey. Birbirinizin hayatını engellememiş olursunuz.
 
Türkiye'de boy sınırı erkekler için 175 santimetre, kadın için 160 santimetre olarak kabul edilir. Alt sınır olarak da kadınlarda 148, erkeklerde 162 santimetre kabul edilir.
Dünyanın en feminist kadını dünyanın en pısırık adamıyla olsa ve yolda yürürken birden köpek havlasa refleks olarak o adamın koluna girer. Korunma hissi bizim fıtratımızda var. Anatomik olarak da kadının erkeğe karşı kendini savunması daha zordur.

Erkek ağırlıklı sektörde çalıştım hep. Kısa boylu erkeklerin aşırı asabi ve agresif olduklarını gözlemledim. Genelde uzun boylu erkeklerle uğraşırlar yemekhanede hep denk gelirdim devede de boy var Avarel seni..diye dalga geçerlerdi halbuki kendileri kompleksli küçük köpekler de çok sinirlidir mesela.

Şişman erkeklere de laf atarlar şişman erkeklerin sempatikliği ile kapışmaya çalışırlar...cinsel organları ve elleri küçücüktür. Uzun erkeklerin penisi ortalama olarak kısa erkeklere göre daha uzun olur. Kalınlık da sıklıkla boya eşlik eder.

Çalıştığım şirkette üretim sorumlusu kısa boylu, çelimsiz, hafif kel, bira göbekli... Yalnız yaşıyor, bekar, pazar günü sabahın köründe bana ve diğer çalışma arkadaşlarıma mail atar ve mailim okundu raporu gelmedi mı diyerek taciz ediyor.

Bu sinir küpü insancık pitbull misali sağa sola sataşıyor, ayna karşısına hiç geçmeden uzun boylu uzun bacaklı kadınlara iç geçirerek baktığında ofiste dalga konusu oluyor, sex esnasında kadının üzerine mi tırmanacaksın ufacık bamyanla ne olacak senin bu halin diye sataştıklarında gülmemek için çay ocağına kaçıyoruz.

Beyinsiz adam gerçekten ters tepesi atmış birine denk gelecek bi gün ufacık sürtüşmede pert olacak pigme buna rağmen geri vites yapmıyor utanmadan karşı tarafı haksız göstermekte de usta.


Kısa boy ve çelimsizlik erkekte sinir yapıyor da anasına babasına dna sına çemkireceğine etrafındaki erkeklerle didişiyor. Boyun önemli olmadığına hiçbir kadını ikna edemiyor, tercih edilmiyor, bu yüzden de agresifleşiyor. Hayatın vurduğu sille yüzünden sanki boyunu biz çekiştirmişiz gibi ofiste anında sinirlenen bir kişiliği var. Tedarikçimiz de öyle aynı kısa boylu 1.60 boyunda minicik adam ama çaycı Hüseyin'in kopyası. Evlerden ırak.


Bi otur konuş dinle yok. Sürekli böğürerek konuşurlar ve yüksek ses her zamanki halleridir. Burasına kadar geldi denilen noktada gerçekten burasına çabucak geliyor.

Kısa boylu erkeklerde ereksiyon sorunları vardır. Sperm sayıları düşüktür. Cinsel uyarılmaları dürtüleri çok zayıftır. Kas lifleri incedir, odaklanma sorunu yaşarlar. Kısa boylu erkeklerde testosteron eksikliğine bağlı olarak hormon bozuklukları, obezite, tip 2 diyabet, böbrek yetmezliği , kalp krizi riski vb. sorunlarına çok daha yatkındırlar.

Kadın ve erkek için güzellik standartları çok farklıdır. İri kemikli, geniş omuzlu, 1.80 ve üzeri kadınlar nasıl erkeksi tavırlara ve sese sahipse, erkeklerde de hormon azlığı feminenleştiriyor.











Kadınlar erkekler bitti bir de köpekleri mi kıyaslıyorsun şimdi 😂😂 alt tarafı 3 tane erkek görmüşsün yatakta, birini de zorla yatağa sokmussun 3 kere kendi gelmek istemiyor diye, bütün tecrüben bu, bu kadar emin yorum yapman çok komik olmuş.
 
Hanımlar merhaba. 2 yıldır evliyim yaklaşık 10 yıllık bir flortun üzerine evlendik. Eşimi fiziksel ve karakter olarak güçsüz buluyorum. Hep boyleydi, her şeyin farkında olarak evlendim. Madem oyle evlenmeseydin kardeşim, diyenler olacaktır, su an bunun bir faydasi yok ne yazik ki. Fiziksel olarak çelimsiz, zayif ve boyu kisa.

Birbirimizi seviyor ve kıymet veriyoruz, iyi bir iletisimimiz ve guzel bir cinsel hayatımız var, ev islerini her zaman olmasa da cogu kez birlikte yapariz. Mutsuzluklarimin hepsini biliyor, bazen karşılıklı konuşup bunlar icin agliyoruz. Her psikolog evlilikte iletisimin oneminden bahseder, bizde o var. Var var olmaya ama senelerdir hicbir sey degismiyor. Her şeyi konusuyoruz neler yapabiliriz duzelmesi icin kafa yoruyoruz uygulamaya calisiyoruz. Fakat baska bir olayda yine ayni seyler yasaniyor, degisim gerceklesmiyor.

Esimin karakteri, sosyal iliskileri zayif, bir ortamda sessiz kalıyor, aktif iliskiler kuramiyor, kendi guvenli alani dışında garip davranislar sergiliyor, normal ortalama biri gibi duramiyor, duz gunluk sohbet bilmiyor. Etse bile o iletisimi devamli hale getiremiyor. Komsuyla konuştular geçen, nasilsin iyi misin, hastaymis. Bir sonraki görmeye demiyor ki nasıl oldun. Burda yaşıyoruz su an, dogru duzgun bi sosyal cevremiz olsun, ama kimse umrunda degil, bu yuzden o da kimsenin umrunda degil. İyi iliskilerle duzgun huzurla yasamak istiyorum mahallemizde. Beni herkes bi sekilde bir miktar bilir, ama eşim var mı yok mu belli değil.

Zor geldigi icin sorumluluk almaktan iletisim kurmaktan kaciyor. Genel olarak yaşama becerileri zayif. İş halletmeyi bilmiyor, ne zaman nasıl ogrenecek bilmiyorum. Belge isleri olsun, is ortaminda nasil daha iyi var olunur bilmiyor ve sanırım ogrenemiyor. Her seferinde daha iyi olmak icin sozler veriyor ama yok bir seyi bu sefer iyi yapsa digerini beceremiyor. Cogu seyde ben akil veriyorum ben yol gösteriyorum. Makine bozuluyor anlamıyor, ustayla iyi iletisim kurmuyor. Cekinik kalıyor. Sosyal ortamlarda birlikte girmekten çekinir oldum cunku yük gibi uzerimde bir ağırlık hissediyorum. Terapi alması üzerine konuşuyoruz, maddi durumumuz iyi degil, yapamadık. Ya da spor yapmasını soyluyorum belki fiziksel olarak guclenirse karakterine de yansır. Bir iki yapıyor sonra yine bırakıyor tekrar hatırlatmam gerekiyor. Kilo alsa da iyi olacak ama kilo alma diyetlerine uyamiyor, çok sık yemek yapma derdi oldugu icin. Kendi hayatına dair enerjisi düşük. İkimiz de calisiyoruz yoğunuz bir yandan.

Esimle ortalama mutlu çocuklu bir hayat hayal ederdim. Simdi eşimden cocuk dusuncesi zor geliyor, eşim ne kadar dogru bir baba figuru olacak suphelerim var. Gercekten iyi bir iliskimiz var, iyi huylu birisi, cogu insan aramizdaki iletisime gipta ile bakiyor ama tum bunlar beni cok yoruyor. Güçlü erkek, ya da eril otorite denilen seyin bu kadar önemli oldugunu bilmezdim. Guclu kadin olmaya odaklandım, oldum da. Simdi gucsuz bir erkekle birlikteyim, ne yapmalıyım bilmiyorum.
Cok sacma yani en basta demissiniz faydasi yok evlenmeseydin diye yazmayin diye ama 10 yil dile kolay. Bir de bunu bir erkek yazsa misal ona da ayni tepkiyi verirdik 10 yil cikip karimin boyu kisa ve asosyal diye buna da sert tepki verirdik. Sizin guclu kadin oldum demeniz ne onu anlamadim ama guclendiniz de ne oldu yani adam senelerce size iyi bir es olmus simdi kilosu az diye kotu mu oldu? Kardesimin veya oglumun karsisina boyle tuhaf tipler cikacak diye cok korkuyorum.
 
Kore'de yabancı gelinler videosunun altında yine Rus kadınlarının ne kadar saygılı ve tokgözlü:) olduklarını okudum. Şu kelimeleri sarf eden adam belli gelir grubu ve sosyo kültürel seviyenin altında olunca o kadın onu görmeyecek bile. Sabah sabah günüm şenlendi vallahi. Tanıdığım en almadan vermeyen ırk yani. Bu şekil olacaksın işte o zaman kıymetin oluyor şekil A.

Rus kadinlari tok gözlü ? 😁
 
Hanımlar merhaba. 2 yıldır evliyim yaklaşık 10 yıllık bir flortun üzerine evlendik. Eşimi fiziksel ve karakter olarak güçsüz buluyorum. Hep boyleydi, her şeyin farkında olarak evlendim. Madem oyle evlenmeseydin kardeşim, diyenler olacaktır, su an bunun bir faydasi yok ne yazik ki. Fiziksel olarak çelimsiz, zayif ve boyu kisa.

Birbirimizi seviyor ve kıymet veriyoruz, iyi bir iletisimimiz ve guzel bir cinsel hayatımız var, ev islerini her zaman olmasa da cogu kez birlikte yapariz. Mutsuzluklarimin hepsini biliyor, bazen karşılıklı konuşup bunlar icin agliyoruz. Her psikolog evlilikte iletisimin oneminden bahseder, bizde o var. Var var olmaya ama senelerdir hicbir sey degismiyor. Her şeyi konusuyoruz neler yapabiliriz duzelmesi icin kafa yoruyoruz uygulamaya calisiyoruz. Fakat baska bir olayda yine ayni seyler yasaniyor, degisim gerceklesmiyor.

Esimin karakteri, sosyal iliskileri zayif, bir ortamda sessiz kalıyor, aktif iliskiler kuramiyor, kendi guvenli alani dışında garip davranislar sergiliyor, normal ortalama biri gibi duramiyor, duz gunluk sohbet bilmiyor. Etse bile o iletisimi devamli hale getiremiyor. Komsuyla konuştular geçen, nasilsin iyi misin, hastaymis. Bir sonraki görmeye demiyor ki nasıl oldun. Burda yaşıyoruz su an, dogru duzgun bi sosyal cevremiz olsun, ama kimse umrunda degil, bu yuzden o da kimsenin umrunda degil. İyi iliskilerle duzgun huzurla yasamak istiyorum mahallemizde. Beni herkes bi sekilde bir miktar bilir, ama eşim var mı yok mu belli değil.

Zor geldigi icin sorumluluk almaktan iletisim kurmaktan kaciyor. Genel olarak yaşama becerileri zayif. İş halletmeyi bilmiyor, ne zaman nasıl ogrenecek bilmiyorum. Belge isleri olsun, is ortaminda nasil daha iyi var olunur bilmiyor ve sanırım ogrenemiyor. Her seferinde daha iyi olmak icin sozler veriyor ama yok bir seyi bu sefer iyi yapsa digerini beceremiyor. Cogu seyde ben akil veriyorum ben yol gösteriyorum. Makine bozuluyor anlamıyor, ustayla iyi iletisim kurmuyor. Cekinik kalıyor. Sosyal ortamlarda birlikte girmekten çekinir oldum cunku yük gibi uzerimde bir ağırlık hissediyorum. Terapi alması üzerine konuşuyoruz, maddi durumumuz iyi degil, yapamadık. Ya da spor yapmasını soyluyorum belki fiziksel olarak guclenirse karakterine de yansır. Bir iki yapıyor sonra yine bırakıyor tekrar hatırlatmam gerekiyor. Kilo alsa da iyi olacak ama kilo alma diyetlerine uyamiyor, çok sık yemek yapma derdi oldugu icin. Kendi hayatına dair enerjisi düşük. İkimiz de calisiyoruz yoğunuz bir yandan.

Esimle ortalama mutlu çocuklu bir hayat hayal ederdim. Simdi eşimden cocuk dusuncesi zor geliyor, eşim ne kadar dogru bir baba figuru olacak suphelerim var. Gercekten iyi bir iliskimiz var, iyi huylu birisi, cogu insan aramizdaki iletisime gipta ile bakiyor ama tum bunlar beni cok yoruyor. Güçlü erkek, ya da eril otorite denilen seyin bu kadar önemli oldugunu bilmezdim. Guclu kadin olmaya odaklandım, oldum da. Simdi gucsuz bir erkekle birlikteyim, ne yapmalıyım bilmiyorum.
Siz mükemmel misiniz de adamdan mükemmellik bekliyorsunuz? Kadı kızında da bile kusur olur yani. Ki şöyle bir şey var. Eşinizin mükemmel olsaydı size bakmazdı💁. Bu kadar yadırgayana kadar eşinizin eksiklerini siz örtün.
 
yazan kişi muhtemelden daha kuvvetti bir ihtimalle , baba otoritesinin baskın olduğu, bu erkeğin fiziksel ve akıl olarak kadından daha fazla sorumluluk aldığı bir ailede yetişti

Özetle , erkeğin baskın olduğu bir ailede , baskın bir babanın kızı olarak büyüdü


Baskın baba ve baskın kız inanılmaz bir kaostur
İki keçi bir köprüde olayı

Sonra çekingen beyi görünce ilk başta hoşuna gitti ancak sonradan alışageldiği o ortamı aradı

Son ..
 
X