- 30 Ocak 2014
- 4.328
- 8.394
-
- Konu Sahibi alev gozlu kiz
- #441
Bu kadarını yeri geliyor kocan yapmıyor yahu, siz boşandığınız adamdan çok şey bekliyorsunuz. Sizin zaten boşandığınızı idrak edebildiğinizi de düşünmüyorum açıkçası. Bizim toplumumuzda boşanmak hala gereksiz bir drama içeriyor. İnsanlar 3 yıl anlayamıyor, kabullenemiyor artık bittiğini. Çocuğun değil sizin ihtiyacınız var gibi duruyor o telefonun açılmasına. Çocuklar sünger gibi çeker etrafındaki negatifi. Ondan huzursuz o çocuk. Allah aşkına bi yardım alın. Belli ki kendiniz aşamıyorsunuz, ayıp değil eksiklik değil. Çocuk da rahatlayacak sizinle.Çocuk bir ihtiyacı olduğunda, ağladığında, hasta olduğunda kimsenin müsait zamanını beklemiyor. Ben ona dur hasta olma müsait değilim dur ağlama müsait değilim diyemiyorum. Hayatımı ona göre ayarlıyorum her şeyi ona göre yapıyorum. O zaman babası da 5 dk ayırsın çok değil. Çocuk görünce sakinleşiyor açsın kapatsın sonra yine kimle ne yapıyorsa yapsın yaşasın hayatını
Olayın aslı budur arkadaşlar . Mesele para ve konum kaybı . Çocuk arada sade ve sadece bir araçKusura bakmayın biraz ağır yazacağım ama birinin gerçekleri söylemesi lazım. Siz eşinizi gerçek manada hiç sevmemiş siniz yazdığınız her satırda hiçbir sevgi kırıntısı hissedilmiyor sadece anladığım kadarıyla ile sosyal ve ekonomik ve manevi açıdan zor bir hayatınız varmış ve eşinizi bu durumdan kurtulmak için çıkış bileti gibi görüp hedefe odaklanmış ve adamı bir şekilde psikolojik baskı ile evliliğe ikna etmişsiniz( adamda da hata var sizin manipülasyonunuza kanıp evliliğe evet dememeliydi) Ailenizde sizde eşinizin görgü ve kültür seviyesinin çok altındasınız anladığım kadarıyla ile( annenizin sizin malınızın fiyatı ile hava atma çabaları, ailenizin sürekli eşinize piyango muamelesi yapması, sizin gerek giyim gerekse tavır olarak yakışıksız hareketleriniz ve sürekli eşinizi sanki hava atılacak ve etrafın onun karısı olduğunuz için sizi kıskandığını düşünmeniz bunu gösteriyor. ) Kaldı ki evlenmeden evvel stajda bile ailevi durumunuzu evlenmek için bahane edip evlendikten sonra aileci olup eşinizi söz verdiğiniz halde çok da hayati olmayan annenizin belki ağrısı için ailesine karşı mahçup etmeniz, evlendikten sonra her kavgada bağırıp çağırıp adamı rezil etmeniz falan eşinizin sizin asıl niyetinizi fark etmesini sağlamış bana kalırsa. Kimse kendisine sadece fırsat gözü ile bakan biri ile evli kalmak istemez. Evliliğinizde bir sürü sorun olmasına ve eşinizin sizi eş olarak artık benimsememesine rağmen sırf rahat yaşam standartlarınız elinizden gitmesin adam boşanamasın diye bir de çocuk yapmış ve çocuğu koz olarak bol bol kullanmışsınız. Bir anne olarak evladınıza reva gördüğünüz hayatı ve hala daha onun üzerinden eski kocanızı yönetmeye çabalamanızı asla onaylamıyorum. Bu kafa ile giderseniz adam sırf sizle muhattap olmamak için evladından da uzaklaşacak. Eski eşinizin evladınıza düşkün olup ilgilendiğini söylüyorsunuz, çocuğunuzun söylediğiniz gibi yeni yaşantınıza yük olduğunu düşünüyorsanız velayetini babaya bırakabilirsiniz. Bence artık gerçekleri kabullenin siz bu adamı gerçek manada hiç sevmemişsiniz, adamın arkasından aşık olup kaybeden bir kadın gibi değilde sanki maddi manevi rahat yaşama fırsatını kaçıran biri gibi konuşuyorsunuz. Eminim eşinizde sizin ve ailenizin gözündeki yerini fark ettiği için sizi artık istememiş ve boşanmış. Gerçekleri kabullenin hatalı tercih ve kararlarınız nedeni ile hayatınızı iyice arap saçına çevirmişsiniz. Artık sorumluluk sahibi genç bir kadın ve anne gibi davrananın.
Merhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.
Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.
Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.
Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim
Her gün mü oluyor bu yazdıklarınız?Çocuk bir ihtiyacı olduğunda, ağladığında, hasta olduğunda kimsenin müsait zamanını beklemiyor. Ben ona dur hasta olma müsait değilim dur ağlama müsait değilim diyemiyorum. Hayatımı ona göre ayarlıyorum her şeyi ona göre yapıyorum. O zaman babası da 5 dk ayırsın çok değil. Çocuk görünce sakinleşiyor açsın kapatsın sonra yine kimle ne yapıyorsa yapsın yaşasın hayatını
bu çocuğu siz istediniz de bu dünyaya geldi, pek tabii hayatınızdaki herşeyi ona göre ayarlamak zorundasınız bu bir lütuf değil kusura bakmayın da.Çocuk bir ihtiyacı olduğunda, ağladığında, hasta olduğunda kimsenin müsait zamanını beklemiyor. Ben ona dur hasta olma müsait değilim dur ağlama müsait değilim diyemiyorum. Hayatımı ona göre ayarlıyorum her şeyi ona göre yapıyorum. O zaman babası da 5 dk ayırsın çok değil. Çocuk görünce sakinleşiyor açsın kapatsın sonra yine kimle ne yapıyorsa yapsın yaşasın hayatını
İstediğiyle görüşür bekar bir insan ama çocuğu olan adam önce çocuğunu düşünür. Ben düşünüyorum bir çocuğum var ona göre hareket ediyorum. Kadın iyi midir kötü müdür çocuğumla aynı evde olsa nasıl davranır bilmiyorum. Kadının çocuğu olsa nasıl yetiştirecek ben nasıl çocuğuma bu kardeşin diyeceğim bilmiyorum diyemem ben başkasının çocuğu için bak kardeşin bu senin diye. Kafasına göre tek başına alabileceği bir karar değil bu normal şartlarda ortada çocuk varken ama ona da karışmıyorum artık. Tek olsa istediğini yapsın zaten bana ne. Tek isteğim çocuğum huzurlu mutlu olsun eksik kalmasın babası yüzünden hiçbir şeyden. Ben tek başıma yapmadım çocuğu.
"Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen"
Ne çirkin bir üslup....... Mide ile alakası yok,boşanan ayrılan herkes ilişki yaşayabilir.
Çok teşekkür ederim. Tamamen düzeni oturtmak, kafayı toplamak çok zor oluyor allah kimseye yaşatmasın. Elimden geleni yapıyorum kendime bakmaya çalışıyorum artık olduğu kadar yapıyorum. Umarım güzel olur çok teşekkürlerSevgili konu sahibi; konunuz beni çok etkiledi. Çok üzüldüm sizin için.
Eşiniz de en az sizin kadar hatalı. Bir hatalar silsilesi olmuş. Israrla evlenmişsiniz, çocuk yapmışsınız ve görüyorum ki eşiniz şu an dönse, pişmanım dese kabul edecek kadar da ılımansınız. Aslinda boşanmayı hiç istememişsiniz, halen daha da boşanmış olmaktan mutsuzsunuz.
Benim size tavsiyem bu adami derhal aklınızdan silin. Bu adam sevmediği bir kadınla evlenecek kadar şuursuz, siz de seni sevmiyorum diyen bir adamla evlenecek kadar gurursuzsunuz. Çok üzgünüm ama böyle.
Eşinizi unutup kendi hayatınıza odaklanırsanız, belki kaybolan gururunuzu yeniden bulabilirsiniz.
Çocuğu ile ne kadar istiyorsa o kadar ilgilensin. Siz aramayın. Hiç-bir zaman aramayın. Bırakın çocuğunu merak ediyorsa o arasın. Siz neden arıyorsunuz ki? Bu çok saçma.
Çocuğunuzun pesinde koşmasi lazim. Siz çocuğu bahane ederek onun peşinde koşuyorsunuz.
Kendinize eziyet ediyorsunuz. Yapmayın.
Yeni sevgiliyi kıskanıyorsunuz. Bırakın görmeyin o tarafa bakmayın.
Evliliğiniz boyunca eşinizi çok sevmişsiniz ama çenenizi de hiç tutamamışsınız. Bu sizin mizaciniz sanırım ama biraz törpülemeye çalışın.
Sizin için gerçekten üzüldüm. Eğer kırıcı olduysam kusura bakmayın ama biraz gerçeklerle yüzleşmeniz lazımdı.
Umarım bundan sonrası daha güzel olur sizin için.
Kalbinize ferahlık diliyorum.
Bence bazı şeyleri oluruna bırakın. Biriyle aynı evi paylaşmaya karar verirse o zamanİstediğiyle görüşür bekar bir insan ama çocuğu olan adam önce çocuğunu düşünür. Ben düşünüyorum bir çocuğum var ona göre hareket ediyorum. Kadın iyi midir kötü müdür çocuğumla aynı evde olsa nasıl davranır bilmiyorum. Kadının çocuğu olsa nasıl yetiştirecek ben nasıl çocuğuma bu kardeşin diyeceğim bilmiyorum diyemem ben başkasının çocuğu için bak kardeşin bu senin diye. Kafasına göre tek başına alabileceği bir karar değil bu normal şartlarda ortada çocuk varken ama ona da karışmıyorum artık. Tek olsa istediğini yapsın zaten bana ne. Tek isteğim çocuğum huzurlu mutlu olsun eksik kalmasın babası yüzünden hiçbir şeyden. Ben tek başıma yapmadım çocuğu.
Mesela burada da size hak veremedim. Neden eski eşinizi her gün arıyorsunuz? Ben de boşandım çocuklarım bende. Kendisi çocuklarını görmek istediğinde müsait misin diye yazar müsaitsem arar. Her gün değil hem de. Ayrıca görüntüye ben kesinlikle girmem,onu da görmem. Siz böyle yaparak bu halâ peşimde imajı çiziyorsunuz. Daha da sinir oluyor size. Bırakın istediği zaman arasınEski konum yeniden gündeme gelmiş o zaman yazayım. Bazılarınıza hak veriyorum ama bazılarınız çok kırıcı. İnsan yaşamadan anlamıyor nasıl bir şey olduğunu. Şu anda çocukla arasına girmiyorum asla sürekli veriyorum, görüntülü görüştürüyorum. Uzun süreli kalmalı da veriyorum. Her gün görüntülü de arıyorum açıyorsa açıyor görüşüyor o da paşamın canı isterse. Çocuğu için 5 dk müsaitlik yaratamıyor sonra çocuk uyuyunca geri dönüyor mesaj atıyor görüşeyim diye, bu sefer ben uyudu diyorum bana inanmıyor. Elimden geleni yapıyorum çok iyi davranıyorum espri bile yapıyorum yine ben kötü oluyorum. Çocuğu almaya geldiğinde yüzüme bile bakmıyor ben de artık başkası aracılığıyla veriyorum bu sefer triplere giriyor. Ne yapsam batıyor adama. O kadınla da hala birlikteler ne yaparlarsa yapsınlar ama çocuğumla görüştürmesin istedim daha çok küçük hem anlamaz bir şey ama orada da bir kavga ettik sana mı soracağım diye ama ne yaptı bilmiyorum. Yapmayacağı vardıysa da ben dedim diye gider yapar kesin. Mahkemenin üstüne kaç kere zam yaptı onun şirketi yine verdiği nafakayı arttırmıyor mahkeme kararı neyse onu veriyor. Kendi görüp alıyor eksiğini gediğini de ama onu da babalık yaptığını göstermek için elinde maddi bir gösterge olsun diye. Aman neyse herkes bana düşman zaten gerçekten yaşamayan bilmiyor ama alıştım ben. Bıraktım isteyen istediğini yapsın.
Bence bazı şeyleri oluruna bırakın. Biriyle aynı evi paylaşmaya karar verirse o zaman
düşünürsünüz bunları
Her türlü ihtimali düşünmem gerekiyor bence. Çeşit çeşit insan var ve evladımı düşünmem lazım. Babasının yanına gittiğinde en ufak bir can sıkıntısı olmamalı. Bir başka kadının ufacık bile evladıma kızmasına ses yükseltmesine müsaade etmem. Kimse de istemez bence bunu.Mesela burada da size hak veremedim. Neden eski eşinizi her gün arıyorsunuz? Ben de boşandım çocuklarım bende. Kendisi çocuklarını görmek istediğinde müsait misin diye yazar müsaitsem arar. Her gün değil hem de. Ayrıca görüntüye ben kesinlikle girmem,onu da görmem. Siz böyle yaparak bu halâ peşimde imajı çiziyorsunuz. Daha da sinir oluyor size. Bırakın istediği zaman arasın
Sizinle aynı modelden (çok şükür ki kurtulduk) maalesef eşimle benim sevgilik dönemimizde de vardı, o nedenle deneyimi olan bir 2. eş olarak bir kaç cümle kurmak isterim. Çünkü süreçler aynı oluyor sanırım. Bence siz "evladımı düşünüyorum, başka kadın pedofili bile olabilir "diyerek öncelikle eski eşinize karışın, "aşırı endişeli ve "gerçekçi" kaygıları olan anne rolünde. Hatta sevgilinle aynı ortama sokamazsın diye tehdit edin, böylece çocuğu gördüğü günlerde sevgilisiyle buluşturmamış, araya çizgi çekmiş olursunuz. Sonra bu işe yaramaz, eski eşiniz dinlemez. Siz de iyice çıldırır, sakinleşir sonra yeni taktikle bu kez de " o senin çocuğun bakacaksın" "senin babalığın görüş günlerinde mi sadece" diyerek olup olmadık zamanlarda da göndermeye başlarsınız. Sonuçta madem siz velayeti sizde olan çocuğunuzla tek ilgileniyorsunuz o da baba değil mi sevgilisiyle bekar gibi keyif çatacağına, o kadın sevgilisiyle baş başa kalamasın, kendinin olmayan çocuğun bakımını üstlensin de görsünler dünya kaç bucak".Her türlü ihtimali düşünmem gerekiyor bence. Çeşit çeşit insan var ve evladımı düşünmem lazım. Babasının yanına gittiğinde en ufak bir can sıkıntısı olmamalı. Bir başka kadının ufacık bile evladıma kızmasına ses yükseltmesine müsaade etmem. Kimse de istemez bence bunu.
Çocuğum küçük o yüzden kucağıma alıp görüntülü arıyordum o şekilde daha rahat oluyordu, baktım hiç cevap vermiyor yüzü düşüyor ben de şimdi girmiyorum görüntüye. Sanki bunca zaman aynı yastığa baş koyduğu insan ben değilim de düşmanıyım. Uzaktan tutuyorum şimdi telefonu öyle görüşüyor.
Eşiniz de o çok şükür kurtulduk dediğiniz kadından çocuk yapmasaydı o zaman. Erkeklerin işi her zaman çok kolay. Hayatını sıfırdan kurabiliyor yeni bir ev yeni bir eşle her şeyi baştan yaşıyor ama kadınlara gelince iş değişiyor. Bütün sorumluluğu benim üzerimde, ben bu günleri planlayarak çocuk yapmadım. Benim her gün baktığım çocuğa babası da bakacak. Çocuğu olan adamla birlikte olan kadın da bunları bilerek birlikte oluyor evleniyor sonuçta. Öncelik her zaman çocuğunun olacak, onun hiçbir suçu yok çünkü.Sizinle aynı modelden (çok şükür ki kurtulduk) maalesef eşimle benim sevgilik dönemimizde de vardı, o nedenle deneyimi olan bir 2. eş olarak bir kaç cümle kurmak isterim. Çünkü süreçler aynı oluyor sanırım. Bence siz "evladımı düşünüyorum, başka kadın pedofili bile olabilir "diyerek öncelikle eski eşinize karışın, "aşırı endişeli ve "gerçekçi" kaygıları olan anne rolünde. Hatta sevgilinle aynı ortama sokamazsın diye tehdit edin, böylece çocuğu gördüğü günlerde sevgilisiyle buluşturmamış, araya çizgi çekmiş olursunuz. Sonra bu işe yaramaz, eski eşiniz dinlemez. Siz de iyice çıldırır, sakinleşir sonra yeni taktikle bu kez de " o senin çocuğun bakacaksın" "senin babalığın görüş günlerinde mi sadece" diyerek olup olmadık zamanlarda da göndermeye başlarsınız. Sonuçta madem siz velayeti sizde olan çocuğunuzla tek ilgileniyorsunuz o da baba değil mi sevgilisiyle bekar gibi keyif çatacağına, o kadın sevgilisiyle baş başa kalamasın, kendinin olmayan çocuğun bakımını üstlensin de görsünler dünya kaç bucak".
Bu hayatta emin olduğum bir şey varsa o da; o çocuk biraz büyüsün zorla sırf yalnız kalamasınlar, kadın elalemin çocuğuyla uğraşsın da kaçsın diye her dakika "çocuğum boynu bükük kaldı" diye "sen nasıl babasın o kadın mı çocuğun mu önemli" diye olay çıkarıp en son çocuğu tamamen babasız bırakmazsanız ben adımı değiştiririm.
Her gün görüntülü aramanıza ben diğer üyeler gibi şaşırmadım, bizde sevgiliyken aynı evde yaşadığımızı bildiği halde çocuğu alıp çeşitli bahanelerle kapıya dayanan vardı. Bir de bu tarz psikolojide olan kadınların en büyük kozu "çocuğun boynunun bükük kalması" oluyor. Zaten en ufak konuda da bu kozu oynarsınız, şimdiden her gün görüntülü konuşamayınca boynu bükük kaldı. Yarın diğer gün maddi isteklerden geri kalan her şeye kadar baba yapmazsa boynu bükük kalır. Bu nedenle gerçekten bu tarz yetişen çocuklar aşırı problemli oluyor, sağlıklı evli ailelerde konulan sınırlar asla konulmuyor. İleride de başka kadın dediğiniz kadınla eski eşiniz evleniyor diye çocuğu vermezsiniz umarım.Bu konularda "başka kadın çocuğuma dokunamaz" diye aslan kesilen, eski eşinden umudu olan kadınların çoğu eski eş evlenip barışma umudu kalmayınca nedense "o kadın eşşek gibi çocuğuma bakacak" seviyesine geliyor.
Umarım siz aynı yanlışlara düşmezsiniz.
Zaten evlenmemeniz için çok sebep varmış siz görmemişsiniz boşandıktan sonra kiminle olursa olsun o ne seviyesizce bir mesaj adam bir kez daha doğru karar verdiğini anlamıştır herhalde sizi bu kadar sevmeyen saymayan birini inslatla sen neden istiyorsun biraz kendine saygın olsunMerhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.
Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.
Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.
Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim ne zaman başladı gerçekten yeni mi başladı. Çok karışığım çok.
O kadar şey yazılıyor, sen olduğun noktadan bir milim oynamıyorsun, gerçekten kendine yazık ediyorsun boşu boşuna.Eşiniz de o çok şükür kurtulduk dediğiniz kadından çocuk yapmasaydı o zaman. Erkeklerin işi her zaman çok kolay. Hayatını sıfırdan kurabiliyor yeni bir ev yeni bir eşle her şeyi baştan yaşıyor ama kadınlara gelince iş değişiyor. Bütün sorumluluğu benim üzerimde, ben bu günleri planlayarak çocuk yapmadım. Benim her gün baktığım çocuğa babası da bakacak. Çocuğu olan adamla birlikte olan kadın da bunları bilerek birlikte oluyor evleniyor sonuçta. Öncelik her zaman çocuğunun olacak, onun hiçbir suçu yok çünkü.
Yazınızın hepsini okudum ve çok üzüldüm. Ben kimseye çok ağır olmadığı müddetçe boşanın demem ama ilk kez size boşanın bu adamdan diyecektim ki boşanmışsınız zaten. Bence kalbinizi ferah tutun bu dünya imtihan dünyası mümkün değil dört dörtlük olmak. Karı koca mutlu olsalar evlattan çekerler. Evlattan mutlu olsalar parasal anlamda çekerler yani muhakkak bir mutsuzlukları olacak. Öylelerini Allah kahretsin.Merhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.
Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.
Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.
Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim ne zaman başladı gerçekten yeni mi başladı. Çok karışığım çok.