- 12 Kasım 2009
- 5.750
- 4.806
-
- Konu Sahibi alev gozlu kiz
- #241
Genel olarak sizi hatalı buldum ama özellikle bu yazdığınız çok rahatsız etti beni. Siz çocuğu bu düşüncelerle doldurmadıktan sonra çocuk neden böyle düşünsün ki? Annesiyle yaşıyor, babasıyla gayet güzel bir ilişkisi var.Evet evladıma çok üzülüyorum. İlerde soracak neden annemi sevmedin terk ettin diye.
Iyyy nereye kusuyoruz ya. Hanım hanım hangi yıldayız bunlar ne kadar da nenem gününden kalma fikirler. Hala çocuğunuzu kullanmaya devam ediyorsunuz, istiyorsunuz ki sizin yapmaya doyamadığınız duygu sömürüsünü çocuğunuz da yapsın sizin yerinize, çocuğu böyle sen eksiksin, senin boynun bükük, sen zavallısın diye büyütemezsiniz. Anladınız mı, böyle bir şeye hakkınız yok. O çocuk sizin hedeflerinize giden bir yol değil. Niye boynu bükük kalsın niyee?? Çocuğa kendine acımayı öğretmeyin. Size laf anlatmayı bıraktım siz ne yaparsanız yapın ama çocuğu ajite etmeyin.Evet evladıma çok üzülüyorum. İlerde soracak neden annemi sevmedin terk ettin diye. Büyüyünce arkadaşları anne babalarıyla gezecek, tatile gidecek boynu bükük kalacak yavrumun. Bir araya gelip bir şey yapsak hayatındaki kadın sorun çıkaracak göndermeyecek. Ailecek anısı olmayacak hiç yeni doğduğu zamanalrdaki bebeklik fotoğrafları hariç.
Çok iticisinizKadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de
Ben kadında çocuğuna tam olarak bunları söyleyecek potansiyeli gördüm. Keşke velayeti babası alsaGenel olarak sizi hatalı buldum ama özellikle bu yazdığınız çok rahatsız etti beni. Siz çocuğu bu düşüncelerle doldurmadıktan sonra çocuk neden böyle düşünsün ki? Annesiyle yaşıyor, babasıyla gayet güzel bir ilişkisi var.
Umarım hatalarınızı çocuğunuz üzerinden devam ettirip onun da hayatını kötüleştirmezsiniz.
Tam böyle yeşilçam filmleri gibi baban bizi sevmedi yavrum istemedi diye ağlarken hayal edebiliyorum resmen konu sahibini çocuğa yazık umarım velayeti babası alır ciddenBen kadında çocuğuna tam olarak bunları söyleyecek potansiyeli gördüm. Keşke velayeti babası alsa
Ben kadında çocuğuna tam olarak bunları söyleyecek potansiyeli gördüm. Keşke velayeti babası alsa
Tam böyle yeşilçam filmleri gibi baban bizi sevmedi yavrum istemedi diye ağlarken hayal edebiliyorum resmen konu sahibini çocuğa yazık umarım velayeti babası alır cidden
Tamam ben bilmeden söyledim haklısınız. Böyle insanlar da var sonuçta. O anki öfkeyle öyle yazdım bilmedenÇok iticisiniz
Eski eş narsist mi bilmem ama siz bana daha sorunlu geldiniz,adam sevgili ,nisanliyken bile size hakaret , aşağılama konusunda hiç geri durmamış ezmiş durmuş,aile olarak sizi kendisine bile layık görmemiş.Siz ise evlenelimde evlenelim diye bu adamı eş,bir de yetmezmiş gibi baba yapmışsınız.İnsanin önce kendine saygısı ve gururu olmalı o olmayınca kimsenin yanında değeri olmuyor.......Merhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.
Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.
Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.
Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim ne zaman başladı gerçekten yeni mi başladı. Çok karışığım çok.
Ne onceki donemlerinizde, ne de şuanki durumda eşinizin size haksizlik ettigini dusunmuyorum. Neden mi? Çunki herkes iyi degil. Etrafimizda narsist var, psikopat var, manyak var, ruh hastasi var. Bu adam da ne oldugunu belli etmiş. Her davranisinda ben buyum demiş. Uzaklaşsaydiniz? Neyle suçluyorsunuz şimdi onu? Size kufrettiginde, hakaret ettiginde. Anne kiz ikinize de saygisizlik ettiginde, eş olarak sizi sevgisiz biraktiginda akliniz neredeydi? Hala onu yazdim bunu yazdim diyorsunuz. Ve hala onla iletişim için yollar ariyorsunuz. Kabul edin. Bu adam hayatinizin hatasiydi. Ayrildiniz. Artik davranişlarini sorgulayip da bana onu yapti bunu yapti demeyin. O hep oyleydi siz bile bile kabul etmişsiniz. Şimdi hayatinizi kurmak için guzel bir şans varken ugraşiyorsunuz yine onunla. Her kimle sevgili. Size ne? Evet kalbiniz aciyor anliyorum kolay degil. Ama artik onu duşunmeniz onunla iletişim kurmaniz size hergun biraz daha geriye goturecek. Bu zamana kadarki yanlişlarinizin neye sebep oldugunu gordunuz. Bari şimdi kendinize gelin ve hayatiniza bakin.Merhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.
Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.
Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.
Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim ne zaman başladı gerçekten yeni mi başladı. Çok karışığım çok.
Çünkü kafa yapınız bu. Çocuk neden bunları söylesin? Neden annesini terk etmiş küçük Emrah moduna girsin? Bunu yapacak olan sensim de ondan. Yoksa çocuk birçok boşanmış ailede olduğu gibi mutlu olabilir sağlıklı ilişki kurulursa. Ama sende o kafa yok. Kurduğun cümlelerden belli. Yok fotolara bakacakmış yok bilmem ne. Çocuğa ayrı evlerde yaşıyoruz ancak ikimiz de seni çok seviyoruz diyecek anne baba olsa çocuk bunları düşünmez bile. Hala mutlu yuva demişsin. Senin hiç yuvan olmamış. Bağlamak için üstüne bir de çocuk yapmışsın. Hala da çocuğu adama karşı kullanıyorsun. O çocuk babasız büyüyecekse sebebi sensin çünkü bu kafayla gidersen adam ilgili bir baba iken sırf senden bıktığı ve kurtulmak için aramaktan sormaktan vazgeçecek kendine ayrı hayat kuracak yeni çocukları olacak ve sen yine hiç aynaya bakmadan eski eşi suçlayıp duracaksın. Ben bu konuda varoşluğım dibine vurmuş bir kadın görüyorumNeden çocuğuma söyleyeyim bunları neden üzeyim. Elimden geleni yapacağım mutlu olsun diye. Ben sadece mutlu bir yuvada büyüsün istedim hep.
Sizin gibi zoraki birine yapışıp da alsaydı keşke, sizin yaptığınız gibi bir evlilik yapacağıma ömür boyu bekar kalirim daha iyi. 30 yaşına gelmiş, bulamamış ne demek ? Siz bulmuşsunuz bakın sonu ne olmuş.Merhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.
Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.
Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.
Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim ne zaman başladı gerçekten yeni mi başladı. Çok karışığım çok.
Bak tatlım, 30 yaşındayım. Sevgisiz bir kocayla sırf beni sevsin diye uğraşmadım, mutsuz bir evliliğe cocuk dünya getirmedim, beni sevsin diye kimseye yalvarmadım. 28 yasinda basına gelmeyen kalmamış hala 30 yasinda evlenmemeyi başarısızlık sayıyorsun. Bu zihniyetle ısın çok zor acil psikolojik yardım almalısın.Merhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.
Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.
Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.
Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim ne zaman başladı gerçekten yeni mi başladı. Çok karışığım çok.
Neden boşandıklarını anlamak zor değil, bir an hiç susmayan car car öten, istediği olmayınca eli dili durmayan, seni eş değil de alt edilecek bir düşman olarak gören, eli belinde bir model tasavvur ettim.Konu sahibine benim söylemek istediğim birkaç şey var ki benzer bir olayın diğer tarafında olan kişi olarak konuşuyorum. ben de eşimle 34 yaşımda tanıştım, hiç evlenmemiş bir kadındım eşime kadar. Eşim bizim tanışmamızdan 1 yıl önce anlaşmalı olarak eski eşinden ayrılmış ve 7 yaşında bir çocuğu olan bir adamdı. Bizim ilişkimiz 8. ayından sonra söz, nişan evlilik ile ilgili olarak bir yola girince, eski eşinin tıpkı senin yaptığın gibi şirazesi kaydı. Bu şekilde tanımlıyorum çünkü eşimin tüm saygısına ve beni güzelce tanıtmasına karşın, "o bilmem ne ile çocuğumu tanıştırırsan çocuğu göstermem, çocuğu sana düşman ederim" gibi tehditlleri, üzerine eşimin hiç dinlememesi, kadının küfür hakaret, tehdit, olay dozunu arttırması, eşimin çocuğu normal zamanlarda görebilmesine rağmen eşim hayatında sırf biri var diye çocuğunu sadece mahkeme günlerinde görmeye başladı. Bu süreçte eski eş tanıdığımız herkes üzerinden sanki evliliği bizim yüzümüzden bitmişçesine küfürlerine, çocuğu düşman edeceğim tehditlerine devam etti ki; buna en son eşimin ailesinden de birilerini bulaştırdı. Onlara eski eşimle barışmak istediğini, resmi bitmiş bu evliliğin "benim" yüzünden yeniden başlayamadığını, çocuğun bu yüzden çok kötü olduğunu -hep çocuğun psikolojisini öne sürerek- söyleyerek, herkesi aracı koyarak (bunları yaptığında evlilik teklifi yapılmış, ailelere söylenmiş, ev tutulmuş, nikah tarihi alınmış, nişana 1 ay vardı. Nişan ile nikahımız arasını 4 ay belirlemiştik. Eşimin aile üyelerinden biri ile arası tamamen koptu bu süreçte, çünkü karşımızdaki insan herkesi manipüle edebileceğini düşünüyordu çocuk üzerinden, ve burası çok önemli onlar resmi olarak boşandıklarında ve akabindeki 1 yılda ben eşimin dünyada insan olarak bile varlığından haberdar değildim. Eşimin mal paylaşımı anlaşmalı protokolde belirlenmişti, fakat karşı taraf evleneceğimizi ve zarar veremediğini görünce boşanma protokolündeki mal paylaşımındaki satış ile ilgili son kozunu kullandı. Çok ayrıntılı olduğundan şu an girmeyeceğim fakat eşimin kendisinin ona sadece geçici kullanım izni verdiği kendi mülküyle ilgili sorun çıkararak, protokole uymayarak, eşimin haklarını gasp ederek; eşimden haraç istedi. Kendisinin hırsı nedeniyle nikahımıza/düğünümüze 1 ay kala bir sürü dava açtık, (hala devam eden bazıları var); avukat harç vs masraflarını saymıyorum bile. Fakat sonunda eşim çok kısa sürede hukuki yollarla, kendi malını geri aldı; biz evlendik, kendisi kullanım haklarını da kaybetti ve henüz ne zaman karara çıkacağı belli olmayan bir davayı bekleyecek ki kendi hakkını alabilsin.Her yönden bitik durumda. Biz ise düzenimizi kurduk; o zorlukları beraber aştık bu da bizi çok güçlendirdi. Eşim eski eşinin tüm bu yaptıkları nedeniyle ve çocuğa verdiği zarar nedeniyle artık öfke bile duymuyor, yapabileceğim bir şey yok diyor. ben sana bir anne olduğunu göz önüne alarak söylüyorum, çocuğunu kısa vadede belki bir araç olarak kullanırsın fakat, babaların belki ayrılığın ardından yaşadığı ilk 1 2 yıldaki çocuğa hissettiği suçluluk hissi geçince elinde bir koz kalmaz. Benim eşim eski eşini çok uyarmıştı, çocuğa yansıtma, sen anneliğini yap babalığımı bana bırak, benim hayatıma karışma, saygı duy diye. ama eski eşi her aradığında (çocuğu bahane edip) küfürler hakaretler durmuyordu. eşim tam 1 yıl idare etti fakat bu sürede karşı taraf çocuğu babasından da nefret ettirdi. çocuk sürekli annesinden duyduğu cümlelerle babasından nefret etmeye başladı, hesap sormaya başladı. Ki eşim çok uyarmıştı, bu bir erkek çocuğu baba figürünü yok etme diye, yarın diğer gün sen de yetersiz kalırsın diye dinlemedi. Şu an artık gelinen noktada eşim istersek araya yüz insan girelim, ve ben ikna etmeye çalışayım bu konuda sabit düşünüyor. eski eş baba oğul ilişkisine, kendisine maddi-manevi, ve bizim evlilik süreçlerimize çok zarar verdiğinden kendisi her şeye bir sınır koyuyor. çocuğu kullanarak benim hayatıma sızacaksa ( eski eşi biz almaya gittiğimizde polislik olaylar,sinir krizleri geçiriyor çocuğun önünde) ben de çocuğumu kendisi gidip gelene dek ve büyüyüp benimle annesinin dolduruşları olmadan konuşabilene dek sınırlı görürüm diyor. Benim yapabileceğim nafakasını ödemek, mal paylaşımı sonrası annesine adil olanı da verdim diyor. Şu şartlarda artık bir tık fazlası olmaz diyor. Yani sana söyleceğim işin özeti şu ki; baba seninle bir uğraşır iki uğraşır çocuğu adına sabreder, ama bir süre sonra umudunu kaybederse, çocuğun için de geri dönüşü olmaz. Benim eşimin bana dediği şu sen hayatımda ol ya da olma, bekar olayım, babalık benim hakkım ve ben onun anneliğine karışmıyorsam o da benim babalığıma karışarak benim hayatımda tahakküm kuramaz. Bunun bedelini gerekirse çocuk da öder. Bu nedenle ben sana şartlarını fazla zorlamamanı, karşı tarafa saygı göstermeni, ne de olsa çocuk var kopamaz mantığıyla eski eşini denememeni öneririm. Karşı taraftan biri olarak söylüyorum, zararlı çıkan sen olursun. eski eşi kendi hırslarıyla davranmasaydı, bugün o çocuğun bu evlilikte de bir yeri ve bir güven hissi olacaktı, biz bunun için çok çabaladık, pedagoglara gittik, her şeyi yaptık ama anne desteği olmadan ve üzerine bir de anne tarafından pompalanan nefretle çözümsüz kaldı, baba çocuk ilişkisi (kendimi saymıyorum bile) yıprandı. Bu nedenle bence eski eşinle ilgili umudunu kafanda bitir, hırsınla davranırsan evet zarar verirsin, huzursuzluk yaratırsın, ama eşin şu anki sevgilisi ya da başkası evlenirse, gerçekten seviyorsa, aşıksa zaten bir etkin olmaz, aksine daha da nefret yaratırsın ve çocuğuna da yansır bu gerilimler. Ben eşimin eski eşine artık sadece acıyorum, nişanlı bir adamı nişanlısından ayrılıp çocuk için yeniden barışmaya ikna etmek için araya akraba sokacak kadar düştü, bir kişi bile artık saygı duymuyor bizim çevremizden kendisine. insanların kendisinden nasıl "gurursuz" diye bahsettiğini duysa eminim belki biraz düşünürdü. bence sen de aynı yoldan gitme, çocuğunun babasına ve onun hayatına saygı duy. Biz eşimle hayatımızı kurduk, çok mutluyuz, hukuki meselelerle avukatlarımız ilgileniyor, ayda 1 kez çocuğu görüyoruz, geri kalan zamanda bu konular bizim evimizde yok bile. yani diyeceğim şu ki; olan sana olur, evet mutsuzluk verip yıpratırsın fakat o da geçici bir süreliğine. uzun vadede kaybeden sen ve en önemlisi çocuğun olur. düşünmeni öneririm, bir anne olarak mantığınla hareket etmen uzun vadede çocuğun için en iyisi.
iyi de sizin mutlu bir yuvanız yokmuş kiNeden çocuğuma söyleyeyim bunları neden üzeyim. Elimden geleni yapacağım mutlu olsun diye. Ben sadece mutlu bir yuvada büyüsün istedim hep.