Daha yeni boşanmıştık

Evet evladıma çok üzülüyorum. İlerde soracak neden annemi sevmedin terk ettin diye. Büyüyünce arkadaşları anne babalarıyla gezecek, tatile gidecek boynu bükük kalacak yavrumun. Bir araya gelip bir şey yapsak hayatındaki kadın sorun çıkaracak göndermeyecek. Ailecek anısı olmayacak hiç yeni doğduğu zamanalrdaki bebeklik fotoğrafları hariç.
Asıl sevilmediğin saygı görmediğin bir ilişkide sırf kendi çıkarların için beni kullanmaya utanmadın mı diye soracak. Bırakın artık bu işleri bile bile lades demişsiniz sonra vay efendim neden böyle oldu? Ne beklediniz ki buldumcuk gibi yapışmışsınız adama. Sevmiş olabilirsiniz kendinizce ama sevgi böyle birşey mi? Kendine özsaygı özgüven özşevkat duymadan başkasına duymaya kalkarsanız sonu böyle olur. Geçmiş bitmiş o bekar siz bekar. Çocuğunuzu gerçekten önemsiyorsanız silah gibi kullanmayı bırakın o sizin gibi olmasın.
 
Merhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.

Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.

Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.


Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim ne zaman başladı gerçekten yeni mi başladı. Çok karışığım çok.
Adaö en baştan beri problemliymiş. Seni bana kakaladılar lafından sınr aben terkederdim sanırım. Onca yıl onca şeye katşanmışsınız ama 2 yıl ayrı yaşayıp aonra resmi olarak boşandıktan sonra hayatına giren kadın mı suçlu oldu sizin gözüzde. Evli adamı ayartan kadın durumu var mı, cidden burda? Hayatınızın bundan sonrasında kendinize odaklanın kendinize yatırım yapın ilerde daha sağlıklı ilişkiler yaşayabilmeniz için
 
Konu sahibine benim söylemek istediğim birkaç şey var ki benzer bir olayın diğer tarafında olan kişi olarak konuşuyorum. ben de eşimle 34 yaşımda tanıştım, hiç evlenmemiş bir kadındım eşime kadar. Eşim bizim tanışmamızdan 1 yıl önce anlaşmalı olarak eski eşinden ayrılmış ve 7 yaşında bir çocuğu olan bir adamdı. Bizim ilişkimiz 8. ayından sonra söz, nişan evlilik ile ilgili olarak bir yola girince, eski eşinin tıpkı senin yaptığın gibi şirazesi kaydı. Bu şekilde tanımlıyorum çünkü eşimin tüm saygısına ve beni güzelce tanıtmasına karşın, "o bilmem ne ile çocuğumu tanıştırırsan çocuğu göstermem, çocuğu sana düşman ederim" gibi tehditlleri, üzerine eşimin hiç dinlememesi, kadının küfür hakaret, tehdit, olay dozunu arttırması, eşimin çocuğu normal zamanlarda görebilmesine rağmen eşim hayatında sırf biri var diye çocuğunu sadece mahkeme günlerinde görmeye başladı. Bu süreçte eski eş tanıdığımız herkes üzerinden sanki evliliği bizim yüzümüzden bitmişçesine küfürlerine, çocuğu düşman edeceğim tehditlerine devam etti ki; buna en son eşimin ailesinden de birilerini bulaştırdı. Onlara eski eşimle barışmak istediğini, resmi bitmiş bu evliliğin "benim" yüzünden yeniden başlayamadığını, çocuğun bu yüzden çok kötü olduğunu -hep çocuğun psikolojisini öne sürerek- söyleyerek, herkesi aracı koyarak (bunları yaptığında evlilik teklifi yapılmış, ailelere söylenmiş, ev tutulmuş, nikah tarihi alınmış, nişana 1 ay vardı. Nişan ile nikahımız arasını 4 ay belirlemiştik. Eşimin aile üyelerinden biri ile arası tamamen koptu bu süreçte, çünkü karşımızdaki insan herkesi manipüle edebileceğini düşünüyordu çocuk üzerinden, ve burası çok önemli onlar resmi olarak boşandıklarında ve akabindeki 1 yılda ben eşimin dünyada insan olarak bile varlığından haberdar değildim. Eşimin mal paylaşımı anlaşmalı protokolde belirlenmişti, fakat karşı taraf evleneceğimizi ve zarar veremediğini görünce boşanma protokolündeki mal paylaşımındaki satış ile ilgili son kozunu kullandı. Çok ayrıntılı olduğundan şu an girmeyeceğim fakat eşimin kendisinin ona sadece geçici kullanım izni verdiği kendi mülküyle ilgili sorun çıkararak, protokole uymayarak, eşimin haklarını gasp ederek; eşimden haraç istedi. Kendisinin hırsı nedeniyle nikahımıza/düğünümüze 1 ay kala bir sürü dava açtık, (hala devam eden bazıları var); avukat harç vs masraflarını saymıyorum bile. Fakat sonunda eşim çok kısa sürede hukuki yollarla, kendi malını geri aldı; biz evlendik, kendisi kullanım haklarını da kaybetti ve henüz ne zaman karara çıkacağı belli olmayan bir davayı bekleyecek ki kendi hakkını alabilsin.Her yönden bitik durumda. Biz ise düzenimizi kurduk; o zorlukları beraber aştık bu da bizi çok güçlendirdi. Eşim eski eşinin tüm bu yaptıkları nedeniyle ve çocuğa verdiği zarar nedeniyle artık öfke bile duymuyor, yapabileceğim bir şey yok diyor. ben sana bir anne olduğunu göz önüne alarak söylüyorum, çocuğunu kısa vadede belki bir araç olarak kullanırsın fakat, babaların belki ayrılığın ardından yaşadığı ilk 1 2 yıldaki çocuğa hissettiği suçluluk hissi geçince elinde bir koz kalmaz. Benim eşim eski eşini çok uyarmıştı, çocuğa yansıtma, sen anneliğini yap babalığımı bana bırak, benim hayatıma karışma, saygı duy diye. ama eski eşi her aradığında (çocuğu bahane edip) küfürler hakaretler durmuyordu. eşim tam 1 yıl idare etti fakat bu sürede karşı taraf çocuğu babasından da nefret ettirdi. çocuk sürekli annesinden duyduğu cümlelerle babasından nefret etmeye başladı, hesap sormaya başladı. Ki eşim çok uyarmıştı, bu bir erkek çocuğu baba figürünü yok etme diye, yarın diğer gün sen de yetersiz kalırsın diye dinlemedi. Şu an artık gelinen noktada eşim istersek araya yüz insan girelim, ve ben ikna etmeye çalışayım bu konuda sabit düşünüyor. eski eş baba oğul ilişkisine, kendisine maddi-manevi, ve bizim evlilik süreçlerimize çok zarar verdiğinden kendisi her şeye bir sınır koyuyor. çocuğu kullanarak benim hayatıma sızacaksa ( eski eşi biz almaya gittiğimizde polislik olaylar,sinir krizleri geçiriyor çocuğun önünde) ben de çocuğumu kendisi gidip gelene dek ve büyüyüp benimle annesinin dolduruşları olmadan konuşabilene dek sınırlı görürüm diyor. Benim yapabileceğim nafakasını ödemek, mal paylaşımı sonrası annesine adil olanı da verdim diyor. Şu şartlarda artık bir tık fazlası olmaz diyor. Yani sana söyleceğim işin özeti şu ki; baba seninle bir uğraşır iki uğraşır çocuğu adına sabreder, ama bir süre sonra umudunu kaybederse, çocuğun için de geri dönüşü olmaz. Benim eşimin bana dediği şu sen hayatımda ol ya da olma, bekar olayım, babalık benim hakkım ve ben onun anneliğine karışmıyorsam o da benim babalığıma karışarak benim hayatımda tahakküm kuramaz. Bunun bedelini gerekirse çocuk da öder. Bu nedenle ben sana şartlarını fazla zorlamamanı, karşı tarafa saygı göstermeni, ne de olsa çocuk var kopamaz mantığıyla eski eşini denememeni öneririm. Karşı taraftan biri olarak söylüyorum, zararlı çıkan sen olursun. eski eşi kendi hırslarıyla davranmasaydı, bugün o çocuğun bu evlilikte de bir yeri ve bir güven hissi olacaktı, biz bunun için çok çabaladık, pedagoglara gittik, her şeyi yaptık ama anne desteği olmadan ve üzerine bir de anne tarafından pompalanan nefretle çözümsüz kaldı, baba çocuk ilişkisi (kendimi saymıyorum bile) yıprandı. Bu nedenle bence eski eşinle ilgili umudunu kafanda bitir, hırsınla davranırsan evet zarar verirsin, huzursuzluk yaratırsın, ama eşin şu anki sevgilisi ya da başkası evlenirse, gerçekten seviyorsa, aşıksa zaten bir etkin olmaz, aksine daha da nefret yaratırsın ve çocuğuna da yansır bu gerilimler. Ben eşimin eski eşine artık sadece acıyorum, nişanlı bir adamı nişanlısından ayrılıp çocuk için yeniden barışmaya ikna etmek için araya akraba sokacak kadar düştü, bir kişi bile artık saygı duymuyor bizim çevremizden kendisine. insanların kendisinden nasıl "gurursuz" diye bahsettiğini duysa eminim belki biraz düşünürdü. bence sen de aynı yoldan gitme, çocuğunun babasına ve onun hayatına saygı duy. Biz eşimle hayatımızı kurduk, çok mutluyuz, hukuki meselelerle avukatlarımız ilgileniyor, ayda 1 kez çocuğu görüyoruz, geri kalan zamanda bu konular bizim evimizde yok bile. yani diyeceğim şu ki; olan sana olur, evet mutsuzluk verip yıpratırsın fakat o da geçici bir süreliğine. uzun vadede kaybeden sen ve en önemlisi çocuğun olur. düşünmeni öneririm, bir anne olarak mantığınla hareket etmen uzun vadede çocuğun için en iyisi.
Uzun uzun anlatmışsınız teşekkür ederim. Sanırım ben de hala kabullenemiyorum bu sebeple bazı hareketlerimin farkında değilim. Burada da gördüm gelen yorumlardan. Size de mutluluklar diliyorum umarım gönlünüzce olur, tekrar teşekkürler.
 
Bu yaşına kadar evlenemediği için evli adamı ayarttı mı? Bu nasıl bir üslup bu nasıl bir cümle? En azından senin gibi kendisini sevmeyen biriyle evlenip gururunu kadınlığını ayaklar altına almamış. Bi de adama mesaj atıp kadına bok suratlı mı dedin sahiden? Eski kocana helal olsun yeni sevgilisine laf söyletmemiş, sana gereken cevabı vermiş. Tabii ki doğru konuşacaksın. Haddini bileceksin. Adam kurtulmuş işte senin gibi birinden. Şu üslup, şu düşünce tarzı nedir ya?
Şaşkınlıkla okuyorum yorumunuzu. Bir yuva dağılıyor ve belli ki kadın suan çocuğuyla ailesinin yanına gittiği için evini kocasını eski zamanlarını özlüyor kötüde olsa bir düzeni vardı kötüde olsa çocuğu babasıyla büyüyecekti. Yazdıklarinizda haklı noktalariniz var ama çocuğu ile yanlız kalmış bir kadın var. Bu kadar acımasız olmayın. Diğer i kadın ile ilgi yapılan kötü söz soylenmemeli ama sizin söylediğiniz de ondan geri kalır gibi değil.
 
Uzun uzun anlatmışsınız teşekkür ederim. Sanırım ben de hala kabullenemiyorum bu sebeple bazı hareketlerimin farkında değilim. Burada da gördüm gelen yorumlardan. Size de mutluluklar diliyorum umarım gönlünüzce olur, tekrar teşekkürler.
Evlenmiş boşanmış bir de çocuğu olan biriyle evlilik düşünen kadınların eski eslerle ilgili düşmanlığı şaşırtıcı. Eski eşler de hatalı küfür hakaret olmamalı ama bu evlenmiş boşanmış erkek kiymetliligini anlamıyorum. Üzülmeyin lütfen unutmaya çalışın sakin kalmaya çalışın çocuğunuzu mutlu olarak büyütün.
 
Evlenmiş boşanmış bir de çocuğu olan biriyle evlilik düşünen kadınların eski eslerle ilgili düşmanlığı şaşırtıcı. Eski eşler de hatalı küfür hakaret olmamalı ama bu evlenmiş boşanmış erkek kiymetliligini anlamıyorum. Üzülmeyin lütfen unutmaya çalışın sakin kalmaya çalışın çocuğunuzu mutlu olarak büyütün.
Aslında tam tersi genellikle... hatta bu konuda da olduğu gibi,konu sahibi hiç tanımadığı birine düşman farkındaysanız. Eski es evlenince kıymetleniyor nedense
 
Ama o kadınla boşanma davasından önce tanışmıştı sonuçta. Belki de o kadın yüzünden benim yuvam dağıldı bilmiyorum ve içim içimi yiyor. Şu an sevgili oldular diye biliyor herkes ama belki öncesi vardı gizlediler bu beni deli ediyor. O orada kadınlarla kızlarla gününü gün ederken ben çocuğumla ailemin yanına döndüm. Burada da çok mutsuzum çalışıyorum ama yine tüm gün girip sosyal medyadan kadını takip ediyorum her yerden. İşten atılıcam en sonunda ama düşünmeden duramıyorum
Üzgünüm ama sizin aslında hiç yuvanız olmamış. Sizi evli olduğunuz süre boyunca sadece asagilamis bir adam varmis karşınızda. Şuan onun hayatına mudahele ederek biraz olsun size saygısı varsa onu bitirecek siniz. Herkes kendi yoluna gitmiş. Emin olun kimse kimsenin yuvasını falan yıkmış degil. Asıl hataniz böyle bir evliliğe çocuk dünyaya getirmeniz. Biraz olsun kadınlık gururunuz varsa artık uzak durun kendi hayatınıza odaklanin. Profesyonel destek almaya çalışın. Şuan yeni annelik sebebiyle duygusal bir durumdasınız.
 
Neden çocuğuma söyleyeyim bunları neden üzeyim. Elimden geleni yapacağım mutlu olsun diye. Ben sadece mutlu bir yuvada büyüsün istedim hep.
Ama yuvanın başlangıcı mutlu başlamamıs. Sizi sevmeyen bir adam o çocuğa rağmen evliliği surduremezdi. Hayat o kadar uzun degil. Herkes hayatına yön vermek zorunda sizde ilerde tekrar sever sevilirsiniz. Ama önce şu küçük emrah modundan bir çıkın. Kendinize bir gelin ve en azından çocuğunuz için eski eşinizle düzgün bır iletişim kurmaya çalışın. Kafanızda da kurup durmayin daha hiç bişey belli olmadan diğer kadininda gunahini alıyorsunuz. Belki çok iyi bir abla olacak çocuğunuza dua edinde nemrut biri olmasın. Çocuğunuza ablalik etsin babasıyla görüşmesine ön ayak olsun. Umarım bu kafayla su cizdigim profili bozmazsiniz. İnsanlar evlenirde ayrılır da herşey biz insanlar için. Önemli olan bu sınavını nasıl verdiginiz
 
Adaö en baştan beri problemliymiş. Seni bana kakaladılar lafından sınr aben terkederdim sanırım. Onca yıl onca şeye katşanmışsınız ama 2 yıl ayrı yaşayıp aonra resmi olarak boşandıktan sonra hayatına giren kadın mı suçlu oldu sizin gözüzde. Evli adamı ayartan kadın durumu var mı, cidden burda? Hayatınızın bundan sonrasında kendinize odaklanın kendinize yatırım yapın ilerde daha sağlıklı ilişkiler yaşayabilmeniz için
Benim ve ailemin evlenelim diye çok acele ettiğimizi söylüyor o yüzden kakaladınız kendinizi diyordu. Tanışmaya geldiklerinde nişanı ve sonrasını konuşmuştuk. O kadar yol geldiler ve yaşlı insanlar bir daha yormayalım diye ama gözüne battı. Nişanı ben öğrenciyken yapmıştık. Şimdi pişmanım keşke biraz daha bekleseymişim görseymişim diyorum ama geçti gitti artık.
 
Şaşkınlıkla okuyorum yorumunuzu. Bir yuva dağılıyor ve belli ki kadın suan çocuğuyla ailesinin yanına gittiği için evini kocasını eski zamanlarını özlüyor kötüde olsa bir düzeni vardı kötüde olsa çocuğu babasıyla büyüyecekti. Yazdıklarinizda haklı noktalariniz var ama çocuğu ile yanlız kalmış bir kadın var. Bu kadar acımasız olmayın. Diğer i kadın ile ilgi yapılan kötü söz soylenmemeli ama sizin söylediğiniz de ondan geri kalır gibi değil.
Yaşamayan için anlamak zor cidden. Bütün düzenin, çevren değişiyor. Yaşadğın şartlar değişiyor. Evladının geleceğini düşünüyorsun üzülüyorsun ama elden bir şey gelmiyor.

Evlenmiş boşanmış bir de çocuğu olan biriyle evlilik düşünen kadınların eski eslerle ilgili düşmanlığı şaşırtıcı. Eski eşler de hatalı küfür hakaret olmamalı ama bu evlenmiş boşanmış erkek kiymetliligini anlamıyorum. Üzülmeyin lütfen unutmaya çalışın sakin kalmaya çalışın çocuğunuzu mutlu olarak büyütün.
ağızları da iyi laf yapıyorsa kıymete biniyorlar gerçekten. Daha önce bir yuva kurmuş yine kurabilir diye bakıyorlar demek ki.
Üzülmemeye çalışacağım artık, teşekkür ederim.
 
Benim ve ailemin evlenelim diye çok acele ettiğimizi söylüyor o yüzden kakaladınız kendinizi diyordu. Tanışmaya geldiklerinde nişanı ve sonrasını konuşmuştuk. O kadar yol geldiler ve yaşlı insanlar bir daha yormayalım diye ama gözüne battı. Nişanı ben öğrenciyken yapmıştık. Şimdi pişmanım keşke biraz daha bekleseymişim görseymişim diyorum ama geçti gitti artık.
E şimdi gördün işte, görmen için milyon tane şey yaşanmış, ısrarla bırakmıyorsun meseleyi, hâlâ demagoji yapıyorsun, önce mutlu bi yuvam olsun istedim diyordun, şimdi de çocuğum mutlu yuvada büyüsün istedim diyorsun, bırak bu yeşilçam cümlelerini lütfen.
Sen bilinçli, kendinden emin, güçlü ve kendi hayatını kontrol edebilen biri olursan çocuğuna da yansır. Akrabalarindan, dedikodulardan, sömürülerden uzak, mutlu bi çocuk olabilir. Evet, gönül ister ki tüm ailesi birarada olsun ama olmadı, napabilirsin, bundan sonrasında en oluruna bakman gerekir, dövünmek anlamsız.
Bir üye çok güzel anlatmış, eşinin eski eşi ve çocuğuyla yaşananları, lütfen ama lütfen dikkate al.
 
E şimdi gördün işte, görmen için milyon tane şey yaşanmış, ısrarla bırakmıyorsun meseleyi, hâlâ demagoji yapıyorsun, önce mutlu bi yuvam olsun istedim diyordun, şimdi de çocuğum mutlu yuvada büyüsün istedim diyorsun, bırak bu yeşilçam cümlelerini lütfen.
Sen bilinçli, kendinden emin, güçlü ve kendi hayatını kontrol edebilen biri olursan çocuğuna da yansır. Akrabalarindan, dedikodulardan, sömürülerden uzak, mutlu bi çocuk olabilir. Evet, gönül ister ki tüm ailesi birarada olsun ama olmadı, napabilirsin, bundan sonrasında en oluruna bakman gerekir, dövünmek anlamsız.
Bir üye çok güzel anlatmış, eşinin eski eşi ve çocuğuyla yaşananları, lütfen ama lütfen dikkate al.
Haklısınız. Son pişmanlıklar fayda etmiyor. Evhamlı davranıyorum. Ortak çocuğumuz var sonuçta, çocuğu düşünerek istediğim şeyler gözüne batıyor bu sefer hem onun hem çevresinin.
Psikloga gideceğim en kısa zamanda.
 
Merhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.

Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.

Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.


Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim ne zaman başladı gerçekten yeni mi başladı. Çok karışığım çok.
Nacizane fikrim mesaj atmamaniz ve aramamaniz. Bende bu hatayi defalarca yaptım. Yaptıkca terslemeleri bagirmaları. Sanane sen karisamazsin gibi incitici sozler duydum. Ne zaman ki msj atmamaya aramamaya basladim o zaman dusunmeye basladi ben ne kaybettim diye. Ki bu bahsettigim kisi sosyal medyadan 400 500 bayan ekleyen şahıs tı. Erkekler ilk aylarda kabak cicegi gibi aciliyolar. Hatta evli oldugum adam bu muymus dedirtiyolar ama sonradan kafalarina dank ediyor. Kadinlar icinse bu olay tam tersi
 
Evet evladıma çok üzülüyorum. İlerde soracak neden annemi sevmedin terk ettin diye. Büyüyünce arkadaşları anne babalarıyla gezecek, tatile gidecek boynu bükük kalacak yavrumun. Bir araya gelip bir şey yapsak hayatındaki kadın sorun çıkaracak göndermeyecek. Ailecek anısı olmayacak hiç yeni doğduğu zamanalrdaki bebeklik fotoğrafları hariç.

Evladınızı bu kafayla yetiştirirseniz ona en büyük zararı siz verirsiniz! Eşiniz ile aranızdaki süreç evladınızı ilgilendirmemeli. Siz karı-koca boşandınız.. evlattan boşanmadınız.

Sırf kendi duygularınız uğruna evladınızı kullanıyorsunuz şuan. Bu mudur gerçek annelik!
Her şeyi dram haline getirmeyin.
Bu ülkede ebevynleri boşanmış, mutlu bir sürü çocuk var bunun sebebi de anne ve babaların tutumu.
Adamı rahat bırakın artık kendi hayatınıza odaklanın. Resmen sizi sevmeme ihtimalini düşünemeyip, altında sürü şey aramışsınız.
Arkadaş zorla mı? Olmamıs, hiç bir döneminizde de olmamış bu adam sizi sevmemiş daha neyi zorluyorsunuz?

Duygularınızı, kininizi, sevginizi, öfkenizi artık bir kenara bırakıp bir bi hayatlarınıza saygı gösterip, evladınızı en doğru şekilde büyütmeye odaklanın.

Hiçbir suçu günahı olmayan kadına bile laf atıyorsunuz 30 yaşına kadar beklemiş evli adamı kapmiş diye.. ne kadar çirkin bir söylem.
Siz 30 unuza kadar sizi sevmeyen adama yapışmışsınız, sevmediğini bile bile çocuk yapmışsınız yetmemiş çocuğunuzu bu uğurda kullanıyorsunuz.
Neymiş ileride çocuğunun muhatta olacağı kişiyi bilmesi gerekiyormuşmuş.. bırakın bu hikayeyi.

Kendi kafanızda kurduğunuz senaryolara ufacık çocuğu alet etmeyin.

Çocuğa baban beni sevmedi bana şunu şunu yaptı derseniz tabi ki ileri de psikolojisi bozulur.

Biz babanla anlaşamadığımızı farkettik fakat bu seni hiç etkilemesin çünkü sen bizim her seyimizsin. Baban ve ben seni çok seviyoruz ve her daim yanında olacağız mantığıyla büyütün bakın bir şey oluyor mu
 
bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyorum demişsiniz ama siz en başından beri toksik bir ilişki içindeymişsiniz. birbirinize uyumsuz olduğunuz nişan zamanından belliymiş aslında. bundan sonraki hayatınız için izin verirseniz çok güzel bir tavsiyem olacak. düzelir belki dediğinizin şeylerin düzelmeme ihtimalide var. iyi şeyler düşünüp kendinizi ümitlendirip sonra çöküş yaşamayın. herkes doğru insan olamaz.
 
Merhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.

Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.

Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.


Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim ne zaman başladı gerçekten yeni mi başladı. Çok karışığım çok.
Evet adam toksik biriymiş ama yine de size çok bile dayanmış ben sizin gibi biriyle evli olsam bikaç ay bile dayanamazdım. Yapış yapışsınız
 
Nacizane fikrim mesaj atmamaniz ve aramamaniz. Bende bu hatayi defalarca yaptım. Yaptıkca terslemeleri bagirmaları. Sanane sen karisamazsin gibi incitici sozler duydum. Ne zaman ki msj atmamaya aramamaya basladim o zaman dusunmeye basladi ben ne kaybettim diye. Ki bu bahsettigim kisi sosyal medyadan 400 500 bayan ekleyen şahıs tı. Erkekler ilk aylarda kabak cicegi gibi aciliyolar. Hatta evli oldugum adam bu muymus dedirtiyolar ama sonradan kafalarina dank ediyor. Kadinlar icinse bu olay tam tersi
Vaktinde çok mesaj attım çok aradım çok kavga ettim. Bu kadar kolay vazgeçti diye. Şimdi çocuğunun yanında olsun ilgilensin koşsun en azından benim kadar dedim daha da kötü oldu. Ayrı şehirlerdeyiz. Boşanma davası ilk açıldığında ailemin yanına başka şehre gelmiştim. Şimdi de burada çalışıyorum. Yavrum babasıyla yakın olsun diye onun yaşadığı şehre geri dönüp yerleşsem iş bulsam huzursuzluk çıkacak yine biliyorum. Demediğini bırakmaz zaten. Ben de onları ve mutluluklarını gördükçe yine krize girerim diye korkuyorum. Yoksa böyle bir düşüncem de vardı. Aramızda 2.5-3 saatlik yol var. Bulunduğum yerde kendi hayatıma bakmak daha kolay atlatmama fırsat verecek sanırım. Sosyal medya kullanmıyordu hiç uygulama vs de görmedim telefonunda ama evdeki kadından kurtulup özgürleşince tüm kadınlar peşlerinden koşuyor sanıyorlar. Umarım dediğiniz gibi sonradan dank eder. Ben de tez vakitte atlatırım.
 
Evet adam toksik biriymiş ama yine de size çok bile dayanmış ben sizin gibi biriyle evli olsam bikaç ay bile dayanamazdım. Yapış yapışsınız
Evlenmeyebilirdi o zaman. Ben seviyor diye sabrettim, zor zamanlar yaşıyordu yanında oldum. Kafası dolu ondan gergindir dedim. Trip atmayayım kızgın dedim. Yüzüme sevmediğini istemediğini söyledi ben görmemeye çalıştım benim hatam. Hep stresliydi zaten diye. Toydum görememişim görmek istememişim. Ama o da evlenmeyebilirdi o zaman neden evlendi neden çocuk yaptı ben tek yapmadım. Tek ben suçlu olamam. İnsanlar araya giriyordu barıştırmaya çalışıyordu onun ağzını bıçak açmıyordu ben uğraşıyordum hep. Ketumdur konuşmaz da zaten kimseye ama bilerek de yapıyordu. Demek ki adam haklı içine atıyor desinler diye. Birkaç defa boşanma konusu geçti ben geri adım attım uğraştım keşke hiç uğraşmasaydım. En azından çocuk olmadan ayrılırdık. Yazık olan yıllarım oldu. Gerçekten istese en başından giderdi ama tamam bu son deyip barıştı kaç defa. Sonra da yüzüme vurdu bunların hepsini ben barıştım yine değişmedin diye. Halbuki bir güzel söz söylese, birlikte bir şeyler yapmak istese, yüzüme gülümseyerek baksa yeterdi aylarca bunları bekledim. O bana tiksinerek baktı, her yere benim zorumla geldi. İnsanlar bana kocan niye böyle ruhsuz bakıyor sana diye bile sordu utandım hep. Sonrası yine kavga. Pişmanım şimdi hepsine keşke uğraşmasaydım ama iş işten geçti artık.
 
Vaktinde çok mesaj attım çok aradım çok kavga ettim. Bu kadar kolay vazgeçti diye. Şimdi çocuğunun yanında olsun ilgilensin koşsun en azından benim kadar dedim daha da kötü oldu. Ayrı şehirlerdeyiz. Boşanma davası ilk açıldığında ailemin yanına başka şehre gelmiştim. Şimdi de burada çalışıyorum. Yavrum babasıyla yakın olsun diye onun yaşadığı şehre geri dönüp yerleşsem iş bulsam huzursuzluk çıkacak yine biliyorum. Demediğini bırakmaz zaten. Ben de onları ve mutluluklarını gördükçe yine krize girerim diye korkuyorum. Yoksa böyle bir düşüncem de vardı. Aramızda 2.5-3 saatlik yol var. Bulunduğum yerde kendi hayatıma bakmak daha kolay atlatmama fırsat verecek sanırım. Sosyal medya kullanmıyordu hiç uygulama vs de görmedim telefonunda ama evdeki kadından kurtulup özgürleşince tüm kadınlar peşlerinden koşuyor sanıyorlar. Umarım dediğiniz gibi sonradan dank eder. Ben de tez vakitte atlatırım.
Kesinlikle.. benimkide oyleydi butun hesaplarimiz ortakti baska hicbir sosyal hesabi yoktu hic bi kadına bakmaz diye dusunurken ayrilir ayrilmaz 400 500 bayan eklemisti sosyal medyasinda. Geri dönüyolar ama tekrar daha yüksekten asagı atmak icin.. tek yol onları unutmaktan geciyor ve unutursak onlara verilecek en buyuk cezamızda bu olur. Benimde bi kızım var sonunda anlasmalı bosanmaya ikna ettim ve bosanıyorum. Kangren yara gibi kesip atmadıkca uzuyo bu meseleler.. zor olacak ama unutacaz hayatimiza bakcaz ilahi adalet tecelli edecek. Bizde bigun onlarin suan mutlulugunu umursamamazligini yasayacaz.. mutlu oldugunu gorunce deliye donuyosundur cunku bende oyleyim. O yuzden no contac ölmüş sayalım onları..
 
X