- 13 Eylül 2011
- 5.254
- 13.270
- 448
Buna çok şahit oldum..Gerçekçi bir yaklaşım var bu konuda Allah isteyene değil de istemeyene nasip ediyor. Senin de sınavın bu dercesine..
Ne kadar bir şeyi istersen ona ya sahip olamıyorsun. Ya çok zor oluyor..
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Buna çok şahit oldum..Gerçekçi bir yaklaşım var bu konuda Allah isteyene değil de istemeyene nasip ediyor. Senin de sınavın bu dercesine..
Kızınıza kedi alsanız?
Çok yardımcı olur bence..
Evde hayvan olması çok güzel bir duygu..
Varlığını tatmadığınız bir şeyin yokluğunu aramazsınız .
İki evladım var ;tattıgım için onlarsız eksiğim ,iyi ki diyorum çoğu zaman ama hiç tatmamış olsaydım anne olmayı tercih etmezdim .
Her anlamda yürek sızısı.7 sene de ömrümden ömür gitti, fizyolojik psikolojik olarak yetmek vs konular zaten apayrı .Gelecek kaygılarını düşünemiyorum bile .
Zaten konunun içeriğiyle ilgili yorumda bulunmadım.Düşüncemi söyledim ve gittim.Evet kadinlarklubu olduğunun farkındayım. 9 yıldır uyeyim..
Size benim konum komik geldiyse neden konumdasınız?
Bu konuya illa yazın diye sizi etiketlemedim.
Konumu komik bulduysanız yazmazsınız.
Bu kadar basit.
Maddi açıdan bilemiyorum. Ben aslında su akar yolunu bulur görüşündeyim. Herkes para ve imkan içinde çocuk dünyaya getirmiyor. Bana göre önemli olan cocuğunu paraya değil de sevgiye ne kadar doyurduğun olmalı. Ama manevi açıdan kendinizi hazır hissetmiyorsanız bence de düşünmeyin. Evet çok kıymetliler ama büyütmesi de bir o kadar zor. Ve dünya gerçekten fazlasıyla acımasız. Galiba en zor nokta da bu.
Mutluluklar dilerim..İkimizin içindeki annelik-babalık aşkını ilk kızımız ile ortaya çıktı açıkçası
Kızlar büyüdüler (10-13)
Birde oğlum 2 yaşında çok tereddüt etmiştik ama şimdi iyi ki var diyoruz ve şükrediyoruz.
İkimizde çalışıyoruz.
Eşimde her konuda destek.
Kızlar da bize destek büyük oldukları için, hatta bebeğin çevresinde pervaneler.
Çocuklar bize ne maddi ne manevi yük olmadılar.
Endişe artıyor, birini daha çok seviyorsun ama kendimi adadığımı düşünmüyorum.
Yani bu elimizde esasında.
Ben relax bir anneyim. Anneme göre çok başı boşum. Yani yemek yemezse ekstra yemek yapmam, kendimi yormam, o gece aç uyuyabilir. Eşimle başbaşa kahve içmeye bir kadeh bir içmeye kaçabilirim, annemde kalır çocuğum aklım da kalmaz. Normal hayatıma devam ediyordum açıkçası pandemiye kadar. Şimdi kendi kendine yarım saat oyun oynama kısmına da geçti o süreçte de evi toplamam mesela oturur kitabımı okurum. Kendimi paralamadım hiç bir konuda.
Dışardan öyle mi görünüyorum bilmiyorum ama hayatımı da ona endekslemedim. O üniversiteyi kazandığında bizde eşimle atamamızı egeye isteyeceğiz, ondan sonrasında sakin, dingin denizli bir emeklilik yapacağız. Hayalimiz bu. Ekstra ev alalım diye mal mülk yapalım diye hayatımdan çalıp biriktirmem de. Her sene dünya taksit öderim ama tatilimi yaparım mesela.
Siz istedikten sonra istediğiniz gibi bir anne olabilirsiniz.
Benimde egede bir emeklilik hayalim var.
Şöyle güzel bir arsa alıp üstüne prefabrik iki katlı ev yaptırıp, bahçe, hamak, deniz üçlüsünü yapmak istiyorum..
Ama bu hayalde çocuk yok. Eşim ben ve kedi var..
Zaten bende sizin gibiyim. Olursa tek olur ve çok kasmam.
Zaten rahat stil çocuk yetiştirmeyi yararlı buluyorum. Mesela kendi yemek yemeli, istediğinde yememeli, kendi yatağında uyumalı vs vs.. çok üstüne düşerek kendine bağımlı yapmak iyi değil diye düşünüyorum.
Ama ne olursa olsun annelik duygum yok içimde..
Çocukları seviyorum ama kendim istemiyorum böyle garip bir durum..
Ben 87 senesinde doğdum. Anneme çok sordum.Ya da annenizin sizi dünyaya getirdiği dönemde ülkenin durumu nasıldı? Yani sıraladığınız çoğu şeye katılıyorum durup düşününce yeryüzünde çok fazla acı var insanın düşünürken nefesi daralıyor. Böyle bir dünyaya çocuk getirme fikri bencilce gelebilir size ama ben öyle düşünmüyorum. Siz de evlendikten sonra belki de fikrinizi degistireceksiniz, belki değiştirmeyeceksiniz, belki kazara oluverecek çocuğunuz sonra iyi ki olmuş diyeceksiniz belki de nasipte yok isteseniz de olmayacak biraz da kader kısmet
E siz istemiyorsunuz ki? Konunun ilk mesajında istiyorsunuz da pandemi, ekonomik kriz gibi mevzulardan dolayı endişe duyuyorsunuz gibi anlamıştım ben.
Net bir şekilde istemiyorsanız pişman olmazsınız.
Ben çok isteyerek yaptığım halde lohusalığım sert geçti, görünenden daha zor bir olaymış. İstemeyen biri sırf miller pişman olursun dedi diye yaparsa daha da zor geçirir eminim.
Cocuk sahibi olmak istemedim kendimce nedenlerim cok hala da olmak istemiyorum.
Gercekten madden ve manen hazir olan ciftlerin, gunun sonunda cift olarak kalamasalar da ebeveyn olma niteligindeki bireyler cocuk sahibi olmali.
Buyuk aile bireyleri, akranim olanlar ve toplumun kaliplasmis zihinlerinde evlendiysen dogurmalisin baskisi var ve empoze etmeye calisiyorlar. Sosyal hayatta ancak esleriyle, isleriyle ya da cocuklariyla var olabileceklerine inanlar doguruyor. Ben hicbir mantikli izahini bulamadim neden dogurmak ister ki insan?
28 yaşında evlendim, çocuk fikri bana çok uzaktı. Dediğiniz gibi annelik fikri, anne olmak bana çok yabancı ve uzak geliyordu. Bunu kendime hiç bir zaman çocuk istemiyorum değil de anne olmaya hazır değilim olarak açıkladım. 6 yıl sonra yani 34 yaşında artık bebek düşündüğümü farkettim. Acaba kime benzer, nasıl biri olur, en çok da daha doğmadığı halde ona bir şahsiyet kazandırıp o kim gibi merak dolu düşüncelere kapılıyorsun ve hazır olduğumu o zaman anladım Bu arada millete göre evlenince en fazla 2 yıl sonra çocuk sahibi olmak gerektiği için bebeğim olmadığı için 6 yıldır çocuksuz olduğumuzu düşünmüşler Hamileliğimin 8. haftası düşük yaptım ve o zaman anne olmaya hazır olduğumu daha çok anladım. Düşük yaptıktan sonra çocuk sahibi olamadığım için çocuk yapmadığımı düşünenler bunu tüp bebek sanmışlar yani insanlar çok tuhaf illa evlenir evlenmez bebek yapacaksın düşüncesindeler. Düşükten 3 ay sonra hamile olduğumu öğrendim. Zamanında çocuk fikrine uzak olan benim için şimdi dünyadaki en değer verdiğim insan oğlum 11 aydır uyku düzeni yok, hep uykusuzum ve ben uykuya çok düşkün biriydim ama kendinden çok onu düşündüğün için bütün vücudun yorgunluktan bitse de ona feda olsun diyorsun.Istemiyorumdan kastım annelik duygum yok.
Gelmiyor..
Burada 30larda kadınlar konu açıyor. Anne olmak istiyorum çocuk istiyorum evlenebilecek miyim diye..
Bende o his yok. Olsa isterim..
Yoksa kesin istemiyorum değil..
Idrak der ki "Freud halt etmiş" ahshdjd. Tabi ki anne olmaya planlı olarak karar versem muhteşem genlerimi aktarmak isterdim, en nihayetinde dünya benim gibi birinin genlerini aktarmasına ihtiyaç duyuyor. Oğlum olmasa dünyanın hali nice olurdu.
Ben bir kereden bir şey olmaz diyerek anne oldum. Bir kereden bir şey oluyormuş. Yumurtlama dönemi olmasa bile oluyormuş. Tecrübe etmiş oldum ahahsj.
Maddi kısmına değineyim önce. Kıstasımız çocuğun ihtiyacını karşılayacak ölçüde kazanca sahip olmak ise ki buradaki anahtar kelime "ihtiyaç". Çok şükür ihtiyaçları karşılanıyor. Kıstas, dünyanın bize dayattığı aşırı tüketim hastalığının sebep olduğu lüks içinde yaşatmak ise, o güce hiçbir zaman sahip olacağımı sanmıyorum. Sırf bu yüzden doğurmamayı seçmezdim ki çocuğumu büyütürken "en iyisine sahip olmayı" değil, "en iyi olmayı" hedeflemesine çabalayacağım. Yani istediği hayatı kendisi çabalayarak elde edebilir. Altın tepsi ile ona muhteşem bir hayat sunmak gibi bir yükümlülüğüm yok.
Manevi ihtiyaçlara gelecek olursak, akıl sağlığım yerinde. Yani sanırım ajsjsjsj. Çocuğumda travmaya sebep olacak fevri çıkışlarım, şiddete meylim, psikolojik baskım, hakaret ve aşağılama durumu söz konusu değil. Temel ihtiyaçlarını elimden geldiğince gideriyorum. Yeterli şefkati görüyor benden. Hata yaptığımda telafi etmek için uğraşıyor, hataları tekrar etmemek için de durmadan öğrenmeye çabalıyorum. İyi bir anne miyim, genel itibariyle evet. Mükemmel değilim ama iyiyim.
Bu şartlar altında oğlum kalkıp bana beni neden doğurdun derse "hadi lan oradan" derim muhtemelen. Dünyanın kötülüğü demişsiniz. Dünya hep kötü bir yerdi. Hiçbir zaman iyi olmadı. Yaradılıştan itibaren o saydığınız kötülüklerin hepsi vardı. Evet daha kötüye gidiyor ama iyiden kötüye gitmiyor. Kötüden daha kötüye gidiyor belki. Benim dünyanın gidişatı ile yapabileceğim tek şey iyi bir insan yetiştirmek. Kum tanesi kadar bir katkı olur ama benim gibi düşünen birileri varsa, kum tanesi çöl olur belki. O vakit dünyaya sövmeyiz.
Tüm bunlara rağmen kalkıp beş tane çocuk doğurur, aman rızkı Allah verir der, bir şekilde büyürler işte diye düşünürsem tüm sülaleme sövebilirler. Zira beş çocuğa ne maddi ne manevi olarak yetemem. O çocuklar bana hesap sorabilirler haklı olarak. Çocuk konusunda fikrim budur. Herkes yetebileceği ölçüde üresin mümkünse. Her konuda yetebileceği...
Manas destanından sonra pişmanlık konusuna da değineyim. Bunu en iyi siz bilirsiniz. Birilerinin aklı ile olacak iş değil. Ben kendi adıma hiç çocuk doğurmasam pişman olurdum.
Teşekkür ediyorum.
Ben de şu ara ileride oğlum yapayalnız kalacak keşke kardeşi olabilseydi diye kendime yükleniyorum. Bunların sonu yok.
Yeri geliyor iyi ki doğurmuşum diyorum, öyle zamanlar oluyor çocuksuzlara imreniyorum. Tek söyleyebileceğim çocuksuzken dingin bir hayatım vardı, şimdi karmaşık kahkahalar havada uçuşurken bir anda ağlama krizleri olabilen bir hayattayım, eskiden random gülücük atarken surat ifadesi değişmeyen tipler gibiydik. Gülüyoruz ama içten; o coşku yoktu. Mantıken bakınca zaten kim sorumsuz, istediği gibi yatıp kalkabileceği bir hayatı bıraksın ki?
Hayatta hiçbir şeyin garantisi yok. Ama bende biraz sizin gibiyim. Ben merkezciyim, kendi alanım var. Kendime vakit ayrımam lazım. 7/24 çocukla olamam. O yüzden bu konuyu açtım..Ama bence biyolojik saat hikaye diye düşünüyorum. Bizde niye olmadı o zaman..
Ben 87 senesinde doğdum. Anneme çok sordum.
Neden dünyaya geldim diye..evlendik oldun herkesin o zaman çocuğu vardı dedi..yani Cevap bile garip..
Herkes yaptı bende yaptim dedi kısaca.. Ben çocuğuma böyle cevap vermek istemiyorum. Onların zamanı da sıkıntıymış. Ama kıyaslarsam şu an işler daha beter. Cok giremiyorum bazı konulara.. bu yazdığım sorunlar devede kulak..daha çok sorun var bu coğrafyada. O yüzden kısaca benim dusledigim ülke ile olan ülke arasında dağlar kadar fark var..
Günün sonunda kısmet ona kesinlikle inanıyorum. Olacağı varsa olur..