Aglasin nolcak canim, kucagina alirsin teselli edersin emzirirsin emzik verirsin.. her yolu denersin, aglmasi dunyanin sonu degil.. bebek dedigin aglar hem. Bi kac aya bu kadar aglamayacak oyle teselli et kendiniVereceğim inşallah.
Aslında kızım kuvoze girdiği için ben her gün emzirmeye gitmek dışında dinlenebildim ve dikişlerim tamamen iyileşince kızımın sorumlulugu yüklendi bu açıdan şanslıydım. Birde o eklenseydi daha da kötü olurdum muhakkak.
Bazen düşünüyorum tek başıma kaldığımda ağlama krizine girerse ne yapacağım diye. Sonra diyorum ki yerine sancısını çekecek halim olmadığına göre kucaklayıp susmasını bekleyeceğim. Dünyanın en zor seyiymis gibi geliyor şuan ağlayan bir bebeğe bakmak. Bu akşam ilk kez bayağı ağladı gözüm korktu bir miktar daha.
İnşallah
Günler geçince de niye bu kadar çabuk büyüdü derim belki degil mi
Beni de geçmiş depresyonum çok korkutuyor işte. Kendime zarar vermeyi düşünecek kadar ağırlaşıyor duygularım bazı anlar. Çok korkuyorum yanlış bir şey yapmaktan. Kesinlikle destek almam gerek ama nasıl yapacağım onu bilmiyorum. Devlet Hastanesi'ne gitmem lazım başlangıç olarak belki de sonrasını getiririm bir şekilde.
Meğer ne çok benzer duygular yaşayan varmış. İnsanın bunu duymaya ihtiyacı oluyor. Galiba büyüdükçe en iyi arkadaşımız oluyorlar değil mi? İşte bunun çok hayalini kuruyorum. Kendi arkadaşımı doğurdum demek istiyorum
Yok ben almam alana da mani olmam diye şarkı söyleyesim geldi.
Bu işin sırrı ne? Mesela ben sabırsız bir insanım sabır gerekiyor ben nasıl geçireceğim endişeliyim.
Canimmm grupta hiç yazmadım bu duygularımı. Hepiniz gayet iyi idare ediyor gibi görünüyordunuz. Sizlerin de aynı şeyleri hissedecegini düşünemedim o yüzden. Belki de çok daha fazlayiz böyle hisseden ama kimse dile getirmeyince bilmiyoruz.
Bazen bende aynı şeyi düşünüyorum belki son aylarımı normal gecirseydim şuan bu kadar birikmiş hissetmeyecektim. Belki haklı belki haksız ama beni bunaltan çok etken oldu. Şimdi de hepsiyle baş etmeye çalışıyorum işte. İnşallah atlatacagiz.
Sen ilk cocugunda nasıl hissettin peki? P
Galiba annelik keşke ve iyiki uçurumları arasında gidip gelmek gibi birşey. Belki de her anne aynı şeyleri hissediyor ama ah bu toplum baskısı.
Ben de her geçen saati geceyi kar sayiyorum daha şimdiden.
Öncelikle çok teşekkür ederim.Benim de bebisim 3 aylik ve lohusa depresyonu denen şey gerçekten varmış, dibine kadar yaşadım, ilk günler bebeğin ağlamasına dayanamadığım için ya bebek ağlarsa korkusuyla onla yalnız bile kalamadım, annem doğumdan 2 hafta sonra yanımdan gitti, onun gittiği gün saatlerce ağladım bebeğe bakamam diye...
18 günlükken ailevi sebeplerden bebekle 1 hafta boyunca yalnız kaldım gece ve gündüz, o ağlayınca ben de ağlıyordum, zaman geçtikçe anladım önemli olan sabretmek, sakin kalmak ve sevgiyle yaklaşmak. Ben stresli olunca bebek de huzursuz oluyor gerçekten bunu fark ettim.
Bebeğin uyuduğu saatlerde eşinizle karşılıklı kahve için, film izleyin, ya da sadece sarılın. Bu bebisler bize emanet edildi bu yüzden kacamayiz zaten ve yaşadığımız anı güzelleştirmek bizim elimizde.
Sakin olmaya çalışın ve bebeginize olabildiği kadar sevgiyle yaklaşın. Emin olun bu şekilde her seyin daha farklı olduğunu hissedeceksiniz.
Konu açman daha iyi olmuş, bak bir sürü insan seninle benimle aynı şeyleri yaşamış...Vereceğim inşallah.
Aslında kızım kuvoze girdiği için ben her gün emzirmeye gitmek dışında dinlenebildim ve dikişlerim tamamen iyileşince kızımın sorumlulugu yüklendi bu açıdan şanslıydım. Birde o eklenseydi daha da kötü olurdum muhakkak.
Bazen düşünüyorum tek başıma kaldığımda ağlama krizine girerse ne yapacağım diye. Sonra diyorum ki yerine sancısını çekecek halim olmadığına göre kucaklayıp susmasını bekleyeceğim. Dünyanın en zor seyiymis gibi geliyor şuan ağlayan bir bebeğe bakmak. Bu akşam ilk kez bayağı ağladı gözüm korktu bir miktar daha.
İnşallah
Günler geçince de niye bu kadar çabuk büyüdü derim belki degil mi
Beni de geçmiş depresyonum çok korkutuyor işte. Kendime zarar vermeyi düşünecek kadar ağırlaşıyor duygularım bazı anlar. Çok korkuyorum yanlış bir şey yapmaktan. Kesinlikle destek almam gerek ama nasıl yapacağım onu bilmiyorum. Devlet Hastanesi'ne gitmem lazım başlangıç olarak belki de sonrasını getiririm bir şekilde.
Meğer ne çok benzer duygular yaşayan varmış. İnsanın bunu duymaya ihtiyacı oluyor. Galiba büyüdükçe en iyi arkadaşımız oluyorlar değil mi? İşte bunun çok hayalini kuruyorum. Kendi arkadaşımı doğurdum demek istiyorum
Yok ben almam alana da mani olmam diye şarkı söyleyesim geldi.
Bu işin sırrı ne? Mesela ben sabırsız bir insanım sabır gerekiyor ben nasıl geçireceğim endişeliyim.
Canimmm grupta hiç yazmadım bu duygularımı. Hepiniz gayet iyi idare ediyor gibi görünüyordunuz. Sizlerin de aynı şeyleri hissedecegini düşünemedim o yüzden. Belki de çok daha fazlayiz böyle hisseden ama kimse dile getirmeyince bilmiyoruz.
Bazen bende aynı şeyi düşünüyorum belki son aylarımı normal gecirseydim şuan bu kadar birikmiş hissetmeyecektim. Belki haklı belki haksız ama beni bunaltan çok etken oldu. Şimdi de hepsiyle baş etmeye çalışıyorum işte. İnşallah atlatacagiz.
Sen ilk cocugunda nasıl hissettin peki? P
Galiba annelik keşke ve iyiki uçurumları arasında gidip gelmek gibi birşey. Belki de her anne aynı şeyleri hissediyor ama ah bu toplum baskısı.
Ben de her geçen saati geceyi kar sayiyorum daha şimdiden.
Güzel anne sana kocaman sarılmaya ve merak etme geçecek demeye geldim
Bu duygularının hiçbiri bencilce değil hiçbiri utanılacak şeyler değil kendini suçlu hissetme öncelikle.
Ayrıca kutsal annelik falan da yok evet maalesef toplumumuzda böyle bir tabu var ama öyle olmadığını içten içe hepimiz biliyoruz.
Çocuğunla ilgili kaygı duyduğunda kötü bir anne olmuyorsun merak etme
Senin de dediğin gibi daha çok yeni 1 haftalık beraberliğinizde yabancılık çekmeniz çok normal birbirinize ama zaman ve fırsat tanırsan alışacaksınız birbirinize.
Kolay bir şey değil annelik, benim kızım 4 aylık oldu inan ben de hala eski günleri özlüyorum bir daha umarsızca gezip tozamayacakmışım gibi geliyor çünkü.
Elbette çocuğunla gezmek de güzeldir ama çocuktan önceki hayatımız gibi olmayacak artık hiçbir şey sanırım bu düşünce ürkütüyor.
Bunalman her şeyi bırakıp uzaklaşma isteğin hepsi çok normal çünkü yeni bir şeyin içine düştün ve bocalıyorsun.
Kendine telkinlerde bulunabilirsin bu günler geçecek diye. Çünkü gerçekten zamanla bu belirsizlikler ortadan kalkıp kontrolü ele aldığın zaman bebeğinin bakımına daha hakim oluyorsun ve bir özgüven geliyor yani annen gittiğinde ne yapacağım diye endişe etme.
Sana muhtaç mini minicik bir canlı çok şükür varlığına sen stresli olduğunda bebek de stresli olacaktır o yüzden kendini sakinleştirmen gerekiyor. Herkes geçiyor bu yollardan emin ol.
Mükemmel anne diye bir şey de yok kendini kimseyle kıyaslama ve eksik hissetme sen bebeğine yeterlisin her kadının anneliği hem kendi kişiliğiyle hem de bebeğiyle harmanlanmış şekildedir farklı farklıdır.
Eşinle başbaşa kalmaya çalış annen yanında bakıyorken kısacık bir yürüyüş bile sana kendini iyi hissettirir nefes alırsın.
Ben çok gazlı olduğu için çok zorlanıyordum o ağlıyor ben ağlıyordum hala anlatırken bile yeniden yaşıyorum o çaresizlik hissini ama bir şekilde geçiyor zaman ve yavaş yavaş dünyaya adapte olduğunda gözlerinin içine baktığında sana güldüğünde öyle bir rahatlama geliyor ki yorgunluğunu da unutuyorsun umutsuzluğunu da.
Şimdi sadece sakin olmalı ve kendine güvenmelisin.
Biliyorsun tek bildiği şey ağlamak ve her ihtiyacı için ağlamaktan başka izah şansı yok. Senin kokun ve senin sesin onu sakinleştiriyor bu ne kadar ayrıcalıklı bir durum düşünsene. Tadını çıkar her anınızın çünkü çabucak büyüyorlar ve ben şimdi ilk doğduğu anları özlüyorum mesela.
Duyguların için kendini suçlama yeter.
Çok normal, lohusasınız daha. Çoğu kadın farkına varmıyor ama ağır ya da hafif hepimizi bir şekilde etkiliyor bu lohusa psikolojisi. Aradan zaman geçip uzaktan bakınca anlıyorsun. Zamanla adapte olacaksınız tabi ki. Ama evlilik eskisi gibi olamıyor sanırım ya da biz beceremiyoruz bilmiyorum. Çok bebek odaklı olduk. Hani eşimle el ele yürümeyi özledim demişsiniz ya, kızım 9 aylık düşündüm de doğduğundan beri eşimle hiç el ele yürümedikBelki zamanla o da eskiye döner.
Ilk doğumumdaki kendimi okudum ne eksik ne fazla. Aylarca kanamalar nedeniyle yatiş. 30. Haftada erken dogum. 5 hafta küvezden sonra aldik oğlumu. Tamamen ayni duyguları yaşadim.
Daha cok yeni, geçecek bu günler.. Benim büyük oğlan 5 yaşında oluyor şimdi.. zaman nasıl geçti, hangi ara büyüdü anlamadim.. 13 aylik bir kardeşi de var artık..
Sağlıkla büyüsünler hepsi..
Lahusa depresyonu sanırım.
Geçer zamanla
Lohusalığı dibine kadar yaşamış biri olarak söylüyorum bunların hepsi geçecek. Benimde doğumdan sonra 3 hafta kayınvalidem kaldı. aynı apartmanda oturmamıza rağmen annem kayınvalidem varken sadece bize yemek yaptı. Onlar gittikten sonra 3 hafta gündüzleri yanımızda olup sen halledersin diye yazlığa gitti ve 3 ay sonra geldi :) .herkesin gittiği gün kızıma baktım ve ağlamaya başladım şimdi ne yapacağım diye ve o günden sonra hiç zorlanmadım. Kaç gece uykusuz kaldım , memeye yapışık yaşadığı günler geçirdik , çok yoruldum ama yıkılmadım:) Şimdi 8 aylık ve inanın ben yanımıza birilerinin gelmesini istemiyorum. :) bir süre sonra aranızda öyle bir bağ oluşacak ki kuaföre gitseniz aklınız kalacak. Bu arada eş durumları da düzeliyor uyku düzeni oturdukça birbirinize çok daha fazla vakit ayırabileceksiniz
Annelik her kadına bebek rahmine düşer düşmez yüklenmiyor. Bana da yüklenmemişti. Baştan ne kadar zavallı ne kadar muhtaç ben olmasam ölür diyerek baktım. Sonra sonra gülüp beni tanıdıkça sevmeye başladım. Anladığım kadarıyla kolik bir bebeğiniz yok. İlk bebek hayatı zorlaştırıyor biraz evet ama 24 saat ağlamıyorsa eşinize sarılacak vaktiniz de kalacak, panik halini geride bırakmaya çalışın, bebeği kucağa alıştırmayın mümkün olduğu kadar, ana kucağını ayak parmağınızla sallamayı alışkanlık haline getirin mesela, o zaman kocanızın omzuna yatabilirsiniz. Sezgilerinize güvenin, o bebekle aranızda telepatik bir bağ var, sakinleştiğinizde içinizde onun sesini duyacaksınız, size derdini anlatacak emin olun. Ben bununla ne yapacağım diye düşünmeyin, işaretlerini öğrenip ona uyum sağlamaya çalışın, emin olun başaracaksınız.
Şimdiden dediğiniz zaten en zor zamanları.
Bebek güzel müzel ama sıkıcı da yani ilk zamanlar.
Terapi şimdi değilse bile yakın zamanda olmalı diye düşünüyorum.
Olmuyorsa bol bol dertleşin birileriyle, buraya yazın.
Eve kapanmayın bir de, zor da gelse çıkın bebeğinizle.
Aa bu ben
Suan 6 aylik bir kizim var.. bir büyüğü de 6 yasinda..
Benim durumum daha bitik yani..
Soyledigin seyler hissettigin seyler o kadar normal ki..bence bir cok anne ayni seyleri hissediyor..
Ozellikle ilk aylar cok zor.. sorgulamalarin belki biraz pişmanlıkların cocuksuz hayati ozlemenin en fazla hissedildigi aylar..
Kolay degil hayatiniza hir anda bir insan daha dahil oluyor..
Ben ilk cocugumda hayatim elimden alinmis gibi hissediyordum.. senin hayatin bitti artik sen onun icin yasayacaksin deyip ağlıyordum..
Ama tabii ki öyle olmadi..
öncelikle artik 3 kisisiniz onu kabullenmeniz lazim.. ona göre plan yapacaksiniz.. planlariniza onu da dahil edeceksiniz.. surekli eski hayatiniza ic gecirerek mutsuz olursunuz..
Biraz sabir gerektiriyor bir kac ay sonra oyun oynamaya baslayacak sizi gorecek duyacak anlayacak.. anlamsiz aglamalari bitecek neden ağladığını anlayacaksiniz..
Daha sonrasi en keyifli zamanlari birlikte gezip birlikte oynayacaksiniz.. o sizin hayatiniza uyum saglayacak.. bir sure belki sosyal hayattan geri kaliyorsunuz ama sonra oda katiliyor size ve hayat daha keyifli hale geliyor..
Suan kizim 6 aylik onunla herseyi yapiyorum..
Cafede oturuyoruz alisveris yapiyoruz yuruyus yapiyoruz evde temizlik yemek yapıyorum.. spora gidiyorum 2 ayri kursa daha gidiyorum hayatta daha aktifim..
Lütfen kendinizi uzmeyin bir iki ay daha sabredin toparlasin keyifle büyüyeceksiniz inanin buna
Geçmiş depresyonunuzla alakalı da şunu söyleyeyim, ağır depresyonlar geçirdim geçmişte, hatta bipolar teşhisim bile var. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğum olması da cabasıAnne olduktan sonra çok çok daha iyiyim. Eski duygu durumlarımdan eser kalmadı. Lohusa depresyonu ve normal depresyonun bağlantısı olmadığını okumuştum. Gayet sağlıklı ve mutlu kadınlar da lohusa depresyonuna girebiliyor. Zamanla geçecek. Çok zorlandığınız noktada devlet hastanesi psikiyatri polikliniği dahi size yardımcı olacaktır. Yalnız değilsiniz. Binlerce belki milyonlarca kadın bunu yaşıyor. Yardım almaktan çekinmeyin. İlerisi aydınlık, merak etmeyin. Size can yoldaşı olacak çocuğunuz. Büyüdükçe size çok daha fazla alan kalacak, kendinize vakit ayırabileceksiniz. Evet, en yakın arkadaşınızı doğurdunuz. Sağlıkla büyüsün
Ahh, yaşadıklariniz çok normal.. Hele ilk zamanlarda gelen o "ben naptım hiç dışardan görüldüğü gibi değilmiş" hissi yokmu.
Ama geçiyor,.farkedemediginiz bir hızla hemdeBüyüyorlar, sonra başka başka şeyler çıkıyor tabi ama yinede siz ona o da dünyaya alışıyorsunuz artık. En azından size okadarda muhtaç olmuyor ,artık derdini konuşarak anlatabiliyor yani geçecek merak etmeyin :)
Kendinizi de suçlamayın lütfen , hatırlıyorum da oğlum 6 aylıkken ilk ateşli hastaligini geçirdiği zaman gecenin bı köründe kalkıp ılık duş aldırıp ateşinin düşmesini beklediğim sırada " ben hiç böyle beklemiyordum,neden çocuk yaptım kii ühuhuuu" diye ağladığımi bilirim Şimdiyse birde kızım var 1 yaşında Allah canlarına sağlık versin, dertleri bitmiyor ama alışıyosun işte buda böyle bişey. İyiki varlar canlarım benim
Ahh size kocaman sarılıyorumEmin olun geçecek. Hangi anne özlemiyorki o eski günlerini amaa inanın büyüdükçe herşey yoluna giriyor. Mesela benim 13 yaşında ki oğlum artık arkadaşım gibi küçük ise evin canavarı onun da büyümesini iple çekiyorum.(bazen bende 2. çocuğa ne gerek vardık ki diyorum ama büyüdükçe iyi ki demeye başladım)
Burada yazılanları okuyunca dünyada hala ne kadar güzel yürekli kadınlar var diyorum.. Sizlerin yetiştirdiği çocuklar bu ülkeyi kurtaracak. Merhametli, hayırlı evlatlar olacaklar şüphesiz. Bir anne lohusalık sürecinden bahsederken bile bencil olamıyor hala bebeğine haksızlık ettiğini düşünüyor ve bunu dile getiriyor.. Ne büyük bir adalet ve ne büyük bir merhamet duygusu bu kendinizle gurur duymalısınız. Sırf bu yüzden bile bence sizler gerçek mükemmel annelersiniz..
Ayrıyeten lohusalık ile ilgili başka bir konuya gelmek isterim bence çok önemli..
Sosyal medyada gördüğümüz '' süper anneler, mükemmel sosyal anneler, her an bakımlı anneler, dünyanın en kusursuz anneleri, hiç zorlanmayan anneler, vs. uzar gider burası'' yani günümüz bazı sahtekarları(kusura bakmayın) her şeyi o kadar yalan dolan gösteriyorlar ki insan ister istemez etkileniyor bunlardan. Hamile kalmadan, bebeğimiz olmadan önce bile beynimize kazındı bunlar. Fakat bunlar gerçek değil. Bence GERÇEK MÜKEMMEL ANNELER sizsiniz.
Gerçeğin ve sahteliğin karıştığı bu zamanda herkese Allah'tan kolaylık diliyorum.
Sizin için mahallenin en mutlu bebegi kitabından bir sayfa alıntıladim.Eminim bu günlerde çok işinize yaracaktir.Bebeginiz çok ağladığında sırasıyla 5 adımı uygulayın lütfenben okumak için bayağı bir gec kalmıştım.
Merak etmeyin,gün geliyor öyle bir alışıyorsunuz ki bebekli hayatın temposuna,bu düşüncelerin hepsi geri de kalıyor.Zor annelik çok doğru ama bir o kadarda harika bisey.Bebeginiz büyüdüğünde bunu daha iyi anlayacaksınız. Sadece sabredin,bol sabırEki Görüntüle 3005811
Yalnız değilsiniz kendinizi suçlamayın lütfen. Değişen bir hayat, omuzlarınıza binen fazlaca sorumluluklar var. bir anda adapte olmanızı kimse beklemiyor inanın, rahatlayın ve derin bir nefes alın. Ben bu depresyon halinin ilk çocuğa sahip olunduğunda daha fazla yaşandığını düşünüyorum, öncelikler tamamıyla farklılaşıyor insan sudan çıkmış balığa dönüyor, bocalıyor ben neden böyle bir şey yaptım ki sorusunu sorup duruyor kendine. Cidden bu zamanlar geçip gidecek ve siz nasıl geçtiğine akıl sır erdiremeyeceksiniz bile. Benim ilk anneliğimin ilk zamanları depresyonlu geçti, sonradan çok üzüldüm bebeğimin o minik hallerinin tadını çıkaramadım diye. Şimdi ikinci çocuğumun kırkı çıkmadı ve bak bu saat oldu uyanığız gaz sancısıyla boğuşuyoruz, ilk çocuğumda olsaydı şu anda ağlıyor ne zaman geçecek bugünler diye düşünüyordum. Şimdi geçeceğini ve hatta hatırlamayacağımı bildiğim için daha sakin ve dinginim. Tabi hep böyle değil, arada tahammülün tükendiği ağladığım anlar da geliyor. Sizin gibi yaşadığım şehirde tekiz eşimle, eşim işe gidiyor ve ben iki çocuğa yetebilmek için çırpınıyorum tüm gün, yaptığımız şey hiç kolay değil. Ama geçiyor be... Yarın kucağına sığmadığında, kendi yemeğini yiyebildiğinde, bağımsız bir insancık oluverdiğinde, ben bu zamana nasıl geldim diyeceksin. Bize sarıl, senin gibi düşünen, aynı duyguları birebir yaşayan zibilyon tane taze anneyi getir aklına, gönlünü ferahlat, geçip gideceğine inan olur mu
Ben de evlat hasreti çekenlerden olduğum için ağlayarak yarısına kadar okuyabildim.. bence yalnız kalmayın anneniz gidişini biraz daha ertelesin. Yaşadıklarını anlatamasan bile sana ihtiyacım var biraz daha kal diyin.. ve mümkünse destek alın ücretsiz psikolog destekleri var
Sevgili konu sahibi ve özellikle sen @gofret
2 ay koca 2 ay delirecek gibiydim. Bebeğime karnımda birşey olacak diye aklı çıkan ben hastaneden alıp eve geldiğimiz gün işte o saat depresyona girdim. Allah’ım o neydi öyle rabbim kimseye yaşatmasın.
Yemek yiyemiyor su içemiyor uyuyamıyordum. Yatak beni içine çekiyordu sanki. Bebeğime geceleri hep eşim bakardı yatak odasında o varken uyuyamazdım hep tetikte olmaktan. Tekken de gırtlağımı sıkıyordu biri sanki.
Ben anne olamadım mı, annem gibi bir anne oldum bende sevemedim evladımı, keşke yapmasaydım günahına girdim bebeğin, çok istedim şimdi pişmanım.... vs tonla şey. Bir gece eşime sabaha karşı sizi bırakıp kaçacağım dedim ama ciddiydim. Eşim ağladı biz sen olmadan yaşarız ama zorlanırız bizim için güçlü ol dedi. O an hüngür hüngür ağladım. Çok zordu çoook
Sonra ilk günlerimde buradaki arkadaşlarımla halimi paylaşmak geldi aklıma. İyi ki geldi neden biliyor musun çünkü etrafımda kanlı canlı o kadar insan sözde yardımcı olma ayağına beni dibe çekerken ben burda okuduğum satırlar aldığım dualarla ayakta kaldım. Ayaklarına taş değmesin.
Asla atmadım içime hissettiklerimi hep söyledim. Ve arkadaşlarında her kadının da dediği gibi geçecek hiç merak etme. Ben polyanna değilim uykusuz gecen yorgunluğun elbet olacak ama alışacaksın artık onu benimseyip onunla yaşamayı kolaylamaya bakacaksın. Ve yaz buraya bol bol kimse sıkılmaz bunalmaz merak etme.
Veee evlat ahh ah derler ya ömürlük kaygı endişe ve yorgunluk diye gerçekten öyle. Ama bu delice bağlılık çok başka. Onsuz bir hayatı ilk aylarda özlerken ara ara, bir süre sonra onsuz bir anı hayal edemiyorsun. Hani gelse biri dese canın mı o mu canının aslında çöp olduğunu evladın olunca anlıyorsun. Kokusu sesi nefesi... Allahım kimseye evlat acısı vermesin.
Konu açman daha iyi olmuş, bak bir sürü insan seninle benimle aynı şeyleri yaşamış...
Bebeslerimizle çok keyifli günler bizi bekliyor, sen en zor kısmı atlatmak üzeresin bak 1 aylik olacak kızın.❣ çok yakında geçecek..
En kötüsü çocuğu bırakacak kimsenin olmaması kızım iki yaşında hastaneye gideceğim bırakacak kimsem olmadığı için eşim işten izin alıyor bir kan vermeye üç kişi gidip üç kişi geliyoruz öğleden sonra sonucu almaya yine gidip geliyoruz. Kızım kimsede durmuyor babannesinde durmuyor görümcem de durmuyor dursa da kimse bakmak istemiyor. Annem doğumda geldi 20gun bakıp gitti eşim hiç destek olmadı maması uyutmasi yıkması hep bende. Arada bir yardım etti inkar edemem. İşten gelsin diye dört gözle beklerdim yinede. Bence işin zor kısmını hamilelik kuvez ameliyat kısmını atlatmissin. Bende bakamam diye korkmuştum ama Allah bir güç kuvvet veriyor. Şimdi iki yaşında akşama kadar ortalığı döküp saçıyor bazen kızıyorum ama anlamıyor bildiğini okuyor yalnızlığıma teselli oluyor sarıp sarmayalasim geliyor çok öpüyorum o olmasa vakit bile geçmezdi . Bu günlerin geçecek biliyorum hiç geçmeyecek hiç buyumeyecekmis gibi geliyor başlarda ama zorda olsa geçiyor Allah yardımcın olsun
Herkes çok güzel şeyler yazmış
Ahh güzel yeni anne, sana sarılıyorum kocamanve seni o kadar iyi anlıyorum ki.. ben de doğumdan sonra benzer duygularla bogustum, şuan kizim 9 aylık ve hala çok yorgun, enerjisiz ve tahammulsuzum. Bu satırları da uykusuz bir gecenin sabahından yaziyorum. Normalde zaten gece sürekli uyanan bir bebekken son 3 gündür neredeyse 15 20 dk da bir uyandı. Kendimi çok tükenmiş hissediyorum artık.
Muhtemelen şuan yasadigin şey lohusa sendromu. Ve bunu hafif geçirmenin tek yolu fiziksel ve ruhsal destek. Annenden daha fazla kalmasını rica etsen kalamaz mi? İlişkiniz nasıl bilmiyorum ama yeni anne olmuş bir kadının en büyük ihtiyacı "anlayis". Benim de annem gelmişti, hala yanimda. Ama beni en çok o yıprattı. Süreci en çok o zorlaştırdı. Biraz duygularımı paylasacak olsam sürekli şükret sağlıklı bebeğin var. Bir sen mi bebek bakıyorsun millet üç tane birden büyütüyor.bir çocuk doğurdun hayattan vazgeçtin biraz güçlü ol. Vs vs. Eğer böyle bir annen varsa gelmesin daha iyi. Çünkü lohusalık bambaşka bir şey. Ve bu süreçte insani en çok yaralayan şey anlaşılmamak oluyor.
Ben yeni doğum yaptigim , dikişlerimden zor hareket ettiğim, uykusuzluktan iyice afalladigim, göğüs ucu acisindan emzirme anlarının işkenceye döndüğü gunlerde fellik fellik lohusalik üzerine yazılar aramaya başlamıştım. İstediğim şey bu yollardan geçmiş birilerinin biraz teselli edici sozleriydi. Ne tuhaftır ki lohusalık hala kimsenin üzerinde derinlemesine duygularıni actigi bir alan değil. Bu kadar gerçek ve her annenin neredeyse istisnasiz geçtiği bir yol, adeta hiç yurunmemis, o karanlık ve dar patikada dikenli calilarin üzerine hiç basilmamis da sanki bir anda çiçek bahçesine hoop uçup konuvermiscesine, herkes lohusaligi pas geçiyor. Çünkü kutsal annelik guzellemesine ters gelen duygular bunlar toplumda. Çünkü anneysen şikayet etmemelisin. Çünkü anneysen her tür acı mubah. Çünkü sen annesin. Çünkü anne olmak isteyip olamayan bir sürü kadın var. Sen sana verilen hediyenin kıymetini bilmelisin. Eğer biraz olsun duygularını açarsan kinanma denizinde boğulur gidersin. Ne yazık ki toplumun bakış açısı bu yonde..
Evet anneyim. Çok şükür ki bir mucizeyi kucağımda taşıyorum her gün. Ama ben hepsinden önce bir insanım. Herkes gibi.. Sevinen, üzülen, yorulan, pişmanlıkları ve iyikileri olan, çabalayan.. ve tünelin sonundaki ışığı görmek için umut eden