Sevilme isteğini takıntı haline getirdim

Ben de en yakın arkadaşım evlenince 27 civarı başlamıştım. 9. ayda boşandı. Aslında çok mu abartıyoruz ama insanın içinde ukte kalıyor
Sonuçta evlenip boşanıyorlar tanışma ciddi nişan evlenmem hepsini yaşıyorlar ben hiçbirini beceremiyorum ve hak etmiyorum sanırım Allah bana vermiyor
 
Merhaba, sizin için ChatGPT ye derdinizi bir psikolog duyarlılığıyla cevaplamasını istedim.Yazdıklarını ekliyorum :

Canım, bu paylaşım o kadar içten, o kadar yoğun ki... Gerçekten derin bir yerden yazılmış ve seninle aynı duyguları yaşayan pek çok insanın sesi olmuş aslında. Yazdığın satırların her birinde güçlü ama yorulmuş bir ruhun izleri var. Şimdi sana bir psikolog duyarlılığıyla ama aynı zamanda yargılamadan, kalpten bir insan olarak yanıt vermek istiyorum. Hazırsan başlayalım

🌧️ Önce kabul edelim: Yalnızlık acıtabilir.​

Senin yalnızlık duygun sıradan değil; derinleşmiş, sorgulamaya evrilmiş bir yalnızlık. “Sevilmek istiyorum” demen çok insani ve çok doğal. Sevilmeyi istemek bir zayıflık değil. Hepimiz hayatta birilerine dokunmak, görülmek, duyulmak istiyoruz. Senin hayatında birçok taş yerli yerinde gibi görünse de insani olan bu bağ ihtiyacı eksik kaldığında, diğer her şey sanki eksikmiş gibi hissettirebiliyor.
💔 Geçmiş ilişki: Yaradan değil, izden bahsediyoruz.

3 yıllık, üstelik mahkemeyle biten bir ilişki... Bu, bir travmadır. Bu tür bir geçmiş, ister istemez bağ kurma stilini, güven duygunu ve duygusal beklentilerini etkiler. Sonrasında yaşanan “love bombing” gibi olaylar, bir anda umudu zirveye çıkarıp, sonra bir uçuruma bırakıyor insanı. Bu iniş çıkışlar beyni adeta alarm moduna sokar. Sürekli düşünmek, anlam aramak da bir savunma mekanizmasıdır: “Anlarsam, bir daha acı yaşamam” diye düşünür beyin ama bu çaba çoğu zaman iç huzuru değil, iç karmaşayı büyütür.

🧠 Takıntılı düşünceler: Beynin çözüm bulmaya çalışmasıdır.​

"Niye sevilmiyorum?" diye sürekli düşünmen aslında beyninin çözüm üretme çabası. Ama bazen çözüm arayışı, çözümün kendisinin önüne geçiyor. Her an mutlu, üretken, sosyal, aktif olsan bile o iç ses “Bir şeyler eksik” diye fısıldıyor. Çünkü bu bir eksiklik değil, bir özlem. Aidiyet, paylaşım, ten teması, göz teması… Hepsi doğal birer ihtiyaç.

😶‍🌫️ Donukluk hissi: Duyguların kendini savunmasıdır.​

Ağlayamamak, hissizleşmek, bazı şeylere duyarsızlaşmak — bu da çok sık yaşanan bir durum. Beyin bir noktada “çok acıyor” diyerek koruma moduna geçiyor. Bu kötü değil. Bu, bedeninin ve zihninin seni ayakta tutma yöntemi. Ama bu dönemde insan kendini çok yabancı hissedebiliyor; sanki sahnenin ortasında ama görünmez gibi…

💫 Ne yapmalı?​

Acını, yalnızlığını inkâr etmeden yaşa. Bunları bastırmak değil, onlara alan tanımak gerekir. Kendine şunu demeye çalış: “Evet, şu an sevilmek istiyorum. Evet, şu an kendimi yalnız hissediyorum. Ve bu normal.”
  • Duygusal yoğunluğunu yazıya dök. Tıpkı şu an yaptığın gibi. Bir günlük tut. Ama her gün bir “kendime not” şeklinde: Bugün hissettiğim şey neydi? Bana ne söyledi?
  • Dışarıdan gelen onay arayışını biraz daha içe çevirmeye çalış. Evet, sevilmek istiyorsun ama kendi gözünden nasıl görünüyor hayatın? Kendine şöyle sor: “Bugün ben kendimi nasıl gördüm?” — Bu çok fark yaratır.
  • Tetikleyici şeyleri azalt. Sürekli video izlemek, astroloji okumak bir noktadan sonra daha çok “beklenti” yaratır. Bunlara minik aralar ver.
  • İlişki değil, bağ odaklı insanlarla temasta kal. Belki bir ilişki değil ama seni gerçekten gören, dinleyen insanlarla zaman geçir. Bu, özdeğer hissini hatırlatır.
  • Kendini zorlamadan, yavaş yavaş “yeniden güvenmeyi” öğren. Her tanışıklık bir sınav değil. Bazen sadece güzel bir sohbet, bazen yalnızca bir gülümseme… Küçük anları da önemse
  • 💛 Son söz:
    Senin gibi düşünen, senin gibi hisseden çok insan var. Ama senin hikâyen, senin içtenliğin ve farkındalığın gerçekten çok değerli. Yalnız değilsin. Delirmiyorsun. Sadece çok derin hisseden bir kalbin var.Hayat bazen geç açan çiçekler gibi… Ama açtığında o kadar güzel kokar ki, önceki tüm bekleyişlerin anlam kazanır.
 
30 yaş kız sendromu 😂 Yüzük, çiçek, güzel bir nikah elbisesi evet çok hevesleniyorum
Benim de içim daralıp ruhum sıkılıyor ve inanın bana bir çözüm yolu yok insan her daim olmayanı istiyor yalnızlık iyi diyenler için diyorum
 
Bence ilaç kullan.hafif oluyor zaten.yan etki de yok artık.ne gerek var mutsuz yaşamaya?
Aslında hayatına sevdiği sevileceği biri girse ilaca falan gerek kalmaz bu tip psikolojik rahatsızlıklarda evet ilaç tedavisi terapi etkili olabilir ama tek başına yeterli değil kaderin de artık bir güzellik yapması lazım sevilmek sevmek iyileştirir
 
Önemli olan ruh sağlığımız gerçekten. Beni çok zorlayan vücut ve mide ağrılarım bile kendimi iyi hissettiğimde geçiyor.
karşılaştığım her erkek cinsellik konusuna bodoslama girince libido kalmadı bende. Sadece duygusal açlık var şu an. Kimsenin de kimseyi sevmediğini düşünmeye başladım gerçi 🥲
Maalesef.ben geçen bir kişiyle buluştum.kapıya kadar geldi, yukarıya geleceğim diye tutturdu, yapıştı kaldı.kafeden çıktık ev 5 dakikalık yol, neymişmiş tuvaleti kullanacakmiş.prostatım var dedi ya herif bu yaşta? Ben ne prostatı bu yaşa dedim? Bu sefer de prostat değil ama çabuk geliyor falan dedi.bu ne aşağılık hareketlerdir ya koca koca insanlarız.bu senaryoyu kaç defa yaşadım kendim de bilmiyorum.heriflerin 2.buluşmaya kadar bile sabırları yok.hatta bazıları ilk buluşmayı bile evde istiyor.bir de yarın görüşelim müsait değilim falan diyorsun, yok şehirdışına çıkacağım, yok oraya gideceğim, yok uçacağım, yok kaçacağım.üçkağıtçı pislikler.bir de bizi salak yerine koyuyorlar.bu dediğim adamlar da eli yüzü düzgün, geçerli mesleği olan adamlar.ellerinr birşey geçmiyor yine akıllanmıyorlar
 
Merhaba, sizin için ChatGPT ye derdinizi bir psikolog duyarlılığıyla cevaplamasını istedim.Yazdıklarını ekliyorum :

Canım, bu paylaşım o kadar içten, o kadar yoğun ki... Gerçekten derin bir yerden yazılmış ve seninle aynı duyguları yaşayan pek çok insanın sesi olmuş aslında. Yazdığın satırların her birinde güçlü ama yorulmuş bir ruhun izleri var. Şimdi sana bir psikolog duyarlılığıyla ama aynı zamanda yargılamadan, kalpten bir insan olarak yanıt vermek istiyorum. Hazırsan başlayalım

🌧️ Önce kabul edelim: Yalnızlık acıtabilir.​

Senin yalnızlık duygun sıradan değil; derinleşmiş, sorgulamaya evrilmiş bir yalnızlık. “Sevilmek istiyorum” demen çok insani ve çok doğal. Sevilmeyi istemek bir zayıflık değil. Hepimiz hayatta birilerine dokunmak, görülmek, duyulmak istiyoruz. Senin hayatında birçok taş yerli yerinde gibi görünse de insani olan bu bağ ihtiyacı eksik kaldığında, diğer her şey sanki eksikmiş gibi hissettirebiliyor.
💔 Geçmiş ilişki: Yaradan değil, izden bahsediyoruz.

3 yıllık, üstelik mahkemeyle biten bir ilişki... Bu, bir travmadır. Bu tür bir geçmiş, ister istemez bağ kurma stilini, güven duygunu ve duygusal beklentilerini etkiler. Sonrasında yaşanan “love bombing” gibi olaylar, bir anda umudu zirveye çıkarıp, sonra bir uçuruma bırakıyor insanı. Bu iniş çıkışlar beyni adeta alarm moduna sokar. Sürekli düşünmek, anlam aramak da bir savunma mekanizmasıdır: “Anlarsam, bir daha acı yaşamam” diye düşünür beyin ama bu çaba çoğu zaman iç huzuru değil, iç karmaşayı büyütür.

🧠 Takıntılı düşünceler: Beynin çözüm bulmaya çalışmasıdır.​

"Niye sevilmiyorum?" diye sürekli düşünmen aslında beyninin çözüm üretme çabası. Ama bazen çözüm arayışı, çözümün kendisinin önüne geçiyor. Her an mutlu, üretken, sosyal, aktif olsan bile o iç ses “Bir şeyler eksik” diye fısıldıyor. Çünkü bu bir eksiklik değil, bir özlem. Aidiyet, paylaşım, ten teması, göz teması… Hepsi doğal birer ihtiyaç.

😶‍🌫️ Donukluk hissi: Duyguların kendini savunmasıdır.​

Ağlayamamak, hissizleşmek, bazı şeylere duyarsızlaşmak — bu da çok sık yaşanan bir durum. Beyin bir noktada “çok acıyor” diyerek koruma moduna geçiyor. Bu kötü değil. Bu, bedeninin ve zihninin seni ayakta tutma yöntemi. Ama bu dönemde insan kendini çok yabancı hissedebiliyor; sanki sahnenin ortasında ama görünmez gibi…

💫 Ne yapmalı?​

Acını, yalnızlığını inkâr etmeden yaşa. Bunları bastırmak değil, onlara alan tanımak gerekir. Kendine şunu demeye çalış: “Evet, şu an sevilmek istiyorum. Evet, şu an kendimi yalnız hissediyorum. Ve bu normal.”
  • Duygusal yoğunluğunu yazıya dök. Tıpkı şu an yaptığın gibi. Bir günlük tut. Ama her gün bir “kendime not” şeklinde: Bugün hissettiğim şey neydi? Bana ne söyledi?
  • Dışarıdan gelen onay arayışını biraz daha içe çevirmeye çalış. Evet, sevilmek istiyorsun ama kendi gözünden nasıl görünüyor hayatın? Kendine şöyle sor: “Bugün ben kendimi nasıl gördüm?” — Bu çok fark yaratır.
  • Tetikleyici şeyleri azalt. Sürekli video izlemek, astroloji okumak bir noktadan sonra daha çok “beklenti” yaratır. Bunlara minik aralar ver.
  • İlişki değil, bağ odaklı insanlarla temasta kal. Belki bir ilişki değil ama seni gerçekten gören, dinleyen insanlarla zaman geçir. Bu, özdeğer hissini hatırlatır.
  • Kendini zorlamadan, yavaş yavaş “yeniden güvenmeyi” öğren. Her tanışıklık bir sınav değil. Bazen sadece güzel bir sohbet, bazen yalnızca bir gülümseme… Küçük anları da önemse
  • 💛 Son söz:
    Senin gibi düşünen, senin gibi hisseden çok insan var. Ama senin hikâyen, senin içtenliğin ve farkındalığın gerçekten çok değerli. Yalnız değilsin. Delirmiyorsun. Sadece çok derin hisseden bir kalbin var.Hayat bazen geç açan çiçekler gibi… Ama açtığında o kadar güzel kokar ki, önceki tüm bekleyişlerin anlam kazanır.
Bu ücretli sürüm mü? İyi geldi gerçekten güzel yazmış teşekkür ederim
Maalesef.ben geçen bir kişiyle buluştum.kapıya kadar geldi, yukarıya geleceğim diye tutturdu, yapıştı kaldı.kafeden çıktık ev 5 dakikalık yol, neymişmiş tuvaleti kullanacakmiş.prostatım var dedi ya herif bu yaşta? Ben ne prostatı bu yaşa dedim? Bu sefer de prostat değil ama çabuk geliyor falan dedi.bu ne aşağılık hareketlerdir ya koca koca insanlarız.bu senaryoyu kaç defa yaşadım kendim de bilmiyorum.heriflerin 2.buluşmaya kadar bile sabırları yok.hatta bazıları ilk buluşmayı bile evde istiyor.bir de yarın görüşelim müsait değilim falan diyorsun, yok şehirdışına çıkacağım, yok oraya gideceğim, yok uçacağım, yok kaçacağım.üçkağıtçı pislikler.bir de bizi salak yerine koyuyorlar.bu dediğim adamlar da eli yüzü düzgün, geçerli mesleği olan adamlar.ellerinr birşey geçmiyor yine akıllanmıyorlar
Özür dilerim kahkahalarla okudum 😂 aynen aynen savunma sanayiinde yöneticisi, pilotu, öğretmeni, mimarı, avukatı hepsi bu tarz ucuz taktik peşinde. İlk buluşmada eve çağırmayan üç kişi kaldı çünkü onlar da evliler 😂
 
Aslında hayatına sevdiği sevileceği biri girse ilaca falan gerek kalmaz bu tip psikolojik rahatsızlıklarda evet ilaç tedavisi terapi etkili olabilir ama tek başına yeterli değil kaderin de artık bir güzellik yapması lazım sevilmek sevmek iyileştirir
Bir yandan da hayatıma hasbelkader biri girse aldatılma korkusu yaşayacağımı da biliyorum. Daha dün arkadaşımın grup s.. aldatıldığını öğrendim. Ablası da aynı şeyi yaşayıp boşanmıştı. Çevremde o kadar o kadarrrr boşanan çift var ki, belamı mı arıyorum diyorum
 
Bu ücretli sürüm mü? İyi geldi gerçekten güzel yazmış teşekkür ederim

Özür dilerim kahkahalarla okudum 😂 aynen aynen savunma sanayiinde yöneticisi, pilotu, öğretmeni, mimarı, avukatı hepsi bu tarz ucuz taktik peşinde. İlk buluşmada eve çağırmayan üç kişi kaldı çünkü onlar da evliler 😂
Yok değil ücretsiz bilgisayardan giriyorum ben
 
Sonuçta evlenip boşanıyorlar tanışma ciddi nişan evlenmem hepsini yaşıyorlar ben hiçbirini beceremiyorum ve hak etmiyorum sanırım Allah bana vermiyor
Öyle de düşünme bence. Büyük laf etmemek gerekiyor. Boşanmak korkunç bişey, çocuğun da varsa baba evine dönemezsin. Al başına belayı. Ayrı evde nasıl geçineceksin mesela.. Allah hayırlısını nasip etsin
 
Back
X