- 21 Ekim 2013
- 119
- 193
-
- Konu Sahibi _-_-_-_-_-_-_-_
- #81
Canım çok teşekkürler. Çok şükür benim yüz felcim üçüncü haftanın sonunda tamamen geçti. Bu aşk kısmına gelince kim ne derse dedin herkes kendi yaşadığını kendi bilir. Çok gerçek çok büyük bişey yaşamıştım ben. Gerçekti. Samimiydi. Çok büyüktü. Herkes onun aşkına hayrandı. Ben kaç kez gitmek istedimse o yalvar yakar herşey çok güzel olacak bırakma beni diye yalvarırdı. Sabaha kadar konuşurduk. Gülerdik. İşte belki de bir rüyaydı ve uyandım. Ama özledim mi, hem de çok... Tekrar gelse affeder miyim bilmiyorum. Gelmesini istiyo muyum sanırım evet :/Katlıyorum anneliğini sorgulamak ona düşmez fetva vermek de hele o üzüntüden yüz felci Geçmiyor bil istedim Lafınla sen insanlık mertebesinde değilsin nermin68 !!!
Utanç vericisin, konu içn ne desem bilemedim sadece aşkın engel tanımazlığuna inanırdın ama artık maalesef aşk acı gerçek ve toplumsal Baskılara yenik Düşüyor :/ acınızın hafifletmesini Yürekten diliyorum
Burada okuduğum en terbiyesiz yorumların sahibisiniz.Ahlak anlayış terbiye yoksunu olmanızı anne olmanız toplamıyor.çocuğumun rızkını elin adamına yedirmediğim içinmi anne olmayı hak etmiyorum
Hiç anladığım bir konu değil, sadece biryerde okumuştum Felak nas okunması gerektiğini. Elimden başka bişey gelmiyo ama keşke öyle olsa diyorum keşke öyle olsa da yaptıklarının bir mantığı olsa onu affedebilsem. Aşk ne kadar sıkıntılı bişey. Ben biliyorum kendimi. Hani öyle aman unuttum birini buldum diyecek biri değilim ben. Bu acı yıllarca belkide bir ömür benimle gidecek. Profiline bakmaktan bir hal oldum... Büyü yapıldıysa bile allah büyük inşallah çıkar ortayaNe kadar sert yorumlar var yahu?
Anlattığınız kadarıyla sevgisinde sorun yok gibi. Ben farklı bir duruma değinmek istiyorum: büyü.
Büyü maalesef çok sık yaptırılıyor. Nice yuvalar yıkılmadı mı?
Sevgiliniz de söylemiş zaten. kabuslarla uyanması, namaz kılamaması falan hep büyü belirtileri.
Güvenilir bir hocaya gitseniz?
Siz ne saygisiz ne terbiyesiz insansiniz ya. Sen kimsin de kimin anneligini yargiliyosun iki tane mesajla? Bu hakki kendinizde nasil buluyosunuz bu hadsizlige ulasabilmek icin neler yapiyosunuz? Ayip ya ayipya Allah aşkına daha da sinir oluyorum kadın farklıdır anne farklıdır ama sen annelik mertebesine ulaşılamamış birisin. erkek yüzünden yüz felci geçiriyosun daha da belli etmiyorum diyosun. Allah çocuğuna ve ailene sabır versin. 15 yaşındaki ergenler bile senden daha akıllı. bu arada stres ve üzüntüden oluşan yüz felci geçmiyor bil istedim
onu ayrı bi kulvarda incelemek lazım... Yıllarca yüz felci geçmemiş ve tedavi olan bir kadın bu. Ve sanırım acısını depreştirdim yoksa bu kadar düşmanca yazmazdı sanırımSiz ne saygisiz ne terbiyesiz insansiniz ya. Sen kimsin de kimin anneligini yargiliyosun iki tane mesajla? Bu hakki kendinizde nasil buluyosunuz bu hadsizlige ulasabilmek icin neler yapiyosunuz? Ayip ya ayip
Özel mesajla anlatır mısınız birazcık bilginiz varsa. Bu işi para karşılığı yapan hocalar sahtekar diyolar. Çünkü dinin duanın parası olmaz deniyo.ama cami hocası hariç hoca bilmem ki ben. Onlar da anlar mı kiValla karşılaşınca maalesef ki uzmanı oluyorsunuz. Nas Felak harici sağlam okumaların da yapılması gerekiyor. Kenardan köşeden inşallah geçer umuduyla geçmiyor. Bir an önce güvenilir bir hocadan yardım alın tavsiyem.
İnsanın iradesini ele geçiriyor. İstese de yaklaşamıyor. Zayıf karakterlilik değil bu bahsettikleriniz. Büyü yapılmış.
Bu mesaj beni hiç şaşırtmadı çünkü ne kadar uzun da yazsam yaşananları tabiki anlatamadım tam olarak. Yaa o öyle biriydi ki 10lirası olsun bana yollarda yarısını. Benim ihtiyacım yoktu bilirdi belki ama bana bişeyler almaktan çok mutlu olurdu. Ben üç yıllık bi ilişkiden bahsediyorum. Aşk diyorum. Bi oğlum var her önüme gelenle sevgili olup para yediriyorum demiyorum. Oğlumun telefon hattı bile onun adına. Faturasını o öder ve bu konuda tek laf ettirmezdi. En çok canımı yakan oğlumun da ailemin de onu çok sevip çok alışması.
Bu terbiyesizlik de degil bu bambaska bi sey ya. Kalbi kararmis pislikten, sinirlerim dayanmadi okurken. Allah onun cevresindeki insanlara peygamber sabri versin.onu ayrı bi kulvarda incelemek lazım... Yıllarca yüz felci geçmemiş ve tedavi olan bir kadın bu. Ve sanırım acısını depreştirdim yoksa bu kadar düşmanca yazmazdı sanırım
şuna çok inanırım her şey dengi dengine bekar bir çocuk dul ve çocuklu bir eş adayı akıl almaz o işi aileniz eski topraktır bildikleri için yakın durmamışlar sonrasında ikna olmuşlar fakat hiç bir anne bekar bir erkek evladını çocuk sevgisini tatmamış babalık duygusuna erişmemiş bir erkek çocuğunu bu tür sorumluluk altına koymakta endişe duyar ve anlattığınız gibi engel olur bunda yapa bileceğiniz hiç bir şey yok kaderde bazen inanmak gerekir demek ki yazgınız da yokmuş kimse ayrıldım diye ölmez o kadar sevdiklerimizi kaybediyoruz ki insanlar evlatlarını eşlerini annelerini babalarını kardeşlerini en sevgililerini toprak altına veriyorlar üç gün ağlıyorlar şiddetli sonrası aralıklı oluyor o öldü diye kimse öllen için intihar edip hemen peşine ölmüyor bazen aşkları kişiler bağımlılık türü şeklinde yaşıyorlar yok o gitti öldüm nefes alamıyorum yaşayamam bir kendinize gelin her şey aşk değil sevdiklerinizi düşünün sizi sevenleri size ihtiyacı olanları bu ne biçim saplantı bu nasıl bir körlük bu nasıl bir bencillik siz evlatsınız ve her şeyden önemlisi bir annesiniz lütfen kendinize gelin bu denliNerden başlanır nasıl toparlayıp size anlatırım bilmiyorum. Canım acıyor nefesim kesiliyor ve inanamıyorum yaşadıklarıma.
Ben üni yıllarında kosa bir evlilik yaşadım bir oğlum var ve düzenli bir ailem. 81doğumluyum.Ailemle yaşıyorum. Aşkı hiç yaşamamış sert keskin kenarları olan olan biriyim. Kuralları, sınırları...
Ve bir gün biri çıktı karşıma. 4yaş küçüktü benden. Hiç yanaşmadım başlarda, duvarlarımı aşması çok zaman aldı. Çok emek verdi. Ve sonunda kalbime dokundu, sevdim... Çok sevdim. İnandım güvendim. Ben ki hayal kurmak nedir bilmeyen insan onunla öğrendim. Ailesi hiç istemedi. Haklılardı evet anlıyordum onları ama o hep arkamda durdurmaya önce o da nişanlanmış evliliğe bir ay kala eşyaları bile almışken ayrılmıştı. Elimizden geleni yaparız olmazsa yapacak bişey yok kıyarız nikahımızı eninde sonunda düzeltiriz dedi.
Ailem hiç sıcak bakmadı ama zamanla onlarda tanımak istediler sevdiler benimsediler.iki yıllık bi üni bitirmiş açıköğretime devam ediyordu. Bir yıl geçti evlenmek için acele etmeye başladı okulu bıraktı askere gitti. Bir yıl asker yolu bekledim. Onunla her nöbetine uyandım her hafta kargodaydım hiçbirşeyini eksik etmedim orda. Ailesi fazla sorumsuzdu. Askerlik bitti işe girdi. Babamın karşısına çıktı herşey rüya gibi. Hiç bir sıkıntı yok. O başka şehirde ama benim için ankaraya yerleşecek işine burda devam edecekti. Oturulur konuşuldu. Babam ailen gelmezse olmaz konusunda ısrarlı olsa da ikna edip inandırdı sevgisine. 13aralık nişan, 19aralık nikah. Bir evim vardı benim. Ailem napalım o da artık oğlumuz diyip eşyaları da aldılar. Temizlik yaptık evi yerleştirdik.
Aralık başı gibi bi gariplik başladı. "Babam biraz daha zaman ver biz de olalım diyo" eee iyi de baban bunu daha önce de söyledi sonra olmaz evlatlıktan red ederiz dedi biliyosun dedim. Haklısın dedi.
Nisandan bir hafta önce "yaa ertelesek mi ailemde olsun istiyorum babamla annem söz verdi yaza doğru olsun çok borçları var" iyi de aşkım onların hep çok borcu var. Bu arada baba okul müdürü emeklisi anne öğretmen emeklisi iki üç evleri arabaları falan var ama babanın bilinmeyen 200-300bin borcu var. Dedim ki maddi bi beklentimiz yok ki ağla zırla, yalvar yakar sadece yanımızda olsunlar. Sonra demişler ki elalem ne der. Yani bu erteleyin lafları sadece sallamak için. Çok uzattım biliyorum. Direk sona geleyim. Nişan yüzüklerin kıyafetim herşey tamam. Aşkım emin misin dedim evet dedi. Ben ona bak bizim nişan günü annen baban kalp krizi geçirir, nikah günü öldük diye atarlar kendilerini yere dedim. Güldük... Ki allaha inanmasam sana taparım diyen bi adam bu. Defalarca denedim her şekilde sevgisi aşkı herşeyi gerçekti.
Nişana bir gün kala benim aile büyüklerim davet edildi yemekler yapıldı yapraklar sarıldı kuaförden randevu alındı... Nişan sabahı...
Sınava girecek saat 12de yola çıkıp gelecek. Saat 12 aradı ve babam kalp krizi geçiriyorum dedi. Bayıldı kapının önünde. Ah aptal kafam biliyorum ben olacakları. Çünkü öyle bi adam ki babası istediği şey ol ayında "ah kalbimmm" diyip herşeyi yaptırır. Saat 1-2-3... Arıyorum açmıyo. Saat 4. Aradı.
Yaa Tuğba (bana asla adımla hitap etmeyen adam) gel diyosan gelirim ama....
Ama derken? Hayır mı?
Tüm sülale beni aradı, bana sayıp söndürür annen baban hastayken senin yüzünden ölürken sen bi dul bi karı için aileni mi sileceksin şerefsiz dediler.
Eee? Eeee neye lan eee ne. Sadece bunun olacağını zaten biliyorduk şimdi ne oldu dedim, peki gelme!
Ağlama kriziyle odaya koştum. Annem geldi o sinirle anlattım herşeyi babam duyup geldi tek kelime etmedi içeri girip nişan iptal diye akrabaları aradı. Halen ona toz konduramayan ben onun açısından düşünüp hak vermeye çalışıyordum. Oysaki üç beş ay değil yaa. Ben ona 3yıldan fazla emek verdim. Ailesi üç yılda kabullenebilirdi. Demek oğullarını tanıyolardı ve son kozlarını oynadılar. Yani kısaca gelmedi...
Askerde aylarca aramayan sormayan ailesini seçti. İzne geldiğinde tek lokma yemek yapmayan annesini seçti. Ben ne yapacağımı şaşırır bir hafta önceden başlardım telaşa. O hasta olduğunda nasıl oldun demeyen ailesini seçti. Ben telefon açık kalsın diyip sabaha kadar dua eder uyumazdım hiç. Ve o para istediğinde Tuğba n yollasın diyen, ona aldığım terliktir pijamadır monttur beğenince el koyup Tuğba n bidaha alır diyen ailesi muradına erdi. Sonuçta ne mi oldu. Bir hafta baygın gibi yataktan çıkmayıp ağladım, önce bronşit ardından zatürre oldum ve nikah günümüz olacak olan 19aralıkta yüz felci olarak uyandım. Hastane, tedavi, iğne ilaç kortizon... Kardeşim arayıp saymış sönmüş yedi ceddine. Aradı özür diledi yalvardı mesajlarına cevap vermedim. Ben şerefsizim korktum o an çaresiz kaldım herşeyi düzelteceğiz dedi. Gel de geleyim öl de öleyim. Üç beş gün böyle devam etti. Bir gün gel yazdım. Sadece "gel". Ve tık yok. İki gün geçti duramadım aradım. O tanıdığım benim için ölen adam başka biri olmuş. Gerçekten bi yabancı gibi. Büyülenmiş gibi. Yani aslında ben düşündüm de seni mutsuz ediyorum allah senden alsın bana versin ama benden uzak ol mutlu ol. Delirdimmmmm... Ulan nişan günü elimde alyanslar ortada bırakmadın mı beni, hastalandım yüz felci oldum ölürüm affet diyip yalvar madın mı, sen felç te olsan sırtımda taşırım kurban olurum demedin mi. Dedim ama gücüm yok. Ben adiyim şerefsizim.
En son bikaç gün sakinleşmek bekledim. İlaçlar ağır yüz felci acayip sıkıntılı bi durum ayrılık acısı yapılanlar...
Yine aradım 9ocak. Sen beni seviyo musun ulan? Evet çok. Özledin mi? Evet deli gibi. Gel o zaman Kapımda yat kalk ailemi beni inandır aşkına bak son şansın bu seviyorum seni dedim.
Cevap: ben iyi değilim bana bişey oluyo hergece sıçrayarak bağırarak uyanıyorum kabuslar görüyorum işe gitmek istemiyorum namaz kılmaya çalışıyorum olmuyo dedi.
Eee dedim adam, sonuççç?
En iyisi görüşmeyelim sen mutlu ol ben güçsüzüm yapamıyorum acizim falan filan. Eee ee yeter bi S.ktir git dedim.
Gitti... Sustu... Son sesini duyuşum oldu.
Facebook hesabında adım yazılıydı adının yanında kaldırmadı. Şifre aynı. Whatsaptan durumu değişmedi adımız yazılı. Koluna adımı dövme yaptırmıştı. Yaa arkadaşlar o bu değilde ben sanırım ölüyorum ya nefes alamıyorum. Böyle sabaha kadar da yazsam anlatmakla bitmez. Yani evlilik lafı olmasaydı biz ayrı ülkelerde bile yaşasak bir ömür aşık kalırdı bana biliyorum. Mükemmeldi herşey. Saygısı sevgisi ilgisi. Yok böyle bişey. Bir anda... Sırf iş ciddiye bindi diye çekip gitti. En son ağlayarak kapattım telefonu. O da çok ağladı. Ama tek fark ben halen her gece ağlıyorum. Kimseye anlatmıyorum. Olmaz diyenler haklı çıktı kahretsin. Çok özlüyorum. Yaa ben neden böyleyim. Arasın diye bekliyorum resmen. Ö(z) LÜYORUM... Bişeyler söyleyin, kızın bana, unut falan diyin lütfen. Nasıl bi acı bu inanamıyorum...
Ben ne yapacağımı bi bulsam... Bilen anlatan biri bi yol gösterse. Ben de korkuyorum ama en azından emin olmak istiyorum. Allah yardım etsin her derdi olana...Çok var ama tabii böyle şeyler çok çalınmaz kulağımıza. Hikayenizi okurken çocuğum dengesiz tavırları seviyorum deyip geri adım atmaları gelmek isteyip gelememesi yani sana ulaşmaya çalışmasına rağmen ulaşamaması bunlara çıkıyor. Benim okuduğum dua kitabında bile var bağlama duası gibi bir şey çok şükür öyle şeylerden uzak oldum ama aklıma öyle geldi. Ailesi de anlattığınıza göre her şeyi yapabilecek insanlar bence.
O kadar büyük konuşuyorsunuz ki, inşallah ileride sizin daha fena hallerinizi okumayız burada... Yazıkayyyyy aman ne komik:) işte bazı insanların başına gelenler hakediyoda geliyo. senin gibi çocuğumun rızkını elin herifine yedirmiyorum. elin adamı için yüz felci geçirmiyorum. annene babana para vermezsin çocuğun hastalandığı için yüz felci geçirmezsin gider elin adamı için yüz felci geçirirsin. şehit anneleri felç geçirmiyoda birkaç yıllık beslediğin bir erkek için ne diye felç geçiriyosun anlamıyorum. git çocuğuna aileni tüm akrabalarına rezil ettiğine üzül bir zahmet. bu mide bulandırıcı konuyada daha yazmam bu ne ya sevgilisine çıt diyemez terk edildiği halde gurursuz gurursuz gel der buraya gelince aslan kesilir. hadi çocuğunla ilgilen biraz
Bir yıl uğraştım kaçtım olmaz git dengini bul dedim. Aşk meşk lazım değil bana dedim. Bir yıl savaştım. Sonrasında inandım güvendim. Bir haftada tav oldum demiyorum dikkat edin... Saplantı diyorsunuz... Daha benim bir iki ay öncesine kadar hayatımda olan insan için acı çekmem mi saplantı? Ev, eşyalar alındı dedim. O eve giremedim hiç. Tüm özel eşyalarımın yarısı orada. Kolay mı sizce bu kadar? Erkek kardeşim yalnız yaşıyordu ben evleneceğim diye annemler in yanına taşındı evini kiraya verdi. Şimdi o da bu evde. Oğlumun oda takımı o eve gidip yerleşti. Bizim hepimizin hayatı alt üst oldu. Takıntı mı... Saplantı mı... Hemen boşverin keyfime bakayım öyle mi. Peki.şuna çok inanırım her şey dengi dengine bekar bir çocuk dul ve çocuklu bir eş adayı akıl almaz o işi aileniz eski topraktır bildikleri için yakın durmamışlar sonrasında ikna olmuşlar fakat hiç bir anne bekar bir erkek evladını çocuk sevgisini tatmamış babalık duygusuna erişmemiş bir erkek çocuğunu bu tür sorumluluk altına koymakta endişe duyar ve anlattığınız gibi engel olur bunda yapa bileceğiniz hiç bir şey yok kaderde bazen inanmak gerekir demek ki yazgınız da yokmuş kimse ayrıldım diye ölmez o kadar sevdiklerimizi kaybediyoruz ki insanlar evlatlarını eşlerini annelerini babalarını kardeşlerini en sevgililerini toprak altına veriyorlar üç gün ağlıyorlar şiddetli sonrası aralıklı oluyor o öldü diye kimse öllen için intihar edip hemen peşine ölmüyor bazen aşkları kişiler bağımlılık türü şeklinde yaşıyorlar yok o gitti öldüm nefes alamıyorum yaşayamam bir kendinize gelin her şey aşk değil sevdiklerinizi düşünün sizi sevenleri size ihtiyacı olanları bu ne biçim saplantı bu nasıl bir körlük bu nasıl bir bencillik siz evlatsınız ve her şeyden önemlisi bir annesiniz lütfen kendinize gelin bu denli
bir saplantıdan kurtulmayı başaramıyorsanız yardım alın sizi sevenler için