Ben de senin gibi düşünürdüm. Babam hicbir yere gitmeme izin vermezdi. (Babam haber sektöründe çalışıyordu.) Hep yalan söyleyerek gitmek istediğim yere giderdim. Şimdi şükrediyorum ki başıma bir şey gelmemiş.
Yaşadığımız ilcedeki dolmuşlara binmeme asla izin vermezdi. Kalabalık olsun otobüsle git derdi. Ben bunu yıllarca anlamadım. Ama özgecan olayından sonra ( Allah rahmet eylesin) babamın beni kontrol ettiğini değil de korumaya çalıştığını anladım.
Bu olay olduğunda babam vefat etmişti. Ondan sonra istediğim her yere gidebilirdim ama içimden gelmedi. Arkamda babam olmadığı için kendimi korumak bana düşmüştü.
Demek ki neler neler gördü ve geçirdi.
Diyeceksin ki insanın başına bir şey gelecekse gelir zaten. Hakli olabilirsin ama insan evlat sahibi olunca daha iyi anlıyor. Sadece üzüldüğüm nokta beni yalan söylemeye itmeseydi mesela , kendi götürseydi. Veya git ama şu saatte gel deseydi falan filan.
Aynı çatı altında yaşamak ve onu seven bir ailesinin olmasını bilmek çok güzel. Onlar seni seviyor sen de kıymetini bil.
Herkese iyi haftasonları hanımlar
Şu sıralar burada açtığım konulardan da belli olduğu üzere muzdarip olduğum mevzular yalnızlık ve kendine güvensizlik üstüne bir de karamsarlık .
Kendim hakkında biraz bilgi vereyim
- 22 yaşındayım (Ne çok erken ne çok geç bir yaş )
- Mimarlık okuyorum (Yoğun zor bir bölüm )
- Ailemle yaşıyorum (Her an her istediğini yapamama hesap verme hali "şu saatte gelirim , şuraya gidiyorum , şu kişiyleyim vs. )
- 0 sevgili , flört ilerletememe durumu mevcut ( Tecrübesizlik )
- Öğrencilikten kaynaklı parasızlık ( Her istediğini yapamama istenilen faaliyetlere katılamama )
- İçe kapanıklık
-Sosyal bir canlı olamama durumu ( Okul -ev okul - ev)
gibi gibi ...
Elimdeki bu donelere ek olarak şunları söylemek istiyorum ;
Ailem bir ilişki konusunda beni hep verdikleri telkinlerle engellediler . Mesela babam sürekli der ki okul bitmeden olmaz , kendi ayakların üzerinde dur önce , kafanı bununla meşgul etme her şeyin bir vakti var vs vs .
Yani eğer ona karşı gelirsem kötü bir şeyler yaşanmaz ama içimde hep bir vicdan azabı oluşturdu . Sanki sevgilim olursa babama ihanet etmiş , okulum eğitimim için verdiği emekleri boşa çıkaracakmış gibi hissettirdi bana . O yüzden yapayalnızım .
- Yine aynı şekilde mesela babama bir soru sordum , akşam dışarı çıkmama izin vermiyorsunuz ; ya benim ileride çalışacağım iş geç saatlere kadar sürmek zorunda kalırsa ne yapacağım işten mi çıkacağım dedim tepkiyle karışık . Verdiği cevap " evet başka bir iş bakarız " ...
- Mesela beni çok sıktıklarından bahsettim . Dedim ki " arkadaşım Fransaya gitti ta nereye dil öğrenmeye . Siz beni çok sevdiğinizi iddia ettiğiniz için hep korumaya saklamaya çalışıyorsunuz onun babası onu daha mı az seviyor ? "
Bana verdiği cevap şöyle ki ; herkes imkanı dahilinde
gönderir . Biz seni sevdiğimiz için koruyoruz , sen sevildiğinin bile farkında değilsin . Ben geceleri herkes bu çatının altında olmadan rahat uyku uyuyamam . "
Kızlar aşırı şefkat , aşırı koruma zehirlenmesi geçiriyorum .
Onun beni sevmesini istiyorum beni hep güzel kızım diye sever ama ben ölüyorum .
Dışarıdaki hayatı bilmiyorum . Biriyle karşı karşıya gelince iki kelimeden öteye geçmiyor sohbetimiz . Sohbet yeteneğim yok .
Sinema, tiyatro konser sergi vs gitmiyorum . Artık içimden gelmiyor. Çünkü sürekli aileme ben şurdayım burdayım demek istemiyorum .
Ben artık çocuk değilim lütfen beni biraz rahat bırakın dediğimde sen bizim hep çocuğumuz olacaksın , ben seni her yaşında koruyacağım dedikçe içime öküz oturuyor .
Allah başımdan eksik etmesin onları çok seviyorum ama ben çok bunaldım, kendime güvenim kalmadı .
Yaşıtlarım sevgilileriyle sahilde bisiklet sürerken, adalara gidip piknik yaparken , sinema da sarılıp film izlerken , gittikleri tiyatrodan çıkıp kahve eşliğinde oyunu konuşurken bu yaşadığım hayat çok zoruma gidiyor .
Kendimden nefret eder hale geldim . Eksik yarım biriymişim gibi kin doluyum kendime .
Gelecekteki halimi kafamda şöyle tasvir ediyorum lanet olsun ki ; 45 yaşında , çökmüş , tv başında annesi babasıyla oturup haber izleyen ailesiyle yaşayan bir yalnız kadın ...
Ben ne yapmalıyım ? Ailemi seviyorum ama onların bu fazla düşkünlüğü beni öldürüyor .
Bence bu tür şeylere özenme. Eğer evlenmeyi düşünmüyorsan baban doğru söylüyor aklını meşgul etme. Bu sitede neler neler okuyoruz.Kız arkadaşıma bakıyorum babası sevgilisini az çok biliyor dün akşam sevgilisiyle sahile bisiklet sürmeye gittiler akşam 11 gibi döndü eve .
Çok şaşırdım dedim ki baban kızmadı mı ?
O da dedi ki yok artık beni eskisi kadar sıkmıyorlar .
Sorun bence bende .
Merhaba arkadaşımKız arkadaşıma bakıyorum babası sevgilisini az çok biliyor dün akşam sevgilisiyle sahile bisiklet sürmeye gittiler akşam 11 gibi döndü eve .
Çok şaşırdım dedim ki baban kızmadı mı ?
O da dedi ki yok artık beni eskisi kadar sıkmıyorlar .
Sorun bence bende .
Burada konu açanlar genelde ailesinden kaçmak için yanlış adamları seçip onların şiddetine uğrayanlar ve sosyal hayatı olmadığı için özgüvensizliğinden ayrılamayan tipler. Aile en azından ona bir sosyal aktivite yapması için arkadaşlarıyla zaman geçirmesi için alan vermeli.Bence bu tür şeylere özenme. Eğer evlenmeyi düşünmüyorsan baban doğru söylüyor aklını meşgul etme. Bu sitede neler neler okuyoruz.
Farzet akşam eve geldin annen ve baban yok. Telefon açıyorsun cevap yok. Bekliyorsun gece yarısını geçti hâlâ yok. Ne hissedersin? Yani gittiğin yeri haber vermek kısıtlanmak değil sadece bilgi vermektir.
Bu arada o kadar çok hesap vereceksin ki .. eşine, çocuğuna ( ben hayatımda su an en çok kızıma hesap veriyorum)patronuna, iş sahibine( mimar olacaksın ya), iş arkadaşına......
Ahahaha bana da aynı cümleyi söylediler inan bana aile dediğin şey sadece kara delikSınırları aştığımda evde huzursuluk çıkarıyormuşum . Bundan dolayı da azar işitiyorum
Orada belirttim zaten. Yalan söylerek yaptım bir çok istegimi. Konu sahibinin benim kadar baskilandigini düşünmüyorum. Benim yaşadığım baskısı anlatsam roman olur. Ona rağmen hayattan zevk almaya baktım. Çok şükür o kadar baskıya saçma sapan şeyler yapmadım. Babama bazı yönlerden hak versem de bazen de çok kızdım. Ama gerçek şu ki hayatta bizi karşılıksız düşünebilecek tek erkek babalarımız. ( istisnalar kaideyi bozmaz)Burada konu açanlar genelde ailesinden kaçmak için yanlış adamları seçip onların şiddetine uğrayanlar ve sosyal hayatı olmadığı için özgüvensizliğinden ayrılamayan tipler. Aile en azından ona bir sosyal aktivite yapması için arkadaşlarıyla zaman geçirmesi için alan vermeli.
Ne kast ettiniz burada anlamadım.Ahahaha bana da aynı cümleyi söylediler inan bana aile dediğin şey sadece kara delik
Ama böyle böyle alışsınlar hadi saçma bir talebin olur engellesinler. Senin üzerinde otorite kurmaya çalışıyorlar çok belli. Evlenince eşinle sorun yaşarsın sen de.Sınırları aştığımda evde huzursuluk çıkarıyormuşum . Bundan dolayı da azar işitiyorum
Merhaba arkadaşım
Ben de 21 yaşındayım ve 18 yaşıma kadar özgüvensiz ve yalnız geçirdim. Tamam 18 in altı küçük ama dövüş sporlarına ilgim vardı sırf cinsiyetim kız diye yollamıyolardı ama erkek kardeşimi yolluyorlardı. Gitar çalmak istedim ama derslerim aksarmış. Bizim ordaki avmye sanatçı gelmiş neden arkadaş grubunun içinde erkek varmış. Bu şekilde gidiyordu. Bana şehrimize yakın üni yazıcaksın diyolardı tepki olarak çalışmadım tutmasın diye(lanet olsun kocaelinin çok şehirle yakınlığı var) benim puanım Tekirdağ ı tuttu tabi istanbuldaki öğretmenliği yazmamı istediler. Tekirdağdaki mühendisliği zar,zor tercih ettim. Şu an taekwondoya gidiyorum ve gitar çalıyorum. Açık açık rest çekip tepkimi koyduğumda annemin sevgisinden hiçbirşey eksilmedi ve keşke önceden yollasaydım sana çok yaradı diyo. Sevgilimi biliyor. Yani herşey sende bitiyor
sizde itaat etmeyi bırakın. aileniz olabilir ama sizin de kendi özel hayatınız olmalı. yavaş yavaş alıştırmaya başlayın. boyun eğdikçe böyle sürüp gider bu durumç keşke başka yerde üni okusaydınız. en güzel zamanlarınız boşa gidiyor.
Emrivaki yapacaksın. Şöyle böyle olsa ne yaparsınız dersen tabi öyle cevaplar verirler. Gerçekten işin geç saatte çıkmayı gerektirse oturup sana başka iş bakacaklarını zannetmiyorum.
Ben üniversiteyi bile isteye başka bir şehri yazdım, İstanbul'daki okulları hiç tercih etmedim. Ankara geldi, bizde de annem babam çok rahattır ama babaannem çok dominanttır. Yani daha direkt bir şekilde bize karışabilir. "Astoria ne işin var senin Ankara'da, İstanbul'da okul mu yoktu?" dedi. Tutmadı babaanne, Ankara'ya gidiyorum ben dedim. Gidiş o gidiş, önce yurtta kaldım, sonra ayrı eve çıktım. Mezun oldum, işimi burada buldum, nişanlımı burada buldum. Kardeşim o dönemler küçüktü, o İstanbul'da okur diyorlardı. Kardeşim de Ankara'da hukuk kazandı; benim yanımda şu an. Yani kendi bildiğini okuyacaksın. İzin alır gibi sormayacaksın onlara. Tabi görüşlerini alırsın ama hayatına bu kadar dahil olmamalılar; artık kendi başına kararlarını verebilmelisin. Anneler babalar her daim korumacı davranırlar ama nereye kadar başında olabilecekler ki? Sudan çıkmış balığa dönersin.
ee desinler yani.onların fikri o.Aynı evde yaşıyorsak özel hayat diye bir şey olamazmış
...
Bana çok pasif ve özgüvensiz geldin. Hiç bir aile kapıları açıp hadi kızım artık özgürsün, gönlünce takıl demez. İstediklerini sen savaşarak alacaksın. Bu illaki kavga gürültü ile olacak diye bir kaide yok.
Yavaş yavaş hissettirmeden onları yola getirebilirsin. Önce 7’de eve gelmeye başla sonra 8 yap 9 yap o saatleri.
Ya da part-time bir iş bul, oradan arkadaşlarınla çeşitli programlar yap. Onların dahil olduğu hayatın dışı da farklı bir hayatın daha olsun. Bunu bilsinler.
Ailenin güvenip sevdiği belli arkadaşların olsun, onlarla beraber olduğunda daha farklı davranırlar.
Sen kendini koruyabileceğin ve mukayyet olabileceğine dair güveni karşıya veremedikten sonra kimseden sana özgürlük sağlamasını beklemeye hakkın yok. Ben dahi buradan bakınca senden o enerjiyi alamadım.
Ve unutma gözü açık olmayanlar için dışarısı gerçekten bir cadı kazanı.