Ailemin Yönetme Arzusu

Benim annem de hayatıma her saniye müdahale etmeyi seven bir kadın. Sırf bana ulaşamayınca aramasin diye 8 yıldır hiçbir arkadaşımın adını bile soylemiyorum :)
Bir yere mi cikiyorum? Arkadaşla çıkıyorum
Bu kadar basit
Türkiye'de aileler resmen asalak gibi çocuk yetiştiriyorlar. Sıfır deneyim kazanma, sıfır kendi başına idare etme becerisi. İstiyorlar ki her sorunda ağlayıp onlardan yardım isteyelim.
Bu yüzden kendi başına hastaneye gidemeyen, kendi kararlarını veremeyen, hep başkalarına yük olan, ilişkilerine bağımlı , itaatkar , büyüyememiş yetişkinler yetiştiriyorlar. Sadece sağına soluna bakman, ya da KKya bakman bile bu fikri destekler. Bir sürü koca var, annesinin ağzına bakan. Bir sürü kadın var sevgilisinden emir alan. Mutsuz da olsa o evi terk edecek cesareti olmayan...
Böyle biri olmak istemiyorsan mücadele etmen gerekir. Türkiye'de çoğu kadın maalesef özgürlüğünü savaşa savaşa alır.
Ben de öyle yaptım - ki çok özgür değilim maalesef. Yine de pek çok kadından daha şanslı durumdayım .
Mesela tatile gitmeme,hele tek başıma tatile gitmeme izin vermiyorlardı.
Ben de izin almiyordum. Surat asmalar,kavgalar... Bir süre sonra 'ne halin varsa gör' moduna geliyorlar.
Ya da ilk yurtdışına cikisimda. Neredeyse bir ay sürecek bir tura yazildim. Taksit taksit öderken belki 4. Belki 5. Taksitte aileme söyledim. O saatten sonra ne diyebilirler ki?
Sonraki cikisimda da beni bedavaya gönderecek bir kuruluş buldum ve herşey hazır olup vize alma zamanı söyledim .
Onların hayalindeki çocuk değilim belki ama kendi hayalimdeki hayata yakın yasiyorum. Bu da beni mutlu ediyor
Çocuk doğurmak büyük bir piyango. Sen ne kadar harika yetistirirsen yetiştir o arkadaşlarından etkilenip otçu hapci olabilir, serserinin təkindən etkilenip evden kaçabilir, şarkıcı olacam ben diye saçma sapan hayatlar içine girebilir, sinirli gergin bir insan olup bir ömür aynı evde dünyayı dar edebilir, girişimci olup iş kuracağım diye seni defalarca dolandirabilir...
Binlerce ihtimal var çocuğunun olacağı. Bunlarin yanında özgür bir hayat yaşamak istemek çok da kötü görünmüyor.
Bu risklere hazır olmayan, proje çocuk yetiştirmek isteyen de hiç hamile bile kalmasın bence :) doğuran da ne çıkarsa çıksın onu doğurduğu için mutlu olsun .
 


Yaaaa o kadar güzel yazmışsın ki . Ve son cümleni okuyunca içim sevgi doldu . Ben de senin fikirlerini okumayı özledim :)

Kitabı da bugün okuycam inşallah . Hayallerimi kimseye anlatmayacağım evet . Buna kesin karar verdim . Moral bozmaktan yapamazsın saçmalama demekten başka bir şey duyamadım insanlardan . İçimde yeşerticem .
 

Bu güzel yorumun altına da imzamı atarım . Gençlerden yakınıyor büyükler ama bu hale getiren yine kendileri . Sokak resmen kimlik bunalımı yaşayan gençlerle doldu çünkü kimse kendilerini tanımasına fırsat vermiyor . Tek amaçları saltanat sistemi gibi fikir empoze etmek .
Genlerini gelecek nesile aktarmak yetmiyor fikirlerini de geleceğe dayatmak istiyorlar .
 

Evet öyle. Yine kendi düşünceni empoze etmeye çalışmış ve tartışmaya girmişsin. Gereksiz bir çaba bana kalırsa.
 
Ailenizin nerede olduğunuzu merak etmesi normal. Hesap vereceğim düşüncesiyle sosyal hayattan uzaklaşmayın. Ama bu kadar müdahaleci olmaları doğru değil. Kendinizi bilecek ve koruyabilecek bir yaştasınız artık. Sevgiliniz olması ipleri onun eline verip dersleri boşlayacağınız anlamına gelmiyor ya.

Onları bu tip fikirlere yavaş yavaş alıştırmalısınız. Eve giriş saatinizi her seferinde biraz daha geciktirin. Nerede ve kimle olduğunuzu söyleyin sonraki her aramada birazdan çıkarız deyin.

Benimkiler de çok serbest insanlar değillerdi sma bu yöntemle zamanla alıştırdım. 25 yaşındayım. Dün annemin güvendiği bir erkek arkadaşımın da olduğu bir grupla dışarı çıktık. Gece 2ydi döndüğümde. Nerede olduğumu biliyordu, beni eve kimin bırakacağını da biliyordu, sorun yapmadı. 3 sene önce hayal bile edemezdim bunları iyi ilerleme kaydetmişim.
 
Bu yaptığım son hataydı . Artık dediğiniz gibi davranıcam .

Bu sırf sana değil, genel olarak söyleyeceğim bir şey.

Üniversite yaşındaki birisi artık çocuk değildir. Ailenin o yaşa gelene kadar her anlamda çocuğu yetiştirmiş olması gerekir. Çocuğu belli bir yaştan sonra sürekli gözetim altında tutmaya çalışmak ahlak değil ikiyüzlülük getirecektir. (Seni tenzih ediyorum). Cem Yılmaz'ın bile bu konuyla ilgili tespiti vardır, kadınlar ve erkeklerdeki yalan mekanizmaları diye. Sürekli gözlemlenen, peşine kuzendir, abidir takılan kız çocuklarının daha çabuk yalan söyleyebildiği hakkında. Biraz ofansif gelebilir ama temelde doğru bir tespittir. Türkiye'deki ebeveynler çocuklarının olgunlaşmasına izin vermiyorlar, her daim onlara muhtaç kalsın istiyorlar. Biz okutalım ama parasını bize versin, evlensin aynı apartmanda oturalım gelin bize baksın... "Askere gitsin de adam olur" lafı niye vardır, hiç düşündünüz mü? Bundan işte.
 

Şu an için benim de bu bir hayal gece 2 de dönmek falan vay be :)

Kötü bir şey yapmıyorum . Sadece biraz keşfetmek istiiyorum ama hep korkuyorlar . Altından bir kafesteyim adeta .
 
Yanlış anladıysam düzeltin ama anladığım kadarıyla bunu benim yorumuma hitaben yazdınız, çünkü ben ailenin çocuğu kendine benzetmeye çalışmasına dair bir şeyler yazmıştım. Türkiye'de çoğu ailenin kültürü bu şekilde, 18 yaşına gelince yetiştirdik bitti demiyorlar. Çocuğumuz bize muhtaç olsun kaygısıyla yaptıklarını düşünmüyorum, daha çok koruma içgüdüsüyle yapıyorlar bunu. Türkler çocuklarına karşı çok korumacıdırlar, kültür böyle. Kültür kolay kolay değişmez, kabullenmemiz lazım dolayısıyla. Bunu itaatkar olalım diye söylemiyorum, ebeveynlerin bu kültürü yaşatmak istemelerine saygı duymamız gerek. Çünkü düşünceler kolay kolay değişmez. Tabi bu arada ailelerin de çocuklarının kurallarına uymamalarına saygı göstermesi gerek, iki taraflı bu işler.
 

Yok ben sizin yorumunuzu okumadım. Ama tabi dediğiniz gibi, bireyci bir kültürden gelmiyoruz kolektivistiz. Bunun da etkisi var elbette ama artık yavaş yavaş da bireyselliğe doğru ilerleyen bir toplum da olduk. Eskisi gibi değiliz.
 
Kusura bakmayın o halde. Yanlış anlamışım.
 
Muhafazakar sayılabilecek bir ailede büyüdüm. (aksam 10dan sonra gelinmemeliydi mesela) o yüzden sizi cok iyi anlıyorum. 28 yasındayım hala onlarla yasıyorum su an ama yapacağım seylerin hiçbirinden kalmadım. Tiyatroya, sinemaya, sergiye onları da götürdüm. Görün bakın böyle bir dünya var ve sosyalleşmek gerekli birsey, bunu görmelerini sagladım az cok. (sinemaya zaten giderlermiş de gencken) gece dısarı cıkmak istediğim de annemi de götürdüm. Gece 3te beraber döndük eve. Nedir ne değildir görsün istedim. Baska bir ülkeye gittim, kısa bir süre calıstım hatta. (nasıl vicdan yaptırdılar sagolsun lar) Bunlar bizim aile için mucize seyler ama oluyor yani umutsuz olmayın. Birsey söylediklerinde cevap vermedim, tartısmadım ama bildiğimi yapmaktan da geri kalmadım. Türk aileleri üc asagı bes yukarı aynı bence. Hala cok sahipleniyorlar,yanlıs ama değişmez.
 
Benim ailem de böyleydi. Tabii ben aksine daha da asileştim hep. Onlara söyle. Hata yapmazsam doğruyu bulamam. Bırakın düştüğümde kendim ayağa kalkmayı bileyim. Özgüvenim olsun. Her zaman yanımda olamazsınız de. Bunları inan birkaç kere söylersen kafalarına oturacaktır. Yavaş yavaş başlarsın hayatını yaşamaya.
 



Çok yalın şeylerden söz ediyordu Jonathan:
Uçmak bir martının doğal hakkıdır, özgürlük
varlığının özündedir. İster boş inançlar ve
gelenekler, isterse sınırlamanın herhangi bir
biçimi, özgürlüğü kısıtlayan ne varsa kaldırıp
atılmalıdır."


:)
 

Diyorlar ki benim düştüğüm hatalara seb düşme diye böyle yapıyorum . Çok saçma tecrübe böyle oluşmaz ki .
 
Diyorlar ki benim düştüğüm hatalara seb düşme diye böyle yapıyorum . Çok saçma tecrübe böyle oluşmaz ki .
Sana değer verdikleri için böyleler. Onlara bu yaptıkları yanlış doğruymuş gibi geliyor. Onları aydınlatması gereken kişi sensin. Konuş. Ufak ufak söyle. konuşmayı özgürlüğe bağla, tecrübeye bağla. Alıp karşına doğrudan söylemesen bile aşıla işte sen bilirsin bu tür şeyleri :)
 
Oyyy okudun mu nasıl hoşuma gitti iyi geldi bunu okumak şuan :)
 
22 yaşına gireceğim benimde ailem seninki gibi. Ona rağmen yurtdışına çıktım.Bu gece daha 1 saat önce eve geldim.Bunu biraz da ben başardım.Sosyal aktivitelere katıldım,sayısız kursa gittim,çalıştım.Şuan da özel ders veriyorum çalışan öğrencilerim olduğu için akşam 9 dan sonrada ders veriyorum bu yüzden eve geç saatte geliyorum.Ekstra kursa gidiyorum.
Sürekli kendimi geliştireceğim şeyler katıyorum üstüne.Dinlemediğin zaman , hayatın için bir şeyler inşa ettiğin zaman artık karışmayı bırakıp sadece neredesin dikkatli ol kısmına geçiliyor.Bunu inşa etmek kolay olmadı,sürdürmesi de kolay değil ama başarabilirsin.
Benden sana tavsiye , akşam kursuna git . Dil olabilir ya da başka bir şey.Akşam kursla eve geç gelmeyi alıştırdığın zaman sonra kurs çıkışı arkadaşlarla oturma vs derken 11 e kadar uzatırsın girişi.Sonrası arap söküğü gibi gelir zaten.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…