MutluHuzurluBereketli
Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
- 1 Kasım 2016
- 3.839
- 4.898
Bu yaşlarda hepimiz aynı hislerdeydik. Yaşayip atlatacaksin. Ailen yanlis bir sey soylemiyor. Senin yasinda iken batiyordu, su anda 33 yasinda ve anneyim, ailene hak veriyorum :)) Hemen hemen her aile ayni. Kardesim 26 yasinda hala akşamları belli bir saatte eve doner. Ben 27 yaşına kadar yaşadım bu durumu. Bizim yapabileceğimiz bir sey yok. Ben zamaninda cok aksilenip terslendim, kapi carpip çıkmışlığım var. Cocugumun bana aynilarini yapacagini dusundukce " keske yapmasaydim " diyorum:)) iki yasinda bebe bana kafa tutuyor simdiden.Herkese iyi haftasonları hanımlar
Şu sıralar burada açtığım konulardan da belli olduğu üzere muzdarip olduğum mevzular yalnızlık ve kendine güvensizlik üstüne bir de karamsarlık .
Kendim hakkında biraz bilgi vereyim
- 22 yaşındayım (Ne çok erken ne çok geç bir yaş )
- Mimarlık okuyorum (Yoğun zor bir bölüm )
- Ailemle yaşıyorum (Her an her istediğini yapamama hesap verme hali "şu saatte gelirim , şuraya gidiyorum , şu kişiyleyim vs. )
- 0 sevgili , flört ilerletememe durumu mevcut ( Tecrübesizlik )
- Öğrencilikten kaynaklı parasızlık ( Her istediğini yapamama istenilen faaliyetlere katılamama )
- İçe kapanıklık
-Sosyal bir canlı olamama durumu ( Okul -ev okul - ev)
gibi gibi ...
Elimdeki bu donelere ek olarak şunları söylemek istiyorum ;
Ailem bir ilişki konusunda beni hep verdikleri telkinlerle engellediler . Mesela babam sürekli der ki okul bitmeden olmaz , kendi ayakların üzerinde dur önce , kafanı bununla meşgul etme her şeyin bir vakti var vs vs .
Yani eğer ona karşı gelirsem kötü bir şeyler yaşanmaz ama içimde hep bir vicdan azabı oluşturdu . Sanki sevgilim olursa babama ihanet etmiş , okulum eğitimim için verdiği emekleri boşa çıkaracakmış gibi hissettirdi bana . O yüzden yapayalnızım .
- Yine aynı şekilde mesela babama bir soru sordum , akşam dışarı çıkmama izin vermiyorsunuz ; ya benim ileride çalışacağım iş geç saatlere kadar sürmek zorunda kalırsa ne yapacağım işten mi çıkacağım dedim tepkiyle karışık . Verdiği cevap " evet başka bir iş bakarız " ...
- Mesela beni çok sıktıklarından bahsettim . Dedim ki " arkadaşım Fransaya gitti ta nereye dil öğrenmeye . Siz beni çok sevdiğinizi iddia ettiğiniz için hep korumaya saklamaya çalışıyorsunuz onun babası onu daha mı az seviyor ? "
Bana verdiği cevap şöyle ki ; herkes imkanı dahilinde
gönderir . Biz seni sevdiğimiz için koruyoruz , sen sevildiğinin bile farkında değilsin . Ben geceleri herkes bu çatının altında olmadan rahat uyku uyuyamam . "
Kızlar aşırı şefkat , aşırı koruma zehirlenmesi geçiriyorum .
Onun beni sevmesini istiyorum beni hep güzel kızım diye sever ama ben ölüyorum .
Dışarıdaki hayatı bilmiyorum . Biriyle karşı karşıya gelince iki kelimeden öteye geçmiyor sohbetimiz . Sohbet yeteneğim yok .
Sinema, tiyatro konser sergi vs gitmiyorum . Artık içimden gelmiyor. Çünkü sürekli aileme ben şurdayım burdayım demek istemiyorum .
Ben artık çocuk değilim lütfen beni biraz rahat bırakın dediğimde sen bizim hep çocuğumuz olacaksın , ben seni her yaşında koruyacağım dedikçe içime öküz oturuyor .
Allah başımdan eksik etmesin onları çok seviyorum ama ben çok bunaldım, kendime güvenim kalmadı .
Yaşıtlarım sevgilileriyle sahilde bisiklet sürerken, adalara gidip piknik yaparken , sinema da sarılıp film izlerken , gittikleri tiyatrodan çıkıp kahve eşliğinde oyunu konuşurken bu yaşadığım hayat çok zoruma gidiyor .
Kendimden nefret eder hale geldim . Eksik yarım biriymişim gibi kin doluyum kendime .
Gelecekteki halimi kafamda şöyle tasvir ediyorum lanet olsun ki ; 45 yaşında , çökmüş , tv başında annesi babasıyla oturup haber izleyen ailesiyle yaşayan bir yalnız kadın ...
Ben ne yapmalıyım ? Ailemi seviyorum ama onların bu fazla düşkünlüğü beni öldürüyor .
Astoria babama bazen diyorum ki lütfen biraz rahat bırakın gençliğim gidiyor gençliğimi yaşayayım biraz . Bana bazen şunu söylüyor ben de gençliğimi yaşayamadım sırf siz iyi yerlere gelin diye çalıştım durdum .
Sence bu psikolojik olarak alt bilincinde benden intikam olmak olarak okunabilir mi ?
Mesela annemin de babası çok dışarı yollamazmış eski köy zamanları işte . Aman laf olur vs .
Bu durumlar bilinçaltlarına kodlanmış mıdır acaba . Be benim üzerime mi boşaltıyorlar dışavurum olarak ?
Ya bilmiyorum, psikanalitikçi değilim ben belki onlar daha farklı yaklaşırlardı. :) Ama daha basit ele almak lazım bence, çok detayına girmeye gerek yok. Niye intikam alsınlar ki senden, sen onların çocuklarısın. Bilinçdışına kodlanmış değil bu, öyle görmüşler yani onu da uyguluyorlar. İlla bir kavramla adlandırmak istiyorsan sosyal öğrenme. Onlar da analarından babalarından gördüklerini yapıyorlar, belki haberlerden de etkileniyorlar bilemem. Ama sen onlara düşünce empoze etmeye çalışıyorsun, yapman gereken bu değil, böyle kısır döngüye girersin. Ben direkt Ankara yazmak yerine babaanneme "Ya babaanne ben gitmek istiyorum yaa, ben de hayatımı yaşamak istiyorum yaa" deseydim şu an hala İstanbul'daydım. Anlatabildim mi yani düşünce empoze etmeye çalışma, düşüncelerini değiştiremezsin. Sen bunu yaparken alttan alta hala izin alma çabasındasın. "Düşüncelerini değiştirsinler ki bana izin verebilsinler"
Hayır onlar sana izin vermeyecekler, sen kendi bireyselliğini kendin yaratacaksın. Eve ne zaman gelmen gerektiğini sen bileceksin, onlar da bildiğini görüp sana karışmayacaklar. İlk kez 9'da geldiğinde kızarlar, ikincisinde kızarlar sonra alışırlar. Geç geleceğini haber vermen yeterli, izin alma artık, çocuk değilsin.
Evet sahiden sürekli düşüncelerimi onlara kabul ettirmeye çalışıyorum. Ama asla benimle aynı düşünceden bakmıyorlar hayata .
Ben uysallaştıkça onlar dikte etmeye çalışıyorlar .
Özgüveninizin bu kadar kolay zedelenmesi normal mi peki? Ailenize benzerdi ailem, sehir dışında okudum ama gezdigim yerlerden hep haberleri olurdu bundan da rahatsız olmazdım. Şimdi evlendim eşimle de gün içinde gittiğimiz yerleden birbirimizi haberdar ederiz. Beraber yaşadığımız insanlara karşı sorumluluklarımız var neticede anne, baba yada eş kişiler değişsede kafamıza göre haber vermeden hareket etmek doğru değil bana göre.Evet nerede olduğumu bilmek istiyorlar . Ama bu da sürekli kontrol altında yönetildiğimi hissettiriryor özgüvenimi kırıyor .
Ya biliyor Musun ailen haklı birazHerkese iyi haftasonları hanımlar
Şu sıralar burada açtığım konulardan da belli olduğu üzere muzdarip olduğum mevzular yalnızlık ve kendine güvensizlik üstüne bir de karamsarlık .
Kendim hakkında biraz bilgi vereyim
- 22 yaşındayım (Ne çok erken ne çok geç bir yaş )
- Mimarlık okuyorum (Yoğun zor bir bölüm )
- Ailemle yaşıyorum (Her an her istediğini yapamama hesap verme hali "şu saatte gelirim , şuraya gidiyorum , şu kişiyleyim vs. )
- 0 sevgili , flört ilerletememe durumu mevcut ( Tecrübesizlik )
- Öğrencilikten kaynaklı parasızlık ( Her istediğini yapamama istenilen faaliyetlere katılamama )
- İçe kapanıklık
-Sosyal bir canlı olamama durumu ( Okul -ev okul - ev)
gibi gibi ...
Elimdeki bu donelere ek olarak şunları söylemek istiyorum ;
Ailem bir ilişki konusunda beni hep verdikleri telkinlerle engellediler . Mesela babam sürekli der ki okul bitmeden olmaz , kendi ayakların üzerinde dur önce , kafanı bununla meşgul etme her şeyin bir vakti var vs vs .
Yani eğer ona karşı gelirsem kötü bir şeyler yaşanmaz ama içimde hep bir vicdan azabı oluşturdu . Sanki sevgilim olursa babama ihanet etmiş , okulum eğitimim için verdiği emekleri boşa çıkaracakmış gibi hissettirdi bana . O yüzden yapayalnızım .
- Yine aynı şekilde mesela babama bir soru sordum , akşam dışarı çıkmama izin vermiyorsunuz ; ya benim ileride çalışacağım iş geç saatlere kadar sürmek zorunda kalırsa ne yapacağım işten mi çıkacağım dedim tepkiyle karışık . Verdiği cevap " evet başka bir iş bakarız " ...
- Mesela beni çok sıktıklarından bahsettim . Dedim ki " arkadaşım Fransaya gitti ta nereye dil öğrenmeye . Siz beni çok sevdiğinizi iddia ettiğiniz için hep korumaya saklamaya çalışıyorsunuz onun babası onu daha mı az seviyor ? "
Bana verdiği cevap şöyle ki ; herkes imkanı dahilinde
gönderir . Biz seni sevdiğimiz için koruyoruz , sen sevildiğinin bile farkında değilsin . Ben geceleri herkes bu çatının altında olmadan rahat uyku uyuyamam . "
Kızlar aşırı şefkat , aşırı koruma zehirlenmesi geçiriyorum .
Onun beni sevmesini istiyorum beni hep güzel kızım diye sever ama ben ölüyorum .
Dışarıdaki hayatı bilmiyorum . Biriyle karşı karşıya gelince iki kelimeden öteye geçmiyor sohbetimiz . Sohbet yeteneğim yok .
Sinema, tiyatro konser sergi vs gitmiyorum . Artık içimden gelmiyor. Çünkü sürekli aileme ben şurdayım burdayım demek istemiyorum .
Ben artık çocuk değilim lütfen beni biraz rahat bırakın dediğimde sen bizim hep çocuğumuz olacaksın , ben seni her yaşında koruyacağım dedikçe içime öküz oturuyor .
Allah başımdan eksik etmesin onları çok seviyorum ama ben çok bunaldım, kendime güvenim kalmadı .
Yaşıtlarım sevgilileriyle sahilde bisiklet sürerken, adalara gidip piknik yaparken , sinema da sarılıp film izlerken , gittikleri tiyatrodan çıkıp kahve eşliğinde oyunu konuşurken bu yaşadığım hayat çok zoruma gidiyor .
Kendimden nefret eder hale geldim . Eksik yarım biriymişim gibi kin doluyum kendime .
Gelecekteki halimi kafamda şöyle tasvir ediyorum lanet olsun ki ; 45 yaşında , çökmüş , tv başında annesi babasıyla oturup haber izleyen ailesiyle yaşayan bir yalnız kadın ...
Ben ne yapmalıyım ? Ailemi seviyorum ama onların bu fazla düşkünlüğü beni öldürüyor .
Keşke senin baban gibi benim babam da beni sevseydi, keşke hiçbir şeye izin vermeseydi de sevgisini hissedebilseydim ,keşke evden çıkmasaydım da babam iki sohbet edip beni sevdiğini söyleseydi. ben 5 yaşından beri her gece babam ölsün diye dua ederdim olmadı ...Herkese iyi haftasonları hanımlar
Şu sıralar burada açtığım konulardan da belli olduğu üzere muzdarip olduğum mevzular yalnızlık ve kendine güvensizlik üstüne bir de karamsarlık .
Kendim hakkında biraz bilgi vereyim
- 22 yaşındayım (Ne çok erken ne çok geç bir yaş )
- Mimarlık okuyorum (Yoğun zor bir bölüm )
- Ailemle yaşıyorum (Her an her istediğini yapamama hesap verme hali "şu saatte gelirim , şuraya gidiyorum , şu kişiyleyim vs. )
- 0 sevgili , flört ilerletememe durumu mevcut ( Tecrübesizlik )
- Öğrencilikten kaynaklı parasızlık ( Her istediğini yapamama istenilen faaliyetlere katılamama )
- İçe kapanıklık
-Sosyal bir canlı olamama durumu ( Okul -ev okul - ev)
gibi gibi ...
Elimdeki bu donelere ek olarak şunları söylemek istiyorum ;
Ailem bir ilişki konusunda beni hep verdikleri telkinlerle engellediler . Mesela babam sürekli der ki okul bitmeden olmaz , kendi ayakların üzerinde dur önce , kafanı bununla meşgul etme her şeyin bir vakti var vs vs .
Yani eğer ona karşı gelirsem kötü bir şeyler yaşanmaz ama içimde hep bir vicdan azabı oluşturdu . Sanki sevgilim olursa babama ihanet etmiş , okulum eğitimim için verdiği emekleri boşa çıkaracakmış gibi hissettirdi bana . O yüzden yapayalnızım .
- Yine aynı şekilde mesela babama bir soru sordum , akşam dışarı çıkmama izin vermiyorsunuz ; ya benim ileride çalışacağım iş geç saatlere kadar sürmek zorunda kalırsa ne yapacağım işten mi çıkacağım dedim tepkiyle karışık . Verdiği cevap " evet başka bir iş bakarız " ...
- Mesela beni çok sıktıklarından bahsettim . Dedim ki " arkadaşım Fransaya gitti ta nereye dil öğrenmeye . Siz beni çok sevdiğinizi iddia ettiğiniz için hep korumaya saklamaya çalışıyorsunuz onun babası onu daha mı az seviyor ? "
Bana verdiği cevap şöyle ki ; herkes imkanı dahilinde
gönderir . Biz seni sevdiğimiz için koruyoruz , sen sevildiğinin bile farkında değilsin . Ben geceleri herkes bu çatının altında olmadan rahat uyku uyuyamam . "
Kızlar aşırı şefkat , aşırı koruma zehirlenmesi geçiriyorum .
Onun beni sevmesini istiyorum beni hep güzel kızım diye sever ama ben ölüyorum .
Dışarıdaki hayatı bilmiyorum . Biriyle karşı karşıya gelince iki kelimeden öteye geçmiyor sohbetimiz . Sohbet yeteneğim yok .
Sinema, tiyatro konser sergi vs gitmiyorum . Artık içimden gelmiyor. Çünkü sürekli aileme ben şurdayım burdayım demek istemiyorum .
Ben artık çocuk değilim lütfen beni biraz rahat bırakın dediğimde sen bizim hep çocuğumuz olacaksın , ben seni her yaşında koruyacağım dedikçe içime öküz oturuyor .
Allah başımdan eksik etmesin onları çok seviyorum ama ben çok bunaldım, kendime güvenim kalmadı .
Yaşıtlarım sevgilileriyle sahilde bisiklet sürerken, adalara gidip piknik yaparken , sinema da sarılıp film izlerken , gittikleri tiyatrodan çıkıp kahve eşliğinde oyunu konuşurken bu yaşadığım hayat çok zoruma gidiyor .
Kendimden nefret eder hale geldim . Eksik yarım biriymişim gibi kin doluyum kendime .
Gelecekteki halimi kafamda şöyle tasvir ediyorum lanet olsun ki ; 45 yaşında , çökmüş , tv başında annesi babasıyla oturup haber izleyen ailesiyle yaşayan bir yalnız kadın ...
Ben ne yapmalıyım ? Ailemi seviyorum ama onların bu fazla düşkünlüğü beni öldürüyor .
Keşke senin baban gibi benim babam da beni sevseydi, keşke hiçbir şeye izin vermeseydi de sevgisini hissedebilseydim ,keşke evden çıkmasaydım da babam iki sohbet edip beni sevdiğini söyleseydi. ben 5 yaşından beri her gece babam ölsün diye dua ederdim olmadı ...
Ben geldim :) Aynı yaştayız. Benim ailem baskıcı değil ama bazı yönlerden benziyoruz seninle. Ben de birileriyle konuşurken konu açmakta sıkıntı yaşayıp "amaan" der ve arkadaşlık ilerletemem genelde. Birkaç yakın arkadaşım var ha onlar da bana yetiyor aslında. Ama yaşadığım şehirde arkadaşım yok. Ailem de benim yerime bir şeyler yapmayı sever ve sürekli müdahale halindedirler. Onlar en iyisini yapsın da işim hallolsun modundalar ve beni sürekli kontrolde tutarlar ama ben bunu ne kadar aşmaya çalışsam da tabi hayata dair bir şeyleri öğrenmekte geride kaldığımı hissediyorum. İster istemez özgüvenin gelişemiyor. Bu yüzden bir süre önce kafaya koydum, büyük bir karar verdim, araştırdım soruşturdum ve çalışmak için şehir dışına gidiyorum haftaya. İlk kez evimden ayrılıyorum, düşünsene.. Ailem karşı çıkmadı kararıma ama karşı çıksalardı da vazgeçmezdim. Korkuyorum, aklımda çok fazla soru işareti var ama başka insanlar yapabiliyorsa ben neden yapamayayım? Karşıma ne zorluk çıksa da üstesinden gelebileceğime inanıyorum tüm kalbimle. Kendi hayatımı kendim yönettiğim günlerin hayalini kuruyorum. Çünkü ailemiz canımızdır ama insanın kendisi ailesinden de önce gelir. Ailen ne derse desin, senin de böyle bir hayalin varsa peşinden gitmelisin çünkü bir gün çok geç olacak ve sen geçip giden yıllarına üzüleceksin. Etrafında özgür kadınlar gördükçe başarısızlık hissi daha kötüleşecek. Okulun bittikten sonra evden ayrılman gerektiğine inanıyorum.
Hoşbuldum canımHanmadi hoşgeldin :)
Senin için çok sevindim . Fakat düşünsene ailem okul için bile yollamadı şehir dışına beni . Çalışmak için gitmeye nasıl ikna ederim bilmiyorum . Hiç onlardan ayrı kalmama izin vermediler. Sanıyorlar ki tüm dünya dışaroda beni bekliyor kötülük yapmak için . En kötü senaryoları düşünüyorlar hep .
En acısı da evlenene kadar bize emanetsin evlendikten sonra kocana mantığı . Dediğin gibi etrafımda özgür kadınlar var . Hem ailesinden kopuk değiller hem de özgürlükleri sayesinde ışıl ışıl parlıyorlar . Benim ise enerjim bitik . Geleceğim çok karanlık geliyor gözüme . Tek başıma başka bir ilçede dahi yaşamamışken benim en büyük hayalim ise yurtdışında yaşamak . Ne haddimeyse (!)
Hoşbuldum canım
Ailenin arkadaşları var mı, ya da aile büyükleriniz, seni anlayabilecek biri. Artık yetişkin olduğunu ve kararlarını kendin verebileceğini anlatabilirler belki. Olmazsa da yapacak bir şey yok. Benim de hayalim seninkiyle aynı bu arada. Böyle bir hayalin varken, ailen böyle yapıyor diye vazgeçecek değilsin. Üstte konuşmanızı yazmışsın. Annene gidip "ben de artık dışarı çıkmak istiyorum" demeyeceksin ki, çıkıp gideceksin ve onlara da sakince haber verip ben iyiyim merak etmeyin diyecek olayı büyümeden kapatacaksın. Sonra konuşup dursunlar. Sen mutlu olduğun yerde ol da. Yani o konuşmada da bir izin alma durumu söz konusu olmuş bence. Çalışıp gitmek istesen ellerini kollarını bağlayacak değiller. Belki huzursuzluk çıkar belki gönül koyarlar ama sen istediğin hayata ulaşıp mutlu olduğunda onlar da mutlu olacaklar senin için. O üzülmesin, o karşı çıkmasın, onunla kavga etmeyelim diyerek yaşanmaz ki.. Üstelik daha hayatın başındayız. Kesinlikle karamsar olma, okulun bile bitmemiş senin henüz. Ben 1 sene önce mezun oldum..
Bak dışarıdan bakan bir göz olarak mutsuzluktan kurtulup mutlu bir yola girmen için naçizane fikirlerim şöyle; ailenle istediğin hayatı ve yapacaklarını tartışma. Hiiç konusunu açma. Belli ki anlamayacaklar. Huylarına git, huzursuzluk çıkmasın. Söylediklerini kulak ardı et mümkün oldukça. Çok zor ve içindeyken gerçekten onların söylediklerine inanmaya başlıyor bi tarafın belki ama öyle değil bak. Burada hepimiz ailenden farklı düşünüyorsak sen yanlış değilsin. Ben de yaşadığım yerden mutsuzum inan hangimiz bu ülkeden memnunuz bilmiyorum bile. Yalnız değilsin bu konuda da.İyi ki gelmişsin :)
Yorum yazan tüm hanımlara da teşekkür ediyorum .
Ama özellikle son paragrafta da demişsin ya ; kimse üzülmesin kırılmasın diye uğraştıkça ben yıpranıyorum . Mutsuzum Hanmadi . İstediğim, hayal ettiğim hayat buydu ne de yaşamak istediğim ülke il ilçe bunlar değildi . Kendimi okul bitince her şey yoluna girecek diye avutuyorum . Belki elim para tutmaya başlayınca bana saygı duyarlar bilemiyorum .