Ailemin Yönetme Arzusu

Bu yaşlarda hepimiz aynı hislerdeydik. Yaşayip atlatacaksin. Ailen yanlis bir sey soylemiyor. Senin yasinda iken batiyordu, su anda 33 yasinda ve anneyim, ailene hak veriyorum :)) Hemen hemen her aile ayni. Kardesim 26 yasinda hala akşamları belli bir saatte eve doner. Ben 27 yaşına kadar yaşadım bu durumu. Bizim yapabileceğimiz bir sey yok. Ben zamaninda cok aksilenip terslendim, kapi carpip çıkmışlığım var. Cocugumun bana aynilarini yapacagini dusundukce " keske yapmasaydim " diyorum:)) iki yasinda bebe bana kafa tutuyor simdiden.
 

Ya bilmiyorum, psikanalitikçi değilim ben belki onlar daha farklı yaklaşırlardı. :) Ama daha basit ele almak lazım bence, çok detayına girmeye gerek yok. Niye intikam alsınlar ki senden, sen onların çocuklarısın. Bilinçdışına kodlanmış değil bu, öyle görmüşler yani onu da uyguluyorlar. İlla bir kavramla adlandırmak istiyorsan sosyal öğrenme. Onlar da analarından babalarından gördüklerini yapıyorlar, belki haberlerden de etkileniyorlar bilemem. Ama sen onlara düşünce empoze etmeye çalışıyorsun, yapman gereken bu değil, böyle kısır döngüye girersin. Ben direkt Ankara yazmak yerine babaanneme "Ya babaanne ben gitmek istiyorum yaa, ben de hayatımı yaşamak istiyorum yaa" deseydim şu an hala İstanbul'daydım. Anlatabildim mi yani düşünce empoze etmeye çalışma, düşüncelerini değiştiremezsin. Sen bunu yaparken alttan alta hala izin alma çabasındasın. "Düşüncelerini değiştirsinler ki bana izin verebilsinler"

Hayır onlar sana izin vermeyecekler, sen kendi bireyselliğini kendin yaratacaksın. Eve ne zaman gelmen gerektiğini sen bileceksin, onlar da bildiğini görüp sana karışmayacaklar. İlk kez 9'da geldiğinde kızarlar, ikincisinde kızarlar sonra alışırlar. Geç geleceğini haber vermen yeterli, izin alma artık, çocuk değilsin.
 


Evet sahiden sürekli düşüncelerimi onlara kabul ettirmeye çalışıyorum. Ama asla benimle aynı düşünceden bakmıyorlar hayata .
Ben uysallaştıkça onlar dikte etmeye çalışıyorlar .
 
Evet sahiden sürekli düşüncelerimi onlara kabul ettirmeye çalışıyorum. Ama asla benimle aynı düşünceden bakmıyorlar hayata .
Ben uysallaştıkça onlar dikte etmeye çalışıyorlar .

Olmaz zaten, kabul ettiremezsin. Ben sana bile kolay kolay bir düşünce empoze edemem. Kaldı ki anne babaya... Yani çok zor. Onlar da çünkü kendi düşüncelerinin en doğrusu olduğunu düşünüyorlar. Ama hayatta her zaman annen baban yanında olmayacak, maalesef ki. Şimdiden alışman gerekiyor; para yönetimini yapmayı bilmen gerekiyor; hangi saatte gelmen gerektiğini, kendini frenlemen gereken noktayı "senin" bilmen gerekiyor. Anne baban senin adına karar vermemeli artık, o yaşı geçtin.
 
Bu yaşlarda çoğu kişi aynı şeyi yaşıyor. Kimisi mücadele edip kendini kabul ettiriyor, kimisi durumu kabullenip devam ediyor. Benim 28 yaşında hava kararmadan önce evine koştur koştur giden arkadaşım var. Bu duruma gelmek istemiyorsan şimdiden harekete geçmen lazım.

"Aileler değişmiyor" diye bir şey de yok. Değişmese benim annem değişmezdi. Eline fırsat geçse kardeşimi de beni de saksıya ekip sulayacak kadar korumacı biri kendisi. Babam çok daha rahattır.
Babamın anneme "ehh bu böyle olmaz abartma" demesiyle başka bir şehirde okudum. Ama eve her geldiğimde seninle aynı sorunları yaşıyordum.
Bunun çözümü
1. İzin istememek
2. Tavırlara aldırış etmemek

İzin isteyince doğal olarak onay makamı yerine geçiyorlar ve koruma sorumluluğuyla "hayır" diyorlar. İzin isteme, bilgilendir.
Diyelim hep 8'de geliyorsun, "bugün arkadaşımın doğum günü var 9-9.30 gibi gelirim merak etmeyin" dersin.
İtiraz edip surat asarlarsa da aldırış etme. 1-2 tartışıp küserler ama zamanla alışırlar.

Ailene karşı sakinlikle hakkını savunamazsan herkese karşı savunmasız olduğunu düşünmeye devam ederler. Önce onlara karşı dik dur ki çocuk olmadığını kabullenebilsinler.
 
Evet nerede olduğumu bilmek istiyorlar . Ama bu da sürekli kontrol altında yönetildiğimi hissettiriryor özgüvenimi kırıyor .
Özgüveninizin bu kadar kolay zedelenmesi normal mi peki? Ailenize benzerdi ailem, sehir dışında okudum ama gezdigim yerlerden hep haberleri olurdu bundan da rahatsız olmazdım. Şimdi evlendim eşimle de gün içinde gittiğimiz yerleden birbirimizi haberdar ederiz. Beraber yaşadığımız insanlara karşı sorumluluklarımız var neticede anne, baba yada eş kişiler değişsede kafamıza göre haber vermeden hareket etmek doğru değil bana göre.

Sizin nezdinizde söylemiyorum ama ailelerin baskılarından şikayet edip neden özgür olamıyoruz deyip sevgililerin haberi olmadan tuvalete gidemeyenen hemcinsleri gördü bu gözler.

Ki sizin aileniz haberdar olmak istiyormuş, kimseye haber vermeden yaşamak istiyorsanız mesleğinizi elinize alır ayrı eve çıkarsınız. Yoksa es anne baba herkese karşı sorumluluklarımız olacak.
 
Son düzenleme:
Ya biliyor Musun ailen haklı biraz
Zaman öyle kötü ki
Ben üni okurken gece 2 kere kadar dışarda olurduk
Öğrenci sehirindeydim
Sevgilim de vardı
Derslerim de iyiydi
Hayatimın en güzel zamanlarını öğrencilikte yasadım
Ama ilişki kısmına gelince okul bitip işe girmeden ciddi düşünmemek gerek gercekten
Üni de 4 yıl sevgili olup
Okul biter bitmez aileme keçi gibi nişanlanacağım dediğimi bilirim
Sonra ne mi oldu
İşe girdim ve o asık olduğumu sandığım adam diğer iş arkadaşlarım içinde bana çok sümsük geldi ve onu ağlaya ağlaya birakip nişani attım

Suanda zaman çok kötü
39 yaşındayım ve daha karnımdaki bebeği bu iprenx dünyada nasıl koruyacağım psikolojindeyim .
Kendime bile zor sahip çıkıyorum sokakta
Arabama binince ilk işim kapımı kilitlemek
Evde yalnızken kapıyı sürekli kilitlıyorım
Önümden arkamdan bir adam yaklaşsa tedirgin oluyorum
Bebeklere tecavuz ediliyor
Saçmasapan seyler oluyor ülkemizde
Ailenin endişesi normal geldi bana
 
Cümlelerden anladığım kadarıyla psikolojiyle ilgileniyorsunuz
bol bol okuyun bu tür kitapları ve aynı şekilde kişisel gelişim kitaplarını da
Kendinizi bulmanıza faydası olacaktır
 
Keşke senin baban gibi benim babam da beni sevseydi, keşke hiçbir şeye izin vermeseydi de sevgisini hissedebilseydim ,keşke evden çıkmasaydım da babam iki sohbet edip beni sevdiğini söyleseydi. ben 5 yaşından beri her gece babam ölsün diye dua ederdim olmadı ...
 
Aileniz kötü niyetli değil okuduklarımdan anladığım kadarıyla sadece fazla evhamlılar. Evet dünya şu an çok kötü durumda her ebeveyn çocuğu için fazlasıyla endişeli ve haklı da ama sanırım anne babanızın kabullenemediği nokta sizin bir birey olmanız. Türkiye’deki ailelerin çok büyük bir çoğunluğu bu şekilde, çocuklar ailelerine bağlı değil bağımlı haldeler. Dolayısıyla özgüveni düşük, kendi hayatını eline alamamış bireyler yetişiyor. Dışarı çıkmak istemeniz çok normal benim ailem benim gece geç gelmeme karışmaz ama nerede olduğumu kiminle olduğumu hep bilirler. Size önerim sinmeyin, sizi sindirmelerine müsade etmeyin. Kavga edin, kalp kırın demiyorum ama yavaş yavaş alıştırın ben yarın 9da geliyorum deyin mesela bir kızar iki kızar üçüncüde alışırlar. Karşı komşumuzun 2 kızı var araları 1 yaş aile çok baskıcı ve kızların çok kısıtlı hayatları olmasını istiyor. Büyüğü eve 2 adım mesafede iş yerinde çalışıyor, evlenmek isteyen oldu devlet memuru ya başka şehire atanırsa ailemden ayrı kalamam diye istemedi sadece 2 kız arkadaşı olan sosyallik 0 iken küçüğü yüksek lisans yaptı kendine para biriktirip araba aldı kalabalık bir sosyal çevresi mevcut bakın aile aynı aile ama karakter farklı. Aileniz nerde kiminle olduğunuzu bilsinler yanlış bir şey yapmıyorsunuz sonuçta ama bunun sınırını, saatini siz belirlemelisiniz. Sosyal klüplere, kurslara yazılabilirsiniz öncelikle kalabalık bir çevre edinmenizi öneririm
 
Kızlar size az önce annemle aramda geçen diyalogu aktarayım :

Ben : Ben artık biraz sosyal çevre edinmek istiyorum . Tiyatroya sinemaya falan gitmek istiyorum . Ev okul ev okul bunaldım artık .

Annem : Baban ne yapsın ? Gençliği boyunca çalışmış . Gezmek onun da hakkıydı ama çalıştı size baktı . Sen de şimdi ev okul diye şikayet ediyorsun .

Ben : Ne yapmalıyım babam öyle yaptı evet ama şu an yapabileceğim ne var ? Kendi hayatım da öyle olmak zorunda mı ?

Annem : Nankörlük etmeyin . Okulunuzu bitirip babanıza destek olun .


Evet ne harika değil mi kızlar ? Ben zaten çalışıp babama destek olmayı düşüniyorum . Ama annemin benden beklentisi tamamen hayatımı onlara ipotek etmem . Böyle şey olur mu

Astoria sence yine izin almış gibi bir durum mu bu
 

Kıyamam canım benim Allah eşinden güldürsün yüzünü .
 
Ben geldim :) Aynı yaştayız. Benim ailem baskıcı değil ama bazı yönlerden benziyoruz seninle. Ben de birileriyle konuşurken konu açmakta sıkıntı yaşayıp "amaan" der ve arkadaşlık ilerletemem genelde. Birkaç yakın arkadaşım var ha onlar da bana yetiyor aslında. Ama yaşadığım şehirde arkadaşım yok. Ailem de benim yerime bir şeyler yapmayı sever ve sürekli müdahale halindedirler. Onlar en iyisini yapsın da işim hallolsun modundalar ve beni sürekli kontrolde tutarlar ama ben bunu ne kadar aşmaya çalışsam da tabi hayata dair bir şeyleri öğrenmekte geride kaldığımı hissediyorum. İster istemez özgüvenin gelişemiyor. Bu yüzden bir süre önce kafaya koydum, büyük bir karar verdim, araştırdım soruşturdum ve çalışmak için şehir dışına gidiyorum haftaya. İlk kez evimden ayrılıyorum, düşünsene.. Ailem karşı çıkmadı kararıma ama karşı çıksalardı da vazgeçmezdim. Korkuyorum, aklımda çok fazla soru işareti var ama başka insanlar yapabiliyorsa ben neden yapamayayım? Karşıma ne zorluk çıksa da üstesinden gelebileceğime inanıyorum tüm kalbimle. Kendi hayatımı kendim yönettiğim günlerin hayalini kuruyorum. Çünkü ailemiz canımızdır ama insanın kendisi ailesinden de önce gelir. Ailen ne derse desin, senin de böyle bir hayalin varsa peşinden gitmelisin çünkü bir gün çok geç olacak ve sen geçip giden yıllarına üzüleceksin. Etrafında özgür kadınlar gördükçe başarısızlık hissi daha kötüleşecek. Okulun bittikten sonra evden ayrılman gerektiğine inanıyorum.
 

Hanmadi hoşgeldin :)

Senin için çok sevindim . Fakat düşünsene ailem okul için bile yollamadı şehir dışına beni . Çalışmak için gitmeye nasıl ikna ederim bilmiyorum . Hiç onlardan ayrı kalmama izin vermediler. Sanıyorlar ki tüm dünya dışaroda beni bekliyor kötülük yapmak için . En kötü senaryoları düşünüyorlar hep .

En acısı da evlenene kadar bize emanetsin evlendikten sonra kocana mantığı . Dediğin gibi etrafımda özgür kadınlar var . Hem ailesinden kopuk değiller hem de özgürlükleri sayesinde ışıl ışıl parlıyorlar . Benim ise enerjim bitik . Geleceğim çok karanlık geliyor gözüme . Tek başıma başka bir ilçede dahi yaşamamışken benim en büyük hayalim ise yurtdışında yaşamak . Ne haddimeyse (!)
 
Hoşbuldum canım
Ailenin arkadaşları var mı, ya da aile büyükleriniz, seni anlayabilecek biri. Artık yetişkin olduğunu ve kararlarını kendin verebileceğini anlatabilirler belki. Olmazsa da yapacak bir şey yok. Benim de hayalim seninkiyle aynı bu arada. Böyle bir hayalin varken, ailen böyle yapıyor diye vazgeçecek değilsin. Üstte konuşmanızı yazmışsın. Annene gidip "ben de artık dışarı çıkmak istiyorum" demeyeceksin ki, çıkıp gideceksin ve onlara da sakince haber verip ben iyiyim merak etmeyin diyecek olayı büyümeden kapatacaksın. Sonra konuşup dursunlar. Sen mutlu olduğun yerde ol da. Yani o konuşmada da bir izin alma durumu söz konusu olmuş bence. Çalışıp gitmek istesen ellerini kollarını bağlayacak değiller. Belki huzursuzluk çıkar belki gönül koyarlar ama sen istediğin hayata ulaşıp mutlu olduğunda onlar da mutlu olacaklar senin için. O üzülmesin, o karşı çıkmasın, onunla kavga etmeyelim diyerek yaşanmaz ki.. Üstelik daha hayatın başındayız. Kesinlikle karamsar olma, okulun bile bitmemiş senin henüz. Ben 1 sene önce mezun oldum..
 

İyi ki gelmişsin :)

Yorum yazan tüm hanımlara da teşekkür ediyorum .
Ama özellikle son paragrafta da demişsin ya ; kimse üzülmesin kırılmasın diye uğraştıkça ben yıpranıyorum . Mutsuzum Hanmadi . Ne istediğim, hayal ettiğim hayat buydu ne de yaşamak istediğim ülke il ilçe buydu . Kendimi okul bitince her şey yoluna girecek diye avutuyorum . Belki elim para tutmaya başlayınca bana saygı duyarlar bilemiyorum .
 
Her aile çocuğunu kendine benzetmeye çalışır, ailen bu açıdan bakınca gayet normal tepkiler veriyor. Sen de kendine göre normal tepkiler veriyorsun, yaşın itibariyle enerjik ve meraklısın, dışarıyı, bilmediğini merak ediyorsun. Ama aileni değiştiremezsin, hayatımızdaki bazı şeyleri olduğu gibi kabul etmeliyiz, çünkü şikayet de etsek dövünsek de değişmeyecek. Özgürlük insanın yarattığı bir kavram, ona yüklediğimiz anlam kadar var ve sadece kafamızda. Özgür olmaya karar verdiğin an karşında kimse duramayacak, şu anda ailen seni engelleyebiliyor çünkü anladığım kadarıyla tam olarak yeterince kararlı değilsin. Sana Maksim Gorki'nin Yılan ve Şahin adlı kısa metnini okumanı öneriyorum, senin için çok şey ifade edeceğini tahmin ediyorum.
 
Bak dışarıdan bakan bir göz olarak mutsuzluktan kurtulup mutlu bir yola girmen için naçizane fikirlerim şöyle; ailenle istediğin hayatı ve yapacaklarını tartışma. Hiiç konusunu açma. Belli ki anlamayacaklar. Huylarına git, huzursuzluk çıkmasın. Söylediklerini kulak ardı et mümkün oldukça. Çok zor ve içindeyken gerçekten onların söylediklerine inanmaya başlıyor bi tarafın belki ama öyle değil bak. Burada hepimiz ailenden farklı düşünüyorsak sen yanlış değilsin. Ben de yaşadığım yerden mutsuzum inan hangimiz bu ülkeden memnunuz bilmiyorum bile. Yalnız değilsin bu konuda da.
Sen yapacağını yap. Yapmayayım da kimse üzülmesin diyerek kendini tüketiyorsun, farkındasın. Hani onları hayatından kesip atma ve güvende olduğunu onlara hissettir ama bildiğini oku. Ama senin en büyük sorunun kendinde yeterince güç bulamaman çünkü yapamayacağına ikna edilmişsin. Ailenin fikrini unutursak, part time bir işte çalışıp harçlık çıkarmak istemez misin?
Jonathan Livingston'un Martı kitabını öneriyorum sana :) Kendi sınırlarını aşmak için içindeki isteği durduramayan ve ondan beklenenin fazlasını içindeki güçte bulan bir martıyı anlatan ince bir kitap. Ve görmeyi okumayı en çok özlediğim üyelerden birisin ♥
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…