Cuma Zayıflama Yarışması 6. Takım

Hafıza kaybına yol açan rejim






Zayıflamak için binlerce rejim yapılıyor ama bir rejim var ki hafıza kaybına yol açıyor.


Zayıflamak için rejim yapılırken karbonhidratlar bakımından zengin besinlerden kısmanın hafıza kaybına yol açabildiği belirlendi.

Daily Mail gazetesinin haberine göre, Boston'daki Tufts Üniversitesinde yapılan bir araştırmada, rejim yaparken karbonhidratlı besinlerden kaçınanlar, yapılan hafıza testlerinde, rejim sırasında bir miktar makarna, ekmek ve patates yemelerine izin verilenlere göre daha kötü durumda çıktı.

Karbonhidratların beyin için çok önemli bir enerji kaynağı olduğunu hatırlatan bilim adamları, Atkins türü rejimlerin yapılmaya başlanmasından sadece bir hafta sonra zihni performansın düştüğünü belirttiler.

Araştırmanın başkanı Holly Taylor, moda olan düşük karbonhidratlı veya karbonhidratsız rejimlerin düşünce ve idrak üzerinde çok güçlü olumsuz etkisi bulunduğunun yapılan bu araştırmayla görüldüğünü söyledi.

Araştırma, 22 ile 55 yaş arasındaki kadınlar arasında yapıldı. Araştırmaya katılanlardan bir kısmı düşük kalori, bir kısmı ise düşük karbonhidrat rejimine girdi.

Bir hafta sonra yapılan hafıza testlerinde, düşük karbonhidrat rejimine girenlerin düşük kalori rejimine girenlerden daha kötü performans gösterdikleri belirlendi.

Düşük karbonhidratlı rejimlerin en ünlüsü, un, şeker, patates gibi karbonhidratlı besinleri yasaklayan, protein ve yağa ise izin veren rejimler
 
Tuğçe BARAN yazısı...
TUĞÇE BARAN IN MONTİGNAC DİYETİYLE İLGİLİ YAZISI
Montigniac'ın "Yedikçe Zayıfla" kitabını Esasında yaptığım çok basit: Beyaz un, beyaz şeker ve de nişastayı hayatımdan TAMAMIYLA çıkardım. Bakın bu "tamamıyla" çok önemli. "Bir yudumdan bir şey çıkmaz" diye bir şey yok. Olay miktara bakmıyor! Olay kimyasal bir şey. Yemekten sonra yediğin bir kaşık sufle senin bütün kimyanı bozuyor, kan şekerin olması gerekenden fazla yükseliyor, pankreas daha fazla ensülin salgılıyor ve vücudun hem doymayı unutuyor hem de bu arada yağ biriktirmeye başlıyor... Dolayısıyla tamamıyla demek "tamamıyla" demek... Anlaştık mı?Ben nasıl beslendim? Sabah kahvaltısında en kepekli ekmekten (ben "Doygun" marka yiyorum. Halk Ekmek'in kepeklisi de iyi bir kepekli ekmek deniyor.) İSTEDİĞİM KADAR kızartıyorum. Üzerine zeytin ezmesi sürüyor, bir avuç doğranmış maydanoz ve bol miktarda domates koyuyorum ve yiyorum. Ekmeğin yanından hiçbir şekilde süt ve süt ürünü ile et ve et ürünü ve de yumurta ve yumurta ürünü (mayonez, krep, kek) YEMİYORUM. Bu çok mühim! Ekmek karbonhidrat, diğerleri protein. Bunlar birbirine karışmayacak. Zeytin sevmeyenler başka bir şey bulsunlar. Arada ÜÇ saat geçtikten sonra (arada bir sürü meyve yiyorum) herhangi bir şeyli salata yiyorum. Peynirli olabilir, tavuklu, etli, balıklı olabilir. Fakaaat salatanın içinde MISIR, HAVUÇ (Pişmiş) PATATES asla olmayacak. Zeytinyağı, limon serbest. Ekmek yok!Yok salata yemek istemiyorsanız gidip karnıyank, etli etsiz türlü, taze fasulye, pirinçsiz ıspanak, pirinçsiz semizotu, tavuklu, etli, balıklı yemekler, mantarlı yemekler -istediğiniz kadar!!!- yiyebilirsiniz. Yeter ki içinde mısır, havuç, bezelye ve patates olmasın. Etli, peynirli şeylerin yanında ekmek, pilav ve makarna yine yok! Pirinçsiz, bezelyesiz, patates ve havuçsuz zeytinyağlı yiyebilirsiniz ama şekersiz pişmesi gerek... Lokantalarda hep şekerli pişiyor.Makarna istiyorsanız işiniz biraz zor. Kepekli makarna olacak. Domates veya sebze soslu kepekli makarna.. Bugüne kadar bir porsiyonu bitirebilmiş değilim çünkü gerçekten çok lezzetsiz. Makarnanın yanında protein yok. (Et, tavuk, balık, süt, yumurta)Ben bu rejime başladıktan sonra her akşam balık yedim. Tuzu kestiğim için (bunu yapmak size kalmış) tuz ihtiyacımı balıkla gideriyorum herhalde, deli gibi balık istiyor canım. Izgara olacak. Büyük, küçük fark etmiyor. Yanında ekmek elbette ki yok... Her öğünde -kahvaltı dahil!!!- salata yenecek. Bu önemli çünkü vücudun lif alması gerekiyor...Ve bütün bunları istediğim kadar yedim haberiniz olsun.çiğ havuç da serbest. Ancak pişmiş havuç yasak. Arada ne fark var diyeceksiniz değil mi şimdi.. Nişastalar pişince değişime uğruyor. Çiğ havuçtaki nişasta kan şekerini yükseltmezken pişmiş havuçtaki nişasta kan şekerini yükseltiyor. Bu arada dün kepekli makarna serbest dedim ya... Onu da az pişirmeniz gerekiyor. Makarnayı ne kadar çok pişirirsen o kadar kan şekerini yükseltir hale geliyor. Bu arada kuru fasulye, nohut, mercimek de serbest. (Bakla değil! Dolayısıyla fava yasak. Mezecilere duyurulur!) Siz ne olur ne olmaz yanında kepekli de olsa ekmek, makarna ve pilav yemeyin... (Mercimek çorbası tabii ki unla terbiye edilmeyecek!)Köfte ne yazık ki yasak çünkü bildiğiniz üzre köfte harcında ekmek var.. Rejimin en güzel tarafı şu. Böyle bol miktarda lifli şeyler yediğiniz için.. Çok affedersiniz... Bol bol "çıkıyorsunuz".. Bilhassa kronik kabızlık çeken kadınlar için çok ideal bir rejim. Yağı, yani zeytinyağını da kesmediğin için diğer kalori rejimlerindeki gibi tıkanıp kalmıyorsun.Diğer en şahane tarafı, ideal kilona düştükten sonra günde iki kadeh kırmızı şaraba müsaade etmesi. Söyler misiniz bana şaraba ve karnıyarıka müsaade eden başka bir rejim var mı?Daha da şahane tarafı, antep fıstığı, yer fıstığı, ceviz ve bademe izin vermesi. Hatta kuru kayısı ve kuru incir bile yiyebiliyorsunuz. (Abartmayın tabii!) Kuru üzüm yok ama.. Üzümün kendisi de yok.Üzüm demişken.. (Alfa'cılar kesecek beni!) Karpuz da yasak! Yani bütün yaz karpuz, peynir yiyerek zayıflayacağınızı sanıyorsanız avucunuzu yalarsınız.. Karpuz ve üzüm kan şekerini yükseltiyor...(". Kan şekerini düşük tutacaksın.. Kan şekerini düşük tutmak için kan şeker göstergesi düşük yiyecekler yiyeceksin.. Beyaz un, şeker ve nişasta tümüyle yasak... Temel ilkelere tümüyle aykırı saçma soruların yanında bir de incelikli sorular da olmuyor değil. Bir tanesi mesela humusu sordu. Nohut serbest evet ama humus da serbest mi? Ne var içinde? Nohut ve tahin. Tahin neyden yapılır? Susamdan.. Hadi bakalım. Kitapta susamla ilgili bir şey yazmıyor...Bu rejimi daha önceden yapmış ve yirmi (20) kilo vermiş bir arkadaşım -o da benim gurum, ben de onu her öğün bunaltıyorum...- kahvaltıda tahinve dut pekmezi yemiş haftada bir iki kere... Ve zayıflamaya devam etmiş. Fakat tabii bu tahin konusunda pek de bilimsel bir kanıt sayılmaz değil mi?Bu durumda tek kural geçerli oluyor. Emin olmadığın şeyleri yemeyeceksin! Ben tahinin kan şekeri değerini öğrenmeden humus yemeyeceğim mesela. Ama nohutu tabak tabak götürüyorum... Şekersiz, havuçsuz ve patatessiz barbunya ve kuru fasulyeyi de.. (Yatılı çocuk alışkanlığı... Hey gidi günler hey!) Tuğçe Baran
 
Son düzenleme:
"Çalışan İnsanın Diyeti"


Çalışan insanlara yönelik hazırlanmış olan bu diyet, toplam 1280 kalori içeriyor. Diyete başlamadan önce, sabah aç karına giyinmeden tartılın. Bir mezura yardımıyla belirlediğiniz vücut ölçülerinizi bir yere kaydedin. Ayrıca, diyete başlamadan önce bir diyet uzmanına veya doktorunuza danışmayı da ihmal etmeyin. Çalışan insan diyetini aynen uygularsanız, bir ayda yaklaşık olarak 4,6 kilo verebilirsiniz.



1. Gün

Sabah Şekersiz çay
30 gram beyaz peynir
25 gram kepek ekmeği
domates ve salata
Kuşluk (Saat 10'da) 100 gram meyve (muz hariç)
Öğlen 2 yumurtayla hazırlanmış menemen
25 gram light ekmek ve salata
İkindi (Saat 16'da) 100 gram meyve
Akşam 200 gram tavuk ızgara
1 tabak yağsız salata




2. Gün

Sabah Şekersiz limonlu çay
1 ince dilim salam
25 gram ekmek
domates ve salatalık
Kuşluk (Saat 10'da) 100 gram meyve
Öğlen Yarım porsiyon yağsız döner
1 bardak ayran ve salata
İkindi (Saat 16'da) 100 gram meyve
Akşam 200 gram bonfile
az yağlı salata




3. Gün

Sabah Şekersiz limonlu ıhlamur
1 adet yağsız tost ve salata
Kuşluk (Saat 10'da) 100 gram meyve (muz hariç)
Öğlen 3 adet sosis ızgara
½ haşlanmış patates ve salata
İkindi (Saat 16'da) 100 gram meyve
Akşam Balık (hazırlanışı serbest)
2 parça kibrit kutusu büyüklüğünde helva
salata




4. Gün

Sabah 250 gram light süt
100 gram meyve
1 dilim ekmek
Kuşluk (Saat 10'da) ¼ simit
Öğlen 150 gram ızgara köfte
1 porsiyon patlıcan salata
25 gram light ekmek ve salata
İkindi (Saat 16'da) 100 gram meyve
Akşam Meyve salatası, serbest




5. Gün

Sabah Şekersiz çay
25 gram kepek ekmeği
30 gram kaşar peyniri
1 domates ve salatalık
Kuşluk (Saat 10'da) 100 gram meyve (muz hariç)
Öğlen ½ pizza
1 bardak ayran ve salata
İkindi (Saat 16'da) 1 bardak meyve suyu
4 adet diyet bisküvi
Akşam 4 kalem pirzola
1 zeytinyağlı enginar
1 dilim light ekmek ve salata




6. Gün

Sabah 1 bardak meyve suyu
1 adet poğaça
6 tane zeytin
Kuşluk (Saat 10'da) 400 gram light yoğurt
25 gram kepek ekmeği
200 gram havuç haşlama
Öğlen 2 yumurtayla hazırlanmış menemen
25 gram light ekmek ve salata
İkindi (Saat 16'da) 100 gram meyve
Akşam Karışık ızgara, serbest
Az yağlı salata




7. Gün

Sabah Şekersiz çay
2 adet sosis ızgara
1 dilim kepek ekmeği
domates ve salata
Kuşluk (Saat 10'da) 100 gram meyve (muz hariç)
Öğlen 1 porsiyon ton balıklı sandviç
1 bardak ayran
İkindi (Saat 16'da) ½ mısır
Akşam 180 gram salçalı biftek
100 gram haşlanmış patates ve mantar
1 porsiyon az yağlı salata


Diyete istediğiniz kadar süzülmüş yağsız çorba ve yeşil yapraklı sebze ilave edebilirsiniz. Zamandan tasarruf etmek için, hazır dondurulmuş sebzelerden faydalanabilirsiniz
 


63 kilo verdi, yeniden doğdu


ANKARA'da oturan 28 yaşındaki Nursel Tekin, doktorların verdiği diyet programı ve ilaçlara rağmen kilo vermek yerine kilo almaya devam etti. Son olarak 130 kiloya çıkan Tekin, doktorlara kızarak kendi diyet programını uygulayarak 6 ay içerisinde 63 kilo vererek 67 kiloya indi.

Çankaya İlçesi Seyranbağları'nda oturan 9 yaşındaki bir kız çocuk annesi ev hanımı Nursel Tekin, hamilelik döneminde kilo almaya başladı. Eşinin de askere gitmesiyle strese giren Tekin, hızla kilo almaya devam etti ve 70 kilodan 130 kiloya çıktı. Fazla kiloları nedeniyle hayata küsen ve toplum içine çıkmaya utanan Tekin, tedavi olmaya karar verdi.

DOKTORLAR İŞE YARAMADI

Birçok diyetisyen ve doktora başvurduğunu kaydeden Tekin, "Ancak doktorların bana verdiği diyet programı ve ilaçlar işe yaramadı ve kilo almaya devam ettim. Artık kilolarımdan dolayı nefes alamaz durama geldim ve sağlığım tümüyle bozulmaya başladı. Doktorlar obezite teşhisi koydular ve böyle kilo almaya devam ettiğim taktirde öleceğimi söylediler. Ancak verdikleri ilaçlar işe yaramıyordu" dedi.

KENDİ PROGRAMIMI UYGULADIM

Birçok doktora gitmesine rağmen kilolarına çare bulunmamasına kızdığını ve kendi diyet programını uygulamaya koyduğunu kaydeden Tekin şunları söyledi:

"Öncelikle yiyeceklerime dikkat ettim. Yağlı şeylerden uzak durdum. Ancak hiçbir zaman aç kalmadım. İstediğim her şeyi yiyordum ama belli ölçülerde. Sabahları beyaz peynir, domates, salatalık, öğlen bazen tavuk, et, sebze gibi yiyecekleri tüketiyordum. Akşamları da erken saatlerde yine istediğim yemekten yiyordum. Tek dikkat ettiğim şey yağ oranını düşük olmasıydı. Bunun yanında her gün bir saat tempolu yürüyüş yaptım. Özellikle yürüyüşün çok faydası oldu."

DOKTORLAR GÖZLERİNE İNANAMADI

Uyguladığı program sayesinde 6 ay gibi bir sürede 63 kilo verdiği ve 130 kilodan 67 kiloya düştüğünü kaydeden Tekin, "Düşünün bana uyan elbise bedeni yoktu. Özel diktiriyordum. Ancak şuan 36-38 beden giyiyorum. Bu halimle doktorlara gittiğimde gözlerine inanamadılar ve kısa sürede sağlığımdan hiçbir şey kaybetmeden nasıl bu kadar kilo verdiğimi sordular. Ancak şuan çok sağlıklıyım ve 63 kilo vermeme rağmen vücudumun bazı bölgeleri dışında hiçbir deformasyon olmadı" diye konuştu.

HAYATA KÜSMESİNLER

Şuan kilolarıyla başı dertte olan kişilere de seslenen Tekin, "Hayata küsmesinler, sağda solda söylenen diyet programları, ilaçlara kanmasınlar. Her şey iradeyle oluyor. Kendi iradelerini ortaya koysunlar ve azmetsinler. Eğer sağlam bir irade ortaya koyarlarsa çok rahat kilolarından kurtulabilirler" dedi.
 
-Montignac Diyeti;
Bu diyetin özelligi ayni ögün içerisinde protein ve karbonhidratin yer almamasidir. Ayristima diyeti ile ayni özelliklere sahiptir. Dogal olarak bulunan her besinin içeriginde kendine özel oranlarda protein, karbonhidrat, yag, vitamin ve mineraller bulunmaktadir. Her besinin özeligine göre bu degerler farklilik göstermektedir. Dolayisiyla bu diyeti uygulayabilmek tamamen ütopik olmaktadir. Çünkü besin ögelerinin yiyeceklerden ayristirilmasi normal satlarda mümkün degildir. Zaten böyle bir beslenme programi, insan vücuduna da uygun degildir. Çünkü gün içerisinde nasil ki tüm besin ögelerini almamiz gerekiyorsa, bir ögün içerisinde de mümkün oldugunca çesitliligi saglamamiz gerekmektedir. Bu tarz ayristirma diyetleri kas ve kemik kütlesinden kayiplarin yasandigi, sagliksiz kilo kayiplarina neden olmaktadir. Ancak montignac diyetinin glisemik indexi düsük besinleri öneriyor olmasi, saglikli beslenme ilkeleri açisindan uygundur.



BU BİR DİYETİSYENİN YORUMUDUR ALINTI....
 
Tuğçe BARAN yazısı...
TUĞÇE BARAN IN MONTİGNAC DİYETİYLE İLGİLİ YAZISI
Montigniac'ın "Yedikçe Zayıfla" kitabını Esasında yaptığım çok basit: Beyaz un, beyaz şeker ve de nişastayı hayatımdan TAMAMIYLA çıkardım. Bakın bu "tamamıyla" çok önemli. "Bir yudumdan bir şey çıkmaz" diye bir şey yok. Olay miktara bakmıyor! Olay kimyasal bir şey. Yemekten sonra yediğin bir kaşık sufle senin bütün kimyanı bozuyor, kan şekerin olması gerekenden fazla yükseliyor, pankreas daha fazla ensülin salgılıyor ve vücudun hem doymayı unutuyor hem de bu arada yağ biriktirmeye başlıyor... Dolayısıyla tamamıyla demek "tamamıyla" demek... Anlaştık mı?Ben nasıl beslendim? Sabah kahvaltısında en kepekli ekmekten (ben "Doygun" marka yiyorum. Halk Ekmek'in kepeklisi de iyi bir kepekli ekmek deniyor.) İSTEDİĞİM KADAR kızartıyorum. Üzerine zeytin ezmesi sürüyor, bir avuç doğranmış maydanoz ve bol miktarda domates koyuyorum ve yiyorum. Ekmeğin yanından hiçbir şekilde süt ve süt ürünü ile et ve et ürünü ve de yumurta ve yumurta ürünü (mayonez, krep, kek) YEMİYORUM. Bu çok mühim! Ekmek karbonhidrat, diğerleri protein. Bunlar birbirine karışmayacak. Zeytin sevmeyenler başka bir şey bulsunlar. Arada ÜÇ saat geçtikten sonra (arada bir sürü meyve yiyorum) herhangi bir şeyli salata yiyorum. Peynirli olabilir, tavuklu, etli, balıklı olabilir. Fakaaat salatanın içinde MISIR, HAVUÇ (Pişmiş) PATATES asla olmayacak. Zeytinyağı, limon serbest. Ekmek yok!Yok salata yemek istemiyorsanız gidip karnıyank, etli etsiz türlü, taze fasulye, pirinçsiz ıspanak, pirinçsiz semizotu, tavuklu, etli, balıklı yemekler, mantarlı yemekler -istediğiniz kadar!!!- yiyebilirsiniz. Yeter ki içinde mısır, havuç, bezelye ve patates olmasın. Etli, peynirli şeylerin yanında ekmek, pilav ve makarna yine yok! Pirinçsiz, bezelyesiz, patates ve havuçsuz zeytinyağlı yiyebilirsiniz ama şekersiz pişmesi gerek... Lokantalarda hep şekerli pişiyor.Makarna istiyorsanız işiniz biraz zor. Kepekli makarna olacak. Domates veya sebze soslu kepekli makarna.. Bugüne kadar bir porsiyonu bitirebilmiş değilim çünkü gerçekten çok lezzetsiz. Makarnanın yanında protein yok. (Et, tavuk, balık, süt, yumurta)Ben bu rejime başladıktan sonra her akşam balık yedim. Tuzu kestiğim için (bunu yapmak size kalmış) tuz ihtiyacımı balıkla gideriyorum herhalde, deli gibi balık istiyor canım. Izgara olacak. Büyük, küçük fark etmiyor. Yanında ekmek elbette ki yok... Her öğünde -kahvaltı dahil!!!- salata yenecek. Bu önemli çünkü vücudun lif alması gerekiyor...Ve bütün bunları istediğim kadar yedim haberiniz olsun.çiğ havuç da serbest. Ancak pişmiş havuç yasak. Arada ne fark var diyeceksiniz değil mi şimdi.. Nişastalar pişince değişime uğruyor. Çiğ havuçtaki nişasta kan şekerini yükseltmezken pişmiş havuçtaki nişasta kan şekerini yükseltiyor. Bu arada dün kepekli makarna serbest dedim ya... Onu da az pişirmeniz gerekiyor. Makarnayı ne kadar çok pişirirsen o kadar kan şekerini yükseltir hale geliyor. Bu arada kuru fasulye, nohut, mercimek de serbest. (Bakla değil! Dolayısıyla fava yasak. Mezecilere duyurulur!) Siz ne olur ne olmaz yanında kepekli de olsa ekmek, makarna ve pilav yemeyin... (Mercimek çorbası tabii ki unla terbiye edilmeyecek!)Köfte ne yazık ki yasak çünkü bildiğiniz üzre köfte harcında ekmek var.. Rejimin en güzel tarafı şu. Böyle bol miktarda lifli şeyler yediğiniz için.. Çok affedersiniz... Bol bol "çıkıyorsunuz".. Bilhassa kronik kabızlık çeken kadınlar için çok ideal bir rejim. Yağı, yani zeytinyağını da kesmediğin için diğer kalori rejimlerindeki gibi tıkanıp kalmıyorsun.Diğer en şahane tarafı, ideal kilona düştükten sonra günde iki kadeh kırmızı şaraba müsaade etmesi. Söyler misiniz bana şaraba ve karnıyarıka müsaade eden başka bir rejim var mı?Daha da şahane tarafı, antep fıstığı, yer fıstığı, ceviz ve bademe izin vermesi. Hatta kuru kayısı ve kuru incir bile yiyebiliyorsunuz. (Abartmayın tabii!) Kuru üzüm yok ama.. Üzümün kendisi de yok.Üzüm demişken.. (Alfa'cılar kesecek beni!) Karpuz da yasak! Yani bütün yaz karpuz, peynir yiyerek zayıflayacağınızı sanıyorsanız avucunuzu yalarsınız.. Karpuz ve üzüm kan şekerini yükseltiyor...(". Kan şekerini düşük tutacaksın.. Kan şekerini düşük tutmak için kan şeker göstergesi düşük yiyecekler yiyeceksin.. Beyaz un, şeker ve nişasta tümüyle yasak... Temel ilkelere tümüyle aykırı saçma soruların yanında bir de incelikli sorular da olmuyor değil. Bir tanesi mesela humusu sordu. Nohut serbest evet ama humus da serbest mi? Ne var içinde? Nohut ve tahin. Tahin neyden yapılır? Susamdan.. Hadi bakalım. Kitapta susamla ilgili bir şey yazmıyor...Bu rejimi daha önceden yapmış ve yirmi (20) kilo vermiş bir arkadaşım -o da benim gurum, ben de onu her öğün bunaltıyorum...- kahvaltıda tahinve dut pekmezi yemiş haftada bir iki kere... Ve zayıflamaya devam etmiş. Fakat tabii bu tahin konusunda pek de bilimsel bir kanıt sayılmaz değil mi?Bu durumda tek kural geçerli oluyor. Emin olmadığın şeyleri yemeyeceksin! Ben tahinin kan şekeri değerini öğrenmeden humus yemeyeceğim mesela. Ama nohutu tabak tabak götürüyorum... Şekersiz, havuçsuz ve patatessiz barbunya ve kuru fasulyeyi de.. (Yatılı çocuk alışkanlığı... Hey gidi günler hey!) Tuğçe Baran

ALINTIDIR
 
İşte Japonların kilo almadan yıllarca genç kalmalarının sırları..

Gözlerinizle yiyin
Japonların yemek sırrı yavaş ve ufak parçalarla küçük porsiyonlarda yemek.. Yemeğinizi yavaş yerseniz beyninizde tokluk hissi oluşacak ve az yiyeceksiniz. Kaloriyi azaltmak acı vermez. Ekstra bir yiyecek yemeksizin, çikolata, cips, bisküvilerin yerine meyve, sebze ve çorbaları tercih edebilirsiniz.

Küçük porsiyonlar
Porsiyon güçtür. Japonlar yemeklerini küçük tabaklarda ve kaselerde alırlar. Akşam yemeklerinde herşey azar azar tadılır. Ufak porsiyonlar belki de sağlıklı yaşamalarının ve zayıf kalmalarının en önemli yoludur. Araştırmalara göre ise, büyük servislerde sunulan yemekler bitirilmeye çalışıldığınmdan kilo almaya neden oluyor. Büyük tabaklarda servis edildiğinde kişi % 45 daha fazla yiyebiliyor. Bu hem iyi hem de kötü haber! Düşünmeden yenildiği için kötü, yiyeceklerin değerini değiştirmeye yardımcı olduğu için iyi haber. Daha az yemeye alışılabilir öyl değil mi?

Temel besin kaynağı pirinç
Japon diyetinde pirincin büyük yeri var. Bir kişi günde 6 kereden fazla pirinç yiyebilir. Kahvaltı dahil hemen hemen her öğünde küçük bir kasede pirinç servis edilir. Yağ oranı düşük, kompleks karbonhidrata sahip pirinç birkaç kalorinin yükselmesine neden olabilir. Hamur işi ve bisküvileri göbeklenmeye neden olabileceği için azaltmanız gerekir. Kalbe yararlı yağlar içeren pirinç, Japonya'da sadece haşlanarak yenir, yağ eklenmez.

Sebzeler lezzetlidir
Japon kadınları haşlanmış, karışık sebzeleri yemeye bayılırlar. Kırmızı biber, kabak, taze fasulye, patlıcan, soğan, domates, yeşil biber, salata, havuç, ıspanak, pancar, şalgam, patates, mantar, deniz sebzeleri, patates gibi sebzeler beslenme alışkanlıklarında önemli yer tutar. Bir öğünde en az 4-5 farklı sebze yemeği servis edilir. Hiç kimse sabah kahvaltısında salata yemenin veya çorba içmenin garip olduğunu düşünmez.

Ana yiyecek balık
Özellikle somon, tuna, sardalya, uskumru ve ringa balığı gibi yağlı balıklar, kalbe yararlı omega-3 kaynağıdır. Japonlar dünyanın % 2'sini oluşturmalarına rağmen dünya balığının % 10'unu tüketirler. Dolayısıyla Japonlar daha az kırmızı et tüketirler ve kırmızı etin neden olabileceği hastalık risklerinden korunurlar.

Soya yararlıdır
Soya yetiştirilmeye ve tüketilmeye başladığından beri, kırmızı et kadar yararlı olduğu ancak daha az yağ içeridiği biliniyor. Bu nedenle Japon yemeklerinde daha çok soya yağı kullanılır. Bunun yanı sıra soya, mayalanmış çorba olarak da tüketilir.

Sağlıklı tatlılar
Japon tatlıları mevsim meyvelerinin karışımıdır. Dondurma ve kek gibi tatlı türlerini daha çok seven Japonlar, tatlıdan sonra bir fincan Japon yeşil çayı içmeyi ihmal etmez. Sadece birkaç düzenleme ile Japon diyetinizi uygulayabilir ve daha sağlıklı yaşayabilirsiniz. Öncelikle her yerde olan beyaz yerine, kahverengi pirinç tüketin. Sushi'yi tercih ederken 2-3 damla soya sosu ilave etmeniz yeterli olacaktır.
 
bak vivam laram gelse gine böyle diyecek ......monti diyetinden ...







Aeben tatlım bu konuda bilmişlik yapmak istemiyorum ama bazı arkadaşlar ya kitabı okumamış yada internette geçen bazı yanlışlar var montıgnac diyeti diye isimliyolar ama yanlış.Mesela bi çok kişi şu karbonhidrat ve proteini ayıran diyet sanıyor bunu.Hiç ama hiç alakası yok ve son derece snek adamı ne yiycem diye germeden tıka basada doyurarak uygulanan bir diyet bu.Ekmek serbest her öğünde ama kesinlikle tam ekmek.Marka vericem ama bu ekmek genelde büyük marketlerde satılıyor ve benim bulduğum tek marka karmez.Bu ekmeği bilirsin belki tost ekmeği gibi kare biraz daha geniş ve çok yoğun sert tahıllıı ekmek.Ben şu anda bunun yerine tam çavdar
kullanıyorum.MeyveMeyve her vakit yenir.Ama sabah kalkınca güne meyve ile başla deniyor ve yemekten önce 20 dk arası olsun sonrasındada 2 saat bu net onun dışında gün içinde ye istediğin zaman.Yanındada bi şey ye denmiyor.Etette akşam da yiyebilirsin ama mümkünse öğlen ye hazmı zor olduğundan akşam öğütmek için zaman kısıtlı o bakımdan.
Başka püf noktalarınada değineyim:
1) Ette yesen yanına bi sebze yada salata katıyosun
2) Her öğün bir süt ürünü kullanıyosun
3)En ama en önemlisi glisemik endeksi yüksek olan yiyecekleri hiç yemiyosun ve bunlar sanıldığı kadar çokta değil aslında onlarsızda olunuyor
Ne bunlar en çok kullanılanlar pirinç,mısır,beyaz un,patates,muz,pişmiş havuç
Bazı yiyecekler pişince içeriğindeki şeker yükseliyor havuçta böyle bişey.Yazın yasaklılar daha fazla üzüm incir karpuz kavun falan...Diyetin ilkesi şu :İnsülin seviyesini yükseltmemek.İnsülüin yükselince çabuk acıkılıyor acıkan vücutta panikle depo etmeye başlıyor.6 öğün prensibininde temeli bu fark şu 6 öğünde öğün olsun diye yediğimiz bazı şeyler aslında insülini azdırabiliyor onlarda çıkınca valla ister inan ister inanma başlayınca 10 gün sonra 2 günde 500 gr tıkır tıkır gidiyo ve en güzel yanıda vücut dinçleşiyor .......Böyle bişey tatlım.Ama al kitabını oku lütfen inan tam manası ile bilerek yaptığında hem çok motive oluyosun hemde kalıcı bilgiler alıyosun.
Yapacak olursan yardımcı olmaya çalışırım canım


bak mesela lara her ögün ekmek yiyyor bu diyetin 2. bölümünde . 1. bölümünde sedece kavaltıda ....

her ögün süt ürüne diyor . kavaltıda peynır yiyyor . yene bilir ama 0 yaglı onuda bulmak imkansız . laranında buna dıkkat ettigini hiç sanmıyorum ...
o yanliş mesala . ekmegin yanında 1. aşamda yok ...2. aşamada olabilir ...

ama o 2. aşamayı yapsada tıkır tıkır veriyor ..ben 1 aşamayı yapıyorum . ama malesef 10 günü dolduramadım . eger sabredip uzun muddet bozmadan yapabilsem eminim bende sonuç alıcam .
benı yıldıram 2 kere deneyıpte tom sonuç alacagım sıra terslik olması ve benım yılmam .. ve sabırsızlanmam ....
 
Son düzenleme:



53 kiloya inmişşşşş


29 yaşındaki Josie Raper, tam 108 kiloydu. Bunun nedenini de fast- food alışkanlığına bağlıyor Raper. Sonra bir gün eşi ve kızıyla Hawai tatiline gittiğinde bacaklarının kalınlığına, yüzünün ve vücudunun iriliğine kendisi de inanamamış. Fast food yemeği bırakmış, yeni bir hayat tarzı geliştirmiş ve sonuç....
 

Arya Farzin, tam 165 kiloydu. Bunun nedeninin de yanlış yemek yeme alışkanlıkları olduğunu söylüyor. Daha sonra amcasının önerdiği bir beslenme sistemi sayesinde fazla kilolarından kurtuldu. Sonuç...


73 kilo
 
Her pazartesi başladığınız diyetlerin bir türlü sonu gelmiyorsa ya da yılın yarısını aç gezdiğiniz halde etrafta dolaşan incecik kadınlara kıskanç gözlerle bakmaya devam ediyorsanız bu işin içinde sadece yanlışlık değil aynı zamanda diyetinizi sabote edici etkenler var demektir.
Hayatınızın yarısı çikolatalara imrenerek bakmakla mı geçti ya da her tatlı yediğiniz bir gün için üç gün pişmanlık duyduğunuz halde yine de değil bir kilo bir gram bile vermiyorsanız bu duruma bir son vermenin vakti geldi demektir. Diyetlerinizin işe yaramadığını düşünerek beslenme düzeninizi değiştirmeden önce derinlemesine bir araştırma yapmalı yanlışın nerede olduğunu öğrenmelisiniz.
Diyetinizi Sabote Edecek 15 Neden
1. Hızlı yemek
Hızlı yemek yemek kilo almanıza neden olur bu nedenle yavaş yemelisiniz. Yiyecekleri uzun süre çiğnedikten sonra yutmak, beynin vücuda giren besinleri kaydetmesine zaman tanımak anlamına geliyor. Bu şekilde tat alma duyusu da tatmin oluyor. Böylece doyduğunuzu anlamanızla, yemeye son vermeniz arasındaki zaman kısalıyor.
2. Teknoloji
Diyetlerinizin bir işe yaramamasının en büyük etkenlerinden biri hareketsiz yaşamdır. Eskiden bir arkadaşınızla görüşmek için belki de 10 ya da 15 dakika yürürken şimdi sadece mailleşerek görüşmüş kadar oluyor ya da internet üzerinden sohbet edebiliyorsunuz. Böyle olunca da hareket yerine oturmayı seçiyorsunuz.
3. Tatlandırıcılar
Kilo almamak için sürekli şeker yerine tatlandırıcı kullanıyor olabilirsiniz. Fakat yapılan araştırmalar yapay tatlandırıcıların alınan doğal kalori alımı konusunda vücudu kandırdığını ve bu nedenle de daha fazla şeker kullanma isteğini ortaya çıkardığını gösteriyor.
4. Sebzeler
Sebzelerinizi ve salata malzemelerinizi iyi yıkadığınızdan emin olmalı ve organik olarak yetiştirilmiş olanları seçmelisiniz. Hormonlu sebze ve meyvelerden uzak durmalısınız.
5. Yağ oranı düşük yiyecekler
Yağ oranı yüksek ve düşük yiyecekler arasında aslında sanıldığı kadar çok fark yoktur. Yoğurt, süt ya da peynirde bu oran önemliyken yağ oranı düşük bir kek yemekle yağ oranı yüksek olanı yemek arasında hiçbir fark yoktur.
6. Stres
Beyin, vücutta enerjinin azaldığını fark eder etmez açlık hissetmemize yol açan kimyasal maddeler salgılar. Bu kimyasal maddeleri salgılayan kısmı, aynı zamanda duyguları da kontrol eder ve sıkıldığımız veya kendimizi kötü hissettiğimizde hemen buzdolabına koşmamızın başlıca sebebi de budur.
7. Öğün atlamak
Her yemek yediğinizde metabolik hızınız iki saat içinde yüzde 20 - 30 artar fakat öğünleri atlarsanız metabolizmanız yavaşlar. Özellikle de kahvaltı yapmamak en büyük problemdir ve gece boyunca yüzde 5 yavaşlayan metabolik hızınız bir daha yemek yiyene kadar aynı hızda kalır.
8. Meyve suları
Früktoz seviyesi yüksek olan meyve suları iştahınızı açar. Bu nedenle taze meyve suyu içmek ya da meyve yemek çok daha yararlıdır.
9. Toksinler
Karaciğer vücudun yağ yakan organıdır ve eğer alkol gibi toksinlerle doluysa yakma işlemi için daha yoğun çalışarak çok enerji harcar ve yorulur. Bu nedenle içki içerken yağ ya da şekeri çok fazla tüketmemeye dikkat etmelisiniz.
10. Salata
Diyet yaptığınız için salata yemeyi tercih edebilirsiniz fakat salatayı dışarıda yiyecekseniz soslu bir salata yememelisiniz. Çünkü özel soslarla yapılan bu salataların kalori bakımında bir hamburgerden çok da farkı yoktur.
11. Doğumgününüz
Kış mevsiminde doğduysanız baştan kaybetmiş olma ihtimaliniz yüksek çünkü yapılan araştırmalar kış bebeklerinin obeziteye daha yatkın olduklarını gösteriyor. Bunun sebebi ise daha yavaş çalışan bir metabolizmaya sahip olmaları.
12. Doğum kontrol
Kadınların en büyük sorunlarından biri de doğum kontrol yöntemleri nedeniyle alınan kilolardır. Özellikle doğum kontrol hapları bazı kadınlarda iştah açarlar.
13. Uyku düzeni
Yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla daha fazla kilo alırlar. Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar. Bunun için her gün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz.
14. Evlilik
Yeni evli çiftler hep evlendikten sonra kilo aldıklarından şikâyet ederler. Bunun nedeni ise birlikte bir yaşam paylaşma sonucu herşeyi aynı anda yapma isteğidir. Fakat sözkonusu yemek olunca bu yanlıştır eşinizle aynı miktarda ya da aynı şeyleri yemeden de mutlu bir evliliğe sahip olabilirsiniz.
15. Tiroid sorunu
Sürekli yorgun hissediyorsanız, kilo almaya başladıysanız ve sürekli üşüyorsanız tiroidiniz tembelleşmiş olabilir. Bu da metabolizmanızın daha yavaş çalışmasına neden olur. Bunun için bir uzmana başvurun ve balık, fındık gibi yararlı besinler almaya dikkat etmelisiniz.


alıntıdır ....
__________________
 
refcim sen baz istasyonları ile ilgili şüpheni ve tedirginliğini söylemiştin ya bugün bu haberi görünce sana uygun olduğunu düşündüm sana söylediklerimi hatırlıyorsundur bak bunları doğrular nitelikte bir haber


Herkes baz istasyonlarından şikayet ederken evimizdeki tehlikenin farkında değiliz...

Neredeyse her evde bulunan elektrikli battaniyelerin bir baz istasyonundan 25 kat daha tehlikeli olduğu ortaya çıktı... Günlük hayatta kullanılan ve elektromanyetik yayan diğer aletler de sağlığı tehdit ediyor...

Baz istasyonlarının tehlikeleri gündemden düşmezken uzmanlar evlerdeki tehditlere de dikkat çekti. Buna göre evlerde gündelik işlerde kullanılan aletlerin çoğu yaydıkları elektromanyetik alan şiddetleri ile baz istasyonlarını solladı. BTK yönetmeliğine göre Türkiye’de baz istasyonları 10 V/m şiddeti ile yayın yapıyor. Buna rağmen Yargıtay son aldığı kararla baz istasyonlarının insan sağlığına zararlı olduğunu, bu nedenle şehir dışlarına taşınması gerektiğini kaydetti.

İKİNCİ SIRADA SU ISITICISI VAR

Uzmanlar ise baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik alan şiddeti ile evlerde kullanılan basit eşyaların şiddetini karşılaştırma yoluna gitti. Bilimsel raporlardan derlenen bilgilere göre özellikle kış aylarında sıklıkla kullanılan elektrikli battaniye 250 V/m şiddet ile baz istasyonunun 25 katı tehlike içeriyor. Tehlike sinyali veren ev cihazlarında elektrikli battaniyeden sonra ikinci sırayı 130 V/m ile su ısıtıcısı alıyor. Müzik seti 90, buzdolabı, ütü 60, ekmek kızartma makinesi ve saç kurutma makinesi de 40 V/m şiddetinde akım yayıyor.

ÖLÜMCÜL HASTALIKLAR

Evde bulunan birçok araç gereç aslında sağlığımızı tehdit ediyor. Uzmanlara göre beynimiz en iletken ortam. Elektrikli eşyaların çoğu sinir sistemiyle ilgili hastalıklara neden oluyor. Alzheimer ve beyin tümörü riskini 2.5 kat artırıyor. Elektromanyetik dalgalar erkeklerde prostat kanserine, kadınlarda ise meme kanserine yol açıyor.

Tüm hücrelerin, içiyle dışı arasında bir potansiyel fark var. Manyetik alan bunların bazılarını değiştiriyor. Bu durumda bazı hücreler etkilenebiliyor ve ters çalışmaya başlıyor. Bu bozukluk aşırı olduğunda lösemiye neden olabiliyor.

ALINTIDIR
 
kızlarr size süper resimler koyuyorummmm alın size motivasyonnn üstteki resimler eski hali alttakiler yeni hali.






















 
yok vivamya bugün yapmadım hala canımda istemiyo uyuyayım dedim ısıgı kapattım olmadı geri kalktım şimdi bi can sıkıntısı geldi sorma kimsede kalmamış pofss
 
Dora'cığım Aeben'ciğim teşekkür ederim tatlılar uğramışsınız bana sitem etmişsiniz?
Noldu biliyo musunuz site tarafından yasaklandım 18 marta kadar kaç ay önce bir mesaj atmışım sanırım özeldendi.Sitenin sorunu varken hani dora buluşabilielim diye sanada atmıştım site yönetimi haklı olarak yanlış anlamış ama bende burda problem vardı giremiyoduk dedim sağ olsunlar kaldırdılar yasağımı o yüzden giremedim aklım sizdeydi .Kusura bakmayın.Tabiki uğrayacağım sizler mezun olana kadar.
Viva, canım sen nasılsın,,Ceylin ,pınarkütahya fatu asi özge hepinizi çok öpüyorum.Umarım diyetiniz iyi gidiyodur.Resim koyucam size hakikaten çok keyifli bişey istediğim kiloda olmak.Kızlar bide ben 7-14 mart arası Ahmet Maranki'nin kozmik vücut temizliğini yapıcam.Bu tarihi öneriyor.Hem vücut temizleniyor.Hemde metabolizma hızlanıyormuş.Atlamayın.Viva canım bi ara sen plastik yavrulamıştın ya napmıştın o zaman sen hatırlıyamadım.Ama buda güzel bişey.Ben kolestrol için yapıcam ama maranki her türlü hastalık yapıcıdan vücudun arındığını ısrarla söylüyor.Belki konuşmuşsunuzdur ama ben diyim yinede telefonumu kurdum 5 mart ve 6 martta uyarıcak alışverişimi yapıp eşimle detoksu yapıcam.Ayrıntılarını eminim bulursunuz nette var zaten illa bizim sitedede vardır.
Öpüyorum hepinizi....Buralardayım tatil ya.......
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…