Sanırım o oluyor, hani böyle kahverengimsi sütlü kahve gibi bir helva olur ya, marketlerde satılır, ben sevmem pek ama arkadaşım hergün yiyor ve bol süt yaptığını söyledi.
Pomayla sağmak benim de sütümü çok artırdı. Zaten ilk bir hafta oğlum yoğunbakımda kaldığı için sütümü sağıp hastaneye götürüyorduk ve o dönem sütüm artsın, oğluma iyi gelsin diye okumadığım şey kalmamıştı, süt kampı diye bir şey okudum bir yabancı sitede, onu uyguladım. O da şöyle oluyor, anne 2 gün eve kapanıyor, bebeğin tüm hizmetini bir başkası yapıyor neredeyse, annenin tek yaptığı 2 saatte bir pompayla, emzirerek vs beynine "sütüm yok süt üretmem gerek" mesajı vermek. Benim annem yanımdaydı ve eşim de çok yardımcı oluyordu her işime. Ben bütün gün dinleniyordum, ılık duş alıp bol bol sıvı tüketip durmadan sütümü sağdım. Şimdi her gün 2 öğün fazladan süt sağıyorum, buzluğa atıyorum. Her emzirmeden sonra mutlaka kalan sütü sağıp boşaltıyorum ki vücut beyne "süt bitti, hadi çabuk süt üretmeliyiz" mesajı iletsin.
Emzirme eğitiminden aklımda kalanları yazayım. Öncelikle sütten gaz geçme diye bir şey yok dedi diyetisyen ve doktor. Ama gaz şundan olurmuş, sindirilmiş sütle sindirilmemiş sütün karışması. Yani bebeğimiz ağlayınca ilk ne yaparız? Panikleyip sussun diye mememizi veririz ve bebeklerimiz de refleks gereği emer, süt mideye iner ve midede bir önceki emilmiş ama tam hazmedilmemiş, sindirilmekte olan sütle karşılaşır. Onun yerine dedi doktor bir beslenme düzeni oluştur, örneğin 2 saatte ya da 3 saatte bir mi emziriyorsun, bebeğinin doyduğundan da eminsen, diyelim ki 45 dakika sonra bebek ağladı, kesin başka bir derdi var, açlık değil yani. Hemen memeyi vermeden önce altını değiştiriyorum ben, kucağımda gezdiriyorum, yüzünü nemli bezle siliyorum, gaz çıkarma hareketi yaptırıyorum, koynuma alıp sakinleştiriyorum vs. Genelde de ya kakasını yapmaya çalışıyor oluyor ya da gazını. Biz 44 günlük olduk, hiç gaz sancımız olmadı. (Çok şükür, ne olur maşallah deyin). Bu süreçte ben gıdamdan hiç kasmadım, nohut da yedim, soğan da ne bileyim, mercimek de balık da, herşeyi yedim.
Emzirirken/sağarken dedi doktor, annenin mutlu olması gerekirmiş. En çok sütü uyku, huzur ve su yaparmış. Valla doktor açıkça söylemişti o zaman, evde canınızı sıkan biri mi var, uzak durun, haber izlemeyin, kendinizi yormayın, mutsuz olmayın vs. Hatta şaka yollu "eşlerinize söyleyin, annelerini evlere postalasın" demişti.
Bir de her emzirme/sağmadan önce duş almak mümkün olmadığı için sıcak havlu ütüleyip/ya da sıcak suya havluyu bastırıp göğüslerin üzerine masaj yapar gibi koymak gerekirmiş. İlk başlarda sütüm azken yapıyordum, şimdi üşeniyorum:))
Yeme konusunda da sütüm çokluğundan ziyade doyuruculuğu önemliymiş. Her gün mutlaka ceviz,fındık ya da badem yiyin demişti. Haftada bir et ve balık, günde bir öğünde mutlaka salata ve iki öğünde çorba tüketilmeliymiş. Günde yarım litre süt bir de. Bir de her gün yumurta, hatta et yenmeyen haftalar fazla yumurta tüketerek protein dengesi sağlanabilirmiş.
İyotlu tuz kullanmak gerekirmiş (özel bir sağlık sorunu yoksa) ve mümkün mertebe tuzdan uzak durmak gerekliymiş (nedenini de açıklamıştı doktor, unuttum ama).
Kahve, sigara ve alkol yasaklar arasındaydı. Margarin de. Hazır gıdalar da. Koruyucu içeren gıdalar da. Çikolata da (ama ben bu son yasağa uyamıyorum, çikolatasız hayat mı geçer yaaa

( )
Çayı mecbur kalırsak açık ve limonlu içmeliymişiz. Tatlı tületmesek daha iyiymiş ama illa tüketeceksek sütlü tatlıları tüketiyoruz (ah ben dayanamayıp löp löp baklavaları götürdüm geçen gün).
Bir de (bunu doktor değil bir arkadaşım söyledi), yeşil çay içmemek gerekirmiş, çünkü yeşil çay yağ yakıcı özelliği olduğu için sütteki yağ oranını azaltırmış.
Evet, aklımda kalanlar bunlar. Ben bunları uygulayarak oğluma bir ayda 1400 gr aldırmışım, 42. gün 1760 gr ve 5 cm büyümemiz vardı. Doktor oğlumun kakasına bakarak sütümün çok besleyici olduğunu söyledi (belki de beni pohpohlamak istedi, bilmiyorum). Ama bildiğim şu, emzirmek sadece anneye bağlı bir durum değil, benim eşim de bu eğitime katıldığı için, huzurun ne kadar önemli olduğunun farkında, beni mutlu ettirmek için elinden geleni yapıyor. Her gece düzenli uykumu alayım diye ben erken yatıyorum, akşam beslenmesi biberonla eşim yaptırıyor, h.sonu geceleri de o kalkıyor. Ben böylece uykumu almış, dinlenmiş ve pijamam sütten ıslnamış halde uyanabiliyorum.