20 yaşında evlilik isteği...

Evliliği sadece sarılıp uyumak, cinsellik zanneden toy kızcağızım benim. İyi git evlen de gör evliliği…

Evleneceğin kişinin seni seveceği, aşık olacağı falan ne malum? Görücü usulü sıkıcı birine verecekler sonra adam bütün gün ev işi yapmanı bekleyecek. Azıcık hizmette kusur etsen hakaret, dayak, aşağılamalar… Sanıyorsun ki her evlenen çok mutlu
 

konuyu Mune ye mesaj atarak kapatabilirsiniz. ilk mesajınız geri gelecek zaten.
ancak gece yarısı açıp 3/5 yorum alıp o yorumlarında hoşunuza gitmemiş olması nedeniyle tabiri caizse hemen kaçmaya çalışmanız bile ne kadar kapalı bir yapınız olduğunuzu belli ediyor.
bence mutlaka destek almalısınız.
 
Hele kocan gece yatakta horlayıp dursun sağa sola kendini atıp seni köşeye kadar itsin uykularının içine etsin olsun görürsün koca sıcaklığını yatakta.. çok bi şey sanıyosunuz bi erkekle yatmayı, bütün gece sarılıp öpüp koklayacak falan sanıyosunuz.. uyku bu uyku valla öyle doyarsın ki dersin ayyy keşke ayrı yatağımız olsa da gerine gerine yatsam. senin hormonlar biraz fazla tavan yapmış 2-3 seneye ancak durulur, ben anormal üzeri gördüm hele 13-14ünden beri böyle olması yani tamam her kadın isteklidir ama evliliğin %10'u yatağa girmek, azgınlık başını döndürdüğünden sadece o kısmın güzelliğine takılıyor olabilirsin ama evlenip düzenin oturana kadar burda az ağlamazsın yine, erkek denen şey ssadece sarılıp sevişilip uyunulacak bi şey değil valla bin bir türlü derdi var. Nasıl bu kadar gözün dönebilmiş anlamadım çok zor durumda görünüyorsun.
 
Okuyamadım durumum yoktu ama evlen senin bizden daha mutlu olmaya hakkın yok.
Şaka bir yana yani sevişmek istiyorsan sevişirsin. Ama beklentin yok yüksek gördüğüm kadarıyla
 
Ben ailenizle olan ilişkinizi merak ettim. Babanızla, annenizle, varsa kardeşlerinizle. Çünkü bence evlilik düşüncenizin önemli bir kısmı libidoya dayanıyor. Ama belki asıl istediğiniz kendinize yeni bir hayat kurmak ve sizin yaşadığınız hayat çerçevesinde bunun tek yolu evlilik. Ben düzenli terapi ile bu evlilik isteğinin altında yatan nedenleri anlayacağınıza inanıyorum. Ve umarım da gidersiniz terapiye çünkü açıkçası 2-3 yıl sonra yanlış bir evlilik yapıp mutsuz olmanızdan korkarım.

Ve kim linçlemiş, kim dalga geçmiş ki diye tüm cevapları okudum ama inanın BDV standartlarında çoğunluk size gayet hassas yaklaşmış.
 
Hayat böyle bir yer. Herkes empati kuramayabilir. Herkes senin sıkıntını kalbinde hissedecek diye bir şey yok. 7 milyar insan 7 farklı karakter, duygu durumu. İnsanlardan bu kadar çok şey beklememek gerektiğini zamanla öğreneceksin. O zaman içinde huzur olacak.Sana iyi gelecek olanları gör, olumsuzluğa takılmak zaman kaybı. Hayat bununla dolu, hepsi ile baş edemezsin. Bakınca gerçekten ne dalga geçilmiş ne de kötü bir şey denmiş. Çok hassassın ve biliyor musun, bu kadarı başa bela.
 
Ben de evliliği isteme sebebinizin cinsellik olduğunu düşünüyorum. Ki bunda anormal bir durum yok.

Upuzun yazmışsınız ama evliliğin gece yatakta birlikte olmak dışındaki kısımlarına ilişkin tek cümleniz yok. Olumsuzluklardan ve zorluklardan bahsetmiyorum bu arada. Akşam eve geldiğimde eşimle güzel bir yemek yapıp yemeyi, seyahat etmeyi, dertleşmeyi, film izlemeyi, hayatı paylaşmayı istiyorum gibi gibi bir düşünceniz yok.

İnanç ve değerlerinize saygı duyuyorum elbette, gidin sevgili edinin diyemem o yüzden. Ama birisini hayatınızda her yönüyle istediğinizden emin olmadan da evlenmeyin derim.
 
Fakat empati karşındakinin yerine koymaktır kendini,
Siz bize yapıyor musunuz empati? Demek ki farklı düşünceler de varmış, bazıları başka hayat görüşüne sahipmiş, benim gibi yetiştirilmemişler diyor musunuz? Kafanızda tek bir düşünce sistemi var ve onun en doğrusu olduğunu iddia eden yolda yürüyorsunuz. Bu yaşta ben böyle iddialı konuşamam davranamam. Okul ve uzun süreli iş hayatım oldu. Çok insan davranışı gözlemledim ama bir noktada mutlaka vardır cahili olduğum konu-konular.

Kendi hayatınız siz bilirsiniz istediğiniz gibi yaşayın.
Hepimiz yanlışız siz doğrusunuz.
Burası anonim bir platform ve kimsenin hayrına veya zararına değil burada verilen tavsiyeler.
 
Sizin yaşadıklarınız normal. Hiç sevgiliniz olmadığı için sevgi açlığı da çekiyorsunuz. Ortlama güzellikte bir kızım diyorsunuz ama güzellikle alakalı değil ne çirkin kızlar gördüm havası ile özgüveni ile erkekleri peşinden koşturan. Ben de ünide falan mezun olur olmaz evlenmek isterdim. Ve baya görüştüğüm insan da oldu ama hiç biri içime sinmedi. Üniden sonra çalışmaya başladım geniş bir kız arkadaş grubum vardı. Hergün dışarı çıkıyordum, geziyordum eğleniyordum. O zamanlar ekonomi bu kadar kötü değildi yılda iki kez yurt dışına çıkıyorduk kızlarla ve çok eğleniyordum. Sonra 27 yaşında evlendim ve iyi ki daha önce evlenmemişim dedim. 27 yaşıma kadar bir çok kişi ile görüştüm ama eşime kadar hiç biri içime sinmedi. Bu görüşmelerin çoğu ile de bir kez buluşuyordum.
Neyse bence gençliğinizin tadını çıkarın arkadaşlarınızla aktiviteler yapın. Zamanı gelince inşallah doğru kişiyi bulacaksınız. Muhafazakarım demişsiniz arkadaşlarınıza beğendiğiniz biri olunca söyleyip görüşme ayarlayabilirsiniz. Ya da yakın çevrenizde birileri ile görüşmeye açığım diye konuşabilirsiniz. En azından birileri ile görüşmeye başlarsanız sevgi hissinizi tatmin edebilirsiniz. Doğru insan karşınıza çıkınca da evlenirsiniz. Ama bence biraz yaşınız büyüyünce iyi ki erken evlenmedim diyeceksinizYani demem o ki şu an yalnız ve bir erkeğin sevgisine muhtaç olabilirsiniz, ama genç olmanın, özgür olamanın tadını çıkarın ve yaşadıklarınızı kafanıza takmayın. Yalnız olan kızlar böyle hissedebilir, geçici olduğunu bilin. Libodunuz için oruç ve vücudunuzu yoracak sporlar yapabilirsiniz. Yorulursanız akşam nasıl uyuduğunuzu bilmezsiniz.
 
Yazdıklarından anlaşıldığı kadarıyla ince düşünceli ve romantiksin aslında. Yani seksi, vahşi yönünden çok duygu paylaşımı yönünden ele alıyorsun. Bu ilişkinde çabucak bağlanmana yol açıyor. Libido yüksekliği bence gayet güzel olay. Ve fakat bu libido yüksekliği romantizme bağlı şekildeyse; karşınızdaki yurdum hanzolarından hasar almak kaçınılmaz. Çünkü genel bakımdan bizim erkeklerimiz düzdür. İnce düşüneyim gibi kaygıları yoktur.
Seksin %80i güncel hayatta şekillenir derler. Bu şu demek oluyor; gün içinde çiftlerin birbirine davranışı, yataklarını şekillendirir.
Sonuç olarak; senin libidonun arşa çıkması tek başına yeterli değil. Evlendiğin adamın libidosu da yüksek olmalı, bir insana nasıl davranacağını bilmeli ve açık görüşlü olmalı.
Gün içinde anam da anam, yemek de yemek ya da arkadaş ortamında horozlanmak için erkeklik sayıklayan gib gibi hanzonun birine düşerseniz (ki bu ülkede elini şöyle savursan 5 tanesine çarpar), o mis gibi libidonun damlası kalmaz. "Bu iğrenç pislikle sevişeceğime ömür boyu sevişmem daha iyi" diyecek hale gelebilirsiniz.
 
Yazdıklarınızı teker teker okudum. Bazen mastürbasyon karşılıklı ilişkiden daha çok zevk verir ilişki yaşayıp ta hayatında hiç orgazm olmamış bir sürü kadın var. Ten uyumu çok önemli birşey doğru insanı bulabilmek.. Evlilik olmadan ilişki yaşamanın zor olduğu bir çevredesin anladığım kadarıyla bu sebeple ten uyumu olmazsa aradığını bulamaz da mutsuz olursan boşanmakta bir o kadar zordur sizin çevrede.. Bence bakış açını değiştirerek öncelikle bir sevgili bulman lazım zaten sınırlarını çizer birlikte olmazsın ama birlikte sarılıp uyumak öpüşmek ön sevişme tarzı şeyleri yaşayabilirsin en azından aradığının bu olup olmadığını bilirsin..
 
Yaşına göre normal hisler ve duygular tavan bu yaşta

Ailen de muhafazakarsa zaten okul bitince bir şekilde evlendirdiler seni.

Birkaç senen daha kalmış yani

Dayan bari o zamana kadar
 
Evlilik, temel motivasyonu cinsellik olamayacak kadar kurumsal bir oluşum. Dünya görüşleri, fikirler, statüler, ekonomik ve kültürel seviyeler, aile yapıları vb. denkliği üzerine kurulu, yetişkinliğe ait bir şey. Ergenliğin doyumsuz dürtüleriyle bu kadar yetişkince bir karar almanızı tavsiye etmem.

Size cinselliği öğütleyecek değilim, inançlı birisiniz. Ama klitoral mastürbasyon yapmaktan dolayı suçlu hissetmeyin. Gençsiniz, libidonuzu bir şeyler üreterek, eğlenerek dönüştürmeye çalışın. Bedeninize yatırım yapın, size güzel hissettirecek şeylere yönelin. Kendinize güveniniz ne kadar güçlü olursa hayatınıza birini çekme olasılığınız o kadar artar. Sarılma, öpme gibi daha basit yakınlıklar da elbette cinselliğin bir parçası. En azından bu ihtiyaçlarınızı gerçekten sevdiğiniz ve güvendiğiniz biriyle kurduğunuz ilişkide giderebilirsiniz.
 
Merhaba,
Sizinle benzer duyguları hissettiğim bir dönemim olmadı ancak benzer şeyler hisseden, yaşayan, benzer şekilde hareket eden arkadaşlarım oldu ve sanırım ben de sizinle benzer bir ortamda yaşadım belli bir yaşa dek. Bu nedenle içinde bulunduğunuz durumu anlayabildiğimi düşünüyorum. Evlenmek istemek, nedeni ne olursa olsun, oldukça insani bir istek ve bunu istemek hakkınız. Ancak bu konuda harekete geçmek ayrı bir mesele. İlk önerim her isteğinizi ciddiye almamanız olacak. Evlenmek isteyebilirim, duygusal yakınlık isteyebilirim, cinsellik isteyebilirim, bunlar çok insani deyip geçmek, ardına bu kadar düşünmemek, cinsel arzularınızın sizi fazla etkilediği dönemlerde kendinizi tatmin etmek daha sağlıklı hareket etmenizi sağlar.
İkinci olarak istediğiniz şeylerin sağladığı özgürlüklere ek olarak sorumluluğunu ve olası olumsuz etkilerini göz önünde bulundurmak gerekli. Evlilik "evlenmem lazım, sevgi görmem lazım, cinsellik lazım" diye yapıldığında asla iyi bir evlilik olmuyor. Herkes evliliğin getirdiği sorumlulukları yazmış, tekrar etmeyeceğim. Ben iyi bir üniversitede okuyan bir öğrencinin 20 yaşında evlenmesinin getirdiklerine değineceğim, en önemli sonuç potansiyelinize yazık etmeniz olacaktır. Evli olduğunuzda iş imkanlarınız daralacaktır, okulunuzu bitirmeniz ve eğitim hayatınız diğer öğrencilerden farklılaşacaktır. Neden? Çünkü iyi bir evlilikte hayata dair kararlarda eşinizi de düşünmeniz gerekir yani birden başka şehirde çalışmaya, başka ülkede doktoraya vs. gidemezsiniz. Eş olmanın sorumluluğu, ev, eşinizin ailesi ile ilişkiniz derken eğitime harcayacağınız enerji başka yerlere harcanır. Sizin meslek sahibi olmak, eğitiminizi mutlaka sürdürmek gibi hedefleriniz yoksa bu dediklerimi es geçebilirsiniz ancak es geçmenizi önermem çünkü dünyanın bin bir türlü hali var ve hayatını başka bir adama (ne kadar iyi biri olsa da) tümüyle teslim etmek iyi bir üniversitede okuyan bir kadın için almaya değer bir risk değil. "Ama şu kişi şöyle yapmış, iyi olmuş"ı falan yok, bu almaya değmez bir risk. Sizi mutlu edecek insan 4 sene sonra evlenseniz de mutlu edecektir.
Peki bu isteklerinizle nasıl baş edebilirsiniz? Bence sosyal hayatınızı genişletin. Ben de inançlı biriyim ancak erkekler ulaşılmaz, uzak durulması gereken, tümüyle haram canlılar olarak düşünüldükçe evliliğe ilişkin baskı altında hissedildiğini ve sağlıksız yaklaşıldığını düşünüyorum. 20 yaş dünya görüşünün yerleşmesi için çok genç bir yaş. Farklı ortamlara girip farklı görüşlerden (açık fikirli) insanlarla (kadın-erkek) vakit geçirmenizi öneririm. Erkeklerden uzak durdukça derdinizin dermanını onlarda sanacaksınız. İnancıma göre erkeklerle yalnız kalmak istemiyorum diyebilirsiniz, çok doğal ancak yalnız kalmanızı söylemiyorum, sevgili yapın demiyorum. Topluluklara katılın, kadın erkek olan ortamlarda bulunun, erkeklerle iletişim kurmaktan kaçınmayın ama size yürüyen herkese de yüz vermeyin, arkadaşlık kurabilin. Böylelikle muhafazakarsam da diğer tarafı da biliyorum ve tercih etmiyorum ama hayat böyle de yaşanabilir, hiçbir şeye (örn. evlilik, bir erkekten sevgi görmek) mecbur değilim, bu kendi tercihim diyebilirsiniz. Erkeklere erkekten önce insan olarak bakıp aynı paydada durmaya, romantik bakmamaya çalışmanızı öneririm. Evlilik kararını evlilik isteğiniz yoğun değilken, karşınızdaki adamla evlenmek size hem mantıklı hem duygular konusunda çekici geldiğinde almalısınız. Evlenmeyi belli bir vakte dek ertelemeye net karar verirseniz kafanız bu kadar karışmaz. Ha ama benim önerim bu kararı aldıktan sonra erkeklerden izole bir hayat yaşamamanız çünkü o zaman durum kafanıza romantikleşir, erkeklerden uzak durmak zor gelir ve kararınızın arkasında duramayabilirsiniz.
Duygusal istekleriniz konusunda kendi kendinizi tatmin edemezseniz evlendikten bir sene sonra eşinizin sevgisi de yeterli gelmez, aynı yere dönersiniz. Kendinize ilgi, şefkat, sevgi göstermeyi öğrenmeye ihtiyacınız olabilir. İçinde bulunduğunuz yaşta hormonların yoğunluğu, duygusal sorunlar ve erkeklerden tümüyle uzakta yetiştiğiniz için böyle hissettiğinizi düşünüyorum. Evlilik size çözüm sunmaz, daha fazla probleme neden olur. Okulumu bitirmeyi, iş bulmayı vs (size ne uyarsa) beklemek zorundayım gibi bir karar alıp kafaya koyarsanız daha iyi olur. Böylelikle evlilik gibi büyük bir kararı daha iyi bir dönemde alırsınız. Sonuçta evlenmek istiyordum, ne oldu anlamadım birden evli oldum diye bir şey yok yani bu sizin kararınız olacak, kendinizi engelleyemeyeceğiniz bir şey değil.
 
Son düzenleme:


+1

Ben bu kızın psikiyatri ile görüşmesini öneriyorum. Okulunda vardır mutlaka tıp fakültesinde bir hocaya gitsin.
 
Senin yaşında bu şekilde yüksek libido çok normal. Çok özel ve farklı bir durumun içindesin sanma. Öyle herkes her istediği zaman evlenebilecek olsaydı (hayat öyle aksaydı) kimseye evlilik öncesi cinsellik yasağı konmazdı. Kimse nefsine hakim olmak zorunda kalmazdı yani. Ailene uygun bir dille anlat, talibin çıkarsa değerlendirin
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…