e tabii kaygı da duyuyor insan. ama bağların kuvvetli olmasının da etkisi var. ki ben asla sebepsiz aramam, darlamam kimseyi ne ailemden birini ne de hayatımdaki insanı. market alışverişi 30 dk sürmez çünkü normalde, 10 dk'da işini halleder gelir üstelik market çok yakın. o yüzden aradım meğer oyalanmışO arama mevzusu türk kültüründeki aile bağlarının kuvvetliliginden değil bence, evimizin önünde bile heran başımıza birşey gelme ihtimalindenbilinçaltına üstüne heryerine yerleşmiş kaygimizdan ötürü..
Benim tercih edeceğim bir evlilik değil yaşadığınız. Daha çok sevgililik dönemini evlilikte de yaşıyor gibisiniz.Merhaba,
Eşimle huzurlu, stabil, sorunsuz ve mutlu bir evliliğimiz var. 6 yıl mesafe ilişkisi sonrası yaklaşık 2 yıldır evliyiz. Biz çok mutlu ve hiç tartismasiz yasamamiza rağmen çevremdeki herkesten negatif yorum-elestiri alıyoruz. Sizce bizim değişmemiz gerekir mi? Normal değil miyiz? Bir şeyler eksik mi, bir şeyleri mi kaçırıyoruz?
Sorun şu ki, biz çok bireysel yaşayan bir çiftiz ve böyle çok mutluyuz. Örnekler: mesela akşam yemeğinde ben bir şey dinlemekten yavaş yavaş yemekten hoşlanıyorum, eşim hızlı ve çalışırken ya da bir şeyler izlerken bu sebeple çoğunlukla ayrı yemek yiyoruz. Uyuma ve uyanma saatlerimiz farklı, bu sebeple ikimiz de evden çalışmamıza rağmen farklı saatlerde kahvaltı yapıyoruz ya da yatağa gidiyoruz. Tabi günaydın iyi geceler sarilmalarimiz var :) evden çalışsak bile kahve molalarimiz vb farklı.
Tek tatile gitmekten hoşlanıyorum Ben, sanat tarih seviyorum bu sebeple bu tarz yerlere yalnız ya da arkadaşlarımla ailemle gidiyorum. Eşim bilgisayar oyunlarını çok seviyor, tatilde bekar arkadaşlarıyla villa vb kiralayıp sabaha kadar oyun oynuyorlar turnavalar düzenliyorlar, ben tabi ki katılmıyorum :) bana komik de geliyor kocaman adamların saatlerce oyun oynaması :) teknolojik gelişmelerle ilgili bu konferansları fuarları takip eder farklı şehirde ülkede olsa bile katılır, benim ilgimi cekmedigi için gitmem :) müzik tarzlarimiz farklı, o yüzden yalnız gittigimiz konserler çok oluyor. Ben tiyatro severim o sinema, ortak çok nadir gideriz. Benim misafirlerim geldiğinde o zaman geçirmek istemezse nazik bir bahaneyle evden gider, hatta ona dışarıda zaman geçireceği keyifli aktiviteleri ben bulurum. Aynı şekilde geçen hafta onun bir arkadaşı geldi, ben bir saat falan sohbet edip alışverişe çıktım... Buna benzer binlerce örnek verebilirim. Evde sorumluluklarimiz net bellidir, bu sorumlulukları asla aksatmayiz, is bölümümüz %50-50.
İkimiz de iyi maaşlarda çalışıyoruz, hem ortak hesabımız var ev giderleri tatil birikim vb için. Hem de tutarı keyfimize göre degismekle birlikte bireysel hesaplarımız var, ona asla parasını sormam o da bana sormaz. Ben ailemi sık ziyarete giderim canı aile ortamı isterse gelir, istemezse asla ısrar etmem o da bana aynı şekilde. Gece kız kıza ya da erkek erkeğe çıkarız/çıkarlar kimse o gece nerdesin bile yazmaz bazen sabahladigimiz bile olur. Birbirimizden tatlı söz güler yüzden başka hiçbir beklentimiz yok. Eşim olsa bile benim hoslandigim ama onun çok ilgilenmediği konularda ona ısrar etme hatta davet etme haddini kendimde bulmuyorum. O da benim sınırlarıma çok saygılı, geçen haftalarda mesela yıllık iznimin %70'ini onun olmadığı bi seyahatte çok da tanımadığı insanlarla geçirdim. ben yokken evde hasta olmuştu, keyfim bozulmasın diye bana söylememiş bile.
Her konuda çok özgür hissediyoruz ve gül gibi geçiniyoruz, ama çevremden sürekli eleştiri alıyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
Son olarak, duygusal anlamda da çok yoğun hislerimiz var, aşık olarak evlendik hala da öyleyiz. Bazen saatlerce sarmaş dolaş oluruz göz göze oluruz, dizi izleriz, spor yaparız, .... Bazen saatlerce yalnız zaman geçiririz. Onu çok derin çok farklı seviyorum, aşığım. O da aynı şekilde.
Hem çok farklıyız, hem de başka çok ortak yönümüz var. Sizce biz diğer çiftlerin bildiği/hissettiği bir şeyleri kaçırıyor muyuz? Cevrenizde var mı bizim gibisi?
Aksine bir şeyleri kaçırmıyorsunuz yakalıyorsunuz.. Şu dönemde ideal birliktelik..Merhaba,
Eşimle huzurlu, stabil, sorunsuz ve mutlu bir evliliğimiz var. 6 yıl mesafe ilişkisi sonrası yaklaşık 2 yıldır evliyiz. Biz çok mutlu ve hiç tartismasiz yasamamiza rağmen çevremdeki herkesten negatif yorum-elestiri alıyoruz. Sizce bizim değişmemiz gerekir mi? Normal değil miyiz? Bir şeyler eksik mi, bir şeyleri mi kaçırıyoruz?
Sorun şu ki, biz çok bireysel yaşayan bir çiftiz ve böyle çok mutluyuz. Örnekler: mesela akşam yemeğinde ben bir şey dinlemekten yavaş yavaş yemekten hoşlanıyorum, eşim hızlı ve çalışırken ya da bir şeyler izlerken bu sebeple çoğunlukla ayrı yemek yiyoruz. Uyuma ve uyanma saatlerimiz farklı, bu sebeple ikimiz de evden çalışmamıza rağmen farklı saatlerde kahvaltı yapıyoruz ya da yatağa gidiyoruz. Tabi günaydın iyi geceler sarilmalarimiz var :) evden çalışsak bile kahve molalarimiz vb farklı.
Tek tatile gitmekten hoşlanıyorum Ben, sanat tarih seviyorum bu sebeple bu tarz yerlere yalnız ya da arkadaşlarımla ailemle gidiyorum. Eşim bilgisayar oyunlarını çok seviyor, tatilde bekar arkadaşlarıyla villa vb kiralayıp sabaha kadar oyun oynuyorlar turnavalar düzenliyorlar, ben tabi ki katılmıyorum :) bana komik de geliyor kocaman adamların saatlerce oyun oynaması :) teknolojik gelişmelerle ilgili bu konferansları fuarları takip eder farklı şehirde ülkede olsa bile katılır, benim ilgimi cekmedigi için gitmem :) müzik tarzlarimiz farklı, o yüzden yalnız gittigimiz konserler çok oluyor. Ben tiyatro severim o sinema, ortak çok nadir gideriz. Benim misafirlerim geldiğinde o zaman geçirmek istemezse nazik bir bahaneyle evden gider, hatta ona dışarıda zaman geçireceği keyifli aktiviteleri ben bulurum. Aynı şekilde geçen hafta onun bir arkadaşı geldi, ben bir saat falan sohbet edip alışverişe çıktım... Buna benzer binlerce örnek verebilirim. Evde sorumluluklarimiz net bellidir, bu sorumlulukları asla aksatmayiz, is bölümümüz %50-50.
İkimiz de iyi maaşlarda çalışıyoruz, hem ortak hesabımız var ev giderleri tatil birikim vb için. Hem de tutarı keyfimize göre degismekle birlikte bireysel hesaplarımız var, ona asla parasını sormam o da bana sormaz. Ben ailemi sık ziyarete giderim canı aile ortamı isterse gelir, istemezse asla ısrar etmem o da bana aynı şekilde. Gece kız kıza ya da erkek erkeğe çıkarız/çıkarlar kimse o gece nerdesin bile yazmaz bazen sabahladigimiz bile olur. Birbirimizden tatlı söz güler yüzden başka hiçbir beklentimiz yok. Eşim olsa bile benim hoslandigim ama onun çok ilgilenmediği konularda ona ısrar etme hatta davet etme haddini kendimde bulmuyorum. O da benim sınırlarıma çok saygılı, geçen haftalarda mesela yıllık iznimin %70'ini onun olmadığı bi seyahatte çok da tanımadığı insanlarla geçirdim. ben yokken evde hasta olmuştu, keyfim bozulmasın diye bana söylememiş bile.
Her konuda çok özgür hissediyoruz ve gül gibi geçiniyoruz, ama çevremden sürekli eleştiri alıyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
Son olarak, duygusal anlamda da çok yoğun hislerimiz var, aşık olarak evlendik hala da öyleyiz. Bazen saatlerce sarmaş dolaş oluruz göz göze oluruz, dizi izleriz, spor yaparız, .... Bazen saatlerce yalnız zaman geçiririz. Onu çok derin çok farklı seviyorum, aşığım. O da aynı şekilde.
Hem çok farklıyız, hem de başka çok ortak yönümüz var. Sizce biz diğer çiftlerin bildiği/hissettiği bir şeyleri kaçırıyor muyuz? Cevrenizde var mı bizim gibisi?
Siz mutluysanız insanların ne dediğinin bi önemi yok bence. Ama bu kadar bireysellik bana bile fazla geldi. Yani bireysellik olsun da bir birliktelik de olmalı yani. Nerdeyse birlikte değil gibisiniz.Merhaba,
Eşimle huzurlu, stabil, sorunsuz ve mutlu bir evliliğimiz var. 6 yıl mesafe ilişkisi sonrası yaklaşık 2 yıldır evliyiz. Biz çok mutlu ve hiç tartismasiz yasamamiza rağmen çevremdeki herkesten negatif yorum-elestiri alıyoruz. Sizce bizim değişmemiz gerekir mi? Normal değil miyiz? Bir şeyler eksik mi, bir şeyleri mi kaçırıyoruz?
Sorun şu ki, biz çok bireysel yaşayan bir çiftiz ve böyle çok mutluyuz. Örnekler: mesela akşam yemeğinde ben bir şey dinlemekten yavaş yavaş yemekten hoşlanıyorum, eşim hızlı ve çalışırken ya da bir şeyler izlerken bu sebeple çoğunlukla ayrı yemek yiyoruz. Uyuma ve uyanma saatlerimiz farklı, bu sebeple ikimiz de evden çalışmamıza rağmen farklı saatlerde kahvaltı yapıyoruz ya da yatağa gidiyoruz. Tabi günaydın iyi geceler sarilmalarimiz var :) evden çalışsak bile kahve molalarimiz vb farklı.
Tek tatile gitmekten hoşlanıyorum Ben, sanat tarih seviyorum bu sebeple bu tarz yerlere yalnız ya da arkadaşlarımla ailemle gidiyorum. Eşim bilgisayar oyunlarını çok seviyor, tatilde bekar arkadaşlarıyla villa vb kiralayıp sabaha kadar oyun oynuyorlar turnavalar düzenliyorlar, ben tabi ki katılmıyorum :) bana komik de geliyor kocaman adamların saatlerce oyun oynaması :) teknolojik gelişmelerle ilgili bu konferansları fuarları takip eder farklı şehirde ülkede olsa bile katılır, benim ilgimi cekmedigi için gitmem :) müzik tarzlarimiz farklı, o yüzden yalnız gittigimiz konserler çok oluyor. Ben tiyatro severim o sinema, ortak çok nadir gideriz. Benim misafirlerim geldiğinde o zaman geçirmek istemezse nazik bir bahaneyle evden gider, hatta ona dışarıda zaman geçireceği keyifli aktiviteleri ben bulurum. Aynı şekilde geçen hafta onun bir arkadaşı geldi, ben bir saat falan sohbet edip alışverişe çıktım... Buna benzer binlerce örnek verebilirim. Evde sorumluluklarimiz net bellidir, bu sorumlulukları asla aksatmayiz, is bölümümüz %50-50.
İkimiz de iyi maaşlarda çalışıyoruz, hem ortak hesabımız var ev giderleri tatil birikim vb için. Hem de tutarı keyfimize göre degismekle birlikte bireysel hesaplarımız var, ona asla parasını sormam o da bana sormaz. Ben ailemi sık ziyarete giderim canı aile ortamı isterse gelir, istemezse asla ısrar etmem o da bana aynı şekilde. Gece kız kıza ya da erkek erkeğe çıkarız/çıkarlar kimse o gece nerdesin bile yazmaz bazen sabahladigimiz bile olur. Birbirimizden tatlı söz güler yüzden başka hiçbir beklentimiz yok. Eşim olsa bile benim hoslandigim ama onun çok ilgilenmediği konularda ona ısrar etme hatta davet etme haddini kendimde bulmuyorum. O da benim sınırlarıma çok saygılı, geçen haftalarda mesela yıllık iznimin %70'ini onun olmadığı bi seyahatte çok da tanımadığı insanlarla geçirdim. ben yokken evde hasta olmuştu, keyfim bozulmasın diye bana söylememiş bile.
Her konuda çok özgür hissediyoruz ve gül gibi geçiniyoruz, ama çevremden sürekli eleştiri alıyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
Son olarak, duygusal anlamda da çok yoğun hislerimiz var, aşık olarak evlendik hala da öyleyiz. Bazen saatlerce sarmaş dolaş oluruz göz göze oluruz, dizi izleriz, spor yaparız, .... Bazen saatlerce yalnız zaman geçiririz. Onu çok derin çok farklı seviyorum, aşığım. O da aynı şekilde.
Hem çok farklıyız, hem de başka çok ortak yönümüz var. Sizce biz diğer çiftlerin bildiği/hissettiği bir şeyleri kaçırıyor muyuz? Cevrenizde var mı bizim gibisi?
Merhaba, uzun uzun yazmışsınız zaman ayırmışsınız teşekkür ederim. Aslında yorumlarınızı okurken çok da şaşırdım, çünkü benim yazdığım ve sizin anladığınız arasındaki fark beni şok etti. Anladığınız birçok şey doğru değil, yazdıklarım gösteriş ve egodan çok uzakta. Tam tersi belki benim göremediğim fark etmediğim bir şey vardır diye yazdım.Çevrenizdekiler kimler mesela?
Dışarı çıkıp sabahladığınız, tatile gittiğiniz ya da kültürel aktivitelere katıldığınız kişiler değil mi?
Onlar da bu durumda sizin gibi bir hayat yaşıyorlardır muhtemelen ve bunu da hiçbirinin mevzu edeceğini sanmıyorum. Bu insanların dışında kalanlar ise, onlar zaten sizin çevreniz değil ki. Neyi sorun ediyorsunuz?
Yazıda insanı rahatsız eden bir anlatım var. Nasıl desem, yaşadığınız hayat değil yanlış anlaşılmasın. Gizli bir ego gibi. Forumun takipçisi iseniz, eminim siz de biliyorsunuzdur "bir derdim var" içeriklerini üç ağı beş yukarı. Sizin anlattığınız içerikte, bambaşka bir hayat var. Hani o bir derdi olan insanların gözüne sokulmak istercesine.
Biz böyle mutluyuz, özgürüz, huzurluyuz diyorsanız eğer bundan fazla ne bekliyorsunuz mesela?
Yetmiyor mu sahiden o yaşantı size?
Hâlâ bir şeyleri kaçırdığınızı düşünüyorsanız, o zaman belki de her şey sandığınız kadar yolunda değildir.
Bundan sonra yazacağım şeyler, sizin için bir yergi yahut sizin hayatınıza dair değil diyerek birkaç örnek vereyim.
Erkekler bilgisayar oyunu oynamak için villa kiralamazlar. Dışarıda sabahlayan eşine bir mesaj bile atmıyorsa, güvendiğinden değil umursamadığından olur bu sıklıkla.
Birçok kadın, eşinin biseksüel olduğunu bilmez mesela.
Evliliğin ruhu yok anlattıklarınızda. Yaşadığınız her şey çok insani. Ben de böyle bir yaşantı deneyimledim ve iyi yanları ile görmek istediğim için belki, kusurlarını hiç fark etmedim.
Boşandıktan sonra hayatıma uzaktan bakma şansım oldu ve öyle bir boşluğa çakıldım ki.
Sonra "asla bir daha yapmam" desem de, yeniden evlendim. O zaman bir şeyi fark ettim ki, meğer ben hiçbir şey öğrenemeden seneler geçmiş.
Eşimin çatalı nasıl tuttuğunu, peçeteyi ikiye katlayıp çatalının altına saklamasını, ekmeğini sol avucu içinde sımsıkı tuttuğunu, TV izlerken bir gözünü ara sıra kıstığını, kendim okuyup ona da okuması için önerdiğim kitapları, gerçek bir hayatta rastladığı kişiler gibi bana yeniden anlatırkenki heyecanlarını, terasta otururken mahalleden her zaman geçen insanların davranışlarını analiz edip kendine emekli albay benzetmesi yaparak gülümseyişini, izlediğimiz bir Kore dizisinde "seni seviyorum" cümlesi yerine "ay çok güzel" dendiğini öğrendiğinden beri ne zaman gökyüzünde ay görse elimden tutup bana onu gösterip yahut yanında değilsem fotoğrafını çekip ardından da "ay çok güzel" deyişi, saçını fönlerken (solak olduğu için) fönün ucunu aksi yöne çevirdiğini, bir insanla beraber banyo yapmayı, bir adamın saçlarımı taramasını, bazen günlüğünü okuyup, onla ilgili bir şeye denk gelirse, yazımın devamına onun da sevgi sözleri ekleyişi ve bu sırrı saklaması için günlüğüme söz verdirmeye çalışması, sarılmadan uyuyaması, sevişmeden tamamlanmamış hissetmesi, beden dili, saçının teli velhasıl enikonu her şeyini fark etmemi sağlaması ve bundan çok daha fazlasını kendinin fark ettiğini bildiğim bir hayat daha tanıdım. İnsan sıcağı görünce üşüdüğünü anlarmış. Bunların hiçbirini yaşamadan bilemezdim. Anlatsalar abartı bulurdum.
Neredeyse her şeyi beraber yapıyoruz çünkü. Evet ben kitap okurken o film izliyor ama aynı kanepede oturuyoruz. O kucağımda yatıyor, ben kitabımı okuyorum.
Ben vejetaryenim, o tam bir etobur. Beraber yemek yapıyoruz, yiyoruz.
Aile yapılarımız çok çok farklı, etnik köken olarak da farklıyız ama hiçbiri çekirdek ailemize müdahil durumlar değil. Çünkü bu bizim hayatımız. Belki kaçırdım deyip korktuğunuz ve merak ettiğiniz şeylere ışık tutar diye örnekler vermek istedim.
Okuduğum yazıda, yatağa girip çıkış saatlerimiz bile farklı demişsiniz. O zaman bir cinsel hayatınızın olması da uzak ihtimal. Belki size saçma gelebilir ama içinde cinsellik olmayan evlilikler; özgürlük, kişisel alan vs hiçbir durumla eksikliği giderilebilen bir şey değil.
Ama başa dönecek olursak, madem böyle stabil mutluluğunuz var ve çevrem dediğiniz kişiler buna eleştiri getiriyor. O zaman siz de çevrenizi değiştirin. Ya da daha önce de belirttiğim gibi, onlar sizin çevreniz değil.
Yorumunuz için teşekkürler. Ama ideal evlilik diye bir şey olduğuna da inanmıyorum herkesin ideali kendine :) Hiçbir şey yapmıyoruz değil, yaptığımız birlikte eğlendiğimiz yüzlerce şey vardır, yazdığım gibi bazen saatlerce günlerce sarmaş dolaş dip dibeyiz, bazen günlerce ayrı tatil yapıyoruz ve bu bizi rahatsız etmiyor. Ben rahatsız olduğum için değil tam tersi rahat hissettiğim için çevremdekilerden de sizin gibi yorumlar duyduğum için yazdım.bunun nesi ideal evlilik?
Yemekler ayrı yeniyor, aktiviteler ayrı yapılıyor. her şey ama her şey ayrı. tatile bile ayrı gidiyormuşsunuz yahu, bunun nesi normal? siz birbirinizle bir şey yapmaktan hoşlanmıyorsunuz ki. bu da ciddi sorundur bence. aynen ev arkadaşı gibisiniz. ortak paylaştığınız bir hayat yok ki. insanların birbirinin sınırlarına saygı duymasıyla sizin konunuzun hiç alakası yok. içten içe siz de rahatsızsınız ki eleştirilerden rahatsız olmuşsunuz. siz sormasanız evliliğiniz hakkında yorum yapmam, kendi evliliğiniz ama evli olarak tam olarak neyi paylaştığınızı hiç anlamadım ben. evlilik dediğiniz şey aynı evin içinde yaşamaktan ibaret değil.
İnsanlar sizin yaptıklarınızı onaylamak zorunda değiller siz anlatıp açıklama yaptıkça daha çok yorum yapacaklardır. Sonuçta mutlusunuz kime ne ? Merak ettiğim ortak alanlarınız hiç mi yok yoksa dönem dönem mi ?Merhaba,
Eşimle huzurlu, stabil, sorunsuz ve mutlu bir evliliğimiz var. 6 yıl mesafe ilişkisi sonrası yaklaşık 2 yıldır evliyiz. Biz çok mutlu ve hiç tartismasiz yasamamiza rağmen çevremdeki herkesten negatif yorum-elestiri alıyoruz. Sizce bizim değişmemiz gerekir mi? Normal değil miyiz? Bir şeyler eksik mi, bir şeyleri mi kaçırıyoruz?
Sorun şu ki, biz çok bireysel yaşayan bir çiftiz ve böyle çok mutluyuz. Örnekler: mesela akşam yemeğinde ben bir şey dinlemekten yavaş yavaş yemekten hoşlanıyorum, eşim hızlı ve çalışırken ya da bir şeyler izlerken bu sebeple çoğunlukla ayrı yemek yiyoruz. Uyuma ve uyanma saatlerimiz farklı, bu sebeple ikimiz de evden çalışmamıza rağmen farklı saatlerde kahvaltı yapıyoruz ya da yatağa gidiyoruz. Tabi günaydın iyi geceler sarilmalarimiz var :) evden çalışsak bile kahve molalarimiz vb farklı.
Tek tatile gitmekten hoşlanıyorum Ben, sanat tarih seviyorum bu sebeple bu tarz yerlere yalnız ya da arkadaşlarımla ailemle gidiyorum. Eşim bilgisayar oyunlarını çok seviyor, tatilde bekar arkadaşlarıyla villa vb kiralayıp sabaha kadar oyun oynuyorlar turnavalar düzenliyorlar, ben tabi ki katılmıyorum :) bana komik de geliyor kocaman adamların saatlerce oyun oynaması :) teknolojik gelişmelerle ilgili bu konferansları fuarları takip eder farklı şehirde ülkede olsa bile katılır, benim ilgimi cekmedigi için gitmem :) müzik tarzlarimiz farklı, o yüzden yalnız gittigimiz konserler çok oluyor. Ben tiyatro severim o sinema, ortak çok nadir gideriz. Benim misafirlerim geldiğinde o zaman geçirmek istemezse nazik bir bahaneyle evden gider, hatta ona dışarıda zaman geçireceği keyifli aktiviteleri ben bulurum. Aynı şekilde geçen hafta onun bir arkadaşı geldi, ben bir saat falan sohbet edip alışverişe çıktım... Buna benzer binlerce örnek verebilirim. Evde sorumluluklarimiz net bellidir, bu sorumlulukları asla aksatmayiz, is bölümümüz %50-50.
İkimiz de iyi maaşlarda çalışıyoruz, hem ortak hesabımız var ev giderleri tatil birikim vb için. Hem de tutarı keyfimize göre degismekle birlikte bireysel hesaplarımız var, ona asla parasını sormam o da bana sormaz. Ben ailemi sık ziyarete giderim canı aile ortamı isterse gelir, istemezse asla ısrar etmem o da bana aynı şekilde. Gece kız kıza ya da erkek erkeğe çıkarız/çıkarlar kimse o gece nerdesin bile yazmaz bazen sabahladigimiz bile olur. Birbirimizden tatlı söz güler yüzden başka hiçbir beklentimiz yok. Eşim olsa bile benim hoslandigim ama onun çok ilgilenmediği konularda ona ısrar etme hatta davet etme haddini kendimde bulmuyorum. O da benim sınırlarıma çok saygılı, geçen haftalarda mesela yıllık iznimin %70'ini onun olmadığı bi seyahatte çok da tanımadığı insanlarla geçirdim. ben yokken evde hasta olmuştu, keyfim bozulmasın diye bana söylememiş bile.
Her konuda çok özgür hissediyoruz ve gül gibi geçiniyoruz, ama çevremden sürekli eleştiri alıyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
Son olarak, duygusal anlamda da çok yoğun hislerimiz var, aşık olarak evlendik hala da öyleyiz. Bazen saatlerce sarmaş dolaş oluruz göz göze oluruz, dizi izleriz, spor yaparız, .... Bazen saatlerce yalnız zaman geçiririz. Onu çok derin çok farklı seviyorum, aşığım. O da aynı şekilde.
Hem çok farklıyız, hem de başka çok ortak yönümüz var. Sizce biz diğer çiftlerin bildiği/hissettiği bir şeyleri kaçırıyor muyuz? Cevrenizde var mı bizim gibisi?
evlilik şu tip olmalıdır diyecek bir insan değilim, haddim de değil.
ancak bu ideal bir evlilik tipi de değildir. tartışmıyoruz diyorsunuz, e tartışmalar ne zaman olur bir arada birlikte bir şey yaparken bir şeye karar verirken fikir uyuşmazlığı olur ve tartışma çıkar. sizde tartışma çıkması zor çünkü ortak bir paylaşımınız yok.
bana kalırsa bu tip fazla "bireysel evlilik" evliliğin ruhuna ve doğasına zarar veriyor. evlilik bir ortaklık akdi.
beraber eğlenemeyenler mutlu olamayanlar bir gelecek kuramaz demiş rahmetli gökhan semiz, aklıma bu geldi.
ben yemek yapacağım eşimle birlikte yemek yemek isterim beğendi mi naptı, ona sokula sokula film dizi izlerim. oyun oynarken onu izlerim eşlik ederim. o yüzden merak ettim yani. ortak paylaşım alanlarınız neler?
bir de ne ara sevişiyorsunuz? onu merak ettim, saat randevu mu ayarlıyorsunuz? spontane birbirinizin üstüne atladığınız olmuyor mu?
bir de eşinizin bundan yüzde yüz memnun olduğuna emin misiniz? güvensizlik aşılamak istemem ama erkeklerin bir araya gelip yaptıkları tek aktivitenin sonsuza dek oyun olmasını dilerim.
Harika bir yorum.Çevrenizdekiler kimler mesela?
Dışarı çıkıp sabahladığınız, tatile gittiğiniz ya da kültürel aktivitelere katıldığınız kişiler değil mi?
Onlar da bu durumda sizin gibi bir hayat yaşıyorlardır muhtemelen ve bunu da hiçbirinin mevzu edeceğini sanmıyorum. Bu insanların dışında kalanlar ise, onlar zaten sizin çevreniz değil ki. Neyi sorun ediyorsunuz?
Yazıda insanı rahatsız eden bir anlatım var. Nasıl desem, yaşadığınız hayat değil yanlış anlaşılmasın. Gizli bir ego gibi. Forumun takipçisi iseniz, eminim siz de biliyorsunuzdur "bir derdim var" içeriklerini üç ağı beş yukarı. Sizin anlattığınız içerikte, bambaşka bir hayat var. Hani o bir derdi olan insanların gözüne sokulmak istercesine.
Biz böyle mutluyuz, özgürüz, huzurluyuz diyorsanız eğer bundan fazla ne bekliyorsunuz mesela?
Yetmiyor mu sahiden o yaşantı size?
Hâlâ bir şeyleri kaçırdığınızı düşünüyorsanız, o zaman belki de her şey sandığınız kadar yolunda değildir.
Bundan sonra yazacağım şeyler, sizin için bir yergi yahut sizin hayatınıza dair değil diyerek birkaç örnek vereyim.
Erkekler bilgisayar oyunu oynamak için villa kiralamazlar. Dışarıda sabahlayan eşine bir mesaj bile atmıyorsa, güvendiğinden değil umursamadığından olur bu sıklıkla.
Birçok kadın, eşinin biseksüel olduğunu bilmez mesela.
Evliliğin ruhu yok anlattıklarınızda. Yaşadığınız her şey çok insani. Ben de böyle bir yaşantı deneyimledim ve iyi yanları ile görmek istediğim için belki, kusurlarını hiç fark etmedim.
Boşandıktan sonra hayatıma uzaktan bakma şansım oldu ve öyle bir boşluğa çakıldım ki.
Sonra "asla bir daha yapmam" desem de, yeniden evlendim. O zaman bir şeyi fark ettim ki, meğer ben hiçbir şey öğrenemeden seneler geçmiş.
Eşimin çatalı nasıl tuttuğunu, peçeteyi ikiye katlayıp çatalının altına saklamasını, ekmeğini sol avucu içinde sımsıkı tuttuğunu, TV izlerken bir gözünü ara sıra kıstığını, kendim okuyup ona da okuması için önerdiğim kitapları, gerçek bir hayatta rastladığı kişiler gibi bana yeniden anlatırkenki heyecanlarını, terasta otururken mahalleden her zaman geçen insanların davranışlarını analiz edip kendine emekli albay benzetmesi yaparak gülümseyişini, izlediğimiz bir Kore dizisinde "seni seviyorum" cümlesi yerine "ay çok güzel" dendiğini öğrendiğinden beri ne zaman gökyüzünde ay görse elimden tutup bana onu gösterip yahut yanında değilsem fotoğrafını çekip ardından da "ay çok güzel" deyişi, saçını fönlerken (solak olduğu için) fönün ucunu aksi yöne çevirdiğini, bir insanla beraber banyo yapmayı, bir adamın saçlarımı taramasını, bazen günlüğünü okuyup, onla ilgili bir şeye denk gelirse, yazımın devamına onun da sevgi sözleri ekleyişi ve bu sırrı saklaması için günlüğüme söz verdirmeye çalışması, sarılmadan uyuyaması, sevişmeden tamamlanmamış hissetmesi, beden dili, saçının teli velhasıl enikonu her şeyini fark etmemi sağlaması ve bundan çok daha fazlasını kendinin fark ettiğini bildiğim bir hayat daha tanıdım. İnsan sıcağı görünce üşüdüğünü anlarmış. Bunların hiçbirini yaşamadan bilemezdim. Anlatsalar abartı bulurdum.
Neredeyse her şeyi beraber yapıyoruz çünkü. Evet ben kitap okurken o film izliyor ama aynı kanepede oturuyoruz. O kucağımda yatıyor, ben kitabımı okuyorum.
Ben vejetaryenim, o tam bir etobur. Beraber yemek yapıyoruz, yiyoruz.
Aile yapılarımız çok çok farklı, etnik köken olarak da farklıyız ama hiçbiri çekirdek ailemize müdahil durumlar değil. Çünkü bu bizim hayatımız. Belki kaçırdım deyip korktuğunuz ve merak ettiğiniz şeylere ışık tutar diye örnekler vermek istedim.
Okuduğum yazıda, yatağa girip çıkış saatlerimiz bile farklı demişsiniz. O zaman bir cinsel hayatınızın olması da uzak ihtimal. Belki size saçma gelebilir ama içinde cinsellik olmayan evlilikler; özgürlük, kişisel alan vs hiçbir durumla eksikliği giderilebilen bir şey değil.
Ama başa dönecek olursak, madem böyle stabil mutluluğunuz var ve çevrem dediğiniz kişiler buna eleştiri getiriyor. O zaman siz de çevrenizi değiştirin. Ya da daha önce de belirttiğim gibi, onlar sizin çevreniz değil.
Aslında inanın ben hiç anlatmıyorum, sevmem de zaten. Ama görüyorlar, duyuyorlar ve konuşuyorlar.İnsanlar sizin yaptıklarınızı onaylamak zorunda değiller siz anlatıp açıklama yaptıkça daha çok yorum yapacaklardır. Sonuçta mutlusunuz kime ne ? Merak ettiğim ortak alanlarınız hiç mi yok yoksa dönem dönem mi ?
O zaman sorun yok. Herkesin dinamiği farklı biz de tam tersiyizdir eşimle. Herkes herkesi eleştirebilir. Öneri olarak sadece dikkat etmenizi önerebilirim nacizane fikrim. Eşinizle duygusal bağınızı kaybetmeyin. Evet ayrı ayrı sabahlıyorsunuz ama nasılsın hayatım ? Mesajı bana göre önemli. Bu benim fikrim. Eşler bence birbirlerini merak etmeliler. Karışmak değil bu ama eşim tatildeyken de arayıp sorabilirim sesimi duymak istemeli keza bende öyle. Zamanla aranızdaki duygusal bağın açılmaması için söylüyorum.Aslında inanın ben hiç anlatmıyorum, sevmem de zaten. Ama görüyorlar, duyuyorlar ve konuşuyorlar.
Evet mutluyum buradaki yorumları da okuduktan sonra içim daha rahatladı. Toplum baskısı insana kendini bile sorgulatabiliyor.
Ortak alanlarımız var tabi ki, mesela daha bu sabah birlikte spora gittik, bazen doğa yürüyüşlerine gidiyoruz kampda kalıyoruz, takip ettiğimiz diziler var birlikte izliyoruz, yemeklere çıkıyoruz... ama birlikte olmadan da yaptığımız eğlendiğimiz çok şey var.