Oğlum ağlıyor, ben ağlıyorum.

Benim kızım 4,5 yaşındaydı kreşe başladığında ve konuşma problemi vardı. Cümle kuramıyordu, kelimeleri telaffuz edemiyordu. Çoğu zaman anlamıyordum söylediklerini, sinirlenip evi dağıtıyordu.
Kreşe ilk başladığında öğretmeni onu anlamadığı için ağlıyordu, öğretmeni de üzülüyordu. İki ay sonra sözleri daha anlaşılır oldu, sonra cümle kurmaya başladı. Arkadaş edindi vs.
Hala çekingen ama eskiye nazaran çok çok iyi.

Sadece anne olarak değil öğretmen olarak da karar verin çocuğunuz için.
Duygusallığı mantıkla destekleyin.

Bir de evde asla yemediği her şeyi arkadaşları yediği için yiyor. Ama evde asla yemiyor, sevmiyormuş :)
 

Nasıl yani üçüncü çocuk yolda mı :) hem de hareketli çocuk ve kardeşi varken. Tebrik ediyorum gerçekten :) yardımcın var değil mi evde. Bence vardır, olmalı.

Benim sıpa işitsel değil, görsel alana ilgili. Sesli kitaplar aldım asla dinlemek istemedi. Ama bugün kitap sayfalarındaki numaralara takıldı. Sayfa numarasının aynısı olan butonlar var. Basınca hikaye okuyor. Onları eşleştirmek hoşuna gitti epey oyalandı.

Ya düşün ki küçük kurbağa şarkısını ezbere biliyor ama makamı ile okumaktan sıkıldığı için hızlı hızlı tekerleme gibi okuyor. Sabredemiyor uzun uzun söylemeye :)
 

Estağfurullah ne sabote etmesi efem :) kadın analar olarak fikir alışverişi yapıyoruz. Mutlaka spora göndereceğim zaten de en azından bir sene daha geçsin en azından bezden kurtulalım diye beklemekteyim :)
 
Aynı benim yeğenim.ablam da böyleydi bu ikinci kreşi ilkinde giderken sıkıntı çıkarırdı.orada ağlamıyormuş öğretmeni öyle derdi.ikinci kreşe başta yine gitmek istemedi ama şuan alıştı okula gitcem diyor durum geçici.eksiklere gelince ne tam ki:) sakin olun her şey tabiki çok güzel olacak.
 

Hele hele hadsizliğe gel. Çocuk üzerinden size hesap soruyor bir de. Acemi olduğu buradan belli zaten. Böyle bir soru pat diye sorulmaz veliye. Kurumdaki psikoloğa söylenir, o önce çocukla görüşme sağlar. Sonra şüphelendiği bir durum olursa veli ile görüşür. Hadi diyelim birebir ilgilenmek istedi öğretmen, o soruyu sorma biçimi baştan sona yanlış ve bayağı.

Evet bazen çocuklar anlık tepkiler verdikleri için birbirlerine zarar verebiliyorlar. O an müdahale etme şansı olmuyor. Ancak bu sürekli tekrar ediyorsa bir sorun vardır.

İmkanınız varsa kurum değiştirin. Devlet okulları da pek farklı değil ancak en azından yarım gün gider, daha profesyonel bir öğretmen olma ihtimali yüksektir.
 

İnşallah ya, görürüm o günleri tez vakitte. Ben hiç ağlamazdım, okulu da pek severdim. O yüzden kendimden yola çıkarak bir şey diyemiyorum :) evde çok sıkıldığımı ve okula koşa koşa gittiğimi hatırlıyorum net olarak :)
 

Ekolali değil benim oğlandaki durum. Daha çok tutturma şeklinde oluyor. Takıntı dedi pedagog bu duruma. Ses tekrarı şeklinde değil yani. Bilinçli bir şekilde takıntı haline getiriyor bazı mevzuları.

Atipik otizm değil. İki uzman da olmadığını söyledi. Sadece götürdüğüm son uzman,"ilk seansta çok arada kalmıştım. Belirtileri Atipik otizme uymuyor olsa da, bazı davranışları var bu teşhise uyan. Ancak kesinlikle otizm diyemeyiz" dedi. Fazlasıyla takıntılı bir çocuk diye de ekledi.

Sosyal iletişim bozukluğu teşhisi var sadece. Bunda, doğduğundan beri sadece benimle olmasının da etkisi büyük. Ailem çok uzakta. İlk iki yıl tüm akrabalardan uzaktık bütün günü sadece benimle geçirirdi. Evlenip uzak bir yere geldiğim için, kendi çevrem de yoktu. Son bir yıldır eşimin ailesi ile aynı apartmandayım ki bu bile çok fark etti. Oğlum daha aktif iletişim kurmaya başladı. Pedagogun dediğine göre geçici bir durum. Kreş önerdi daha hızlı ilerlemek adına. Umutla beklemekteyim :) size de kolaylıklar diliyorum. İnşallah ilerleme kaydedersiniz.
 

Öğretmen olarak düşününce, "öğretmeni gelince ve ona ısınırsa her şey muntazam olacak ve oğlum iyi olacak" diyorum. Anne olarak düşününce de "daha çok küçük kuzummmmm" diye ağlıyorum :)

Peki sizin kızınız bu gelişmeleri ne kadar sürede gösterdi? Örneğin konuşamadığı için ortaya çıkan öfke problemi ne kadar zamanda düzeldi?
 
Sizin yerinizde olsam kameralı bir kreşe gönderirim .

Ben de anasınıfı öğretmeniyim ayrıca benimde çocuğum var . İçim aç kalması yönünde rahatsız ise ve anne okul bitti bitti diyorsa gondermezdim . Zaten belli bir nedenden dolayı gonderiyorsunuz birde o duruma daha çok sebep olmasın.

Göndermeyin demiyorum gönderin ama çocuğun mutlu olduğu bir okula içinizin rahat ettiği bir kuruma gönderin .

Komşu olsaydık ben ilgilenirdim komşu teyze olarak ben şuan çalışmıyorum çalışan annelere Allah yardım etsin ve inşallah hersey yoluna girsin . Ah annelik ahhh ..
 
Umarim oyun gruplarına gerek kalmadan halledersin idrakyollariiltihabi. . Gerçekten zorlu bir süreçten geçiyorsun .kolaylıklar diliyorum ,umarım çabucak atlatırsınız bu sıkıntılı dönemleri .
 

Var yardımcı 2 gün :) hatta yatılı yardımcı için görüşmeler yapmaya çalışıyorum su sıra...
büyük hareketli, küçük de kucakta yaşamaya meyilli... (büyüğün eziyetinden sığınmacı)


Görsel diyorsan, ışıklı masayı dene :) dur bakayım fotoğraf bulacak mıyım :))



Buldum :)
Altta bir kap, üstte borcam. Işık olarak telefon flaşı, kum yerine de irmik.
Senin oğlan yaşlarında başladık yapmaya. Hala bayılıyor.
Arabayı yapıyoruz sonra o arabayı elimle dağıtıp bir çöp adam, o çöp adam sonra arabaya biniyor, okula gidiyor falan...

Ama tavsiyem balkon gibi bir yerde yap, sonra ev devasa bir revani misali her yerde irmik görüyorsun :)
Işıklı masa diye satılanı da var da bu denemelik. Sonra baktım iş görüyor hep böyle yaptık :)

Aktiviteye performans puanım 10 üzerinden 4.
6 puanı temizlik aşamasında kırdım.
Oturma süresi 15 dakika falan oluyor. O donem için büyük başarıydı :)
Şimdi daha iyi. Hayat onu bile yordu
 

Seni anlıyorum aslında, hem tek çocuk hem bugüne kadar yalnızca seninle olmuş, etrafında büyükler olmamış, belki sürekli yaşıtlarıyla oynama imkanı da olmadı, ister istemez karşılıklı bir bağımlılığınız var birbirinize, kızım da tek çocuktu, senin oğlundan farklı olarak fazlasıyla dışa dönüktü, yaşadığımız yer zaten doğduğumuz yer olduğundan aile bireyleri, arkadaş çevresi, kızımla yaşıt çocukların olduğu bir ortamdı, sosyalleşme sorunu yaşamadı o yüzden ama tüm bu dışa dönük halleri, bitmek bilmeyen çenesi, ele avuca sığmaz halleri ben yanındaysam oluyordu, benle kendini güvende hissediyordu, ne zaman ki okula başladı bastı yaygarayı, istisnasız her gün ağladı, o ağladı ben kahroldum, gizli bağımlıyım ben de :)) ağlıyor diye okulda bırakıp eve gelmek onu terk ediyormuşum gibi vicdan azabına sebep olduğundan üstünden epey zaman geçti ama galiba 2-2,5 ay kadar okulun bahçesinde çivilenmiş gibi bekledim her teneffüs beni görsün diye, kızımla ilgili en kötü kararım onu anaokuluna vermemek oldu, zaten sosyal bir çocuk, evde de ben ona belli eğitimleri verebiliyorum diye kendimce bir bilmişlik yapıp çocuğu anaokuluna vermedim, insan zaman geçtikçe daha iyi sorguluyor kendini, anaokuluna vermemek belki bencilce kendi duygularıma yenik düştüğümdendi, ondan kopamama duygum, sanki ben yanında olmazsam ayakları üzerinde duramaz endişesi de yaşıyordum sanırım için için, sonra ceremesini de ben çektim ama, yağmur çamur dinlemeden okulda bekledim, bizim ki yavaş yavaş bırakılan bir tiryakilik gibiydi, neyse ki öğretmeninin müdahalesiyle ikna oldu, sen git ama akşam beni almaya gel dedi ve öylece okula alıştı.

Yani anlayacağın eğer oğlunu emanet ettiğin öğretmeni gözün tutuyorsa okulu bırakmayın, kızım o kadar sosyal bir çocukken benden ayrılması 2, 2,5 ayı buldu, ki ilkokul çağındaki bir çocuktan bahsediyoruz, oğlun 3 yaşında ve adı konmuş bir teşhisi var, üstelik yakandan düşmüyor diye arada delirsen de farkında olmadan sen de ona bağımlılık geliştirmişsin aslında, o da sana bağımlı ve dış dünyaya adapte olmayla ilgili endişeleri var, biliyorsun çocuklar annelerinin yanında kendini güvende hisseder, dışarısı onlar için ürkütücü bir yerdir, anne yoksa korkarlar, paniklerler, oğlun bunu ifade edemese de hareketleriyle okul sonrası koşa koşa eve gelmesiyle, senle olmak istemesiyle belli ediyordur mutlaka, annesi onun güvenli limanı evi de sığınağı, sen onu güvenli alandan bilmediği başka bir alana götürüyorsun, oraya güvenmesi, öğretmeni sevmesi, arkadaşlarınla oynaması veya onlarla birlikte etkinlik yapması birkaç ayı bulur, okul genel olarak lakayt olabilir, bu ne derece önemlidir veya önemsenmelidir bilemem, ben biraz öğretmen odaklı annelerdenim, öğretmenin karakteri, eğitim kalitesi, çocuklara yaklaşımına bakıyorum, öğretmen çocukları seven gerçekten bu mesleği çocukları çok sevdiği ve onlara karşı sabırlı olduğu için yapan biriyse oğlunun ihtiyacı olan yaklaşımı gösterecektir, oğlunu gözlemleyip ona özel davranış kazandırma, sosyalleştirme modeli geliştirecektir, annelik duygularını oğlum için deyip biraz bastırmaya çalışmalısın, zor oluyor duyguları bastırmak ama yapmak zorundayız.

 
Son düzenleme:
Kreşe başladıktan 2 ay sonra telaffuzu düzelmeye başladı.
Dönem sonunda artık uzun cümleler kuruyordu. Arkadaşları vardı, hergün ne yaptığını anlatmaya başlamıştı. :)
Konuşma başlayınca öfkenin çoğu bitti.
 
Kayıt dosyası öğrencinin kaydı yapılırken hazırlanır.
Allah muhafaza oğlunuzla veya diğer çocuklarla ilgili acil bir durum oluşsa ve size ulaşamasalar diğer ebeveyne veya 3. Yakın şahsa nasıl ulaşmayı düşünüyorlar?
Çok acemice buldum idarenin tavrını.
Ayrıca veli ile konuşurken odadan çıkıp gidilmez acil bir durum varsa bile bilgi verilip müsade istenir bu basit bir görgü kuralıdır.
 
ay inşallah bizde o duruma geliriz. peki size neden gitmek istemediğini söylüyor muydu?
benden ayrılmak istemediği için ağlıyordu ilk başladığı gün daha kreşin kapısında ağlamaya başlamıştı bide çok küçüktü oğlum 29 aylıktı sorduğumda bazen sevmiyom okulu diyordu ama ben anlıyordum sırf gitmemek için öyle dediğini
 
Hocam yeni yönetmelik sınıflarda kamera olmasına izin vermiyor.
Koridor,mutfak ve bahçe gibi ortak kullanım alanlarında ise kamera zorunlu.
Teftiş esnasında sınıflarda kamera varsa tutanağa işleniyor ve söktürüp tekrar görülmesi için müfettişlere haber vermeniz gerekiyor.
Sınıflarından velilere naklen yayın yapan okullar aslında yasal olmayan bir iş yapıyorlar.
 
bıraz önce çocuk psikiyatırından geldik, kızımı oyuncaklar ayönlendirdi o oynarken herşeyi konuştuk genel gelişimi hakkında da bilgi aldı dogumundan itibaren olan süreç hakkında, ayrılma kaygısı yaşıyordur zamanla geçecek ufak hediyeler, sevdiği şeyleri daha fazla yaparak falan onu kreşe adapte edebilirsiniz dedi.
kreş uygun bir tercih olmuş sosyalleşmesi açısından , devam edin, endişelenecek birşey yok dedi...
benim içim rahatladı yılmak yok yola devam diyorum
 
benımkıde 29 aylık başladı ekimde tam 2,5 aylık oluyor...
bızımkıde evde kalmak istiyor herkes onunla ilgilensin istiyor...
bugün çocuk psikiyatride randevumuz vardı, ayrılma kaygısı yaşıyor ama zamanla alışır dedi. hemen yaşıtları ile kaynaşan bir çocukta değil o nedenle kreş doğru tercih olmuş, devam etsin dedi.
 
Yani en basitinden şöyle düşünüyorum, özelde çalışan öğretmenlerin çocuğunlugunun ya devlete puana yetmemiştir ya da 2 yillik mezun olmustur. Devleti kazanmak da kolay degil. Bu işi gerçekten isteyen ve devleti kafaya takan insan %100ünü vermiştir o kitaplar için. Güzel bir maaşıda var. Vicdan merhamet meselesi her zaman kısmet nasip tabi. Ama en azından daha özenli olabileceğini düşündürüyor bana
 

Yetemiyor diye bakmamali, bir yetiskin zaten ne yaparsa yapsin bir cocugun oyun ihtiyacini karsilayamaz.
Yemeden icmeden 24 saat araliksiz oyun oynayabilen bir canlidan bahsediyoruz yahu, annelere haksizlik etmeyelim

bir de oglum konusmuyor vs yazmissin, benim oglumda gozlemledigim yetiskinlerle iletisim kurma konusunda hic hevesli olmadigi,
ornegin okula alisma doneminde de en son artik mecburen alistigi kisi her zaman ogretmeni olmustur, o yuzden ogretmen cocuk iliskisine bence cok takilma, cocuklar arasindaki iliski daha cok sey ogretecek.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…