merhaba sevgili hanımlar. bu konuyu açmak için hesap açtım ve buradayım. inanın neden bu konuyu açtığımı ben de bilmiyorum sadece biraz içimi döküp dertleşmek istedim.
erkek arkadaşımla 2 yıl önce işyerinde tanıştım. bana hemen açıldı ve birbirimize çok aşık olduk. başlangıçta uzun süre çok değer gördüğüm ve iyi davranıldığım bir ilişkimiz oldu. başlarda ben ona onun kadar bağlı değildim ve onun kadar ciddi düşünmüyordum fakat o ilk haftalarda evlilikten bahsetmeye başladı ve beni sevdiğini söylemekten de hiç sakınmadı. kendisi benden 6 yaş büyük ve ben şuanda 22 yaşındayım. ben yaşadığımız şehirde ailemden uzakta yaşıyorum, o da öyle. ilk tanıştığımızda ikimiz de öğrenci evlerinde kalıyorduk fakat benim evim ev sahibi nedeniyle dağıldı. daha 2. veya 3. ayımızda onunla beraber kalmamı istedi ve ben de kabul ettim, süreci benim için çok kolaylaştırdı. sürekli birlikteydik, beni her yerden almaya gelirdi ve sabahları küçük notlar bırakırdı. 6 ay sonra ben beraber çalıştığımız yerden çıkartıldım. bu süreçten önce bir iki kez ciddi bir kavga etmiştik fakat gönlümü her darıldığımda almasını bilirdi.
aynı evde yaşamanın etkisiyle daha ciddi kavgalar etmeye başladık. ben o zamanlar iletişime kapalı ve tripli biriydim, o ise peşimden koşardı. çok kavga ettiğimiz ve anlaşılmadığım zamanlarda ayrılık konusunu açtığımda beni hep döndürdü iş, düzen oturtamama vs. derken ev işleri konusunda ben de çok dikkat etmezdim o da. fakat yine de hamarat ve işten kaçmayan biriydi. beraber iş yapardık çok da keyif alırdık. o zamanlar işten çıkartıldığımda 1 ay evde kaldım ve o sürede hiç sıkıntı yaşamadık. sonra ben başka bir işe geçtim.
bir süre sonra kaldığımız evden başka eve geçtik ve o 2 kez iş değiştirdi. benim onun aklına sokmamla beraber şuanda çalıştığı ve hep istediği işe kavuştu. bu işten dolayı sürekli trafikteydi. (şuanki işine nisan ayının başlarında girdi) işe girdikten ve kıdem kazandıktan sonra hal ve hareketlerinde değişim oldu. başlarda işi çok fazla umursadığını farkettim fakat çok önemsemedim, mutlu ondandır diye düşündüm. sonra tek konuşma konusu işi oldu. eve geldiğinde sürekli oyun oynamak istemeye, bana daha az ilgi göstermeye, umursamaz ve üşengeç olmaya başladı. ev işleri konusunda çok dikkatsiz olmaya ve her şeyi bana yığıp söylenmeye başladı. en sevdiğim özelliği sakinliğiyken bana sesini yükseltmeye ve tahammülsüz olmaya başladı. kavgalarımızdan dolayı arkadaşlarımızın yanında da konuşmamaya başladık ve gönlümü hiç almıyordu. bu nedenden dolayı ayrılmak istedim fakat işten dolayı çok stresli olduğunu asabi olduğunu kabul etti ve ağladı. barıştık ve uzun bir süre bir sıkıntı çıkmadı.
bazı nedenlerden dolayı iş yerim kapandı ve işsiz kaldım. sürekli evdeydim, eve bakıyordum yemek yapıyordum iş yapmaktan gocunmuyordum ve arkasını hiç toplamamaya(bardağını makineye yerleştirmemeye, çorabını yerde bırakmaya başladı), beni takdir etmemeye başladı. işsiz kaldığım süreçte de bana maddi olarak destek olsa da ne zaman stresimi açsam sanki çok da önemli değilmiş gibi davranmaya başladı. arkasını hiç toplamaması konusunda artık laf etmiyordum çünkü ne zaman söylesem burun kıvırmaya başladı. ben de bu süre içinde devamlı iş arıyordum. bir süre ailemin yanına gittim ondan önce birkaç kez kavga çıkartıp bana ağır konuştu. artık ağlasam da uyumaya gidiyordu, aramızı düzeltmiyordu ve sürekli abarttığımı söylüyordu. ben aile evindeyken kavgalarımız devam etti, artık arkadaşlarıma anlatmaya başladım, sürekli kendimi suçlayıp ağlıyordum fakat hepsi bana şuanda çok kaba davrandığını söylüyordu. tartışmaları büyütüp başka yerlere çekmeye ve kavga sonrası yazmamaya başladı. yine de aramızı düzelttik ve onu annemle tanıştırdım, o gün bile gitmeden önce heyecanlandın mı annemle tanışacaksın diye sorunca cık diye tepki verdi. bu kavgaların üzerine konuştuk ve kavga sürecinde o da ben de çok yıprandık diye karar verip ağırdan aldık. sonra ben eve döndüm.
bir süre her şey güzeldi, iş aramaya devam ettim, aramız eskisi gibi olmasa da düzeleceğine eski haline geleceğine inanmayı tercih ettim. şaka yoluyla sürekli ben yokken çok rahat olduğunu istediği gibi oyun oynayabildiğini söylüyordu. ??
annesinin evimize geleceğini öğrendik ve annesiyle tanıştım. eve gelir gelmez erkek arkadaşım tüm gece telefonuyla oynadı. reels izledi. annesiyle hep ben konuştum. alttan aldım ve sabah o işe gitti. bense erkenden kalkıp alışverişe gittim (annesi gelmeden evi erkek arkadaşım yorulmasın diye dipnot: enayi olduğumdan, dipköşe temizledim 2 kez) anensine kahvaltı hazırladım. erkek arkadaşım işten döndü ve dışarı çıkacaktık. yemek yiyip salonda uyudu, annesi de ben de rahat bıraktık. ben birkaç kez uyandırdım fakat uyumaya devam etti. sonra kendisi uyandı ve hazır olduğunu söyledi. ekmeği salonda bırakmıştı (kedilerimiz var), buzdolabının kapağı açıktı ve yediği meyveyi dolaba koymamıştı. kendisine odamızda kısık sesle bak ben kaç kez evi temizledim annenin yanında bari ne topladın kontrol etmiyim diye kızdığımda bana sus diye bağırdı. annesi var diye alttan aldım. konuyu açtığımda hiçbir şeyi umursamadığını söyledi. çok sıkılmış ve bağırdı diye özür bile dilemedi. ben annesi var diye alttan almaya devam ettim. dışarı çıktığımızda bana çok soğuk davranıyordu, sürekli telefondan reels izleyip yatıyordu ve annesiyle hep ben konuşuyordum ki annesiyle her gün telefonda saatlerce konuşurlar. elimi bile tutmuyordu. annesi gittikten sonra da benden ayrıldı. yemek yiyip masayı beraber toplayalım diyince bile ona emir vermiş oluyormuşum. ayrolırken çok rahattı kavga bile etmedi tv izlemeye devam etti. bense tamam dedim ve o günden beri acil bir şey olmadıkça konuşmuyoruz ben sürekli ağlıyorum. 1 hafta oldu. bu şehirde ondan başka kimsem kalmadı tüm arkdaşlarım başka şehirlere dağıldı nerdeyse. dün yeni işe başladım, kafede garsonluk ama olsun iş iştir. bugün eve gelince hıçkıra hıçkıra ağladım ve odaya girdiğinde hala çok ağlıyordum. işlerini halletti ve odadan çıktı. sizce ben arkasını toplamıyor diye kızdığım için haksız mıyım, çok mu bunalttım? sürekli oyun oynaması, telefonda takılması, üşenceç olması, beni takdir etmeyişi normal mi ? oyun oynayıp bira içiyor ayrı olduğumuzdan beri salonda mesela. aile evine gitmeden veya ordayken kavgalarımızın konusu bana yazmayışı, tatil planımız vardı bunu patronuna söyleyecekti patronu kendisi aile evine gideceksen izin vereyim demiş o da gitmeyecek diye kabul etmemiş, ben de planımız vardı onu söyleseydin dedim diye bencil, memnuniyetsiz ve biri olduğumu söyledi mesela. neden kendimi düşünmeden direkt patronu ona kendi istrğiyle izin verdi diye sevinmiyormuşum. veya yemek yapıyorum bazen yetişmiyor 9 oluyor saat, geç yemek yedik diye söyleniyor. bulaşıkları o makineye dizer ben yemek yaparım öyle anlaştık, beraber topkuyoruz fakat mutfağı dağıttım diye söylenir. kampa gidiyoruz, para verdik ama deniz rüzgarlı, en azından bir kere yüzelim o kadar geldik diyorum bağırıyor naparsan yap diye. sizce başkası mı var ? okumayabilirsiniz çok uzun yazdım ama içim çok dolu. ölecekmişimcesine ağlıyorum. çok mutsuzum. okuduysanız allah razı olsun
not: gece uykulu ve ağlayarak yazdığım için atlamışım.
1.henüz okulum bitmedi bu şehirde kalmam lazım.
2.maddi destekten kastım 2 aydır faturaları tek ödemesi dışarıda bir şey yiyip içince ben öderim demesiydi. yoksa kirayı ve borçları beraber ödüyoruz hep. market alışverişi onun yemek kartından yapılıyordu fakat ben yemek yaptığımda çoğu zaman kendi paramdan yapıyordum. evin ıvır zıvırlarını hep ortak aldık.
3. ayrılalı 1 hafta oldu ilk günden beri ev arıyorum fakat maddi gücüm yok. 4 gününü arkadaşlarımda kalarak geçirdim ama uzun süreli kalabileceğim bi ev yok şuanda.