Çocuğum kreşe başladı anksiyetemi durduramıyorum. Yapmayı düşündüğüm şey…

Ay bende hastasin git tedavi ol diyenlerin ne dusundugunu cok merak ediyorum. Arkadaslar bu ulkede servisci serviste cocuk unuttu cocuk sicaktan bogulup öldü serviste biliyorsunuz degil mi? Daha 1 ay once koca cocugu arkadaşları dövdü de ogretmenleri ic kanama geciren cocugu saatlerce ogretmenler odasinda masada yatirildi bilincisizce. Isvec degil burasi ogretmenlerinin tacizine dayagina maruz kalanlarin ulkesindeyiz. Evet her meslegin iyisi kotusu var o ayri ama neticede bu da bizim gerceginiz. En son cocuga tokat attigi sosyal medyada yayilan lise ogretmenini once aciga alip sonra baska okula mudur yardimcisi yaptilar.2 yasinda ki cocuk icin bu tarz onlemler almak hastalik degildir.
Önlem dediğiniz şeyin 2 ila 5 yıla kadar hapis cezası var.
 
Yoo, okulda akilli saat kullanmanin oyle bir cezasi yok. O dediginiz bir kisinin telefonunu vs hacklemek vs icin gecerli.
Cezası var tck ilgili maddesi çocukların kullandığı akıllı saatler bu kanun kapsamı dışındadır demiyor.
Eğer akıllı saatle ortam dinliyorsanız cezası var. İster çocuğun saati olsun ister başka bir saat.
Telefon kullanmanın da cezası yok ama ben şayet telefonla izinsiz ses kaydı ortam dinlemesi yapıyorsam bunun cezası var.
Yok diye emin konuşuyorsunuz ama ben bir hukukçuyum ve sizden daha eminim ki ve batta biliyorum ki cezası var. Önlem dediğiniz şey suç hatta uzun uzun yazmaya üşendim ilgili haberden copy past yapıyorum.

Bir diğer önemli konu ise ortam dinlemesi özelliğine sahip saatler kullanarak istemeden de olsa çocuğunuz üzerinden suç işliyor olabilirsiniz. Hukukçu olmasam da 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Kişiler Arasındaki Konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” başlıklı 133. maddesine dikkatinizi çekmek isterim:

(1) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) (Değişik: 2/7/2012-6352/80 md.) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.
 
Daha ana sınıfına ve ilkokula gidecek.
İleri boyutlarda olmamak kaydıyla akran zorbalığı hep olacak, alay etmeler, saç çekmeler…
İlkokul öğretmeni ve okul personeli için üzülüyorum şimdiden.
Onlar sizin çocuğunuzun annesi değil.
Sizin gibi elbebek gülbebek yapmayacakları için hep şikayet edilecekler ve “kötü öğretmen” olacaklar.

Kreş döneminde çalışmayıp kendiniz bakın diyeceğim ama bunun ilerisi de var.
Gayet de tedavi görmeniz gerekiyor.
O çocuğun ilerde problemli olacağı zaten belli de umarım kendi içinde olur da topluma aksetmez problemleri.
 
tedavi olun yoksa ilerde çocuğunuza en büyük zararı siz verirsiniz.
Ben en çok da bu tarz insanların topluma vereceği zarardan endişeliyim.
Eğitim öğretim ortamında en çok iftiraya maruz kalan öğretmenler ve personeller genellikle bu yapıdaki ebeveynlerden ve çocuklarından oluşuyor. Biraz yüksek ses duysalar çocuğunun psikolojisini bozan kötü öğretmen olacaklar bunlara göre. Sonra gelsin şikayetler, gitsin dilekçeler..
 
Konunun diğer tarafından yazayım. Öğretmen çocuğunuza bile isteye zarar vermez psikopat değilse. Arada çıkıyor öyleleri muhakkak ama diğer öğretmenler farkedince önlem alınır ve çok çok çok nadirdir. Çocuklar düşebilir, çarpabilir, birbirlerine zarar verebilirler. Her an tetikte olsak da anında müdahale edemediğimiz durumlar olabiliyor, insanız sonuçta. Veli bilgilendirilir böyle bir durumda. Ciddi bir durum geliştiyse de hastaneye götürülür.

Yemek konusuna gelince; yemeyen çocuk bir kez, iki kez uyarılır yemek saati bitene dek yemediyse sınıfa alınır. Başında beklenip yesin diye uğraşılmaz. Yemediyse de yemedi deriz, korkacak saklayacak bir durum değil.

Sınıflarda kamera olması sanıyorum yasal değil. Emin değilim ama konusu geçmişti okuldayken. Hakim olduğum bir mevzu değil. Araştırılabilir.

Okul öncesindeyken velilerle ciddi bir durum olmadığı sürece iletişime geçmiyordum ben de. Gerekli bilgilendirmeyi velilere kapalı whatsapp grubunda yapıyordum. Şu an özel eğitimdeyim, nazımın geçtiği bir pozisyonda olduğum için veli ve öğrenci seçebiliyorum. Veli bana güvenmiyorsa çocuğunu almıyorum. En baştan da bunun konuşmasını yapıyorum, ona göre davranıyorlar. Videolarını çekip ben atıyorum velilere zaten. En ufak güvensizlik sezersem bir iki uyarı sonrası almıyorum çocuğu. Kaldı ki akıllı saat, ses kayıt cihazı falan girecek sınıfıma direkt davayı açarım, acımam.
 
Merhabalar. Aslında site üyesiyim fakat bu konuyu açmak için yeni bir üyelik açtım. Biraz uzun yazdım okumak istemeyenler sondaki soruya bakabilir. Bir derdim var ve çevremdekilere yapmak istediğim şeyi anlatınca yargılanmaktan endişe ediyorum. Aslında bunun yanlış ve suç olduğunu, anksiyete bozukluğum olduğunu biliyorum. Ama yine de fikir almak istedim. 2 yaşında oğlum kreşe başladı. Ben de işe başlayacağım. Aslında bakıcı aradık fakat bulamadık. Bakıcı arama sürecinde oğlumu evde tek bir kişiye emanet etme fikrinden uzaklaştım. Kreşte bir sürü çocuk olduğu için ve aile bakanlığı tarafından yönetmelikler belirlendiği için daha güvenli bir ortam olacağını düşündüm. Hayatımın her alanında değil ama bence çocuk konusunda aşırı kontrolcü biriyim. Bu arada memurum, işe dönmek zorundayım. Yaşadığımız şehirde hiç akrabamız yok. Yani kreş bizim için bir tercih değil zorunluluk. Ve kreşin hareketli ve sosyal olan oğluma iyi geleceğini biliyorum. Kreşe başlayan ilk çocuk benim oğlum değil, bu ayrılık sürecini yaşayan bir sürü ebeveyn var. Bunları sürekli kendime telkin etmeme rağmen. Biraz da aileden arka plandan gelen endişeler (anneanne-babaanne) sebebiyle kreşlere ve kreş yöneticilerine, öğretmenlere güvenmiyorum. Çevremde görüştüğüm kreşler arasında en iyisini seçmeye çalıştım. Fakat görüşme aşamasında öğretmenlerle değil yönetici ve işletmecilerle muhatap oldum. Aynı şekilde alışma sürecinde mesaj gönderip aradığım telefon da kreşin sabit olarak kullandığı telefon. Öğretmenlerle yalnızca çocuğu alıp bırakırken iletişim kurabiliyorum. Telefonlarını vermiyorlar. (Telefonlarını istemek bencilce olabilir zaten vermemeliler belki de) Ancak bütün iletişimimin yalnızca yöneticinin istediği şekilde yönlendirilebileceği endişesi taşıyorum. Örneğin oğlum bir akran zorbalığına maruz kalıyorsa veya arkadaşlarına kendini zorbalık uyguluyorsa. Yemek yemek istemiyor ve iştahsızsa. Mutsuz ve hırçınsa. Onunla alakalı her detayı bilmek istiyorum. Ama kurumun aynı zamanda bir ticarethane de olduğunu düşününce öğrenci kaybedebilecekleri herhangi bir bilgiyi benimle paylaşmayacaklarından korkuyorum.

Son birkaç gündür aklıma gelen: Minik bir ses kayıt cihazı alıp birkaç gün oğlumla birlikte okula göndermek. En azından ben kuruma güvenebilene kadar.

Siz olsanız ne yapardınız? Hiç aklınızdan böyle düşünceler geçti mi?
Ben yurtdısındayım. Kreşe çocuk pat diye bırakılmıyor. Beraber gidiyorsunuz sınıfta oturuyorsunuz ..çok şeffaflar. Alışma süresi bir ay belkindaha uzun sürebiliyor. Günlüknyarım saatle başlanıyor vs. Ama işte çok şeffaf bir ortam. Türkiyeye bu gelse keşke diycem ama kreş denilen yerler türkiyede çok dar oluyor. Burada az öğrenci kocaman okul kocaman bahçe oluyor. Kreş olayına el atılmalı bence. Çocuk ne hissediyor acaba pat diye başlıyor
 
Merhabalar. Aslında site üyesiyim fakat bu konuyu açmak için yeni bir üyelik açtım. Biraz uzun yazdım okumak istemeyenler sondaki soruya bakabilir. Bir derdim var ve çevremdekilere yapmak istediğim şeyi anlatınca yargılanmaktan endişe ediyorum. Aslında bunun yanlış ve suç olduğunu, anksiyete bozukluğum olduğunu biliyorum. Ama yine de fikir almak istedim. 2 yaşında oğlum kreşe başladı. Ben de işe başlayacağım. Aslında bakıcı aradık fakat bulamadık. Bakıcı arama sürecinde oğlumu evde tek bir kişiye emanet etme fikrinden uzaklaştım. Kreşte bir sürü çocuk olduğu için ve aile bakanlığı tarafından yönetmelikler belirlendiği için daha güvenli bir ortam olacağını düşündüm. Hayatımın her alanında değil ama bence çocuk konusunda aşırı kontrolcü biriyim. Bu arada memurum, işe dönmek zorundayım. Yaşadığımız şehirde hiç akrabamız yok. Yani kreş bizim için bir tercih değil zorunluluk. Ve kreşin hareketli ve sosyal olan oğluma iyi geleceğini biliyorum. Kreşe başlayan ilk çocuk benim oğlum değil, bu ayrılık sürecini yaşayan bir sürü ebeveyn var. Bunları sürekli kendime telkin etmeme rağmen. Biraz da aileden arka plandan gelen endişeler (anneanne-babaanne) sebebiyle kreşlere ve kreş yöneticilerine, öğretmenlere güvenmiyorum. Çevremde görüştüğüm kreşler arasında en iyisini seçmeye çalıştım. Fakat görüşme aşamasında öğretmenlerle değil yönetici ve işletmecilerle muhatap oldum. Aynı şekilde alışma sürecinde mesaj gönderip aradığım telefon da kreşin sabit olarak kullandığı telefon. Öğretmenlerle yalnızca çocuğu alıp bırakırken iletişim kurabiliyorum. Telefonlarını vermiyorlar. (Telefonlarını istemek bencilce olabilir zaten vermemeliler belki de) Ancak bütün iletişimimin yalnızca yöneticinin istediği şekilde yönlendirilebileceği endişesi taşıyorum. Örneğin oğlum bir akran zorbalığına maruz kalıyorsa veya arkadaşlarına kendini zorbalık uyguluyorsa. Yemek yemek istemiyor ve iştahsızsa. Mutsuz ve hırçınsa. Onunla alakalı her detayı bilmek istiyorum. Ama kurumun aynı zamanda bir ticarethane de olduğunu düşününce öğrenci kaybedebilecekleri herhangi bir bilgiyi benimle paylaşmayacaklarından korkuyorum.

Son birkaç gündür aklıma gelen: Minik bir ses kayıt cihazı alıp birkaç gün oğlumla birlikte okula göndermek. En azından ben kuruma güvenebilene kadar.

Siz olsanız ne yapardınız? Hiç aklınızdan böyle düşünceler geçti mi?

Valla müdür duymasın sizin okulla ilişiğinizi keser
Madem bu kadar endişeliydiniz öğretmenlerin numarasını verdiği bir kreş seçseydiniz
Kızım 13 aylıktan beri kreşte
Ağladığı da olmuştur, yemediği de olmuştur, yaralanıp geldiği de oldu. Böyle çok çok panik halindeyseniz eve kamera+bakıcı yapmalısınız
 
Daha ana sınıfına ve ilkokula gidecek.
İleri boyutlarda olmamak kaydıyla akran zorbalığı hep olacak, alay etmeler, saç çekmeler…
İlkokul öğretmeni ve okul personeli için üzülüyorum şimdiden.
Onlar sizin çocuğunuzun annesi değil.
Sizin gibi elbebek gülbebek yapmayacakları için hep şikayet edilecekler ve “kötü öğretmen” olacaklar.

Kreş döneminde çalışmayıp kendiniz bakın diyeceğim ama bunun ilerisi de var.
Gayet de tedavi görmeniz gerekiyor.
O çocuğun ilerde problemli olacağı zaten belli de umarım kendi içinde olur da topluma aksetmez problemleri.
Bu nasıl kötü bir bakış açısı? Ben burda yaptığım bir eylemden bahsetmiyorum. Aklıma böyle bir düşünce geliyor, yanlış olduğunu hissediyorum, benim gibi düşünen var mı diye akıl danışıyorum. Ve güzel bakış açıları ve öneriler de aldım üslübu güzel insanlardan. Ancak 2 senedir 7/24 birlikte geçirdiğim çocuğumdan ayrıldığım hafta aklıma gelen düşünceler yüzünden siz nasıl böyle kolay ve çirkin bir şekilde ahkâm kesebilirsiniz! Çocuğun ilerde problemli olacağı belliymiş. İnşallah topluma aksetmezmiş. Beni bu anksiyete ataklarına iten şey zaten bizatihi toplumun kendisi. Çürümüş değer yargıları. İnsanların işini düzgün yapmaması. Bir kreş öğretmeni çocukları sevmek bağrına basmak annesi gibi olmak zorunda değil elbette. Ancak 2 yaşında çocuğa nasıl davranılacağını bilmeyen 19-20 yaşındaki diplomasız çeyiz parası biriktirmek için işe girmiş insanlarla dönen kurumlar var bu ülkede. Aynı ülkede mi yaşıyoruz? Körü körüne meslektaş savunmalı paylaşımlardan bıktım. Ben kendi mesleğim için bunu yapmıyorum hiçbir yerde.
 
Anne değilim ama anksiyeteliyim o yüzden drumunuzu çok iyi anlıyorum,beyninizin sizi ne kadar yorduğunu biliyorum ama bebeğiniizin özgüven kazanabilmesi için biraz özgürlüğe ihtiyacı var.Korkuları kontrol etmek hiç kolay değil bunu tek başınıza yapmak çok zor o yüzden kesinlikle profesyonel bir destek alın ve şunu unutmayın siz annesiniz eminimki bebeğiniz orada mutlu değilse dinleme cihazına falan ihtiyacınız olmadan bunu hissedersiniz, rahat olun☺️
 
Merhabalar. Aslında site üyesiyim fakat bu konuyu açmak için yeni bir üyelik açtım. Biraz uzun yazdım okumak istemeyenler sondaki soruya bakabilir. Bir derdim var ve çevremdekilere yapmak istediğim şeyi anlatınca yargılanmaktan endişe ediyorum. Aslında bunun yanlış ve suç olduğunu, anksiyete bozukluğum olduğunu biliyorum. Ama yine de fikir almak istedim. 2 yaşında oğlum kreşe başladı. Ben de işe başlayacağım. Aslında bakıcı aradık fakat bulamadık. Bakıcı arama sürecinde oğlumu evde tek bir kişiye emanet etme fikrinden uzaklaştım. Kreşte bir sürü çocuk olduğu için ve aile bakanlığı tarafından yönetmelikler belirlendiği için daha güvenli bir ortam olacağını düşündüm. Hayatımın her alanında değil ama bence çocuk konusunda aşırı kontrolcü biriyim. Bu arada memurum, işe dönmek zorundayım. Yaşadığımız şehirde hiç akrabamız yok. Yani kreş bizim için bir tercih değil zorunluluk. Ve kreşin hareketli ve sosyal olan oğluma iyi geleceğini biliyorum. Kreşe başlayan ilk çocuk benim oğlum değil, bu ayrılık sürecini yaşayan bir sürü ebeveyn var. Bunları sürekli kendime telkin etmeme rağmen. Biraz da aileden arka plandan gelen endişeler (anneanne-babaanne) sebebiyle kreşlere ve kreş yöneticilerine, öğretmenlere güvenmiyorum. Çevremde görüştüğüm kreşler arasında en iyisini seçmeye çalıştım. Fakat görüşme aşamasında öğretmenlerle değil yönetici ve işletmecilerle muhatap oldum. Aynı şekilde alışma sürecinde mesaj gönderip aradığım telefon da kreşin sabit olarak kullandığı telefon. Öğretmenlerle yalnızca çocuğu alıp bırakırken iletişim kurabiliyorum. Telefonlarını vermiyorlar. (Telefonlarını istemek bencilce olabilir zaten vermemeliler belki de) Ancak bütün iletişimimin yalnızca yöneticinin istediği şekilde yönlendirilebileceği endişesi taşıyorum. Örneğin oğlum bir akran zorbalığına maruz kalıyorsa veya arkadaşlarına kendini zorbalık uyguluyorsa. Yemek yemek istemiyor ve iştahsızsa. Mutsuz ve hırçınsa. Onunla alakalı her detayı bilmek istiyorum. Ama kurumun aynı zamanda bir ticarethane de olduğunu düşününce öğrenci kaybedebilecekleri herhangi bir bilgiyi benimle paylaşmayacaklarından korkuyorum.

Son birkaç gündür aklıma gelen: Minik bir ses kayıt cihazı alıp birkaç gün oğlumla birlikte okula göndermek. En azından ben kuruma güvenebilene kadar.

Siz olsanız ne yapardınız? Hiç aklınızdan böyle düşünceler geçti mi?
Merak etme aç kalmaz benimkide zorla yerdi okulda öğretmen kendi yedirip resim atıyordu endisemi bildiği için,akran zorbaligida olur ama öğretmenler oyuna çevirerek bunu yok ediyorlar kendimden biliyorum,için rahat olsun birşey olsa çocuktan anlarsin zaten
 
Lütfen terapiye gidin. Ses kaydı ne demek ya?! Umarım bunun yasal olmadığını biliyorsunuzdur. Yoksa karakollarda uğraşırsınız
Kontrolcü olmaktan ve hep en kötü senaryoyu düşünmekten vazgeçin.
Kendi okul dönemlerinizi hatırlayın. Sorunsuz muydu? Anne babanız okul yönetimi ve öğretmenleri kontrol etmeye çalıştı mı böyle?
Ben bu tür anneleri anlamıyorum. Gün gelecek o minnoş evlatlarınız okulun kötü sucuğundan yapılma tostu bayıla bayıla yiyecek. Sizin hazırladığınız beslenmeyi değil de içinde ne olduğunu bilmediğiniz hamburgerlerden yiyecek. Neyse fazla örnek vermeyeyim kalbinizd inmesin😅
Relax olun. Çocuklarınız da bir birey unutmayın. Onlara sanki bir uzvunuzmuş gibi davranmayın. Başlarına kötü birşey gelmesin elbette. Ama bunu gelirse düşünün.
Burda nedense hissiyatımın sebebinin oğlumun yaşı olduğunu düşünüyorum. İnternette çok fazla çocukları 3yaşından önce birine/kreşe bırakmanın doğru olmadığıyla ilgili içerik okudum ve izledim. Küçük yaşlarda çocuklar kendilerini annelerinin bir uzvu zannedelermiş vs.şeklinde. Şu an kreşe başlamasının ve benim de işe başlamamın yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bu çıkmazlara giriyorum. Yoksa çocuğu elbette sürekli kontrol edemem. Ancak bu ihtimal dahilinde olan kötü dış etkenlere 2 yaşında maruz kalmakla 10 yaşında maruz kalmak aynı etkiyi mi bırakır?
 
büyük kızım tam 24 aylık küçük kızım da 16 aylik kreşe başladı. hiç aklıma böyle gayri resmi işi yapmak gelmedi. bilmiyorum ya ben çok iyi niyetliyim ya siz paranoyasiniz. çocuklarımın bir gün yara bere veya morluk ile geldiği olmadı çok şükür. ha olabilirdi de ki bu ben bakarken de olabilir. benim yanımdayken komşunun çocuğu da oyuncak atabilir. nasil ki ben o oyuncağı uçarak tutamayacaksam öğretmen de tutamayacak. bence bu düşüncelerden uzaklaşın veya çocuğu alıp evde bir odaya kapatın. çünkü ne yaparsak yapalım olacakların önünde geçemiyoruz. kreste belki 10 cocuk var. öğretmenler cocuk dusecekken önüne atlayamazlar. biraz iyimserlikte fayda olur diye düşünüyorum
Bende bir paronaya durumu var evet orası kesin. Yapıcı paylaşımınız için teşekkür ederim.
 
Ya Ben sizi anlıyorum fakat hak vermiyorum. Belli ki kaygılı bir annesiniz Eğer böyle bir şey yaparsanız inanın Hakkınızda yasal işlem başlatılır sakın yapmayın
Bakın bir öğretmen olarak söylüyorum 2 yaş tam olarak da dış dünyaya adaptasyon sürecidir zaman zaman zorbalıkla da başa çıkmayı öğrenir Tıpkı paylaşmayı öğrendiği gibi
Annelik kaygınızı çok iyi anlıyor ve saygı duyuyorum fakat sınıfta kamera olması, Dinleniyor olmak ,özellikle işin bir de ticari boyutu olan özel kreşlerde öğretmenin hareket alanını kısıtlar dogal olamaz
Sakın ruhsal sorunlarınız olduğunu düşündüğüm için bunu önerdiğimi düşünmeyin ama kaygılarınız için profesyonel yardım alın.
Çok kaygılı bir anne olabilirsiniz bu dünyanın en normal şeyi bence.. Ama bu durumla baş etme yöntemlerini bir profesyonelden Yardım alarak öğrenirseniz Hem anneliğiniz daha keyifli geçer Hem de ilerisi için daha sağlıklı adımlar atmış olursunuz.. sevgilerle
Önerileriniz için teşekkür ederim hali hazırda psikoterapi alıyorum psikoloğuma bu konuyu da açacağım. Oğlumun kreşe gitmesini istemeyen annem, kendisi de geçmişte kreş öğretmenliği yaptığı ve olumsuz yönlerini uzun uzun anlattığı için sürekli olumsuz düşünüyorum. Üslubunuz için ayrıca teşekkür ederim
 
Ben tedavilik koruyucu bir anneyim manyağım falan kabul ediyorum ama şeyi anlamıyorum mesela, çocuğa nasıl davranıldığını merak etmek neden saçma bulunuyor. Çocukları oynatırken kayıt olmaksızın canlı bir sistemden bakılabilir. Buna neden itiraz ediliyor ki madem kötü bir şey yapmıyorlar.
Evet evet.

Ses kaydı fikri kötü kabul, zaten suç. Oğlumun gündüz ne yaşadığını ne yaptığını bilmek istemek neden hastalıkla ilişkilendiriliyor? Birçok insan evde bakıcı varken kamera sistemi kuruyorlar. Bakıcı için kamera kuran insanları da bu şekilde yargılıyor muyuz? Yoksa benim tek suçum gizli kayıt yapmak düşünmek mi?
 
Merhabalar. Aslında site üyesiyim fakat bu konuyu açmak için yeni bir üyelik açtım. Biraz uzun yazdım okumak istemeyenler sondaki soruya bakabilir. Bir derdim var ve çevremdekilere yapmak istediğim şeyi anlatınca yargılanmaktan endişe ediyorum. Aslında bunun yanlış ve suç olduğunu, anksiyete bozukluğum olduğunu biliyorum. Ama yine de fikir almak istedim. 2 yaşında oğlum kreşe başladı. Ben de işe başlayacağım. Aslında bakıcı aradık fakat bulamadık. Bakıcı arama sürecinde oğlumu evde tek bir kişiye emanet etme fikrinden uzaklaştım. Kreşte bir sürü çocuk olduğu için ve aile bakanlığı tarafından yönetmelikler belirlendiği için daha güvenli bir ortam olacağını düşündüm. Hayatımın her alanında değil ama bence çocuk konusunda aşırı kontrolcü biriyim. Bu arada memurum, işe dönmek zorundayım. Yaşadığımız şehirde hiç akrabamız yok. Yani kreş bizim için bir tercih değil zorunluluk. Ve kreşin hareketli ve sosyal olan oğluma iyi geleceğini biliyorum. Kreşe başlayan ilk çocuk benim oğlum değil, bu ayrılık sürecini yaşayan bir sürü ebeveyn var. Bunları sürekli kendime telkin etmeme rağmen. Biraz da aileden arka plandan gelen endişeler (anneanne-babaanne) sebebiyle kreşlere ve kreş yöneticilerine, öğretmenlere güvenmiyorum. Çevremde görüştüğüm kreşler arasında en iyisini seçmeye çalıştım. Fakat görüşme aşamasında öğretmenlerle değil yönetici ve işletmecilerle muhatap oldum. Aynı şekilde alışma sürecinde mesaj gönderip aradığım telefon da kreşin sabit olarak kullandığı telefon. Öğretmenlerle yalnızca çocuğu alıp bırakırken iletişim kurabiliyorum. Telefonlarını vermiyorlar. (Telefonlarını istemek bencilce olabilir zaten vermemeliler belki de) Ancak bütün iletişimimin yalnızca yöneticinin istediği şekilde yönlendirilebileceği endişesi taşıyorum. Örneğin oğlum bir akran zorbalığına maruz kalıyorsa veya arkadaşlarına kendini zorbalık uyguluyorsa. Yemek yemek istemiyor ve iştahsızsa. Mutsuz ve hırçınsa. Onunla alakalı her detayı bilmek istiyorum. Ama kurumun aynı zamanda bir ticarethane de olduğunu düşününce öğrenci kaybedebilecekleri herhangi bir bilgiyi benimle paylaşmayacaklarından korkuyorum.

Son birkaç gündür aklıma gelen: Minik bir ses kayıt cihazı alıp birkaç gün oğlumla birlikte okula göndermek. En azından ben kuruma güvenebilene kadar.

Siz olsanız ne yapardınız? Hiç aklınızdan böyle düşünce
Ben de öğretmenim bebeğim şuan 1 yaşında 2 yaşına girince mecburen kreşe başlayacak burda herkes size tepki göstermiş hastalık demişler kaç tanesi 2 yaşındaki çocuğunu kayıtsız şartsız birine emanet edebiliyor acaba ilginç
Valla bu hastaliksa bende hastayım sizin gibi ben de aynı şekilde ses cihazı akıllı saat koyacağım çantasına ve kreşe yazdırırken kamera sistemlerinin çalışıp çalışmadığını nerde olduğunu soracağım
Kimse kusura bakmasın kameraların olduğu bir ortamda dahi şiddet haberleri izledik kaç kez uzmanlar bile uyarıyor pedagoglar dahi akrabalirinizla bile tek bırakmayın vs millet kreşe laf ettirmiyor pes
 
Merhabalar. Aslında site üyesiyim fakat bu konuyu açmak için yeni bir üyelik açtım. Biraz uzun yazdım okumak istemeyenler sondaki soruya bakabilir. Bir derdim var ve çevremdekilere yapmak istediğim şeyi anlatınca yargılanmaktan endişe ediyorum. Aslında bunun yanlış ve suç olduğunu, anksiyete bozukluğum olduğunu biliyorum. Ama yine de fikir almak istedim. 2 yaşında oğlum kreşe başladı. Ben de işe başlayacağım. Aslında bakıcı aradık fakat bulamadık. Bakıcı arama sürecinde oğlumu evde tek bir kişiye emanet etme fikrinden uzaklaştım. Kreşte bir sürü çocuk olduğu için ve aile bakanlığı tarafından yönetmelikler belirlendiği için daha güvenli bir ortam olacağını düşündüm. Hayatımın her alanında değil ama bence çocuk konusunda aşırı kontrolcü biriyim. Bu arada memurum, işe dönmek zorundayım. Yaşadığımız şehirde hiç akrabamız yok. Yani kreş bizim için bir tercih değil zorunluluk. Ve kreşin hareketli ve sosyal olan oğluma iyi geleceğini biliyorum. Kreşe başlayan ilk çocuk benim oğlum değil, bu ayrılık sürecini yaşayan bir sürü ebeveyn var. Bunları sürekli kendime telkin etmeme rağmen. Biraz da aileden arka plandan gelen endişeler (anneanne-babaanne) sebebiyle kreşlere ve kreş yöneticilerine, öğretmenlere güvenmiyorum. Çevremde görüştüğüm kreşler arasında en iyisini seçmeye çalıştım. Fakat görüşme aşamasında öğretmenlerle değil yönetici ve işletmecilerle muhatap oldum. Aynı şekilde alışma sürecinde mesaj gönderip aradığım telefon da kreşin sabit olarak kullandığı telefon. Öğretmenlerle yalnızca çocuğu alıp bırakırken iletişim kurabiliyorum. Telefonlarını vermiyorlar. (Telefonlarını istemek bencilce olabilir zaten vermemeliler belki de) Ancak bütün iletişimimin yalnızca yöneticinin istediği şekilde yönlendirilebileceği endişesi taşıyorum. Örneğin oğlum bir akran zorbalığına maruz kalıyorsa veya arkadaşlarına kendini zorbalık uyguluyorsa. Yemek yemek istemiyor ve iştahsızsa. Mutsuz ve hırçınsa. Onunla alakalı her detayı bilmek istiyorum. Ama kurumun aynı zamanda bir ticarethane de olduğunu düşününce öğrenci kaybedebilecekleri herhangi bir bilgiyi benimle paylaşmayacaklarından korkuyorum.

Son birkaç gündür aklıma gelen: Minik bir ses kayıt cihazı alıp birkaç gün oğlumla birlikte okula göndermek. En azından ben kuruma güvenebilene kadar.

Siz olsanız ne yapardınız? Hiç aklınızdan böyle düşünceler geçti mi?
Psikoloğa gözükmelisiniz kaygılarınız normal bir anne kaygıları değil
Lütfen yanlış anlamayın ama desteğe ihtiyacınız var
Hiç çocuğa ses kayıt cihazı takıp okula göndermeyi düşünen bir anne görmedim duymadım okumadım
 
Burda nedense hissiyatımın sebebinin oğlumun yaşı olduğunu düşünüyorum. İnternette çok fazla çocukları 3yaşından önce birine/kreşe bırakmanın doğru olmadığıyla ilgili içerik okudum ve izledim. Küçük yaşlarda çocuklar kendilerini annelerinin bir uzvu zannedelermiş vs.şeklinde. Şu an kreşe başlamasının ve benim de işe başlamamın yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bu çıkmazlara giriyorum. Yoksa çocuğu elbette sürekli kontrol edemem. Ancak bu ihtimal dahilinde olan kötü dış etkenlere 2 yaşında maruz kalmakla 10 yaşında maruz kalmak aynı etkiyi mi bırakır?
Hayatın gerçekleri böyleyse yapacal birşey yok. İki kişi çalışmadan ev geçindirmek çocuk okutmak zor. İşe başlamanız gerekiyorsa ne yapabilirsiniz ki… herkes ister kendi çocuğunu kendisi büyütmek.
Bence bir süre haberleri izlemeyin derim. Belli ki sizi kötü etkiliyor.
 
Rahat ol canım kreş öğretmeniyim benimde bir evladım var inan bana kendi evlatlarımızdam daha fazla üzerine titriyoruz çocuklarınızın canını sıkma rabbim başka dert vermesin
 
X