- Konu Sahibi Kazuletbagyan
-
- #461
Uzun zamandır giriş yapmıyordum ama dayanamadım konuyu okuyunca...Yahu bu evlilik zaten yürümüyor ki adam resmen sırtında yük olarak görüyor sizi fuzuli harcama yapmamanıza rağmen...siz de diyorsunuz ki işe girsem bu evlilik yürümez...kardeşine anasına gelince(hadi anası neyse de) onlar yük değil, başının tacı..bari işe girip şunun dırdırından kurtulun...ben olsam şimdiye gurur yapıp 50 kere işe grmiştim uzak bir yere de gitsem...bu adamın yüzünü ne kadar az görseniz o kadar iyi, hatta direkt tekmeyi de basardım...ev işleri de ortak olur ikiniz çalıştığınız için...yine beğenmiyorsa kapı orda! Niye kendinizi bu kadar ezdiriyorsunuz ki...ben de işten ayrılalı 3 ay oldu eşim daha dinlen boşver diyor ama uzakta bile olsa fellik fellik iş arıyorum kendime yediremeyip...siz de bahaneleri bırakıp bir an önce bir iş bulmaya ve kendi ayaklarınız üzerinde durmaya bakın...kazandığınızı da kendinize harcayın bu adama 1 kuruş vermeyin!Herkese merhaba
Direkt konuya gireyim sizi yormadan. Evlenmeden önce özel sektörde haftada 45 saat (bazen 53 kadar çıkıyordu) çalışan bir hemşireydim. Gün aşırı 16 saat nöbet tutardım. Lojmanda kalırdım. Lojmanda hastanenin bahçesindeydi maksimum 5 dk işte olurdum. 3 yıl böyle çalıştım. Evlenince işi bıraktım. Ama evlendiğim için değil işte yaşadığım bir mevzu yüzünden. Yaklaşık 1.5 yıldır da çalışmıyorum. Eşimin geliri iyi. Evimiz kendimizin, araba da var. Ama eşim bulunduğumuz şehirde çakılı kalabilmesi için benim 3 yıl bir yerde sigortalı çalışmam gerektiğini söylüyor. Kendince haklı. Zaten eski işimden ayrılmasam çalışırdım ama şimdi öyle İyi maaşlı bir iş bulmam zor. Ve zaten gece vardiyasında 16-14 saat uykusuzlukla evliliği yürütebileceğime inanmıyorum. Bekarken bile ağır geliyordu bu çalışma saati bir sosyal hayatım yoktu şimdi evliyken daha zor geliyor. İşten çıkıp 8 saat uyuyup sonra yemek ev işi yapıp ertesi gün tekrar işe gidip birde üstüne bir gece evde olup bir gece olmayıp, haftada bir gün tatil ile evliliği yürütmek bana zor ve sıkıcı geliyor. Ama eşim bana oturduğun yerden yiyorsun, ben eşşek gibi çalışıyorum. Vasıfsızsın, ne işe yarıyorsun ki falan diyor kavga esnasında. Harcamalarım onu zora sokmuyor ama o istiyor ki biriksin. Harcamalarımdan rahatsız. Bunun yanı sıra annesi ve kardeşinin oturduğu evin kredisini ödüyor, annesine ayrı kardeşine ayrı bir bütçe ayırıyor her ay. Ama benim harcamalarım ona gereksiz geliyor. Git çalış kendi paranı çıkar diyor. Kapıyı çarpıp gitmek istiyorum. Bende çalışmak istiyorum ama eski çalışma sistemim ile bu evliliği yürütemem. Memur gibi sabah 8 akşam 5 işini bulmak da bizim sektör de çok zor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eşime durumu izah ettim ama madem yürüyemiyorsın evlenmeseydin demeye getiriyor. Millet nasıl yürütüyor. Birsürü paramı yedin ve yiyorsun diyor. Kendimi çok eksik ve zayıf hissediyorum.
Eşin olacak ahlaksız herifin annesi çalışıyor mu? Bir daha sana biley derse yüzüne vur bu ne biçim aile anlayışı? Eşin çalışmanı istediğini söyleyebilir ama bunun bir üslubu vardır ve zorlayamaz. Ailenden böyle mi gördün baban para kazanmayınca anneni evden mi atıyordu sokakta mı büyüdün de. Bi de mümkünse bu çirkefin mecbur kalmadıkça pek harcama parasını hatta gözün kesiyorsa boşan gitsinHerkese merhaba
Direkt konuya gireyim sizi yormadan. Evlenmeden önce özel sektörde haftada 45 saat (bazen 53 kadar çıkıyordu) çalışan bir hemşireydim. Gün aşırı 16 saat nöbet tutardım. Lojmanda kalırdım. Lojmanda hastanenin bahçesindeydi maksimum 5 dk işte olurdum. 3 yıl böyle çalıştım. Evlenince işi bıraktım. Ama evlendiğim için değil işte yaşadığım bir mevzu yüzünden. Yaklaşık 1.5 yıldır da çalışmıyorum. Eşimin geliri iyi. Evimiz kendimizin, araba da var. Ama eşim bulunduğumuz şehirde çakılı kalabilmesi için benim 3 yıl bir yerde sigortalı çalışmam gerektiğini söylüyor. Kendince haklı. Zaten eski işimden ayrılmasam çalışırdım ama şimdi öyle İyi maaşlı bir iş bulmam zor. Ve zaten gece vardiyasında 16-14 saat uykusuzlukla evliliği yürütebileceğime inanmıyorum. Bekarken bile ağır geliyordu bu çalışma saati bir sosyal hayatım yoktu şimdi evliyken daha zor geliyor. İşten çıkıp 8 saat uyuyup sonra yemek ev işi yapıp ertesi gün tekrar işe gidip birde üstüne bir gece evde olup bir gece olmayıp, haftada bir gün tatil ile evliliği yürütmek bana zor ve sıkıcı geliyor. Ama eşim bana oturduğun yerden yiyorsun, ben eşşek gibi çalışıyorum. Vasıfsızsın, ne işe yarıyorsun ki falan diyor kavga esnasında. Harcamalarım onu zora sokmuyor ama o istiyor ki biriksin. Harcamalarımdan rahatsız. Bunun yanı sıra annesi ve kardeşinin oturduğu evin kredisini ödüyor, annesine ayrı kardeşine ayrı bir bütçe ayırıyor her ay. Ama benim harcamalarım ona gereksiz geliyor. Git çalış kendi paranı çıkar diyor. Kapıyı çarpıp gitmek istiyorum. Bende çalışmak istiyorum ama eski çalışma sistemim ile bu evliliği yürütemem. Memur gibi sabah 8 akşam 5 işini bulmak da bizim sektör de çok zor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eşime durumu izah ettim ama madem yürüyemiyorsın evlenmeseydin demeye getiriyor. Millet nasıl yürütüyor. Birsürü paramı yedin ve yiyorsun diyor. Kendimi çok eksik ve zayıf hissediyorum.
Şuan yazdığınızla ilk mesajınız arasında dağlar kadar fark var. Keşke ilk mesajınızda bunları da belirtseydiniz.Ben eşim cimri,bana para vermiyor demedim hiç. Ben çok tutumluyum da demiyorum hatta bunu hiç demiyorum asla tutumlu değilim. Ama evimiz,arabamız varken ve hele ki eşim herkese bu kadar verirken neden ben tutumlu olayım onu anlamıyorum?
Tartışma şurdan çıktı. Kardeşi şuan askerde ve evlilikleri 2 çocuğa rağmen çok kötü. Çünkü karısına ve çocuklarına gerek sözlü gerek fiziksel şiddet uygulayan bir insan. En son karısını saçından tutup kapının önüne koymuş ve bize de bunu çocukları bırakıp tatile gitti diye anlattılar. Biz bayram için gittiğimiz de eltim bunları anlattı kimse de sesini çıkarmadı. Bende çıldırdım. Çünkü işin aslını bilmediğim için eltimi çocuklarını 1 ay boyunca bıraktığı için kınamıştım. Gerçekler ortaya çıkınca kaynanama seninde kızın var nasıl vicdanın el veriyor bu zulmüne dedim. Ben birşey dersem bana da vurur dedi. Bende eşime sen nasıl abisin niye bir dur demiyorsun dedim oda sen karışma, diyorum ama dinlemiyor falan dedi. Bende kaynanamın yanında senin oğlun insan evladı değil dedim. Karısına,çocuğuna zulüm ediyor sizde sessiz kalıyorsunuz size de birşey demiyorum dedim. Eşim de haddini bil annemin yanında düzgün konuş dedi. Bu olay sonrasında da ben ona kardeşin hem paranı yiyor hemde senin saymıyor dedim die bana “eşşek gibi çalışıyorum sende yiyorsun, milleti eleştiriyorsun da senin ne vasfın var, ondan ne farkın var” cümlelerini sarf etti. Karısı gitsin boşansın sanane, senin evliliğin çok mu düzgün, dilin 3 metre diye uzadı gitti bu konuşma.
Ben eşim cimri,bana para vermiyor demedim hiç. Ben çok tutumluyum da demiyorum hatta bunu hiç demiyorum asla tutumlu değilim. Ama evimiz,arabamız varken ve hele ki eşim herkese bu kadar verirken neden ben tutumlu olayım onu anlamıyorum?
Tartışma şurdan çıktı. Kardeşi şuan askerde ve evlilikleri 2 çocuğa rağmen çok kötü. Çünkü karısına ve çocuklarına gerek sözlü gerek fiziksel şiddet uygulayan bir insan. En son karısını saçından tutup kapının önüne koymuş ve bize de bunu çocukları bırakıp tatile gitti diye anlattılar. Biz bayram için gittiğimiz de eltim bunları anlattı kimse de sesini çıkarmadı. Bende çıldırdım. Çünkü işin aslını bilmediğim için eltimi çocuklarını 1 ay boyunca bıraktığı için kınamıştım. Gerçekler ortaya çıkınca kaynanama seninde kızın var nasıl vicdanın el veriyor bu zulmüne dedim. Ben birşey dersem bana da vurur dedi. Bende eşime sen nasıl abisin niye bir dur demiyorsun dedim oda sen karışma, diyorum ama dinlemiyor falan dedi. Bende kaynanamın yanında senin oğlun insan evladı değil dedim. Karısına,çocuğuna zulüm ediyor sizde sessiz kalıyorsunuz size de birşey demiyorum dedim. Eşim de haddini bil annemin yanında düzgün konuş dedi. Bu olay sonrasında da ben ona kardeşin hem paranı yiyor hemde senin saymıyor dedim die bana “eşşek gibi çalışıyorum sende yiyorsun, milleti eleştiriyorsun da senin ne vasfın var, ondan ne farkın var” cümlelerini sarf etti. Karısı gitsin boşansın sanane, senin evliliğin çok mu düzgün, dilin 3 metre diye uzadı gitti bu konuşma.
Ayrıca da bu devirde 1500 tl veren koca yok derken sanırım hem çalışmayıp hemde evlerine temizlikçi,çocuklarına bakıcı tutan kadınları gözünüz görmüyor. İnsanlar maddi düzeyleri neyse hayatları ona göre şekilleniyor. Adam askeri ücretle çalışıp da bana 1500 vermiyorKendimi veya şiddet gördüğüne şahit olduğum bir insanın hakkını savunmak için “ hak savunucusu” olmama gerek yok. Bu konu da bir netleşelim. Ben onun eşiyim bana bakmakla yükümlü de demiyorum ama ahlak ve insanlık yoksunu Kardeşi bizim paramızı yiyorsa benim yediklerim kimsenin gözüne batmamalı. Ayrıca pezeevenk karısını askerdeyken kendisine atması için ısrar ettiği mahrem bir video ile tehtid edecek kadar ahlak yoksunuyken ben susup bir kenarda aman karı koca diye oturamam.
Kendimi veya şiddet gördüğüne şahit olduğum bir insanın hakkını savunmak için “ hak savunucusu” olmama gerek yok. Bu konu da bir netleşelim. Ben onun eşiyim bana bakmakla yükümlü de demiyorum ama ahlak ve insanlık yoksunu Kardeşi bizim paramızı yiyorsa benim yediklerim kimsenin gözüne batmamalı. Ayrıca pezeevenk karısını askerdeyken kendisine atması için ısrar ettiği mahrem bir video ile tehtid edecek kadar ahlak yoksunuyken ben susup bir kenarda aman karı koca diye oturamam.
Bende size cevap verdim,size hakaret etmedim. Ama bir kadının başka bir kadının gördüğü zulüme karşı “karışma, kaşın hakları savunucusu değilsin” demesi inanılmaz üzücü. Size verdiğim cevap sizi rahatsız ediyor diye bir anda kocamın iyiliğini istemeniz de çok manidar.Ben fikrimi söyledim, sen buraya fikir almak için açmadın mı konuyu?
İlla kocanı kötüleyip hemen boşan mı demeliydim...Oysa ben senin iyiliğine konuşmuştum ...Başta konuyu öyle bi açtın ki kocan sana para yiyorsun diyor sürekli durdurk yere gibi ama ben sorunca detaylar çıktı...
Ama şu an adamın iyiliği için boşan diyorum
Kullandığın kelimeler de forum kurallarına aykırı diye biliyorum...
ca bBen fikrimi söyledim, sen buraya fikir almak için açmadın mı konuyu?
İlla kocanı kötüleyip hemen boşan mı demeliydim...Oysa ben senin iyiliğine konuşmuştum ...Başta konuyu öyle bi açtın ki kocan sana para yiyorsun diyor sürekli durdurk yere gibi ama ben sorunca detaylar çıktı...
Ama şu an adamın iyiliği için boşan diyorum
Kullandığın kelimeler de forum kurallarına aykırı diye biliyorum...
Ayni mantikla esiniz de sunu soyluyordur. "Ben kazaniyorum ben veriyorum aileme. Sana ne?!"Ses çıkarmadığımı kim söyledi?
Ahahahahaaahhahah :) olay daha da vahim çıktı iyi miAbisi değil erkek kardeşi. 23 yaşında 2 çocuk babası. Atanamayan bir ablası var arada ona da destek oluyor birde İstanbul’da evli ama eşi çalışmayan bir ablası var her gittiğimiz de 100-200 ona da veriyor. Annesi, eltim ve görümcem aynı evde yaşıyor o evin kredisini ödeyip annesine de 500-1000 arası veriyor
Ama şu an adamın iyiliği için boşan diyorum
Bence biraz sakin olun, herkes kendi bilgisi ve tecrübesi dahilinde size yardımcı olmaya çalışıyor.Bende size cevap verdim,size hakaret etmedim. Ama bir kadının başka bir kadının gördüğü zulüme karşı “karışma, kaşın hakları savunucusu değilsin” demesi inanılmaz üzücü. Size verdiğim cevap sizi rahatsız ediyor diye bir anda kocamın iyiliğini istemeniz de çok manidar.
Evet sanırım fevri olmam beni haksız konuma düşürüyor. Ama eşimin kardeşi o kadar çirkin bir insan ki zerre tahammülüm yok. Hele eşimin ve annesinin biz birşey diyince bize de vurur diyip kenara çekilmesi. O zaman biz birşey diyiniz bizden de korkup sussunlar. Ama olay bize gelince diller pabuç kadar.Bence biraz sakin olun, herkes kendi bilgisi ve tecrübesi dahilinde size yardımcı olmaya çalışıyor.
Size yorum yapan bu arkadaşımız ( kendisi ile tanışmıyorum) kendi bakış açısıyla fikrini söylemiş , bunda kızacak, atarlanacak bir şey yok. Sizi hem eşiniz ve kayınvaldenizle olan tartışmada hem burdaki yorumlarınızda biraz fevri gördüm.
Eltinizi arka alıp savunmanız elbette güzel bir şey ama bunu kayınvaldenize çıkışarak yapmanız, eşinize dik sözlerle kardeşini kötülemeniz sanki eşinizi tetiklemiş.
Her doğru her yerde söylenmez diye bir laf vardır. Konuşurken ortam, zemin, muhatabımızla ilişkimiz ve muhatabımızın algı düzeyini hesaba katmalıyız. Umarım sorununuz suhuletle çözülür.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?