Bir sorunumuz varsa psikologa gidebiliriz, öneride bulunur, kafamızdaki dağılmış olan o düşüncelere bir çeki düzen vermemize yardımcı olabilir. İlaç da verebilir ama o ilaç nereye kadar ki. Etkisi gidince aynı yerde aynı sorunla buluruz kendimizi. Yukarda dediğiğm gibi en güzel yardımcımız kendimizdir. Hayatımız mı düzensiz, sürekli problemlerimiz mi var? Peki neden? Hemen şimdi sessiz kimse olmayan bir yere oturalım ve düşünelim. İçimizdeki sesi dinleyelim. Hayatımız kafamızdaki düşüncelerimiz ve hayata olan bakış açımızın düzensiz olduğu için düzensizdir. Son zamanlarda benim hayatımda öyle kötü şeyler oldu ki her şey üst üste geldi. Falcı falcı dolaştıkça daha beter oldu o kafamdaki düzensizlik ve bir gün oturdum ve düşündüm, neden böyle? Çevremdeki insanlara baktım, kendime baktım ve insanların çoğunluğu sadece şikayet etmeyi ve olumsuz düşünmeyi biliyormuşuz. Hep mi böyleydi, hayır! Biz teşekkür etmeyi bilmiyoruz!!! Şu an oturup nefes alıyorsak o bile mucizedir. Bazı İnsanlar nefes alabilmek için hastanenin kapılarında sürünüyorlar. Gözümüz mü kör? Kör insanlar bile hayata mücadele etmekteler. Neden bugüne kadar bize verilmiş olan güzel şeyler için teşekkür etmiyoruz şükretmiyorz? Biz hep olumsuz düşündüğümüz için olumsuzlukları kendimize çekiyoruz. Bir insan bize bağırsa gün boyu onu kafamıza takar sinirleniriz. Çocuğumuzun gülümsemesini, annemizin şevkatini o sinirle farketmeyiz bile. Yapacak tek şey olumsuzluklara karşı gülümsemek ve çözme yolu aramak. Çözülecektir mutlaka eğer çözülmeyecekse hayatın sonu mu? Dünya mı yıkılıyor bize. Çevremiz hep negatif dolu ve biz de onun parçası oluyoruz. Biz kendi kendimizi o negatiften korumamız gerekiyor. Oturalım kitap okuyalım kendimizi geliştirelim. İnsanları mutlu etmeyi deneyelim. Elimizdekilerin değerini bilelim. Oturup geçmişi hatırlayıp hüzünlenmek kendimizi mahvetmekten başka işe yaramaz. İlk kendi kafamızdaki dağınıklığa son verelim. Soralım kendimize ben kimim, benim bu hayattaki yerim ne, ben bugüne kadar ne yaptım, benim amaçlarım ne? Kendimizi tanımıyoruz. İlk kendimizi tanıyalım ki karşımıza çıkan sorunu çözebilelim. İnsan sadece kemikten etten değildir. İnsanı insan yapan düşünceleridir. Düşünceler somutlaşır, bizi biz yapan ve hayatımıza şekil veren bizim o kafamızdaki düşüncelerdir.