- 13 Eylül 2015
- 21.740
- 68.407
-
- Konu Sahibi -Bortubocek-
- #161
Aynen,ben aldığım kıymayı 3 köftelik atıyordum buzluğa,küçüklerdi zaten,1er köfte ancak yerlerdi.Zaman geçti,masraflar arttı ama elimizde biraz bollaştı.Aynı düzen devam ettik.İçim rahat çok şükür,anne babanıza da ne mutlu size bunları söyletebildikleri için.Bende sizin yazınızı okuyunca duygulandım.
Ben memur çocuğuydum. Ev alırken babam baya bir borca girmişti ama yinede bize birşeylerin eksikliğini hissettirmemişti. Hissettirmemeye çalışmıştı. Annem gece oturur dantel yapardı saatlerce eşe dosta satardı. O ev yapılırken biz eksik kalmayalım diye. O yoklukta etde alınırdı,balıkta,meyvede,bize kadar alınırdı ama asla eksik edilmezdi bizim için. Kendileri yemiyordu ben sevmem,ben yedim siz yiyin gibi bahaneleri olurdu hep.
Şimdi kızım 5 yaşında asla yeme içmesinden kısmam. Maddi durumumuz iyi çok şükür ama olmasada önceliğim o olurdu,birşeyde gözü kalmasın diye çabalardım. Olmaması başka birşey ,çok çok kötü durumda olunmadıkça çocuğun yemesinin içmesinin kısılmasını kabul edemem. Gerekirse tatile gitmem,eski giyinirim ama çocuğumun yiyeceğinden kısmam.
Ben çok etkilendim yazilanlardan.Siz her şeyi yiyip içtiklerini sanıyorsunuz ama öyle değildir o.
Dar gelirliye göre lüks sayılabilecek çoğu gıda girmiyordur evlerine.
Sonuçta sürekli evlerinde değilsiniz.
Mesela benim de bir arkadaşım var. Evine girdiğinizde zengin birinin evine giriyormuş gibi olursunuz. Oysa hiç de öyle değil. Hayatında ilk ananası ben ikram ettim ona.
Çocuklarına ceviz,fındık,fıstık yedirmişliği yoktur.
Yani kendisi için önemli olan neyse en çok yatırımı ona yapar.
Ben mutfağa süs eşyası alacağıma gidip çocuğumu ceviz almayı tercih ederim mesela.
Sizin görümcenizin de öncelikleri başkadır.
Yoksa o gelirle lükse kaçan hiçbir tüketim ürününden faydalanamaz.
Yiyiyorsa da gıdım gıdım yiyiyordur. Patlıcan domates kaynatınca beslenme tamamlanmıyor.
Biz de salçayla,bulgurla büyüdük. Küçükken en büyük hayalim param olduğunda kendime yumurta almaktı. Süt içmek hayaldi. Köyden bazen gelirdi,annem yoğurt yapardı. Teberrük gibi birer çay bardağı içerdik ancak.
Her aybaşı tavuk alınırdı. Paylaştırılırdı sofrada bulgur eşliğinde. Karnımızı iyice doyurduktan sonra tavuğumuzu yerdik.
Şahsen benim parçamda çöpte rızkını arayan kediye bile bir şey kalmazdı. Çünkü kemiği kırar iliğini emerdim. Bir koynuma alıp yatmadığım kalırdı koklaya koklaya..
Benim annem de sağ olsun biriktirmeyi severdi.
Neyse işte görümcenizin çocukları bazılarının evine gitse cennete gitmiş olur.
Çünkü bir tadımlık yemek var bir de doyumluk..
Ne anlatmak istediğimi anlamışsınızdır umarım.
Bu arada çocukluktan kalma alışkanlık hala kemikler itina ile kemirilir. Kedilere yine kalmıyor :/
Bizim paramızda bereketsiz bence ama eşimde fazlasıyla savurgan ve sorumsuz davrandı geçenlerde dogalgazımız kesildi 12 gün kadar annemlerde kaldık tabi söylemedik onlara 2 gün öncede elektrik krsildi oglumun kumbarasını açmak zorunda kaldık eşim yaptıgı hataların bedelini bizde ödüyoruz malesefBazi insanların parası çok bereketli oluyor bazılarının da bereketsiz mesela bizim gibiiii((
Bende cok etkilendim acikcasiÇocuklarının boğazından kısıp biriktirenleri okuyunca duygulandım ..
Biz çocuklukta en varlıklı dönemimimizde de en kötü dönemimizde de hep aynı düzende beslendik.Kültürümüzde yemek çok önemlidir ve mutfaktan asla kısılmaz ..
Ama öyle bir annem var ki beyazların son durulama suyunu büyük bir bidona doldurur onunla balkon yıkardı..Yemeği dolaptan erken çıkarır boşuna enerji harcamamak için..ya da temiz bir kıyafetteki ufak bir lekeyi elinde yıkayıp asar hemen doldurmaz herşeyi makineye..Hiçbirşeyi çürüttüğünü bilmem görmedim yani..Ona da şaşırdılar zamanında arabanızı satmadan nasıl ev alabildiniz diye (ertesi gün aynı arabayla takla attılar o ayrı bir hikaye)
Geçim işi herkesin harcı değil..
Aynen herkes kendi yaşadıgını bilir benim kuzenimin iki evi var ama çocukları hayatlarında kivi ve ananas yememişler hiç luna parka gitmemişlerBen çok etkilendim yazilanlardan.
Insanlar neler yaşıyor dimi.
Hiç bisi dışarıdan göründüğü gibi degil.
ben sizi cok iyi anliyorum burda yalnis anlasilacak bi seyde yok cnm bakma sen bazilarina...İyi günler herkese . Bayadır kafama takılan, akşam eşim ile konuştuktan sonra daha çok taktıgım bir mevzuyu paylaşmak istiyorum. Biz diğer şehirlere göre uygun denilebilecek küçük bir ilçede yaşıyoruz.
Eşimin ailesi de bizimle aynı şehirde..
Eşimin ablası, eşi ve çocukları ist. yaşıyorlar yaz tatilinde buraya geliyorlar..
Bizim aylık gelirimiz ( 2800tl ) ev kiram ise 500 tl . bir kızımız var 2 yaşında.. çok şükür evimin ihtiyaçlarını karşılayabilyorum, cocugumuzun masraflarına yetiyoruz uygun şekilde sosyal hayatımız da vardır.. ( yanlış anlaşılmasın öyle dışarıda yeme içme vs değil.. eşimin tatil günlernde avm gideriz gezeriz kızımızı oyun parkına götürürüz dışarıda birşeyler yemek istersekde uygun şeyler yeriz.) alışverişimi pazardan, bimden a 101 den felan yaparım
giyim kuşam dikkat ederim ama öyle pahalı şeyler almam çok çeşit almam, çeşit çeşit giyinemedim hiç bir zaman mesela, bu aralar üst üste cıkan angaryalar yüzünden kredi kartına borçlandık biraz.. herneyse kendi yagımızda kavrulup gidiyoruz..
Yazın bütün kışlıklarımı hazırlarım ,evi idare etmesini cok iyi bilirim , zamanında cok maddi sıkıntı çektik allaha şükür iyiyiz..
Gelelim eşimin ablasına ; aylık gelirleri 2750. tl nerden biliyorsun derseniz.. buraya geldiği zaman yazın maaşlarını çekememişlerdi, eşim bir akşam atm giderek çekti ordan biliyoruz.
Görümcem gayet alımlı, güzel çeşit çeşit giyiyenen çeşit çeşit ayakkabı canta pantolon eşarp vs , cocuklarını giydiren bütün ihtiyaçlarını karşılayan bir insan. İnanın ben bile o kadar çok çeşit giyenemiyorum bazen imreniyorum ona bakarken.. çogu zaman kendime birşey almaya para kalmıyor , sıra gelmiyor vs. Görümcemin ;
İst kirası 550 tl ( akraba oldukları için uygun oturuyorlarmış)
eşinin yol parası var 150 tl
ve bireysel emeklilik ödüyormuş 300 tl..
Kışın sosyal hayatları yok hep evdeler biryere gitmezler.. merkeze uzaklar.. yazında buraya geliyor zaten sigara vs felanda yok onlarda.
gelelim benim kafama takılan mevzuya, bu kadın ist. gibi bir yerde bu maaşla, hem birikim yapıyor , hem kredi kartı kullanmıyor, hemde yazın tatiline felan çok rahat gidiyor..
Örnegin bu sene yazın buraya geldiklerinde , eşinin kardeşinin düğününe 1 tane bilezik takmışlardı fiyatını bilemem artık + tatilde yaptı eşi ve cocukları ile.. uygun biryerde ama yaptı, kredi kartı kullanmazlar,
Çocukları okuyor ilk okula gidiyorlar.. gecen senede kendine telefon almıştı direk nakit para vererek.
Yazın burada, salçasını kaynatır kıslıgını hazırlar recellerini felan hazırlar ist. giderken 3 , 4 cuval felan erzak götürür..
Bende boş durmam tabiki hazırlarım..
salçamı kaynatırım, dolabımı doldururum recellerimi yaparım kurularımı kuruturum peynir yogurt hazırlatırız vs..
size örnek vereyim biz zaten birikim yapamıyoruz, aldıgımız ancak yetiyor, bizde yazın eşimin kuzenine bilezik takmıştık direk nakit veremedik mesela, taksitle alabildik, tatile gitmiştik , nakit para + kredi kartından kullandık
bu ay mesela telefonum bozuldu , henüz alamadık ama taksitle alınacak mecbur.. ha deyince telefon parasını veremeyiz..
Dün eşim ile konuşurken , eşim bana nerde yanlış yaptıgımızı sordu, görümcemi örnek gösterdi. onlar nasıl başarıyor acaba diyerek.. biraz tartıştık bu konulardan dolayı bu aralar maddi anlamda herşey üst üste geldi..
Şimdi sormak istiyorum size ist. gibi biryerde 2750 tl maaş ile. birikim + kredi kartı kullanmamak yazın rahatca tatile gidebilmek + ekstra ihtiyaçlarını ( telefon gibi mesela ) borçlanmadan almak nasıl mümkün hanımlar ?
biz nerde yanlış yapıyoruz ? bana yanlışımı gösterebilirmisiniz ben bulamıyorum.. anlam veremiyorum anlayamıyorum..
Başkasının gelir gideri birikimi beni ilgilendirmez ama eşim hep onları örnek gösteriyor.. ablama helal olsun vs diyor.. biz neden böyleyiz vs diyor bu yüzden kafama taktım hanımlar eşimin tutumundan dolayı öyle bir konuşuyor ki sanki ablası mükemmeli başarıyor ben ise parayı çar çur ediyorum gibi..
Ekleme ; tekrar belirtmek istedim görümcemin geliri, gideri birikimi beni ilgilendirmez tabiki herkesin kendi hayatı , lakin eşim her fırsatta dile getiriyor onları örnek gösteriyor , kendimize bakalım demiyor son zamanlar da sürekli böyle yapınca bende düşünmeye başladım acıkcası ist. yaşayanlara sormak istiyorum özelikle gerçekten mümkün mü öyle bir şehirde ? eşim o kadar dile getirdi k.. cidden kendimi sanki parayı çöpe atıyormuşum gibi hissettim.
Yoka yine insan bir şey demez evet,fakat varlık içinde yokluk,bu bambaşka bir şey.
O zamanlar örneğin eşimin cebinde 100lira olurdu,80 ini bana verirdi,ben bu adama nasıl kötü birşey diyebilirim?
Oğlum okul gezilerine giderdi,yanına mümkün olduğu kadar iyi bir miktar para koyardım,derdim oğlum,sakın boşa harcama,kaybetme,ama arkadaşların eğer bir şeyler alırsa,bir yerde yemeğe girerse sende gir,al,ye,onlardan geri kalma sakın.
Halbuki o para o hafta çok önemli olurdu benim için.
Dünyaya getirmek kadar kolay değil çocuk büyütmek.Bir aile vardı çocukluk mahallemizde kiracı ,kadını hep hamile görürdüm(
Annemlerle.konuşurken,bizim adam çocukları çok sever,derdi.Meğer oğlan için azmetmişler,sonuna kadar.7 kızdan sonra 1 oğlan oldu,kızlar sefil perişan,oğlan el üstünde.
Rabbim hakedene evlat versin,evlatlarda.üzülüp ezilmesin...
Insanların 4 duvarına bilemeyiz ki.Aynen herkes kendi yaşadıgını bilir benim kuzenimin iki evi var ama çocukları hayatlarında kivi ve ananas yememişler hiç luna parka gitmemişler
Bizim evimiz yok ama ben bozuklukları biriktirip evladıma haftalık pazardan meyve alıyorum ona yetecek kadar yada 1 veya 2 ayda 1 luna parka gidiyoruz tabi yine kumbaram var onu evladıma harcıyorum
Benim sadece iki kazagım ve siyah kışlık etegim var onları giyiyorum dısarda gezmede falan kimin ne dediğine takılmıyorum hiç sonuçta yardım etmeyecekler tüh tüh deyip gececekler
Annelik bambaşka birşey annem ben eski yamalı giyerim ama evlatlarım temiz ve iyi giyinsin demişti yengeme kumaş alır kız kardeşlerime bana bir örnek elbise dikerdi babacım ek işe giderdi kendi ayakkabısı yırtık olurdu ama bizim ayakkabımız meyvemiz eksik olmazdı 2 elma yı annem 4 e bölerdi haftada 1 az bir et yada tavuk alınırdı biz yerdik annem sevmem ben derdi megerse çok severmiş büyüyünce anlıyor insan neyse öyle işteInsanların 4 duvarına bilemeyiz ki.
Bende cok guruluyumdur.
Gider gezer gelirim misal disarda yemek yemem extra harcamam.
Ya da ne bilim evde ekmegim olmasa kimseye açım demem.
Ne varsa o an onu yerim una su katar yoğurur tavada pişirir yerim Karnim ac diyemem.
Yapım degil.
Bende kendime gittim 79tl bot aldım oğluma 200tl aldim.
Çünkü ben evdeyim pek bir yere cikmiyorum oglum okula gidiyor ayagi sıcak olsun su geçmesin yürüyerek geliyor diye.
Ahh ana olmada taş ol iste
Allah annenizden razı olsunKonu farklı yönlere kaymış
Annem bizi yanlız büyütmüş, yanlızdan kastım gerçekten manevi yanlızlık
Ama çocukluğum anılarla dolu. Msjları okudukça okul gezileri, annemin biz markete götürüp ( o zaman şehirdeki tek migrosa, hala orayı çok severim. ) istediğimizi alması, pazardan herşeyi tattirması aklıma geldi.
Hep anlatır, pazarda bir kadın elindeki paralı saymış saymış, yanındaki çocuğa bi tane vurmuş yumurtada yemeyiverin diye tezgahtan uzaklaştırmış
Hala üzülürüm o çocuğa yumurta almadığım için der.
Biz o yoklukta ananası hindistan cevizini türlü ev yapımı meyve sularını tatmıştık, dışarıda yemeklere gitmiştik.
Şimdi paramız var, ama çocukluğumuz geride kaldı. İykide doya doya yaşamışız
Yaaa gözlerdim doldu.Annelik bambaşka birşey annem ben eski yamalı giyerim ama evlatlarım temiz ve iyi giyinsin demişti yengeme kumaş alır kız katdeşlerime bana bir örnek elbise dikerdi babacım ek işe giderdi kendi ayakkabısı yırtık olurdu ama bizim ayakkabımız meyvemiz eksik olmazdı 2 elma yı annem 4 e bölerdi haftada 1 az bir et yada tavuk alınırdı niz yerdik annem sevmem ben derdi megerse çok severmiş büyüyünce anlıyor insan neyse öyle işte
Allah razı olsunYaaa gözlerdim doldu.
Allah uzun ömürler versin anneciginize babaciginiza
Aslında bunları yazmak burda paylaşmak guzel
Kendimizi eleştiriyoruz hemde insanların çocukluklarından akıllarında kalanları görüp biz yapmamaya calisiriz.