Görümcem Tek Maaş İle Bunu Nasıl Başarabiliyor Aklım Almıyor .

Eltimde istanbulda evet elbiseleri çok şık oluyor bana pazardan uygun alıyorum demişti sagolsun bana da aldı bi iki kere para vermiştim
İki sene önce biz de gitmiştik.5 tl ye 10 tl ye bile çok şık kıyafetler vardı.seneye iznimiz olursa sırf alış veriş için bile gitmek istiyorum tekrardan
 
Bunları okuyunca çok duygulandım çok.
Evliliğimizin ilk yılları ,çocuklarımın küçüklüğü yeni bir düzen oturtmak için çabalamakla geçti.Kıyafetlerine pek para harcamadım.Ama çok ta güzel giyindiler şükür.Ailemin,kardeşlerimin aldığı ve benim diktiğim kıyafetlerle.Alışverişe gidince,sevdikleri şeyleri yemeğe götürüyordum.
Pastayı ben daha iyi yaptığım halde,sırf ilerde,biz pastaneye hiç gitmedik küçükken demesinler diye,götürüp,minik ,porsiyonluk pastalardan 1 tane alıyordum.Onu bile bitiremiyorlardı zaten.
Sonra istemediler gitmeyi.Ama götürmesem akıllarında kalırdı eminim.
Ev eşyası olarak hiç bir şey almazken,çocuklarımın,köy sütü,köy yumurtası,peynirine kadar ,sadece onlara yetecek kadar aldım.Muzu 1er yada 2şer,yalnızca onlara kadar alıyordum.Eşime diyordum gülerek,biz büyüdük,sıra onlarda.O da elinden geleni yaptı çok şükür.
Eğer benim çocuklarım da sizin gibi diyecek olsa çok üzülürüm.
Tüm dikkatime rağmen mutlaka içlerinde kalan olmuştur diyerek bazen laf arasında soruyorum,yoo anne,almayıpta aklımızda kalan bir şey hatırlamıyoruz diyorlar,çok mutlu oluyorum.
Çocuktan,hele ki gıdasından asla kısılmaz,kısanları görüyorum,kesinlikle haksızlık...
.Eşimin bir tanıdığının kirada bir kaç evi varken,kızının seftaliyi yıllar önce 10 yaşındayken tattığını öğrendim ve çok üzüldüm,kızcağız sevinçle arkadaşına anlatmış:KK43:
Şimdi iyi bir aileye gelin oldu,ama çocukluk unutuldu mu,bence hayır:KK43:

Ben de sizin yorumunuzu okurken duygulandım, siz çok iyi ve düşünceli bir annesiniz ve evlatlarınız da bunun farkındadır emin olun. Burda insanın içinde kalan, alamamak değil inanın, alam durumu olduğu halde çocuklarını kandırmak. Muz çok pahalı alamıyız deyip annenin para biriktirme babanın at yarışı altılı ganyana para yatırması. Çocuk yapıp sadece önüne bir tabak yemek koymakla onu "büyüttüğünü" zanneden bir zihniyete sahip olmak. Çocuklarını yanlış yetiştirmek. Ben babamın bana harçlık vermemesi yüzünden ne kötü durumlara düştüm arkadaşlarımın yanında binde birinden bile haberi yoktur eminim. Kardeşim okulda hastalanmış, yol parası olmadığı için öğretmeninden borç almış düşünün, kimbilir ne kadar utandı...Bizi bu hale sokan zihniyete kızıyorum, keşke olmasaydı da gene yemeseydim.
 
Parayla imanın kimde olduğu belli olmaz demişler. Benim babamı ve oturduğu evi görseniz kendisine sadaka verirsiniz. Halbuki adamın dünya parası var. Dışardan kimse kimsenin kesesini bilemez öyle. Siz kendi evinizin kesesiyle ilgilenin.
 
Ek gelirleri vardır belkide,prim,6 ayda bir ikramiye,bayramda çift maaş vb bilemezsiniz.
Kimseyle kimseyi kıyaslamak doğru değil bence.
Atıyorum aynı maaşı alan iki aile düşünün.
Biri diyordur ki ben yememden içmemden kısmam,etimi,tavuğumu,balığı mı düzenli yerim. Kahvaltıda çeşit çeşit peynir,kahvaltılık yiyordur,geliri ölçüsünde tabi,kararında geçiniyordur,yer yer zorlanıyordur belkide ama kaliteli ve olması gerektiği gibi besleniyordur.
Diğeri tek tip besleniyordur. Mutfağa minimum harcama yapıp ,giyim ,tatil vb ihtiyaçları elzem tutuyordur ona göre harcama /birikim yapıyordur.
Gelir aynı diye,giderlerde aynı olacak diye birşey yok anlayacağınız.
Herkesin öncelikleri farklıdır bu konularda.
 
İstanbul'un hangi ilçenin pazarında var acaba öğrenebilir miyim?
Mesajla sordum genelde beşiktaş semt pazarı ve dolapdere bit pazarından alırım dedi çok nadir ama şık elbiseler alır genelde bide hep aynı kiloda oldugundan günlük kıyafete para harcamıyor evde genelde uzun elbise yada tşört ve taytla da oluyor bide temiz bakar elbiselerine
 
Bunları okuyunca çok duygulandım çok.
Evliliğimizin ilk yılları ,çocuklarımın küçüklüğü yeni bir düzen oturtmak için çabalamakla geçti.Kıyafetlerine pek para harcamadım.Ama çok ta güzel giyindiler şükür.Ailemin,kardeşlerimin aldığı ve benim diktiğim kıyafetlerle.Alışverişe gidince,sevdikleri şeyleri yemeğe götürüyordum.
Pastayı ben daha iyi yaptığım halde,sırf ilerde,biz pastaneye hiç gitmedik küçükken demesinler diye,götürüp,minik ,porsiyonluk pastalardan 1 tane alıyordum.Onu bile bitiremiyorlardı zaten.
Sonra istemediler gitmeyi.Ama götürmesem akıllarında kalırdı eminim.
Ev eşyası olarak hiç bir şey almazken,çocuklarımın,köy sütü,köy yumurtası,peynirine kadar ,sadece onlara yetecek kadar aldım.Muzu 1er yada 2şer,yalnızca onlara kadar alıyordum.Eşime diyordum gülerek,biz büyüdük,sıra onlarda.O da elinden geleni yaptı çok şükür.
Eğer benim çocuklarım da sizin gibi diyecek olsa çok üzülürüm.
Tüm dikkatime rağmen mutlaka içlerinde kalan olmuştur diyerek bazen laf arasında soruyorum,yoo anne,almayıpta aklımızda kalan bir şey hatırlamıyoruz diyorlar,çok mutlu oluyorum.
Çocuktan,hele ki gıdasından asla kısılmaz,kısanları görüyorum,kesinlikle haksızlık...
.Eşimin bir tanıdığının kirada bir kaç evi varken,kızının seftaliyi yıllar önce 10 yaşındayken tattığını öğrendim ve çok üzüldüm,kızcağız sevinçle arkadaşına anlatmış:KK43:
Şimdi iyi bir aileye gelin oldu,ama çocukluk unutuldu mu,bence hayır:KK43:
Bende sizin yazınızı okuyunca duygulandım.
Ben memur çocuğuydum. Ev alırken babam baya bir borca girmişti ama yinede bize birşeylerin eksikliğini hissettirmemişti. Hissettirmemeye çalışmıştı. Annem gece oturur dantel yapardı saatlerce eşe dosta satardı. O ev yapılırken biz eksik kalmayalım diye. O yoklukta etde alınırdı,balıkta,meyvede,bize kadar alınırdı ama asla eksik edilmezdi bizim için. Kendileri yemiyordu ben sevmem,ben yedim siz yiyin gibi bahaneleri olurdu hep.
Şimdi kızım 5 yaşında asla yeme içmesinden kısmam. Maddi durumumuz iyi çok şükür ama olmasada önceliğim o olurdu,birşeyde gözü kalmasın diye çabalardım. Olmaması başka birşey ,çok çok kötü durumda olunmadıkça çocuğun yemesinin içmesinin kısılmasını kabul edemem. Gerekirse tatile gitmem,eski giyinirim ama çocuğumun yiyeceğinden kısmam.
 
Siz her şeyi yiyip içtiklerini sanıyorsunuz ama öyle değildir o.
Dar gelirliye göre lüks sayılabilecek çoğu gıda girmiyordur evlerine.
Sonuçta sürekli evlerinde değilsiniz.
Mesela benim de bir arkadaşım var. Evine girdiğinizde zengin birinin evine giriyormuş gibi olursunuz. Oysa hiç de öyle değil. Hayatında ilk ananası ben ikram ettim ona.
Çocuklarına ceviz,fındık,fıstık yedirmişliği yoktur.
Yani kendisi için önemli olan neyse en çok yatırımı ona yapar.
Ben mutfağa süs eşyası alacağıma gidip çocuğumu ceviz almayı tercih ederim mesela.
Sizin görümcenizin de öncelikleri başkadır.
Yoksa o gelirle lükse kaçan hiçbir tüketim ürününden faydalanamaz.
Yiyiyorsa da gıdım gıdım yiyiyordur. Patlıcan domates kaynatınca beslenme tamamlanmıyor.
Biz de salçayla,bulgurla büyüdük. Küçükken en büyük hayalim param olduğunda kendime yumurta almaktı. Süt içmek hayaldi. Köyden bazen gelirdi,annem yoğurt yapardı. Teberrük gibi birer çay bardağı içerdik ancak.
Her aybaşı tavuk alınırdı. Paylaştırılırdı sofrada bulgur eşliğinde. Karnımızı iyice doyurduktan sonra tavuğumuzu yerdik.
Şahsen benim parçamda çöpte rızkını arayan kediye bile bir şey kalmazdı. Çünkü kemiği kırar iliğini emerdim. Bir koynuma alıp yatmadığım kalırdı koklaya koklaya..
Benim annem de sağ olsun biriktirmeyi severdi.
Neyse işte görümcenizin çocukları bazılarının evine gitse cennete gitmiş olur.
Çünkü bir tadımlık yemek var bir de doyumluk..
Ne anlatmak istediğimi anlamışsınızdır umarım.
Bu arada çocukluktan kalma alışkanlık hala kemikler itina ile kemirilir. Kedilere yine kalmıyor :/
 
Mesajla sordum genelde beşiktaş semt pazarı ve dolapdere bit pazarından alırım dedi çok nadir ama şık elbiseler alır genelde bide hep aynı kiloda oldugundan günlük kıyafete para harcamıyor evde genelde uzun elbise yada tşört ve taytla da oluyor bide temiz bakar elbiselerine
Teşekkür ederim çook:KK52:
 
Sizin bilmediğiniz ek gelirleri vardır, eşinin ailesi yardım ediyordur yada para hesabını iyi yapıyorlardır vs. Herkes herkes hakkında herşeyi bilemez ki. Birde başlık "görümcem" olunca sürekli onu herşeyini takip ediyormuşsun gibi algılanıyor.
 
Ben de sizin yorumunuzu okurken duygulandım, siz çok iyi ve düşünceli bir annesiniz ve evlatlarınız da bunun farkındadır emin olun. Burda insanın içinde kalan, alamamak değil inanın, alam durumu olduğu halde çocuklarını kandırmak. Muz çok pahalı alamıyız deyip annenin para biriktirme babanın at yarışı altılı ganyana para yatırması. Çocuk yapıp sadece önüne bir tabak yemek koymakla onu "büyüttüğünü" zanneden bir zihniyete sahip olmak. Çocuklarını yanlış yetiştirmek. Ben babamın bana harçlık vermemesi yüzünden ne kötü durumlara düştüm arkadaşlarımın yanında binde birinden bile haberi yoktur eminim. Kardeşim okulda hastalanmış, yol parası olmadığı için öğretmeninden borç almış düşünün, kimbilir ne kadar utandı...Bizi bu hale sokan zihniyete kızıyorum, keşke olmasaydı da gene yemeseydim.
Yoka yine insan bir şey demez evet,fakat varlık içinde yokluk,bu bambaşka bir şey.
O zamanlar örneğin eşimin cebinde 100lira olurdu,80 ini bana verirdi,ben bu adama nasıl kötü birşey diyebilirim?
Oğlum okul gezilerine giderdi,yanına mümkün olduğu kadar iyi bir miktar para koyardım,derdim oğlum,sakın boşa harcama,kaybetme,ama arkadaşların eğer bir şeyler alırsa,bir yerde yemeğe girerse sende gir,al,ye,onlardan geri kalma sakın.
Halbuki o para o hafta çok önemli olurdu benim için.
Dünyaya getirmek kadar kolay değil çocuk büyütmek.Bir aile vardı çocukluk mahallemizde kiracı ,kadını hep hamile görürdüm:KK43:(
Annemlerle.konuşurken,bizim adam çocukları çok sever,derdi.Meğer oğlan için azmetmişler,sonuna kadar.7 kızdan sonra 1 oğlan oldu,kızlar sefil perişan,oğlan el üstünde.
Rabbim hakedene evlat versin,evlatlarda.üzülüp ezilmesin...
 
şimdi bu veriler ile geliri bulamayız ki

istanbul da tüm maaşını bankaya yatıran şirket azdır

benim çalıştığım bir süreçte maaşımın elden aldığım kısmı bankaya yatanın iki katına yakındı

yani eniştenin gerçek maaşı daha fazla olabilir

ama sonuçta bu adamın mesleği bellidir

bunu söyleseniz belki daha makul yorum yapılır o sektörde çalışan bir çok kişi vardır burada

örneğin yemek kartları var

insanlar onunla yemek yemeyip market alışverişi yapıyor vs vs
 
Yoka yine insan bir şey demez evet,fakat varlık içinde yokluk,bu bambaşka bir şey.
O zamanlar örneğin eşimin cebinde 100lira olurdu,80 ini bana verirdi,ben bu adama nasıl kötü birşey diyebilirim?
Oğlum okul gezilerine giderdi,yanına mümkün olduğu kadar iyi bir miktar para koyardım,derdim oğlum,sakın boşa harcama,kaybetme,ama arkadaşların eğer bir şeyler alırsa,bir yerde yemeğe girerse sende gir,al,ye,onlardan geri kalma sakın.
Halbuki o para o hafta çok önemli olurdu benim için.
Dünyaya getirmek kadar kolay değil çocuk büyütmek.Bir aile vardı çocukluk mahallemizde kiracı ,kadını hep hamile görürdüm:KK43:(
Annemlerle.konuşurken,bizim adam çocukları çok sever,derdi.Meğer oğlan için azmetmişler,sonuna kadar.7 kızdan sonra 1 oğlan oldu,kızlar sefil perişan,oğlan el üstünde.
Rabbim hakedene evlat versin,evlatlarda.üzülüp ezilmesin...
Amin çok çocuk dogurmak marifet degil ki bugunlerde muzdarip bu konudan malesef
 
bu konu baya göreceli. bak valla aklımın durduğu anlar çok oluyor bu konuyla ilgili.
mesela biz 8 bin alıyoruz ama ay sonunu ancak getiriyoruz. çünkü gelirimize güvenip baya kredi altına girdik. maaşın yarısı kredide. sonra bakıcı masrafımız var. eşimle benim yol yemek paramız var. aracın yakıtı 1000 lirayı buluyor. ee mutfak fatura falan derken kalmıyor.
geçtiğimiz günlerde eşimin 10 bin ödemesi vardı çıkaramadı. asgari ücretle çalışan abisi borç vermiş. ben şok oldum valla. ama onlar çok tutumlular. asla gram borç yapmazlar. krediyle işleri bile olmaz. kıyafet desen kadın uygun yerde yılda bir diktirir. genel olarak şalvarla gezer. evden bir yere gitmezler. ya da yol ne olursa olsun yaya giderler. dışarda ekmek pahalı diye evde yapar. yani bunlar benim gözlemlediğim. bence herkes kendi evine odaklanmalı. çünkü yaşam şekillerine göre değişiyor bu maaşı yetirme durumu.
 
Valla canim 2000 ben esimde 2500 3000 arasi arada fazlada oluyor yok vallahi gecinemiyoz helal olsun ona biz 1000 lira sadece kiraya vetiyoruz ondandir belki ama hayat cok pahali
 
X