gelin olamadan boşanıyorum ona güvenmiştim

Hiç unutmuyorum ben de annemin yüzüne, senin tek derdin zengin kocaya vermek beni diye hönkürürken '' Bizim kapımıza ağaların gelecek hali yok, bize de bizim gibiler gelecek. '' demişti. Babam öğretmen benim, amcam öğretmen, diğeri de hakim. Çiftçilikten gelip şehirde minik bir dükkanda her şey satan adamın okumuş çocukları. Memur adam istediler ama ben işçiyle evlendim. İnadımız vardır. Kadın ne dediyse tersini yaptım.
 
bazılarında öyle bazılarında değil işte.evlilik kurumuna aşırı bağlı adamlar var.ömür boyu evli kalıyorlar kadının güzelliği gitse de hatta karakteri kötü olsa da
 
Cey, o adam her güzelin peşine takılıyordur, bundan ala defo mu olur aşkım?
 
Bu konuyu hatırlıyorum, öncesi de var bunun. "Dul kadın gibi" demeleriniz filan, hepsi hala duruyordur. Size defalarca söylendi, çok hızlı bir karar, satın alır gibi bir pazarlık, tek başınıza kopup gideceksiniz 3 ayda nasıl güvenebiliyorsunuz vs. Siz ise "Çeyiz yaptık pikelere şu kadar bin para verdik de, aman şöyle hakkımdı da, ben burma istemezdimdi de bana sormadılardı da alınan altınları" derdindeydiniz. Aileniz üzerinize ev istedi, üzerinize araba istedi. Siz ne kadar inkar etseniz de "Yoo bizim durumumuz iyi, babam onları denemek için istedi" diye üzerini örtmeye çalışsanız da, "Yağlı kapı bulduk" diye yangından mal kaçırır gibi nikah yapılmasına ses çıkarmayışınız da, tüm söz, nişan sürecindeki red flagleri görmezden gelip maaile susmanız da bundandı.

Perşembenin gelişi, çarşambadan belliydi, sizi mal gibi gördü eşiniz, siz de "Altın gelinin şanıdır" diye diye gittiniz. Eski konuda herkes sizi sarsmak için uğraştı "Değerin altınla mı ölçülecek senin, kendine gel!" diye. 20 yaşındayken takılmayan altının hesabını yapabilen, "Evleniyorum da nereye gidiyorum, nasıl güveniyorum 3 aylık adama?" diyebilir, bunun da hesabını yapabilirdi.

Kendi düşen ağlamaz, geçmiş olsun, kurtulmuşsunuz bari diyelim; bir dahaki ilişkilerinize de artık tecrübe olur.
Burada sizi eleştiren insanlara da, "Haklıydınız söylediklerinizde" demeniz gerekirken, "Sanki sizin evlilikleriniz çok da şeydi" diye çıkışmanız da oldukça gülünç.
 
Cey, o adam her güzelin peşine takılıyordur, bundan ala defo mu olur aşkım?
kız yok çok gördüm vallahi onlar daha da sadıklar.kendilerinden eğitimce maddi olarak akıl olarak daha düşük kadınlarla evleniyorlar ve o kadınlar el üstünde tutuluyorlar.eğitimli akıllı hayatı tanıyan kadınların da maaşlarına bile göz konuluyor çoğu zaman
 
Yoktur demiyorum çiçeğim, elbet vardır ama yapmaz dediğin adamların içinden ne hıyarlar çıkıyor, hepsi yapar demiyorum, karı koca arasına yılan bile girmez diye bir laf var, 4 duvar arasını bilmemize imkan yok. Ama ben görüyorum yani.
 
bazılarında öyle bazılarında değil işte.evlilik kurumuna aşırı bağlı adamlar var.ömür boyu evli kalıyorlar kadının güzelliği gitse de hatta karakteri kötü olsa da
19 yaşından beri çalışıyorum Ceycey, bayağı bir şey gördüm. Zamanında çok zengin bir adamın asistanlığını yaptım. Evet, resmi nikahlı karısına körü körüne bağlıydı. Ama kadını zerre sevmiyordu, kadın da bunu tabi. Bil bakalım kimin dördüncü imam nikahlı "karısı" vardı? İlk üçüne ne olmuş dersen de ya karısı yakalamış ya oğlu. Ha ama resmi nikahtan asla vazgeçmeye niyeti yoktu ikisinin de. Bayağı bağlılardı evlilik kurumuna.
 
En iyi ihtimal birkaç kaçamakları oluyor, sırf güzel diye bir kadınla evlenen adam kadın delisidir abi, totom duvarda yürürüm yanlarında.
 
Sebebi ne ola ki… adam açısından özellikle
 
En iyi ihtimal birkaç kaçamakları oluyor, sırf güzel diye bir kadınla evlenen adam kadın delisidir abi, totom duvarda yürürüm yanlarında.
Kadın çok güzeldi ama, patron bir keresinde beraber gittikleri beş yıldızlı otel tatilinin fotoğraflarını göstermişti bana.
Sarışın, en fazla 30 yaşında, mükemmel bir fiziği var. Bizim patron da 50+, yaşlı, göbekli ve çirkindi.
 
Sebebi ne ola ki… adam açısından özellikle
Şimdi şöyle Girlinred Hanım, nikahlı karısı çok gözü açık, cıngar çıkarmaya müsait bir tipti. Bir keresinde ofisin telefonlarında sıkıntı olmuştu, çalmıyordu. Kadın ofisi aramış, açan olmayınca ofisi basmıştı. Neler dönüyor orada diye.
Yani adama nefes aldırmamaya yeminliydi. İkimiz de mutsuz olacağız ama boşanmayacağız kafasındaydı. Evlenme çağında oğlu ve kızı vardı. İmaj koruma çalışması meselesi. Bir de mal çok olunca tabi mevzu tamamen duygusala dönüyor.
 
Bak ben o profilimdeki etiketi boşa koymadım yivrum.
 
3.sınıf dunya ülkesi dediginiz yer neresi cidden merak ettim
 
3.sınıf dunya ülkesi dediginiz yer neresi cidden merak ettim
Bence salladı orayı.Çünkü bazı üyeler yurt dışına çıkmak için evlevdiğini falan yazmıştı.O da bu konudan daha fazla eleştiri almamak için 3.dünya ülkesi diye uydurdu bence. %100 eminim Almanya,Belçika,Avusturya gibi gurbetçilerin yoğun olduğu bir Avrupa ülkesidir.
 
Hem 3.dünya ülkesi olsa ne olur? Oraların zengini zengin değil mi? Sanki Kenya 'ya gitti Allah'ım ya rabbim. Sanki Liberya 'ya gitti.
 
Yine herkesin en iyisini bildiği bir konu… geri kalan kişiler gerizekalı çünkü neyseee
Konu sahibi dışardan da olsa okursun muhtemelen. 20 yaş belki toz pembe, belki açgözlülükle ergenliğin karışımı bir dönemle birlikte kendini ortaya attığın bir evlilik. Ben bu olayda kendini sağ salim ordan kurtarmana cok sevindim. Belki herkes gibi (!) akıllı bir 20 yaş dönemin olmamış olabilir. Zararın neresinden dönersen kârdır. Geri kalan ömrün güzel olsun
 
Babanıza resmen böyle saygısızlık yapan bir adamın oğlunun babasından çokta farklı olacağını sanmıyorum çok üzgünüm kusura bakmayın kendinize saygınız yoksa lütfen babanıza ailenize saygınız olsun.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…