Evlilik yıldönümü/Sorunlar/Bıkkınlık

Öncelikle, o misafirliğe gitmeyin. Çok gitmek istiyorsa eşiniz yalnız gitsin, orada sizin için mazeret uydurmak zorunda kalmanın sıkıntısını bi yaşasın..

İkincisi de, bir insanın (bakın "sizi seven bir insan"dan bile bahsetmiyorum, herhangi bir insanın) ağlayan ve psikolojik çöküntü yaşayan bir insana hoyrat davranması, o kişinin insanlığını sorgulatır bana..

Oraya buraya vurmak, size tokat atması (sinir krizi geçiren bir insana tokat atmak ne ya!!!), sizi ordan oraya savurması, bunlar kendi içsel kavgasının ve size duyduğu öfkenin yansımaları... Şefkat yok, merhamet yok, sevgi yok...
Size karşı derin bir öfkesi var.
Sevgi duyan bir adam o durumda sizi sarıp sarmalardı, gözünüzün yaşını silerdi, titreyen ellerinizi tutardı.
Bu adamdan size yönelik en ufak bir sevgi kırıntısı maalesef yok...
 

Gün içinde defalarca arayıp sorar. Ama böyle kavgalı ayrıldıysak umrumda bile olmaz. Evet çift terapisini kabul eder.
 

Bu ilk değil. Daha önce de aynısını çok yapmışlığı var. Ben bunu yaşarken gidip içerde tv izlemişliği çok. Yanında ağlamamak için kendimi sıkıyorum bu yüzden ama bi yerden sonra kontrol edemiyorum artık.
 

Tabii, eğer tavsiyede bulunursanız çok sevinirim. Teşekkğr ederim
 

Not aklıma gelmemişti evet olabilir.

Ben nedense anlamadığını düşünüyorum. Bir insan evladı anlayıp da şöyle davranıyorsa o zaman evlenmenin birlikte bir ömür sürmenin ne anlamı var ki. Yine de anlamıyor olmasını dilerim ya diğer türlü çok kötü. Boşanalım daha iyi o zaman.
 

Çok büyük beklentilerim olduğunu düşünmüyorum. Bence yıldönümünde küçücük bir hoşluk beklemek büyük bir beklenti sayılmamalı. Babasıyla ilgili konuda da tabiki babasını benimle iletişime zorlamasını beklemiyorum böyle bir şeyi zaten kabul etmem. Ama bana yapılanı kendisi de görüyor. Sana öyle davranılan yere gelme demesini beklerim. Bunu aklı başında her insan yapabilir. Bunların çok büyük beklentiler olduğunu düşünmüyorum ben.

Aynı şekilde ben de eşime saygısızlık eden bir ailem olsaydı onu benimle gelmesi için zorlamaz, aksine gelme derdim. Nişanlandığımızda aileme de, eğer kendini burada kötü hissederse gelmesini beklemeyin, gelmiyorsa siz de kendinizi sorgulayın demiştim. Çünkü annem başlarda eşime karşı biraz tavırlıydı, sadece kültür farkı var diye istemiyordu. Bunu düşünmek, bazı şeylere yön vermek, hayat arkadaşını güvende ve rahat hissettirmek çok zor olmasa gerek. Cinsiyet farketmeksizin yapılabilecek bir şey bu. Sorun benim beklentilerimin fazla olması değil eşimin kayıtsız kalışı.

Bayılmıyorum bence zaten. Sadece ağlamalarıma engel olamıyorum ve titreme, halsizlik oluyor. Bazen gözüm açık bazen kapalı oluyor. Bazen kollarım uyuşuyor hissetmiyorum. Ayılıp bayılsanız da ilgi göstermiyorsa göstermez demişsiniz bu doğru ama ben ilgi görmek için bir şey yapmıyorum bu engel olamadığım bir şey çünkü. Hatta bazen kendimi engel olayım da artık şu adamın yanında ağlamayayım diyorum ama maalesef kendime engel olamıyorum.

Misafirliğe gelince beni kuzeninin eşi aradı. Evet keşke eşimi arasalardı benim için daha kolay olurdu. Gitmeyi hiç istemiyorum gidip rol yapacak değilim. Sadece eşime haber verme noktasında ne yapabilirim diye düşünüyorum.
 

Söylediğimden öyle bir anlam çıkıyor olabilir ama konunun tamamına bakılınca anlatmak istediğim o değildi. Çalışan değerli/çalışmayan değersiz diye bir şey vurgulamak değildi amacım. Kişisel olarak gözlemimden bahsettim. Kendimi boşyere yıpratmışım her şeyi çok fazla üzerime almışım ama karşımdaki bunu görmemiş demek istedim. Oysaki görecek olsa, ben bu kadar yıpranmasam da görürmüş örnekleri de var demek istedim. Yanlış bir örnek derseniz evet olabilir.
 
Üzüldüm gerçekten yaşadıklarıniza ama eşinizin sizi anlamadığını düşünmeyin. Buraya bu kadar güzel duygularinizi ifade etmişsiniz eminim esinizede herşeyi böyle anlatmissinizdir defalarca. Adam yapmak istemiyor olayın özü bu. Sizin çalışıp çalışmamanizla da alakalı bir durum değil bu konuyu sürekli buraya getirmissiniz ama çalışmayan hanımlar en kötüsünü haketmiyor yani sadece o evlere bir maaş daha giriyor bu kadar. Karşıdaki adamın davranışlarını bunun etkilediğini düşünmüyorum. Sizi rahatlatacaksa mesaj atın ama ben çok umursayacagini düşünemedim. Önceki hediyeleri almaması da maddiyatla ilgili değil bence. Siz nasıl aldıysanız o da o sekilde alabilirdi önemli olan düşünmek sonuçta küçük biseyde olabilirdi. O zamanlar maddi durumdan dolayı onu kullanmış bence. Gerçek neden maddiyat olmuş olsaydı şimdi alırdı şimdide hastaneyi bahane etmis. Dusunemiyor olsaydı keşke ama bu adam herşeyi farkında ama yapmıyor gibi geldi bana. Çift terapistine ikna etmelisiniz inşallah faydası olur. Bu kadar değer görülmeyen bir evlilikte devam etmek çok zordur. Allah kolaylık versin Olay çalışıp calismaman değil ama onu kafanizdan atın bence. Çünkü çalışan bikac arkadaşım var aynı dediğiniz durumu yaşıyorlar ben evlendigimden beri çalışmıyorum ama bahsettiğiniz şeylere sahibim. Ben çalışıyor olsamda durum böyle olurdu o arkadaşlarım çalışmıyor olsa da yine aynısı olurdu bence. Çünkü önemli olan çalışıp çalışmamaktan ziyade karşıdaki adamın tavrı.
 
Beni ilgiye muhtaç edip ve ben sinir krizi geçirip çaresizce ağlarken beni o halde umursamazca terkedip işe giden ve arayıp sormayan adamı boşardım, eşiniz sizi sevmiyor, yeni evliyken ben de buna benzer bişey yaşamıştım eş ailesi yüzünden kısa süreli ağlama krizine girmiştim kendimi anlatamadığım için ama eşim de oturup benle ağlayıp sarılmıştı, bana o günü hatırlattınız, lütfen bu adamdan boşanın imkanınız varsa, sorun hediye değil tabiki bunu okuyan herkes anlayabilir bir kadın olarak , size tavsiyem asla normal bişey gibi davranmayın, size bu kadar soğuk ve ilgisiz bir eşi cekmeyin ...
 
Bu durumlarda en erken giden daha şanslı, sakın durmayın yıllarınızı harcamayın artık...
 
O kadar doğru tesbitler ki ...
 
Bir iliski bir kadinin fiziksel veya psikolojik sagligini bozuyorsa benim gözümde kurtarilmaya deger degil aslinda. Sizin calisip didinmenizden faydalanip, bir gönlünüzü alamiyorsa erkek olarak yatip ölsün yani. Ama ortada cocuk oldugu icin ve onu sagliksiz ortamdan korumak icin cift terapisi önderirim. Esiniz gelmek istemese tek gitmenizi. Baktiniz hic ilerleme yok ayrilmaktan baska yol yok. Bu durum böyle devam ederse iyice cökersiniz ve cocugunuz hasta bir anne ile büyümek zorunda kalacak. Bu bile o hanzoya aslinda birseyler degistirmek icin yeterli sebep olmaliydi. Ama sanirim simdiye kadar her kosulda yaninda oldugunuz icin bu kadar rahat davraniyor
 

Bizim de birlikte sarılıp ağladığımız çok anlar oldu. Siz de bana onu hatırlattınız ve yine ağlıyorum. Ben böyle duygudan duyguya savrulurken onun umrunda bile değilim şu an.

Söylediklerinizde çok haklısınız ama insanın bunları kabullenip de harekete geçmesi bazen yıllarını alıyor. Söylediğiniz gibi erkenden kaçıp kurtulan kârlıdır belki de.

Şu an kendi kişisel problemlerim de olduğu için neyi doğru neyi yanlış yaptığımı bilmiyorum. Asla bazı şeyleri üzerime almayacağım tabi ki bu olanlar benden kaynaklı demiyorum ama benim de payım vardır elbette. Bu nedenle şu an terapi almaya başladım zaten. Bir süre kendimi iyileştirmeye çalışacağım.

Sonrasında da zaten kendisi böyle devam ederse tabi ki onu hayatımda tutup yeniden aynı şeyleri yaşamayacağım. Bunun kendisi de farkında.
 
Birebir değil ama evliligimde benzer hisler içindeyim. Çok severek, ruh eşim olduğunu düşünerek evlendim. Biz de maddi zorluklardan geçtik. Su anda rahatız. Ama çocuktan sonra bir sürü şey değişti ilişkinizde. Değer görmediğini hissetmek insanı çok yaralıyor. Bir şeyler değişsin, seni fark etsin, eskisi gibi hissettirsin diye çabalıyorsun ama sanki tam tersi oluyor. Ben konuştukça eşim sanki inada bindiriyor bazı şeyleri. Her yükü çeken kadin ama yıpranan, yorulan erkek sanki ilişkide. Benim de evliligimde değer gördüğümü hissetmeyisim , esimin ev işleri ve Çocuk bakımı konusunda tüm yükü üstüme bırakması, gezip eğlenmek için dışarı çıkmak istemeyisi vs ile ilgili konularım var burda. Hatta tüm bunlar için boşanmayi da aklımdan geçiririm zaman zaman. Artık şunu yapıyorum: kendime daha çok vakit ayırıyorum. Daha cok kitap okuyor, arkadaslarimla bulusuyor, spor yapıyorum. Psikiyatrik destek almaya başlayacağım. Böyle olunca eşimle ilgili konularda daha sakin kalabiliyorum. İlişkimizde de duzelmeler oldu, o da çabalıyor farkediyorum. Beni sevsin beni gorsun, şefkat duysun diye ustlerine gittikçe, konusup söylendikce dirdirci oluyoruz. Kadın kendine bakar, yatırım yapar, psikolojisini sağlam tutarsa adam bunu görür. Tabi akli başında , ilişkiyi kurtarmak isteyen bi adamsa. Arada saygı sevgi kaldiysa. Çift terapisi konusunda ısrarcı olun. Bizde bazı şeyler duzelmeseydi bu ko uda çok ısrarcı olacaktım. Kabul etmese bosanabilirdim çünkü tak etmişti
 
Bu durumlarda en erken giden daha şanslı, sakın durmayın yıllarınızı harcamayın artık...
Evet bende bu karardayım şuan maddi gücüm olsa zaten bir dakika bile durmam,onca şey yapmış sanki ben yapmışım gibi surat asıp oturur yatar uyur içindeyken farkedilmiyor nezaman içinde bazı şeyler bitmeye başlıyor ozaman gerçeklerle yüzleşiyorsunuz.
 
Bu durumlarda en erken giden daha şanslı, sakın durmayın yıllarınızı harcamayın artık...
Senelerdir başbaşa biryere gittiğimizi bilmem tek gittiğimiz yer annesinin evi yakın olmasına rağmen gideriz üç gün fln kalırız sonra eve döneriz.Ne zaman birşeyler yapalım die adım atsam hep kendi ailesiyle birlikte olacağımız planlar yapar boşanmak istediğimi söyledim ortalık yangın yeri evde gram huzur yok adam bugün için piknik planı yapmış gelmiycem diyince iyi hafta gideriz diyor planlar yapılıyor en son benim haberim oluyor.Akrabaları bana karşı saygısızdı tek kelime ettirmez kavga eder beni savunur güya seviyor ama sevgi kavramı çok farklı ilgi ve zaman ayırmayı da gerektirir.
 

Bizim normalde bu tarz sorunlarımız yok. Birlikte çok fazla vakit de geçiriyoruz. O da plan yapar ben de. İyiyken çok iyiyiz ama ben kötü olduğumda asla bir adım atmaz.

Evet ben de artık normal tepkiler vermiyorum bu doğru ama bu duruma da kendi kendime gelmedim. Hatırladığım kadarıyla daha önce böyle problemlerim yoktu. Diyelim ki tahammül sınırım düşük, sorunlarla başa çıkamadım vs. Bu da bir sorundur ve bu durumda da yanımda olması gerekirdi.

Şu anlamda yanımda; psikoloğa/psikiyatriste gitmem konusunda destekçi. Çift terapisine de açık. İstersen gidelim ne gerekiyorsa yapalım demişliği var. Mesele şu ki psikoloğa gidince her şey kendiliğinden çözülecek sanıyor. Kendinde bir sorun görmüyor.
 
Hayatın eşittir eşin olmuş. Sen bukadar bagimlimisin etten püften şeylerden nem kapiyorsun. İllaki başına bi felaket mi gelmeli bizim gibi olsaydın ne yapardın acaba biz depremde sokakta kaldık kardeşlerim öldü yinede ayakta durmaya çabalıyorum.siz hayatı kendi kendinize zehir ediyorsunuz
 

Çok geçmiş olsun öncelikle. Başınız sağ olsun, ölmüşlerinize rahmet diliyorum. Acılarınızdan dolayı tavrınızı mazur görüyorum. Ama hayatı bu bakış açısıyla yaşamıyorum ben. Sokakta kalmadım ya da acılar yaşamadım diye mutsuz evliliğimi sorgulamaya hakkım yok mu?

Eşime bağımlı da değilim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…