ailemin desteği yok değil. kararı bana bıraktılar. istersen kal sonuna kadar arkandayız. bizim için senin kararın önemli dediler. ama ben cesaret edemedim, hala edemiyorum. yaşanmış onca şey var. emeklerim var. 3 yıllık süregelen ilişki, alışkanlık, sevgi. şu an bunları yazdığım için bana kızacaklar olacak eminim. ama şu an bunlara ne gücüm var ne cesaretim. dün gece buraya yazdıktan sonra yine dayanamadım. yine arkadaşları ile olan mesajları gördüğümü söyledim. yine büyük tartışma çıktı. evden gönderdim. bu nereye kadar sürer nasıl sonuçlanır bilmiyorum içim almıyor kabullenemiyorum. belki de yaşadığım şokun etlisindeyim hala. hareket edemiyorum.Aldatma konularinda, bitirmek isteyen kadın çocuğu da olsa, maddi imkansizlik icinde de olsa, kimseye sormadan, amasi, acabasi olmadan bitiriyor.
Belli ki sizde bu kararlilik yok.
Belki Ailenizin desteği olmadigi icin, belki esinize inanmak istediginiz icin, v.s.
Şunu bilir şunu söylerim; bir kere aldatan bir daha aldatir. Bugün mesajla, yarin fiziksel.
Ayrilir veya ayrilmazsiniz, sizin şu anda en büyük avantajınız çocuğunuzun olmamasi.
Hep diyorum gerekirse birden fazla korunma yöntemi kullanin ve böyle bir hayata bir çocuğu dahil etmeyin.
dün evden gitmesini istedim, bu gece yine gelmeyecek. düşünmek istiyorum. bugün bir sürü ağır mesaj attım. ona bir ay önceki konuda da artık inanmadığımı onun yaptığını söyledim. aklıma gelebilecek her türkü ağır şeyi yazdım. onarılması son derece güç şeyler yazdım ama içim soğumuyor soğumayacak biliyorum. onun söylediği ise arkadaşlarım ile yaptığım konuşmalar çok büyük hataydı. yanlışlarımı kabul ediyorum. bir arkadaşıyla o arkadaşı bekarken arasında geçen muhabbetmiş hesapta. espri niyetine öylesine şeylermiş. sanki bu kadar basit. ben de dedim benim, ablan veya annen için bir başkası böyle konuşsa miden alır mı? espri olarak görebilir misin? hayır diyor. pişmanım yapmayacağım evlendikten sonra yapmadım diyor ve her ne olursa olsun kızlarla mesajlaşma olayını sonuna kadar red ediyor.Tamam kafanız karışık ama yemeyin bu numaraları!!!!erkekler böyledir yatakta bassanız o ben değildim arkadaşımdı der, arkadaşıda bendim yenge sen yanlış gördün der,hatta yattığı kız bile onları destekler,bu tarz yaşayışı olanlar ölümüne birbirinin yanında olur.
Öyle numaralar dönerki aklınız şaşar.İcinize sinmiyorsa uzatmayın yok kocama şans verdim diyorsanız çocuk yapmayın.......
Ne diyor nasil savunuyor kendini...belirsizlik cok kotuailemin desteği yok değil. kararı bana bıraktılar. istersen kal sonuna kadar arkandayız. bizim için senin kararın önemli dediler. ama ben cesaret edemedim, hala edemiyorum. yaşanmış onca şey var. emeklerim var. 3 yıllık süregelen ilişki, alışkanlık, sevgi. şu an bunları yazdığım için bana kızacaklar olacak eminim. ama şu an bunlara ne gücüm var ne cesaretim. dün gece buraya yazdıktan sonra yine dayanamadım. yine arkadaşları ile olan mesajları gördüğümü söyledim. yine büyük tartışma çıktı. evden gönderdim. bu nereye kadar sürer nasıl sonuçlanır bilmiyorum içim almıyor kabullenemiyorum. belki de yaşadığım şokun etlisindeyim hala. hareket edemiyorum.
Cocukla boşanmak, yeni evliyken boşanmaktan daha zor. Diyeceklerim bu kadar.çevremde kimseye anlatamadığım ama içimdeki bu hisle yerimde duramadığım bir sorunla karşı karşıyayım. eşimin bambaşka bir yüzünü gördüm. üç aylık evliyim. 28 yaşındayım. kamuda çalışıyorum. kendi kendine yetebilen iyi geliri olan bir kadınım. eşim aynı şekilde iyi mesleği olan iyi kazanan biri. onu bu yaşadıklarıma kadar tanımlayacak olursam son derece sorumluluk sahibi, merhametli, iyi baba olma potansiyeli olan, ailesine bağlı, muhafazakar biri olarak tanımlardım.
evliliğimin ikinci ayında eşimin telefonunu karıştırdım. 2 yıl sevgililik ve nişanlılık sürecinden sonra evlendik. bu süreçte eşimin telefonunu elime aldığımı bilmem. zaten yeltensem bile kendisi hiç vermemiştir. telefonu karıştırmama gelirsek, neden bilmiyorum şeytan dürttü derler ya her şey anlık gelişti ve telefonu elime almamla dünyam başıma yıkıldı.
kişisel hesabı ile birlikte bir de mesleki instagram hesabı vardı. mesleki hesabına girdim. o hesapta iki ayrı kadınla yazışması vardı. bu mesajlar bildiğiniz cinsel içerikli yazışmalar. bir uygulama üzerinden tanışılmış ve birbirine fotoğraf göndermeli konuşmaları içeriyordu. yazışmaların hepsini okuyamadım, ekran görüntüleri aldım. yaklaşık 10-15 tane. kendime gönderdim. şu an çok pişmanım keşke hepsini okusaydım diyorum. anlık baş dönmesi, öfke artık adına ne derseniz. ya da bir süre takip etseydim, gözlemleseydim.
şimdi her ne olursa olsun asla kanıtlayamayacağım bir sonuçla karşı karşıyayım çünkü inkar ediyor ve edecek. hesap sordum. ilk başta neye uğradığını şaşırdı. cevap veremedi. benim bağırmalarım ağlamalarım sonrasında arkadaşının yazıştığını söyledi. inanmadım. çocuk mu kandırıyorsun karşında aptal mı var dedim. arkadaşını aradı hoparlörden konuştu. arkadaşı evet ben görüştüm, kendi hesabımda beni takip eden görüştüğüm birileri vardı, takıntılı tipler olduğu için ben de kendisinden rica ettim dedi. yine inanmadım. kendi adı soyadıyla bir başkasının böyle yazışmalar yapmasına neden izin versin ne saçmalık yani.
bir anda babamı aradım, gelin beni alın dedim her şeyi anlattım. yaşanan şeylerin hepsi o kadar anlık şoktu ki benim için. ailemin evine gittim. birkaç gün orada kaldım ve eşim geldi. annem inanmadı. tanıdığım kadarıyla o öyle biri değil dedi. gerçekten hem ailem hem arkadaşlarım eşimle ilk tanıştıklarında ilk söyledikleri şey çok efendi çok düzgün biri yorumu olmuştur. istisnasız herkesten aynı kelimeleri duydum. eşim geldi. annem, babam ve kardeşlerimin yanında kendisini anlattı. elleri titriyordu. ben bu sırada konuştuğu kızlara yazdım. kızlar da aynı şekilde arkadaşının adını verdi. biz onunla konuştuk dediler. kızlar da 19-20’li yaşlarda kızlar. sonrasında arkadaşını aradım. arkadaşı sen eşini tanımıyor musun dedi. gerçekten ben yaptım dedi defalarca kez özür diledi. konuştuğu kızlardan birinin arkadaşı benimle iletişime geçti. ben kendimi anlattım, lütfen yalvarıyorum gerçekleri duymaya ihtiyacım var, bu konu kızlarla alakalı değil. ben gerçeği öğrendikten sonra iletişimi keseceğim benim derdim eşimle dedim. çocuk benden hem eşimin hem de arkadaşının fotoğrafını istedi. sana yardım edeceğim, isimlerini söylemeden hangisiyle konuştuğunu soracağım dedi. kimse aptal yerine koyamaz vs vs dedi. şu an bunları yazarken bile ne kadar acemice insanlarla yüz göz olmuşum, evliliğin cicim aylarında neler yaşamışım diyorum. 2 aylık evliyken bunları yaşamış olmayı hazmediyorum. yüzde yüz inanmamış olmasam da tekrar bir şans diyerek geri döndüm. büyük yeminler etti. sosyal medya hesabını kapadı. arkadaşı ile görüşmeyeceğini söyledi. eve döndüğümde de bir süre mesafeliydik. ben nasıl atlatırım nasıl unuturum diye düşündüm hep. bir şekilde zaman geçti, 1 ay gibi bir süre işte. ben ara sıra laf sokuyordum, içim soğumuyordu. bu sefer dedimki gerek yok, madem döndün ve şans vereceksin hep gündemde kalamaz. kalırsa dönmenin anlamı ne. bir süre şans ver, unutmuş gibi yap ve takip et. bu yolu izlemek beni bir nebze rahatlatmıştı. hem gerçekten daha iyi hissediyordu.
ama beni yine şeytan dürttü. bugün whatsapp üzerinden yakın birkaç arkadaşı ile konuşmasına baktım. birkaç anahtar kelime aratarak geçmişteki konuşmalarını okudum. çoğu biz nişanlıyken ya da sevgiliyken olanlardı. evlilik sürecinde olanlarda bir şey görmedim. ama nişanlılık sürecinde olanlar…
eşim ve arkadaşları kadınlardan bahsetmiş. eşim şurada güzel kız var mı demiş, arkadaşı başka zaman şurada şöyle kız var demiş. eşim sana bir süprizim var diyerek arkadaşına porno göndermiş. bir de bir ortak kadın var, onun fotoğrafını göndersene demiş eşim. ama yeri gelmiş ben hanımcıyım ben eskisi gibi değilim de demiş. bu muhabbetler o kadar çoktu ki anlatamam. bu mesajları gördüğümü söylemedim. ilk başta yaptığım hataya düşmek istemiyorum.
bir yandan diyorum erkek muhabbeti mi bu. sonra diyorum ben eşim hayatıma girdikten sonra neden bir kişiye bile o niyetle bakmadım, öyle bir diyalog yaşamadım. o kadar çaresizim ki paramparçayım. eşimin bu tanımadığım farklı yüzü beni yıktı geçti. ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemez haldeyim. birilerine anlatsam akıl alsam utanır haldeyim. aileme artık bir şey söylemek istemiyorum.
o kadar beklemediğim bir şey ki… biz eşimle nişanlıyken bile cinsel içerikli konuşmazdık. hatta ben birkaç kere konusunu açmak istediğimde kendisi kapatmıştı. evlendikten sonra yaşarız, konuşuruz demişti. şimdi ise başkalarıyla başka kadınları konuştuğunu görüyorum. bunun sonu ne olacak? daha çok yeni evliyim. onunla konuşmak yüzünü dahi görmek istemiyorum. hep aklımda şüpheyle mi yaşayacağım? bu güven bir daha inşa edilir mi? boşanmak evliliğim bu kadar yeniyken çok büyük cesaret işi. lütfen yorumlarınızı kırmadan yapın. zaten çok çok kötü durumdayım. sizlerden gelecek tavsiyelere ihtiyacım var.
Konfor alanindan cikmak her zaman zordur, unutabilecekseniz affedin. Ben unutamazdim.ailemin desteği yok değil. kararı bana bıraktılar. istersen kal sonuna kadar arkandayız. bizim için senin kararın önemli dediler. ama ben cesaret edemedim, hala edemiyorum. yaşanmış onca şey var. emeklerim var. 3 yıllık süregelen ilişki, alışkanlık, sevgi. şu an bunları yazdığım için bana kızacaklar olacak eminim. ama şu an bunlara ne gücüm var ne cesaretim. dün gece buraya yazdıktan sonra yine dayanamadım. yine arkadaşları ile olan mesajları gördüğümü söyledim. yine büyük tartışma çıktı. evden gönderdim. bu nereye kadar sürer nasıl sonuçlanır bilmiyorum içim almıyor kabullenemiyorum. belki de yaşadığım şokun etlisindeyim hala. hareket edemiyorum.
mesajlaşma olayı için söylediği şey şu; arkadaşım ile aramızda böyle bir samimiyet vardı. benim samimiyetime güvenerek anlık bir ortamda benden istedi. eşim doktor, arkadaşı dediğimde asistanı. asistanı bu title’ı kullanarak yaptı demeye getiriyor. ben buna inanacak olsam bile evlilikte insanların sorumlulukları var, o adam hadi diyelim senden istedi, sen evlisin böyle bir şey yapamam eşim görse ne düşünür diyemedin mi dedim. evet demem gerekirdi, zaten en büyük hatam burada başladı dedi. bilmiyorum bu bana özellikle diğer arkadaşları ile olan mesajları görünce inandırıcı gelmiyor. en azından bu mesajları görmeyene kadar acabalarım vardı, belki değildir diye içimi rahatlatıyordum. ama diğer arkadaşları ile olan mesajları görünce insanın zihniyeti kendini ele veriyor. arkadaşları ile olan konuşmasına da şu açıklamayı getiriyor. ben mükemmel değilim insanım. kendimi düzeltmek için çabaladım, çabalıyorum. o konuşmalara bakmışsın, evliliğimizden 2-3 ay öncesinde kesilmiş tüm o tarz içerikler. çünkü ben kendime çeki düzen verdim diyor. onlar da nişanlı olduğumuz için çok büyük hataydı diyor. ben de hata geri dönüşü olan şeylere denir dedim. seninkisi ihanet. benim olmadığım yerde başka kadınlardan konuşmanın açıklaması hata olamaz dedim. dedim de dedim işte. yetersiz geliyor tüm söylemleriNe diyor nasil savunuyor kendini...belirsizlik cok kotu
ben de unutabileceğimi sanmıyorum. en son dün gece o kadar ağır konuştum ki. beni kız kardeşimle bile aynı ortama gelmeni istemeyecek hale getirdin dedim, bu çok zoruna gitti. gözleri doldu. uzun süre konuşamadı.Konfor alanindan cikmak her zaman zordur, unutabilecekseniz affedin. Ben unutamazdim.
Huylu huyundan vazgeçmez emin olun ilk fırsatta yine yapar ve siz evliliği uzattıkça hele bi de çocuk sahibi olursanız işler daha da zorlaşacak. Unutulur mu dersen asla unutulmuyor benden söylemesi.çevremde kimseye anlatamadığım ama içimdeki bu hisle yerimde duramadığım bir sorunla karşı karşıyayım. eşimin bambaşka bir yüzünü gördüm. üç aylık evliyim. 28 yaşındayım. kamuda çalışıyorum. kendi kendine yetebilen iyi geliri olan bir kadınım. eşim aynı şekilde iyi mesleği olan iyi kazanan biri. onu bu yaşadıklarıma kadar tanımlayacak olursam son derece sorumluluk sahibi, merhametli, iyi baba olma potansiyeli olan, ailesine bağlı, muhafazakar biri olarak tanımlardım.
evliliğimin ikinci ayında eşimin telefonunu karıştırdım. 2 yıl sevgililik ve nişanlılık sürecinden sonra evlendik. bu süreçte eşimin telefonunu elime aldığımı bilmem. zaten yeltensem bile kendisi hiç vermemiştir. telefonu karıştırmama gelirsek, neden bilmiyorum şeytan dürttü derler ya her şey anlık gelişti ve telefonu elime almamla dünyam başıma yıkıldı.
kişisel hesabı ile birlikte bir de mesleki instagram hesabı vardı. mesleki hesabına girdim. o hesapta iki ayrı kadınla yazışması vardı. bu mesajlar bildiğiniz cinsel içerikli yazışmalar. bir uygulama üzerinden tanışılmış ve birbirine fotoğraf göndermeli konuşmaları içeriyordu. yazışmaların hepsini okuyamadım, ekran görüntüleri aldım. yaklaşık 10-15 tane. kendime gönderdim. şu an çok pişmanım keşke hepsini okusaydım diyorum. anlık baş dönmesi, öfke artık adına ne derseniz. ya da bir süre takip etseydim, gözlemleseydim.
şimdi her ne olursa olsun asla kanıtlayamayacağım bir sonuçla karşı karşıyayım çünkü inkar ediyor ve edecek. hesap sordum. ilk başta neye uğradığını şaşırdı. cevap veremedi. benim bağırmalarım ağlamalarım sonrasında arkadaşının yazıştığını söyledi. inanmadım. çocuk mu kandırıyorsun karşında aptal mı var dedim. arkadaşını aradı hoparlörden konuştu. arkadaşı evet ben görüştüm, kendi hesabımda beni takip eden görüştüğüm birileri vardı, takıntılı tipler olduğu için ben de kendisinden rica ettim dedi. yine inanmadım. kendi adı soyadıyla bir başkasının böyle yazışmalar yapmasına neden izin versin ne saçmalık yani.
bir anda babamı aradım, gelin beni alın dedim her şeyi anlattım. yaşanan şeylerin hepsi o kadar anlık şoktu ki benim için. ailemin evine gittim. birkaç gün orada kaldım ve eşim geldi. annem inanmadı. tanıdığım kadarıyla o öyle biri değil dedi. gerçekten hem ailem hem arkadaşlarım eşimle ilk tanıştıklarında ilk söyledikleri şey çok efendi çok düzgün biri yorumu olmuştur. istisnasız herkesten aynı kelimeleri duydum. eşim geldi. annem, babam ve kardeşlerimin yanında kendisini anlattı. elleri titriyordu. ben bu sırada konuştuğu kızlara yazdım. kızlar da aynı şekilde arkadaşının adını verdi. biz onunla konuştuk dediler. kızlar da 19-20’li yaşlarda kızlar. sonrasında arkadaşını aradım. arkadaşı sen eşini tanımıyor musun dedi. gerçekten ben yaptım dedi defalarca kez özür diledi. konuştuğu kızlardan birinin arkadaşı benimle iletişime geçti. ben kendimi anlattım, lütfen yalvarıyorum gerçekleri duymaya ihtiyacım var, bu konu kızlarla alakalı değil. ben gerçeği öğrendikten sonra iletişimi keseceğim benim derdim eşimle dedim. çocuk benden hem eşimin hem de arkadaşının fotoğrafını istedi. sana yardım edeceğim, isimlerini söylemeden hangisiyle konuştuğunu soracağım dedi. kimse aptal yerine koyamaz vs vs dedi. şu an bunları yazarken bile ne kadar acemice insanlarla yüz göz olmuşum, evliliğin cicim aylarında neler yaşamışım diyorum. 2 aylık evliyken bunları yaşamış olmayı hazmediyorum. yüzde yüz inanmamış olmasam da tekrar bir şans diyerek geri döndüm. büyük yeminler etti. sosyal medya hesabını kapadı. arkadaşı ile görüşmeyeceğini söyledi. eve döndüğümde de bir süre mesafeliydik. ben nasıl atlatırım nasıl unuturum diye düşündüm hep. bir şekilde zaman geçti, 1 ay gibi bir süre işte. ben ara sıra laf sokuyordum, içim soğumuyordu. bu sefer dedimki gerek yok, madem döndün ve şans vereceksin hep gündemde kalamaz. kalırsa dönmenin anlamı ne. bir süre şans ver, unutmuş gibi yap ve takip et. bu yolu izlemek beni bir nebze rahatlatmıştı. hem gerçekten daha iyi hissediyordu.
ama beni yine şeytan dürttü. bugün whatsapp üzerinden yakın birkaç arkadaşı ile konuşmasına baktım. birkaç anahtar kelime aratarak geçmişteki konuşmalarını okudum. çoğu biz nişanlıyken ya da sevgiliyken olanlardı. evlilik sürecinde olanlarda bir şey görmedim. ama nişanlılık sürecinde olanlar…
eşim ve arkadaşları kadınlardan bahsetmiş. eşim şurada güzel kız var mı demiş, arkadaşı başka zaman şurada şöyle kız var demiş. eşim sana bir süprizim var diyerek arkadaşına porno göndermiş. bir de bir ortak kadın var, onun fotoğrafını göndersene demiş eşim. ama yeri gelmiş ben hanımcıyım ben eskisi gibi değilim de demiş. bu muhabbetler o kadar çoktu ki anlatamam. bu mesajları gördüğümü söylemedim. ilk başta yaptığım hataya düşmek istemiyorum.
bir yandan diyorum erkek muhabbeti mi bu. sonra diyorum ben eşim hayatıma girdikten sonra neden bir kişiye bile o niyetle bakmadım, öyle bir diyalog yaşamadım. o kadar çaresizim ki paramparçayım. eşimin bu tanımadığım farklı yüzü beni yıktı geçti. ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemez haldeyim. birilerine anlatsam akıl alsam utanır haldeyim. aileme artık bir şey söylemek istemiyorum.
o kadar beklemediğim bir şey ki… biz eşimle nişanlıyken bile cinsel içerikli konuşmazdık. hatta ben birkaç kere konusunu açmak istediğimde kendisi kapatmıştı. evlendikten sonra yaşarız, konuşuruz demişti. şimdi ise başkalarıyla başka kadınları konuştuğunu görüyorum. bunun sonu ne olacak? daha çok yeni evliyim. onunla konuşmak yüzünü dahi görmek istemiyorum. hep aklımda şüpheyle mi yaşayacağım? bu güven bir daha inşa edilir mi? boşanmak evliliğim bu kadar yeniyken çok büyük cesaret işi. lütfen yorumlarınızı kırmadan yapın. zaten çok çok kötü durumdayım. sizlerden gelecek tavsiyelere ihtiyacım var.
Hiç inandırıcı değil maalesef ya. Doktor kimliğini kullanarak konuşmuş karsisindakilerle. Kim böyle bir risk alir ki? Klasik erkek yalanı ama hiç de vazgeçmiyorlar.mesajlaşma olayı için söylediği şey şu; arkadaşım ile aramızda böyle bir samimiyet vardı. benim samimiyetime güvenerek anlık bir ortamda benden istedi. eşim doktor, arkadaşı dediğimde asistanı. asistanı bu title’ı kullanarak yaptı demeye getiriyor. ben buna inanacak olsam bile evlilikte insanların sorumlulukları var, o adam hadi diyelim senden istedi, sen evlisin böyle bir şey yapamam eşim görse ne düşünür diyemedin mi dedim. evet demem gerekirdi, zaten en büyük hatam burada başladı dedi. bilmiyorum bu bana özellikle diğer arkadaşları ile olan mesajları görünce inandırıcı gelmiyor. en azından bu mesajları görmeyene kadar acabalarım vardı, belki değildir diye içimi rahatlatıyordum. ama diğer arkadaşları ile olan mesajları görünce insanın zihniyeti kendini ele veriyor. arkadaşları ile olan konuşmasına da şu açıklamayı getiriyor. ben mükemmel değilim insanım. kendimi düzeltmek için çabaladım, çabalıyorum. o konuşmalara bakmışsın, evliliğimizden 2-3 ay öncesinde kesilmiş tüm o tarz içerikler. çünkü ben kendime çeki düzen verdim diyor. onlar da nişanlı olduğumuz için çok büyük hataydı diyor. ben de hata geri dönüşü olan şeylere denir dedim. seninkisi ihanet. benim olmadığım yerde başka kadınlardan konuşmanın açıklaması hata olamaz dedim. dedim de dedim işte. yetersiz geliyor tüm söylemleri
yeni evlisiniz ve bu yaşadıklarınız zormuş. Umarım her şey sizin için en güzel şekilde sonuçlanır. Üzüldüm gerçektençevremde kimseye anlatamadığım ama içimdeki bu hisle yerimde duramadığım bir sorunla karşı karşıyayım. eşimin bambaşka bir yüzünü gördüm. üç aylık evliyim. 28 yaşındayım. kamuda çalışıyorum. kendi kendine yetebilen iyi geliri olan bir kadınım. eşim aynı şekilde iyi mesleği olan iyi kazanan biri. onu bu yaşadıklarıma kadar tanımlayacak olursam son derece sorumluluk sahibi, merhametli, iyi baba olma potansiyeli olan, ailesine bağlı, muhafazakar biri olarak tanımlardım.
evliliğimin ikinci ayında eşimin telefonunu karıştırdım. 2 yıl sevgililik ve nişanlılık sürecinden sonra evlendik. bu süreçte eşimin telefonunu elime aldığımı bilmem. zaten yeltensem bile kendisi hiç vermemiştir. telefonu karıştırmama gelirsek, neden bilmiyorum şeytan dürttü derler ya her şey anlık gelişti ve telefonu elime almamla dünyam başıma yıkıldı.
kişisel hesabı ile birlikte bir de mesleki instagram hesabı vardı. mesleki hesabına girdim. o hesapta iki ayrı kadınla yazışması vardı. bu mesajlar bildiğiniz cinsel içerikli yazışmalar. bir uygulama üzerinden tanışılmış ve birbirine fotoğraf göndermeli konuşmaları içeriyordu. yazışmaların hepsini okuyamadım, ekran görüntüleri aldım. yaklaşık 10-15 tane. kendime gönderdim. şu an çok pişmanım keşke hepsini okusaydım diyorum. anlık baş dönmesi, öfke artık adına ne derseniz. ya da bir süre takip etseydim, gözlemleseydim.
şimdi her ne olursa olsun asla kanıtlayamayacağım bir sonuçla karşı karşıyayım çünkü inkar ediyor ve edecek. hesap sordum. ilk başta neye uğradığını şaşırdı. cevap veremedi. benim bağırmalarım ağlamalarım sonrasında arkadaşının yazıştığını söyledi. inanmadım. çocuk mu kandırıyorsun karşında aptal mı var dedim. arkadaşını aradı hoparlörden konuştu. arkadaşı evet ben görüştüm, kendi hesabımda beni takip eden görüştüğüm birileri vardı, takıntılı tipler olduğu için ben de kendisinden rica ettim dedi. yine inanmadım. kendi adı soyadıyla bir başkasının böyle yazışmalar yapmasına neden izin versin ne saçmalık yani.
bir anda babamı aradım, gelin beni alın dedim her şeyi anlattım. yaşanan şeylerin hepsi o kadar anlık şoktu ki benim için. ailemin evine gittim. birkaç gün orada kaldım ve eşim geldi. annem inanmadı. tanıdığım kadarıyla o öyle biri değil dedi. gerçekten hem ailem hem arkadaşlarım eşimle ilk tanıştıklarında ilk söyledikleri şey çok efendi çok düzgün biri yorumu olmuştur. istisnasız herkesten aynı kelimeleri duydum. eşim geldi. annem, babam ve kardeşlerimin yanında kendisini anlattı. elleri titriyordu. ben bu sırada konuştuğu kızlara yazdım. kızlar da aynı şekilde arkadaşının adını verdi. biz onunla konuştuk dediler. kızlar da 19-20’li yaşlarda kızlar. sonrasında arkadaşını aradım. arkadaşı sen eşini tanımıyor musun dedi. gerçekten ben yaptım dedi defalarca kez özür diledi. konuştuğu kızlardan birinin arkadaşı benimle iletişime geçti. ben kendimi anlattım, lütfen yalvarıyorum gerçekleri duymaya ihtiyacım var, bu konu kızlarla alakalı değil. ben gerçeği öğrendikten sonra iletişimi keseceğim benim derdim eşimle dedim. çocuk benden hem eşimin hem de arkadaşının fotoğrafını istedi. sana yardım edeceğim, isimlerini söylemeden hangisiyle konuştuğunu soracağım dedi. kimse aptal yerine koyamaz vs vs dedi. şu an bunları yazarken bile ne kadar acemice insanlarla yüz göz olmuşum, evliliğin cicim aylarında neler yaşamışım diyorum. 2 aylık evliyken bunları yaşamış olmayı hazmediyorum. yüzde yüz inanmamış olmasam da tekrar bir şans diyerek geri döndüm. büyük yeminler etti. sosyal medya hesabını kapadı. arkadaşı ile görüşmeyeceğini söyledi. eve döndüğümde de bir süre mesafeliydik. ben nasıl atlatırım nasıl unuturum diye düşündüm hep. bir şekilde zaman geçti, 1 ay gibi bir süre işte. ben ara sıra laf sokuyordum, içim soğumuyordu. bu sefer dedimki gerek yok, madem döndün ve şans vereceksin hep gündemde kalamaz. kalırsa dönmenin anlamı ne. bir süre şans ver, unutmuş gibi yap ve takip et. bu yolu izlemek beni bir nebze rahatlatmıştı. hem gerçekten daha iyi hissediyordu.
ama beni yine şeytan dürttü. bugün whatsapp üzerinden yakın birkaç arkadaşı ile konuşmasına baktım. birkaç anahtar kelime aratarak geçmişteki konuşmalarını okudum. çoğu biz nişanlıyken ya da sevgiliyken olanlardı. evlilik sürecinde olanlarda bir şey görmedim. ama nişanlılık sürecinde olanlar…
eşim ve arkadaşları kadınlardan bahsetmiş. eşim şurada güzel kız var mı demiş, arkadaşı başka zaman şurada şöyle kız var demiş. eşim sana bir süprizim var diyerek arkadaşına porno göndermiş. bir de bir ortak kadın var, onun fotoğrafını göndersene demiş eşim. ama yeri gelmiş ben hanımcıyım ben eskisi gibi değilim de demiş. bu muhabbetler o kadar çoktu ki anlatamam. bu mesajları gördüğümü söylemedim. ilk başta yaptığım hataya düşmek istemiyorum.
bir yandan diyorum erkek muhabbeti mi bu. sonra diyorum ben eşim hayatıma girdikten sonra neden bir kişiye bile o niyetle bakmadım, öyle bir diyalog yaşamadım. o kadar çaresizim ki paramparçayım. eşimin bu tanımadığım farklı yüzü beni yıktı geçti. ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemez haldeyim. birilerine anlatsam akıl alsam utanır haldeyim. aileme artık bir şey söylemek istemiyorum.
o kadar beklemediğim bir şey ki… biz eşimle nişanlıyken bile cinsel içerikli konuşmazdık. hatta ben birkaç kere konusunu açmak istediğimde kendisi kapatmıştı. evlendikten sonra yaşarız, konuşuruz demişti. şimdi ise başkalarıyla başka kadınları konuştuğunu görüyorum. bunun sonu ne olacak? daha çok yeni evliyim. onunla konuşmak yüzünü dahi görmek istemiyorum. hep aklımda şüpheyle mi yaşayacağım? bu güven bir daha inşa edilir mi? boşanmak evliliğim bu kadar yeniyken çok büyük cesaret işi. lütfen yorumlarınızı kırmadan yapın. zaten çok çok kötü durumdayım. sizlerden gelecek tavsiyelere ihtiyacım var.
Cevabı kendiniz vermişsiniz ;hep aklıma şüphe ile mi yaşayacağım diyerek .çevremde kimseye anlatamadığım ama içimdeki bu hisle yerimde duramadığım bir sorunla karşı karşıyayım. eşimin bambaşka bir yüzünü gördüm. üç aylık evliyim. 28 yaşındayım. kamuda çalışıyorum. kendi kendine yetebilen iyi geliri olan bir kadınım. eşim aynı şekilde iyi mesleği olan iyi kazanan biri. onu bu yaşadıklarıma kadar tanımlayacak olursam son derece sorumluluk sahibi, merhametli, iyi baba olma potansiyeli olan, ailesine bağlı, muhafazakar biri olarak tanımlardım.
evliliğimin ikinci ayında eşimin telefonunu karıştırdım. 2 yıl sevgililik ve nişanlılık sürecinden sonra evlendik. bu süreçte eşimin telefonunu elime aldığımı bilmem. zaten yeltensem bile kendisi hiç vermemiştir. telefonu karıştırmama gelirsek, neden bilmiyorum şeytan dürttü derler ya her şey anlık gelişti ve telefonu elime almamla dünyam başıma yıkıldı.
kişisel hesabı ile birlikte bir de mesleki instagram hesabı vardı. mesleki hesabına girdim. o hesapta iki ayrı kadınla yazışması vardı. bu mesajlar bildiğiniz cinsel içerikli yazışmalar. bir uygulama üzerinden tanışılmış ve birbirine fotoğraf göndermeli konuşmaları içeriyordu. yazışmaların hepsini okuyamadım, ekran görüntüleri aldım. yaklaşık 10-15 tane. kendime gönderdim. şu an çok pişmanım keşke hepsini okusaydım diyorum. anlık baş dönmesi, öfke artık adına ne derseniz. ya da bir süre takip etseydim, gözlemleseydim.
şimdi her ne olursa olsun asla kanıtlayamayacağım bir sonuçla karşı karşıyayım çünkü inkar ediyor ve edecek. hesap sordum. ilk başta neye uğradığını şaşırdı. cevap veremedi. benim bağırmalarım ağlamalarım sonrasında arkadaşının yazıştığını söyledi. inanmadım. çocuk mu kandırıyorsun karşında aptal mı var dedim. arkadaşını aradı hoparlörden konuştu. arkadaşı evet ben görüştüm, kendi hesabımda beni takip eden görüştüğüm birileri vardı, takıntılı tipler olduğu için ben de kendisinden rica ettim dedi. yine inanmadım. kendi adı soyadıyla bir başkasının böyle yazışmalar yapmasına neden izin versin ne saçmalık yani.
bir anda babamı aradım, gelin beni alın dedim her şeyi anlattım. yaşanan şeylerin hepsi o kadar anlık şoktu ki benim için. ailemin evine gittim. birkaç gün orada kaldım ve eşim geldi. annem inanmadı. tanıdığım kadarıyla o öyle biri değil dedi. gerçekten hem ailem hem arkadaşlarım eşimle ilk tanıştıklarında ilk söyledikleri şey çok efendi çok düzgün biri yorumu olmuştur. istisnasız herkesten aynı kelimeleri duydum. eşim geldi. annem, babam ve kardeşlerimin yanında kendisini anlattı. elleri titriyordu. ben bu sırada konuştuğu kızlara yazdım. kızlar da aynı şekilde arkadaşının adını verdi. biz onunla konuştuk dediler. kızlar da 19-20’li yaşlarda kızlar. sonrasında arkadaşını aradım. arkadaşı sen eşini tanımıyor musun dedi. gerçekten ben yaptım dedi defalarca kez özür diledi. konuştuğu kızlardan birinin arkadaşı benimle iletişime geçti. ben kendimi anlattım, lütfen yalvarıyorum gerçekleri duymaya ihtiyacım var, bu konu kızlarla alakalı değil. ben gerçeği öğrendikten sonra iletişimi keseceğim benim derdim eşimle dedim. çocuk benden hem eşimin hem de arkadaşının fotoğrafını istedi. sana yardım edeceğim, isimlerini söylemeden hangisiyle konuştuğunu soracağım dedi. kimse aptal yerine koyamaz vs vs dedi. şu an bunları yazarken bile ne kadar acemice insanlarla yüz göz olmuşum, evliliğin cicim aylarında neler yaşamışım diyorum. 2 aylık evliyken bunları yaşamış olmayı hazmediyorum. yüzde yüz inanmamış olmasam da tekrar bir şans diyerek geri döndüm. büyük yeminler etti. sosyal medya hesabını kapadı. arkadaşı ile görüşmeyeceğini söyledi. eve döndüğümde de bir süre mesafeliydik. ben nasıl atlatırım nasıl unuturum diye düşündüm hep. bir şekilde zaman geçti, 1 ay gibi bir süre işte. ben ara sıra laf sokuyordum, içim soğumuyordu. bu sefer dedimki gerek yok, madem döndün ve şans vereceksin hep gündemde kalamaz. kalırsa dönmenin anlamı ne. bir süre şans ver, unutmuş gibi yap ve takip et. bu yolu izlemek beni bir nebze rahatlatmıştı. hem gerçekten daha iyi hissediyordu.
ama beni yine şeytan dürttü. bugün whatsapp üzerinden yakın birkaç arkadaşı ile konuşmasına baktım. birkaç anahtar kelime aratarak geçmişteki konuşmalarını okudum. çoğu biz nişanlıyken ya da sevgiliyken olanlardı. evlilik sürecinde olanlarda bir şey görmedim. ama nişanlılık sürecinde olanlar…
eşim ve arkadaşları kadınlardan bahsetmiş. eşim şurada güzel kız var mı demiş, arkadaşı başka zaman şurada şöyle kız var demiş. eşim sana bir süprizim var diyerek arkadaşına porno göndermiş. bir de bir ortak kadın var, onun fotoğrafını göndersene demiş eşim. ama yeri gelmiş ben hanımcıyım ben eskisi gibi değilim de demiş. bu muhabbetler o kadar çoktu ki anlatamam. bu mesajları gördüğümü söylemedim. ilk başta yaptığım hataya düşmek istemiyorum.
bir yandan diyorum erkek muhabbeti mi bu. sonra diyorum ben eşim hayatıma girdikten sonra neden bir kişiye bile o niyetle bakmadım, öyle bir diyalog yaşamadım. o kadar çaresizim ki paramparçayım. eşimin bu tanımadığım farklı yüzü beni yıktı geçti. ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemez haldeyim. birilerine anlatsam akıl alsam utanır haldeyim. aileme artık bir şey söylemek istemiyorum.
o kadar beklemediğim bir şey ki… biz eşimle nişanlıyken bile cinsel içerikli konuşmazdık. hatta ben birkaç kere konusunu açmak istediğimde kendisi kapatmıştı. evlendikten sonra yaşarız, konuşuruz demişti. şimdi ise başkalarıyla başka kadınları konuştuğunu görüyorum. bunun sonu ne olacak? daha çok yeni evliyim. onunla konuşmak yüzünü dahi görmek istemiyorum. hep aklımda şüpheyle mi yaşayacağım? bu güven bir daha inşa edilir mi? boşanmak evliliğim bu kadar yeniyken çok büyük cesaret işi. lütfen yorumlarınızı kırmadan yapın. zaten çok çok kötü durumdayım. sizlerden gelecek tavsiyelere ihtiyacım var.
ben de unutabileceğimi sanmıyorum. en son dün gece o kadar ağır konuştum ki. beni kız kardeşimle bile aynı ortama gelmeni istemeyecek hale getirdin dedim, bu çok zoruna gitti. gözleri doldu. uzun süre konuşamadı.
3 yil o kadar kisa bir zaman ki :) lutfen bu 3 yil icin onunuzdeki 30yili endise ile gecirmeyin. Seviyorum, yaninda kalmak istiyorum diyorsaniz buna soyleyecek hic bir sey bulamam. Ama 3 yilim heba olacak diye dusunmeyin lutfen.3 yıllık süregelen ilişki,