Erkekler ve arkadasları bu konularda harika yalancılar. Kızları bıle ayarlar lar. Yine bir kemalım yapmaz vakasıçevremde kimseye anlatamadığım ama içimdeki bu hisle yerimde duramadığım bir sorunla karşı karşıyayım. eşimin bambaşka bir yüzünü gördüm. üç aylık evliyim. 28 yaşındayım. kamuda çalışıyorum. kendi kendine yetebilen iyi geliri olan bir kadınım. eşim aynı şekilde iyi mesleği olan iyi kazanan biri. onu bu yaşadıklarıma kadar tanımlayacak olursam son derece sorumluluk sahibi, merhametli, iyi baba olma potansiyeli olan, ailesine bağlı, muhafazakar biri olarak tanımlardım.
evliliğimin ikinci ayında eşimin telefonunu karıştırdım. 2 yıl sevgililik ve nişanlılık sürecinden sonra evlendik. bu süreçte eşimin telefonunu elime aldığımı bilmem. zaten yeltensem bile kendisi hiç vermemiştir. telefonu karıştırmama gelirsek, neden bilmiyorum şeytan dürttü derler ya her şey anlık gelişti ve telefonu elime almamla dünyam başıma yıkıldı.
kişisel hesabı ile birlikte bir de mesleki instagram hesabı vardı. mesleki hesabına girdim. o hesapta iki ayrı kadınla yazışması vardı. bu mesajlar bildiğiniz cinsel içerikli yazışmalar. bir uygulama üzerinden tanışılmış ve birbirine fotoğraf göndermeli konuşmaları içeriyordu. yazışmaların hepsini okuyamadım, ekran görüntüleri aldım. yaklaşık 10-15 tane. kendime gönderdim. şu an çok pişmanım keşke hepsini okusaydım diyorum. anlık baş dönmesi, öfke artık adına ne derseniz. ya da bir süre takip etseydim, gözlemleseydim.
şimdi her ne olursa olsun asla kanıtlayamayacağım bir sonuçla karşı karşıyayım çünkü inkar ediyor ve edecek. hesap sordum. ilk başta neye uğradığını şaşırdı. cevap veremedi. benim bağırmalarım ağlamalarım sonrasında arkadaşının yazıştığını söyledi. inanmadım. çocuk mu kandırıyorsun karşında aptal mı var dedim. arkadaşını aradı hoparlörden konuştu. arkadaşı evet ben görüştüm, kendi hesabımda beni takip eden görüştüğüm birileri vardı, takıntılı tipler olduğu için ben de kendisinden rica ettim dedi. yine inanmadım. kendi adı soyadıyla bir başkasının böyle yazışmalar yapmasına neden izin versin ne saçmalık yani.
bir anda babamı aradım, gelin beni alın dedim her şeyi anlattım. yaşanan şeylerin hepsi o kadar anlık şoktu ki benim için. ailemin evine gittim. birkaç gün orada kaldım ve eşim geldi. annem inanmadı. tanıdığım kadarıyla o öyle biri değil dedi. gerçekten hem ailem hem arkadaşlarım eşimle ilk tanıştıklarında ilk söyledikleri şey çok efendi çok düzgün biri yorumu olmuştur. istisnasız herkesten aynı kelimeleri duydum. eşim geldi. annem, babam ve kardeşlerimin yanında kendisini anlattı. elleri titriyordu. ben bu sırada konuştuğu kızlara yazdım. kızlar da aynı şekilde arkadaşının adını verdi. biz onunla konuştuk dediler. kızlar da 19-20’li yaşlarda kızlar. sonrasında arkadaşını aradım. arkadaşı sen eşini tanımıyor musun dedi. gerçekten ben yaptım dedi defalarca kez özür diledi. konuştuğu kızlardan birinin arkadaşı benimle iletişime geçti. ben kendimi anlattım, lütfen yalvarıyorum gerçekleri duymaya ihtiyacım var, bu konu kızlarla alakalı değil. ben gerçeği öğrendikten sonra iletişimi keseceğim benim derdim eşimle dedim. çocuk benden hem eşimin hem de arkadaşının fotoğrafını istedi. sana yardım edeceğim, isimlerini söylemeden hangisiyle konuştuğunu soracağım dedi. kimse aptal yerine koyamaz vs vs dedi. şu an bunları yazarken bile ne kadar acemice insanlarla yüz göz olmuşum, evliliğin cicim aylarında neler yaşamışım diyorum. 2 aylık evliyken bunları yaşamış olmayı hazmediyorum. yüzde yüz inanmamış olmasam da tekrar bir şans diyerek geri döndüm. büyük yeminler etti. sosyal medya hesabını kapadı. arkadaşı ile görüşmeyeceğini söyledi. eve döndüğümde de bir süre mesafeliydik. ben nasıl atlatırım nasıl unuturum diye düşündüm hep. bir şekilde zaman geçti, 1 ay gibi bir süre işte. ben ara sıra laf sokuyordum, içim soğumuyordu. bu sefer dedimki gerek yok, madem döndün ve şans vereceksin hep gündemde kalamaz. kalırsa dönmenin anlamı ne. bir süre şans ver, unutmuş gibi yap ve takip et. bu yolu izlemek beni bir nebze rahatlatmıştı. hem gerçekten daha iyi hissediyordu.
ama beni yine şeytan dürttü. bugün whatsapp üzerinden yakın birkaç arkadaşı ile konuşmasına baktım. birkaç anahtar kelime aratarak geçmişteki konuşmalarını okudum. çoğu biz nişanlıyken ya da sevgiliyken olanlardı. evlilik sürecinde olanlarda bir şey görmedim. ama nişanlılık sürecinde olanlar…
eşim ve arkadaşları kadınlardan bahsetmiş. eşim şurada güzel kız var mı demiş, arkadaşı başka zaman şurada şöyle kız var demiş. eşim sana bir süprizim var diyerek arkadaşına porno göndermiş. bir de bir ortak kadın var, onun fotoğrafını göndersene demiş eşim. ama yeri gelmiş ben hanımcıyım ben eskisi gibi değilim de demiş. bu muhabbetler o kadar çoktu ki anlatamam. bu mesajları gördüğümü söylemedim. ilk başta yaptığım hataya düşmek istemiyorum.
bir yandan diyorum erkek muhabbeti mi bu. sonra diyorum ben eşim hayatıma girdikten sonra neden bir kişiye bile o niyetle bakmadım, öyle bir diyalog yaşamadım. o kadar çaresizim ki paramparçayım. eşimin bu tanımadığım farklı yüzü beni yıktı geçti. ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemez haldeyim. birilerine anlatsam akıl alsam utanır haldeyim. aileme artık bir şey söylemek istemiyorum.
o kadar beklemediğim bir şey ki… biz eşimle nişanlıyken bile cinsel içerikli konuşmazdık. hatta ben birkaç kere konusunu açmak istediğimde kendisi kapatmıştı. evlendikten sonra yaşarız, konuşuruz demişti. şimdi ise başkalarıyla başka kadınları konuştuğunu görüyorum. bunun sonu ne olacak? daha çok yeni evliyim. onunla konuşmak yüzünü dahi görmek istemiyorum. hep aklımda şüpheyle mi yaşayacağım? bu güven bir daha inşa edilir mi? boşanmak evliliğim bu kadar yeniyken çok büyük cesaret işi. lütfen yorumlarınızı kırmadan yapın. zaten çok çok kötü durumdayım. sizlerden gelecek tavsiyelere ihtiyacım var.
Sapıklık, fanteziler, ihanetler, pornolar hep muhafazakar görünenlerden çıkmıyor. İnsanlar muhafazakarlardan böyle hareketler beklemediği için özellikle belirtiyor şaşkınlığını.Bu cümleden sonrası hiç şaşmıyor. Sapıklık, fantaziler, ihanetler, pornolar hep böyle muhafazakar görünenlerden çıkıyor. Kusura bakmayın "ben değildim arkadaşım için şeyettim" palavrasına 15 yaşındaki kızım inanmaz. Sayısını bilmediğim kadar uygulama var. Hiçbiri aklına gelmemiş eşinize hesap açtırmış. Erkekler ölür ama bir birini ele vermez. Son ana kadar korurlar karılarını aldatan arkadaşlarını. Ta ki olay kendi eşlerine ailelerine yansıyıncaya kadar. Bunların yanında kim olduğu belirsiz insanlarla muhatap olmuşsunuz. Bu kadınlar para karşılığı beraber oluyorsa niye müşterilerini yaksınlar, tabi ki yok o değildi yapmadı diyecekler. Bana en çok bu ağır gelirdi. Ne diye kendinizi bu kadar düşürüyorsunuz, eşiniz yol arkadaşı değil sizinle bir ömür geçirip iyi günde kötü günde diyecek biri değil. Bu adamdan nasıl çocuk sahibi olacaksınız? Yakalandığı için daha dikkatli olacak, iz-kanıt bırakmayacak ama yapacak çünkü yapısı karakteri bu.
Daha 3 aylık evlilik ama şaşırmadım sevgililik nişanlılık döneminde bile aynı zihniyetteymiş. Aklı fikri pislik olan bir adamla ömür geçirecek olan sizsiniz anneniz değil, cinsellikle bulaşan hastalık nedeniyle her ay düzenli test yaptıracak olan da sizsiniz anneniz değil. Bazen okuduklarıma şaşırıyor eş mi yoksa öz anne mi daha kötü karar veremiyorum. Benim kızım olsa derhal yanına gider destek olurum, kızım bir pislikten kurtulsun diye ne gerekiyorsa yaparım. Bazılarının annesi otur çek diyor. Elalemin lafı kızının mutsuz olmasından daha önemli.
Evet bunun sınıfsal ayrımı yok dediğiniz gibi. Muhafazakarım diyen birinin yanında daha güvende hissedilmeli. Değerleri, kutsalı var ve ona göre yaşıyor bundan bana zarar gelmez diyoruz. Yapmamaları gerekeni yaptıkları için hayal kırıklığı yaşıyoruz. Maalesef bunu söylemek zorundayım, ben muhafazakar olmayan bir erkeğin yanında kendimi daha güvende hissediyorum çünkü olasılığa hazırlıklıyım.Sapıklık, fanteziler, ihanetler, pornolar hep muhafazakar görünenlerden çıkmıyor. İnsanlar muhafazakarlardan böyle hareketler beklemediği için özellikle belirtiyor şaşkınlığını.
Ne yapacağınızı bilemem ama bütün erkekler böyle değil, herkes böyle muhabbetler yapmıyorçevremde kimseye anlatamadığım ama içimdeki bu hisle yerimde duramadığım bir sorunla karşı karşıyayım. eşimin bambaşka bir yüzünü gördüm. üç aylık evliyim. 28 yaşındayım. kamuda çalışıyorum. kendi kendine yetebilen iyi geliri olan bir kadınım. eşim aynı şekilde iyi mesleği olan iyi kazanan biri. onu bu yaşadıklarıma kadar tanımlayacak olursam son derece sorumluluk sahibi, merhametli, iyi baba olma potansiyeli olan, ailesine bağlı, muhafazakar biri olarak tanımlardım.
evliliğimin ikinci ayında eşimin telefonunu karıştırdım. 2 yıl sevgililik ve nişanlılık sürecinden sonra evlendik. bu süreçte eşimin telefonunu elime aldığımı bilmem. zaten yeltensem bile kendisi hiç vermemiştir. telefonu karıştırmama gelirsek, neden bilmiyorum şeytan dürttü derler ya her şey anlık gelişti ve telefonu elime almamla dünyam başıma yıkıldı.
kişisel hesabı ile birlikte bir de mesleki instagram hesabı vardı. mesleki hesabına girdim. o hesapta iki ayrı kadınla yazışması vardı. bu mesajlar bildiğiniz cinsel içerikli yazışmalar. bir uygulama üzerinden tanışılmış ve birbirine fotoğraf göndermeli konuşmaları içeriyordu. yazışmaların hepsini okuyamadım, ekran görüntüleri aldım. yaklaşık 10-15 tane. kendime gönderdim. şu an çok pişmanım keşke hepsini okusaydım diyorum. anlık baş dönmesi, öfke artık adına ne derseniz. ya da bir süre takip etseydim, gözlemleseydim.
şimdi her ne olursa olsun asla kanıtlayamayacağım bir sonuçla karşı karşıyayım çünkü inkar ediyor ve edecek. hesap sordum. ilk başta neye uğradığını şaşırdı. cevap veremedi. benim bağırmalarım ağlamalarım sonrasında arkadaşının yazıştığını söyledi. inanmadım. çocuk mu kandırıyorsun karşında aptal mı var dedim. arkadaşını aradı hoparlörden konuştu. arkadaşı evet ben görüştüm, kendi hesabımda beni takip eden görüştüğüm birileri vardı, takıntılı tipler olduğu için ben de kendisinden rica ettim dedi. yine inanmadım. kendi adı soyadıyla bir başkasının böyle yazışmalar yapmasına neden izin versin ne saçmalık yani.
bir anda babamı aradım, gelin beni alın dedim her şeyi anlattım. yaşanan şeylerin hepsi o kadar anlık şoktu ki benim için. ailemin evine gittim. birkaç gün orada kaldım ve eşim geldi. annem inanmadı. tanıdığım kadarıyla o öyle biri değil dedi. gerçekten hem ailem hem arkadaşlarım eşimle ilk tanıştıklarında ilk söyledikleri şey çok efendi çok düzgün biri yorumu olmuştur. istisnasız herkesten aynı kelimeleri duydum. eşim geldi. annem, babam ve kardeşlerimin yanında kendisini anlattı. elleri titriyordu. ben bu sırada konuştuğu kızlara yazdım. kızlar da aynı şekilde arkadaşının adını verdi. biz onunla konuştuk dediler. kızlar da 19-20’li yaşlarda kızlar. sonrasında arkadaşını aradım. arkadaşı sen eşini tanımıyor musun dedi. gerçekten ben yaptım dedi defalarca kez özür diledi. konuştuğu kızlardan birinin arkadaşı benimle iletişime geçti. ben kendimi anlattım, lütfen yalvarıyorum gerçekleri duymaya ihtiyacım var, bu konu kızlarla alakalı değil. ben gerçeği öğrendikten sonra iletişimi keseceğim benim derdim eşimle dedim. çocuk benden hem eşimin hem de arkadaşının fotoğrafını istedi. sana yardım edeceğim, isimlerini söylemeden hangisiyle konuştuğunu soracağım dedi. kimse aptal yerine koyamaz vs vs dedi. şu an bunları yazarken bile ne kadar acemice insanlarla yüz göz olmuşum, evliliğin cicim aylarında neler yaşamışım diyorum. 2 aylık evliyken bunları yaşamış olmayı hazmediyorum. yüzde yüz inanmamış olmasam da tekrar bir şans diyerek geri döndüm. büyük yeminler etti. sosyal medya hesabını kapadı. arkadaşı ile görüşmeyeceğini söyledi. eve döndüğümde de bir süre mesafeliydik. ben nasıl atlatırım nasıl unuturum diye düşündüm hep. bir şekilde zaman geçti, 1 ay gibi bir süre işte. ben ara sıra laf sokuyordum, içim soğumuyordu. bu sefer dedimki gerek yok, madem döndün ve şans vereceksin hep gündemde kalamaz. kalırsa dönmenin anlamı ne. bir süre şans ver, unutmuş gibi yap ve takip et. bu yolu izlemek beni bir nebze rahatlatmıştı. hem gerçekten daha iyi hissediyordu.
ama beni yine şeytan dürttü. bugün whatsapp üzerinden yakın birkaç arkadaşı ile konuşmasına baktım. birkaç anahtar kelime aratarak geçmişteki konuşmalarını okudum. çoğu biz nişanlıyken ya da sevgiliyken olanlardı. evlilik sürecinde olanlarda bir şey görmedim. ama nişanlılık sürecinde olanlar…
eşim ve arkadaşları kadınlardan bahsetmiş. eşim şurada güzel kız var mı demiş, arkadaşı başka zaman şurada şöyle kız var demiş. eşim sana bir süprizim var diyerek arkadaşına porno göndermiş. bir de bir ortak kadın var, onun fotoğrafını göndersene demiş eşim. ama yeri gelmiş ben hanımcıyım ben eskisi gibi değilim de demiş. bu muhabbetler o kadar çoktu ki anlatamam. bu mesajları gördüğümü söylemedim. ilk başta yaptığım hataya düşmek istemiyorum.
bir yandan diyorum erkek muhabbeti mi bu. sonra diyorum ben eşim hayatıma girdikten sonra neden bir kişiye bile o niyetle bakmadım, öyle bir diyalog yaşamadım. o kadar çaresizim ki paramparçayım. eşimin bu tanımadığım farklı yüzü beni yıktı geçti. ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemez haldeyim. birilerine anlatsam akıl alsam utanır haldeyim. aileme artık bir şey söylemek istemiyorum.
o kadar beklemediğim bir şey ki… biz eşimle nişanlıyken bile cinsel içerikli konuşmazdık. hatta ben birkaç kere konusunu açmak istediğimde kendisi kapatmıştı. evlendikten sonra yaşarız, konuşuruz demişti. şimdi ise başkalarıyla başka kadınları konuştuğunu görüyorum. bunun sonu ne olacak? daha çok yeni evliyim. onunla konuşmak yüzünü dahi görmek istemiyorum. hep aklımda şüpheyle mi yaşayacağım? bu güven bir daha inşa edilir mi? boşanmak evliliğim bu kadar yeniyken çok büyük cesaret işi. lütfen yorumlarınızı kırmadan yapın. zaten çok çok kötü durumdayım. sizlerden gelecek tavsiyelere ihtiyacım var.
Biraz daha gözlem yapın o zaman. Emin olmadan cocuk yapmazsınız. Şimdi daha dikkatli olacaktır tabiki ama biraz daha bekleyin. Tamamen unutmuş ve inanmış gibi yapın. Savunmasız olduğu an casus program falan yüklersiniz. Emin olursunuz.kızların arkadaşı da eşimin arkadaşını söyledi.
Çoğunluk yapıyor. Sadece bilmiyoruz duymuyoruz. Bunu bilmek için erkek kılığında aralarına girmek lazım. Çocukken hacı hem de akrabamız olan bir adam ve beraberinde çalışan köylüler vardı bir ortamda. Full erkek. Babaannem birşey dedi onlara. Zaten hepsi eş dost. Yemek mi vermek istedi birşey artık hatirlamiyorum. Ben küçüğüm ve biraz daha uzağım. Babaannem ortamdan ayrıldığı gibi adamlar babaannem hakkında konuşmaya başladı. Diğer türlü. Hepsinden tiksinmistim. Yaşlı başlı insanlardı. Gerçi o dönem 40-50 yaslarindadirlar. Bence yüzde 80 ni bu muhabbetleri yapıyordur.Ne yapacağınızı bilemem ama bütün erkekler böyle değil, herkes böyle muhabbetler yapmıyor
Kızlar neden yalan söylemiş. Hepsine Kur'an'a el bastirsaydi aslında. Birinden biri vicdana gelirdi belkiDüştüğünüz duruma üzüldüm.
Ancak sizi aldatanın eşiniz olduğunu bilin. Arkadaşım yazmış yalanı erkeklerin yüzde 80 ninin yakalandığında sarf ettiği yalan olduğunu bilin.
Eşiniz iflah olmaz bir yalancı ve sizi sürekli aldatacak.
Çocuk olmadan boşanın kurtulun bu şeref yoksunundan
Kesinlikle. Yoksa ne alaka yuzdelige vurduğunda mümkün mü böyle bir şey. Sadece abdest mevzusu bile insanı engelleyen birşey.Sapıklık, fanteziler, ihanetler, pornolar hep muhafazakar görünenlerden çıkmıyor. İnsanlar muhafazakarlardan böyle hareketler beklemediği için özellikle belirtiyor şaşkınlığını.