eşimin durum düzeltmekten tek anladığı benim onun ailesiyle aramın iyi olması. ben böyle bir ailecilik görmedim. annen ne dedi biliyor musun dedim, cevap vermiyor. Babası da "her erkek düşünür böyle" diyor. Benim babam düşünmüyor, gönüllü boynuzlu mu oluyor o zaman ????
ve en kötüsü herşeye rağmen çocuğumu hala o kadına bırakıyorum haftada iki gün. annem bakar bakmasına canına minnet, ama sırf kötü ben olmayayım diye katlanıyorum.
siz ne için özür dilediniz??
yenilir yutulur laflar değil edilenler,nasıl yüz yüze bakıyorsunuz gerçekten anlamıyorum ben...size resmen oğlumu aldatıyorsun diyor,oğlumun da altına yattın diyor(ne iğrenç bir cümle) ...siz de özür dileyip devam ediyorsunuz..
gerçekten algı sınırlarım zorlanıyor bazen bdv de...
Size yapılan iftira gerçekten yenilir yutulur değil.Eşinize karşı soğuk davranmanız da haklısınız.Ne diyebilirim ki.eşimin durum düzeltmekten tek anladığı benim onun ailesiyle aramın iyi olması. ben böyle bir ailecilik görmedim. annen ne dedi biliyor musun dedim, cevap vermiyor. Babası da "her erkek düşünür böyle" diyor. Benim babam düşünmüyor, gönüllü boynuzlu mu oluyor o zaman ????
ve en kötüsü herşeye rağmen çocuğumu hala o kadına bırakıyorum haftada iki gün. annem bakar bakmasına canına minnet, ama sırf kötü ben olmayayım diye katlanıyorum.
Kv namusuna onca laf ediyor ve sen onlardan Özür diliyorsun kim senin yerinde olsa iftira atan dilini koparırdı o kocanin da bir daha yüzüne bakmaz di sen hic bisey soylemeyerek ve ozur dileyerek kabullenmissin bu saatten sonra ne diyebiliriz kiMerhaba arkadaşlar. Nereden başlayacağımı bilemiyorum ama kısaca yazmaya çalışacağım.
Eşimle iyi kötü giden bir evliliğimiz ve 1 yaşında bir kızımız var. Sorunları tam olarak çözemesek de çaba sarfederdik her seferinde. Ama bu sefer nasıl düzeltebileceğimi bilmiyorum.
Geçenlerde çocuk hasta oldu. ishal-kusma vs. salgın varmış 1 haftada iyileşti. O tam iyileşmeden eşim bir akşam rahatsızlandı. ailesi bize yakın, aradım, hastaneye götürdüler, eşim va ailesinin ısrarıyla ben gitmedim evde çocukla kaldım. Serum takmışlar, geldi dinlendi yattı. Çocuğun hastalığında birkaç gün üstüste izin aldığım için ertesi gün işe gitmeme durumum olamayacaktı. Bir de eşimi daha iyi görünce ailesi giderken annesine "siz yarın uğrar mısınız yoklamak için, ben izin almaya çalışırım gidip ama zor görünüyor" dedim. tamam dedi. ben işe gittim, eşim aradı öğlen, annemlere geldim, burda yatıyorum dedi. İyi süper dedim. Sonra beni aradı, bağırsaklarında problem başladığını, internetten ne olabileceğini araştrmamı istedi. Ben de baktım anlattığı şikayetlere, “virütik bir şey olabilirmiş” dedim. Bulaşıcı mıymış dedi, ben de “bulaşıcı olabildiği yazıyor” dedim kapattık. Sonra beni aradı, çocuk benim annemdeydi o gün. Siz eve gelmeyin, çocuğa da bulaşmasın dedi. Israrla sakın gelmeyin vs deyince iyi madem bir gece kalalım dedim ama içim içimi yedi. Bu bir gece 4-5 güne çıktı. Bana telefonda ısrarla sakın gelmeyin, çok kötüyüm, çocuğa da geçer dedi durdu. Ben de bizi neden yanında istemiyor, neden benim bakmamı istemiyor diye üzüldüm. Neyse telefonda görüştük bu süre boyunca, sık sık aradım, nasıl olduğunu sordum. Her aradığımda akşama görüşürüz dedim, sakın ha sakın gelmeyin dedi hep, sinirlendi kapattı. En son gün ben hiç söylemeden, aldım çocuğu kızkardeşime bizi arabasıyla eve götürmesini rica ettim. Annemi de aldık bizi eve götürüyordu. Yolda ararım, şimi de alırız, öyle geçeriz diye düşündüm. Aradım, sakın gelmeyin diyorum size, dedi, sinirlendi kapattı. E tabi ben de sinirlendim. Niye bu kadar ısrarla gelmeyin diyor diye içime kurt düştü. Hasta da bize mi söylemiyor, başka bir dert mi var duyurmuyor, başı mı belada (ki başı hiç belaya girmez) ne biliyim saçma sapan şeyler düşündüm durdum. Eve yaklaşınca çocuk arabada kalsın da ben bi bakıyım diye annesine gittim, içeri girdim yatıyordu ama öyle çok hasta görünmüyordu, zaten gün içinde de dışarı yürüyüşe gittiğini söylemişti kardeşiyle. Beni görünce toparlanmadı bile, çok bozuldum. Niye geldin dedi. Merak ettim binbir şey düşündüm dedim. Ne olacakmış da ne düşündün dedi. Hiçbir açıklama yapmadın, hasta da bizden gizliyor, başı mı belada… Beni o kadarcevapsız bıraktın, artık o kadar saçma şeyler düşündüm ki, (yeğeninin belalı bir eşi var onu kastederek) onla karşılaştın da vurdun bi tane o da öldü gitti, onu mu gizliyorsun benden deyiverdim. Vay sen misin onu diyen, beni annesinin evinden kovdu. Ailesi de bir şey yapmadı, nereye gidiyorsun demedi. Çıktık eve geldik, bizimkilere bir şey anlatmadım, bizi bırakıp döneceklerdi. Arkamızdan geldiler onlar da. Laf dalaşı başladı, sen şunu dedin, ben bunu dedim, bana katil dedin Vs vs… birsürü mevzu açıldı, herkes birbirine laf etti, hiç hoş değil ama Çingene kavgası gibi oldu evin içi. Ben “ben eşime bir türlü güven veremedim, abuk sabuk paranoyaları var, beni bezdirdi, bacağımı biryere çarpıyorum morarıyor, onu bile kavga sebebi yapıyor nasıl oldu, aldatıyor musun diye” dedim. Bunun üstüne KV “e zamanında (nişanlıyken) gitmeseydin şehir dışına, y…masaydın al…ına, öyle olunca güven veremiyorsun işte” dedi bilip bilmeden, annemin ve kardeşimin yanında. Ayrıca “aldatmıyorsun da o morluklar ne oluyor, aldatmayan insan böyle mi olur” dedi. Başımdan aşağı kaynarsular döküldü. Hiçbirşey diyemedim, sadece öylece bakakaldım ağzım açık. Bundan sonrasını hatırlamıyorum, kim ne dedi, annem ne dedi, o ne cevap verdi, bilmiyorum, gerçekten kayıp bende. Alenen namusuma dil uzattı, oğlunun yaptığı yetmezmiş gibi... boğmak istiyorum şu an onu. Sonra oğullarını aldılar gittiler tekrar. Biz evde kaldık kızımla, birkaç gün gelmedi eve. Ben de kendi imkanlarımla bıraktım çocuğu anneme, akşam da kendim aldım. Bu arada ne arayan ne soran var, beni bırak, çocuğu bile soran olmadı. Birkaç gün sonra eşim geldi eve, öylece konuşmadan birkaç gün geçirdik, benim ailemden özür diledi, karşılığında ben de onun ailesinden yarım ağızla özür diledim. Konu hiç konuşulmadan öylece kaldı. Ama benim içimde büyüdü, büyüdü kocaman oldu. Hiç kimseyi affedemiyorum… eşim de ailelerle aranın düzeltilmesini istiyor ama eminim bu asla olmayacak. mecburen mesafeli davranmaya çalışıyorum ailesine karşı, ama eşimden de fena halde soğudum. sadece kızımın iyiliği için, eşimde de bu evliliği yürütmek için çaba gördüğüm(bunu görmesem asla denemezdim) ve son bir şans vermek istediğim için bekliyorum...kusura bakmayın çok uzun oldu. off
sizin namusunuza laf eden sözde kocanız ve kaynananıza gidip birde özür dilediğiniz için dedikleri her şeyi haklı çıkardınız hemcinsim olarak sizi tebrik ediyorum daha onurlu bir duruş beklerdim,ama nerdeyse kadınlarımızın hepsi maalesef sizin gibi.inşaallah kocanız beyefendiye hanımlık yapmaya devam etmiyorsunuzdur diyeceğim ama devam ettiğinizden adım gibi eminimMerhaba arkadaşlar. Nereden başlayacağımı bilemiyorum ama kısaca yazmaya çalışacağım.
Eşimle iyi kötü giden bir evliliğimiz ve 1 yaşında bir kızımız var. Sorunları tam olarak çözemesek de çaba sarfederdik her seferinde. Ama bu sefer nasıl düzeltebileceğimi bilmiyorum.
Geçenlerde çocuk hasta oldu. ishal-kusma vs. salgın varmış 1 haftada iyileşti. O tam iyileşmeden eşim bir akşam rahatsızlandı. ailesi bize yakın, aradım, hastaneye götürdüler, eşim va ailesinin ısrarıyla ben gitmedim evde çocukla kaldım. Serum takmışlar, geldi dinlendi yattı. Çocuğun hastalığında birkaç gün üstüste izin aldığım için ertesi gün işe gitmeme durumum olamayacaktı. Bir de eşimi daha iyi görünce ailesi giderken annesine "siz yarın uğrar mısınız yoklamak için, ben izin almaya çalışırım gidip ama zor görünüyor" dedim. tamam dedi. ben işe gittim, eşim aradı öğlen, annemlere geldim, burda yatıyorum dedi. İyi süper dedim. Sonra beni aradı, bağırsaklarında problem başladığını, internetten ne olabileceğini araştrmamı istedi. Ben de baktım anlattığı şikayetlere, “virütik bir şey olabilirmiş” dedim. Bulaşıcı mıymış dedi, ben de “bulaşıcı olabildiği yazıyor” dedim kapattık. Sonra beni aradı, çocuk benim annemdeydi o gün. Siz eve gelmeyin, çocuğa da bulaşmasın dedi. Israrla sakın gelmeyin vs deyince iyi madem bir gece kalalım dedim ama içim içimi yedi. Bu bir gece 4-5 güne çıktı. Bana telefonda ısrarla sakın gelmeyin, çok kötüyüm, çocuğa da geçer dedi durdu. Ben de bizi neden yanında istemiyor, neden benim bakmamı istemiyor diye üzüldüm. Neyse telefonda görüştük bu süre boyunca, sık sık aradım, nasıl olduğunu sordum. Her aradığımda akşama görüşürüz dedim, sakın ha sakın gelmeyin dedi hep, sinirlendi kapattı. En son gün ben hiç söylemeden, aldım çocuğu kızkardeşime bizi arabasıyla eve götürmesini rica ettim. Annemi de aldık bizi eve götürüyordu. Yolda ararım, şimi de alırız, öyle geçeriz diye düşündüm. Aradım, sakın gelmeyin diyorum size, dedi, sinirlendi kapattı. E tabi ben de sinirlendim. Niye bu kadar ısrarla gelmeyin diyor diye içime kurt düştü. Hasta da bize mi söylemiyor, başka bir dert mi var duyurmuyor, başı mı belada (ki başı hiç belaya girmez) ne biliyim saçma sapan şeyler düşündüm durdum. Eve yaklaşınca çocuk arabada kalsın da ben bi bakıyım diye annesine gittim, içeri girdim yatıyordu ama öyle çok hasta görünmüyordu, zaten gün içinde de dışarı yürüyüşe gittiğini söylemişti kardeşiyle. Beni görünce toparlanmadı bile, çok bozuldum. Niye geldin dedi. Merak ettim binbir şey düşündüm dedim. Ne olacakmış da ne düşündün dedi. Hiçbir açıklama yapmadın, hasta da bizden gizliyor, başı mı belada… Beni o kadarcevapsız bıraktın, artık o kadar saçma şeyler düşündüm ki, (yeğeninin belalı bir eşi var onu kastederek) onla karşılaştın da vurdun bi tane o da öldü gitti, onu mu gizliyorsun benden deyiverdim. Vay sen misin onu diyen, beni annesinin evinden kovdu. Ailesi de bir şey yapmadı, nereye gidiyorsun demedi. Çıktık eve geldik, bizimkilere bir şey anlatmadım, bizi bırakıp döneceklerdi. Arkamızdan geldiler onlar da. Laf dalaşı başladı, sen şunu dedin, ben bunu dedim, bana katil dedin Vs vs… birsürü mevzu açıldı, herkes birbirine laf etti, hiç hoş değil ama Çingene kavgası gibi oldu evin içi. Ben “ben eşime bir türlü güven veremedim, abuk sabuk paranoyaları var, beni bezdirdi, bacağımı biryere çarpıyorum morarıyor, onu bile kavga sebebi yapıyor nasıl oldu, aldatıyor musun diye” dedim. Bunun üstüne KV “e zamanında (nişanlıyken) gitmeseydin şehir dışına, y…masaydın al…ına, öyle olunca güven veremiyorsun işte” dedi bilip bilmeden, annemin ve kardeşimin yanında. Ayrıca “aldatmıyorsun da o morluklar ne oluyor, aldatmayan insan böyle mi olur” dedi. Başımdan aşağı kaynarsular döküldü. Hiçbirşey diyemedim, sadece öylece bakakaldım ağzım açık. Bundan sonrasını hatırlamıyorum, kim ne dedi, annem ne dedi, o ne cevap verdi, bilmiyorum, gerçekten kayıp bende. Alenen namusuma dil uzattı, oğlunun yaptığı yetmezmiş gibi... boğmak istiyorum şu an onu. Sonra oğullarını aldılar gittiler tekrar. Biz evde kaldık kızımla, birkaç gün gelmedi eve. Ben de kendi imkanlarımla bıraktım çocuğu anneme, akşam da kendim aldım. Bu arada ne arayan ne soran var, beni bırak, çocuğu bile soran olmadı. Birkaç gün sonra eşim geldi eve, öylece konuşmadan birkaç gün geçirdik, benim ailemden özür diledi, karşılığında ben de onun ailesinden yarım ağızla özür diledim. Konu hiç konuşulmadan öylece kaldı. Ama benim içimde büyüdü, büyüdü kocaman oldu. Hiç kimseyi affedemiyorum… eşim de ailelerle aranın düzeltilmesini istiyor ama eminim bu asla olmayacak. mecburen mesafeli davranmaya çalışıyorum ailesine karşı, ama eşimden de fena halde soğudum. sadece kızımın iyiliği için, eşimde de bu evliliği yürütmek için çaba gördüğüm(bunu görmesem asla denemezdim) ve son bir şans vermek istediğim için bekliyorum...kusura bakmayın çok uzun oldu. off
Merhaba arkadaşlar. Nereden başlayacağımı bilemiyorum ama kısaca yazmaya çalışacağım.
Eşimle iyi kötü giden bir evliliğimiz ve 1 yaşında bir kızımız var. Sorunları tam olarak çözemesek de çaba sarfederdik her seferinde. Ama bu sefer nasıl düzeltebileceğimi bilmiyorum.
Geçenlerde çocuk hasta oldu. ishal-kusma vs. salgın varmış 1 haftada iyileşti. O tam iyileşmeden eşim bir akşam rahatsızlandı. ailesi bize yakın, aradım, hastaneye götürdüler, eşim va ailesinin ısrarıyla ben gitmedim evde çocukla kaldım. Serum takmışlar, geldi dinlendi yattı. Çocuğun hastalığında birkaç gün üstüste izin aldığım için ertesi gün işe gitmeme durumum olamayacaktı. Bir de eşimi daha iyi görünce ailesi giderken annesine "siz yarın uğrar mısınız yoklamak için, ben izin almaya çalışırım gidip ama zor görünüyor" dedim. tamam dedi. ben işe gittim, eşim aradı öğlen, annemlere geldim, burda yatıyorum dedi. İyi süper dedim. Sonra beni aradı, bağırsaklarında problem başladığını, internetten ne olabileceğini araştrmamı istedi. Ben de baktım anlattığı şikayetlere, “virütik bir şey olabilirmiş” dedim. Bulaşıcı mıymış dedi, ben de “bulaşıcı olabildiği yazıyor” dedim kapattık. Sonra beni aradı, çocuk benim annemdeydi o gün. Siz eve gelmeyin, çocuğa da bulaşmasın dedi. Israrla sakın gelmeyin vs deyince iyi madem bir gece kalalım dedim ama içim içimi yedi. Bu bir gece 4-5 güne çıktı. Bana telefonda ısrarla sakın gelmeyin, çok kötüyüm, çocuğa da geçer dedi durdu. Ben de bizi neden yanında istemiyor, neden benim bakmamı istemiyor diye üzüldüm. Neyse telefonda görüştük bu süre boyunca, sık sık aradım, nasıl olduğunu sordum. Her aradığımda akşama görüşürüz dedim, sakın ha sakın gelmeyin dedi hep, sinirlendi kapattı. En son gün ben hiç söylemeden, aldım çocuğu kızkardeşime bizi arabasıyla eve götürmesini rica ettim. Annemi de aldık bizi eve götürüyordu. Yolda ararım, şimi de alırız, öyle geçeriz diye düşündüm. Aradım, sakın gelmeyin diyorum size, dedi, sinirlendi kapattı. E tabi ben de sinirlendim. Niye bu kadar ısrarla gelmeyin diyor diye içime kurt düştü. Hasta da bize mi söylemiyor, başka bir dert mi var duyurmuyor, başı mı belada (ki başı hiç belaya girmez) ne biliyim saçma sapan şeyler düşündüm durdum. Eve yaklaşınca çocuk arabada kalsın da ben bi bakıyım diye annesine gittim, içeri girdim yatıyordu ama öyle çok hasta görünmüyordu, zaten gün içinde de dışarı yürüyüşe gittiğini söylemişti kardeşiyle. Beni görünce toparlanmadı bile, çok bozuldum. Niye geldin dedi. Merak ettim binbir şey düşündüm dedim. Ne olacakmış da ne düşündün dedi. Hiçbir açıklama yapmadın, hasta da bizden gizliyor, başı mı belada… Beni o kadarcevapsız bıraktın, artık o kadar saçma şeyler düşündüm ki, (yeğeninin belalı bir eşi var onu kastederek) onla karşılaştın da vurdun bi tane o da öldü gitti, onu mu gizliyorsun benden deyiverdim. Vay sen misin onu diyen, beni annesinin evinden kovdu. Ailesi de bir şey yapmadı, nereye gidiyorsun demedi. Çıktık eve geldik, bizimkilere bir şey anlatmadım, bizi bırakıp döneceklerdi. Arkamızdan geldiler onlar da. Laf dalaşı başladı, sen şunu dedin, ben bunu dedim, bana katil dedin Vs vs… birsürü mevzu açıldı, herkes birbirine laf etti, hiç hoş değil ama Çingene kavgası gibi oldu evin içi. Ben “ben eşime bir türlü güven veremedim, abuk sabuk paranoyaları var, beni bezdirdi, bacağımı biryere çarpıyorum morarıyor, onu bile kavga sebebi yapıyor nasıl oldu, aldatıyor musun diye” dedim. Bunun üstüne KV “e zamanında (nişanlıyken) gitmeseydin şehir dışına, y…masaydın al…ına, öyle olunca güven veremiyorsun işte” dedi bilip bilmeden, annemin ve kardeşimin yanında. Ayrıca “aldatmıyorsun da o morluklar ne oluyor, aldatmayan insan böyle mi olur” dedi. Başımdan aşağı kaynarsular döküldü. Hiçbirşey diyemedim, sadece öylece bakakaldım ağzım açık. Bundan sonrasını hatırlamıyorum, kim ne dedi, annem ne dedi, o ne cevap verdi, bilmiyorum, gerçekten kayıp bende. Alenen namusuma dil uzattı, oğlunun yaptığı yetmezmiş gibi... boğmak istiyorum şu an onu. Sonra oğullarını aldılar gittiler tekrar. Biz evde kaldık kızımla, birkaç gün gelmedi eve. Ben de kendi imkanlarımla bıraktım çocuğu anneme, akşam da kendim aldım. Bu arada ne arayan ne soran var, beni bırak, çocuğu bile soran olmadı. Birkaç gün sonra eşim geldi eve, öylece konuşmadan birkaç gün geçirdik, benim ailemden özür diledi, karşılığında ben de onun ailesinden yarım ağızla özür diledim. Konu hiç konuşulmadan öylece kaldı. Ama benim içimde büyüdü, büyüdü kocaman oldu. Hiç kimseyi affedemiyorum… eşim de ailelerle aranın düzeltilmesini istiyor ama eminim bu asla olmayacak. mecburen mesafeli davranmaya çalışıyorum ailesine karşı, ama eşimden de fena halde soğudum. sadece kızımın iyiliği için, eşimde de bu evliliği yürütmek için çaba gördüğüm(bunu görmesem asla denemezdim) ve son bir şans vermek istediğim için bekliyorum...kusura bakmayın çok uzun oldu. off
onur gurur gibi kelimeleri literatürden silerek sindirmiş bile sormamız kabahat bence.Kv den nasıl saygısız terbiyesiz öyle,
böyle bir anneden de ancak eşin gibi saplantılı bir adam meydana gelirdi .
Hem kv nin hem de eşinin sana herkesin önünde bu yaklaşımı cidden çok ağır ..
Böyle bir olayı sindirebilecek misin ?
iyi de ne demek biz nasılsa evliliği düzeltiriz ortalığı yatıştıralım??? adam bariz diyor ki ben sana o....da desem evli kalırız nasılsa....nasıl kabul edersinzi bu mantığı anlamıyorum...çok alıntı yaptım ama cevaplamayı beceremedim.
neden özür dilediğimi soranlar olmuş. eşim işyerime geldi, bunu düzeltelim vs konuştu. ben de nasıl yapıcaz, çok zor, ortada söylenen laflar var dedim. biz bu evliliği düzeltiriz, ama insanları yatıştıralım dedi. evlilik kurtarma niyeti görmesem kabul etmezdim.
ailem yanımda, hala da yanımdalar, maddi anlamda da kızımla kendime yetebilirim. ama nedense yapamıyorum.
Merhaba arkadaşlar. Nereden başlayacağımı bilemiyorum ama kısaca yazmaya çalışacağım.
Eşimle iyi kötü giden bir evliliğimiz ve 1 yaşında bir kızımız var. Sorunları tam olarak çözemesek de çaba sarfederdik her seferinde. Ama bu sefer nasıl düzeltebileceğimi bilmiyorum.
Geçenlerde çocuk hasta oldu. ishal-kusma vs. salgın varmış 1 haftada iyileşti. O tam iyileşmeden eşim bir akşam rahatsızlandı. ailesi bize yakın, aradım, hastaneye götürdüler, eşim va ailesinin ısrarıyla ben gitmedim evde çocukla kaldım. Serum takmışlar, geldi dinlendi yattı. Çocuğun hastalığında birkaç gün üstüste izin aldığım için ertesi gün işe gitmeme durumum olamayacaktı. Bir de eşimi daha iyi görünce ailesi giderken annesine "siz yarın uğrar mısınız yoklamak için, ben izin almaya çalışırım gidip ama zor görünüyor" dedim. tamam dedi. ben işe gittim, eşim aradı öğlen, annemlere geldim, burda yatıyorum dedi. İyi süper dedim.
Sonra beni aradı, bağırsaklarında problem başladığını, internetten ne olabileceğini araştrmamı istedi. Ben de baktım anlattığı şikayetlere, “virütik bir şey olabilirmiş” dedim. Bulaşıcı mıymış dedi, ben de “bulaşıcı olabildiği yazıyor” dedim kapattık. Sonra beni aradı, çocuk benim annemdeydi o gün. Siz eve gelmeyin, çocuğa da bulaşmasın dedi. Israrla sakın gelmeyin vs deyince iyi madem bir gece kalalım dedim ama içim içimi yedi.
Bu bir gece 4-5 güne çıktı. Bana telefonda ısrarla sakın gelmeyin, çok kötüyüm, çocuğa da geçer dedi durdu. Ben de bizi neden yanında istemiyor, neden benim bakmamı istemiyor diye üzüldüm. Neyse telefonda görüştük bu süre boyunca, sık sık aradım, nasıl olduğunu sordum. Her aradığımda akşama görüşürüz dedim, sakın ha sakın gelmeyin dedi hep, sinirlendi kapattı.
En son gün ben hiç söylemeden, aldım çocuğu kızkardeşime bizi arabasıyla eve götürmesini rica ettim. Annemi de aldık bizi eve götürüyordu. Yolda ararım, şimi de alırız, öyle geçeriz diye düşündüm. Aradım, sakın gelmeyin diyorum size, dedi, sinirlendi kapattı. E tabi ben de sinirlendim. Niye bu kadar ısrarla gelmeyin diyor diye içime kurt düştü. Hasta da bize mi söylemiyor, başka bir dert mi var duyurmuyor, başı mı belada (ki başı hiç belaya girmez) ne biliyim saçma sapan şeyler düşündüm durdum.
Eve yaklaşınca çocuk arabada kalsın da ben bi bakıyım diye annesine gittim, içeri girdim yatıyordu ama öyle çok hasta görünmüyordu, zaten gün içinde de dışarı yürüyüşe gittiğini söylemişti kardeşiyle. Beni görünce toparlanmadı bile, çok bozuldum. Niye geldin dedi. Merak ettim binbir şey düşündüm dedim. Ne olacakmış da ne düşündün dedi. Hiçbir açıklama yapmadın, hasta da bizden gizliyor, başı mı belada… Beni o kadarcevapsız bıraktın, artık o kadar saçma şeyler düşündüm ki, (yeğeninin belalı bir eşi var onu kastederek) onla karşılaştın da vurdun bi tane o da öldü gitti, onu mu gizliyorsun benden deyiverdim. Vay sen misin onu diyen, beni annesinin evinden kovdu. Ailesi de bir şey yapmadı, nereye gidiyorsun demedi.
Çıktık eve geldik, bizimkilere bir şey anlatmadım, bizi bırakıp döneceklerdi. Arkamızdan geldiler onlar da. Laf dalaşı başladı, sen şunu dedin, ben bunu dedim, bana katil dedin Vs vs… birsürü mevzu açıldı, herkes birbirine laf etti, hiç hoş değil ama Çingene kavgası gibi oldu evin içi. Ben “ben eşime bir türlü güven veremedim, abuk sabuk paranoyaları var, beni bezdirdi, bacağımı biryere çarpıyorum morarıyor, onu bile kavga sebebi yapıyor nasıl oldu, aldatıyor musun diye” dedim. Bunun üstüne KV “e zamanında (nişanlıyken) gitmeseydin şehir dışına, y…masaydın al…ına, öyle olunca güven veremiyorsun işte” dedi bilip bilmeden, annemin ve kardeşimin yanında. Ayrıca “aldatmıyorsun da o morluklar ne oluyor, aldatmayan insan böyle mi olur” dedi.
Başımdan aşağı kaynarsular döküldü. Hiçbirşey diyemedim, sadece öylece bakakaldım ağzım açık. Bundan sonrasını hatırlamıyorum, kim ne dedi, annem ne dedi, o ne cevap verdi, bilmiyorum, gerçekten kayıp bende. Alenen namusuma dil uzattı, oğlunun yaptığı yetmezmiş gibi... boğmak istiyorum şu an onu. Sonra oğullarını aldılar gittiler tekrar. Biz evde kaldık kızımla, birkaç gün gelmedi eve. Ben de kendi imkanlarımla bıraktım çocuğu anneme, akşam da kendim aldım.
Bu arada ne arayan ne soran var, beni bırak, çocuğu bile soran olmadı. Birkaç gün sonra eşim geldi eve, öylece konuşmadan birkaç gün geçirdik, benim ailemden özür diledi, karşılığında ben de onun ailesinden yarım ağızla özür diledim. Konu hiç konuşulmadan öylece kaldı. Ama benim içimde büyüdü, büyüdü kocaman oldu.
Hiç kimseyi affedemiyorum… eşim de ailelerle aranın düzeltilmesini istiyor ama eminim bu asla olmayacak. mecburen mesafeli davranmaya çalışıyorum ailesine karşı, ama eşimden de fena halde soğudum. sadece kızımın iyiliği için, eşimde de bu evliliği yürütmek için çaba gördüğüm(bunu görmesem asla denemezdim) ve son bir şans vermek istediğim için bekliyorum...kusura bakmayın çok uzun oldu. off