Derdim kendimle: Keyfime, rahatıma çok düşkünüm.

Ne yalan söyleyeyim, insanlar bazen içimi çok kötü karartıyor. Tamam hayata toz pembe bakmak kadar kötü bişey değil belki de bu ama mesela bir arkadaşımın bana gelip de kendisini üzen herhangi bir durumdan dünyanın en kötü şeyiymiş gibi bahsetmesi benim yaşama sevincime de negatif bir etkide bulunuyor.
 

İçimi nasıl rahatlattınız anlatamam...
Uzaylı olduğuma kanaat getirmeye başlamıştım şu sıralar.
Çevremdeki hiçbir insan normal olduğumu kabul etmiyor.
Nasıl kendi keyfim için ve sadece anlık mutluluklar üzerine yaşayabildiğime akıl sır erdiremiyorlar.
Uzun uzun düşünmeye başladım, ve yıllar önce bir konuşmada dinlediğim bir cümle aklıma geldi yakın zamanda....

'Zaten hayata bir şampiyon olarak geliyoruz ve farkında olmasak da en iyi dostumuz ve ailemiz sadece kendimiziz. Bunu daha çok hissedebilen insanlar, hayatlarından zevk almaya meyillidir, çünkü kendilerini yani en yakınlarını üzerek, yorarak ya da umursamayarak onu kaybetmeyi göze alamazlar.'

Bu duyduklarımdan sonra kesinlikle başkalarının anormal olduğunu düşünmeye başlamıştım, hala daha öyle düşünüyorum gerçi.


O kahveyi eşinizle içseniz daha zevkli hale gelmez mi o an mesela.gerçekten merak ettiğim için soruyorum.

O iş öyle olmuyor.
İnsan yalnız olduğunda ne istiyorsa onu düşünebiliyor.
Gün içinde farkında değiliz ama düşüncelerimize bile ket vuruluyor.
Yanınızda eşiniz varken o an konuşmak istemediğiniz bir konu illa ki açılıyor.
İnsanın aklına sorumlulukları geliyor, ev işi geliyor vs vs...
Ama yalnız olunduğunda, isterseniz hayal dünyanızda antartika ya gidin, ister dünyanın en başarılı kadını olun, ister çocukluğunuzda bisiklet sürdüğünüz ana geri dönün.
Düşünce özgürlüğü bile yalnızken devreye giriyor maalesef...
Bunun kadar ruhunuzu hafifletici bir terapi olamaz, herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
Yüklerinizden yani sorumluluklarınızdan en azından 30 dk kurtulun ve yalnızlığınızın aslında ne büyük bir hediye olduğunu görmeye başlayın.
 
Bu evlilikte sorun olmuyor mu?Bende de asosyallik başladı.
 
O zmn sıkın disinizi mezun olana kadar.Bir is bulur, kendinize bir ev tutar, kendi kendinize mutlu mesut yasarsiniz.Cayinizi,kitabinizi,dizinizi size keyif veren herseyi baskasinin nefes alis verisini duymadan yaparsiniz.
 
Bu konuda size fazlanın ötesinde katılıyorum. Gün içinde zaten sorumluluklarıyla, yapması gerekenlerle, insanların türlü türlü tavırlarıyla karşılaşıyor insan. Yeri geliyor birisi mutluluğunu paylaşıyor, yeri geliyor üzüntüsünü, karamsarlığını, pozitifliğini, negatifliğini vs. Koca gün insanlarla zamanı geçen birinin muhakak aynı gün içinde biraz kafa dinlemeye ihtiyacı olur bence. Biz geçen yılki oda arkadaşımızdan biraz da bu sebeple vazgeçmiştik mesela. Çok karamsardı, yapabileceğini herkes bildiği halde dersleri çok büyütürdü, en ufak bir olayda dünyanın sonuymuş gibi davranırdı, her şeye söylenirdi, hiç memnun olmazdı. Siz şimdi bundan nasıl kurtulabilirsiniz? Ancak yalnız kaldığınızda. Bu sadece bir örnek.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…