Çocuk olduktan sonra pişman olunacak bir şey değil şartlar ne olursa olsun..Ha rahatınız bozulacak düzeniniz bozulacak ama nihayetinde pişmanım diyemeyeceksinizRaporluyum evde otururken taktım bu konuyu kafama, ilk konum da bu olsun burada dedimFikir almak mı, sohbet esnasında aklımda bir şeyler belirir mi bilemiyorum ama konuyu açmak istedim. Biraz detaylı yazacağım.
Şimdi biz eşimle 10 senedir beraberiz, yurtdisinda yaşıyoruz, her şey yolunda, çok da mutluyuz, maddi bir sorunumuz da yok, kariyer sebepli ayrı ülkelerdeyiz ama haftada 3 4 gün beraberiz, yakında iş değişikliği ile aynı yerde yaşayabileceğiz. Şimdiye kadar çocuk fikrine çok çok kapalıydım, eşimse hep ilerde de olsa 1 tane istiyorum derdi. Tabi biz 23 yaşındayken bu konu bizim için hic önemli değildi ama geldik 33 yaşına ve artık masaya yatırma vakti geldi sanırım.
Hep anne olmak isteyen kişiler dışında, artık çocuk yapabilirim kısmına nasıl geçiş yaptınız? Düşünüyorum ve çok da mantıklı gelmiyor. Sürekli aklimda su sekilde artılar eksiler tablosu var; Uykusuz kalmak, çocuğu merkez almak, fedakarlık bana göre şeyler değil. Çok sabırlı da değilim, çok nadiren bir cocugu sevimli bulurum. Bir yandan da evcimen birisiyim, dışarı hayatımın azalması aşırı etkilemez, kendimi feda edip salacak birisi değilim dengeyi bulurum gibi geliyor. Yani yalan olmasın biraz da sıkıldım sanki, değişiklik olsun diye düşünüyorum. Sonra diyorum eşimle çok güzel bir hayatımız var ve eksikliğini hissetmediğim bir şey için riske atmaya değer mi? E ama şimdi böyle, 10 20 seneye iyice sıkılır mıyız bir uğraş mi olsaydı bize de? Ayy ama ailelerden çok kopuk bir hayatımız var, birden müdahil olma süreleri artacak, buna değer mi. Gerçi eşim çok hamarattır, tüm yükü omuzlar, zaten şimdiden eşit şartlarda iş yapıyoruz, destek olur. E yurtdisinda çocuğu 2 dk emanet edip ne spora ne akşam bir bira içmeye çıkabiliriz görüyorum arkadaş çevremden, hizmete ulaşmak çok çok zor, illa da perisan olacağız. Gibi gibi bir sürü git gellerim var.
Bu sorgulamalar normal mi? Biraz daha akışında olması gerekmez miydi? Anne olmayı içten istemek, hormonlara kapılmak gerekir diye bekliyordum hiç olmadı. Ama itiraf etmem lazım ki eskisi gibi tiksinme hissi gelmiyor çocuk düşününcesadece merak, korku, sorular.. Bir de her şey yoluna girmeden adım atamam, inanılmaz garantici birisiyim, aksilik yaşamaktan hic hoşlanmam. Yaşımın ilerlemesine rağmen bazı şeyler yoluna girmeden bu yola çıkamam. Eşimin iş değişikliği, aldığımız evin tamamlanması derken 34 yaşında olacağım. Evimin, eşimin tadını mi çıkarsam yoksa bu konuyu gündeme alsak mı artık emin değilim. Belki bu kadar düşünmemek lazımdır bilemiyorum ama yaşayacağım zorluklar ve kaybedeceklerim kazanacaklarıma gerçekten değecek mi emin olamıyorum. Kimse olamaz tabi ki. Ama yaşayacağım zorluklarda pişman olmaktan çok korkuyorum şimdiye kadar yaşadığım zorluklarda hep kararımın sorumluluğunu aldım, arkasında durdum, pişman olmak değil de bir şekilde regüle ettim. Ama bunların hiçbiri bir kere yaptıktan sonra bir daha yallah geri yollayamayacagin bir çocuk değildi.
Benim gibi hayatın rayına girdikten sonra, yaşla ve eşin istemesiyle, biraz da meraktan bu yola girenlerin fikirlerini ve son durumlarını merak ediyorum.
Çocuk olduktan sonra pişman olunacak bir şey değil şartlar ne olursa olsun..Ha rahatınız bozulacak düzeniniz bozulacak ama nihayetinde pişmanım diyemeyeceksiniz
Bende çalışan anneyim 15 aylık yeni başladım iş hayatı iyi geldi kesinlikle çalışmak bir kadın için motivasyon kaynağı fakat 6 ayda kreş olayını yapamazdım. Oda şöyle kreş adı altında yoksa çoğu ekip arkadaşlarım doğum izni bitti döndüler bebeklerine ya aile büyüğü ya bakıcı baktı. Mesela şuan düşünüyorum doğum izni bittiğinde 9-1 arası çalışıp( 3 saat süt hakkında) uzun sürede izne çıkmak daha mantıklı olurmus o lohusalık hissinden sıyrılıp motive edermiş.(kendi iş özelimde) iş kreşe kalsaydı evde kendim bakardım o kadar küçük bebek kreşte rezalet çeker bu bi gerçek sürekli hasta olur gereksiz bence.Ha bir de şöyle bir durum var. Devlet memuruyum ve ülkemiz şartlarında en uzun annelik izni hakkımız var. (Umarim genele yayılır). Ben bütün izinleri kullanıp çocuğumu kreşe verdiğimde ahlanip vahlananlar oldu.
Memnun edemiyorsunuz yani kimseyi.
Her şeyi abartma timi işte takmayınYa haklısınız. Ben de bütün izinlerimi dibine kadar kullandım. Ama diğer üyeye göre ne anneligim kaldı, ne vicdanım.
İki gündür bir üyenin fikir sorması üzerine 1-2 yil ara verebileceğini ve 5-6 yıl ara vermenin kariyere büyük zarar verebileceğini söyledim defaatle. Bu bir realite, ne benim kişisel kararım ne kişisel fikrim.
Ha meslek uygundur 5 sene de ara verilir. Dönüp başlanır. İstersenirse hiç baslanmaz. Kimse gidip evinde çocuk bakanı zorla işe sokmaya çalışmıyor. Ama maddi başka bir güvence yoksa iş bırakmak risktir. Hali hazırda çalışan ve fikir soran birine fikrimizi ve piyasa koşullarını söyleyince kabahatli olduk.
Haklısınız manevi olarak tamamdir kesinlikle hazırım diye nir durum yok. Maddi olarak da mükemmel olmak şart değil ama en azindan asgari düzeyde ihtiyaclari karşılayabilmek, çalışılıyorsanız ne kadar izin kullanilacak sonrasinda kim bakacak. Bunları biraz planlamak çocuk olduktan sonra daha stressiz bir süreç gecirmenizi sağlar.Ben de 5 senelik evliyim. 28 yaşındayım. Sizin yazdığınız bu paragraf beni anlattı tam olarak. Doyasıya sevmek ve sevilmek istiyorum ben de. Çok şefkatli ve empatik bir insanım bu özelliklerimi çocuğum için kullanmak istiyorum.
Maddi hazırlığımız tam var denemez biraz borcumuz var. Onun dışında mental olarak da hadi ben hazırım denebilecek bir durum değil gibi. İnsanın içinde hep bir kuşku kalıyor. Eşime de sorumluluğu paylaşır diyebilirim ama çocuğun ilk üç sene anneye bağımlı olduğu aşikar. Yorgunluğu göze almış durumdayım. Zaten çok enerjik biri değilim. İki üç seneye gücüm bu kadar olmaz gibi geliyor.
İki ay denedik olmadı, üstüne kistim çıktı vs. Psikolojik olarak da zor bir süreç sanki. Daha neler neler yaşanacak allah bilir.
Konu sahibesi, yalnız değilsin. Bu yola girdiğim halde kafamda çok sorular var.
Konu sahibi daha gebe böle değil zaten. Belki çocuğu olunca o da 6 ayla yetinmek istemeyecek. Daha fazla ara verecek. Konu aslında çocuk yapıp yapmama meselesi idi. Biraz farklı noktalara kaydı.Bende çalışan anneyim 15 aylık yeni başladım iş hayatı iyi geldi kesinlikle çalışmak bir kadın için motivasyon kaynağı fakat 6 ayda kreş olayını yapamazdım. Oda şöyle kreş adı altında yoksa çoğu ekip arkadaşlarım doğum izni bitti döndüler bebeklerine ya aile büyüğü ya bakıcı baktı. Mesela şuan düşünüyorum doğum izni bittiğinde 9-1 arası çalışıp( 3 saat süt hakkında) uzun sürede izne çıkmak daha mantıklı olurmus o lohusalık hissinden sıyrılıp motive edermiş.(kendi iş özelimde) iş kreşe kalsaydı evde kendim bakardım o kadar küçük bebek kreşte rezalet çeker bu bi gerçek sürekli hasta olur gereksiz bence.
Nasıl denilir yani çocuğu kucağa aldıktan sonra kokusunu duyduktan sonra emek verdikten sonra,2 çocukla bosandim tek başıma bakıyorum pişmanim nasıl denilir benim aklım almıyor ...Yani ben çevremde de dogurduğundan pisman olanı görmedim o yüzden olan varsa da kendi kararıkim dedi pişman olunmuyor diye?
Nasıl denilir yani çocuğu kucağa aldıktan sonra kokusunu duyduktan sonra emek verdikten sonra,2 çocukla bosandim tek başıma bakıyorum pişmanim nasıl denilir benim aklım almıyor ...Yani ben çevremde de dogurduğundan pisman olanı görmedim o yüzden olan varsa da kendi kararı
Raporluyum evde otururken taktım bu konuyu kafama, ilk konum da bu olsun burada dedimFikir almak mı, sohbet esnasında aklımda bir şeyler belirir mi bilemiyorum ama konuyu açmak istedim. Biraz detaylı yazacağım.
Şimdi biz eşimle 10 senedir beraberiz, yurtdisinda yaşıyoruz, her şey yolunda, çok da mutluyuz, maddi bir sorunumuz da yok, kariyer sebepli ayrı ülkelerdeyiz ama haftada 3 4 gün beraberiz, yakında iş değişikliği ile aynı yerde yaşayabileceğiz. Şimdiye kadar çocuk fikrine çok çok kapalıydım, eşimse hep ilerde de olsa 1 tane istiyorum derdi. Tabi biz 23 yaşındayken bu konu bizim için hic önemli değildi ama geldik 33 yaşına ve artık masaya yatırma vakti geldi sanırım.
Hep anne olmak isteyen kişiler dışında, artık çocuk yapabilirim kısmına nasıl geçiş yaptınız? Düşünüyorum ve çok da mantıklı gelmiyor. Sürekli aklimda su sekilde artılar eksiler tablosu var; Uykusuz kalmak, çocuğu merkez almak, fedakarlık bana göre şeyler değil. Çok sabırlı da değilim, çok nadiren bir cocugu sevimli bulurum. Bir yandan da evcimen birisiyim, dışarı hayatımın azalması aşırı etkilemez, kendimi feda edip salacak birisi değilim dengeyi bulurum gibi geliyor. Yani yalan olmasın biraz da sıkıldım sanki, değişiklik olsun diye düşünüyorum. Sonra diyorum eşimle çok güzel bir hayatımız var ve eksikliğini hissetmediğim bir şey için riske atmaya değer mi? E ama şimdi böyle, 10 20 seneye iyice sıkılır mıyız bir uğraş mi olsaydı bize de? Ayy ama ailelerden çok kopuk bir hayatımız var, birden müdahil olma süreleri artacak, buna değer mi. Gerçi eşim çok hamarattır, tüm yükü omuzlar, zaten şimdiden eşit şartlarda iş yapıyoruz, destek olur. E yurtdisinda çocuğu 2 dk emanet edip ne spora ne akşam bir bira içmeye çıkabiliriz görüyorum arkadaş çevremden, hizmete ulaşmak çok çok zor, illa da perisan olacağız. Gibi gibi bir sürü git gellerim var.
Bu sorgulamalar normal mi? Biraz daha akışında olması gerekmez miydi? Anne olmayı içten istemek, hormonlara kapılmak gerekir diye bekliyordum hiç olmadı. Ama itiraf etmem lazım ki eskisi gibi tiksinme hissi gelmiyor çocuk düşününcesadece merak, korku, sorular.. Bir de her şey yoluna girmeden adım atamam, inanılmaz garantici birisiyim, aksilik yaşamaktan hic hoşlanmam. Yaşımın ilerlemesine rağmen bazı şeyler yoluna girmeden bu yola çıkamam. Eşimin iş değişikliği, aldığımız evin tamamlanması derken 34 yaşında olacağım. Evimin, eşimin tadını mi çıkarsam yoksa bu konuyu gündeme alsak mı artık emin değilim. Belki bu kadar düşünmemek lazımdır bilemiyorum ama yaşayacağım zorluklar ve kaybedeceklerim kazanacaklarıma gerçekten değecek mi emin olamıyorum. Kimse olamaz tabi ki. Ama yaşayacağım zorluklarda pişman olmaktan çok korkuyorum şimdiye kadar yaşadığım zorluklarda hep kararımın sorumluluğunu aldım, arkasında durdum, pişman olmak değil de bir şekilde regüle ettim. Ama bunların hiçbiri bir kere yaptıktan sonra bir daha yallah geri yollayamayacagin bir çocuk değildi.
Benim gibi hayatın rayına girdikten sonra, yaşla ve eşin istemesiyle, biraz da meraktan bu yola girenlerin fikirlerini ve son durumlarını merak ediyorum.
Asıl pişmanım demek çok keskin bir ifade değil mi..Tabi ki zor zamanlarimiz oluyor çok zorlandığımız dönemler,bugün çok zorlandım bugün çok yorucu ve zor bir gündü,çocuklar bugün bunalttı denir..Ama pişmanim keşke doğurmasaydım benim için daha keskin ve büyük bir cümleöyle keskin laflar ediyorsunuz ki pişman olan varsa da zaten kendini ortaya atıp söylemez. anneliği öyle kutsal bir noktaya koyuyorsunuz ki asla insan denen dünyevi varlığın aksini düşünmeye haddi olmayacağını sanıyorsunuz. kucağa alıp kokusunu duymak romantizminizi ne olur rafa kaldırın ki diğer kadınların demek istediklerini kulaklarınız işitsin.
bu başlık altında daha önce de paylaştım. regretful parents subreddit çocuğunu sevdiğini beyan eden ama anne olmaktan nefret eden kadınların itiraflarıyla dolu burası. kk'da bunlar gibi itirafların olmamasının sebeplerini siyasi, dini ya da sosyokültürel olarak yorumlardım ama banlanmaya gerek yok.
lütfen kesin hükümler vermeyin bu kadar. sizin gibi düşünmeyen kadınlara konuşabilmeleri için alan açın.
Asıl pişmanım demek çok keskin bir ifade değil mi..Tabi ki zor zamanlarimiz oluyor çok zorlandığımız dönemler,bugün çok zorlandım bugün çok yorucu ve zor bir gündü,çocuklar bugün bunalttı denir..Ama pişmanim keşke doğurmasaydım benim için daha keskin ve büyük bir cümle
Şimdi gerçeklere tahammül edemeyen birçok üye gibi öfkelenip burda ego kasabilirsin ama yine de söyleyeceğim. Tecrübesiz olacağın için çocuğunun herhangi bir sorununda milletten akıl alsam bana fikir veren birileri olsa deyip insanların ağzına bakma ihtimalin var. Her konuda eskisi gibi esip gürleyemezsin, büyük büyük konuşma ihtimalin yarıya inebilir. Burada okuduğum yorumlarından çıkardığım kadarıyla bu iş sana göre değilya es ailesi ile sıkıntım yok ama şöyle bir sorunum var, ben birinin bana bir şey yapmamı söylemesini sevmiyorum. Kendi fikirlerime güvenirim, kimseye akıl sormadiysam verilmesini sevmem, yorum yapılmasını sevmem.
Ya ben kendimi az çok tanıyorum. Benden 3bin km uzakta yaşayan, hiçbir muhabbetim olmayan birinden akıl alacak kadar zorda kalmam. Bunun büyük konuşmakla ilgisi yok. Hayatımda hiçbir konuyu eşimin ailesine sormadım yine sormam. Sormam gerekirse herkes nasıl yapıyorsa öyle yapıp doktoruna, ebesine, uzmanına, fikrine güvendiğim arkadaşıma sorarım. Herkes sizin zannettiğiniz gibi değil yani, kv benim için fikrini merak edeceğim birisi değil, bu çocuğum olursa da değişmez.Şimdi gerçeklere tahammül edemeyen birçok üye gibi öfkelenip burda ego kasabilirsin ama yine de söyleyeceğim. Tecrübesiz olacağın için çocuğunun herhangi bir sorununda milletten akıl alsam bana fikir veren birileri olsa deyip insanların ağzına bakma ihtimalin var. Her konuda eskisi gibi esip gürleyemezsin, büyük büyük konuşma ihtimalin yarıya inebilir. Burada okuduğum yorumlarından çıkardığım kadarıyla bu iş sana göre değilherkesin yapma mecburiyeti olmadığı konusunda da sanırım hemfikiriz
Okuduğum en iyi ve gerçekçi yazı olmuşAha bu benim konum
Eşimle 6 yıl sevgililik sonrasında evlendik. 3.5 yıl sonra hamile kaldım 31 yaşındaydım.
Çocuk için maddi hazırlığını yapmıştık. Araba kredisi ve borçlar bitmişti, 2 yıl ücretsiz izin alacaktım o süreç için, doğum ve çocuk hazırlığı masrafları için birikim hazırdı vs.
Manevi olarak derseniz tıpkı sizin gibi cocuk sevmeyen bir insandım, hala öyleyim : D Ama kendi çocuğunuz ile başkalarının çocukluğu bir değil. Genel olarak çocuk sevmemek bence bir kriter değil bence. Yorgunluk ve bakım verme zorluğuna gelince orada pembe bir tablo yok bende malesef. Biz çocuktan önce eşimle herseyi iş bölümü öle hallederdik. Bir sorunumuz yoktu. Amaaaa çocuk olunca ve o memeye yapışınca işler karıştı. Çocuğumun bebekliği pandemiye denk geldi, eşim evden çalışmaya hiç geçmedi aksine her zaman yoğun tempoda devam etti derken ibre bana doğru kaydı. Çocuğumuzu korumak için bakici, temizlikçi desteği de almadık dışarıdan. Hasılı zorlu bir iki sene oldu benim adıma.
Öte yandan bebeğinizi memede uyutmayarak , bulunduğunuz ülkeye göre belki eşinizin de ebeveyn iznini fazlaca kullanarak, ne bileyim uyku egitimi vererek bu süreci biraz daha yumuşak geçirebilirsiniz. Tabi pandemide de olmayacaksınız daha serbest hareket edebilirsiniz. Biraz da şans bu iş. Çocuğunuz nispeten sakin, uykuyu seven bir bebek olursa çiçek gibi de geçirebilirsiniz bu süreci.
Kendinize eskisi gibi vakit ayiramayacaksiniz bu bir gerçek. Ben de gezme tozmaya çok meraklı sayılmam ama evimde akşamları sakince kitap okumaya bayılırım. Arkadaş buluşmaları, konser, sineme gibi etkinlikleri çok severim. Çocuğunuz olunca bunlar ister istemez azalacak. İlk zamanlar hatta baya olmayacak. Sonra sonra çocuk zaten kreşe başladıktan ve sizden bağımsızlastiktan sonra bakacak biri olduktan sonra yeniden bunlara vakit ayırabilirsiniz. Eğer yaşadığınız yerde yarı zamanlı çalışma fırsatları varsa kesinlikle öneririm. Sizi çok rahatlatır.
Bu süreçte eşinize saracaksiniz %95ne kadar hamarat da olsa 'annesii ne giysin, ne yesin, ne zaman yesin, şu nerde....' gibi cümleler ağzından çıkacak ve sizde cinler tepeye cikacak Ha umarım eşiniz hamarat bir insan olduğu için çok daha az sorar bu soruları. Kavgalar olacak. Ama bence eşle ilişki iyi ise hatta fena değilse bile, süreçte her iki taraf da ebeveyn sorumluluğu ile davranirsa günün sonunda beraber emek verdiğiniz bir evladı yetiştirmek, ortak bir amaca hizmet olarak çocuğunuzu mutlu etmeye çalışmak da eşler arasında başka bir bağ kurulmasını sağlayabilir.
Peki ben neden çocuk yaptım ve yine olsa yine yapar mıyım?
Ben tamamen çocuk sevgisini deneyimlemek istedim. Bu dünyadan anne-cocuk bağı kadar derin bir bağı anne tarafından deneyimlerinden gitmek istemedim. Gerçekten de şimdiye kadar benzeri olmayan bir sevgi çocuk sevgisi, hele ki ilk yıllar size muhtaç ve bağımlı bir canlı olması cok farkli bir his. Devamında da çocuğum özellikle iki yaşını geçtikten ve kendini ifade edebilmeye başladıktan sonra şunu da çok net anladım ki çocuğum da bu dünyada beni kimsenin sevmeyeceği kadar çok ve karşılıksız seviyor. Sadece sevmeyi değil sevilmeyi de baska bir boyutta deneyimliyorsunuz.
Yine olsa yine yapar mıyım sorusuna yapmazdım demek çok zor. Ama çocuğunuz yokken ve bu hissi bilmiyorken cesaret etmek de çok zor. Şu an 35 yaşındayım. Çocuksuz olsam da mutlu olurdum diye düşünüyorum. Ama 45te, 55te çocuksuz olacak olsaydım pişman olur muydum bilemiyorum.
Belli bir yaş üstü, eşiyle mutlu olup çocuk yapmayan çoğu kişi benzer noktadadir sanırım. Hayat bir yandan çocuk yap derken insan kafasında neden istemediğini sağlam bir zemine oturtmak durumunda kaliyor. O herkes çocuk yapmak zorunda değil diyenlerin tamamı laf oraya gelince bir şekilde ister istemez çocuğa yönlendiriyor. Şakasını yapıyor, çocuğunu gösteriyor, video atıyor illa bir şekilde ister istemez yönlendiriyor. Buna direnmek de zor. Eşler ortak karar alırsa aslında zor değil de erkek milleti işte kendi doğurmayacagi için kolayca isteyebilirYorumlarınızı okuduğumda kafa yapınızı kendime çok yakın buldum.
Öncelikle ben de 34 yaşında anne olmaya karar verdim.İki seneye yakın hamile kalmadım.simdi 1 yaşında bir kızım var.
O kadar zor birşey ki anlatamam.ozellikle ilk aylar uykusuzluk.
Okuduğum en iyi ve gerçekçi yazı olmuş
Benzer şeyleri düşünüp, kırk küsur yaşında bir çocuk doğurmaya karar verdim ben.Raporluyum evde otururken taktım bu konuyu kafama, ilk konum da bu olsun burada dedimFikir almak mı, sohbet esnasında aklımda bir şeyler belirir mi bilemiyorum ama konuyu açmak istedim. Biraz detaylı yazacağım.
Şimdi biz eşimle 10 senedir beraberiz, yurtdisinda yaşıyoruz, her şey yolunda, çok da mutluyuz, maddi bir sorunumuz da yok, kariyer sebepli ayrı ülkelerdeyiz ama haftada 3 4 gün beraberiz, yakında iş değişikliği ile aynı yerde yaşayabileceğiz. Şimdiye kadar çocuk fikrine çok çok kapalıydım, eşimse hep ilerde de olsa 1 tane istiyorum derdi. Tabi biz 23 yaşındayken bu konu bizim için hic önemli değildi ama geldik 33 yaşına ve artık masaya yatırma vakti geldi sanırım.
Hep anne olmak isteyen kişiler dışında, artık çocuk yapabilirim kısmına nasıl geçiş yaptınız? Düşünüyorum ve çok da mantıklı gelmiyor. Sürekli aklimda su sekilde artılar eksiler tablosu var; Uykusuz kalmak, çocuğu merkez almak, fedakarlık bana göre şeyler değil. Çok sabırlı da değilim, çok nadiren bir cocugu sevimli bulurum. Bir yandan da evcimen birisiyim, dışarı hayatımın azalması aşırı etkilemez, kendimi feda edip salacak birisi değilim dengeyi bulurum gibi geliyor. Yani yalan olmasın biraz da sıkıldım sanki, değişiklik olsun diye düşünüyorum. Sonra diyorum eşimle çok güzel bir hayatımız var ve eksikliğini hissetmediğim bir şey için riske atmaya değer mi? E ama şimdi böyle, 10 20 seneye iyice sıkılır mıyız bir uğraş mi olsaydı bize de? Ayy ama ailelerden çok kopuk bir hayatımız var, birden müdahil olma süreleri artacak, buna değer mi. Gerçi eşim çok hamarattır, tüm yükü omuzlar, zaten şimdiden eşit şartlarda iş yapıyoruz, destek olur. E yurtdisinda çocuğu 2 dk emanet edip ne spora ne akşam bir bira içmeye çıkabiliriz görüyorum arkadaş çevremden, hizmete ulaşmak çok çok zor, illa da perisan olacağız. Gibi gibi bir sürü git gellerim var.
Bu sorgulamalar normal mi? Biraz daha akışında olması gerekmez miydi? Anne olmayı içten istemek, hormonlara kapılmak gerekir diye bekliyordum hiç olmadı. Ama itiraf etmem lazım ki eskisi gibi tiksinme hissi gelmiyor çocuk düşününcesadece merak, korku, sorular.. Bir de her şey yoluna girmeden adım atamam, inanılmaz garantici birisiyim, aksilik yaşamaktan hic hoşlanmam. Yaşımın ilerlemesine rağmen bazı şeyler yoluna girmeden bu yola çıkamam. Eşimin iş değişikliği, aldığımız evin tamamlanması derken 34 yaşında olacağım. Evimin, eşimin tadını mi çıkarsam yoksa bu konuyu gündeme alsak mı artık emin değilim. Belki bu kadar düşünmemek lazımdır bilemiyorum ama yaşayacağım zorluklar ve kaybedeceklerim kazanacaklarıma gerçekten değecek mi emin olamıyorum. Kimse olamaz tabi ki. Ama yaşayacağım zorluklarda pişman olmaktan çok korkuyorum şimdiye kadar yaşadığım zorluklarda hep kararımın sorumluluğunu aldım, arkasında durdum, pişman olmak değil de bir şekilde regüle ettim. Ama bunların hiçbiri bir kere yaptıktan sonra bir daha yallah geri yollayamayacagin bir çocuk değildi.
Benim gibi hayatın rayına girdikten sonra, yaşla ve eşin istemesiyle, biraz da meraktan bu yola girenlerin fikirlerini ve son durumlarını merak ediyorum.
Hayırlı diyip cümle kurmaya bile tenezzül etmeyin.kendi kendilerine konuşup susuyorlarYa hanımlar bu konu dışında ama 15 aylık evliyim bu çocuk yapın baskısına herkes başladı dıdısının dıdısı bile neymiş 30 yaşına gelmişimnasıl baş edeceğiz bunlarla cevap vermekten yıldım
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?