Yaş aynı, birliktelik durumu aynı. Ekonomi de benzer. Çocuk aşkı öldürür diye düşünüyorum biyolojik saatim bozuk benim. :)) hiç gerek yok dertleri hiç bitmiyor, hayatımdan vazgeçiyorum derseniz yapın. Kmse gelip size eksileri söyleyecek kadar açık sözlü ve cesaretli değil ya da herkes uyumasın gezmesin istiyorlar :))Raporluyum evde otururken taktım bu konuyu kafama, ilk konum da bu olsun burada dedimFikir almak mı, sohbet esnasında aklımda bir şeyler belirir mi bilemiyorum ama konuyu açmak istedim. Biraz detaylı yazacağım.
Şimdi biz eşimle 10 senedir beraberiz, yurtdisinda yaşıyoruz, her şey yolunda, çok da mutluyuz, maddi bir sorunumuz da yok, kariyer sebepli ayrı ülkelerdeyiz ama haftada 3 4 gün beraberiz, yakında iş değişikliği ile aynı yerde yaşayabileceğiz. Şimdiye kadar çocuk fikrine çok çok kapalıydım, eşimse hep ilerde de olsa 1 tane istiyorum derdi. Tabi biz 23 yaşındayken bu konu bizim için hic önemli değildi ama geldik 33 yaşına ve artık masaya yatırma vakti geldi sanırım.
Hep anne olmak isteyen kişiler dışında, artık çocuk yapabilirim kısmına nasıl geçiş yaptınız? Düşünüyorum ve çok da mantıklı gelmiyor. Sürekli aklimda su sekilde artılar eksiler tablosu var; Uykusuz kalmak, çocuğu merkez almak, fedakarlık bana göre şeyler değil. Çok sabırlı da değilim, çok nadiren bir cocugu sevimli bulurum. Bir yandan da evcimen birisiyim, dışarı hayatımın azalması aşırı etkilemez, kendimi feda edip salacak birisi değilim dengeyi bulurum gibi geliyor. Yani yalan olmasın biraz da sıkıldım sanki, değişiklik olsun diye düşünüyorum. Sonra diyorum eşimle çok güzel bir hayatımız var ve eksikliğini hissetmediğim bir şey için riske atmaya değer mi? E ama şimdi böyle, 10 20 seneye iyice sıkılır mıyız bir uğraş mi olsaydı bize de? Ayy ama ailelerden çok kopuk bir hayatımız var, birden müdahil olma süreleri artacak, buna değer mi. Gerçi eşim çok hamarattır, tüm yükü omuzlar, zaten şimdiden eşit şartlarda iş yapıyoruz, destek olur. E yurtdisinda çocuğu 2 dk emanet edip ne spora ne akşam bir bira içmeye çıkabiliriz görüyorum arkadaş çevremden, hizmete ulaşmak çok çok zor, illa da perisan olacağız. Gibi gibi bir sürü git gellerim var.
Bu sorgulamalar normal mi? Biraz daha akışında olması gerekmez miydi? Anne olmayı içten istemek, hormonlara kapılmak gerekir diye bekliyordum hiç olmadı. Ama itiraf etmem lazım ki eskisi gibi tiksinme hissi gelmiyor çocuk düşününcesadece merak, korku, sorular.. Bir de her şey yoluna girmeden adım atamam, inanılmaz garantici birisiyim, aksilik yaşamaktan hic hoşlanmam. Yaşımın ilerlemesine rağmen bazı şeyler yoluna girmeden bu yola çıkamam. Eşimin iş değişikliği, aldığımız evin tamamlanması derken 34 yaşında olacağım. Evimin, eşimin tadını mi çıkarsam yoksa bu konuyu gündeme alsak mı artık emin değilim. Belki bu kadar düşünmemek lazımdır bilemiyorum ama yaşayacağım zorluklar ve kaybedeceklerim kazanacaklarıma gerçekten değecek mi emin olamıyorum. Kimse olamaz tabi ki. Ama yaşayacağım zorluklarda pişman olmaktan çok korkuyorum şimdiye kadar yaşadığım zorluklarda hep kararımın sorumluluğunu aldım, arkasında durdum, pişman olmak değil de bir şekilde regüle ettim. Ama bunların hiçbiri bir kere yaptıktan sonra bir daha yallah geri yollayamayacagin bir çocuk değildi.
Benim gibi hayatın rayına girdikten sonra, yaşla ve eşin istemesiyle, biraz da meraktan bu yola girenlerin fikirlerini ve son durumlarını merak ediyorum.
Benim aileden de değil bazılarımızın yaratılışında bu duygular yok bence. Kocama bazen diyorum benden ayrıl senden iyi baba olur diye dinlemiyor benden bir halt olmaz tahammül edemem çocuğa.Ah Louder canımteşekkürler yazdiklarin için, çok isteyen birisi için bile çok zor olabiliyorsa gerçekten benim gibi kararsız birisini daha da zorlayabilir. Belki de bambaşka bir şey olur benim de çok hoşuma gider bilemiyorum yaşamadan maalesef. Bu düşünceler esnasında hep kendi çocukluğuma, kendi aileme döndüm baktım. Çocuk fikrinden bu kadar uzak olmam sanırım kendi ailemde gizli. Problemli bir kardeş, ona benzer korkusu, eski nesil anne, aşırı panik ve de pasif baba. Aslında bizim kuşağın çoğunun ailesi işte yabancı değildir kimse, yeni nesil aileler nere eskiler nere annem de çok çocuk sevmezdi, bizi de mutlaka sevdi yani ama şimdikiler görünce biz de çocuk mu olmuşuz yav diyorum bazen haksızlık mi ediyorum? Çoğu aile böyleydi ama daha iyisi de hep vardı. Ya ben de annem gibi olursam, çevremde daha iyileri olursa korkusu da var. Çok da sevemezsem. Yani severim de, herkes kadar sevemem belki. Bir hareketine lafına sinir olursam, soğursam. Bilemiyorum, herkesin kafasında dönüyor mudur bunlar acaba.
Şimdi herkes dünyanın en güzel duygusu.keşke daha önce yapsaydım, hayatın anlamını buldum falan filan yazacakRaporluyum evde otururken taktım bu konuyu kafama, ilk konum da bu olsun burada dedimFikir almak mı, sohbet esnasında aklımda bir şeyler belirir mi bilemiyorum ama konuyu açmak istedim. Biraz detaylı yazacağım.
Şimdi biz eşimle 10 senedir beraberiz, yurtdisinda yaşıyoruz, her şey yolunda, çok da mutluyuz, maddi bir sorunumuz da yok, kariyer sebepli ayrı ülkelerdeyiz ama haftada 3 4 gün beraberiz, yakında iş değişikliği ile aynı yerde yaşayabileceğiz. Şimdiye kadar çocuk fikrine çok çok kapalıydım, eşimse hep ilerde de olsa 1 tane istiyorum derdi. Tabi biz 23 yaşındayken bu konu bizim için hic önemli değildi ama geldik 33 yaşına ve artık masaya yatırma vakti geldi sanırım.
Hep anne olmak isteyen kişiler dışında, artık çocuk yapabilirim kısmına nasıl geçiş yaptınız? Düşünüyorum ve çok da mantıklı gelmiyor. Sürekli aklimda su sekilde artılar eksiler tablosu var; Uykusuz kalmak, çocuğu merkez almak, fedakarlık bana göre şeyler değil. Çok sabırlı da değilim, çok nadiren bir cocugu sevimli bulurum. Bir yandan da evcimen birisiyim, dışarı hayatımın azalması aşırı etkilemez, kendimi feda edip salacak birisi değilim dengeyi bulurum gibi geliyor. Yani yalan olmasın biraz da sıkıldım sanki, değişiklik olsun diye düşünüyorum. Sonra diyorum eşimle çok güzel bir hayatımız var ve eksikliğini hissetmediğim bir şey için riske atmaya değer mi? E ama şimdi böyle, 10 20 seneye iyice sıkılır mıyız bir uğraş mi olsaydı bize de? Ayy ama ailelerden çok kopuk bir hayatımız var, birden müdahil olma süreleri artacak, buna değer mi. Gerçi eşim çok hamarattır, tüm yükü omuzlar, zaten şimdiden eşit şartlarda iş yapıyoruz, destek olur. E yurtdisinda çocuğu 2 dk emanet edip ne spora ne akşam bir bira içmeye çıkabiliriz görüyorum arkadaş çevremden, hizmete ulaşmak çok çok zor, illa da perisan olacağız. Gibi gibi bir sürü git gellerim var.
Bu sorgulamalar normal mi? Biraz daha akışında olması gerekmez miydi? Anne olmayı içten istemek, hormonlara kapılmak gerekir diye bekliyordum hiç olmadı. Ama itiraf etmem lazım ki eskisi gibi tiksinme hissi gelmiyor çocuk düşününcesadece merak, korku, sorular.. Bir de her şey yoluna girmeden adım atamam, inanılmaz garantici birisiyim, aksilik yaşamaktan hic hoşlanmam. Yaşımın ilerlemesine rağmen bazı şeyler yoluna girmeden bu yola çıkamam. Eşimin iş değişikliği, aldığımız evin tamamlanması derken 34 yaşında olacağım. Evimin, eşimin tadını mi çıkarsam yoksa bu konuyu gündeme alsak mı artık emin değilim. Belki bu kadar düşünmemek lazımdır bilemiyorum ama yaşayacağım zorluklar ve kaybedeceklerim kazanacaklarıma gerçekten değecek mi emin olamıyorum. Kimse olamaz tabi ki. Ama yaşayacağım zorluklarda pişman olmaktan çok korkuyorum şimdiye kadar yaşadığım zorluklarda hep kararımın sorumluluğunu aldım, arkasında durdum, pişman olmak değil de bir şekilde regüle ettim. Ama bunların hiçbiri bir kere yaptıktan sonra bir daha yallah geri yollayamayacagin bir çocuk değildi.
Benim gibi hayatın rayına girdikten sonra, yaşla ve eşin istemesiyle, biraz da meraktan bu yola girenlerin fikirlerini ve son durumlarını merak ediyorum.
Öyle. Yaşamadan bilinemez. Başkasının çocuğuna bakıpta da karar verilemez. Bu başkası kardeşiniz dahi olsa. Hakkınızda hayırlısı olsun en doğru kararı verebilmeniz dileğiyle.Ya yok valla trde arkadaşlar en azından arada bir çıkıp takılıyor disarda. Ama mesela benim burada bazı arkadaşlarım sadece ve sadece senede 1 gün annesi ziyarete geldiği zaman eşiyle dışarı çıkıyorbence bu çok üzücü yani gerçekten. E bir yandan da ailelerden uzak olmak ayrı bir konfor tabi karisan yok eden yok.
Ay valla bilsem ki çocuk her şeye değecek yine tamam korkmayayim ama dışarıdan bir gözle bu kadar fedakarlığa değecek bir şey gibi gelmiyoryaşamadan bilinemeyecek şeylerden maalesef
Eee para yok.Herkes yapiyor diye yapiyor bir cok insan. Sirf ugras olur diye cocuk yapmak da ne bileyim, karavan kirala gez daha iyi
Bedevi git bir ilaç yazdır.bak ben de böyleydim.bizim gibilerin dışarıdan mutluluk hormonu alması gerekiyor.yoksa bu nefretle yaşamak zorunda kalıyoruz.evet ben de hayattan nefret ediyorum ama kendimizi sakinleştirmek zorundayız.Amannn paran varsa yap gitsin
İçinde kalmasın
Baba evinde bolluk içindeyim evlenincede zenginsem 10 tanede yaparım.
Dünyanın en güzel duygusu evet. Bunu tattıktan sonra anlayabilirsiniz sadece. Evet iyiki de olmuş kızım ve oğlum. Onlar olmadan da ben tamdım şimdi de tamım. Tamlamaların konumu değişti sadece. Ebeveyn sorumluluğunu bir kenara bıkarsak elbetteki iyiki de olmuşlar. Kadınları yoran evlatla beraber gelen ebeveyn sorumlulukları. Bunu insanın evladına olan sevgisiyle karıştırmamak gerekli. Dediğim gibi kadını yıpratan ebeveyn sorumluluğu. Yoksa benden bir can bir yoldaş bir sırdaş tabikide olsun hatta beş tane on tane olsun. Aradaki ayrımı gözardı etmemek lazım. Alaya almamak lazım. Sığ bakmamak lazım.Şimdi herkes dünyanın en güzel duygusu.keşke daha önce yapsaydım, hayatın anlamını buldum falan filan yazacakhee bir de şey var.başta istememiştim, şöyle oldu böyle oldu ama şimdi de iyi ki olmuş diyorum eee keşke olmasaydı diyecek haliniz yok.bütün kadınlara sorsan şahane bir şey.ee bu sonuçla da dünyadaki bütün kadınların mutluluktan uçması gerekirdi.ya da bakıyor mutluluk seviyesi düşecek bir tane daha yapsın.bu mudur yani hayat? Çok abartılı abartılı şeyler.cevaplar bunlar olacak yani.şahane bir duygu şahane.iyi ki de olmuş diyeceksin.
Sana dünyanın en güzel duygusu da bu çocuklar büyüyecek hem de böyle maddi, manevi bitik, rezil bir ülkede.sabah evden bir çıkıyorsun herkes zombi gibi.suratlar mahkeme duvarı.en ufak bir yaşam belirtisi yok.hergün lanet ediyorum doğduğum güne.sizin gibi kadınlar en azından hayat arkadaşınızı bulmuşsunuz ama bulamayan kişiler için hayat eziyetten başka birşey olmuyor.bir güler yüze hasret kalıyoruz.hani bir metrobüs fotosu vardı ya aynen onun gibiyiz.haa bir de burada öyle şahane böyle şahane resmen hayatın anlamı diyen kadınların çocukları sandıkları kadar vatana millete hayırlı olabiliyor mu sanki.her taraf asosyal, sorunlu, şiddete meyilli insan dolu.bu insanları da bu tarz anneler yetiştiriyor.bu işler o yüzden bana gereksiz romantize ediliyor gibi geliyor.evet sana şahane bir duygudur ama yaa sonrası.... hayat bu kadar basit birşey değil. İş, güş, eş konusunda kendini kurtaran insana bir pozitiflik geliyor ama yaa o kendini kurtaramazsa ne olacak?.Dünyanın en güzel duygusu evet. Bunu tattıktan sonra anlayabilirsiniz sadece. Evet iyiki de olmuş kızım ve oğlum. Onlar olmadan da ben tamdım şimdi de tamım. Tamlamaların konumu değişti sadece. Ebeveyn sorumluluğunu bir kenara bıkarsak elbetteki iyiki de olmuşlar. Kadınları yoran evlatla beraber gelen ebeveyn sorumlulukları. Bunu insanın evladına olan sevgisiyle karıştırmamak gerekli. Dediğim gibi kadını yıpratan ebeveyn sorumluluğu. Yoksa benden bir can bir yoldaş bir sırdaş tabikide olsun hatta beş tane on tane olsun. Aradaki ayrımı gözardı etmemek lazım. Alaya almamak lazım. Sığ bakmamak lazım.
Bebeği ölüme terkedecrk haliniz yok yani.tabii bakılacakDışarıda eşim bebekleri severek bana gösterir ben hiç bakmazdım bile ama kendi bebeğime bayılıyorum
Gerçekten çok zor ve yıpratıcı. Özgürlük kısmı tamamen gidiyor. Sırtım belim zaten sağlam değildi komple gitti. Ben nasıl bakıcam nasıl edicem diye hamile kalmadan önce de hamileyken de sorguladım ama bebek olduktan sonra gayette bakılıyor.
Annelik tüm zorluklara rağmen geriye dönmek istememektir diye bi söz gördüm ama ben zaman zaman istiyorum ya sonra kendimi kötü bir anne gibi gördüm böyle düşündüğüm için.
Eskiden sabah ilk olarak kahve yapıp yatağıma gelip uzanarak keyif yaparak içerdim şimdi asla olmayacak gibi duruyor.
Yine de hayatımız tamamen onunla doldu sürekli eşimle bebeğimizden bahsediyoruz. Hep gülüyoruz davranışlarına daha 4 aylık bi de. Her yeni gelişim heyecanlandırıyor.
Cinsellik konusunda baya gerileme yaşadık. Yorgunluktan istemiyordum. Hatta düzeltmek ve eski düzene dönmek için ilk defa uğraştım onda da diğer oda da sürekli bebeğim ağlıyormuş gibi kulağıma ses geldi durdu uyuduğu halde
Orası öyle de tek başıma hiç yapamazmışım gibi geliyodu hep stres oluyordum ama kimseden de fazla bi yardım almıyorumBebeği ölüme terkedecrk haliniz yok yani.tabii bakılacak
Yazdiklariniz benim için pek geçerli değil çünkü türkiyede yaşamıyorum, maddi durumumuz iyi, eğitim durumlarımız kariyerlerimiz de çok iyi. Dediğim gibi eşimin çocuk istemesi sonuçta bu evlilikte önemli bir noktaydı ama bana çok uzaktı ve hayatımda ilk defa acaba dedim. Sorgulama sebebim de 35ten sonra bu yola girmek istemiyorum 1 2 sene içinde kararımı vermek istiyorum.Dünyaya getirdiğiniz çocuklarınız mutsuz, gençlerde intihar vakaları çok arttı. Sosyoekonomik durumlarınızı bilmiyorum ama gerçekten iyi bir gelir, sahip olunan rahat bir hayat yoksa gerek yok aksiyona. Ki neden bir insan illa bir canlıya gerek duyuyor? Üreme yetisini kullanmaktan önce üreTseydik çok gelişmiş bir ülke olurduk. Toplumun ortalama zeka düzeyi, analitik düşünme sistemi ve muhakeme yeteneği oldukça düşük olduğu için sağlıklı bir taban ve nesil inşa edemiyorlar bir de bunun farkında bile değiller diğer trajik tarafı bu. Yeni nesil bizler gibi değil ailesini sevmiyor, sizleri sevmiyor üzgünüm %90ınız onların bazı kritik dönemlerinde ve ileride üzüntüden epeyce yıpranacaksınız. (Mesleğim gereği bununla her gün karşılaşıyorum ve giderek kötüleşiyor)
Yazdiklariniz benim için pek geçerli değil çünkü türkiyede yaşamıyorum, maddi durumumuz iyi, eğitim durumlarımız kariyerlerimiz de çok iyi. Dediğim gibi eşimin çocuk istemesi sonuçta bu evlilikte önemli bir noktaydı ama bana çok uzaktı ve hayatımda ilk defa acaba dedim. Sorgulama sebebim de 35ten sonra bu yola girmek istemiyorum 1 2 sene içinde kararımı vermek istiyorum
Yani böyle şeyleri okuyunca da biz bala şansa büyümüşüz diyorumSevgili kerkenes,
Çocuk yapılınca bir daha gitmeyen bir şey
İyice düşünmeni öneririm.
Güzel mi güzel.
Ama zor mu çok çok zor.
Yani geldi mi bir daha gitmiyorlar. Bir bütün ömür senle olacaklar.
Yani her dönemde ayrı bir yükü ayrı bir sorumluluğu oluyor. Ve ne yazık bu sana söylense de içine girmeden anlamıyorsun.
Ben doğurdum emzirme, uykusuzluk perişan oldum her gelen daha iyi günlerin diyor inanılmaz bir öfke duyuyordum. Herkese ne zaman eski hayatıma döneceğim kaç yaşta diye soruyordum.
Herkes bir yaş söylüyordu ama 6 sene sonunda anladım ki öyle bir yaş yokmuş
Yani yenidoğan döneminde uykusuzluk bekliyorsun ama saat başı uyanıp acıyan memelerle emzirmeyi tam algılayamıyorsun. En zor dönem sanıyorsun. Ama aslında fiziken en yorgun olduğun dönem sadece. O zaman da tutturması, kendi istekleri yok. Emzir koy uyut. Benek arabasıyla gezdir dur uyur zaten. Kolaymış. 2-3 yaşta toplar dedim mesela tutturmalar vurma ısırmalar başladı. Okula başlayınca rahatlar dedim, her hafta yeni bir hastalık hastane hastene ateşli çocukla gezmek, üstelik akran zorbalıkları okul dertleri çıktı.
Şimdi altı yaşında ödev derdi, kendi isteği olsun çatışması başladı. Şu an daha çok zorlanıyorum mesela.
Ama ergenlik var kapıda eminim o bugünümden de zordur.
Özetle annelik bitmeyen bir yol. Ve eski hayatını hatırlamadığın yepyeni bir hayata girdiğin dönem.
30 sene sonra rahatım diyorum bazen de bu sefer de torun gelin derdi çıkacak kimbilir neler olacak.
Rahatım geri gelmeyecek net.
Bu zorlukları göze alırım diyorsan ama güzel. Seni herkesten ayrı seven bir çocuğun oluyor. Bence çocukların annelerine duydukları sevgi çok daha başka. Sürekli bir gözü sende senin duygunu anlamaya çalışan sana bakarak hayatı öğrenmeye çalışan minik insanlar. Eğlenceli yanları da çok.
Bence eskiyle hiç kıyaslamayın. Eskiden yapılan şey daha hatalı geliyor bana.Yani böyle şeyleri okuyunca da biz bala şansa büyümüşüz diyorumannemin hiç bu kadar zorlandığını ve kafaya taktığını sanmıyorum. Biraz böyle biri olmak lazım sanırım bir de genelde tek çocuklularda çocuğu komple oyalama işinin ebeveynde olması durumu da çok yorucu, bir de bundan da korkuyorum. Aslında bir yandan rahatim huzurum çok yerindeyken deli mi dürttü yani ne işim var di mi? Biraz daha uzaklaştım bu fikirden ama benim yine de sağım solum belli olmaz
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?