Çocuk yapmaya karar verme aşaması ve kafa karışıklığı

Yani bu öyle dur bı girip bakayım nasıl bişeymis ona göre karar veririm kalıp kalmayacağıma denilecek bu durumda degilki bı deneyeyin diyim Şöyle anlatayım ozaman ; Rahatiniza düşkünseniz, rutinleri seviyorsanız,uykusuzluğa gelemem diyorsanız , alacağınız kararları kendinize göre değilde baskasinin hayatına göre alamayacaksaniz, birisi hastayken ona katlanamiyorsaniz, ilk 3 sene kesinlikle nereye gidersen git rahat etmemek sizi rahatsız edecekse ve şuanki düzeninizden hayatinizdan memnunsaniz çocuk yapmayın.
 
Yaş aynı, birliktelik durumu aynı. Ekonomi de benzer. Çocuk aşkı öldürür diye düşünüyorum biyolojik saatim bozuk benim. :)) hiç gerek yok dertleri hiç bitmiyor, hayatımdan vazgeçiyorum derseniz yapın. Kmse gelip size eksileri söyleyecek kadar açık sözlü ve cesaretli değil ya da herkes uyumasın gezmesin istiyorlar :))
 
Benim aileden de değil bazılarımızın yaratılışında bu duygular yok bence. Kocama bazen diyorum benden ayrıl senden iyi baba olur diye dinlemiyor benden bir halt olmaz tahammül edemem çocuğa.
 
Bu sorular başlangıç zaten acaba ile başlıyor zaten. Önce endişeler, sonra sorular, sonra merak acaba kime benzer, huyu nasıl olur, kız mı erkek mi olur isim düşünme bla bla işte o merak kısmına geçişten sonra kendini tetikleme olucak, ya yapsak mı soruları hadi yapiyim ya olucak ve pıt hamilesin ben çocukları pek sevmezdim, yapmam belki de diyordum. Corona zamanı ya şimdi ya hiç dedim. yaptım ve işin bildiğimi sanıp aslında bilmediğimiz kısma adım atmış oldum. Hamilelik zorlamadı, hatta sakin bir bebekti ama sorumluluğu tamamen sana ait olan ve o sorumluluğa da aşık olmak çok zordu. Özellikle ilk aylar, büyüdükçe zor oluyor diyenlere bakma nerdeyse 2 yaşına girecek ve ben ilk ayları hala en zorlu kısım olarak buluyorum en büyük sebebi de endişe korku yetememe hissi fenaydı. Lohusalık psikolojisi ve boş bakan bir bebekle doğunca hop annelik hissi olmuyor bu beni çok şaşırtmıştı. Yavaş yavaş anlıyorsun senin için ne kadar değerli olduğunu, bebek mışıl mışıl uyusa bile,gözümü ayırdığım an yanlız hissediyordum, kusucak mı,döndü mü, 3 saatte bi emzirme gazını çıkarabildim mi, altını aliyim derken giysileri pislendiği için komple soyup giydirmeler. Uykusuz kalma nedenleri bunlar. Ama emerken de seni izleyince uykusuzluktan ağlayacak olsan bile gülümseyesin geliyor. Dışarı çıkamıyorsun, herşey yarım kalmış ve sen hiçbir şeyi tamamlayamıyormuş gibi hissediyorsun bu da stres yaptırıyor. Ama sonra bebişin bi dişinin çıktığını görüyorsun ve dünyalar senin oluyor. Ne kadar zorlasa da acaba yapmasamıydım demedim. Yüzüne bakınca zaten bunu diyemiyorsun, çocuk sevmeyen ben inanılmaz bir empati patlaması yaşayıp gördüğüm her bebeğe gözlerim gülerek bakmaya başladım. Çok zor olsa da yanağını bir kere öpse, o zorlu süreçlere değerdi diyorsun. En güzeli de 1 yaş sonrası, her yaptığı yeni şeye yeni harekete sanki çok şey başarmışsın gibi otomatik his geliyor, kendinden geçiyorsun :). Hem çok zayıf hissedip, hem de onun için dünyayı yakabilecek kadar güçlü hissediyorsun. terazinin bi ucunda değil artık ortasında oluyorsun ve hem kötü hemde güzel tarafın ağırlığı omuzlarında oluyor. Kendimden, eşimden,annemden herşeyden daha önemli biri geldi
 
Dışardan çocukları sevmemekle kendi evladına duyduğun sevgi aynı değil.
Tarifi yok bana göre.
Ama kendimce şöyle söyleyeyim,dünyanın en zor ve en güzel şeyini aynı anda yaşıyorsunuz .Uykusuz geceler falan bunlar süreç sadece.Belli bir dönem oluyor.
6 ve 3 yaşında iki kızım var,Bana mükemmel hissettiriyorlar,zor büyüttüm evet ama evimin neşesi oldular,beraber oynuyorlar,okula gidiyorlar,birbirlerine birşeyler ögretiyorlar,onları izlemek şahane .
Beraber gezmek,zaman geçirmek çok keyifli.
Onların mutlu olması seni keyiflendiriyor.
İş yerinde mutsuz bir gün bile geçirsem eve geldiğimde sarılmaları yetiyor deşarj olmama.
Aslında bana kendimi birşey hissettiriyorlar.
Anne diyorlar,
Annem iyiki varsın,iyiki annemsin diyorlar.
Beni hiç bırakma,kokun çok güzel,bugün seninle uyumak istiyorum,okulda seni çok özledim....gibi gibi.
İyi hissettiren günde kaç tane cümle.
Dünyanın hiç bir yerinde alamayacağım en güzel terapi.
Olgunlaştım,geliştim,bazen yoruldum,tükendim,ama geriye dönüp baktığımda cidden zorlu zamanların bile güzelliklerini özlüyorum.
Bana göre doğurmak,o doğum anı,ilk ten teması,emzirmek,senin kucağında sakinleşmesi..hayat boyu birdaha hiçbir durumda hissetmeyeceğim duygular yaşattılar bana
.

Dahada yazarım size
Ama şunu bilin ki,ilk hamile kaldığımda asla hazır değildim,hayatımın bittiğini düşündüm,bebekleri sevemezdim,çocuklarla vakit geçirmekte zorlanırdim.
Bana ikinci bebeğı yaptıran ilk kızım için bunlarî düşünmek bile gülümsetiyor şimdi benim
Asla eski hayatıma geri dönemk istemezdim.
Eşimle hep eski anılara baktigımızda fotoğraflar vidyolara,hep bebekliklerinden itibaren başlayıp konuşmaya gülmeye anıları yad etmeye başlıyoruz.
Onlardan öncede güzel günlerimiz elbet oldu ama asla aynı değil.
Herkes anne olmak zorunda değil ama merhamet sahibi her insan annelik duygusunu tatsın isterim sevgiler
 
Şimdi herkes dünyanın en güzel duygusu.keşke daha önce yapsaydım, hayatın anlamını buldum falan filan yazacak hee bir de şey var.başta istememiştim, şöyle oldu böyle oldu ama şimdi de iyi ki olmuş diyorum eee keşke olmasaydı diyecek haliniz yok.bütün kadınlara sorsan şahane bir şey.ee bu sonuçla da dünyadaki bütün kadınların mutluluktan uçması gerekirdi.ya da bakıyor mutluluk seviyesi düşecek bir tane daha yapsın.bu mudur yani hayat? Çok abartılı abartılı şeyler.cevaplar bunlar olacak yani.şahane bir duygu şahane.iyi ki de olmuş diyeceksin. haa bir de bir anne demesi yetiyor.klişe klişe şeyler işte.
 
Son düzenleme:
Öyle. Yaşamadan bilinemez. Başkasının çocuğuna bakıpta da karar verilemez. Bu başkası kardeşiniz dahi olsa. Hakkınızda hayırlısı olsun en doğru kararı verebilmeniz dileğiyle.
 
Amannn paran varsa yap gitsin
İçinde kalmasın
Baba evinde bolluk içindeyim evlenincede zenginsem 10 tanede yaparım.
Bedevi git bir ilaç yazdır.bak ben de böyleydim.bizim gibilerin dışarıdan mutluluk hormonu alması gerekiyor.yoksa bu nefretle yaşamak zorunda kalıyoruz.evet ben de hayattan nefret ediyorum ama kendimizi sakinleştirmek zorundayız.
 
Dünyanın en güzel duygusu evet. Bunu tattıktan sonra anlayabilirsiniz sadece. Evet iyiki de olmuş kızım ve oğlum. Onlar olmadan da ben tamdım şimdi de tamım. Tamlamaların konumu değişti sadece. Ebeveyn sorumluluğunu bir kenara bıkarsak elbetteki iyiki de olmuşlar. Kadınları yoran evlatla beraber gelen ebeveyn sorumlulukları. Bunu insanın evladına olan sevgisiyle karıştırmamak gerekli. Dediğim gibi kadını yıpratan ebeveyn sorumluluğu. Yoksa benden bir can bir yoldaş bir sırdaş tabikide olsun hatta beş tane on tane olsun. Aradaki ayrımı gözardı etmemek lazım. Alaya almamak lazım. Sığ bakmamak lazım.
 
Sana dünyanın en güzel duygusu da bu çocuklar büyüyecek hem de böyle maddi, manevi bitik, rezil bir ülkede.sabah evden bir çıkıyorsun herkes zombi gibi.suratlar mahkeme duvarı.en ufak bir yaşam belirtisi yok.hergün lanet ediyorum doğduğum güne.sizin gibi kadınlar en azından hayat arkadaşınızı bulmuşsunuz ama bulamayan kişiler için hayat eziyetten başka birşey olmuyor.bir güler yüze hasret kalıyoruz.hani bir metrobüs fotosu vardı ya aynen onun gibiyiz.haa bir de burada öyle şahane böyle şahane resmen hayatın anlamı diyen kadınların çocukları sandıkları kadar vatana millete hayırlı olabiliyor mu sanki.her taraf asosyal, sorunlu, şiddete meyilli insan dolu.bu insanları da bu tarz anneler yetiştiriyor.bu işler o yüzden bana gereksiz romantize ediliyor gibi geliyor.evet sana şahane bir duygudur ama yaa sonrası.... hayat bu kadar basit birşey değil. İş, güş, eş konusunda kendini kurtaran insana bir pozitiflik geliyor ama yaa o kendini kurtaramazsa ne olacak?.
 
Bebeği ölüme terkedecrk haliniz yok yani.tabii bakılacak
 
Dünyaya getirdiğiniz çocuklarınız mutsuz, gençlerde intihar vakaları çok arttı. Sosyoekonomik durumlarınızı bilmiyorum ama gerçekten iyi bir gelir, sahip olunan rahat bir hayat yoksa gerek yok aksiyona. Ki neden bir insan illa bir canlıya gerek duyuyor? Üreme yetisini kullanmaktan önce üreTseydik çok gelişmiş bir ülke olurduk. Toplumun ortalama zeka düzeyi, analitik düşünme sistemi ve muhakeme yeteneği oldukça düşük olduğu için sağlıklı bir taban ve nesil inşa edemiyorlar bir de bunun farkında bile değiller diğer trajik tarafı bu. Yeni nesil bizler gibi değil ailesini sevmiyor, sizleri sevmiyor üzgünüm %90ınız onların bazı kritik dönemlerinde ve ileride üzüntüden epeyce yıpranacaksınız. (Mesleğim gereği bununla her gün karşılaşıyorum ve giderek kötüleşiyor)
 
Yazdiklariniz benim için pek geçerli değil çünkü türkiyede yaşamıyorum, maddi durumumuz iyi, eğitim durumlarımız kariyerlerimiz de çok iyi. Dediğim gibi eşimin çocuk istemesi sonuçta bu evlilikte önemli bir noktaydı ama bana çok uzaktı ve hayatımda ilk defa acaba dedim. Sorgulama sebebim de 35ten sonra bu yola girmek istemiyorum 1 2 sene içinde kararımı vermek istiyorum.
 
 
Sevgili kerkenes,
Çocuk yapılınca bir daha gitmeyen bir şey
İyice düşünmeni öneririm.
Güzel mi güzel.
Ama zor mu çok çok zor.
Yani geldi mi bir daha gitmiyorlar. Bir bütün ömür senle olacaklar.
Yani her dönemde ayrı bir yükü ayrı bir sorumluluğu oluyor. Ve ne yazık bu sana söylense de içine girmeden anlamıyorsun.
Ben doğurdum emzirme, uykusuzluk perişan oldum her gelen daha iyi günlerin diyor inanılmaz bir öfke duyuyordum. Herkese ne zaman eski hayatıma döneceğim kaç yaşta diye soruyordum.
Herkes bir yaş söylüyordu ama 6 sene sonunda anladım ki öyle bir yaş yokmuş
Yani yenidoğan döneminde uykusuzluk bekliyorsun ama saat başı uyanıp acıyan memelerle emzirmeyi tam algılayamıyorsun. En zor dönem sanıyorsun. Ama aslında fiziken en yorgun olduğun dönem sadece. O zaman da tutturması, kendi istekleri yok. Emzir koy uyut. Benek arabasıyla gezdir dur uyur zaten. Kolaymış. 2-3 yaşta toplar dedim mesela tutturmalar vurma ısırmalar başladı. Okula başlayınca rahatlar dedim, her hafta yeni bir hastalık hastane hastene ateşli çocukla gezmek, üstelik akran zorbalıkları okul dertleri çıktı.
Şimdi altı yaşında ödev derdi, kendi isteği olsun çatışması başladı. Şu an daha çok zorlanıyorum mesela.
Ama ergenlik var kapıda eminim o bugünümden de zordur.
Özetle annelik bitmeyen bir yol. Ve eski hayatını hatırlamadığın yepyeni bir hayata girdiğin dönem.
30 sene sonra rahatım diyorum bazen de bu sefer de torun gelin derdi çıkacak kimbilir neler olacak.
Rahatım geri gelmeyecek net.
Bu zorlukları göze alırım diyorsan ama güzel. Seni herkesten ayrı seven bir çocuğun oluyor. Bence çocukların annelerine duydukları sevgi çok daha başka. Sürekli bir gözü sende senin duygunu anlamaya çalışan sana bakarak hayatı öğrenmeye çalışan minik insanlar. Eğlenceli yanları da çok.
 
Yani böyle şeyleri okuyunca da biz bala şansa büyümüşüz diyorum annemin hiç bu kadar zorlandığını ve kafaya taktığını sanmıyorum. Biraz böyle biri olmak lazım sanırım bir de genelde tek çocuklularda çocuğu komple oyalama işinin ebeveynde olması durumu da çok yorucu, bir de bundan da korkuyorum. Aslında bir yandan rahatim huzurum çok yerindeyken deli mi dürttü yani ne işim var di mi? Biraz daha uzaklaştım bu fikirden ama benim yine de sağım solum belli olmaz
 
Bence eskiyle hiç kıyaslamayın. Eskiden yapılan şey daha hatalı geliyor bana.
Çoğumız ruhsal açıdan ihmal edildik.
Eşim mesela ödevlerini takip eden olmadığını hel kendi yaptığını söylüyor. Evet sorumluluk sahibi olduğu için o yapmış ama bak büyük abi okumamış harcanmış. Belki daha ilgi olsalar daha başka bir yerde olurdu.
Yada oturuş diş fırçalamamak takip eden yoktu diyor. E dişleri çok sıkıntılı ondan.
Yani bir çocuk yapıyorsak takip edip ilgileneceğiz tabiiki.
Eskiden çocuklar ziyan oluyordu bence.
 
Siz ben misiniz? 3 yıllık evliyim 30 yaşındayım. Bir kaç aydır eşime söylemediğim ama çocuğum olsa nasıl olur diye düşündüğüm bir evredeydim ki eşimle paylaştım bu durumu sanırım artık korunmayı bırakacağız ve yolda karşılacağım başıma gelecek her şeye razıyım. Eminim uykusuzluk evlat sevgisinin yanında hiç bir şey ifade etmiyor olacak. Varsın gelen ondan gelsin..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…