- 19 Eylül 2018
- 14.181
- 38.018
- 598
Herkesin çocuğu olacak diye bişey yok sizde yapmayın bence sandığınızdan daha zor çünkü ve fedakarlık sanıp yazdığınız şeyler aslında yapacağınız fedakarlıkların yanında hiçbirşey.Raporluyum evde otururken taktım bu konuyu kafama, ilk konum da bu olsun burada dedimFikir almak mı, sohbet esnasında aklımda bir şeyler belirir mi bilemiyorum ama konuyu açmak istedim. Biraz detaylı yazacağım.
Şimdi biz eşimle 10 senedir beraberiz, yurtdisinda yaşıyoruz, her şey yolunda, çok da mutluyuz, maddi bir sorunumuz da yok, kariyer sebepli ayrı ülkelerdeyiz ama haftada 3 4 gün beraberiz, yakında iş değişikliği ile aynı yerde yaşayabileceğiz. Şimdiye kadar çocuk fikrine çok çok kapalıydım, eşimse hep ilerde de olsa 1 tane istiyorum derdi. Tabi biz 23 yaşındayken bu konu bizim için hic önemli değildi ama geldik 33 yaşına ve artık masaya yatırma vakti geldi sanırım.
Hep anne olmak isteyen kişiler dışında, artık çocuk yapabilirim kısmına nasıl geçiş yaptınız? Düşünüyorum ve çok da mantıklı gelmiyor. Sürekli aklimda su sekilde artılar eksiler tablosu var; Uykusuz kalmak, çocuğu merkez almak, fedakarlık bana göre şeyler değil. Çok sabırlı da değilim, çok nadiren bir cocugu sevimli bulurum. Bir yandan da evcimen birisiyim, dışarı hayatımın azalması aşırı etkilemez, kendimi feda edip salacak birisi değilim dengeyi bulurum gibi geliyor. Yani yalan olmasın biraz da sıkıldım sanki, değişiklik olsun diye düşünüyorum. Sonra diyorum eşimle çok güzel bir hayatımız var ve eksikliğini hissetmediğim bir şey için riske atmaya değer mi? E ama şimdi böyle, 10 20 seneye iyice sıkılır mıyız bir uğraş mi olsaydı bize de? Ayy ama ailelerden çok kopuk bir hayatımız var, birden müdahil olma süreleri artacak, buna değer mi. Gerçi eşim çok hamarattır, tüm yükü omuzlar, zaten şimdiden eşit şartlarda iş yapıyoruz, destek olur. E yurtdisinda çocuğu 2 dk emanet edip ne spora ne akşam bir bira içmeye çıkabiliriz görüyorum arkadaş çevremden, hizmete ulaşmak çok çok zor, illa da perisan olacağız. Gibi gibi bir sürü git gellerim var.
Bu sorgulamalar normal mi? Biraz daha akışında olması gerekmez miydi? Anne olmayı içten istemek, hormonlara kapılmak gerekir diye bekliyordum hiç olmadı. Ama itiraf etmem lazım ki eskisi gibi tiksinme hissi gelmiyor çocuk düşününcesadece merak, korku, sorular.. Bir de her şey yoluna girmeden adım atamam, inanılmaz garantici birisiyim, aksilik yaşamaktan hic hoşlanmam. Yaşımın ilerlemesine rağmen bazı şeyler yoluna girmeden bu yola çıkamam. Eşimin iş değişikliği, aldığımız evin tamamlanması derken 34 yaşında olacağım. Evimin, eşimin tadını mi çıkarsam yoksa bu konuyu gündeme alsak mı artık emin değilim. Belki bu kadar düşünmemek lazımdır bilemiyorum ama yaşayacağım zorluklar ve kaybedeceklerim kazanacaklarıma gerçekten değecek mi emin olamıyorum. Kimse olamaz tabi ki. Ama yaşayacağım zorluklarda pişman olmaktan çok korkuyorum şimdiye kadar yaşadığım zorluklarda hep kararımın sorumluluğunu aldım, arkasında durdum, pişman olmak değil de bir şekilde regüle ettim. Ama bunların hiçbiri bir kere yaptıktan sonra bir daha yallah geri yollayamayacagin bir çocuk değildi.
Benim gibi hayatın rayına girdikten sonra, yaşla ve eşin istemesiyle, biraz da meraktan bu yola girenlerin fikirlerini ve son durumlarını merak ediyorum.
Asla bunu kastetmedim.Ama inanın anne babada çocugunun şımarık olmaması için çırpınır.Nasıl haberi olsun ki, çocuğu yokBenim de çocuğum yok ben de bilmiyorum açıkçası ama şımarık büyüyen çocuklar da katlanılmaz oluyor gerçekten, bizim ailede de var bir tane dayım şımarttıkça şımarttı hayırdan anlamıyor istediği olmayınca bağırarak ağlıyor kendini yerelere atıyor üstelik 7 yaşında 3 yaşında falan değil Dolayısıyla görümcenin haklılık payı olabilir, çocuğu şımartıp tepeye çıkarmamak gerek sonra inmiyorlar.
Çok mutlu olsun.Herkes istediğini yaşasın ama anlatmak istediğim bilmediği bir durum üzerinde sürekli konuşması,ahkam kesmesi.Eee niye hesetlik olsun istese yapardı, olmuyorsa da ek yöntemlere falan başvururdu.genel sorun insanoğlunun kendinden farklı hayat görüşüne sahip insanlara gıcık olması bence.
Ben 30 yaşıma kadar her yeri gezmiş istediği gibi yaşamış biriyim. Yedim içtim gezdim dedim ki tamam artık bunlar zevk vermiyor çocuğun vakti gelmişRaporluyum evde otururken taktım bu konuyu kafama, ilk konum da bu olsun burada dedimFikir almak mı, sohbet esnasında aklımda bir şeyler belirir mi bilemiyorum ama konuyu açmak istedim. Biraz detaylı yazacağım.
Şimdi biz eşimle 10 senedir beraberiz, yurtdisinda yaşıyoruz, her şey yolunda, çok da mutluyuz, maddi bir sorunumuz da yok, kariyer sebepli ayrı ülkelerdeyiz ama haftada 3 4 gün beraberiz, yakında iş değişikliği ile aynı yerde yaşayabileceğiz. Şimdiye kadar çocuk fikrine çok çok kapalıydım, eşimse hep ilerde de olsa 1 tane istiyorum derdi. Tabi biz 23 yaşındayken bu konu bizim için hic önemli değildi ama geldik 33 yaşına ve artık masaya yatırma vakti geldi sanırım.
Hep anne olmak isteyen kişiler dışında, artık çocuk yapabilirim kısmına nasıl geçiş yaptınız? Düşünüyorum ve çok da mantıklı gelmiyor. Sürekli aklimda su sekilde artılar eksiler tablosu var; Uykusuz kalmak, çocuğu merkez almak, fedakarlık bana göre şeyler değil. Çok sabırlı da değilim, çok nadiren bir cocugu sevimli bulurum. Bir yandan da evcimen birisiyim, dışarı hayatımın azalması aşırı etkilemez, kendimi feda edip salacak birisi değilim dengeyi bulurum gibi geliyor. Yani yalan olmasın biraz da sıkıldım sanki, değişiklik olsun diye düşünüyorum. Sonra diyorum eşimle çok güzel bir hayatımız var ve eksikliğini hissetmediğim bir şey için riske atmaya değer mi? E ama şimdi böyle, 10 20 seneye iyice sıkılır mıyız bir uğraş mi olsaydı bize de? Ayy ama ailelerden çok kopuk bir hayatımız var, birden müdahil olma süreleri artacak, buna değer mi. Gerçi eşim çok hamarattır, tüm yükü omuzlar, zaten şimdiden eşit şartlarda iş yapıyoruz, destek olur. E yurtdisinda çocuğu 2 dk emanet edip ne spora ne akşam bir bira içmeye çıkabiliriz görüyorum arkadaş çevremden, hizmete ulaşmak çok çok zor, illa da perisan olacağız. Gibi gibi bir sürü git gellerim var.
Bu sorgulamalar normal mi? Biraz daha akışında olması gerekmez miydi? Anne olmayı içten istemek, hormonlara kapılmak gerekir diye bekliyordum hiç olmadı. Ama itiraf etmem lazım ki eskisi gibi tiksinme hissi gelmiyor çocuk düşününcesadece merak, korku, sorular.. Bir de her şey yoluna girmeden adım atamam, inanılmaz garantici birisiyim, aksilik yaşamaktan hic hoşlanmam. Yaşımın ilerlemesine rağmen bazı şeyler yoluna girmeden bu yola çıkamam. Eşimin iş değişikliği, aldığımız evin tamamlanması derken 34 yaşında olacağım. Evimin, eşimin tadını mi çıkarsam yoksa bu konuyu gündeme alsak mı artık emin değilim. Belki bu kadar düşünmemek lazımdır bilemiyorum ama yaşayacağım zorluklar ve kaybedeceklerim kazanacaklarıma gerçekten değecek mi emin olamıyorum. Kimse olamaz tabi ki. Ama yaşayacağım zorluklarda pişman olmaktan çok korkuyorum şimdiye kadar yaşadığım zorluklarda hep kararımın sorumluluğunu aldım, arkasında durdum, pişman olmak değil de bir şekilde regüle ettim. Ama bunların hiçbiri bir kere yaptıktan sonra bir daha yallah geri yollayamayacagin bir çocuk değildi.
Benim gibi hayatın rayına girdikten sonra, yaşla ve eşin istemesiyle, biraz da meraktan bu yola girenlerin fikirlerini ve son durumlarını merak ediyorum.
Bu mesaj konu sahibinden çok bana iyi geldi. Sürekli büyüdükçe daha zor oluyor diyorlar si şimdi böyle yazınca büyüyünce daha güzelleşecek gibi hissettimDışardan çocukları sevmemekle kendi evladına duyduğun sevgi aynı değil.
Tarifi yok bana göre.
Ama kendimce şöyle söyleyeyim,dünyanın en zor ve en güzel şeyini aynı anda yaşıyorsunuz .Uykusuz geceler falan bunlar süreç sadece.Belli bir dönem oluyor.
6 ve 3 yaşında iki kızım var,Bana mükemmel hissettiriyorlar,zor büyüttüm evet ama evimin neşesi oldular,beraber oynuyorlar,okula gidiyorlar,birbirlerine birşeyler ögretiyorlar,onları izlemek şahane .
Beraber gezmek,zaman geçirmek çok keyifli.
Onların mutlu olması seni keyiflendiriyor.
İş yerinde mutsuz bir gün bile geçirsem eve geldiğimde sarılmaları yetiyor deşarj olmama.
Aslında bana kendimi birşey hissettiriyorlar.
Anne diyorlar,
Annem iyiki varsın,iyiki annemsin diyorlar.
Beni hiç bırakma,kokun çok güzel,bugün seninle uyumak istiyorum,okulda seni çok özledim....gibi gibi.
İyi hissettiren günde kaç tane cümle.
Dünyanın hiç bir yerinde alamayacağım en güzel terapi.
Olgunlaştım,geliştim,bazen yoruldum,tükendim,ama geriye dönüp baktığımda cidden zorlu zamanların bile güzelliklerini özlüyorum.
Bana göre doğurmak,o doğum anı,ilk ten teması,emzirmek,senin kucağında sakinleşmesi..hayat boyu birdaha hiçbir durumda hissetmeyeceğim duygular yaşattılar bana.
Dahada yazarım size
Ama şunu bilin ki,ilk hamile kaldığımda asla hazır değildim,hayatımın bittiğini düşündüm,bebekleri sevemezdim,çocuklarla vakit geçirmekte zorlanırdim.
Bana ikinci bebeğı yaptıran ilk kızım için bunlarî düşünmek bile gülümsetiyor şimdi benim
Asla eski hayatıma geri dönemk istemezdim.
Eşimle hep eski anılara baktigımızda fotoğraflar vidyolara,hep bebekliklerinden itibaren başlayıp konuşmaya gülmeye anıları yad etmeye başlıyoruz.
Onlardan öncede güzel günlerimiz elbet oldu ama asla aynı değil.
Herkes anne olmak zorunda değil ama merhamet sahibi her insan annelik duygusunu tatsın isterim sevgiler
Şahane yazmişsın.herkesin dilinde bir keşke onu daha önce yapsaydım keşke bunu daha önce yapsaydım.her yaptığımı daha önce yapsaydım.eee o zaman hangi birini daha önce yapacaktın?.bir de o yaşlarda farklı zihniyet ve tecrübe seviyesinde olduklarını ihmal ediyorlar.aynı şeyi, aynı kişilerle, aynı şartlarda yapsan bile aynı verimi elde edemezsin ki.deneyim ve yaş faktörü var.5 sene önce bayıla bayıla izlediğin diziyi tekrar aç, ben bunu mu bayıla bayıla izlemişim dersin.zaten birkaç sene önce aldığımız kıyafetlere bile ben bunu nasıl beğenip de almişım diyoru.demem o ki.her şey zamanında yaşanır ve ona göre yorumlanır.yok daha önceydi yok daha sonraydı anlamlı düşünceler değil.Ben de sizinle aynı düşünüyorum. 37 yaşında çocuksuz ve eşiyle mutlu, kendi özgürlük alanları olan bir kadın olarak, bu mesele tamamıyla kişisel. Aslında tartışılabilir bir tarafı bile yok, çocuk yapmamak için çok anlamlı gerekçeler bulmak ya da bunu bir tartışmaya dökmek zorunda değiliz. Dümdüz haliyle çocuk istememekte ben bir sakınca görmüyorum. Bana da yıllarca her yaşımda neredeyse söylendi, şu yaşa gel çıldıracaksın, hormonlar vs. Hiç de gelmedi o çıldırmalar. Bu konuda bir gerekçe bile sunmama gerek yok. Sonuçta o çocukla siz baş başa kalacaksınız, sorumluluk sizin olacak bir şey diyenlere ne?
Size söyleyeceğim tek şey ne hissediyorsanız onu yapın, hiç de mecbur hissetmeyin. İleride çocuk sahibi olmadığım için eksiklik hisseder miyim? İleride bir kitap yazmadığım için mutsuz olur muyum? İleride 25 ülke gezmediğim için eksiklik hisseder miyim? 55 yaşıma geldiğimde bambaşka bir meslek yapmadığım için bunalıma girer miyim? Olabilir, hepsi mümkün. Hayatta daima bir şeyler olacak. Çocuk yapan da belki yaşlılığında, yapamadığı ve artık yapması mümkün olmayan başka hayal kırıklıklarını yaşayacak.
Kendimizi hiçbir konuda %100 güvenceye alamayız. Ben en kötü çocuk konusunda yaşarım, buna ok'im. Şu an mesela, zamanında yurtdışına imkanım varken neden yerleşmedim diye pişmanım, yani hayatın her döneminde bazı keşkeler olabilir, olmayadabilir.
Siz eksiklik olduğunu hissediyor musunuz önemli olan bu. Ben 35 yaşımda evlendim, eşim karşıma çıkana dek de hiç düşünmedim düzenli ilişkim olduğu halde. Ama eksiklik hissetmiyordum, çıkmasaydı yine hissetmezdim. Ama evlenmezsem, bir şekilde eksik kalacağım duygusu içimde yüzde 1 de olsa, çok mutsuz olurdum. Çocuk için de aynısı.
Yani tamamen size özel bir cevabı var sorunuzun.
Böyle konularda çocuğu kendim için yaptım dediklerinde gülesim geliyor. Çocuk böyle çok zor çok masraflı falan ya, ayrılırken kocaya bırakmak daha kolay geliyor banaValla bilemedimbu konuda konuşacak son kişiyimdir belki. Öyle aman aman çocuk diye ölmüyordum ben. Özgürlüğüne aşırı düşkün bir kadın olarak 30 yaşında evlendim. Çocuğu kendim için yaptım tamamen. Eşim olsun olmasın,tek başıma bile kalsam büyütebilirim diye düşündüm. Öyle anne oldum. Çok çok yanlış kişiyim yani konuşmak için yine de konuna gelip selam vereyim bari diye yorum yaptım. Çok çok düşünülecek bir konu değil bence. Belli bir maddi gücün üzerindeki her insan yeterli psikolojiye sahipse anne olabilir. Ama olmasa da olur,yani çok ulvi bir durum değil bence anne olmak. Çocuk istememek de suç değil,istemek de değil.
Kesinlikle masraflı bir oyuncak ben de öyle düşünüyorum.Böyle konularda çocuğu kendim için yaptım dediklerinde gülesim geliyor. Çocuk böyle çok zor çok masraflı falan ya, ayrılırken kocaya bırakmak daha kolay geliyor banaşaka bir yana biraz soğudum yorumlardan sonra. Eşim de çok ısrar ederse anca o zaman oturup detaylı düşünürüm dedim.
Karı koca istemeyenler çok şanslı. Benim avanak kocam b.k var gibi heves etmişKesinlikle masraflı bir oyuncak ben de öyle düşünüyorum.ama yine de vermem sanırım ya. O kadar baktım masraf da ettim,yap işlet devret olmasın
Çevremde çocuğu olmayan,çocuk istemeyen 40-45 yaş bandında çok çift var. Gayet de mutlu mesutlar. Çok kişisel bir konu yani.
Şu yazının, duyguların; asaleti ve aktarılışı… Gerçekten hayran kaldım. En üzücü yanı zır cahillerin bu dünyaya fayda sağlayamayacak bir sürü bireyleri hayata getirmesi. Sizdeki bilincin milyonda biri onlarda olsa idi dünya yaşanabilir , kaosun olmadığı bir yer olurdu. Mesela gerçekten aptallar hep mutlu. Yani haberleri izleyince, okuyunca vs ülkede ya da dünyada olanlardan kaygısız bir şekilde insanlar garip olarak hayatına farkındalıksız şekilde devam ediyorlar, bakışları bile boş, algı yok. Ağzım açık izliyorum. Hava karlı ya da soğuk olsa dışarıda hayvanlar, insanlar var diye endişeye kapılıyorum keyif yapamıyorum. Bende mi sorun bilemedim.Ben de sizinle aynı düşünüyorum. 37 yaşında çocuksuz ve eşiyle mutlu, kendi özgürlük alanları olan bir kadın olarak, bu mesele tamamıyla kişisel. Aslında tartışılabilir bir tarafı bile yok, çocuk yapmamak için çok anlamlı gerekçeler bulmak ya da bunu bir tartışmaya dökmek zorunda değiliz. Dümdüz haliyle çocuk istememekte ben bir sakınca görmüyorum. Bana da yıllarca her yaşımda neredeyse söylendi, şu yaşa gel çıldıracaksın, hormonlar vs. Hiç de gelmedi o çıldırmalar. Bu konuda bir gerekçe bile sunmama gerek yok. Sonuçta o çocukla siz baş başa kalacaksınız, sorumluluk sizin olacak bir şey diyenlere ne?
Size söyleyeceğim tek şey ne hissediyorsanız onu yapın, hiç de mecbur hissetmeyin. İleride çocuk sahibi olmadığım için eksiklik hisseder miyim? İleride bir kitap yazmadığım için mutsuz olur muyum? İleride 25 ülke gezmediğim için eksiklik hisseder miyim? 55 yaşıma geldiğimde bambaşka bir meslek yapmadığım için bunalıma girer miyim? Olabilir, hepsi mümkün. Hayatta daima bir şeyler olacak. Çocuk yapan da belki yaşlılığında, yapamadığı ve artık yapması mümkün olmayan başka hayal kırıklıklarını yaşayacak.
Kendimizi hiçbir konuda %100 güvenceye alamayız. Ben en kötü çocuk konusunda yaşarım, buna ok'im. Şu an mesela, zamanında yurtdışına imkanım varken neden yerleşmedim diye pişmanım, yani hayatın her döneminde bazı keşkeler olabilir, olmayadabilir.
Siz eksiklik olduğunu hissediyor musunuz önemli olan bu. Ben 35 yaşımda evlendim, eşim karşıma çıkana dek de hiç düşünmedim düzenli ilişkim olduğu halde. Ama eksiklik hissetmiyordum, çıkmasaydı yine hissetmezdim. Ama evlenmezsem, bir şekilde eksik kalacağım duygusu içimde yüzde 1 de olsa, çok mutsuz olurdum. Çocuk için de aynısı.
Yani tamamen size özel bir cevabı var sorunuzun.
Çok teşekkür ederim:)Şu yazının, duyguların; asaleti ve aktarılışı… Gerçekten hayran kaldım. En üzücü yanı zır cahillerin bu dünyaya fayda sağlayamayacak bir sürü bireyleri hayata getirmesi. Sizdeki bilincin milyonda biri onlarda olsa idi dünya yaşanabilir , kaosun olmadığı bir yer olurdu. Mesela gerçekten aptallar hep mutlu. Yani haberleri izleyince, okuyunca vs ülkede ya da dünyada olanlardan kaygısız bir şekilde insanlar garip olarak hayatına farkındalıksız şekilde devam ediyorlar, bakışları bile boş, algı yok. Ağzım açık izliyorum. Hava karlı ya da soğuk olsa dışarıda hayvanlar, insanlar var diye endişeye kapılıyorum keyif yapamıyorum. Bende mi sorun bilemedim.
Çok teşekkür ederim:)
Belki de çocuk sahibi olmaya bir insan yetiştirmek açısından bakılmadığı için bu problemleri yaşıyoruz toplum olarak. Hiç tanımadığımız insanların bile 2-3 dakikalık bir muhabbette "çocuk yapın" diyebilmesi bana hep çok ilginç geliyor. Eve bir bitki alırken ya da benim olduğum gibi bir evcil hayvan sahibiyken bile gerekliliklere sahibiz. Bir çift hatta özelinde kadın bile ancak ve ancak kendi buna hazır olup olmadığını bilebilir. Ben daima hayatta önce o oksijen maskesini kendine takabilmiş insanların çocuk sahibi olmasından yanayım, yani önce siz kendiniz için istediklerinizi yaptınız mı, kendinizden ilişkinizden, hayattaki yerinizden mutlu musunuz? Ya da bir çiftin sadece artık resmi bir imzayla aynı eve girmiş olması, yaşlarının gelmesi ya da maddi durumlarının yeterli olması bile tek başına yetmez. Fakat çok alakasız biri bu konuda görüş bildirebiliyor, sanki gelip o çiftle beraber sorumluluk alacakmış gibi.
Herkes çocuğunu seviyordur, ama bir yandan da yaşanmamış hayatların, erken anne-baba olmanın ve iyi düşünülmeden verilmiş kararların sonuçları da ilgisiz ebeveynlerle, ve önüne tablet konulan ve tüm eğitimi ve yetiştirilmesi öğretmenlere yüklenen çocuklar ile ortaya çıkıyor. Bu da toplumu oluşturuyor, faturayı hepimiz beraber ödüyor.
düşünmeden, erken yaşta kendileri olgunlaşamadan olunan anne babaların eseri şuanki toplum ve bizler. Kesinlikle psikolojisi sağlam olan birinin de olamayacağı kanısındayım. Tabi ki vardır ama çok küçük bir ihtimal. Benim de kedilerim var inanın hasta olsalar şehirden şehire yol gidiyorum iyi hekimler bulayım yeter ki diye. Fakat benim kedilerme sunduğum hayatı yaşayamayan milyon çocuk vardır. Peki suçları ne? Bunu mu hakediyorlar? Tamamen ailenin cehaleti ve bencilliği bileşiminden oluşan bir sonuç. Yapın, yapın sadece bu var. Arkadaşımın kocası kahvede şeyinin çalıştığını ispatlamsk için çocuk yaptı ve sadecee yanından geçerken çocuğun kafasına eli değerse ilgisi o oluyor. Daha açıklama yapmama gerek yok. 25’ler evet süper dişilik ama malesef saf kişilik zamanları hatta ergenlikten yeni çıkma yaşı olmalı. Kadınlar yıllar sonra hep pişman gençlik hataları diye dövünürler.
Yani yeni evli olsanız acele etmeyin bekleyin derdim ama 10 senelik evlilikte ,maddi manevi düzen oturmuşken çocuk yapılır bence.Ya yok valla trde arkadaşlar en azından arada bir çıkıp takılıyor disarda. Ama mesela benim burada bazı arkadaşlarım sadece ve sadece senede 1 gün annesi ziyarete geldiği zaman eşiyle dışarı çıkıyorbence bu çok üzücü yani gerçekten. E bir yandan da ailelerden uzak olmak ayrı bir konfor tabi karisan yok eden yok.
Ay valla bilsem ki çocuk her şeye değecek yine tamam korkmayayim ama dışarıdan bir gözle bu kadar fedakarlığa değecek bir şey gibi gelmiyoryaşamadan bilinemeyecek şeylerden maalesef
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?