Herkes anne - baba olmak zorunda değil. Çocuk sahibi olmak çok fazla sabır ve fedakarlık ister. Doğduğu andan itibaren gözünüz her an üzerinde olmak zorunda. Sırf can sıkıntısından çocuk doğurmak ne kadar mantıklı? Ya çocuktan ve getirdiği sorumluluklardan sıkılırsanız ne olacak? Can sıkıntınızı çocuk yerine başka bi şeylerle giderebilirsiniz belki..Raporluyum evde otururken taktım bu konuyu kafama, ilk konum da bu olsun burada dedimFikir almak mı, sohbet esnasında aklımda bir şeyler belirir mi bilemiyorum ama konuyu açmak istedim. Biraz detaylı yazacağım.
Şimdi biz eşimle 10 senedir beraberiz, yurtdisinda yaşıyoruz, her şey yolunda, çok da mutluyuz, maddi bir sorunumuz da yok, kariyer sebepli ayrı ülkelerdeyiz ama haftada 3 4 gün beraberiz, yakında iş değişikliği ile aynı yerde yaşayabileceğiz. Şimdiye kadar çocuk fikrine çok çok kapalıydım, eşimse hep ilerde de olsa 1 tane istiyorum derdi. Tabi biz 23 yaşındayken bu konu bizim için hic önemli değildi ama geldik 33 yaşına ve artık masaya yatırma vakti geldi sanırım.
Hep anne olmak isteyen kişiler dışında, artık çocuk yapabilirim kısmına nasıl geçiş yaptınız? Düşünüyorum ve çok da mantıklı gelmiyor. Sürekli aklimda su sekilde artılar eksiler tablosu var; Uykusuz kalmak, çocuğu merkez almak, fedakarlık bana göre şeyler değil. Çok sabırlı da değilim, çok nadiren bir cocugu sevimli bulurum. Bir yandan da evcimen birisiyim, dışarı hayatımın azalması aşırı etkilemez, kendimi feda edip salacak birisi değilim dengeyi bulurum gibi geliyor. Yani yalan olmasın biraz da sıkıldım sanki, değişiklik olsun diye düşünüyorum. Sonra diyorum eşimle çok güzel bir hayatımız var ve eksikliğini hissetmediğim bir şey için riske atmaya değer mi? E ama şimdi böyle, 10 20 seneye iyice sıkılır mıyız bir uğraş mi olsaydı bize de? Ayy ama ailelerden çok kopuk bir hayatımız var, birden müdahil olma süreleri artacak, buna değer mi. Gerçi eşim çok hamarattır, tüm yükü omuzlar, zaten şimdiden eşit şartlarda iş yapıyoruz, destek olur. E yurtdisinda çocuğu 2 dk emanet edip ne spora ne akşam bir bira içmeye çıkabiliriz görüyorum arkadaş çevremden, hizmete ulaşmak çok çok zor, illa da perisan olacağız. Gibi gibi bir sürü git gellerim var.
Bu sorgulamalar normal mi? Biraz daha akışında olması gerekmez miydi? Anne olmayı içten istemek, hormonlara kapılmak gerekir diye bekliyordum hiç olmadı. Ama itiraf etmem lazım ki eskisi gibi tiksinme hissi gelmiyor çocuk düşününcesadece merak, korku, sorular.. Bir de her şey yoluna girmeden adım atamam, inanılmaz garantici birisiyim, aksilik yaşamaktan hic hoşlanmam. Yaşımın ilerlemesine rağmen bazı şeyler yoluna girmeden bu yola çıkamam. Eşimin iş değişikliği, aldığımız evin tamamlanması derken 34 yaşında olacağım. Evimin, eşimin tadını mi çıkarsam yoksa bu konuyu gündeme alsak mı artık emin değilim. Belki bu kadar düşünmemek lazımdır bilemiyorum ama yaşayacağım zorluklar ve kaybedeceklerim kazanacaklarıma gerçekten değecek mi emin olamıyorum. Kimse olamaz tabi ki. Ama yaşayacağım zorluklarda pişman olmaktan çok korkuyorum şimdiye kadar yaşadığım zorluklarda hep kararımın sorumluluğunu aldım, arkasında durdum, pişman olmak değil de bir şekilde regüle ettim. Ama bunların hiçbiri bir kere yaptıktan sonra bir daha yallah geri yollayamayacagin bir çocuk değildi.
Benim gibi hayatın rayına girdikten sonra, yaşla ve eşin istemesiyle, biraz da meraktan bu yola girenlerin fikirlerini ve son durumlarını merak ediyorum.
Dedim ilk cirilla yazacak ve tuttuBiz de 9 senelik evliyiz cocuk isteme kismina henuz gelmedik. Ama sizin bu konuyu acmaniz bile bu yola girdiginiz anlamina geliyor(gelebilir).
Bu tarz konu açanlarin çoğunda bir sure sonra gebelik takvimi belirdiğini çok gördüm forumda. Istisnalar var.
Dedim ilk cirilla yazacak ve tuttubu kadar uzun süre birlikte olup çocuk yapmayan az olduğu için beni anlayacak insan da az haliyle. İnan kendimi o kadar tam hissediyorum ki çocuksuz. Ama işte eşim.. Yani ikna tabi ederim ama etmeli miyim, belki o haklıdır diye düşünmeden de edemiyorum. Biraz da dediğim gibi sıkıldım, sürekli taşınmaktan oturmuş bir çevre de edinemedik belki bunun da etkisi vardır. Şimdi şu gurbetçilerin bahsettigi kurulu dizene geçeceğiz umarım
Zorunda tabi ki değil. Öyle olmadığını da yeterince belirtmişim gibi geliyor içerikte. Can sıkıntısından değil, hayatin gidişatının sikiciligindan bahsediyorum aslında. Mesela biz aslında çok iyi şartlarda yaşarken hayatın bu kadar durağan olmaması gerektiğini düşündüğümüz için yurtdisina taşındık. Önümüzde farklı yollar açtı, hayat rotamız değişti, yeni hayata adapte olurken bir sürü yeni alışkanlık kurallar vs derken gerçekten zaman dolu dolu geçti. Çocuk da biraz gözümde öyle. Mecbur değiliz ama sonuçta bir değişiklik ve meşguliyet de getiriyor inkar edilemez şekilde.Herkes anne - baba olmak zorunda değil. Çocuk sahibi olmak çok fazla sabır ve fedakarlık ister. Doğduğu andan itibaren gözünüz her an üzerinde olmak zorunda. Sırf can sıkıntısından çocuk doğurmak ne kadar mantıklı? Ya çocuktan ve getirdiği sorumluluklardan sıkılırsanız ne olacak? Can sıkıntınızı çocuk yerine başka bi şeylerle giderebilirsiniz belki..
Teşekkürler yorum için, mutlu oldum adınızaBende 2014 yılında evlendim, 13 haftalık gebeyim, hala bazen korkular sarıyor içimi.
Eşime güveniyorum, harika bir baba olacak. Bana yardımcı olmayacak eşit şekilde ebeveynlik sorumlulugunu alacak. Evdeki kedinin bile tüm bakımı onda mesela suan. Sorumluluklarını bilen bir adam. Annem ve kayınvalidem bizde varız dediler ama ben anneye güvenip çocuk yapmayı mantıksız buluyorum. Bu noktada eşinizle konuşun. O istekli değilse bence kalkışmayın bu işe. Benim eşim çok istekli ve hazırdı, hareketleriyle de belli etti. Evdeki iş bolumune, yada sorumluluklarının bilincinde bir adam.
Egerki yükü eşit şekilde paylaşırsanız neden olmasın. Ben 34 yasindayim doktorum yapacaksan tam sirasi dedi ve yaptık. Egerki yapacaksaniz cokda ertelemeyin derim, gün geçtikce yaşlanıyoruz
Bebek olunca ilk etapta bunları odak noktası yapıyorsunuz. Ben bu noktalarda çok zorlandım.Uykusuz kalmak, çocuğu merkez almak, fedakarlık bana göre şeyler değil.
O denge epey bir sonra bulunuyormuş gibi geliyor. Ama bulunmuyor.dengeyi bulurum gibi geliyor.
Kökten bir değişiklik olsun istiyorsanız tabiiki olsun bebeğiniz.değişiklik olsun diye düşünüyorum.
Bebek noktasında en hamarat eşe bile diş bileyip kürekle vurasınız gelebilir. Her durumda iyidir ama bebek noktasında kimseye değil kendinize güvenin yaslanın.. Gerçi eşim çok hamarattır, tüm yükü omuzlar,
e spora ne akşam bir bira içmeye çıkabiliriz
Ya yok valla trde arkadaşlar en azından arada bir çıkıp takılıyor disarda. Ama mesela benim burada bazı arkadaşlarım sadece ve sadece senede 1 gün annesi ziyarete geldiği zaman eşiyle dışarı çıkıyorBebek olunca ilk etapta bunları odak noktası yapıyorsunuz. Ben bu noktalarda çok zorlandım.
O denge epey bir sonra bulunuyormuş gibi geliyor. Ama bulunmuyor.
Kökten bir değişiklik olsun istiyorsanız tabiiki olsun bebeğiniz.
Bebek noktasında en hamarat eşe bile diş bileyip kürekle vurasınız gelebilir. Her durumda iyidir ama bebek noktasında kimseye değil kendinize güvenin yaslanın.
Yaşınız kaç? Beni düşündüren bir konu da bu yaş konusu tabi. En az 1 sene daha düşünmüyorum, evimiz bitsin taşınalım vs diye. E sonra da eşimden çocuk teklifi bekleyeceğim, hemen gelmezse biraz da o, hemen de çocuk olmadı desek yine nerde baksanız 35 36Ben tamamen hazırım diyerek çocuk sahibi olmadım..Tereddütlerim korkularım vardı ama eşimi tam tanıdıktan sonra zaten kesin olmasını istiyorsam şimdi olsun kafasıyla düşündüm..Evlendikten 3 yıl sonra bebeğim oldu..Gerçekten annelik çok zor uykusuz kalmak hayatınızın tamamen değişmesi gibi birçok durumlar oluyor ama klasik olacağı halde iyi ki de olmuş diyorum..Sabah uyandığımda onun gülen yüzünü görünce her şeye değdiğini anlıyorum..Yalnız çok ileri bir tarihe bırakmayın bence çünkü insanın enerjisi bitiyor yaşım daha ileri olsa daha çok zorlanırdım bebeğin bakımında
Yapsan bile pişman olacağını sanmıyorum.Çocuk ayrı bir sevgi ve mutluluk getiriyor evlilige bence.Ben açikcasi yapmasam pişman olurdum.Her ne kadar zor bile olsa annelik çok güzel birşey.Her hareketi gülüşû dünyaya bedel oluyor saf masum ne bileyim bebek halleri ayri bir keyifli oluyor.Ilk adimlari sana anne demesi insan nasil mutlu oluyor o anlarda.Her hareketini videoya alasin geliyor.Eşinde istiyorsa sende hazırsan yapa bilirsiniz.Raporluyum evde otururken taktım bu konuyu kafama, ilk konum da bu olsun burada dedimFikir almak mı, sohbet esnasında aklımda bir şeyler belirir mi bilemiyorum ama konuyu açmak istedim. Biraz detaylı yazacağım.
Şimdi biz eşimle 10 senedir beraberiz, yurtdisinda yaşıyoruz, her şey yolunda, çok da mutluyuz, maddi bir sorunumuz da yok, kariyer sebepli ayrı ülkelerdeyiz ama haftada 3 4 gün beraberiz, yakında iş değişikliği ile aynı yerde yaşayabileceğiz. Şimdiye kadar çocuk fikrine çok çok kapalıydım, eşimse hep ilerde de olsa 1 tane istiyorum derdi. Tabi biz 23 yaşındayken bu konu bizim için hic önemli değildi ama geldik 33 yaşına ve artık masaya yatırma vakti geldi sanırım.
Hep anne olmak isteyen kişiler dışında, artık çocuk yapabilirim kısmına nasıl geçiş yaptınız? Düşünüyorum ve çok da mantıklı gelmiyor. Sürekli aklimda su sekilde artılar eksiler tablosu var; Uykusuz kalmak, çocuğu merkez almak, fedakarlık bana göre şeyler değil. Çok sabırlı da değilim, çok nadiren bir cocugu sevimli bulurum. Bir yandan da evcimen birisiyim, dışarı hayatımın azalması aşırı etkilemez, kendimi feda edip salacak birisi değilim dengeyi bulurum gibi geliyor. Yani yalan olmasın biraz da sıkıldım sanki, değişiklik olsun diye düşünüyorum. Sonra diyorum eşimle çok güzel bir hayatımız var ve eksikliğini hissetmediğim bir şey için riske atmaya değer mi? E ama şimdi böyle, 10 20 seneye iyice sıkılır mıyız bir uğraş mi olsaydı bize de? Ayy ama ailelerden çok kopuk bir hayatımız var, birden müdahil olma süreleri artacak, buna değer mi. Gerçi eşim çok hamarattır, tüm yükü omuzlar, zaten şimdiden eşit şartlarda iş yapıyoruz, destek olur. E yurtdisinda çocuğu 2 dk emanet edip ne spora ne akşam bir bira içmeye çıkabiliriz görüyorum arkadaş çevremden, hizmete ulaşmak çok çok zor, illa da perisan olacağız. Gibi gibi bir sürü git gellerim var.
Bu sorgulamalar normal mi? Biraz daha akışında olması gerekmez miydi? Anne olmayı içten istemek, hormonlara kapılmak gerekir diye bekliyordum hiç olmadı. Ama itiraf etmem lazım ki eskisi gibi tiksinme hissi gelmiyor çocuk düşününcesadece merak, korku, sorular.. Bir de her şey yoluna girmeden adım atamam, inanılmaz garantici birisiyim, aksilik yaşamaktan hic hoşlanmam. Yaşımın ilerlemesine rağmen bazı şeyler yoluna girmeden bu yola çıkamam. Eşimin iş değişikliği, aldığımız evin tamamlanması derken 34 yaşında olacağım. Evimin, eşimin tadını mi çıkarsam yoksa bu konuyu gündeme alsak mı artık emin değilim. Belki bu kadar düşünmemek lazımdır bilemiyorum ama yaşayacağım zorluklar ve kaybedeceklerim kazanacaklarıma gerçekten değecek mi emin olamıyorum. Kimse olamaz tabi ki. Ama yaşayacağım zorluklarda pişman olmaktan çok korkuyorum şimdiye kadar yaşadığım zorluklarda hep kararımın sorumluluğunu aldım, arkasında durdum, pişman olmak değil de bir şekilde regüle ettim. Ama bunların hiçbiri bir kere yaptıktan sonra bir daha yallah geri yollayamayacagin bir çocuk değildi.
Benim gibi hayatın rayına girdikten sonra, yaşla ve eşin istemesiyle, biraz da meraktan bu yola girenlerin fikirlerini ve son durumlarını merak ediyorum.
Ah Louder canım10 konunun 9'unda aynı fikirde olduğum ve çok sevdiğim üye kerkenes,
Konuna kendi penceremden yorum yapmak istedim.
Ben kendimi bildim bileli anne olmak isteyen biriydim. Bu bakış açısıyla oku yazdıklarımı.
Benim durumumdaki biri için bile anne olmak çok zor oldu, bunu söylemeliyim. Öncelikle uzun süre kendine ait bir hayatın olamayacağını kabullenmen gerek, yani ben hayatımın 6-7 ayını tamamen yok sayıyorum bu açıdan. Tabi ki çocuğa da bağlı, benim oğlum uykudan nefret eden, yemesi, kakası, her şeyi zor bir çocuk. Bazı arkadaşlarım var akşam çocuğu yatağa bırakıp sabah teslim alıyorlar mesela. Belki de öyle olur, bunu bilemeyiz. Tamamen sürpriz.
Ama benim bebeğim gibi bir bebeğin olursa da durum bu. Pişman mıyım, hiç olmadım açıkçası. Çok mutluyum ona kavuştuğum için. Evet hayatımda yaptığım en zor şey anne olmak. Ama aynı zamanda en güzel şey. Beni tüm bu uyku bla bla sorunlarının yanında bir insanı bu kadar çok sevmek zorladı. Hayatımda böyle büyük bir sevgiyi hiç yaşamamıştım, bir insanı böylesine sevmek gerçekten zor. O iyi mi, sağlık sorunu var mı, her şeyi doğru yapabiliyor muyum diye düşünmek gerçekten yıpratıcı. Bana göre anneliğin en zor kısmı bu.
Eşinin normal bir şekilde iş yükünü paylaştığından bahsetmişsin, bu açıdan benzer bir durumdayız. Eşim en az benim kadar sırtlanıyor yükleri. Buna rağmen annenin yükü daha fazla oluyor. Bunun nedeni de anne-bebek ilişkisi. Çok sevdiğim bir yaklaşım var bu konuda hattaKhomyuk 'a ait. Bir yorumunda "oğlum daha çok benim çocuğum, bana daha ait" demişti ve bunun anaerkil bir durum olduğunu söylemişti. İnanılmaz doğru. Yani eşle iş bölümü olsa da yükün daha fazla olacak. Oğlumla eşim inanılmaz yakınlar mesela ama asla bana sarılmadan uyumaz, babasında geceleri durmaz. Birkaç ay önce tam tersiyken şimdi durum böyle.
Velhasıl kelam annelik çok zor ama yaşadığım en güzel şey. Bu zorluklar da geçecek en nihayetinde. Sonsuza kadar böyle gitmeyecek. Hayat boyu inanılmaz bir sevgiyi yaşamak için bu ilk dönem zorluklarının makul bir bedel olduğunu düşünüyorum.
En doğru kararı verip hep mutlu olman dileğiyle :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?