Oğlunun sevginden mahrum kalmadıgını nerden biliyorsun ki, anne sevginden mahrum kalmıyorum felan mı diyor sizebu yorumlara
çalışan bir anneyim oğlum 3 yaşında kreşe gidiyor vee hiçbir zaman sevgimden ilgimden geri kalmıyor akşamları ve haftasonları bütün zamanım onun ev işi bile yapacaksam oğlumla oyuna çevirip yapıyorum çalışan anne çocuklarına acıyarak bakılmasını ise hiç anlamıyorum eminimki akşama kadar evde olsam bu kadar sabırlı olamazdım kaybettiğim zamanı yakalamak adına beraber olduğum heranı dolu dolu geçiriyorum
evime yardımcı almıyorum işimide yemeğimide yetiştirebiliyorum,kazandığım parayla oğlumun kreş parasını,kredi borcunu ödüyorum geriye kalandan aile bütçesine aktarıyorum,harçlığımı pazar paramı ayırıyorum en güzeli ne biliyomusunuz eşimden para istememek (kaldı ki mükemmel tabir edilebilecek bir eşe sahibim)
akşamları oğlumu uyuturken uyuya kasam bile eşime beni uyandırmasını söylüyorum ki karşılıklı bir kahve içip sohbet edebilelim :)
ben bütün bunları yaparken eşim armutmu topluyo hayır herşeyde elim kolum o benim çok yoğun çalışmasına rağmen her türlü yardımını yapar
kısacası insan ne çağırırsa onu getirir ben mutlu olmazsam oğlumda eşimde mutlu olmaz iyi düşünelim iyi olsun
Ne saçma bir soru.Oğlunun sevginden mahrum kalmadıgını nerden biliyorsun ki, anne sevginden mahrum kalmıyorum felan mı diyor size
Kamuda calişmiyorsan özel tam bir kölelik sistemi..bi sürü insanın kaprisini çekiyorsun..ama insan ileriyi de düşünmeli ..şimdi çocuklar küçük ama yaşlandiginizda onların da eline bakmamak için bir emeklilik maaşı herkes için gerekli bence..ileride oglunuz size bir destek çıksa gelin sizden nefret eder,ya da damat...yaşliligi da düşünmek gerek..Ev hanımlarını bir türlü anlamıyorum neyimize özeniyorsunuz?
5 senelik evliyim. Bu 5 sene nasıl geçti bana hiç sormayın.
Çalışan ve ayakları üzerinde duran! bir kadınım. Çoğunluğun tabiriyle, o ayakların üzerinde nasıl duruyorum bileniniz var mı?
Sabahları kocamdan önce kalkıyorum. Kocama ve kızıma kahvaltı hazırlamam lazım çünkü. Nasıl geliyor o sıcacık yataktan kalkmak anlatam. Gün içersinde o yatağa bir daha dönemeyeceğimi bilmek hele içler acısı.
Kızımı kreşe ben bırakıyorum, kocamın iş yerine ters mesafede olduğu için.
Kızım benden ayrılamıyor her sabah ağlıyor. Bende ondan ayrılamıyorum ama ağlayamıyorum. Minicik yavrum duygularını belli ediyor ben edemiyorum.
Öyle onu gözü yaşlı bırakıp çıkıyorum. Anne sıcaklığını hissettiremiyorum yavruma daha 3 yaşında minicik bana hasret. Ama en güzel en iyi eğitimi veren en kaliteli öğretmenlerin olduğu kreşe verdim.
Kendimi tatmin diyorum işte böyle. Anne sıcaklığını hangi kaliteli eğitim verebilir?
Kocam aslında çalışmamı istemiyor. İhtiyacımızda yok açıkçası. Ben el ne der, o kadar diplomayı boşuna mı almış dedikleri için gururumu ve nefsimi tatmin etmek için çalışıyorum. Haa birde kocamın eline bakmamam lazım onun kölesi olmamam lazım, param olması lazım ki benim de sesim evde gür çıksın!
Patronum da erkek ama onun kölesiyim. Bağırışlarına, azarlamalarına gıkımı çıkar(a)mıyorum. Maaşımı o veriyor ya!.
Para kazanıyorum, ev hanımları çevremdeki herkes bana imrenerek bakıyor. Acaba o paradan 5 kuruş cebime giriyor mu? Kızımın kreş masrafı, arabamın benzin masrafı, olmazsa olmaz kıyafet harcamalarım, parfümüm, kuaför masrafım vs. vs. geldiğinden fazlasını harcıyorum.
Her gün aynı kıyafetle işe gidilir mi? Ona uyumlu, saç, makyaj olmazsa halim ne olur? Sonra elalem ne der? Her gün aynı kıyafetle işe geliyor, kıyafetlerine bak ne kadar uymsuz, üstündekilerin modası geçeli yıl oldu hala bunlarla geliyor. Dedirtmiyorum açıkçası.
Sokakta beni gören evde bir görse tanıyamaz. Kocama süslenmem gerekirken başkalarına süsleniyorum.
Eve pestilim çıkmış geldiğimden, yemeğiydi, temizliğiydi, çocuğun bakımıydı derken en paspal halimle kocamın karşısına çıkıyorum. Yazık adamı hasret bırakıyorum kendime. Kocama kadınlıkta yapamıyorum.
O kadar çok yoruluyorum ki, ya türlü bahaneler buluyorum yada uyuyup kalıyorum. Kardeş gibi uyuyoruz.
O kadar da tahammülsüz oldum ki ben benle evli olsam beni çekmezdim.
Kocamın her işine karışıyorum, ağzını açsa sinirlerim tepeme çıkıyor. Hele birde dağınıklıığı beni öldürüp bitiriyor.
Çok yoruluyorum, kendime ayıracak gram vaktim yok.
Sözde çalışan kadın özgürdü. Hep okulda, çevremizde, ailemizde bunu işlediler beynimize.
Hani özgürlük ben niye göremiyorum? Hep özgürlük diye kandırdılar bizi kandırıldığımı ne zaman anladım?
Kocamın kardeşinin hanımı çalışmıyor hemde çok güzel bir üniversitede okumuş. Cahil diye tabir ediyorlar ya üniversite okumayanları öyle değil.
Onlar 10 senelik evli hiç çalışma gereği duymadım diyor. Evlendiğim ilk sene çalışıyordum çünkü diyor. O kadar zordu ki. Hem çocuğumda yokken bu sıkıntıyı çektim. Evime, kocama nede kendime vakit ayıramıyordum. Sosyal hayatım sıfırdı diyor. Evden işe işten eve ama evde tam bir hayalettim. Hamile kaldığım zaman işi bıraktım hiçte pişman olmadım. Çocuklarımın her anlarında yanlarındaydım. İlk adımlarında, ilk sözcüklerinde, ağladıklarında ve güldüklerinde. Bana her ihtiyaçları olduklarında yanlarındaydım. Benim annemde çalışıyordu ben çok mahrum kaldım annemden hiç anne sevgisi tadamadım. Hep işiyle ilgilenirdi. Bizle ilgilenmek istesede genelde vakit bulamazdı.Beni ve kardeşlerimi anne sevgisine mahrum etti çok çektik bunun eksikliğini bunlarım bildiğim için kendimden mahrum etmedim çocuklarımı da eşimide.
Kendimide sürekli geliştirdim diyor boş boş durmadım açıkçası çok kitap okudum psikoloji, çocuk gelişimi, aile vs. hakkında. Evimi ihmal etmeyecek şekilde kurslara ve yardım derneklerine katıldım. Faydasız, gayesiz bir insan olmadım. Çabaladım. En önemlisi ben annem varken annesizliği yaşadım. Çocuklarıma da bunu yaşatamazdım diyor. Mesleğimi söylemekten de hiç bir yerde utanmadığını söylüyor. Ben ev hanımıyım en önemlisi de anneyim dedim, annelik değeri kaybedilmiş ama en önemli meslek diyor. Ne güzel bir meslek annelik.
Ne kadar haklı beni kendime getirdi bu sözleri. Bende başarabilir miyim?
Kocamı ve kızımı benden mahrum ettiğim yılların telefisini yapabilirmiyim?
Başkalarının boş sözlerine kulaklarımı tıkayıp en zor mesleği ANNELİĞİ icra edebilir miyim?
Yapabilir miyim Allah'ım. Ben yapmak istiyorum Allah'ım bana yardım et.
HAKAİK
Başkaları ne der diye yaşamışsınız çok yazıkEv hanımlarını bir türlü anlamıyorum neyimize özeniyorsunuz?
5 senelik evliyim. Bu 5 sene nasıl geçti bana hiç sormayın.
Çalışan ve ayakları üzerinde duran! bir kadınım. Çoğunluğun tabiriyle, o ayakların üzerinde nasıl duruyorum bileniniz var mı?
Sabahları kocamdan önce kalkıyorum. Kocama ve kızıma kahvaltı hazırlamam lazım çünkü. Nasıl geliyor o sıcacık yataktan kalkmak anlatam. Gün içersinde o yatağa bir daha dönemeyeceğimi bilmek hele içler acısı.
Kızımı kreşe ben bırakıyorum, kocamın iş yerine ters mesafede olduğu için.
Kızım benden ayrılamıyor her sabah ağlıyor. Bende ondan ayrılamıyorum ama ağlayamıyorum. Minicik yavrum duygularını belli ediyor ben edemiyorum.
Öyle onu gözü yaşlı bırakıp çıkıyorum. Anne sıcaklığını hissettiremiyorum yavruma daha 3 yaşında minicik bana hasret. Ama en güzel en iyi eğitimi veren en kaliteli öğretmenlerin olduğu kreşe verdim.
Kendimi tatmin diyorum işte böyle. Anne sıcaklığını hangi kaliteli eğitim verebilir?
Kocam aslında çalışmamı istemiyor. İhtiyacımızda yok açıkçası. Ben el ne der, o kadar diplomayı boşuna mı almış dedikleri için gururumu ve nefsimi tatmin etmek için çalışıyorum. Haa birde kocamın eline bakmamam lazım onun kölesi olmamam lazım, param olması lazım ki benim de sesim evde gür çıksın!
Patronum da erkek ama onun kölesiyim. Bağırışlarına, azarlamalarına gıkımı çıkar(a)mıyorum. Maaşımı o veriyor ya!.
Para kazanıyorum, ev hanımları çevremdeki herkes bana imrenerek bakıyor. Acaba o paradan 5 kuruş cebime giriyor mu? Kızımın kreş masrafı, arabamın benzin masrafı, olmazsa olmaz kıyafet harcamalarım, parfümüm, kuaför masrafım vs. vs. geldiğinden fazlasını harcıyorum.
Her gün aynı kıyafetle işe gidilir mi? Ona uyumlu, saç, makyaj olmazsa halim ne olur? Sonra elalem ne der? Her gün aynı kıyafetle işe geliyor, kıyafetlerine bak ne kadar uymsuz, üstündekilerin modası geçeli yıl oldu hala bunlarla geliyor. Dedirtmiyorum açıkçası.
Sokakta beni gören evde bir görse tanıyamaz. Kocama süslenmem gerekirken başkalarına süsleniyorum.
Eve pestilim çıkmış geldiğimden, yemeğiydi, temizliğiydi, çocuğun bakımıydı derken en paspal halimle kocamın karşısına çıkıyorum. Yazık adamı hasret bırakıyorum kendime. Kocama kadınlıkta yapamıyorum.
O kadar çok yoruluyorum ki, ya türlü bahaneler buluyorum yada uyuyup kalıyorum. Kardeş gibi uyuyoruz.
O kadar da tahammülsüz oldum ki ben benle evli olsam beni çekmezdim.
Kocamın her işine karışıyorum, ağzını açsa sinirlerim tepeme çıkıyor. Hele birde dağınıklıığı beni öldürüp bitiriyor.
Çok yoruluyorum, kendime ayıracak gram vaktim yok.
Sözde çalışan kadın özgürdü. Hep okulda, çevremizde, ailemizde bunu işlediler beynimize.
Hani özgürlük ben niye göremiyorum? Hep özgürlük diye kandırdılar bizi kandırıldığımı ne zaman anladım?
Kocamın kardeşinin hanımı çalışmıyor hemde çok güzel bir üniversitede okumuş. Cahil diye tabir ediyorlar ya üniversite okumayanları öyle değil.
Onlar 10 senelik evli hiç çalışma gereği duymadım diyor. Evlendiğim ilk sene çalışıyordum çünkü diyor. O kadar zordu ki. Hem çocuğumda yokken bu sıkıntıyı çektim. Evime, kocama nede kendime vakit ayıramıyordum. Sosyal hayatım sıfırdı diyor. Evden işe işten eve ama evde tam bir hayalettim. Hamile kaldığım zaman işi bıraktım hiçte pişman olmadım. Çocuklarımın her anlarında yanlarındaydım. İlk adımlarında, ilk sözcüklerinde, ağladıklarında ve güldüklerinde. Bana her ihtiyaçları olduklarında yanlarındaydım. Benim annemde çalışıyordu ben çok mahrum kaldım annemden hiç anne sevgisi tadamadım. Hep işiyle ilgilenirdi. Bizle ilgilenmek istesede genelde vakit bulamazdı.Beni ve kardeşlerimi anne sevgisine mahrum etti çok çektik bunun eksikliğini bunlarım bildiğim için kendimden mahrum etmedim çocuklarımı da eşimide.
Kendimide sürekli geliştirdim diyor boş boş durmadım açıkçası çok kitap okudum psikoloji, çocuk gelişimi, aile vs. hakkında. Evimi ihmal etmeyecek şekilde kurslara ve yardım derneklerine katıldım. Faydasız, gayesiz bir insan olmadım. Çabaladım. En önemlisi ben annem varken annesizliği yaşadım. Çocuklarıma da bunu yaşatamazdım diyor. Mesleğimi söylemekten de hiç bir yerde utanmadığını söylüyor. Ben ev hanımıyım en önemlisi de anneyim dedim, annelik değeri kaybedilmiş ama en önemli meslek diyor. Ne güzel bir meslek annelik.
Ne kadar haklı beni kendime getirdi bu sözleri. Bende başarabilir miyim?
Kocamı ve kızımı benden mahrum ettiğim yılların telefisini yapabilirmiyim?
Başkalarının boş sözlerine kulaklarımı tıkayıp en zor mesleği ANNELİĞİ icra edebilir miyim?
Yapabilir miyim Allah'ım. Ben yapmak istiyorum Allah'ım bana yardım et.
HAKAİK
kimsenin bişeye ozendiği yok ozenen zaten iş bulur çalışır çokta zor bişey değil,ev kadını,iş kadını diye ayırmakta ayrı bir trajedi,kadın kadındır,kimisinin paraya ihtiyacı var çalısır kimisinin yok çalışmaz,doğru bir değilki,kişiden kişiye değişkenlik gösterir,herkes kendi şartlarının doğruluğuna inanır onu dikte eder,çalışan bir kadın çalışmanın cazibesinden bahseder,çalısmayanda özgürce gezebilmenin,uyuyabilmenin vs. cazibesini anlatır,sonuçta kimin canı ne istiyorsa öyle yapmalı,bu tartışılacak bir konu değil,kıyas yapılacak bir konuda değil,kişisel bir seçim ve iki durumdada zararı dokunmaz kimseye,bugun işten çıkarsınız belki 5 sene sonra tekrar çalışmaya başlarsınız,hayatta tek bir şansınız varmış gibi düşünmeyin,ben hamileyken işten ayrıldım,çocuğumla ilgilenmek istedim,8 yaşına gelincede tekrar işe başladım,istersem yine bırakırım nolacakki,şimdi ben ev kadını iş kadını tanımının neresindeyim,böyle bir yaklaşım olabilirmi hayata,kadına dair...Ev hanımlarını bir türlü anlamıyorum neyimize özeniyorsunuz?
5 senelik evliyim. Bu 5 sene nasıl geçti bana hiç sormayın.
Çalışan ve ayakları üzerinde duran! bir kadınım. Çoğunluğun tabiriyle, o ayakların üzerinde nasıl duruyorum bileniniz var mı?
Sabahları kocamdan önce kalkıyorum. Kocama ve kızıma kahvaltı hazırlamam lazım çünkü. Nasıl geliyor o sıcacık yataktan kalkmak anlatam. Gün içersinde o yatağa bir daha dönemeyeceğimi bilmek hele içler acısı.
Kızımı kreşe ben bırakıyorum, kocamın iş yerine ters mesafede olduğu için.
Kızım benden ayrılamıyor her sabah ağlıyor. Bende ondan ayrılamıyorum ama ağlayamıyorum. Minicik yavrum duygularını belli ediyor ben edemiyorum.
Öyle onu gözü yaşlı bırakıp çıkıyorum. Anne sıcaklığını hissettiremiyorum yavruma daha 3 yaşında minicik bana hasret. Ama en güzel en iyi eğitimi veren en kaliteli öğretmenlerin olduğu kreşe verdim.
Kendimi tatmin diyorum işte böyle. Anne sıcaklığını hangi kaliteli eğitim verebilir?
Kocam aslında çalışmamı istemiyor. İhtiyacımızda yok açıkçası. Ben el ne der, o kadar diplomayı boşuna mı almış dedikleri için gururumu ve nefsimi tatmin etmek için çalışıyorum. Haa birde kocamın eline bakmamam lazım onun kölesi olmamam lazım, param olması lazım ki benim de sesim evde gür çıksın!
Patronum da erkek ama onun kölesiyim. Bağırışlarına, azarlamalarına gıkımı çıkar(a)mıyorum. Maaşımı o veriyor ya!.
Para kazanıyorum, ev hanımları çevremdeki herkes bana imrenerek bakıyor. Acaba o paradan 5 kuruş cebime giriyor mu? Kızımın kreş masrafı, arabamın benzin masrafı, olmazsa olmaz kıyafet harcamalarım, parfümüm, kuaför masrafım vs. vs. geldiğinden fazlasını harcıyorum.
Her gün aynı kıyafetle işe gidilir mi? Ona uyumlu, saç, makyaj olmazsa halim ne olur? Sonra elalem ne der? Her gün aynı kıyafetle işe geliyor, kıyafetlerine bak ne kadar uymsuz, üstündekilerin modası geçeli yıl oldu hala bunlarla geliyor. Dedirtmiyorum açıkçası.
Sokakta beni gören evde bir görse tanıyamaz. Kocama süslenmem gerekirken başkalarına süsleniyorum.
Eve pestilim çıkmış geldiğimden, yemeğiydi, temizliğiydi, çocuğun bakımıydı derken en paspal halimle kocamın karşısına çıkıyorum. Yazık adamı hasret bırakıyorum kendime. Kocama kadınlıkta yapamıyorum.
O kadar çok yoruluyorum ki, ya türlü bahaneler buluyorum yada uyuyup kalıyorum. Kardeş gibi uyuyoruz.
O kadar da tahammülsüz oldum ki ben benle evli olsam beni çekmezdim.
Kocamın her işine karışıyorum, ağzını açsa sinirlerim tepeme çıkıyor. Hele birde dağınıklıığı beni öldürüp bitiriyor.
Çok yoruluyorum, kendime ayıracak gram vaktim yok.
Sözde çalışan kadın özgürdü. Hep okulda, çevremizde, ailemizde bunu işlediler beynimize.
Hani özgürlük ben niye göremiyorum? Hep özgürlük diye kandırdılar bizi kandırıldığımı ne zaman anladım?
Kocamın kardeşinin hanımı çalışmıyor hemde çok güzel bir üniversitede okumuş. Cahil diye tabir ediyorlar ya üniversite okumayanları öyle değil.
Onlar 10 senelik evli hiç çalışma gereği duymadım diyor. Evlendiğim ilk sene çalışıyordum çünkü diyor. O kadar zordu ki. Hem çocuğumda yokken bu sıkıntıyı çektim. Evime, kocama nede kendime vakit ayıramıyordum. Sosyal hayatım sıfırdı diyor. Evden işe işten eve ama evde tam bir hayalettim. Hamile kaldığım zaman işi bıraktım hiçte pişman olmadım. Çocuklarımın her anlarında yanlarındaydım. İlk adımlarında, ilk sözcüklerinde, ağladıklarında ve güldüklerinde. Bana her ihtiyaçları olduklarında yanlarındaydım. Benim annemde çalışıyordu ben çok mahrum kaldım annemden hiç anne sevgisi tadamadım. Hep işiyle ilgilenirdi. Bizle ilgilenmek istesede genelde vakit bulamazdı.Beni ve kardeşlerimi anne sevgisine mahrum etti çok çektik bunun eksikliğini bunlarım bildiğim için kendimden mahrum etmedim çocuklarımı da eşimide.
Kendimide sürekli geliştirdim diyor boş boş durmadım açıkçası çok kitap okudum psikoloji, çocuk gelişimi, aile vs. hakkında. Evimi ihmal etmeyecek şekilde kurslara ve yardım derneklerine katıldım. Faydasız, gayesiz bir insan olmadım. Çabaladım. En önemlisi ben annem varken annesizliği yaşadım. Çocuklarıma da bunu yaşatamazdım diyor. Mesleğimi söylemekten de hiç bir yerde utanmadığını söylüyor. Ben ev hanımıyım en önemlisi de anneyim dedim, annelik değeri kaybedilmiş ama en önemli meslek diyor. Ne güzel bir meslek annelik.
Ne kadar haklı beni kendime getirdi bu sözleri. Bende başarabilir miyim?
Kocamı ve kızımı benden mahrum ettiğim yılların telefisini yapabilirmiyim?
Başkalarının boş sözlerine kulaklarımı tıkayıp en zor mesleği ANNELİĞİ icra edebilir miyim?
Yapabilir miyim Allah'ım. Ben yapmak istiyorum Allah'ım bana yardım et.
HAKAİK
Annelik kutsal kısmını duyuyordum da ev hanımı niye kutsal oldu ki?Ev hanımı olmak ,anne olmak çok kutsal bi şey
Kız senin haberin yok mu. Cumhurbaşkanı kararnamesi ile artık kutsal sayılmasına karar verildi en sonAnnelik kutsal kısmını duyuyordum da ev hanımı niye kutsal oldu ki?
Daha neler.
Ne güçlü kadınlar var dedim, her şeye koşuyorlar, okurken yoruldum, kalktım bir çay içeyim dedim, yatışırım belki. Ne kabag.t herifler var, vicdan yok merhamet yok, kadınlar bunlarla ömür geçirecek çok yazık.Bu yazıyı 2013 yılında yazan bağyan çalışmamak için bulduğu züğürt tesellisini kendine saklasın.
Hadi yine iyisiniz çocuk doğurmanıza gerek kalmadı kutsal oldunuz gitti.Annelik kutsal kısmını duyuyordum da ev hanımı niye kutsal oldu ki?
Daha neler.
Valla kadınlarımız uyanık olacak. Öyle kalmadı pembe panjurlu ev hayalleri. Ama bazılar var her şeyim hıyar diyene bir avuç tuz alıp koşuyor sonrada iki göz iki çeşme geri dönüyor sonra ah, vah keşkelere fayda vermiyorNe güçlü kadınlar var dedim, her şeye koşuyorlar, okurken yoruldum, kalktım bir çay içeyim dedim, yatışırım belki. Ne kabag.t herifler var, vicdan yok merhamet yok, kadınlar bunlarla ömür geçirecek çok yazık.
Hadi yine iyisiniz çocuk doğurmanıza gerek kalmadı kutsal oldunuz gitti.
Ne güzel. Boşanınca çocuktan da boşandı diye üzülüyoruz sonra.Annelik kutsal diye diye erkekleri de çocuk eğitiminin dışına ittik zaten... Çok kutsal çoken çok annelik kutsal....
Çok kutsal olunca dokunamiyorlar. Maazallah azıcık ebeveynlik yapsalar carpilacak hale geldiler. Analar yapmalı!Ne güzel. Boşanınca çocuktan da boşandı diye üzülüyoruz sonra.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?