ben yıllar önce lisedeyken şöyle bişey duymuştum biryerlerden "gençlik coca-cola, hamburger ve pop müzik arasına sıkıştırılmaya çalışılıyor" o zamanlar ne demek istendiğini net olarak anlamamıştım tabi....oysa şimdi olan tamamen bu...
şimdi bu mecaz anlamda kullanılan " coca-cola, hamburger ve pop müzik" üçlemesinin içine öyle çok şey girdi ki....ben çocukları suçlayamıyorum maalesef...şanssız bir nesil var bence karşımızda...ben kendi adıma çok daha başka şeylerle büyüdüm...biz de televizyon izlerdik, biz de coca-cola içer hamburger yer pop müzik dinlerdik ama şimdikilerin aksine bizim hayatımızda başka şeyler de vardı....ve ne yazıktır ki şimdi kendi geleceğini bile değiştirmek birşeylerin ucundan tutmaktan aciz gençlik çoğunlukta...bence şimdi öğretmenlerin sorumluluğu daha da fazla....
bu arada konuya çok balıklama daldım kusura bakmayın lütfen ama ne bileyim kk da böyle şeylerin konşulduğunu görmek gerçekten hoş....şimdi konuyu baştan sona okuyup dahil olup öyle konuşacağım aslında başta yapmam gerekeni şimdi yapacağım kusuruma bakılmasın lütfen....
evet ideal öğrenci diye bir şey yoktur
biz de böyleydik onlar da böyle devam ediyor
tam kanın kaynadığı zamanlar lise çağı
malesef kurunun yanında yaş da yanıyor..
adamı suçlamak suç sanki. bazı öğretmen arkadaşlarım bunu savundular. kız kuyruk sallamıştır dediler. adam sütten çıkmış ak kaşık çünkü.
evet aslında ideal öğrenci tanımı da çağa göre değişiyor. eskiden ödev hazırlayan sessiz, parmak kaldırmadan konuşmayan öğrenci idealken şimdi kendini ifade edebilen, kendine güveni tam, öğrenmeye hevesli öğrenci ideal oluyor. belki de yarın başka bir tip ideal olacak.
bu kadar hızlı değişim ortamında yozlaşmalar olduğu için ve öğrencilerin bazıları bilinçsizce bu yozlaşma furyasına dahil oldukları için doğruyu göstermek öğretmene düşüyor ama işin kötüsü öğretmenler de yozlaşıyor. :))))
sanırım yazıklarımı siyasi anladınız. ben işsizlik yenidir veya şu hükümet yapmıştır demiyorum. eskiden öğretmen olmak çok daha kolaydı mesela. şu an bölümü bitirmek ve sınava girmek gerekiyor. formasyon almayan ya da orman mezunu olanlara bile bu hak verilirken şu an master yapanlar bile göreve başlayamıyor. ataması yapılmadığı için ücretli derse giren, sözleşmeli çalışıp yıllarca kadro bekleyen veya intihar edenler var. çocuklar bunların farkındalar.
sorunlar git gide çeşitleniyor.
mühendis olmak çok para ve prestij demekken şimdi asgari ücrete iş bulmaya sevinmek anlamına gelebiyor.
gerçekler değişiyor.
bizler yerimizde sayarsak öğrencilerimiz bize sadece güler geçerler. onalr her şeyin farkındalar.yapabilecekleri çok az sadece.
siz üzülmeyin, ben üzülüyorum.
Hayır siyasi olarak algılamadım. Zaten şu hükümet döneminde çıktı da demedim.
YAzdıkların gerçekler. Fakat bunu ders çalışmayarak değiştirebilirler mi??? Hayır. Ya da şu sınava hazrılanan öğrencilerimiz bunları göremiyor mu? Onlar bilmiyor mu işlerinin çook zor olduğunu. Hayır biliyorlar. Eeee neden çalışıyorlar o halde.
Gerçekten merak ediyorum sınva hazırlanan öğrencilerimiz sence ne düşünüyor? Hani o herşeyin farkında olan öğrencilerle bu öğrenciler arasındaki fark ne? Onlar neden etkilenmiyor bu durumdan da ders çalışıp duruyorlar???? Sonuçta ortamları aynı, uyaranlar aynı fakat davranışlar farklı... Nedeni ne o zaman???
her öğrencinin motivasyonu ve zeka seviyesi aynı değildir takdir edersinizi ki. sebep bu. zeka ailevi yapıyla parlar veya söner, motivasyon da sosyal, ekonomik, siyasi her olaydan etkilenir.
benim anlamadığımsa toplumsal olaylarla okulu ve öğrencileri nasıl oluyor da bu kadar birbrinden ayrı görebiliyorsunuz?
Bi öğrencim var, ve okulumuzdaki kimya öğretmenimiz 85 puanla atanamamış Biri, onu görüp hocam vaz mı geçsem diyeBiliyor.. Bu çocuklar neye güvenip hayal kursun ki.. valla Ben hiç suçlamıyorum..tam tersi çok üzülüyorum..
burcucum asıl bunun için daha fazla çalışmaları lazım.Ben ilk sene 90 puanla atanamamıştım,ne yapsaydım,ya nasıl olsa atanamam,bizden alım yok deyip bir şeyleri bahane edip bıraksa mıydım bu sevdanın peşini?Bir şeyleri bahane etmek en kolayı,birilerini suçlamak da öyle.Herkes kendinden sorumlu.
Bu çocukların bizden ileri olduğunu kesinlikle düşünmüyorum fiyonk.Derste sıkılmaları bundan değil,umursamamaktan,şımarıklıktan ,hayatı kız-arkadaş ilişkilerinden ibaret sanmalarından.En azından meslek liseleri ve düz liselerdeki öğrencilerin bir çoğu için durum bu.
Şimdi ben de mi geri kafalı öğretmen oldum?
soru bu zaten "neden göremiyorlar, neden farkında değiller?" onlar yapmış siz neden yapamıyorsunuz demek değil iş...neden yapmadıklarını görmeye çalışıp çözüm üretmek...herkes aynı değildir...çalışan öğrenciye bak sen de çalış demek nedenini belki bilemediğimiz sebeplerden dolayı hedefi olmayan, ideali olmayan öğrenci için yeterli değildir...doğrudur aile yapısı, yaşam koşulları, kişilik özellikleri vsvsvs birçok etken var...
olması gerekeni temel alıp "demekki yapılabiliyormuş" deyip olmayanı çözmeye çalışmak bizi ne kadar başarıya götürür ??
konuya Ben de dalıyorum kusura Bakmayın ama fiyonk a katılmamam mümkün değil.. hele ki çocukların gelecekleriyle ilgili içinde Bulundukları karamsar duruma yaptiği açıklamalara.. mesela Ben ücretli öğretmenim.. çaliştiğim okulda ingilizce alanında yıllardır kadro olmadiği için her sene Başka Bir ücretli öğretmen geliyor çocukların dersine.. derse ilk girdiğim gün çocuklar Bana hocam siz de mi ücretlisiniz inşallah atanırsınız çok üzülüyoruz size dediler.. ve aralarından Bir çoğu hocam Biz öğretmen olmak istiyorduk ama sizleri göre göre vazgeçtik, çünkü öğretmenlerimizin ataması Bile yapilmiyor dediler.. Ben de onlara umut vaad eden Bir cümle Bulup kuramadım.. evet gerçekten eskiden de işsizlik vardı ama artık asgari ücretle çalişmak Bile Bir üniversite mezunu için lüks sayılaBilecek Bişey maalesef ki.. öğretmen olsan atanamıyosun, sınava girsen sınava güvenemiyosun.. kpss deki kopya olaylarından hepsinin haBeri var, ve Bu ülkedeki sınav sistemine Bir gram güveni yok o çocukların.. Ben çoook ama çoook üzülüyorum onların haline.. o kadar Bilincideler ki Bazı gerçeklerin, ve tıkanıp kalıyorlar gelecekleriyle ilgili.. şimdiden gelecek kaygısına tutuşmuş Benim öğrencilerim.. onlar mı suçlu.. ? asla.. üniversite okumaları için elimizden geleni yapiyoruz, ama mezun olduktan sonra Bile hala deliler giBi mücadele edeceklerinin kendileri de farkındalar.. mesela kimyayı çok seven Bi öğrencim var, ve okulumuzdaki kimya öğretmenimiz 85 puanla atanamamış Biri, onu görüp hocam vaz mı geçsem diyeBiliyor.. Bu çocuklar neye güvenip hayal kursun ki.. valla Ben hiç suçlamıyorum..tam tersi çok üzülüyorum..
ayrı görmediğim için bu kadar çok şaşırıyorum zaten.
her üniversiteye giden zeki mi sence? ya da her zeki öğrenci üniversiteye mi gidiyor. hayır. Başlı başına zeki olmak yeterli değil çünkü. Azim gerekli, istek gerekli. Motivasyon demişsin. Ne engeller insanın motivasyonunu??? Evindeki ortam mı? Okulundaki ortam mı? Ülkenin kötü ortamı mı?
Kendi dönemimle 2010 arasında bir fark yok dedim ama hadi farklı diyelim. Şİmdi sana şuan üniversite öğrencisi olan öğrencilerimin ortamını anlatayım:
Benim okulumda 20 öğrenci mezun oldu, üniversiteye gidenlerin çoğu köyden geliyordu, çoğunun evini üflesen yıkılacak gibiydi. onların evinde ben yarım saat duramazdım. Kendilerine ait odaları yoktu, dersi iş aralarında yapıyorlardı. İş dediğim de tarla ve hayvanlar.. Burada Kış sert geçer ve bu öğrenciler okula gediş gidişlerde toplam 40dk yürüyorlardı. Şimdi bu öğrencilerin ortamları çoook kötü, ülke gerçeklerini adları kadar ii biliyorlar,ama şimdi hepsi üniversite öğrencisi.
Bi öğrencim var, ve okulumuzdaki kimya öğretmenimiz 85 puanla atanamamış Biri, onu görüp hocam vaz mı geçsem diyeBiliyor.. Bu çocuklar neye güvenip hayal kursun ki.. valla Ben hiç suçlamıyorum..tam tersi çok üzülüyorum..
burcucum asıl bunun için daha fazla çalışmaları lazım.Ben ilk sene 90 puanla atanamamıştım,ne yapsaydım,ya nasıl olsa atanamam,bizden alım yok deyip bir şeyleri bahane edip bıraksa mıydım bu sevdanın peşini?Bir şeyleri bahane etmek en kolayı,birilerini suçlamak da öyle.Herkes kendinden sorumlu.
Bu çocukların bizden ileri olduğunu kesinlikle düşünmüyorum fiyonk.Derste sıkılmaları bundan değil,umursamamaktan,şımarıklıktan ,hayatı kız-arkadaş ilişkilerinden ibaret sanmalarından.En azından meslek liseleri ve düz liselerdeki öğrencilerin bir çoğu için durum bu.
Şimdi ben de mi geri kafalı öğretmen oldum?
kesinlikle haklısın cigdem_k... neden yapamıyorsunuzla çözüm üretmek arasında dağlar kadar fark var. bireysel çözümlerle bitseydi iş keşke. bizim dersine girdiğimiz öğrencilerimizin kazanması, kendi çocuklarımızın kazanması, yakınlarımızın atanması ya da ne bileyim okulun en iyi öğrencilerinin tıbbı kazanmasıyla iş bitebilseydi...
burcucum baştan beri çabanı ve yazdıklarını okuyorum, gerçekten hümanist bir yaklaşımın var, senin şu sahip olduğun bakış açısını emeklisi gelmiş öğretmenlerden bile anlayamayanlar var, tebrik ediyorum seni, Allah gönlüne göre versin canım.
ölçütüm üniversiteyi kazanmak değil. baştan beri üniversiteyi kazanabilecek öğrenci kazanamayacak öğrenci ayrımını yapan sizsiniz. dağdaki çoban bile üniversite birincisi olabilir ki zamanında oldu, ancak benim bahsettiğim öğrenci kesimi şu kesimdir:
düz liselerin %4 ü üniversiteyi kazanmaktaydı, diğer kısmının da bu başarıyı yakalaması bekleniyordu. bu normal mi sizce? herkes üniversiteli mi olmalı? ölçüt bu mudur?
işte ben o geriye kalan %96 lık öğrencinin tarafındayım.
siyasetle veya sosyal diğer konularla ne ilgisi var şeklinde yaklaştığınız için sordum o soruyu. bahsini ettiğiniz örnek bizi nereye götürür? zor durumdaki bir öğrenci üniversiteyi kazanıyorsa hepsi kazanmalı mantığı bize ne kazandırır? bana kalırsa hiçbir şey. genele bakarak sonuçlar elde edebiliyorsak çözüm üretebiliriz. genelde öğrenci isteksiz mi evet, umutsuz mu evet, o halde Ahmet'e destek oldum her zaman da olurum bu sorunun cevabı olamaz. bu desteği yapmıyorsak okulda ne işimiz var zaten...
Doğru olan ne peki?
Yok yani sürekli o yanlış bu yanlış demek basit. NE yapıyorsun sen öğrenciler için?
evet hayatı kız-erkek ilişkilerinden iBaret sanıyorlar.. ve Bu o kadar doğal kii.. çünkü içinde Bulundukları gelişim döneminin Bi getirisi Bu.. ergen onlar.. Biz de ergen olduk.. Ben dersime girmeden önce öğrencilerimin yaşindaykenki yıllarımı gözden geçirmeye çalişiyorum.. evet lisedeyken Benim de hayatı aşktan iBaret sandığım dönemler oldu.. midemde keleBekler uçuşuyodu.. erkeklerle Bakışmak, mektup yazmak, teneffüste 5 dakka görmek için can atıyodum.. çünkü karşı cinsi tanidiğim dönemdeydim, o yüzden onların Bu havai durumları göze pek Batmamalı. dersleri olaBildiğince onların ilgi alanına göre ayarlarsak onlar için de Bizim için de iyi olur.. onların gözünden Bakmak lazım dünyaya.. evet tek dertleri saçları süsleri.. çünkü güzel görünmek Bir ergenin en Büyük derdi.. Biz de ergen olduk, ailemizin ve hocalarımızın sayesinde o dönemde derslerimizi de ihmal etmeden Bu dönemi Başarıyla atlattık.. Burda Bizlere Büyük sorumluluk düşüyor.. onları içinde Bulundukları dünyadan tamamen koparmadan ama Biz de Biraz onların penceresinden Bakarak devam etmeliyiz yola.. dersle hiç alakası olmayan öğrencimin Bile ilgisini çeken Bir cümleyi çok güzel yazaBildiğini gördüm Bugün ingilizce dersinde.. çok da mutlu oldum, evet öğretmenlik gerçekten çok zor Bir iş..o kadar isterdim ki Bu mesleği yapanların kpss yerine çok daha farklı özelliklerin ölçüldüğü Bir sistemle iş Başına gelmesini..