Bugün Okulda Ne Var Ne Yok?

ben yıllar önce lisedeyken şöyle bişey duymuştum biryerlerden "gençlik coca-cola, hamburger ve pop müzik arasına sıkıştırılmaya çalışılıyor" o zamanlar ne demek istendiğini net olarak anlamamıştım tabi....oysa şimdi olan tamamen bu...

şimdi bu mecaz anlamda kullanılan " coca-cola, hamburger ve pop müzik" üçlemesinin içine öyle çok şey girdi ki....ben çocukları suçlayamıyorum maalesef...şanssız bir nesil var bence karşımızda...ben kendi adıma çok daha başka şeylerle büyüdüm...biz de televizyon izlerdik, biz de coca-cola içer hamburger yer pop müzik dinlerdik ama şimdikilerin aksine bizim hayatımızda başka şeyler de vardı....ve ne yazıktır ki şimdi kendi geleceğini bile değiştirmek birşeylerin ucundan tutmaktan aciz gençlik çoğunlukta...bence şimdi öğretmenlerin sorumluluğu daha da fazla....

bu arada konuya çok balıklama daldım kusura bakmayın lütfen ama ne bileyim kk da böyle şeylerin konşulduğunu görmek gerçekten hoş....şimdi konuyu baştan sona okuyup dahil olup öyle konuşacağım aslında başta yapmam gerekeni şimdi yapacağım kusuruma bakılmasın lütfen....

balıklama değil canım çok güzel bir yerden girmişsin konuya teşekkürler.

öğretmenin sorumluluğu kat kat arttı evet. ve bu sorumluğa yetişmeyi göze alabilmek zor. ya dersini verip çıkar gidersin, ya da elinden geleni yaparsın. sadece bireysel hayatını düşünmek mesleğimize uygun değil.

internet, tv ve basın sayesinde bilgiye ve çeşitli yorumlara ulaşmak daha kolay hale gelip iletişim arttığı için gelişme fazla oluyor. bunun yanısıra çöküş de kolay olabiliyor. bir öğrenci ödevini netten indirerek ne kadar da bilgiye kolay ulaştığını düşünürken, bulduğu bilgiyle ilgilenmeme gibi bir tavır takınabiliyor. bu durum, ihtiyaçların değiştiğini gösteriyor.

ihtiyaçlar değiştiyse her şey değişmeli. sorun da burda başlıyor. ya da sorular.
 
evet ideal öğrenci diye bir şey yoktur
biz de böyleydik onlar da böyle devam ediyor
tam kanın kaynadığı zamanlar lise çağı
malesef kurunun yanında yaş da yanıyor..

evet aslında ideal öğrenci tanımı da çağa göre değişiyor. eskiden ödev hazırlayan sessiz, parmak kaldırmadan konuşmayan öğrenci idealken şimdi kendini ifade edebilen, kendine güveni tam, öğrenmeye hevesli öğrenci ideal oluyor. belki de yarın başka bir tip ideal olacak.

bu kadar hızlı değişim ortamında yozlaşmalar olduğu için ve öğrencilerin bazıları bilinçsizce bu yozlaşma furyasına dahil oldukları için doğruyu göstermek öğretmene düşüyor ama işin kötüsü öğretmenler de yozlaşıyor. :))))
 
adamı suçlamak suç sanki. bazı öğretmen arkadaşlarım bunu savundular. kız kuyruk sallamıştır dediler. adam sütten çıkmış ak kaşık çünkü.

vah ki vah...

doğruyu öğretmesi gereken, genç insan yanlış yaptığında onu doğruya sevkedecek eğitimcilerin yaptığına bakın....e ne yapsın bu yavrucaklar...kim öğretsin ki onlara bişey...orda burda hangi dizi de ne görüyorlarsa doğruyu o zannediyorlar...

"kuyruk sallama" sözü zaten başlı başına hoş değil ve bunu 15 yaşındaki bir genci tanıması, nasıl davranabileceğini bilmesi gereken insanlar söylüyorsa iyice çirkinleşiyor gerçekten...yok yok öğretmen atarken çoook başka sınavlar yapılmalı...kpss gibi aptalca "a,b,c..."ölçen değerini anlamını çoktan yitirmiş şeylerle olmaz bu iş.....
 
Son düzenleme:
evet aslında ideal öğrenci tanımı da çağa göre değişiyor. eskiden ödev hazırlayan sessiz, parmak kaldırmadan konuşmayan öğrenci idealken şimdi kendini ifade edebilen, kendine güveni tam, öğrenmeye hevesli öğrenci ideal oluyor. belki de yarın başka bir tip ideal olacak.

bu kadar hızlı değişim ortamında yozlaşmalar olduğu için ve öğrencilerin bazıları bilinçsizce bu yozlaşma furyasına dahil oldukları için doğruyu göstermek öğretmene düşüyor ama işin kötüsü öğretmenler de yozlaşıyor. :))))

maalesef....

öğretmenlik (benim gözümde tabi) para kazanmak için yapılacak işten çok farklı bişey....

öğretmen bilmeli, aydınlatabilmeli, çağı yakalarken kendi zamanının güzelliklerini çocuklara aktarabilmeli...örneğin ben çocuklara "beatles" ten şarkılar çalarken öğretirken onlarla birlikte "rihanna" dinleyebilmeliyim, en azından kim olduğunu bilmeliyimki onları anlayabileyim....

ya da ben onlara "dostoyevski" okuyun derken ben "alacakaranlık" serisinde ne anlattığını bilmeliyim ki onlara ulaşabileyim.....

elbette değişecek ben şimdi hangi öğrenciye "saçlarını öreceksin" diyebilirim ve ne kadar saçma olur...dinlenen müzikler, okunan kitaplar, davranışlar tutumlar değişir hiçbir öğrencinin eskilerdeki gibi saçı başı bilmem neresi asker gibi muntazam olmasını bekleyemem ki şu çağda artık gerek de yok...ama dünya döndükçe değişmeyecek değerleri öğretemeliyim onlara, saygıyı, sevgiyi, kendini geliştirip doğruya bir başına ulaşıp dünyaya değer katmayı, kendine değer katmayı....tüketici değil üretici olmayı....işte herşeyin hızla değişip tüketildiği çağımızda öğretmenler de artık daha uyanık olmalı daha çok bilmeli .....diye düşünüyorum ben...
 
sanırım yazıklarımı siyasi anladınız. ben işsizlik yenidir veya şu hükümet yapmıştır demiyorum. eskiden öğretmen olmak çok daha kolaydı mesela. şu an bölümü bitirmek ve sınava girmek gerekiyor. formasyon almayan ya da orman mezunu olanlara bile bu hak verilirken şu an master yapanlar bile göreve başlayamıyor. ataması yapılmadığı için ücretli derse giren, sözleşmeli çalışıp yıllarca kadro bekleyen veya intihar edenler var. çocuklar bunların farkındalar.

sorunlar git gide çeşitleniyor.

mühendis olmak çok para ve prestij demekken şimdi asgari ücrete iş bulmaya sevinmek anlamına gelebiyor.

gerçekler değişiyor.


bizler yerimizde sayarsak öğrencilerimiz bize sadece güler geçerler. onalr her şeyin farkındalar.yapabilecekleri çok az sadece.

siz üzülmeyin, ben üzülüyorum.

Hayır siyasi olarak algılamadım. Zaten şu hükümet döneminde çıktı da demedim.

YAzdıkların gerçekler. Fakat bunu ders çalışmayarak değiştirebilirler mi??? Hayır. Ya da şu sınava hazrılanan öğrencilerimiz bunları göremiyor mu? Onlar bilmiyor mu işlerinin çook zor olduğunu. Hayır biliyorlar. Eeee neden çalışıyorlar o halde.

Gerçekten merak ediyorum sınva hazırlanan öğrencilerimiz sence ne düşünüyor? Hani o herşeyin farkında olan öğrencilerle bu öğrenciler arasındaki fark ne? Onlar neden etkilenmiyor bu durumdan da ders çalışıp duruyorlar???? Sonuçta ortamları aynı, uyaranlar aynı fakat davranışlar farklı... Nedeni ne o zaman???
 
Hayır siyasi olarak algılamadım. Zaten şu hükümet döneminde çıktı da demedim.

YAzdıkların gerçekler. Fakat bunu ders çalışmayarak değiştirebilirler mi??? Hayır. Ya da şu sınava hazrılanan öğrencilerimiz bunları göremiyor mu? Onlar bilmiyor mu işlerinin çook zor olduğunu. Hayır biliyorlar. Eeee neden çalışıyorlar o halde.

Gerçekten merak ediyorum sınva hazırlanan öğrencilerimiz sence ne düşünüyor? Hani o herşeyin farkında olan öğrencilerle bu öğrenciler arasındaki fark ne? Onlar neden etkilenmiyor bu durumdan da ders çalışıp duruyorlar???? Sonuçta ortamları aynı, uyaranlar aynı fakat davranışlar farklı... Nedeni ne o zaman???

her öğrencinin motivasyonu ve zeka seviyesi aynı değildir takdir edersinizi ki. sebep bu. zeka ailevi yapıyla parlar veya söner, motivasyon da sosyal, ekonomik, siyasi her olaydan etkilenir.

benim anlamadığımsa toplumsal olaylarla okulu ve öğrencileri nasıl oluyor da bu kadar birbrinden ayrı görebiliyorsunuz?
 
soru bu zaten "neden göremiyorlar, neden farkında değiller?" onlar yapmış siz neden yapamıyorsunuz demek değil iş...neden yapmadıklarını görmeye çalışıp çözüm üretmek...herkes aynı değildir...çalışan öğrenciye bak sen de çalış demek nedenini belki bilemediğimiz sebeplerden dolayı hedefi olmayan, ideali olmayan öğrenci için yeterli değildir...doğrudur aile yapısı, yaşam koşulları, kişilik özellikleri vsvsvs birçok etken var...

olması gerekeni temel alıp "demekki yapılabiliyormuş" deyip olmayanı çözmeye çalışmak bizi ne kadar başarıya götürür ??
 
konuya Ben de dalıyorum kusura Bakmayın ama fiyonk a katılmamam mümkün değil.. hele ki çocukların gelecekleriyle ilgili içinde Bulundukları karamsar duruma yaptiği açıklamalara.. mesela Ben ücretli öğretmenim.. çaliştiğim okulda ingilizce alanında yıllardır kadro olmadiği için her sene Başka Bir ücretli öğretmen geliyor çocukların dersine.. derse ilk girdiğim gün çocuklar Bana hocam siz de mi ücretlisiniz inşallah atanırsınız çok üzülüyoruz size dediler.. ve aralarından Bir çoğu hocam Biz öğretmen olmak istiyorduk ama sizleri göre göre vazgeçtik, çünkü öğretmenlerimizin ataması Bile yapilmiyor dediler.. Ben de onlara umut vaad eden Bir cümle Bulup kuramadım.. evet gerçekten eskiden de işsizlik vardı ama artık asgari ücretle çalişmak Bile Bir üniversite mezunu için lüks sayılaBilecek Bişey maalesef ki.. öğretmen olsan atanamıyosun, sınava girsen sınava güvenemiyosun.. kpss deki kopya olaylarından hepsinin haBeri var, ve Bu ülkedeki sınav sistemine Bir gram güveni yok o çocukların.. Ben çoook ama çoook üzülüyorum onların haline.. o kadar Bilincideler ki Bazı gerçeklerin, ve tıkanıp kalıyorlar gelecekleriyle ilgili.. şimdiden gelecek kaygısına tutuşmuş Benim öğrencilerim.. onlar mı suçlu.. ? asla.. üniversite okumaları için elimizden geleni yapiyoruz, ama mezun olduktan sonra Bile hala deliler giBi mücadele edeceklerinin kendileri de farkındalar.. mesela kimyayı çok seven Bi öğrencim var, ve okulumuzdaki kimya öğretmenimiz 85 puanla atanamamış Biri, onu görüp hocam vaz mı geçsem diyeBiliyor.. Bu çocuklar neye güvenip hayal kursun ki.. valla Ben hiç suçlamıyorum..tam tersi çok üzülüyorum..
 
her öğrencinin motivasyonu ve zeka seviyesi aynı değildir takdir edersinizi ki. sebep bu. zeka ailevi yapıyla parlar veya söner, motivasyon da sosyal, ekonomik, siyasi her olaydan etkilenir.

benim anlamadığımsa toplumsal olaylarla okulu ve öğrencileri nasıl oluyor da bu kadar birbrinden ayrı görebiliyorsunuz?

ayrı görmediğim için bu kadar çok şaşırıyorum zaten.

her üniversiteye giden zeki mi sence? ya da her zeki öğrenci üniversiteye mi gidiyor. hayır. Başlı başına zeki olmak yeterli değil çünkü. Azim gerekli, istek gerekli. Motivasyon demişsin. Ne engeller insanın motivasyonunu??? Evindeki ortam mı? Okulundaki ortam mı? Ülkenin kötü ortamı mı?

Kendi dönemimle 2010 arasında bir fark yok dedim ama hadi farklı diyelim. Şİmdi sana şuan üniversite öğrencisi olan öğrencilerimin ortamını anlatayım:

Benim okulumda 20 öğrenci mezun oldu, üniversiteye gidenlerin çoğu köyden geliyordu, çoğunun evini üflesen yıkılacak gibiydi. onların evinde ben yarım saat duramazdım. Kendilerine ait odaları yoktu, dersi iş aralarında yapıyorlardı. İş dediğim de tarla ve hayvanlar.. Burada Kış sert geçer ve bu öğrenciler okula gediş gidişlerde toplam 40dk yürüyorlardı. Şimdi bu öğrencilerin ortamları çoook kötü, ülke gerçeklerini adları kadar ii biliyorlar,ama şimdi hepsi üniversite öğrencisi.
 
Bi öğrencim var, ve okulumuzdaki kimya öğretmenimiz 85 puanla atanamamış Biri, onu görüp hocam vaz mı geçsem diyeBiliyor.. Bu çocuklar neye güvenip hayal kursun ki.. valla Ben hiç suçlamıyorum..tam tersi çok üzülüyorum..

burcucum asıl bunun için daha fazla çalışmaları lazım.Ben ilk sene 90 puanla atanamamıştım,ne yapsaydım,ya nasıl olsa atanamam,bizden alım yok deyip bir şeyleri bahane edip bıraksa mıydım bu sevdanın peşini?Bir şeyleri bahane etmek en kolayı,birilerini suçlamak da öyle.Herkes kendinden sorumlu.
Bu çocukların bizden ileri olduğunu kesinlikle düşünmüyorum fiyonk.Derste sıkılmaları bundan değil,umursamamaktan,şımarıklıktan ,hayatı kız-arkadaş ilişkilerinden ibaret sanmalarından.En azından meslek liseleri ve düz liselerdeki öğrencilerin bir çoğu için durum bu.
Şimdi ben de mi geri kafalı öğretmen oldum?
 
Bi öğrencim var, ve okulumuzdaki kimya öğretmenimiz 85 puanla atanamamış Biri, onu görüp hocam vaz mı geçsem diyeBiliyor.. Bu çocuklar neye güvenip hayal kursun ki.. valla Ben hiç suçlamıyorum..tam tersi çok üzülüyorum..

burcucum asıl bunun için daha fazla çalışmaları lazım.Ben ilk sene 90 puanla atanamamıştım,ne yapsaydım,ya nasıl olsa atanamam,bizden alım yok deyip bir şeyleri bahane edip bıraksa mıydım bu sevdanın peşini?Bir şeyleri bahane etmek en kolayı,birilerini suçlamak da öyle.Herkes kendinden sorumlu.
Bu çocukların bizden ileri olduğunu kesinlikle düşünmüyorum fiyonk.Derste sıkılmaları bundan değil,umursamamaktan,şımarıklıktan ,hayatı kız-arkadaş ilişkilerinden ibaret sanmalarından.En azından meslek liseleri ve düz liselerdeki öğrencilerin bir çoğu için durum bu.
Şimdi ben de mi geri kafalı öğretmen oldum?
 
Bi öğrencim var, ve okulumuzdaki kimya öğretmenimiz 85 puanla atanamamış Biri, onu görüp hocam vaz mı geçsem diyeBiliyor.. Bu çocuklar neye güvenip hayal kursun ki.. valla Ben hiç suçlamıyorum..tam tersi çok üzülüyorum..

burcucum asıl bunun için daha fazla çalışmaları lazım.Ben ilk sene 90 puanla atanamamıştım,ne yapsaydım,ya nasıl olsa atanamam,bizden alım yok deyip bir şeyleri bahane edip bıraksa mıydım bu sevdanın peşini?Bir şeyleri bahane etmek en kolayı,birilerini suçlamak da öyle.Herkes kendinden sorumlu.
Bu çocukların bizden ileri olduğunu kesinlikle düşünmüyorum fiyonk.Derste sıkılmaları bundan değil,umursamamaktan,şımarıklıktan ,hayatı kız-arkadaş ilişkilerinden ibaret sanmalarından.En azından meslek liseleri ve düz liselerdeki öğrencilerin bir çoğu için durum bu.
Şimdi ben de mi geri kafalı öğretmen oldum?

çalışan bir öğrenci öğretmenini görüp de hocam korkuyorum aslında, üniversiteye gittikten sonra yani mezun olunca ne yapacağım derse nler yapabileceğini anlatıp, sürekli umut aşılarım umutsuzluk yerine.

Ya da mühendis olmak isteyen ve bunun için sınava çalışan bir öğrenci hocam mühensiler mezun olunca çok düşük ücretlerle çalışıyormuş açıkçası gelecek kaygım çook fazla derse, oturur onunla çıkış yolları aramaya ya da çeşitli alternatifler üretmeye çalışırım.

Veya ben üniversite okumayı çook istiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum,nasıl çalışacağımı bilmiyorum,kendime güvenim yok v.s derse elimden gelenin 10 kat fazlasını yaparım.

En kötüsü son sınıfa kadar haylazlıktan başka birşey yapmayan ama son sınıfta aklı başına gelen bir öğrenci hocam ben adam akıllı bu sınava hazırlanmak istiyorum ne yapabilirim derse yapamayacağım şey yoktur ki bu sene böyle 2erkek öğrencim var. Şaşılacak derecede ders çalışıyorlar ve ben belki de herkesten daha çok inanıyorum başaracaklarına, onlara da sürekli bunu söylediğim için daha da çabalıyorlar kısa zamanda da açıklarını kapatıp inşallah kazanacaklar sınavı.


Fakaaat yan gelip yatan, aklını derslerden başka herşeye çalıştıran,bütün telkinlerime rağmen bildiğini okuyan bir genç "amaaan üniversite mezunları bile işsiz,o kadar yıl okuyamam okusam bile ne kadar maaş alacağım, hocam siz üniversite okudunuz da ne oldu" gibi şeyler derse işte bu öğrenciye üzülmem. Yahu ne yaptın da işsizliği dert ediyorsun? Üniversiteye gitmek için ne yapıyorsun da atanma korkusu sardı seni???
 
soru bu zaten "neden göremiyorlar, neden farkında değiller?" onlar yapmış siz neden yapamıyorsunuz demek değil iş...neden yapmadıklarını görmeye çalışıp çözüm üretmek...herkes aynı değildir...çalışan öğrenciye bak sen de çalış demek nedenini belki bilemediğimiz sebeplerden dolayı hedefi olmayan, ideali olmayan öğrenci için yeterli değildir...doğrudur aile yapısı, yaşam koşulları, kişilik özellikleri vsvsvs birçok etken var...

olması gerekeni temel alıp "demekki yapılabiliyormuş" deyip olmayanı çözmeye çalışmak bizi ne kadar başarıya götürür ??

kesinlikle haklısın cigdem_k... neden yapamıyorsunuzla çözüm üretmek arasında dağlar kadar fark var. bireysel çözümlerle bitseydi iş keşke. bizim dersine girdiğimiz öğrencilerimizin kazanması, kendi çocuklarımızın kazanması, yakınlarımızın atanması ya da ne bileyim okulun en iyi öğrencilerinin tıbbı kazanmasıyla iş bitebilseydi...

konuya Ben de dalıyorum kusura Bakmayın ama fiyonk a katılmamam mümkün değil.. hele ki çocukların gelecekleriyle ilgili içinde Bulundukları karamsar duruma yaptiği açıklamalara.. mesela Ben ücretli öğretmenim.. çaliştiğim okulda ingilizce alanında yıllardır kadro olmadiği için her sene Başka Bir ücretli öğretmen geliyor çocukların dersine.. derse ilk girdiğim gün çocuklar Bana hocam siz de mi ücretlisiniz inşallah atanırsınız çok üzülüyoruz size dediler.. ve aralarından Bir çoğu hocam Biz öğretmen olmak istiyorduk ama sizleri göre göre vazgeçtik, çünkü öğretmenlerimizin ataması Bile yapilmiyor dediler.. Ben de onlara umut vaad eden Bir cümle Bulup kuramadım.. evet gerçekten eskiden de işsizlik vardı ama artık asgari ücretle çalişmak Bile Bir üniversite mezunu için lüks sayılaBilecek Bişey maalesef ki.. öğretmen olsan atanamıyosun, sınava girsen sınava güvenemiyosun.. kpss deki kopya olaylarından hepsinin haBeri var, ve Bu ülkedeki sınav sistemine Bir gram güveni yok o çocukların.. Ben çoook ama çoook üzülüyorum onların haline.. o kadar Bilincideler ki Bazı gerçeklerin, ve tıkanıp kalıyorlar gelecekleriyle ilgili.. şimdiden gelecek kaygısına tutuşmuş Benim öğrencilerim.. onlar mı suçlu.. ? asla.. üniversite okumaları için elimizden geleni yapiyoruz, ama mezun olduktan sonra Bile hala deliler giBi mücadele edeceklerinin kendileri de farkındalar.. mesela kimyayı çok seven Bi öğrencim var, ve okulumuzdaki kimya öğretmenimiz 85 puanla atanamamış Biri, onu görüp hocam vaz mı geçsem diyeBiliyor.. Bu çocuklar neye güvenip hayal kursun ki.. valla Ben hiç suçlamıyorum..tam tersi çok üzülüyorum..

burcucum baştan beri çabanı ve yazdıklarını okuyorum, gerçekten hümanist bir yaklaşımın var, senin şu sahip olduğun bakış açısını emeklisi gelmiş öğretmenlerden bile anlayamayanlar var, tebrik ediyorum seni, Allah gönlüne göre versin canım.

ayrı görmediğim için bu kadar çok şaşırıyorum zaten.

her üniversiteye giden zeki mi sence? ya da her zeki öğrenci üniversiteye mi gidiyor. hayır. Başlı başına zeki olmak yeterli değil çünkü. Azim gerekli, istek gerekli. Motivasyon demişsin. Ne engeller insanın motivasyonunu??? Evindeki ortam mı? Okulundaki ortam mı? Ülkenin kötü ortamı mı?

Kendi dönemimle 2010 arasında bir fark yok dedim ama hadi farklı diyelim. Şİmdi sana şuan üniversite öğrencisi olan öğrencilerimin ortamını anlatayım:

Benim okulumda 20 öğrenci mezun oldu, üniversiteye gidenlerin çoğu köyden geliyordu, çoğunun evini üflesen yıkılacak gibiydi. onların evinde ben yarım saat duramazdım. Kendilerine ait odaları yoktu, dersi iş aralarında yapıyorlardı. İş dediğim de tarla ve hayvanlar.. Burada Kış sert geçer ve bu öğrenciler okula gediş gidişlerde toplam 40dk yürüyorlardı. Şimdi bu öğrencilerin ortamları çoook kötü, ülke gerçeklerini adları kadar ii biliyorlar,ama şimdi hepsi üniversite öğrencisi.

ölçütüm üniversiteyi kazanmak değil. baştan beri üniversiteyi kazanabilecek öğrenci kazanamayacak öğrenci ayrımını yapan sizsiniz. dağdaki çoban bile üniversite birincisi olabilir ki zamanında oldu, ancak benim bahsettiğim öğrenci kesimi şu kesimdir:

düz liselerin %4 ü üniversiteyi kazanmaktaydı, diğer kısmının da bu başarıyı yakalaması bekleniyordu. bu normal mi sizce? herkes üniversiteli mi olmalı? ölçüt bu mudur?

işte ben o geriye kalan %96 lık öğrencinin tarafındayım.

siyasetle veya sosyal diğer konularla ne ilgisi var şeklinde yaklaştığınız için sordum o soruyu. bahsini ettiğiniz örnek bizi nereye götürür? zor durumdaki bir öğrenci üniversiteyi kazanıyorsa hepsi kazanmalı mantığı bize ne kazandırır? bana kalırsa hiçbir şey. genele bakarak sonuçlar elde edebiliyorsak çözüm üretebiliriz. genelde öğrenci isteksiz mi evet, umutsuz mu evet, o halde Ahmet'e destek oldum her zaman da olurum bu sorunun cevabı olamaz. bu desteği yapmıyorsak okulda ne işimiz var zaten...
 
Bi öğrencim var, ve okulumuzdaki kimya öğretmenimiz 85 puanla atanamamış Biri, onu görüp hocam vaz mı geçsem diyeBiliyor.. Bu çocuklar neye güvenip hayal kursun ki.. valla Ben hiç suçlamıyorum..tam tersi çok üzülüyorum..

burcucum asıl bunun için daha fazla çalışmaları lazım.Ben ilk sene 90 puanla atanamamıştım,ne yapsaydım,ya nasıl olsa atanamam,bizden alım yok deyip bir şeyleri bahane edip bıraksa mıydım bu sevdanın peşini?Bir şeyleri bahane etmek en kolayı,birilerini suçlamak da öyle.Herkes kendinden sorumlu.
Bu çocukların bizden ileri olduğunu kesinlikle düşünmüyorum fiyonk.Derste sıkılmaları bundan değil,umursamamaktan,şımarıklıktan ,hayatı kız-arkadaş ilişkilerinden ibaret sanmalarından.En azından meslek liseleri ve düz liselerdeki öğrencilerin bir çoğu için durum bu.
Şimdi ben de mi geri kafalı öğretmen oldum?

size şunu sormak istiyorum: sınava girecek bütün öğrenciler zehir gibi çalıştı, hepsi de yüksek puan aldılar atanacakları kadar. hepsi atanabilecek mi? bu sınav sistemi birilerini elemek için değil mi? sanki öyle bir anlatıyorsunuz ki, sanki öğrenciler dört dörtlük olsalar her yere girebilecekler.

gerikafalı kelimesini hayatım boyunca kimse için kuullanacak kadar basitleşmedim, açıklamasını da yapmıştım dikkatlice tekrar okuyun lütfen, bu yaptığınız iftiraya girer. :kızgın:
 
Son düzenleme:
kesinlikle haklısın cigdem_k... neden yapamıyorsunuzla çözüm üretmek arasında dağlar kadar fark var. bireysel çözümlerle bitseydi iş keşke. bizim dersine girdiğimiz öğrencilerimizin kazanması, kendi çocuklarımızın kazanması, yakınlarımızın atanması ya da ne bileyim okulun en iyi öğrencilerinin tıbbı kazanmasıyla iş bitebilseydi...



burcucum baştan beri çabanı ve yazdıklarını okuyorum, gerçekten hümanist bir yaklaşımın var, senin şu sahip olduğun bakış açısını emeklisi gelmiş öğretmenlerden bile anlayamayanlar var, tebrik ediyorum seni, Allah gönlüne göre versin canım.



ölçütüm üniversiteyi kazanmak değil. baştan beri üniversiteyi kazanabilecek öğrenci kazanamayacak öğrenci ayrımını yapan sizsiniz. dağdaki çoban bile üniversite birincisi olabilir ki zamanında oldu, ancak benim bahsettiğim öğrenci kesimi şu kesimdir:

düz liselerin %4 ü üniversiteyi kazanmaktaydı, diğer kısmının da bu başarıyı yakalaması bekleniyordu. bu normal mi sizce? herkes üniversiteli mi olmalı? ölçüt bu mudur?

işte ben o geriye kalan %96 lık öğrencinin tarafındayım.

siyasetle veya sosyal diğer konularla ne ilgisi var şeklinde yaklaştığınız için sordum o soruyu. bahsini ettiğiniz örnek bizi nereye götürür? zor durumdaki bir öğrenci üniversiteyi kazanıyorsa hepsi kazanmalı mantığı bize ne kazandırır? bana kalırsa hiçbir şey. genele bakarak sonuçlar elde edebiliyorsak çözüm üretebiliriz. genelde öğrenci isteksiz mi evet, umutsuz mu evet, o halde Ahmet'e destek oldum her zaman da olurum bu sorunun cevabı olamaz. bu desteği yapmıyorsak okulda ne işimiz var zaten...

Doğru olan ne peki?
Yok yani sürekli o yanlış bu yanlış demek basit. NE yapıyorsun sen öğrenciler için?
 
evet hayatı kız-erkek ilişkilerinden iBaret sanıyorlar.. ve Bu o kadar doğal kii.. çünkü içinde Bulundukları gelişim döneminin Bi getirisi Bu.. ergen onlar.. Biz de ergen olduk.. Ben dersime girmeden önce öğrencilerimin yaşindaykenki yıllarımı gözden geçirmeye çalişiyorum.. evet lisedeyken Benim de hayatı aşktan iBaret sandığım dönemler oldu.. midemde keleBekler uçuşuyodu.. erkeklerle Bakışmak, mektup yazmak, teneffüste 5 dakka görmek için can atıyodum.. çünkü karşı cinsi tanidiğim dönemdeydim, o yüzden onların Bu havai durumları göze pek Batmamalı. dersleri olaBildiğince onların ilgi alanına göre ayarlarsak onlar için de Bizim için de iyi olur.. onların gözünden Bakmak lazım dünyaya.. evet tek dertleri saçları süsleri.. çünkü güzel görünmek Bir ergenin en Büyük derdi.. Biz de ergen olduk, ailemizin ve hocalarımızın sayesinde o dönemde derslerimizi de ihmal etmeden Bu dönemi Başarıyla atlattık.. Burda Bizlere Büyük sorumluluk düşüyor.. onları içinde Bulundukları dünyadan tamamen koparmadan ama Biz de Biraz onların penceresinden Bakarak devam etmeliyiz yola.. dersle hiç alakası olmayan öğrencimin Bile ilgisini çeken Bir cümleyi çok güzel yazaBildiğini gördüm Bugün ingilizce dersinde.. çok da mutlu oldum, evet öğretmenlik gerçekten çok zor Bir iş..o kadar isterdim ki Bu mesleği yapanların kpss yerine çok daha farklı özelliklerin ölçüldüğü Bir sistemle iş Başına gelmesini..
 
ne mi yapıyorum...ufuklarını açmaya çalışıyorum...üniversite okuma gibi bir ideali olmasa bile hayata hazırlamaya çalışıyorum...başarılı olmanın yolunun kendine güvenen, yararlı bireyler olmaktan geçtiğini anlatmaya çalışıyorum....en tembeli en haylazı en okul sevmeyeni de olsa hayata şu an baktığı yerden azıcık başka bi yerden bakmasını sağlamaya çalışıyorum...benim idealim ders çalışan, üniversite okuyan, kariyer hedefi olan vsvs tarzı öğrenciler yetiştirmek değil...eğer bir öğrenciyi hayata yeni başladığı yerden alabilirsem yapabileceğim çok şey olduğunu düşünüyorum...düşünen sorgulayan sonuca ulaşmaya çalışan bireyler yetiştirmeye çalışıyorum...ve evet gerçekten ben çok yoruluyorum zaman zaman hayalkırıklığına uğruyorum ama hiçbir öğrencim için yapabileceğim bişey yok demiyorum...imkanlarımı, yapabileceklerimi sonuna kadar kullandıktan sonra eğer olmuyorsa yolun açık olsun diyorum ve biliyorum ki onda bile bişeyler kalıyor (tecrübe ile sabittir)

ben öncesinde çok başarılı iken lisede öyle aman aman başarılı bir öğrenci değildim, bugün olduğum yeri görse öğretmenlerimin bir kısmı inanmaz...almanca hocamız vardı hatırlarım; diğer hiçbir öğretmenim benimle pek ilgilenmezken (bundan bişey olmaz) benim çok başarılı olduğumu söylerdi hatta bana almanca bir kitap hediye etmişti ve ben inanamamıştım....matematik kursuna başlamıştım 1. sınıfta ve veli toplantısında matematik öğretmenim boşuna para veriyorsunuz demiş...ingilizce öğretmenim keza bana hep aslında başarılı olabileceğimi hissettirmiştir...ve ben hala matematikten nefret ederim almancaya bayılırım ve bir ingilizce öğretmeniyim....işini çok seven ve çok iyi yapan (bunu ben söylemiyorum) bir öğretmenim.....

herkes için herzaman yapılacak bişeyler vardır...isteyen öğrenciye herkes seve seve öğretmenlik yapar, hertürlü imkanı önüne serer..iş istemeyeni de sevebilmek, onun içinde enerji harcamaktır...evet fazlasıyla yorucu ama değer..evet fazlasıyla sabır metanet ve güç isteyen bişey ama meyvelerini toplarken inanılmaz keyifli...benim başarı kriterim isteyen öğrenciyi yetiştirmek değil istemeyen öğrencinin içinde kıvılcım yakabilmek...bilmem ifade edebildimmi kendimi....ve onlarla bişeyler paylaşabilmek o kadar keyifli ki....
 
evet hayatı kız-erkek ilişkilerinden iBaret sanıyorlar.. ve Bu o kadar doğal kii.. çünkü içinde Bulundukları gelişim döneminin Bi getirisi Bu.. ergen onlar.. Biz de ergen olduk.. Ben dersime girmeden önce öğrencilerimin yaşindaykenki yıllarımı gözden geçirmeye çalişiyorum.. evet lisedeyken Benim de hayatı aşktan iBaret sandığım dönemler oldu.. midemde keleBekler uçuşuyodu.. erkeklerle Bakışmak, mektup yazmak, teneffüste 5 dakka görmek için can atıyodum.. çünkü karşı cinsi tanidiğim dönemdeydim, o yüzden onların Bu havai durumları göze pek Batmamalı. dersleri olaBildiğince onların ilgi alanına göre ayarlarsak onlar için de Bizim için de iyi olur.. onların gözünden Bakmak lazım dünyaya.. evet tek dertleri saçları süsleri.. çünkü güzel görünmek Bir ergenin en Büyük derdi.. Biz de ergen olduk, ailemizin ve hocalarımızın sayesinde o dönemde derslerimizi de ihmal etmeden Bu dönemi Başarıyla atlattık.. Burda Bizlere Büyük sorumluluk düşüyor.. onları içinde Bulundukları dünyadan tamamen koparmadan ama Biz de Biraz onların penceresinden Bakarak devam etmeliyiz yola.. dersle hiç alakası olmayan öğrencimin Bile ilgisini çeken Bir cümleyi çok güzel yazaBildiğini gördüm Bugün ingilizce dersinde.. çok da mutlu oldum, evet öğretmenlik gerçekten çok zor Bir iş..o kadar isterdim ki Bu mesleği yapanların kpss yerine çok daha farklı özelliklerin ölçüldüğü Bir sistemle iş Başına gelmesini..

hepimiz biraz o dönemlerimizi etrafımızı neler konuşulup nelere önem verildiğini hatırlayabilsek zaten sanırım öğrencileri anlayabileceğiz...
 
motive etmeye çalışmaktan başka elimdne birşey gelmiyor
kendimi onların yerine koyuyorum bizlerde geçtik onların süreçlerinden bu kaygıları çoğu zaman bende yaşadım..ama hiç bir zaman umut etmeyi bırakmadım kendi yaşadıklarımı bazen öğrencilerime anlatıyorum..
kaygılanmaktada haksız değiller malesefff
 
X