Bir antep türküsü: seven ölür yar için can verir Canan için diyor. Edebiyata meraklıyim biraz Divan şairlerinden nefi Erzurumlu, Nabi urfalidir. Daha niceleri... Erzurumlu emrah aslında van lidir. Ablamin eşi güney Doğulu. Vallahi ondan iyi bir insan tanımadım. Ama aralarında kültür sorunu olmuştu gerçekten. Ben o dönemde biraz ondan da çekinmistim. Burada yazdıklarım birilerine şahsen ifade ettiğim şeyler değil ben zaten yeterince kırıldım. Hem dil'den çıkan dil'den yaralar. (Dil: gönül, Farsça) kırmak istemem kimseyi. Yanlış anlamayın lütfen.Dillerimiz kabadir gulum dogrudur, kalpler agizda genellikle cunku lakin biz koy kulturuyle buyuduk ozenti bati kulturuyle deil oz olarak buyuduk biz, okuduk egittik kendimizi kimimiz bi cogumuz hatta, dilimiz de axicik da kufur de oldugu dogrudur lakin biz vicdanli yetisiriz, ezilmeyi ezmemeyi ogreniriz sapitanimiz da oluor kalabalik toplumuz neticede lakin aile dedimmi bizde oyle her sey ortaliga dokulmez avukat bilmez boyle seyleri de en son caredir erkeklerimiDen bahsettim biz derken yani yanlis anlama en iyisimi turkulerimize bak edebi eserlerimize falan dogumuzun aski orda bilursin anlarsin nasil asik olabildigimizi tum boyle dusunenlere tavsiyemdir arabada bes kulturumuz yok mesela yada ne bilim avrupa gibi sevistik bitti vs sozlerimiz de yok evet kabayiz ama yurek bizdedir...opuldun canim
Bir antep türküsü: seven ölür yar için can verir Canan için diyor. Edebiyata meraklıyim biraz Divan şairlerinden nefi Erzurumlu, Nabi urfalidir. Daha niceleri... Erzurumlu emrah aslında van lidir. Ablamin eşi güney Doğulu. Vallahi ondan iyi bir insan tanımadım. Ama aralarında kültür sorunu olmuştu gerçekten. Ben o dönemde biraz ondan da çekinmistim. Burada yazdıklarım birilerine şahsen ifade ettiğim şeyler değil ben zaten yeterince kırıldım. Hem dil'den çıkan dil'den yaralar. (Dil: gönül, Farsça) kırmak istemem kimseyi. Yanlış anlamayın lütfen.
Bir antep türküsü: seven ölür yar için can verir Canan için diyor. Edebiyata meraklıyim biraz Divan şairlerinden nefi Erzurumlu, Nabi urfalidir. Daha niceleri... Erzurumlu emrah aslında van lidir. Ablamin eşi güney Doğulu. Vallahi ondan iyi bir insan tanımadım. Ama aralarında kültür sorunu olmuştu gerçekten. Ben o dönemde biraz ondan da çekinmistim. Burada yazdıklarım birilerine şahsen ifade ettiğim şeyler değil ben zaten yeterince kırıldım. Hem dil'den çıkan dil'den yaralar. (Dil: gönül, Farsça) kırmak istemem kimseyi. Yanlış anlamayın lütfen.
Teşekkür ederim. Her sınavı kpss ve öss dahil derece ile geçmiş olmama rağmen bu sınavı da geçerim muhtemelen de ne kazanirim bilmiyorum. Dularimiz karşılıklı olsun. ...Guzel yureginden optum senin canim ince ruhlusun belli buna layik biri hayatta merak etme ve o sana gelecek bu imtihani hele bir gec
Teşekkür ederim. Her sınavı kpss ve öss dahil derece ile geçmiş olmama rağmen bu sınavı da geçerim muhtemelen de ne kazanirim bilmiyorum. Dularimiz karşılıklı olsun. ...
Adam bana bosanma davası açmış. Avukatı ile konuştum. Sonra ben de bir avukat buldum bir tanıdığın tanıdığıymis. Bir sürü şey söyledi ne çok hakkım varmış. Avukatim dedi ki cekismeli bosanma davası senaryo işidir öyle bir senaryo hazırlanır ki ve öyle bir oynanır ki degme filmlere taş çıkarır dedi. Nasıl bir senaryo yazacaklar acaba çirkinlik yaparlar mi iftira atarlar mi?
Canım dava açma konusuna çok takılma ve sana yapılmış ilave bir saldırı olarak alma. İftiradan, yalandan da korkma. Öyle çirkef bir adam muhtemelen bu tip yollara başvurur. Sen gerçeklere bağlı kal. Yaşadıkların hiç az değil. Hakimler de o kadar saf değil karşılarında kimin oynadığını bizden daha rahat anlayabilirler.Bunların amacı üzüm yemek değil bagciyi dövmek sanırım. Boşanacaksan da gel adam gibi bosanalim değil mi. Gitmiş dava açmış. ...
Merhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin
NMerhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin
ah be bebeğim ah canım. bende ocakta evlendım boşanmak üzereyim. kayınvalıdem yuzunden buna benzer çoğu şeyden. hala boşanmıyorsam sebebi eşimin beni gerçekten sevmesi. sevıyor elbette ama anne hep fitne sokuyor. senın eşin kaldı ki sana pek değer vermıyor gıbı ustune annesı.ah ah canım ya . kadın çok fena bence ezdırme kendını bır ezdır ıkı ezdır bı bakarsın ömrün akmış. hem ne demek kira sendne şu benden falan filan ya. hayat bu mu ? benım mehir bedeli tek bır parçam kalmadı . üstüne borç içinde boğuluyorum ben. yapma yazık etme kendıne.bir ömür böyle geçer mı be gülümMerhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin
N
nikahiniz kiyilirken mihrinizi yazili olarak almismiydiniz.
Eger oyle ise mihrinizi alin sizin helali hos hakkiniz.. en cok o koyar bu adama ne demek evkilikte boyle sacma sapan para mevzusu mu gecermis.
olmaz bu adamdan. Adam degil.
coluk cocuk olmadan yollarinizi ayirin. Allah gonlunuze de ferahlik verisn. Zor kolay degil ama yaoacak bir sey yok..
Kesinlikle şikayet etHanımlar hele bir bakın. Hem karakol hem avukat uzaklaştırma kararının ihlali nedeniyle şikayetçi olup ona zorlama hapis cezası çıkmasında ısrarcı. ben bu şikayeti yapsam gerçekten memuriyet i yanacak. Vicdanımla düşünce "yok sakin yapma ekmeği ile oynama" diyorum. Olanları ve daha başıma gelecekleri düşününce "sen yapmazsan onlar daha kötüsunu sana yapacak" diyorum. Karar veremiyorum gün boyu ruh gibi gezdim.