bu evlilik kurtulur mu?

Şimdi de takılarını verelim anlaşmalı bosanalim diyormus. Avukata dedim öyle anlaşma mı olur zatwn benim olan Birseyi bana vermek anlaşma olmaz dedim. Bugün yarın cekismeli bosanma davasını açıyoruz öyleyse dedi. Yine hadi kolay gelsin deyip kapattım. Blof mu Yapıyorlar acaba davayı ben açayım diye
Onların çekişmeli boşanma davası açması sizin için en iyisi olur. Ama maddi açıdan yıkılacakları için buna cesaret edemezler. Blöf. Keşke açsalar.
 
Evlilik kurtulsa bile ki kurtulmasın bence, bütüüüüün bu yaşananlar unutulacak mı? Hiç mi önünüze çıkmayacak. Yapmayın Allah aşkına. Size bunları yaşatan bir adam için böylesine uğraşmayın..
 
Ablalarım, bir arkadasımla dertleştim biraz. kendisi benden 2 yaş büyüktür. bekardır, karşı cinstendir, taa liseden arkadasımdır. cocuk" ne kadar garip mis gibi işin var, memur, güzel ve becerikli karın var ama mutlu olamıyorsun bazı erkekleri anlamak çok zor." falan dedi. gerçekten insan nasıl mutlu olmaz ya. o mutlu olmayı hak etmiyormuş ben onu anladım. ama ben hak ediyordum. şimdi oyle ya da böyle boşanacağız. peki sonra ne olacak? ben hep ailemden uzak yaşadım, okul, iş ve şartlar nedeniyle. daha önce görev yaptığım şehirde bir kere kaza yapmıştım. yalnızsın, kimse yok... kimi arayıp yardıma çağırabilirdim ki. kimseyi. her şeyi kendim halletmiştim. sigorta, sanayi, kaporta ustaları.... kız başına oradan oraya helak olmuştum. yaptığım kazaya mı yanayım yalnızlığıma mı, tek başıma hallettiklerime mi? derken evlenemk lazım diye düşünmüştüm. insana bir yol arkadası lazım demiştim. bir sürü "kısmet, talip" vardı. birini zengin diye istememiştim. öbürü doğuluydu, kültür farkı dedim, bir başkası için başka sebep. o adamların hepsi kendilerine eş değil hizmetçi arayan tiplerdi. sevgi mevgi yok arada, görücü usulu. derken bu çıktı karşıma. tek isteği benmişim. başka bir sey umrunda değilmiş. annesinden nefret ediyormuş, babasının bu saatten sonra cenazesine bile gitmezmiş, kardeşi ile hep mesafeliymiş. gerçek bir dost ve sevgiye ihtiyacı varmış... falan filan. ay ne oldu da tüm bunlar tersine döndü? anlayamıyorum. mutlaka ben de yanlış birşeyler yapmış olmalıyım ama ne yaptım veya ne yapmadım ki? kendimin hatasını bilerek rahat olmak istiyorum.
 
Körü körüne bağlanmak bu olsa gerek, yemek yaparken sarılırmış falan 2 aylık evlisiniz bunlarda olmazsa yeni evli olmanın anlamı ne yani ,ilk günden dayakmı atmalıydı ?
Bence eşinizin amacı sizi sömürmekti, memursunuz garanti bir işiniz var güzel maaşınız var kv bu yüzden ilk başta gerçek yüzünü göstermedi ama baktılar siz onların istediği gibi herşeye evet deyip sömürge olmayı kabul etmediniz ,yol yakınken kaçalım dediler dışardan bakınca böyle gördüm ben
 
Ablalarım, bir arkadasımla dertleştim biraz. kendisi benden 2 yaş büyüktür. bekardır, karşı cinstendir, taa liseden arkadasımdır. cocuk" ne kadar garip mis gibi işin var, memur, güzel ve becerikli karın var ama mutlu olamıyorsun bazı erkekleri anlamak çok zor." falan dedi. gerçekten insan nasıl mutlu olmaz ya. o mutlu olmayı hak etmiyormuş ben onu anladım. ama ben hak ediyordum. şimdi oyle ya da böyle boşanacağız. peki sonra ne olacak? ben hep ailemden uzak yaşadım, okul, iş ve şartlar nedeniyle. daha önce görev yaptığım şehirde bir kere kaza yapmıştım. yalnızsın, kimse yok... kimi arayıp yardıma çağırabilirdim ki. kimseyi. her şeyi kendim halletmiştim. sigorta, sanayi, kaporta ustaları.... kız başına oradan oraya helak olmuştum. yaptığım kazaya mı yanayım yalnızlığıma mı, tek başıma hallettiklerime mi? derken evlenemk lazım diye düşünmüştüm. insana bir yol arkadası lazım demiştim. bir sürü "kısmet, talip" vardı. birini zengin diye istememiştim. öbürü doğuluydu, kültür farkı dedim, bir başkası için başka sebep. o adamların hepsi kendilerine eş değil hizmetçi arayan tiplerdi. sevgi mevgi yok arada, görücü usulu. derken bu çıktı karşıma. tek isteği benmişim. başka bir sey umrunda değilmiş. annesinden nefret ediyormuş, babasının bu saatten sonra cenazesine bile gitmezmiş, kardeşi ile hep mesafeliymiş. gerçek bir dost ve sevgiye ihtiyacı varmış... falan filan. ay ne oldu da tüm bunlar tersine döndü? anlayamıyorum. mutlaka ben de yanlış birşeyler yapmış olmalıyım ama ne yaptım veya ne yapmadım ki? kendimin hatasını bilerek rahat olmak istiyorum.

Buradan yola çıkarsak aslında adam nasıl bir aile yapısında ve karakterde olduğunu bir şekilde anlatmış. Bizlerin gözleri kör olduğu için daha doğrusu o an gözlerimize aşktan mı desek nedir bir perde indiğinden tam anlamıyla enine boyuna düşünemeden evet bu adam beni seviyor deyip kanıyoruz. Dağınık bir aile, aile bile diyemiyoruz ki bunlara hepsi ayrı sorunlu insanlarmış. Bir kere buradan şüphelenmemiz gerekiyor ama işte yazı , kısmet burada bizi bağlıyor,
 
Merhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin :KK43:

çok üzüldüm:KK43: eşini çok seviyorsun belli. eşinseninle değil annesiyle evli hala. annesi dolduruyor ama senden boşansa bile hatasını ilerde anlayacak ve bu şekilde mutlu olamayacak gibi görünüyor
 
Canım benim verilmiş sadakan varmış.
Bir an evvel anlaşmalı boşan gitsin. Yakanı kurtar bunlardan.
 
Merhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin :KK43:


ay vallahı saka gbısın....adama boşanma davası açıp çatır çatır boşayacagına BU EVLILIK KURTULUR MU yazmışsın....arkadasım kusura bakma ama neyın kafasındasın.....tamam boşanmak kolay degıl ama senın koca normal degıl zaten.......
anlaşmay kabul etme tazmınat ıste 3 aylık evlılıkte anlaşmalı boşanma olmaz zaten....
karsı tarafın avukatı ne derse ınanma pek....yakınında cıksa karsı tarafın avukatı o
sorun varsa ben yardımcı olayım
 
Bir karar verebildiniz mi ne yapmayı düşünüyorsunu
su anki tek planım birazdan kalkıp bir sigara yakmak :) yani düşünemiyorum. düşündükçe ağlıyorum. kapattım beynimi. bir makalede okumuştum, beynin iki görevi var. biri vucut sistemlerinin sağlıklı çalışmasını yönetmek; diğeri fikir üretmek ve zaman, stres vb yönetimi yapmak. hangisi ile ilgili işlere yoğunlaşırsa bazen birini kapatırmış. stresten hasta düşmek bu yüzden olurmuş. şu an sağlıklı kalmak için beynim kendini düşünmeye kapatmış olabilir.
 
Ablalarım, bir arkadasımla dertleştim biraz. kendisi benden 2 yaş büyüktür. bekardır, karşı cinstendir, taa liseden arkadasımdır. cocuk" ne kadar garip mis gibi işin var, memur, güzel ve becerikli karın var ama mutlu olamıyorsun bazı erkekleri anlamak çok zor." falan dedi. gerçekten insan nasıl mutlu olmaz ya. o mutlu olmayı hak etmiyormuş ben onu anladım. ama ben hak ediyordum. şimdi oyle ya da böyle boşanacağız. peki sonra ne olacak? ben hep ailemden uzak yaşadım, okul, iş ve şartlar nedeniyle. daha önce görev yaptığım şehirde bir kere kaza yapmıştım. yalnızsın, kimse yok... kimi arayıp yardıma çağırabilirdim ki. kimseyi. her şeyi kendim halletmiştim. sigorta, sanayi, kaporta ustaları.... kız başına oradan oraya helak olmuştum. yaptığım kazaya mı yanayım yalnızlığıma mı, tek başıma hallettiklerime mi? derken evlenemk lazım diye düşünmüştüm. insana bir yol arkadası lazım demiştim. bir sürü "kısmet, talip" vardı. birini zengin diye istememiştim. öbürü doğuluydu, kültür farkı dedim, bir başkası için başka sebep. o adamların hepsi kendilerine eş değil hizmetçi arayan tiplerdi. sevgi mevgi yok arada, görücü usulu. derken bu çıktı karşıma. tek isteği benmişim. başka bir sey umrunda değilmiş. annesinden nefret ediyormuş, babasının bu saatten sonra cenazesine bile gitmezmiş, kardeşi ile hep mesafeliymiş. gerçek bir dost ve sevgiye ihtiyacı varmış... falan filan. ay ne oldu da tüm bunlar tersine döndü? anlayamıyorum. mutlaka ben de yanlış birşeyler yapmış olmalıyım ama ne yaptım veya ne yapmadım ki? kendimin hatasını bilerek rahat olmak istiyorum.

Dogulu diye yadirgamissin ya arkadasim bizim doguda tum kuzenlerim birazcik dilde kaba da olsa evlilgi tek omzunda tasirlar karisini kizini da boyle pacavra etmezler hatirlatayim dedim
 
bence bu evlılık kurtulmasın
sonunda boyle sonlanacagını ummuyordum yanı sızın bu dusuncelerde olacagınızı dusunmemıstım
sız suanda 3 aydır gayet mutlu mesut sevısgen olmanız gereken bır donemıın yarısından fazlasını kavgayla gecırmıssınız
dahasına gerek varmı?
 
Dogulu diye yadirgamissin ya arkadasim bizim doguda tum kuzenlerim birazcik dilde kaba da olsa evlilgi tek omzunda tasirlar karisini kizini da boyle pacavra etmezler hatirlatayim dedim
doğrudur ama ben o zaman esas bahane arıyordum çünkü görücü usulü evliliği istemiyordum. haklısınız böyle istedik ne oldu.
 
doğrudur ama ben o zaman esas bahane arıyordum çünkü görücü usulü evliliği istemiyordum. haklısınız böyle istedik ne oldu.

Dillerimiz kabadir gulum dogrudur, kalpler agizda genellikle cunku lakin biz koy kulturuyle buyuduk ozenti bati kulturuyle deil oz olarak buyuduk biz, okuduk egittik kendimizi kimimiz bi cogumuz hatta, dilimiz de axicik da kufur de oldugu dogrudur lakin biz vicdanli yetisiriz, ezilmeyi ezmemeyi ogreniriz sapitanimiz da oluor kalabalik toplumuz neticede lakin aile dedimmi bizde oyle her sey ortaliga dokulmez avukat bilmez boyle seyleri de en son caredir erkeklerimiDen bahsettim biz derken yani yanlis anlama en iyisimi turkulerimize bak edebi eserlerimize falan dogumuzun aski orda bilursin anlarsin nasil asik olabildigimizi tum boyle dusunenlere tavsiyemdir arabada bes kulturumuz yok mesela yada ne bilim avrupa gibi sevistik bitti vs sozlerimiz de yok evet kabayiz ama yurek bizdedir...opuldun canim
 
Canım bu evlilik bitmiş maalesef bu evlilikten umudunu kesmelisin çok yenide evlisin aslında 3 aylık bir evlilik inadı bindi bir defa yola girmez canım sen bundan sonra nelerini kurtaracağına bak.
 
Inanilmaz yasamisiniz su kisa sürede.
Bence bosanin.
O size zaten gercekten sevdiyse, inadi ve kizginligi gecicek ve kendiliginden geri dönücek.
Siz ne kadar iyi yapmaya calisirsaniz, bu onun hakli olduguna dahil kanit olucaktir ve daha cok basiniza kalkicaktir.
Herseye zamana birakin.
hayirlisini diliyorum. :KK17:
 
su anki tek planım birazdan kalkıp bir sigara yakmak :) yani düşünemiyorum. düşündükçe ağlıyorum. kapattım beynimi. bir makalede okumuştum, beynin iki görevi var. biri vucut sistemlerinin sağlıklı çalışmasını yönetmek; diğeri fikir üretmek ve zaman, stres vb yönetimi yapmak. hangisi ile ilgili işlere yoğunlaşırsa bazen birini kapatırmış. stresten hasta düşmek bu yüzden olurmuş. şu an sağlıklı kalmak için beynim kendini düşünmeye kapatmış olabilir.
evettt kafanızı rahatlatın daha mantıklı düşünürsünüz.
 
Hanımlar, ablalarim şu an aklıma birseyler geldi normal geliyor bana şu anda öyle değildir tabiki. Lütfen beni normale döndürecek bir şeyler söyleyin. Arkamdan atlı kovalar gibi yaşadım. Taa İlkokula bile 6 yaşıma girmeden başlamıştım. Liseyi bitirdigimde 17 yaşımda idim. Ve calismaya başlamıştım. Üniversiteyi 1 yıl erken ve derece ile bitirmistim. Memur olduğumda 22 yaşındaydım. Evlendigimde 26. Muhtemelen bosandigimda 30 falan olacağım. 17 yaşımdan beri çalışıp kendi parami kazaniyorum. Bakıyorum da oku- is bul- çalış- evlen- bosan. Bitti. Bu saatten sonra ne yapacağım ki. Benim için yaşanacak bir şey kalmamış sanki is kariyer desem 9 yıldır it gibi çalışıyorum ve sadece bir arabam var başka bir şeyim yok. Neye yaradı. Evlendim ama o da bir şeye yaramadı. Boşaninca da bir şey olmayacak. En fazla il dışına tayin isteyecem. Gene tek başıma ve it gibi çalışarak yaşayacam. Sadece ev kirası odemek, arabaya mazot almak ve karnımi doyurmak için yaşayacağım. Ev mev almam sanırım ne yapacam evi çocuğuma kalacak değil ya. Senede bir hafta tatil yapacam belki. Bunların içinde dikkat ettiyseniz hiç bir hedef ve gaye yok. YAŞAMASAM MI acaba artık?
 
Hanımlar, ablalarim şu an aklıma birseyler geldi normal geliyor bana şu anda öyle değildir tabiki. Lütfen beni normale döndürecek bir şeyler söyleyin. Arkamdan atlı kovalar gibi yaşadım. Taa İlkokula bile 6 yaşıma girmeden başlamıştım. Liseyi bitirdigimde 17 yaşımda idim. Ve calismaya başlamıştım. Üniversiteyi 1 yıl erken ve derece ile bitirmistim. Memur olduğumda 22 yaşındaydım. Evlendigimde 26. Muhtemelen bosandigimda 30 falan olacağım. 17 yaşımdan beri çalışıp kendi parami kazaniyorum. Bakıyorum da oku- is bul- çalış- evlen- bosan. Bitti. Bu saatten sonra ne yapacağım ki. Benim için yaşanacak bir şey kalmamış sanki is kariyer desem 9 yıldır it gibi çalışıyorum ve sadece bir arabam var başka bir şeyim yok. Neye yaradı. Evlendim ama o da bir şeye yaramadı. Boşaninca da bir şey olmayacak. En fazla il dışına tayin isteyecem. Gene tek başıma ve it gibi çalışarak yaşayacam. Sadece ev kirası odemek, arabaya mazot almak ve karnımi doyurmak için yaşayacağım. Ev mev almam sanırım ne yapacam evi çocuğuma kalacak değil ya. Senede bir hafta tatil yapacam belki. Bunların içinde dikkat ettiyseniz hiç bir hedef ve gaye yok. YAŞAMASAM MI acaba artık?

Ne alakası var allasen? Kötü bir anı olarak kalacak o evlilik, isterseniz daha iyisi olur, arkadaşınız olur, aileniz var sanki herkes kariyer için mi yaşıyor, ben de 30 yaşındayım da nerden baksan 40 sene güzel mutlu bir hayat var önümde var diye bakıyorum, hepimiz ölücez zaten sonunda, anlık depresif düşünceleri genele yaymayalım lütfen.
 
X