Bu duruma nasıl geldim ben de bilmiyorum...

Sizin adınıza çok sevindim, geç evlenmek bir pişmanlık olmamalı zaten. Evlilik nasiptir, Allah nasip ettiyse olur. Ben bu konuda kaderciyim, değiştiremeyeceğim durumlar için çok çaba harcamaktan yana değilim. Benim ablam da yaklaşık 1.5 sene önce evlendi ve şuan çok mutlu. Çünkü ne istediğini bilerek, görmüş doymuş bir şekilde evlilik yaptı. Kuzenim yaklaşık 12 yıl birlikte olduğu kişiyle evlendi bildiğim kadarıyla bir sorunları yok şuan. Çok erken yaşta evlenen kuzenlerim de var, boşananlar da var, aynı kişiyle ikinci kez evlenip tekrar boşanan da var:) Herkesin hikayesi farklı, ilişki dinamiği farklı, beklentileri farklı. Kesin olmaz, eğer olacak olsaydı şöyle olması lazımdı böyle olması lazımdı diye keskin konuşmaları doğru bulmuyorum. İnsan olmasını beklemediği durumları yaşayınca anlıyor. Bunu sizin yorumunuza istinaden yazmıyorum, genel olarak yazdım. Tereddütler konusunda haklısınız. En kötü karar kararsızlıktan iyidir aslında.

İçinize sinen, anlaşabildiğiniz bir kişiyle evlenmenize çok sevindim. Allah mutluluğunuzu daim etsin. Yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Çok teşekkür ederim, size tamamen katılıyorum. Ben de kısmet olduğunu düşünüyorum. Dediğiniz gibi her ilişkinin dinamiği farklı, şimdi aklıma geldi bir arkadaşım da 10 yıldan uzun süre sürekli çalkantılı, ayrılmalı barışmalı ilişki yaşadığı sevgilisiyle evlendi. Evlilikleri de gelgitli ama kendi içinde dengeli. Benim asla yaşamayacağım bir ilişki şekli başkasının ilişkiden anladığı oluyor. Kararınız ne olursa olsun size çok çok mutluluklar diliyorum 🤗
 
Bence evlilik atılan bir imzadan, aynı eve girmekten ibaret değil. Aynı yatağı paylaşmak, iyi ve kötü her haline şahit olmak ve her halinle sevmek. Sezeryan olduktan sonra (dikişler,ağrılar, yatalak olmuşum gibi bir his, acizlik...) eşimin bana olan merhamet dolu bakışlarını unutamıyorum ve ona tam da o zaman gerçekten bağlandığımı hissettim. Acıma veya başka bir duygu değildi bu. İnsanlara kendinizi kapattığınız, anlatmadığınız, yardım istemediğiniz ne varsa... Evlenince bu sınırlar olmayacak. Kendinizi akıntıya bırakacaksınız, rahatlayacaksınız. Fazla düşünmeyeceksiniz çünkü düşünen tek kafa siz olmayacaksınız. Sizi sizden fazla düşünen biri olacak, yüklerinizi birlikte taşıyacaksınız.

Karakterinizi kendime benzettim. Evlenmeyi asla düşünmüyordum eşimle tanışana kadar. Ben de iyi bir dinleyici, arkadaşlarımın iyi bir dert ortağıydım ama kendi sorunlarımı anlatmazdım. Yardım etmeyi çok sever ama yardım kabul etmezdim. Bana harcanacak enerjiyi başkasına harcasın, ben başımın çaresine bakarım derdim. Yerine göre söz dinlemez, yerine göre sessizce kendi dediğimi yapardım. Kimseye bir şey ispat etmek zorunda değilim derdim, yaşadığımda zaten görecekler.

Ben biraz da kendimden yola çıkarak, naçizane fikrimi belirtmek istiyorum. Sizin kendinize karşı bir çeşit değersizlik hissiniz olabilir mi? İnsanları incitmek istemeyen bir yönünüz, çok hassas, çok empatik ama kendinize karşı aman boş ver bir tarafınız?

Eğer varsa bence önce her şeyi bir kenara koyup kendinize dönün. Hayatınız boyunca belki de farkında olmadan güçlü olmak istediniz. Başardıkça daha değerli hissettiniz. Mesleğiniz ve hayat tarzınız (yalnız yaşamak) bile bundan kaynaklanıyor olabilir. Geldiğiniz nokta, kariyeriniz, hayal ettiklerinizi gerçekleştirmiş olmanız çok muhteşem şeyler. İyi ki denir ama burda ince bir durum var ki insanın bakış açısını çok ciddi bir şekilde değiştiriyor: Başarılı olduğunuz için değil siz kendiniz olduğunuz için değerlisiniz. Değer verdikleriniz size değer verdiği için değerli değil, siz zaten değerlisiniz.

Evlenmeyi ister 15 yıl önce, ister 2-3 yıl önce, ister bugün istemiş olun; bu sizin kararınız. Ama evlilik kararı iki kişiliktir ve bir ömrü birlikte paylaşmak için verilir. Sizin gibi değerli bir kimseyle bu kararı verin. Konfor alanını bırakamayan, kafası karışık biriyle değil. Sizi, sizin evliliğe değer biri olmadığınız yönünde, manipüle eden biriyle hiç değil. Hak ettiğiniz değeri verecek biriyle... Umarım her şey gönlünüzce olur.
 
Çok teşekkür ederim, size tamamen katılıyorum. Ben de kısmet olduğunu düşünüyorum. Dediğiniz gibi her ilişkinin dinamiği farklı, şimdi aklıma geldi bir arkadaşım da 10 yıldan uzun süre sürekli çalkantılı, ayrılmalı barışmalı ilişki yaşadığı sevgilisiyle evlendi. Evlilikleri de gelgitli ama kendi içinde dengeli. Benim asla yaşamayacağım bir ilişki şekli başkasının ilişkiden anladığı oluyor. Kararınız ne olursa olsun size çok çok mutluluklar diliyorum 🤗

Evlenenler de var tabi ki:) Alışkanlık öyle bir şey ki bazen sevgiden ağır basıyor. İnsan zaten genelde sevdiği şeylere alışıyor, sevmediklerinden uzaklaşıyor.

Çok teşekkür ederim güzel dilekleriniz için:KK200:
 
Bence evlilik atılan bir imzadan, aynı eve girmekten ibaret değil. Aynı yatağı paylaşmak, iyi ve kötü her haline şahit olmak ve her halinle sevmek. Sezeryan olduktan sonra (dikişler,ağrılar, yatalak olmuşum gibi bir his, acizlik...) eşimin bana olan merhamet dolu bakışlarını unutamıyorum ve ona tam da o zaman gerçekten bağlandığımı hissettim. Acıma veya başka bir duygu değildi bu. İnsanlara kendinizi kapattığınız, anlatmadığınız, yardım istemediğiniz ne varsa... Evlenince bu sınırlar olmayacak. Kendinizi akıntıya bırakacaksınız, rahatlayacaksınız. Fazla düşünmeyeceksiniz çünkü düşünen tek kafa siz olmayacaksınız. Sizi sizden fazla düşünen biri olacak, yüklerinizi birlikte taşıyacaksınız.

Karakterinizi kendime benzettim. Evlenmeyi asla düşünmüyordum eşimle tanışana kadar. Ben de iyi bir dinleyici, arkadaşlarımın iyi bir dert ortağıydım ama kendi sorunlarımı anlatmazdım. Yardım etmeyi çok sever ama yardım kabul etmezdim. Bana harcanacak enerjiyi başkasına harcasın, ben başımın çaresine bakarım derdim. Yerine göre söz dinlemez, yerine göre sessizce kendi dediğimi yapardım. Kimseye bir şey ispat etmek zorunda değilim derdim, yaşadığımda zaten görecekler.

Ben biraz da kendimden yola çıkarak, naçizane fikrimi belirtmek istiyorum. Sizin kendinize karşı bir çeşit değersizlik hissiniz olabilir mi? İnsanları incitmek istemeyen bir yönünüz, çok hassas, çok empatik ama kendinize karşı aman boş ver bir tarafınız?

Eğer varsa bence önce her şeyi bir kenara koyup kendinize dönün. Hayatınız boyunca belki de farkında olmadan güçlü olmak istediniz. Başardıkça daha değerli hissettiniz. Mesleğiniz ve hayat tarzınız (yalnız yaşamak) bile bundan kaynaklanıyor olabilir. Geldiğiniz nokta, kariyeriniz, hayal ettiklerinizi gerçekleştirmiş olmanız çok muhteşem şeyler. İyi ki denir ama burda ince bir durum var ki insanın bakış açısını çok ciddi bir şekilde değiştiriyor: Başarılı olduğunuz için değil siz kendiniz olduğunuz için değerlisiniz. Değer verdikleriniz size değer verdiği için değerli değil, siz zaten değerlisiniz.

Evlenmeyi ister 15 yıl önce, ister 2-3 yıl önce, ister bugün istemiş olun; bu sizin kararınız. Ama evlilik kararı iki kişiliktir ve bir ömrü birlikte paylaşmak için verilir. Sizin gibi değerli bir kimseyle bu kararı verin. Konfor alanını bırakamayan, kafası karışık biriyle değil. Sizi, sizin evliliğe değer biri olmadığınız yönünde, manipüle eden biriyle hiç değil. Hak ettiğiniz değeri verecek biriyle... Umarım her şey gönlünüzce olur.


Tam da anlattığınız gibiyim. Eğer Allah korusun biri bana bir şey için ufak da olsa yardımcı olmuş ise sanki ona kendimi ömür boyu borçlu hissediyorum, bana yaptığını asla karşılıksız bırakmıyorum. Hep kendi başımın çaresine bakmaya çalıştım, insanlar benimle uğraşsın istemedim. Bir şey sormasın ben de anlatmak açıklamak zorunda kalmayayım istedim. Ama çevrem tarafımdan çok sevilirim. Her ortama ayak uydururum. Yokluğu da varlığı da bilirim. Hayatım kariyer odaklı değildi, başarı başarıyı getirdi bir şekilde bu konuma sürükledi çünkü yaptığım her işi düzgün eksiksiz yapmaya çalışırım. İnanın buraya konu açarken dahi, nasıl yazarsam açıklayıcı olur, net olur, okuduğum yorumlardan insanlar paragraflar şeklinde yazılmasını vs seviyor diye o şekilde yazmaya çalıştım. Maddiyata hiç bir zaman önem vermedim para hep değersizdi benim için, değer vermediğim için sanırım beni buldu. Amacım kendi ayakları üzerinde durabilmek, hayat kalitesi yüksek olmak, kimseye muhtaç olmamak ve maddiyatla ilgili kimseyle sorun yaşamamaktı çünkü devamlı para konuşan, tabiri caizse malıyla hava atan, maddiyatla her şeyi çözebileceğini inanan insanları hiç sevmem.

Aynen de dediğiniz gibi kendimle ilgili amannn hallederim bakarım diye devamlı erteleyen biriyim. Beni çok iyi çözmüşsünüz tebrik ederim.

İlişkim konusunda kendim de çok karmaşık olduğum için karşı tarafı mesajlar da çok suçlamamaya çalışıyorum. Hatalar, eksiklikler eşit gibi....

Karakter analiziniz mükemmel. Yorumunuz için çok teşekkür ederim.
 
her şey kafada başlar ve kafada biter
evlenmek isteyen 2 insanı hiçbir şey durduramaz
yok iş yok kariyer yok bilmem ne gibi bahanelerle evlilik ertelemek de bana saçma geliyor
noluyor yani evlenince biri diğerinin işe gitmesine mi engel oluyor? ya da eğitim almasına mı engel oluyor ?
ıı şey evlilik düşünüyorum ama şuan işime odaklanmam lazım. geçiniz :)
bunca sene senin kafanda yokmuş, demek ki şuanda onun kafasında yok. birbirinizle yok demek daha doğru olur
15 sene bi insanı tanımak ve olumsuz yönleriyle de başa çıkmayı becerebilmek için gayet uygun bi süre
yani adamın sen baskın karakterlisin şöylesin böylesin demesi tamamen bahane.
ya baskınlığını sen törpüleyeceksin yada senin baskınlığını idare edebilen bi adamla evleneceksin. ama o adam bu adam değil
 
her şey kafada başlar ve kafada biter
evlenmek isteyen 2 insanı hiçbir şey durduramaz
yok iş yok kariyer yok bilmem ne gibi bahanelerle evlilik ertelemek de bana saçma geliyor
noluyor yani evlenince biri diğerinin işe gitmesine mi engel oluyor? ya da eğitim almasına mı engel oluyor ?
ıı şey evlilik düşünüyorum ama şuan işime odaklanmam lazım. geçiniz :)
bunca sene senin kafanda yokmuş, demek ki şuanda onun kafasında yok. birbirinizle yok demek daha doğru olur
15 sene bi insanı tanımak ve olumsuz yönleriyle de başa çıkmayı becerebilmek için gayet uygun bi süre
yani adamın sen baskın karakterlisin şöylesin böylesin demesi tamamen bahane.
ya baskınlığını sen törpüleyeceksin yada senin baskınlığını idare edebilen bi adamla evleneceksin. ama o adam bu adam değil

Eğitimime, kariyerime veya herhangi bir durumuma engel olduğu için evlenmedim dedim. Kendim bunu tercih ettim dedim.

Siz konuyu tam okuyamamışsınız sanırım. Biz bu sebeplerden dolayı erteledik de demedim. Bunu tercih ettik dedim, karşılıklı konuşarak anlaşarak birbirimize gayet açık olarak. Bizim tercihlerimizden dolayı da normal olarak bazı şeyler ertelendi dedim.

Evlenmiyorum çünkü işime odaklanamıyorum böyle saçma sapan bir cümle de kullanmadım zaten. Bunu nereden çıkardınız anlamadım. O yüzden geçiniz diyebileceğiniz bir durum olduğunu sanmıyorum. Değil evlilik, her şekilde işime odaklanırım sorun yok:) Çünkü zaten aile içinde almış olduğum sorumluluklardan dolayı, çok bilirim sıfır uyku işe gidip geldiğimi.. Hayat beni hep zorlamıştır, hiç bir şey altın tepside önüme sunulmamıştır. Çok şükür ki emeklerimin karşılığını da aldım.

Size bahane gelen şeyler, belki bana gelmiyordur değil mi? Belki ben de sizin hayatınızı bilsem sizin durumlarınız bana saçma gelecek. Herkes her şeyi dört dörtlük yapacak diye bir şey yok. Eksikliğimi gördüğüm için yazdım buraya.

Bu arada da ben eğitim kariyer bunları bilerek konuma yazdım ki genelde mesleğiniz ne, çalışıyor musunuz denk misiniz, maddi durumunuz nedir gibi sorular geldiğinden dolayı zaman kaybı olmaması için. Yoksa benim ana merkezimde kariyer demedim. Sadece hayatı kaliteli yaşamaya çalıştım, bir eksiğim evlilikti onu da Allah nasip ederse yaşarım inşallah..

Yorum için teşekkürler.
 
Ayni yaştaymışız, 15 yıl degil ama 5 yılımı çaldı böyle biri. Kariyer için zaman istedi(2 yıl). Kariyeri halletti ama evlilik lafını hiç geçirmedim ben ta ki 4.yıla kadar artık yeter yani dedim, bu defa korkuyoruma döndü iş. Seviyorum diye üstesinden geliriz diye düşündüm ama yanılmışım neler olduğunu anlamadan sorularımı cevapsız bırakıp beni terk etti. Evlenmeden korkan adam 1 yıl sonra evlendi:) şu an evli mutlu çocuklu .Demem o ki 'zararın neresinden dönerseniz kardır.' sağlıcakla kalın:)
 
X