- 17 Ekim 2023
- 72
- 22
- 27
Merhaba konuyu ve tüm yorumları okudum ben de birkaç şey söylemek istiyorum ;
15 yıl ilişkiye acayip şaşırdım ama şuana kadar gidişat sizi rahatsız etmemiş herkes kendi konfor alanında müthiş gibi görünüyor.
Ama gerçek bağ kurulan ilişkilerde gitgide 1 adım ileriye gidilmek istenir yani aradaki paylaşımı, güveni, ortak yaşamı arttırmak istersin içgüdüsel olarak. Sizde öyle olmamış biryere kadar ilerlemiş ve takılı kalmış. Bu sevgiliysen okay ama hayatı beraber geçireceğin biriyse acayip kötü çünkü imza da bir güven meselesi bence. Karşı taraf ileride maddi manevi yaşanacak şeylerde size güveniyor demektir sizde ona aynı şekilde. Ama sadece sevgililik aşaması kadar paylaşım,güven var anladığım. Güvenden kastım sadakatsizlik değil bu arada.
15 yıl olmasa da 7 yıl versiyonunu yaşadım sizden küçüğüm ama tecrübemden dolayı yazmak istedim bunları. Çift terapisine gitmiştik terapist bize harcamalarınız nasıl oluyor , bu çiftlerin ilişkisi hakkında önemli bilgi verir demişti. Biz 6 yıllık sevgiliyken bile neredeyse herseyi %50 öderdik ev düzerken o büyük harcamada bile herkesin kesesi harcaması farklı idi mesela. Sonra gözlemledimki acayip absürt bişey yani seviyoruz ediyoruz kopamıyoruz herkes kendi küçük düzeninden geri kalan zamanında diğeriyle ama hiç gerçek anlamda “biz” olamamışız.
Birde mantıklı insanlar oldugunuza güvenerek karşının verdiği cevapları gerçek ve doğru diye kabul edip onlara göre davranmaya hareket etmeye calısıyorsınuz çünkü siz düz insansınız (bende böyleyim). Ama karşı kendi bile farkında olmadığı gerçekleri söyleyemediği için size biraz manipülatif davranıyor gibi geldi. Yani “senle evlenmek çok istiyorum ama sen böyle olduğun için evlenemiyoruz “ bunu analiz etmek istedim
Siz sözlere değil davranışlara, aksiyonlara bakın. Sözler cidden akıl çelici ve mantıklı gelebiliyor ama tutarlı mı söylenenler ve yapılanlar ?
15 yıl ilişkiye acayip şaşırdım ama şuana kadar gidişat sizi rahatsız etmemiş herkes kendi konfor alanında müthiş gibi görünüyor.
Ama gerçek bağ kurulan ilişkilerde gitgide 1 adım ileriye gidilmek istenir yani aradaki paylaşımı, güveni, ortak yaşamı arttırmak istersin içgüdüsel olarak. Sizde öyle olmamış biryere kadar ilerlemiş ve takılı kalmış. Bu sevgiliysen okay ama hayatı beraber geçireceğin biriyse acayip kötü çünkü imza da bir güven meselesi bence. Karşı taraf ileride maddi manevi yaşanacak şeylerde size güveniyor demektir sizde ona aynı şekilde. Ama sadece sevgililik aşaması kadar paylaşım,güven var anladığım. Güvenden kastım sadakatsizlik değil bu arada.
15 yıl olmasa da 7 yıl versiyonunu yaşadım sizden küçüğüm ama tecrübemden dolayı yazmak istedim bunları. Çift terapisine gitmiştik terapist bize harcamalarınız nasıl oluyor , bu çiftlerin ilişkisi hakkında önemli bilgi verir demişti. Biz 6 yıllık sevgiliyken bile neredeyse herseyi %50 öderdik ev düzerken o büyük harcamada bile herkesin kesesi harcaması farklı idi mesela. Sonra gözlemledimki acayip absürt bişey yani seviyoruz ediyoruz kopamıyoruz herkes kendi küçük düzeninden geri kalan zamanında diğeriyle ama hiç gerçek anlamda “biz” olamamışız.
Birde mantıklı insanlar oldugunuza güvenerek karşının verdiği cevapları gerçek ve doğru diye kabul edip onlara göre davranmaya hareket etmeye calısıyorsınuz çünkü siz düz insansınız (bende böyleyim). Ama karşı kendi bile farkında olmadığı gerçekleri söyleyemediği için size biraz manipülatif davranıyor gibi geldi. Yani “senle evlenmek çok istiyorum ama sen böyle olduğun için evlenemiyoruz “ bunu analiz etmek istedim
- kendinize çeki düzen vermeniz için tetikliyor sizi tabiki etkileneceksiniz.
- istediğinizi vermeyi şartlı olarak sunuyor size ama değişseniz bile asla o tatmin olmayacak.
- evlilik sizin ihtiyacınızmış o lütfediyormus konumuna getiriyor meseleyi
- sizinle evlenmek istese gerçek engeller yokken (para, sağlık, gelenek , takı, mesafe, zor bir insan olmanız) evlenirdi. Herşey mükemmel olsa da cümledeki “ama” nın devamı değişecek hemde incik cincik şeyler olacak. Bunları keske olgun ve sorumlu bir birey olarak kabul etse ama kendisi de size söylediği şeye inandığı için hiç etmeyebilir.
Siz sözlere değil davranışlara, aksiyonlara bakın. Sözler cidden akıl çelici ve mantıklı gelebiliyor ama tutarlı mı söylenenler ve yapılanlar ?